25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7ŞUBAT1997CÜMA***» CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 Yurdun kuzey ve batı kesımlerı çok bulutlu. Marmara, 7'*"",.''1 '' Ege kıyılan ve Ka- Londra 10 Atîna radenizyağışlı.öte- Paris B 9 Milano PB ki yerler az bulutlu Roma B 12 Oslo geçecek.Yağışlar Berlin B yağnnur, Trakyajle A m s t e rdam Y Karadenız karla ka- nşık yağmur ve kar _6_ Helsinki K 9 Stockholm K Madrid şeklınde olacak. S o f y a B 13 Belgrad B Zonguldak Y 6 Antaiya Hava sıcakhğı arta- Brüksel cak. B 6 Viyana B Y 9 Bonn Budapeşte B 0 Münıh Moskova Aşkabat Almatı Tafkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire B B B PB PB PB K B / - 4 8 10 5 7 1 15 Şam 13 0A;ık Parçalı bdut.u G U N C E L CÖEn ARCAYÜREK • Baştarafı l. Sayfada da RP'nın bendesı Şaibe Hanım'a yönelik değil. TBMM'ye, siyasal partilerte siyasetçilere değin uza- nıyor. Kuşkusuz, güncel tartışmaiara katılmamaya özen gösteren Cumhurbaşkanf nın son davranışı önem taşıyor. Ne var kı. ©imizdeki siyasetçi kumaşını bi- lenler şu "sorudan" vazgeçemiyor: "Cumhurbaşkan''nn mesaj ve uyanlarını 'üstü- ne alan' oldumu?" Önce TBMM ve siyasal partılere soralım: "Halkı tarafmdar tutulmayan siyasetçi, halkı ta- rafından tutulmayan Meclis, olurrnu?" Yanıf. Oiur! Sorunlarımızın Meclis ve partiler yanı, bu yanıt- la, ştpşak çözümlenmiş oluyor. Oysa, ısterinanılsın, ister inanılmasın; kamuoyu araştırmalanhalkımızın TBMM'ye güven duygusu- nu yüzde 15'le sınırlandırıyor. Sokaktaki adam, si- yasetçiyi neredeyse "üçkâğıtçı" ile eşdeğerde gö- rüyor. Türbanla tırmanan laiklik tartışrnalarından Sin- can a dek uzanan olaylar zincirinde Takkeli'sı, Şa- ibe'lisi Cumhurbaşkanı'nın sözlerinden "gereken hisseyi" diledikleri ölçüde çıkarsın ya da çıkarma- sınlar. Açıktan söytemedı, söylemiyor ama: (1)- Türban sorunu yasa ya da kararnameyle önüne gelirse, (2)- YÖK Yasası Meclis'ten geçip onayına sunulur- sa.. Her ikisi Cumhurbaşkanı'na "takılacak". Çankaya; laiklik konusundaki duyarhlığını TGRT gıbi ılımlı dinci kanal aracılığıyla önce "o kesimle- re" duyuruyor. Laik demokratikcumhuriyetten as- ta ödün verilmeyeceğini ve vetmeyeceğini her çev- reye hemen her paragraf başında duyuruyor. Inan, inanma ama... Çankaya'nın içtenliğinden kuşku duyulması ola- naksız vurgulamalarına karşın; tam o saatlerde la- ikliğı felce uğratmak içın elinden geleni esirgeme- yen başka birinden inanılmayacak öyle sözler ge- liyor ki! Işte: "Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni temeller üzerinde yükselişinin önemli bir dönüm noktası olan laik devlet anlayışının benimsenmesi sonucunda, ülke- mizde din ve vicdan hürriyeti, medeniyet yolunda çoğulcu, siyasal demokrasiyle bütünleşmemiz sağlanmıştır." Cümleler kime mi ait? Lütfen biraz sabtrlı olunuz: "Laiklik ilkesinin TC Anayasası 'na girişinin 60. yıl- dönümünü bu düşüncelerle bir kez daha kutla- rım." (Sabah'tan) Huzurunuzdaki insan: Biliyorum, gözlerinize ına- namayacaksınız: BJJ sajırlann.sahibi lakkeü Bay Başbakan Necmettin Bey! Bu kafa, Takkeli. bütün