Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7ŞUBAT1997CÜMA***» CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
Yurdun kuzey ve
batı kesımlerı çok
bulutlu. Marmara, 7'*"",.''1
''
Ege kıyılan ve Ka- Londra 10 Atîna
radenizyağışlı.öte- Paris B 9 Milano PB
ki yerler az bulutlu Roma B 12 Oslo
geçecek.Yağışlar Berlin B
yağnnur, Trakyajle A m s t e rdam Y
Karadenız karla ka-
nşık yağmur ve kar
_6_ Helsinki K
9 Stockholm K
Madrid
şeklınde olacak. S o f
y a
B 13 Belgrad B
Zonguldak Y 6 Antaiya
Hava sıcakhğı arta- Brüksel
cak.
B 6 Viyana B
Y 9 Bonn
Budapeşte B 0 Münıh
Moskova
Aşkabat
Almatı
Tafkent
Bakü
Bişkek
Tiflis
Kahire
B
B
B
PB
PB
PB
K
B
/
- 4
8
10
5
7
1
15
Şam 13
0A;ık Parçalı bdut.u
G U N C E L CÖEn ARCAYÜREK
• Baştarafı l. Sayfada
da RP'nın bendesı Şaibe Hanım'a yönelik değil.
TBMM'ye, siyasal partilerte siyasetçilere değin uza-
nıyor.
Kuşkusuz, güncel tartışmaiara katılmamaya özen
gösteren Cumhurbaşkanf nın son davranışı önem
taşıyor. Ne var kı. ©imizdeki siyasetçi kumaşını bi-
lenler şu "sorudan" vazgeçemiyor:
"Cumhurbaşkan''nn mesaj ve uyanlarını 'üstü-
ne alan' oldumu?"
Önce TBMM ve siyasal partılere soralım:
"Halkı tarafmdar tutulmayan siyasetçi, halkı ta-
rafından tutulmayan Meclis, olurrnu?"
Yanıf. Oiur!
Sorunlarımızın Meclis ve partiler yanı, bu yanıt-
la, ştpşak çözümlenmiş oluyor.
Oysa, ısterinanılsın, ister inanılmasın; kamuoyu
araştırmalanhalkımızın TBMM'ye güven duygusu-
nu yüzde 15'le sınırlandırıyor. Sokaktaki adam, si-
yasetçiyi neredeyse "üçkâğıtçı" ile eşdeğerde gö-
rüyor.
Türbanla tırmanan laiklik tartışrnalarından Sin-
can a dek uzanan olaylar zincirinde Takkeli'sı, Şa-
ibe'lisi Cumhurbaşkanı'nın sözlerinden "gereken
hisseyi" diledikleri ölçüde çıkarsın ya da çıkarma-
sınlar.
Açıktan söytemedı, söylemiyor ama: (1)- Türban
sorunu yasa ya da kararnameyle önüne gelirse,
(2)- YÖK Yasası Meclis'ten geçip onayına sunulur-
sa..
Her ikisi Cumhurbaşkanı'na "takılacak".
Çankaya; laiklik konusundaki duyarhlığını TGRT
gıbi ılımlı dinci kanal aracılığıyla önce "o kesimle-
re" duyuruyor. Laik demokratikcumhuriyetten as-
ta ödün verilmeyeceğini ve vetmeyeceğini her çev-
reye hemen her paragraf başında duyuruyor.
Inan, inanma ama...
Çankaya'nın içtenliğinden kuşku duyulması ola-
naksız vurgulamalarına karşın; tam o saatlerde la-
ikliğı felce uğratmak içın elinden geleni esirgeme-
yen başka birinden inanılmayacak öyle sözler ge-
liyor ki! Işte:
"Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni temeller üzerinde
yükselişinin önemli bir dönüm noktası olan laik
devlet anlayışının benimsenmesi sonucunda, ülke-
mizde din ve vicdan hürriyeti, medeniyet yolunda
çoğulcu, siyasal demokrasiyle bütünleşmemiz
sağlanmıştır."