Türkiye'yi, 60 miiyon in- sanı kör ve sağır sanıyor. "öteki" mi? Şaibe'li de Iran'la kol kolagiren RP'li- lerin Sincan'da şeriatın ayaklarına sarılmasını, tür- banın siyasal amaçlara alet edilmesinı, Istanbul'a. Ankara'ya cami, laiklik üzerine şal örtme çabalan- nı sanki başka bir ülke yaşıyormuş gibi... algılıyor. Çıkmış kürsüye, bir ahm bir çalım, "Şayet laikli- ğe gerçek bir tehdit söz konusu olursa, buna te- şebbüs edenlere Türkiye'yi dar getiririz" diye üst perdeden nutuk atıyor. Ne var ki. Sincan'dan geçiveren tanklan duyun- ca, az önce çıktığı Cumhurbaşkanı'nın çalışma -odasına. alt al, moru mor, nefes nefese tekrar giri- yor... Korku! "Tanklar, tanklar?" Tanklar ya! Cumhurbaşkanı pür telaş huzuruna gelen sararmış yüze bakıyor. Sakin sesle "Ben il- giienirim" diyor. Oysa beş dakika önce türbandan kurbana siyasal havayı yozlaştıran, rejim tartışma- ları açan konular üzerinde Şaibe'ye söylediği çok âçık: "Ortaya atılan konular fevkalade zamansız ve yersiz." Dikkat! Öyle bir konuşma ki; içeriği "Beni geçemezsi- niz!"e dayanıyor. Bu aralar birbirine esir bu ikili arasındaki zoraki imam nikâhını boşa düşürmek için TBMM'de kimi çabalar gözleniyor. Oylamalardan sonra... DYP kulisindeki söylenti- lere göre "b/rşey/ero/acak"mış... Tarih de veriyor- lar. "18 Şubaf'l Olmayacak duaya yine de amin! S.s,ı l Çok buiutlu Karlı Meclis'ten NATO'ya rest ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM. Türki- ye'nin Avrupa Birliği (AB) ve Batı Avrupa Birliği (BAB) gibı kurumlarla bü- tünleşmeden NATO'nun ge- mşlemesine onay \ermeye- ceğini belirterek. NATO Ge- nel Sekreteri Javier Sola- na'ya rest çekti. TBMM Dış ilişkiler Komisyonu üyeleri- nin Solana'ya. "NATO'nun genişlemesine ne gerek \ar" sorusunu dahi sorduklannı. Genel Sekreter'in "Bu gö- rüşleriniz benim için sürpriz oldu. Bu Meclist'en genişle- me karannın çıkması zor gö- riinüyor" dediği öğrenildı. TBMM Dı^tlişkiler Ko- misvonu'nun. NATO'nun genişlemesı \e Türk-Yunan -sorunlarıyla ilgili görüşrüğü Solana"ya sıkıntılı anlar ya- şattığı kaydedildi. Komis\on Başkanı Sedat .41oğlu. Sola- na ile yapılan görüşmenin ar- dından yaptığı açıklamada. "Hiçbir partiNATO'nun bu şekilde ve şu anda düşünülen program çerçevesinde kolav- ca genişlemesinin Türk par- lamentosundan geçmetaraf- ^u-ıdeğildir" dcdı. Solana ile yapılan goriı^- meler hakkında Cumhuri- •yet'e bilgi veren ANAP Is- tanbul Milletvekili Bülent ,\karcah. komisyon üyeleri- nm. NATO Genel Sekrete- ri'ne Avrupa Birliği ve BAB'ın genişlemesi süreci dışında kalan Türkiye'nin NATO"nun genişlemesini kesınlikle kabul etmeyecegi- nin altını çizdiklerini anlattı. Akarcah. Solana'ya- "Geniş- leyecek bir NATO, Rusya'yı daha hırçın hale getirecek ve Türkiye'ye tehdit oluştura- cak. İkincisi NATO'nun ilk aşamada üç ülke ile genişle- mesi ittifaka 100 milyar dola- ra mal olacak. Türkiye bu risklere karşılık NATO'dan gü\ence alabilmiş değil" me- sajınm iletildiğıni bildirdi. Solana ise Ankara dan ay- nlmadan önce yaptığı basm toplantısmda, Türkiye'nin NATO'nun genişlemesiyle ilgili pozisyonu anladığını belirterek. "Türkiye'nin AB ve BAB'ın genişlemesi konu- lanndaki ka\gılannı biliyo- rum. Bir NATO üyesi olan Türkije'nin kaygısının gide- rilebileceğine inanıjonım" dedi. Javier Solana. Türkıye'nin NATO'nun genişlemesini \eto etmeyeceği konusunda umutlu olduğunu da bildir- di. 4 Susmak ölmeyi tercîh etmektir' • Baştarafı 1. Sayfada bar'ın sorulannı yanıtlarken. laiklik karşıtı ginşımler. ordudaki rahatsız- lık. Sincan'da yapılan şeriat çağnsı. Susurluk skandalı \e ülke günde- mindeki diğer iç \e dış konularda özetle şu görüşleri dile getirdi: Cumhumetin çözemediği sorun- lar: Saydığınız konular tartışılıyor. Sessizlikte hayatıyet yoktur. Sus- mak: yaşamak varken. ölmeyi tercih etmekten başka bir şey değildir. He- yecanı. bir yere kadar kaygıyı anlı- \orum. Amabıryerden sonra kaygı- yı anlamıyorum. Sayıp döktüğünüz şeyler rahatsız edicıdir. Alışılmış şeyler de değildir. 73 yıllık Cumhu- rivetin çözemediği. oturtamadığı meseleler vardır. Yalnız rejıme inan- cımızı ka>betmeyelim. Laiktiğin tanımr. K.ılisenın ıktıda- n Batı'da tartışılmıştır. "Din, devlet işlerine kanşmasın. ama de\ let de di- nikorusun." Laıklığın tanımı budur Benim ecdadım başka dinlerle yan yana yaşamışken. 1997"de "laik-an- tilaik, .\le\T-Sünni" diye Türkiye "yi bölmeyeçalışmakçokesef\ericıdır. Işte cami, buyurun ibadetinizi yapın. tbadetini yapana kımse karışmasm. yapmayana da karışmasın. Devlet, kendisini acımasızca ko- rur: Antilaik kişi devlete karşı ola- caktır. Devlet. anavasada altı çizılen biçımde laiktir. \'e de\ let kendisini korumuştur. E\et. devlet kendisini hukuk içinde korur. acımasızca ko- rur. Türban ve cami sorunlan çözecek mi?: Bunlar Türkiye'nin hangi me- selesini çözüyor? Kalkmmamesele- si bir tarafta. eğitim. sağlık. altyapı meseleleri bir tarafta. terör bir taraf- ta. Bunlar dururken bunlar (türban ve cami) Türkiye'nin hangı meselesini çözüyor? Bunlar niye Türkiye'nin gündemine getiriliyor? Getirilmesi ve gerginlik yaratılması yanlıştır. Türkiye'nin gündeminden çıkarmak lazımdır. Tarikatlar. tekkeler: Türkiye'de bazı şeyler çok bilgisizce, Müslü- manlık çokbilmedentartışıliNor. K.a- nunların suç saydığı şeyleri kimse yapma>a haklı değildir. Cenabı Al- lah. Hz. Peygamber'e. "Benimemir- lerimi tebliğ et" diyor. Bizim dini- mızde Allahla kul arasında kimse \oktur. Ruhban sınıfı yoktur. Laiklik konusunda tarafım: Ben tarafım. ama neyin tarafıyım? Be- nim bir yemmim var. Laik. demok- ratik cumhuriyet. ülkenın ve milletin bölünmez bütünlüğü üzerine yemi- nim var. Ben ona tarafım. Dinin si- yasete. siyasetin okula. kışlaya so- kulmasınakarşıyım. Dine siyaset ka- nştınrsak bakın ne olur: Camide \ a- az veren hoca cemaati böler. Ve di- ne nifak kan^ır. Din Allah'ın emri- dir. her gün değişmez. Bagheri \anlış yaptı: Sıncarr'daki olay. talihsiz bir olaydır. O olay ol- mamalıydı. Büyükelçı orada konuş- mamalıydı. Yanlış yapmıştır. Büyü- kelçiler. bulundukları ülkenin içışle- rıne karışmazlar. İran'ın rejimi Tür- kıve'den farklıdır. Biz ülkemizde şe- rıat rejimi ıMemıyoruz. Biz laik bir reıımiz. Bizım halkımız laik rejım- de mutludur. ıbadetınde serbesttir. Halkımız nıye baskıya talip olsun'.' Darbeler sorunlan çözmedi: Si- lahlı kuvAetler tartıs,ması fevkalade nazik bir mcseledir. Ve bu kolay ko- lay tartıs.