Cümleler kime mi ait? Lütfen biraz sabtrlı olunuz:
"Laiklik ilkesinin TC Anayasası 'na girişinin 60. yıl-
dönümünü bu düşüncelerle bir kez daha kutla-
rım." (Sabah'tan)
Huzurunuzdaki insan: Biliyorum, gözlerinize ına-
namayacaksınız: BJJ sajırlann.sahibi lakkeü Bay
Başbakan Necmettin Bey!
Bu kafa, Takkeli. bütün Türkiye'yi, 60 miiyon in-
sanı kör ve sağır sanıyor.
"öteki" mi? Şaibe'li de Iran'la kol kolagiren RP'li-
lerin Sincan'da şeriatın ayaklarına sarılmasını, tür-
banın siyasal amaçlara alet edilmesinı, Istanbul'a.
Ankara'ya cami, laiklik üzerine şal örtme çabalan-
nı sanki başka bir ülke yaşıyormuş gibi... algılıyor.
Çıkmış kürsüye, bir ahm bir çalım, "Şayet laikli-
ğe gerçek bir tehdit söz konusu olursa, buna te-
şebbüs edenlere Türkiye'yi dar getiririz" diye üst
perdeden nutuk atıyor.
Ne var ki. Sincan'dan geçiveren tanklan duyun-
ca, az önce çıktığı Cumhurbaşkanı'nın çalışma
-odasına. alt al, moru mor, nefes nefese tekrar giri-
yor... Korku! "Tanklar, tanklar?"
Tanklar ya! Cumhurbaşkanı pür telaş huzuruna
gelen sararmış yüze bakıyor. Sakin sesle "Ben il-
giienirim" diyor. Oysa beş dakika önce türbandan
kurbana siyasal havayı yozlaştıran, rejim tartışma-
ları açan konular üzerinde Şaibe'ye söylediği çok
âçık:
"Ortaya atılan konular fevkalade zamansız ve
yersiz." Dikkat!
Öyle bir konuşma ki; içeriği "Beni geçemezsi-
niz!"e dayanıyor.
Bu aralar birbirine esir bu ikili arasındaki zoraki
imam nikâhını boşa düşürmek için TBMM'de kimi
çabalar gözleniyor.
Oylamalardan sonra... DYP kulisindeki söylenti-
lere göre "b/rşey/ero/acak"mış... Tarih de veriyor-
lar. "18 Şubaf'l
Olmayacak duaya yine de amin!
S.s,ı l Çok buiutlu Karlı
Meclis'ten NATO'ya rest
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TBMM. Türki-
ye'nin Avrupa Birliği (AB)
ve Batı Avrupa Birliği
(BAB) gibı kurumlarla bü-
tünleşmeden NATO'nun ge-
mşlemesine onay \ermeye-
ceğini belirterek. NATO Ge-
nel Sekreteri Javier Sola-
na'ya rest çekti. TBMM Dış
ilişkiler Komisyonu üyeleri-
nin Solana'ya. "NATO'nun
genişlemesine ne gerek \ar"
sorusunu dahi sorduklannı.
Genel Sekreter'in "Bu gö-
rüşleriniz benim için sürpriz
oldu. Bu Meclist'en genişle-
me karannın çıkması zor gö-
riinüyor" dediği öğrenildı.
TBMM Dı^tlişkiler Ko-
misvonu'nun. NATO'nun
genişlemesı \e Türk-Yunan
-sorunlarıyla ilgili görüşrüğü
Solana"ya sıkıntılı anlar ya-
şattığı kaydedildi. Komis\on
Başkanı Sedat .41oğlu. Sola-
na ile yapılan görüşmenin ar-
dından yaptığı açıklamada.
"Hiçbir partiNATO'nun bu
şekilde ve şu anda düşünülen
program çerçevesinde kolav-
ca genişlemesinin Türk par-
lamentosundan geçmetaraf-
^u-ıdeğildir" dcdı.