ılan bir mesele değildir. Tür- kiye. nıeselelerinı zaman zaman tar- tışamamıştır. "Batıvoru/. parçalanı- voruz, uçurumun kenanna geldik" tartışmaları olmuştur. O zaman da "Madem ki batıyoruz o zaman bat- mavalım, madem ki parçalanıyoruz parçalanmayalım" denmiştir ve dar- beler olmuştur. Dış tehditler için teç- hizatlanan silahlı kuvv-etlcr. bir de ülkenin idaresıni üstlenirse asli gö- revi aksar ve kim bunu teşv ik eder- se orduya kötülük yapar. Askeri mü- dahaleler Türkiye'nin hiçbir mesele- sini çözememiştir. Bugün Türki- ye'dekitıkanmanınnedeni 1980mü- dahalesidir. Türkiye 50 senedir y ara- lannı saramadı \e Türkiye'nin yenı yaralar almayatahammülü yoktur ve Türkiye'nin halkı yenı yaralar iste- mez. Ordu da rahatsız: Silahlı kuvvet- ler bu toplumun içinde yaşamtyor mu? Bu gazeteleri okumuyor mu? Bu televizyonlan izlemıyor mu? Si- lahlı kuvvetler. bu ülkenin 150 bin kişilik entelektüel varhğıdır. Modern dünyada. "Silahh km-\etter kışlasın- da otursun. hiçbir şeye kanşmasın, rahatsız olmasın" olmaz. Onlar da bu ülkenin "var"lan. insanlan değil mi? Amarahatsızlıklarını hiyasi par- tiler gibi meydanlarda. sokaklarda söylemezler. Yönetime ^öylerler. ("Size de söylediler mi" sorusu üze- rine) Alın bakın gazeteleri. Öyle bir şey ki. sıya^etı. basını darbe tartış- ması yapıyor. bana neyi soruyorsu- nuz! Bu demokrasiyi sokakta bul- madık ucuza harcamamn manası yok. Hassasiyete kapılıp bu demok- rasinin ipini çekelim! Hav ır bunu >a- pamazsınız. Türkiye'yi 50 sene geri götüremezsinız. TLSİAD raporu: Herkes düşün- celerıni sövleyebilmelidir. TÜSlAD söy ley ince kıyamet kopmadı da. tar- tışmalar biraz gürültülü oldu. Her tartışma gürültülü oluyor zaten. Yal- nız bu tartışmalar rencide etmemeli- dir. Genelkurmay Başkanlığı'nın Milli Savunma Bakanlığı'nabağlan- ması olayı günün meselesi değildir. Evet, Batı'da. bazı NATO ülkelerın- de öyle olabilir, ama Türkiye'de de- ğil. Bugünkü şartlar altında Genel- kurmay'ın Milli Savunma Bakanlı- ğı'na bağlanması zarureti yoktur. Böyle bir ihtiyaç çok derinden his- sedilseydi. olurdu. Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK.) kaldınlması me- selesi... MGK, bu ülkenin en iyi ça- lışan. en önemli kuruluşlanndan bi- risidir. Seçim, bunalıma çarcdir: Fransa Anayasası, bu ifadelerle olmasa da, özetle diyor ki. "Clkeidareedilemez duruma düşmüşse, cumhurbaşkanı durumun gerektirdiği tedbirteri alır." Müdahale yerine, durumun gerektir- diği tedbirler alınıyor. Bu tedbirler BODRUM GÖKÇEBEL EVLERİ Bodrum'a 20 km yakınlıkta Bütün su sporlarına elverişli Dünyanın sayılı büyüklükteki sualtı müzesine sahip Manzara kapanma sorunu olmayan İnşaat kalitesi yüksek Biyolojik arıtma sistemi Doğal bitki örtüsü korunmuş Yüzme havuzları ve geniş sosyal tesislere sahip Uygun fiyatlar ve uygun ödeme koşulları Beş Değişik Villa Tasarımıyla, Seçkin Sahiplerini Bekliyor. SHOWPA (0212)275 55 55 SHOWPA bir SH0W TV kuruluşudur. Ankara Ofis : (0312) 419 58 86/87 İzmir Ofis : (0232) 484 92 96 Bodrum Ofis : (0252) 316 65 78 SHOWPA intemet web adresu http^/www.medyatext.com/showpa arasında cumhurbaşkanının meclisi fesih yetkisi de var. Benim döne- mimde olmasın, ama cumhurbaşka- nını halk seçsin ve fesih yetkisi de ol- sun. Ülke bunaldığında seçim çare- dir. Halk hürse, çoğunluk aldatmaz. Susurluk kapatüamaz: Birtakım cinayetler işlenmişse, birtakım yol- suzluklar, gayrikanuni işler yapıl- mışsa. bunlar nasıl örtbas edilir? Kim örtbas edebilir0 Türkiye. kral- lıkla bile idare edilse bu mümkün de- ğildir. Hele açik bir rejimde hiç mümkün değildir. Avrupa, Kıbns yanlışı yapmasın: Kıbns'ta. iki bölgeli. adil ve ışleyen bir çözüm meydana getirilirse Türk tarafı bunu görüşmeye hazırdır. Am- a Rumlann buna yanaşmadığı açık. Başkanhk seçimlerinin yeni yapıldı- ğı ABD'de yenı yönetimın. dünyanın bu bölgesine nasıl bakacağı henüz net değil. Türkiye Kıbns'ı bu haliy- lebırakamaz. BukonudaTürkiye'ye dayatma fevkalade yanlış olur. Atina ve Şam bir şey yapamaz: Su- riye ve Yunanistan, Türkiye aleyhtar- lığında birleşiyorlarsa çok yanlıştır. Bir şey de yapamazlar. Yunanis- tan'ın. Türkiye'nin sorunlann banş- çı çözüm çağnsına iyi kulak verme- si gerekiyor. Iraktakidunım: Kuzey Irak'taki durum karışıktır. Irak. uluslararası topluma mutlaka girmelidir. Irak; mutlaka Kuzey Irak'la. dünyayla ba- nş yapmahdır. Birleşmiş Milletler. Irak'taki kitle tahrip silahlan konu- sundaki endişesinde fev kalade hak- lıdır. Irak. Kuzey Irak'la münasebet- lerinde PKK faktörüne izin verirse Türkiye ile münasebetleri iyi gitmez. Herkese sesleniyonım: Çağın ge- reği olarak ülkenin idaresi zorlaşmış- tır. Yalnız. zorluklan hukuk devleti- nin icaplanyla çözeceksiniz. Cum- huriyet. başanlarını ıç ve dış banş sayesinde yapmıştır. Herkese birden sesleniyorum. herkesten sorumluluk bekliyorum; gelin. Türkiye'yi idare edilemez hale getirmeyin. Türki- ye'yi kutuplaştırmayın. Bagheri 'nin yemeği Kudüs GecesVne RP'den katılım ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sincan'da yaptığı laiklik karşıtı konuşma ile tepki çeken İran'ın Ankara Büyükelçisi MuhammedRı- za Bagheri. ülkesinde rama- zan ayının son cuma günleri geleneksel olarak düzenle- nen "Kudüs Gecesi" nede- niyle dün akşam büyükelçi- likte iftar yemeği verdi. İran İslam Cumhuriye- ti'nin Ankara"daki Büyükel- çiliği'nde düzenlenen iftar yemeğine. RP'den TBMM Başkanvekili Yasin Hatipoğ- lu, Devlet Bakanı Lütfü Esengün. Gümüşhane Mil- letvekili Lütfi Doğan. Şanlı- urfa Milletvekili İbrahim Halil Çelik'in de aralannda bulunduğu bazı millervekil- leri ve bazı Müslüman ülke- lerinin Ankara temsilcileri katıldı. Yemeğe DYP ve Dı- şişleri Bakanlığı'ndan kim- senin katılmaması dikkat çekti. Yemekte konuşan Baghe- ri, Müslümanlann ilk kıble- si olan Kudüs'ün son 50 yıl- dır "Siyonist rejimin işgalci ve tecavüzcü eylemlerine" karşı Müslümanlann dire- nişleri ve