Solana ile yapılan goriı^-
meler hakkında Cumhuri-
•yet'e bilgi veren ANAP Is-
tanbul Milletvekili Bülent
,\karcah. komisyon üyeleri-
nm. NATO Genel Sekrete-
ri'ne Avrupa Birliği ve
BAB'ın genişlemesi süreci
dışında kalan Türkiye'nin
NATO"nun genişlemesini
kesınlikle kabul etmeyecegi-
nin altını çizdiklerini anlattı.
Akarcah. Solana'ya- "Geniş-
leyecek bir NATO, Rusya'yı
daha hırçın hale getirecek ve
Türkiye'ye tehdit oluştura-
cak. İkincisi NATO'nun ilk
aşamada üç ülke ile genişle-
mesi ittifaka 100 milyar dola-
ra mal olacak. Türkiye bu
risklere karşılık NATO'dan
gü\ence alabilmiş değil" me-
sajınm iletildiğıni bildirdi.
Solana ise Ankara dan ay-
nlmadan önce yaptığı basm
toplantısmda, Türkiye'nin
NATO'nun genişlemesiyle
ilgili pozisyonu anladığını
belirterek. "Türkiye'nin AB
ve BAB'ın genişlemesi konu-
lanndaki ka\gılannı biliyo-
rum. Bir NATO üyesi olan
Türkije'nin kaygısının gide-
rilebileceğine inanıjonım"
dedi.
Javier Solana. Türkıye'nin
NATO'nun genişlemesini
\eto etmeyeceği konusunda
umutlu olduğunu da bildir-
di.
4
Susmak ölmeyi tercîh etmektir'
• Baştarafı 1. Sayfada
bar'ın sorulannı yanıtlarken. laiklik
karşıtı ginşımler. ordudaki rahatsız-
lık. Sincan'da yapılan şeriat çağnsı.
Susurluk skandalı \e ülke günde-
mindeki diğer iç \e dış konularda
özetle şu görüşleri dile getirdi:
Cumhumetin çözemediği sorun-
lar: Saydığınız konular tartışılıyor.
Sessizlikte hayatıyet yoktur. Sus-
mak: yaşamak varken. ölmeyi tercih
etmekten başka bir şey değildir. He-
yecanı. bir yere kadar kaygıyı anlı-
\orum. Amabıryerden sonra kaygı-
yı anlamıyorum. Sayıp döktüğünüz
şeyler rahatsız edicıdir. Alışılmış
şeyler de değildir. 73 yıllık Cumhu-
rivetin çözemediği. oturtamadığı
meseleler vardır. Yalnız rejıme inan-
cımızı ka>betmeyelim.
Laiktiğin tanımr. K.ılisenın ıktıda-
n Batı'da tartışılmıştır. "Din, devlet
işlerine kanşmasın. ama de\ let de di-
nikorusun." Laıklığın tanımı budur
Benim ecdadım başka dinlerle yan
yana yaşamışken. 1997"de "laik-an-
tilaik, .\le\T-Sünni" diye Türkiye "yi
bölmeyeçalışmakçokesef\ericıdır.
Işte cami, buyurun ibadetinizi yapın.
tbadetini yapana kımse karışmasm.
yapmayana da karışmasın.
Devlet, kendisini acımasızca ko-
rur: Antilaik kişi devlete karşı ola-
caktır. Devlet. anavasada altı çizılen
biçımde laiktir. \'e de\ let kendisini
korumuştur. E\et. devlet kendisini
hukuk içinde korur. acımasızca ko-
rur.
Türban ve cami sorunlan çözecek
mi?: Bunlar Türkiye'nin hangi me-
selesini çözüyor? Kalkmmamesele-
si bir tarafta. eğitim. sağlık. altyapı
meseleleri bir tarafta. terör bir taraf-
ta. Bunlar dururken bunlar (türban ve
cami) Türkiye'nin hangı meselesini
çözüyor? Bunlar niye Türkiye'nin
gündemine getiriliyor? Getirilmesi
ve gerginlik yaratılması yanlıştır.
Türkiye'nin gündeminden çıkarmak
lazımdır.
Tarikatlar. tekkeler: Türkiye'de
bazı şeyler çok bilgisizce, Müslü-
manlık çokbilmedentartışıliNor. K.a-
nunların suç saydığı şeyleri kimse
yapma>a haklı değildir. Cenabı Al-
lah. Hz. Peygamber'e. "Benimemir-
lerimi tebliğ et" diyor. Bizim dini-
mızde Allahla kul arasında kimse
\oktur. Ruhban sınıfı yoktur.
Laiklik konusunda tarafım: Ben
tarafım. ama neyin tarafıyım? Be-
nim bir yemmim var. Laik. demok-
ratik cumhuriyet. ülkenın ve milletin
bölünmez bütünlüğü üzerine yemi-
nim var. Ben ona tarafım. Dinin si-
yasete. siyasetin okula. kışlaya so-
kulmasınakarşıyım. Dine siyaset ka-
nştınrsak bakın ne olur: Camide \ a-
az veren hoca cemaati böler. Ve di-
ne nifak kan^ır. Din Allah'ın emri-
dir. her gün değişmez.
Bagheri \anlış yaptı: Sıncarr'daki
olay. talihsiz bir olaydır. O olay ol-
mamalıydı. Büyükelçı orada konuş-
mamalıydı. Yanlış yapmıştır. Büyü-
kelçiler. bulundukları ülkenin içışle-
rıne karışmazlar. İran'ın rejimi Tür-
kıve'den farklıdır. Biz ülkemizde şe-
rıat rejimi ıMemıyoruz. Biz laik bir
reıımiz. Bizım halkımız laik rejım-
de mutludur. ıbadetınde serbesttir.
Halkımız nıye baskıya talip olsun'.'
Darbeler sorunlan çözmedi: Si-
lahlı kuvAetler tartıs,ması fevkalade
nazik bir mcseledir. Ve bu kolay ko-
lay tartıs.ılan bir mesele değildir. Tür-
kiye. nıeselelerinı zaman zaman tar-
tışamamıştır. "Batıvoru/. parçalanı-
voruz, uçurumun kenanna geldik"
tartışmaları olmuştur. O zaman da
"Madem ki batıyoruz o zaman bat-
mavalım, madem ki parçalanıyoruz
parçalanmayalım" denmiştir ve dar-
beler olmuştur. Dış tehditler için teç-
hizatlanan silahlı kuvv-etlcr. bir de
ülkenin idaresıni üstlenirse asli gö-
revi aksar ve kim bunu teşv ik eder-
se orduya kötülük yapar. Askeri mü-
dahaleler Türkiye'nin hiçbir mesele-
sini çözememiştir. Bugün Türki-
ye'dekitıkanmanınnedeni 1980mü-
dahalesidir. Türkiye 50 senedir y ara-
lannı saramadı \e Türkiye'nin yenı
yaralar almayatahammülü yoktur ve
Türkiye'nin halkı yenı yaralar iste-
mez.
Ordu da rahatsız: Silahlı kuvvet-
ler bu toplumun içinde yaşamtyor
mu? Bu gazeteleri okumuyor mu?
Bu televizyonlan izlemıyor mu? Si-
lahlı kuvvetler. bu ülkenin 150 bin
kişilik entelektüel varhğıdır. Modern
dünyada. "Silahh km-\etter kışlasın-
da otursun. hiçbir şeye kanşmasın,
rahatsız olmasın" olmaz. Onlar da
bu ülkenin "var"lan. insanlan değil
mi? Amarahatsızlıklarını hiyasi par-
tiler gibi meydanlarda. sokaklarda
söylemezler. Yönetime ^öylerler.
("Size de söylediler mi" sorusu üze-
rine) Alın bakın gazeteleri. Öyle bir
şey ki. sıya^etı. basını darbe tartış-
ması yapıyor. bana neyi soruyorsu-
nuz! Bu demokrasiyi sokakta bul-
madık ucuza harcamamn manası
yok. Hassasiyete kapılıp bu demok-
rasinin ipini çekelim! Hav ır bunu >a-
pamazsınız. Türkiye'yi 50 sene geri
götüremezsinız.
TLSİAD raporu: Herkes düşün-
celerıni sövleyebilmelidir. TÜSlAD
söy ley ince kıyamet kopmadı da. tar-
tışmalar biraz gürültülü oldu. Her
tartışma gürültülü oluyor zaten. Yal-
nız bu tartışmalar rencide etmemeli-
dir. Genelkurmay Başkanlığı'nın
Milli Savunma Bakanlığı'nabağlan-
ması olayı günün meselesi değildir.
Evet, Batı'da. bazı NATO ülkelerın-
de öyle olabilir, ama Türkiye'de de-
ğil. Bugünkü şartlar altında Genel-
kurmay'ın Milli Savunma Bakanlı-
ğı'na bağlanması zarureti yoktur.
Böyle bir ihtiyaç çok derinden his-
sedilseydi. olurdu. Milli Güvenlik
Kurulu'nun (MGK.) kaldınlması me-
selesi... MGK, bu ülkenin en iyi ça-
lışan. en önemli kuruluşlanndan bi-
risidir.
Seçim, bunalıma çarcdir: Fransa
Anayasası, bu ifadelerle olmasa da,
özetle diyor ki. "Clkeidareedilemez
duruma düşmüşse, cumhurbaşkanı
durumun gerektirdiği tedbirteri alır."
Müdahale yerine, durumun gerektir-
diği tedbirler alınıyor. Bu tedbirler
BODRUM
GÖKÇEBEL EVLERİ
Bodrum'a 20 km yakınlıkta
Bütün su sporlarına elverişli
Dünyanın sayılı büyüklükteki
sualtı müzesine sahip
Manzara kapanma sorunu olmayan
İnşaat kalitesi yüksek
Biyolojik arıtma sistemi
Doğal bitki örtüsü korunmuş
Yüzme havuzları ve geniş sosyal
tesislere sahip
Uygun fiyatlar ve uygun ödeme koşulları
Beş Değişik Villa Tasarımıyla,
Seçkin Sahiplerini Bekliyor.
SHOWPA
(0212)275 55 55
SHOWPA bir SH0W TV kuruluşudur.
Ankara Ofis : (0312) 419 58 86/87
İzmir Ofis : (0232) 484 92 96
Bodrum Ofis : (0252) 316 65 78
SHOWPA intemet web adresu
http^/www.medyatext.com/showpa
arasında cumhurbaşkanının meclisi
fesih yetkisi de var. Benim döne-
mimde olmasın, ama cumhurbaşka-
nını halk seçsin ve fesih yetkisi de ol-
sun. Ülke bunaldığında seçim çare-
dir. Halk hürse, çoğunluk aldatmaz.
Susurluk kapatüamaz: Birtakım
cinayetler işlenmişse, birtakım yol-
suzluklar, gayrikanuni işler yapıl-
mışsa. bunlar nasıl örtbas edilir?
Kim örtbas edebilir0
Türkiye. kral-
lıkla bile idare edilse bu mümkün de-
ğildir. Hele açik bir rejimde hiç
mümkün değildir.
Avrupa, Kıbns yanlışı yapmasın:
Kıbns'ta. iki bölgeli. adil ve ışleyen
bir çözüm meydana getirilirse Türk
tarafı bunu görüşmeye hazırdır. Am-
a Rumlann buna yanaşmadığı açık.
Başkanhk seçimlerinin yeni yapıldı-
ğı ABD'de yenı yönetimın. dünyanın
bu bölgesine nasıl bakacağı henüz
net değil. Türkiye Kıbns'ı bu haliy-
lebırakamaz. BukonudaTürkiye'ye
dayatma fevkalade yanlış olur.
Atina ve Şam bir şey yapamaz: Su-
riye ve Yunanistan, Türkiye aleyhtar-
lığında birleşiyorlarsa çok yanlıştır.
Bir şey de yapamazlar. Yunanis-
tan'ın. Türkiye'nin sorunlann banş-
çı çözüm çağnsına iyi kulak verme-
si gerekiyor.
Iraktakidunım: Kuzey Irak'taki
durum karışıktır. Irak. uluslararası
topluma mutlaka girmelidir. Irak;
mutlaka Kuzey Irak'la. dünyayla ba-
nş yapmahdır. Birleşmiş Milletler.
Irak'taki kitle tahrip silahlan konu-
sundaki endişesinde fev kalade hak-
lıdır. Irak. Kuzey Irak'la münasebet-
lerinde PKK faktörüne izin verirse
Türkiye ile münasebetleri iyi gitmez.
Herkese sesleniyonım: Çağın ge-
reği olarak ülkenin idaresi zorlaşmış-
tır. Yalnız. zorluklan hukuk devleti-
nin icaplanyla çözeceksiniz. Cum-
huriyet. başanlarını ıç ve dış banş
sayesinde yapmıştır. Herkese birden
sesleniyorum. herkesten sorumluluk
bekliyorum; gelin. Türkiye'yi idare
edilemez hale getirmeyin. Türki-
ye'yi kutuplaştırmayın.
Bagheri 'nin
yemeği
Kudüs
GecesVne
RP'den
katılım
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Sincan'da yaptığı
laiklik karşıtı konuşma ile
tepki çeken İran'ın Ankara
Büyükelçisi MuhammedRı-
za Bagheri. ülkesinde rama-
zan ayının son cuma günleri
geleneksel olarak düzenle-
nen "Kudüs Gecesi" nede-
niyle dün akşam büyükelçi-
likte iftar yemeği verdi.
İran İslam Cumhuriye-
ti'nin Ankara"daki Büyükel-
çiliği'nde düzenlenen iftar
yemeğine. RP'den TBMM
Başkanvekili Yasin Hatipoğ-
lu, Devlet Bakanı Lütfü
Esengün. Gümüşhane Mil-
letvekili Lütfi Doğan. Şanlı-
urfa Milletvekili İbrahim
Halil Çelik'in de aralannda
bulunduğu bazı millervekil-
leri ve bazı Müslüman ülke-
lerinin Ankara temsilcileri
katıldı. Yemeğe DYP ve Dı-
şişleri Bakanlığı'ndan kim-
senin katılmaması dikkat
çekti.
Yemekte konuşan Baghe-
ri, Müslümanlann ilk kıble-
si olan Kudüs'ün son 50 yıl-
dır "Siyonist rejimin işgalci
ve tecavüzcü eylemlerine"
karşı Müslümanlann dire-
nişleri ve birlikteliklerinin
bir simgesi haline geldiğini
savundu.
Bahgeri. "Siyonist rejim.
dünya. Müslümanlar ve
Araplann kamuoyunu
umursamadan her zamanki
gibi anlaşmaları, sözleşmele-
ri ve uluslararası konvansi-
yonlaru yasalan ve kurallan
ihlal etmiştir" dedi.
İsrail'de Benjamin Netan-
v'ahu'nun işbaşına gelmesi-
nin ardından Kudüs'ün daha
fazla siyonist tehdidine ma-
ruz kaldığını kaydeden Bag-
heri, "tsrail tehlikesi. bugün
her zamankinden daha çok
İslam alemini tehdit etmekte-
dir. tslam ümmeti ise bizden
daha hassas davrannıamızı
istevip herhangi bir şekilde
bu konuda duyarsız olmayı
kabul etmeyecektir'" diye ko-
nuştu.
Gok gurultulu
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Erbakan atar bazen, ama aylardan ramazan...
Yukarıdaki sözlerin doğruluğunu hocaya. yoru-
munu okuyucuya bırakalım.
Kamuoyu Sincan olayının ardından, RP'yi yeni-
den masaya yatırdı.
- RP, Türkiye'nin partisi olabilecek mi?
- RP'nin gerçek yüzü hangisi?
Sorular uzayıp gidiyor. Türkiye gibi gündemin
dem tutmadığı ülkelerde, ister istemez hafıza daza-
yıf oluyor.
Çok gerilere gitmeden 1995 seçimlerinin hemen
öncesinden başlayıp, RP'nin izlediği çizgiyi özet-
leyelim:
Seçim öncesindeki açıkoturumlarda öteki parti
liderleriyle bir araya gelmediği gibi çok ağır itham-
larda bulundu.
Vatan hainliğinden, Batı uşaklığına kadar...
24 Aralık seçimlerinin hemen ertesinde 25 aralık
günü, yüzü pelte pelte kamuoyuna çağn yaptı:
"Seçimden önce söylediğim herşeyi unutun..."
Gazeteciler sordular:
- Şimdi öteki parti lidertehnin yüzüne nasıl ba-
kacaksmız?
Erbakan yüzsüz biri değil. Kimse kendisi için
böyle bir tanımlamada bulunamaz. Tam aksine çok
yüzlü bir lider. Bu soruya doğallıkla yanıt verdi:
- Sırtlannı sıvazlayacağız. Hepsiyle işbirliği yapa-
biliriz... Gel canım diyeceğiz...
Erbakan döndü döndü, ANAP'la hükümet kur-
ma olasılığı belirdi. Her şey tamam gibiydi. Araya
bayram girdi, bozuldu. Hoca durumu saptadı:
- Mesut'u zehirlediler...
Sırada ANAYOL vardı. Hoca geçen yıl şubat ayı
sonunda grup toplantısmda ANAYOL hükümetine
bakışını anlattı:
"Bu çocuk prematüre doğdu. Bunu fanustaya-
şatacaklar. RP bu fanusa tekme vurup, çocuğu ve
kendilerini öldürecek..."
Sırt sıvazlayan Erbakan...
Çocuk boğazlayan Erbakan...
İkisi deo...
Tansu Hanım'ın herkesçe malum defolarını tek
tekçıkaran RP, Çiller'e demediğini bırakmadı. Şev-
ket Kazan, 1996 Mayısı'nda örtülü ödenekten kul-
landığı paralan gündeme getirdi.
Çiller'in gözü döndü:
- Bunu söyleyen şerefsizdir...
Kazan, 5 milyarlık tazminat davası açtı...
Hocanın gulu gulu dansı...
ANAYOL bozuldu... Sıra REFAHYOL'a gelince
"hırsız bac/"nın yerini "hazreti bacı", "yobaz ho-
ca"nın yerini de, "yavuz hoca" aldı...
DRYP hükümeti, ANAYOL döneminden ^kal^n
Çiller'e ait dosyaları şimdi tek tek Meclis günde-
minden çıkarıyor. Burada ayrıntıyı vurgulamakta
yarar var. RP, Çiller'i aklamıyor, Meclis gündemin-
den çıkarıyor. O kadar.
Bütün bu gelişimin ışığında Sincan'a bakarsak,
şaşılacak bir şey yok. Olayın ardından RP'nin siv-
rileri düz oldu. Sahneye Oguzhan Asîltürk çıkarıl-
dı.
Asiltürk de olay için "Yanlıştı" demlyor. "Zaman-
sızdı" diyor.
Görünen o ki, Erbakan ve ekibi hâlâ Türkiye'ye
alışabilmiş değil. Hoca Türkiye'nin değil RP'nin
başbakanlığını yapıyor. RP takımı da Türkiye ger-
çeğiyle yüz yüze geidikçe bocalıyor, gerginlik çıkı-
yor, kan çıkıyor.
Sincan olayı bunun özeti.
Son bir yılda on kılığa giren hoca bu formla. önü-
müzdeki dönem de geçmişi aratmaz.
RP çevrelerinin tek sevinci, muhalefetin parçalı
olması. Iktidar havası parti içindeki farklılıklann üze-
rini örtüyor. Erbakan'ın, biryandan laiklik günü me-
sajı bir yandan tabana türban-cami mesajı, bera-
berinde bir değişimi daha getiriyor.
Bu gidiş RP içindeki daha radikal eğilimlerin ay-
rışmasına da neden olabitir. RP hem bunun önüne
geçmek hem de yeni bir çıkış aramak için, seçimi
gündeme getirebilir.
Hoca dört yönü de kıble ilan ettiği için. nereye
döneceğini kestirmek kolay değil... Günde dört ya-
na dönüyor...
Gulu gulu dansı bu olsa gerek...
Türkiye AB'ye 12.
aday olma yolunda
SERKAN PEMİRTAŞ
ANKARA - Ankara'nın
NATO'nun genişlemesini ve-
to edebileceği mesajınm, Av-
rupa Birliği'nin (AB) tam
üyelikte Türkiye'yi "12. aday
ülke" olarak listeye alma yo-
lunu açtığı kaydedildi. NA-
TO. AB ve AB'nin savunma
kolu Batı Avrupa Birliği'nin
(BAB) genişlemesinin bırlik-
te değerlendirilmesini isteyen
Türkiye'nin, haziran aymda
Amsterdam'da yapılacak AB
zirvesinde "tam üye ada>1an
listesine" alınabileceği kayde-
dildi. Haziran ayındaki AB
zirvesi bağlantılı formül ko-
nusunda. "Böylece temmuz
avında yapılacak NATO zir-
vesinde, Türkiye'nin vetoteh-
didiaşümışolacak" değerlen-
dirmesi yapıldı.
Genişleme sürecındeki
.•VB'nin Dönem Başkanı Hol-
landa'nın başkenti Amster-
dam'da yapılacak zirvede.
Türkiye'nin "Kıbns" adı al-
tında Kıbns Rum Y'önetimi,
Malta ve Doğu Avrupa ülke-
leri ile birlikte "aday ülkeler
Kstesine" eklenmesi ola>ılığı-
nın güçlendıği kavdedildi.
Diplomatik kaynaklar. AB
zirvesinin haziran ayı sonla-
nnda, NATO'nun genişleme-
siyle ilgili zirvenin de tem-
muz aymdayapılacağına dik-
kat çekerek. "Türkhe-NATO
arasındaki bunalım. Anka-
ra'nın aday ülkeler listesine
almması ile aşılabilir" görü-
şünü dile getırdiler. Türki-
ye'nin 12. ülke olarak listeye
eklenmesi ile ilgili durumun
"müsait" olduğunu belırten
kaynaklar, Ankara'ya tam
üye adayı muamelesi göste-
rilmesi konusunda Yunanis-
tan engelinin nasıl aşılacağı
konusunun belirsizliğini ko-
ruduğunu kaydettiler.
Türkiye'nin AB'ye tam
üyeliğinin Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'in kasım
ayı başında yaptığı Almanya
zıyaretinde de gündeme gel-
diği ve Başbakan Helmuth
Kohl'ün de "Türkiye'nin tam
üyelik listesi dışında bırakıl-
masının olumsuz tesir yapa-
cağı" görüşünü dile getirdiği
kaydedildi.
Ocak ayında İtalya, Ingilte-
re, Fransa, Almanya ve İspan-
ya'nm dışışleri bakanlanyla
Roma'da bir araya gelen Dı-
şi^leri BakanıTansuÇillerde
"Türkiye'nin >il sonuna ka-
dar AB tam üycliği sürecine
gireceğıııi'" söylemişti.