birlikteliklerinin bir simgesi haline geldiğini savundu. Bahgeri. "Siyonist rejim. dünya. Müslümanlar ve Araplann kamuoyunu umursamadan her zamanki gibi anlaşmaları, sözleşmele- ri ve uluslararası konvansi- yonlaru yasalan ve kurallan ihlal etmiştir" dedi. İsrail'de Benjamin Netan- v'ahu'nun işbaşına gelmesi- nin ardından Kudüs'ün daha fazla siyonist tehdidine ma- ruz kaldığını kaydeden Bag- heri, "tsrail tehlikesi. bugün her zamankinden daha çok İslam alemini tehdit etmekte- dir. tslam ümmeti ise bizden daha hassas davrannıamızı istevip herhangi bir şekilde bu konuda duyarsız olmayı kabul etmeyecektir'" diye ko- nuştu. Gok gurultulu G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Erbakan atar bazen, ama aylardan ramazan... Yukarıdaki sözlerin doğruluğunu hocaya. yoru- munu okuyucuya bırakalım. Kamuoyu Sincan olayının ardından, RP'yi yeni- den masaya yatırdı. - RP, Türkiye'nin partisi olabilecek mi? - RP'nin gerçek yüzü hangisi? Sorular uzayıp gidiyor. Türkiye gibi gündemin dem tutmadığı ülkelerde, ister istemez hafıza daza- yıf oluyor. Çok gerilere gitmeden 1995 seçimlerinin hemen öncesinden başlayıp, RP'nin izlediği çizgiyi özet- leyelim: Seçim öncesindeki açıkoturumlarda öteki parti liderleriyle bir araya gelmediği gibi çok ağır itham- larda bulundu. Vatan hainliğinden, Batı uşaklığına kadar... 24 Aralık seçimlerinin hemen ertesinde 25 aralık günü, yüzü pelte pelte kamuoyuna çağn yaptı: "Seçimden önce söylediğim herşeyi unutun..." Gazeteciler sordular: - Şimdi öteki parti lidertehnin yüzüne nasıl ba- kacaksmız? Erbakan yüzsüz biri değil. Kimse kendisi için böyle bir tanımlamada bulunamaz. Tam aksine çok yüzlü bir lider. Bu soruya doğallıkla yanıt verdi: - Sırtlannı sıvazlayacağız. Hepsiyle işbirliği yapa- biliriz... Gel canım diyeceğiz... Erbakan döndü döndü, ANAP'la hükümet kur- ma olasılığı belirdi. Her şey tamam gibiydi. Araya bayram girdi, bozuldu. Hoca durumu saptadı: - Mesut'u zehirlediler... Sırada ANAYOL vardı. Hoca geçen yıl şubat ayı sonunda grup toplantısmda ANAYOL hükümetine bakışını anlattı: "Bu çocuk prematüre doğdu. Bunu fanustaya- şatacaklar. RP bu fanusa tekme vurup, çocuğu ve kendilerini öldürecek..." Sırt sıvazlayan Erbakan... Çocuk boğazlayan Erbakan... İkisi deo... Tansu Hanım'ın herkesçe malum defolarını tek tekçıkaran RP, Çiller'e demediğini bırakmadı. Şev- ket Kazan, 1996 Mayısı'nda örtülü ödenekten kul- landığı paralan gündeme getirdi. Çiller'in gözü döndü: - Bunu söyleyen şerefsizdir... Kazan, 5 milyarlık tazminat davası açtı... Hocanın gulu gulu dansı... ANAYOL bozuldu... Sıra REFAHYOL'a gelince "hırsız bac/"nın yerini "hazreti bacı", "yobaz ho- ca"nın yerini de, "yavuz hoca" aldı... DRYP hükümeti, ANAYOL döneminden ^kal^n Çiller'e ait dosyaları şimdi tek tek Meclis günde- minden çıkarıyor. Burada ayrıntıyı vurgulamakta yarar var. RP, Çiller'i aklamıyor, Meclis gündemin- den çıkarıyor. O kadar. Bütün bu gelişimin ışığında Sincan'a bakarsak, şaşılacak bir şey yok. Olayın ardından RP'nin siv- rileri düz oldu. Sahneye Oguzhan Asîltürk çıkarıl- dı. Asiltürk de olay için "Yanlıştı" demlyor. "Zaman- sızdı" diyor. Görünen o ki, Erbakan ve ekibi hâlâ Türkiye'ye alışabilmiş değil. Hoca Türkiye'nin değil RP'nin başbakanlığını yapıyor. RP takımı da Türkiye ger- çeğiyle yüz yüze geidikçe bocalıyor, gerginlik çıkı- yor, kan çıkıyor. Sincan olayı bunun özeti. Son bir yılda on kılığa giren hoca bu formla. önü- müzdeki dönem de geçmişi aratmaz. RP çevrelerinin tek sevinci, muhalefetin parçalı olması. Iktidar havası parti içindeki farklılıklann üze- rini örtüyor. Erbakan'ın, biryandan laiklik günü me- sajı bir yandan tabana türban-cami mesajı, bera- berinde bir değişimi daha getiriyor. Bu gidiş RP içindeki daha radikal eğilimlerin ay- rışmasına da neden olabitir. RP hem bunun önüne geçmek hem de yeni bir çıkış aramak için, seçimi gündeme getirebilir. Hoca dört yönü de kıble ilan ettiği için. nereye döneceğini kestirmek kolay değil... Günde dört ya- na dönüyor... Gulu gulu dansı bu olsa gerek... Türkiye AB'ye 12. aday olma yolunda SERKAN PEMİRTAŞ ANKARA - Ankara'nın NATO'nun genişlemesini ve- to edebileceği mesajınm, Av- rupa Birliği'nin (AB) tam üyelikte Türkiye'yi "12. aday ülke" olarak listeye alma yo- lunu açtığı kaydedildi. NA- TO. AB ve AB'nin savunma kolu Batı Avrupa Birliği'nin (BAB) genişlemesinin bırlik- te değerlendirilmesini isteyen Türkiye'nin, haziran aymda Amsterdam'da yapılacak AB zirvesinde "tam üye ada>1an listesine" alınabileceği kayde- dildi. Haziran ayındaki AB zirvesi bağlantılı formül ko- nusunda. "Böylece temmuz avında yapılacak NATO zir- vesinde, Türkiye'nin vetoteh- didiaşümışolacak" değerlen- dirmesi yapıldı. Genişleme sürecındeki .•VB'nin Dönem Başkanı Hol- landa'nın başkenti Amster- dam'da yapılacak zirvede. Türkiye'nin "Kıbns" adı al- tında Kıbns Rum Y'önetimi, Malta ve Doğu Avrupa ülke- leri ile birlikte "aday ülkeler Kstesine" eklenmesi ola>ılığı- nın güçlendıği kavdedildi. Diplomatik kaynaklar. AB zirvesinin haziran ayı sonla- nnda, NATO'nun genişleme- siyle ilgili zirvenin de tem- muz aymdayapılacağına dik- kat çekerek. "Türkhe-NATO arasındaki bunalım. Anka- ra'nın aday ülkeler listesine almması ile aşılabilir" görü- şünü dile getırdiler. Türki- ye'nin 12. ülke olarak listeye eklenmesi ile ilgili durumun "müsait" olduğunu belırten kaynaklar, Ankara'ya tam üye adayı muamelesi göste- rilmesi konusunda Yunanis- tan engelinin nasıl aşılacağı konusunun belirsizliğini ko- ruduğunu kaydettiler. Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğinin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in kasım ayı başında yaptığı Almanya zıyaretinde de gündeme gel- diği ve Başbakan Helmuth Kohl'ün de "Türkiye'nin tam üyelik listesi dışında bırakıl- masının olumsuz tesir yapa- cağı" görüşünü dile getirdiği kaydedildi. Ocak ayında İtalya, Ingilte- re, Fransa, Almanya ve İspan- ya'nm dışışleri bakanlanyla Roma'da bir araya gelen Dı- şi^leri BakanıTansuÇillerde "Türkiye'nin >il sonuna ka- dar AB tam üycliği sürecine gireceğıııi'" söylemişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle