Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 ŞUBAT 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
IMart
Mıhasebeciler
Gunu
• Ekonomi Servisi-
Istanbul Serbest
Muhasebeci Mali
Mûsavirler Odası
(İSMMMO) Başkanı
Yahya Ankan. 1 Mart
Muhasebeciler Gûnü
nedeniyle yaptıgı
açıklamada kamusal
açıklan kapatmanın
başlıca yolunun vergi
toplamak olduğunu
belirterek, hükümete
"Amk herkes bıliyor kı
geçici çıkar umarlan
uğruna, korumacılık
geliştirilmektedir. Az
kazanandan az, çok
kazanandan çok vergi
ahnırsa halkın güven
duygusu yeniden
kurumlaştınlabilir"
mesajını verdı. Yahya
Ankan, Laleli'deve
kuyumcularda olduğu gibı
kayıt dışı ekoromiyi yasal
dilzeyde destekleyen
uygulamalarla vergi
kaçagına önlem
aiınamayacağına dikkat
çektı
Kuyumculara
rehber kitap
• ANKARA
(Curohuriyet Biirosu) -
Dünya Altın Konseyi'nin
desteğiyle Italyan uzman
Beatriz Biagi
başkanlığmda 5 kişilik
Tûrk tasanm grubunca,
takı üretimcileri ve
tasanmcılanna bir rehber
olması amacıyla
hazırlanan "Gold Trends
97-98 Türkiye" adlı kitap
kuyumcu ve tasanmcılara
tarıtıldı. Ankara Hilton
Oteli'nde yapılan
tantımda, Anadolu
takılanndan örnekler veren
ve Dünya Altın
Kcnseyi'nin Türk altın
seltörünün gehşmesine
iliskin çalışmalannı
anatan bir video filmi
göîterildi.
Sıtışm iptali
dıvasına ret
• VNKARA (AA) -
Aıxara 3. ldare
Mâkemesi, Ereğli Daemir
Çeık Fabrikalan'nın
(E1DEMİR) yüzde 30-
40'tnın blok satış
yörtemiyle
özdleştirilmesini öngören
Öz;Ileştinne Idaresi
B&kanlığı'nın ihale
dumrusunun iptali
isteniyle açılan davada.
"yirütmenin
duriurulması" talebini
redletti. Bu karara karşı
yaplacak itirazı, Ankara
Böge ldare Mahkemesi
görişecek. Ankara 3.
îdae Mahkemesi, söz
korusu ihale duyurusunun
ipuı istemini ise daha
sorra esastan ele alacak.
Aıadolulu
saıayicitere
destek
• ÎAZİANTEP
(Cımhuriyet) -
Gazantep'te yapılan ve
Türuye genelinde sürekli
haltgetirilecek olan
"Biige Ekonomik Durumu
ve Pış Ticarete Ilişkın
Sorınlar" konulu
Jopuıtıda, vali ve
işaamlan Devlet Bakanı
Âyfir Yılmaz'a, "Aslanlar
ya a Anadolu Kaplanlan
denıen Anadolu
Sanyicilennin yolunu açırı.
Sizen başka bir şey
isteniyoruz" dediler.
Bakn Yılmaz, "Siz zaten
yolauzu açmışsınız. Bizim
yapcağımız size bu yolda
yarcmcı olmak. Sizleri
dünaya açmak" yanıtını
vere. Toplantıda işadamlan
Örgtlerinin temsilcileri,
Irakı uygulanan
amfırgodan ve Suriye'nin
ülkenizin dışsatımını
engdemek için çaba
haromasından yakındılar.
Raabet Kurulu
phşturuldu
• ASKARA(AA)-
Retoet Kanunu'nun fiilen
uyf.anması olanağını
sağlvacak olan Rekabet
Kurııu oluşturuldu.
Rekoet Kurulu
Ba$anlığı'na Prof. Dr.
Ayi Ayaydın getirildi.
Kur.un diğer 10 üyesinin
adlz
1
da şöyle: Bahartin
Elçı Başbakanhk), M. Zeki
Uzıi (Başbakanlık). Yavuz
EgeDPT).SalihZeki
Benıi (Sanayi ve Ticaret
Bakalığı), Prof. Tamer
Müfjogiu (Sanayi ve
Tica;t Bakanlığı), Aydın
Emr (Sanayi ve Ticaret
Bakalığı), Sadık Kutlu
(Ün;ersitelerarası Kurul),
Kenıl Erol (Yargıtay),
IsmeCantürk (Danıştay)
ile Ncdet Karacehennem
(TOB).
SSK sınavmda yakınlanna torpil yaptığını itiraf eden Çalışma Bakanı Necati Çelik
6
Yine olsa yine yaparım'
• Yeni bir sınav olsa yakmlan için yine bakanlık
nüfiızunu kullanacağını belirten Çalışma Bakanı Necati
Çelik, istifa için "akrabalannın kendisiyle aynı soyadı
taşıması" koşulunu öne sürdüğünü savunarak
"Sözümün arkasmdayım. Sınavı kazanan yakınlanmın
soyadı Çelik değil" dedi.
Çelik, sözönde durmadı.
SEBAHAT KARAKOYUN
ANKARA - Şaıbeli SSK
sınavında partizanlık yapıldığı ve
kazananlar arasında akrabalan
bulunduğu yolundaki iddialan
"İsparlanırsa istifa ederim"
diye reddeden Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Necati Çelik,
yakınlanna torpil yaptığını itiraf
ederek "insanlık görevi
yaptığını" söyledi.
Yenı bir sınav olsa yakınlan için
yine bakanlık nüfiızunu
kullanacağını belirten Çelik,
istifa için "akrabalarının
kendisiyle aynı soyadı taşıması''
koşulunu öne sürdüğünü
savunarak "Sözümün
arkasındayım. Sınavı kazanan
yakınlanmın so>adı Çelik
değil" dedı.
Savunma yaptı
90 bin kişinın başvuruda
bulunduğu uzun tartışmaiara yol
açan SSK sınavında yakınlannı
kayırmakla suçlanan Çalışma
Bakanı Necati Çelik, akraba
torpilini itiraf ederek savunma
yaptı.
Sınav sonrasmda "akrabalannın
sınavı kazandığının
kanıtlanması durumunda
bakanlık görevinden derhal
istifa edeceğini" öne süren
Çalışma Bakanı Necati Çelik.
geçen süre içinde iddialann
kanıtlanması üzerine gelen istifa
baskılanna sözcük oyunlanyla
direnmeye çalışıyor.
istifa sözünden döndü
Torpil iddialan karşısında
"Benimle aynı soyadı taşıyan
bir >akınımın kazandığı
kanıtlanırsa istifa ederim"
dediğini savunan Çalışma Bakanı
Necati Çelik şunlan söyledi:
"Ben ne söylediğini bilen bir
insanım, 'Yakınlanmın
kazandığı kanıtlanırsa istifa
ederim' demedim. Çelik
soyadını taşıyan bir yakımmın
kazandığı ortaya çıkarsa
istifaya hazır olduğumu
söyledim.
Sınavı kazanan yakınlarım var,
ancak soyadları Çelik değil.
İnsanın akrabalarına iş
bulmasının ne sakıncası var?
Bu bir insanlık görevi. Bunu
yapan sadece ben değilim,
bütün siyasiler böyle yapıyor.
Bugün sınav olsa, yine aynı şeyi
yaparım."
SSK sınavını kazanarak işe
başlayanlar arasında Çelik'in
yeğeni Şeniz Denizman,
kayınbiraden Semih Bora,
ağabeyinin kayınbiraden Semih
Mat ve akrabası Osman Nuri
Gnr'ün bulunduğu onaya
çıkmıştı.
Partizanlık
şikâyetine
sürgün
BANU SALMAN ~
ANKARA - Akrabalannın
SSK'nin şaibeli sınavında
ışe alındıgı kanıtlanmasma
ve TBMM'de verdiği söze
karşm istifa etinemekte
direnen RP'li Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı
Necati Çelik, partizan
atamalara zemin hazırlayan
yönetmelik değişikliği
hakkında yargıya başvuran
bûrokratı Hakkâri'ye
sürdü. Çelik'in. odacılara
kadar varan yoğun
kadrolaşmaya yasal zemin
hazırlamak için Sosyal
Sigortalar Kurumu'nun
personel alım ve atama
yönetmeliklerini değiştiren
uygulaması hakkında
Ankara Tabip Odası
yürütmeyi durdurma ve
iptal istemiyle Danıştay'a
başvurdu. ATO, idarenın
"kadrolaşabilmek için •
ayakbağı" olarak gördüğü
yönetmelikleri kaldırdlktan
sonra eski personeli '
görevinden afarak "siyasi
yandaşlarını" boşalan
kadrolara atadığını bildirdi
Partizan atamalara olanak
tanıyan yönetmelik
değişikliklerine karşı, SSK
Beşiktaş Müdür Yardımcısı
olduğu dönemde
Danıştay'a 3 ayn dava açan
Cafer Yıldız Hakkâri'ye
sürüldü. Yıldız, Çelik'in
kadrolaşma hareketi
kapsamında SSK Genel
Müdürlüğü Idari Işler
Bölümü'ndeki şube
müdürlüğü görevinden
alınarak SSK Beşiktaş
Müdür Yardımcılığı'na
atanmıştı. Yıldız,
Danıştay'dan aldığı
yürütmeyi durdurma
karanyla görevine geri
döndükten sonra yeniden
görevinden alınarak
Hakkâri'ye atandı.
Tek kişilik
grev
CELAL YILMAZ
İZ1MİR - Türk sendikacılık
tarihinde ilk kez yaşanan
ve benzersiz serüveniyle
yükseköğretim iş hukuku
derslerine konu olacak
türdeki olay Manisa'da
gerçekleşti. Türkiye Zirai
Donatım Kurumu'na ait
kükürt fabrikasındaki
çalışanlann bir bölümünün
işten çıkanlması ve
sürgüne gönderilmeleriyle
üyesiz kalan sendika
başkanı, tek başına greve
çıktı ve işvereni dize
getirerek toplu iş
sözleşmesinin
imzalanmasını sağladı.
Petrol-Jş Sendikası'yla
Zirai Donatım Kurumu
Manisa Kükürt
Fabrikası 'ndaki 20 işçiyi
kapsayan TİS
görüşmelerini yürüten
Izmir Şube Başkanı Gani
Gündoğdu, tek başına 9 ay
sürdürdüğü grev sonunda
işveren adına Ağır Hizmet
Işverenleri Sendikası'nın
(TUİS) sendikayı sözleşme
masasına çağırmak
zorunda kaldığını belirtti.
Işçilerinin sendikal hak ve
özgürlükleri için tek başına
direnen ve sonunda da
istediğini alan Gündoğdu,
aynı işyeri için yeni dönem
toplusözleşme
görüşmeleri için
hazırlıklan sürdürdüklerini
kaydetti.
TVM BEL. a
Tüm-Bel-Sen'den siyasi kadrolaşmaya isyan
'Yerelyönetim
emin ellerde değil
9
-İ«taabul Haber Servfei- Tüm Belediye
Memurlan Sendikası (Tüm Bel-Sen) Genel
Başkanı Vicdan Baykara, RP'li
belediyelerde yoğun bir kadrolaşma
yaşandığını belirterek "Belediyeleri kendi
özel çiftliklerine dönüştürmek isteyen bu
zihniyetin esas amacı kendi ideolojik
kurumsallaşmasını yaratmaktır" dedi.
Tüm Bel-Sen dün Istanbul Büyükşehir
Belediyesi önünde kitlesel bir basın
açıklaması yaptı. Basın açıklamasını okuyan
Tüm Bel-Sen Genel Başkanı Vicdan
Baykara, devletin, kamu emekçilennin sekiz
yıllık mücadelesini görmezden gelerek
toplusözleşme ve grev hakkı içermeyen bir
taslağı dayattıgını söyledi.
27 Mart 1994 yerel seçimlerinden sonra
siyasi parti farkı gözetmeksızin belediye
başkanlanna dostluk eli uzattıklannı, bazı
olumlu gelişmelerin vanmda ağırlıklı olarak
RP'li belediyelerde dialog yerine
sendikalannın örgütlülüğüne yönelik çeşitli
saldın ve o>aınlar içine gınldiğini açıklayan
Vicdan Baykara, "Muhalefette iken kamu
emekçilerinin sendikalaşmasıyla ilgili
söylediklerinden, iktidar olunca çark
ettiler" <
olmamakla suçlanmasına karşın RP'lilerin
Bem Bir-Sen isimli sendika kurarak bu
sendikanın yöneticiieriyle birlikte üye,
temsilci ve yöneticilerinin kıyım listesini
hazırlayıp uyguladıklannı savunan Baykara,
deneyimli ve işinde uzmanlaşmış kadrolara
iş vermeyip özel kamplarda hapsettiklerini
iddia etti.
lrticai faaliyetleri nedeniyle ordudan atılan
subay ve astsubaylann yönetici olarak
görevlendirilip çalışanlar üzerinde katı bir
baskı ve terör uygulandığını belirten
Baykara, "Üç yıllık bilançonun sonu;
binlerce işten atma, sürgün, y üzlerce sicil
bozma maaş kesme ve özlük hakların
gaspı hakaret, baskı ve insanlık dışı
uvgulamalardır" şeklinde konuştu.
Recep Tayyip Erdoğan'ın belediye başkanı
seçildıkten sonra yaptğı konuşmada "Siyasi
düşüncelerinden dolayı hiçbir çalışan
mağdur edilmeyecektir" dedığini, ancak
baskının ve zulmün en katmerlısınin
büyükşehir belediyesi ve ona bağlı olan
kurumlarda yaşandığını vurgulayan Baykara
daha sonra şunlan söyledi:
"Ya$aaan ıtygulamalardan anlaşılacağı
gibi kendi çalışanına zulmü reva gören bir
anlayış adil ve tarafsız bir şekilde hizmet
sunamaz. Çalışanın örgütlü gücünü
dağıtıp belediyeleri kendi özel çiftliklerine
dönüştürmek isteyen bu zihniyetin esas
amacı kendi ideolojik kurumsallaşmasını
yaratmaktır. Oynanan ovun tehlikelidir,
karanlıktır, anti-demokratiktir. Tüm
demokrasi güçlerini yükselttiğimiz bu
sese kulak vermeye destek ve dayanışma
içinde olmaya çağınyoruz.
Çünkü yerel yönetimler 'emin eller'de
değildir."
Toplantıya katılan KJESK Örgütlenme
Sekreteri Güven Gerçek de yaptıgı kısa
konuşmada, keyfi uygulamalann,
sürgünlerin had safhada olduğunu söyledi.
"Belediyelerde gerici faşist kadrolaşmaya
ha> ır", "Rüşvetin adresi belediye
vakıflarıdır" şeklinde dövizlerin de
taşındığı basın toplantısında, "Susma
sustukça sıra sana gelecek", "Baskılar
bizi yıldıramaz", "Adil düzen dediler,
emekçiyi ezdiler", "İşçi memur el ele
genel greve" şeklinde sloganlar atıldı.
YORUM
ÖZTİN AKGÜÇ
İsdemir'ejet özelleştirme
HACER GEMÎCİ ÖZDEN
ADANA - Talibi çoğahnca REFAHYOL, Is-
demir'i apar topar özelleştirme kapsamma al-
mak üzere harekete geçtı. Ekinciler ve Çolakoğ-
lu gruplannın yanı sıra ttalyan ve Japon asıllı
firmalann da Isdemir'e talip oldukJannı açık-
lamalannm ardmdan, hükümetin Hazine. OİB
ve şirket yetkilılerini Ankara'da toplayarak Is-
demir'in satışı için formül aradığı öğrenildi.
Konuyla ilgili görüştüğümüzÖzelleştirme Ida-
resi yetkilileri de toplantılannyoğun bir şekil-
de sürdüğünü doğruiayarak "Isdemir'in kısa
sürede özelleştirme kapsamma alınması plan-
lanıyor" dıye konuştular.
İsdemir için Kardemir benzeri bir özelleş-
tirme öneren Erbakan'ın özel danışmanı Ru-
şen Gezici'nin raporunu da ele alan hükümet.
kurumun satışma uygun zemin hazıriamak üze-
re çalışmalar başlattı. Ancak santrallan Enerji
Bakanlığı aracılığı ile satışa çıkardığı ve ÖfB'nin
yetkisini haksız yere Enerji Bakanlığı'na dev-
rettiği için onlarca dava ile karşı karşıya kalan
hükümetin, İsdemir'de özelleştirmeyi ÖİB ara-
cılığı ileyapmayı planladığı kaydediliyor. İsde-
mir'e uygun bir satış formülü arandığını belir-
ten ÖİB yetkilileri toplantıların kısa bir süre
sonra sonuçlandınlarak, ÖYK karan ile Isde-
mir'ın kapsama alınacağını öne sürüyorlar.
Erdemır gibi dev bir kuruluşa sadece iki tek-
lif gelirken jsdemir'e yönelik talebin ardında çe-
şitli nedenler yatıyor. Öncelikle uzun demir
üreten tesislerin, yassı üriine geçışi için çok az
bir yatırım yapılmasmın yeterli olması jsde-
mir'in cazibesini arttınyor. Demır Çelik Üreti-
cileri Demeği Genel Sekreteri Fahrettin Ku-
nak, îsdemir'de yassı üriine geçiş için altyapı
ve teknik donanımın hazır olduğunu anımsatı-
yor. lsdemir'in halen zarar ettığini öne süren ve
1995yılmda I4trilyonzararaçıkladığınıbelir-
ten Fahrettin Kunak'a karşı, kurumla örgütlü bu-
lunan Özçelik-İş Sendikası Iskenderun Şube
Müdurü Nihat Kıymacı, "Kurum zararda fi-
lan değil. Sendikaya rağmen, burada kimse
özelleştirme yapamaz" diyor.
İsdemir'inözelleştirilmesınekesinliklekar-
şı olduklannı anımsatan Nihat Kıymacı, tesis-
lerin faaliyet zaran bulunmadığını belirterek
sözlerine şöyle devam etti: "1995'te 2.5 tril-
yon faaliyet kârımız vardı. 1996'da bu rakam
4 Irilvona yaklaştı. Zararda gözükmesinin ne-
deni 1987 yılmda özel bankalardan yüksek
faizle alınan borçlar. Bu borçlar olmasa İs-
demir kendini kurtarıyor."
Termik santral
özelleştirmesine
hayır mitingi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ener-
ji Yapı-Yol Sen üyeleri, termik santrallann
kömür işletmeleriyle devri, Türk Telekom,
TEAŞ ve TEDAŞ gibi kurumlan kapsayan
özelleştirme uygulamalannı bakanlık önün-
de "KJT'ler bizimdir, satılamaz", "Üre-
ten biziz, yöneten de biz olacağı/". "Za-
fer direnen emekçinin olacak" sloganlany-
la protesto ettiler. "Işık söndürme eyle-
minde panikliyorlar. Biz tam gün şalter in-
dirdiğimizde ne yapacaklar" diye soran
Enerji Yapı-Yol Sen Genel Başkanı Cengiz
Faydalı, "yağma ve talan"a dönüşen özel-
leştirme politikalannın hukuk ve ekonomik
sistemi iflas ettirdığıni söyledi.
REFAHYOL hükümetinin özelleştirmey-
le termik santrallan, TEAŞ ve TEDAŞ"ı sa-
tışa çıkarması bu kurumlarda çalışan memur-
lan da harekete geçirdi. Işçi sendikalannın
düzenlediğı "Özelleştirmeye Hayır" mı-
tinglerine katılan Kamu Emekçileri Sendı-
kalan Konfederasyonu'na (KESK) bağlı
Enerji Yapı-Yol Sen. dün Enerji ve Tabiı
Kaynaklar Bakanlığı önünde protesto gös-
terisi gerçekleştırdi. "Aktaş'ı, ÇEAŞ'ı unut-
ma. seni de işsiz bırakmak istiyorlar'".
"Ya seni özelleştirme çarpacak ya da on-
lan elektrik", "Özelleştirme, işsizlik, yok-
sulluk, sendikasızlaştırma demektir"' ya-
zılı pankartlan taşıyan çalışanlar. "Baskılar
bizi susturamaz", "Susma sustukça sıra
sana gelecek", "KİT'ler bizimdir satıla-
maz", "İşçi memur el ele, genel greve"
sloganlanyla tepkılerini gösterdiler.
Elektrik Mühendısleri Odası, Maden-Sen,
Türkiye Maden-Iş ile İşçi Partisı ve Emeğin
Partisi'nden de katılımın olduğu eylemde
konuşan Enerji Yapı-Yol Sen Genel Başka-
nı Cengiz Faydalı. özelleştırmeyleçıkarçev-
relenne "altın tepsiler" içinde santrallann
sunulduğunu belirterek Türkiye'nin ve ço-
cuklanngeleceğınesahipçıkıimasınıistedı.
IMKB'de 1998 Yılmda
Gelişmeler
Istanbul Menkul KıymetlerBorsası'nda 1996yılın-
daki aelişmeler ana hatları ile şöyle özetlenebilir:
• fMKB bileşik endeksi bir önceki yıldan çok da-
ha hızlı artış göstermiştir. Ağırlıklı ortalarna fîyatlar-
dan hesaplanan İMKB bileşik endeksi (1990 = 3255.75)
1996 yılmda yüzde 140.5 oranında artarak, 40.171.88
puandan 96.728.55 puana yükselmiştir. Bir önceki yıl
ise söz konusu bileşik endeks yüzde 47.5 oranında
artış göstermiş idi.
1996 yılında mali endeks önceki yıllardan farklı ola-
rak, sınai endeksten çok daha hızlı artış göstermiş-
tir. Gerçekten ağırlıklı ortalama fiyatlardan hesapla-
nan endekse göre, 1996 yılında mali endeks yüzde
201.3 oranında artış göstererek 29.938.88 puandan
90.206.56'yayükselirken, sınai endeks yüzde 123.6
oranında artışla 46.485.33 düzeyinden 103.924.64 pu-
ana yükselmiştir. Mali endeksin sınai endeksten çok
daha hızlı artması, 1996 yılında borsada fiyat hare-
ketlerinin bir özelliğini oluşturmuştur. Bir önceki yıl,
sınai endeks yüzde 55 oranında artarken, mali en-
deksteki artış yüzde 31.3 oranında kalmıştır. Kapa-
nış fiyatlarından hesaplanan endeks, ağırlıklı ortala-
ma fiyatlardan hesaplanan endekse göre bir ölçüde
farklılık göstermekle beraber, saptanan genel eği-
limleri değiştirmemektedir.
• Borsada fiyatlar oynak olup yıllar itibarıyla bü-
yük dalgalanmalar göstermektedir.
Bileşik endeks, 1991 yılında yüzde 34.0 oranında
arttıktan sonra, 1992 yılında yüzde 8.6 oranında aza-
lış göstermiş, 1993 yılında artş hızı yüzde 414.0 yük-
selmiş. 1994 yılında yüzde 31.9 geriledikten sonra 1995
ve 1996 yıllannda sırasıyla yüzde47.5 ve yüzde 140.5
oranlannda artmıştır. 1991 -1996 gibi kısa bir sürede
bileşik endeks fiyatlarında yıllık değışme eksi yüzde
8.6 ile artı yüzde 414.0 oranında değişmiştir.
•1996 yılında İMKB'de işlem hacmi borsanın ku-
ruluşundan bu yana ilk kez reel olarak azalmıştır.
1996 yılında İMKB'de hisse senedi işlem hacmi
carifiyatlarlayüzde 27.7 oranında artarak 3.031.2 tril-
yon TL'ye yükselmiştır. Ancak işlem hacmindeki ar-
tış hızı, fiyat artış hızının çok gerisinde kalmıştır. USD
bazında İMKB'de işlem hacmi bir önceki yıla göre yüz-
de 27.9 azalarak 52.357 milyon USD'den 37.737 mil-
yon USD'ye gerilemiştir. Fınansal pazartarda buna-
lımın olduğu 1994'te bile İMKB'de işlem hacmi USD
bazında yüzde 6.6 da olsa artış göstermiş idi.
•Hisse senetleri fiyatlannda oynaklık vurgunsal ka-
zanç güdüsünün yüksekliğinden kaynaklanmakta,
pazann sığ ve spekülatif olduğunu göstermektedir.
Fiyat hareketlerinde eğilimlerin sağlıklı olabilmesı
için işlem hacmi ile desteklenmesi gerekir. 1996'da
hızlı fiyat yükselişine karşı işlem hacminin, özelleş-
tirme rüzgânna veya pompalamasına karşın önemli
boyutta azalması, artışın sağlıklı olmadığını, büyük spe-
külatörlerin tutumuna bağlı olduğunu göstermekte-
dir. Sığ bir pazarda az sayıda geniş kaynaklı spekü-
latör, fıyatların gelişme yönünü belirleyebilmektedir.
• Hisse senetlerinin fiyat/kazanç oranı yükselırken
temettü verimi duşmüştür.
Hisse senetlerinin fiyat/kazanç oran ortalaması
9.23'ten 12-15'e yükselirken, temettü verimi oranı or-
talaması yüzde 2.87 kadar duşmüştür. Hisse senet-
lerinin fiyat/kazanç oranları yüksekliği ve temettü ve-
riminin düşüklüğü, fiyat artışlannın yapay olduğunu
göstennekiedir Fiyatlann şişkın olması potansiyel
birtehlike oluşturur. Nitekim 1994 bunalımında bor-
sada hisse senedi fiyatlannın şişkin olması da bir öl-
çüde etkili olmuştur.
Bir ekonomide sermaye piyasasının ve onun ana
kurumlanndan biri olan menkul kıymetler borsası-
ntn, kaynak kullanımını iyileştirmek, etkililiği arttır-
mak, kaynak aktarma maliyetini düşürmek ve para-
sal birikimlen ekonomik anlamda yatırımlara dönüş-
türmek gibi işlevleri vardır. Ancak Türkiye'de özen-
dirici önlemlerle geliştirilmeye çalışılan sermaye pi-
yasasının temel işlevleri yerine getirdiğinı söylemek
olanaksızdır. Borsa, havadan inme vergisız kazanç-
lann elde edildiği spekülasyonun ağır bastığı, daha
çok büyük sermaye sahiplerinin yarar sağladığı bir
düzenek görüntüsündedir. Bu pıyasada etik kuralla-
rın tam yerleşmediği, uygulanmadığı da anlaşılmak-
tadır. SPK'nin, süresiz ve süreli faaliyeti durdurma
gibi aracı kurumlara yaptınmlar uygulaması da bu ta-
nıyı güçlendirmektedir.
Türkiye'nin kâğıda değil, fiziki, üretim kapasitesi-
ni arttıracak yatınmlara gereksinimi vardır. Anonim or-
taklıklar bu pazardan sağladıklan fonlan, ekonomik
ve toplumsal açıdan öncelikli yatınmlara dönüştür-
dükleri sürece, bu piyasa ve onun temel kurumu bor-
salar yararlıdır. Borsa sadece ikinci el ve spekülatif
işlemlerin yapıldığı bir düzenek olarak kaldığı sürece,
ekonomiye katkısı en azından kuşkuludur.
MESSbülteni
MESS'ten dövizle
emekliliğe protesto
İstanbul Haber Servi-
si - Türkjye Metal Sanayi-
cileri Sendikası, dövizle
emekliliğın SSK için cena-
ze marşı anlammageldiği-
nı savunarak "Çeşitli borç-
lanmalarla SSK'yi maaş
ödemeye mecbur kılmak,
dev letin sağlıksız bir sos-
yal güvenlik polirikası ol-
duğunu, daha doğru bir
deyişle polirikası olmadı-
ğını gösterir. Bunun en
son örneği dövizle emek-
lilik furyasıdır" şeklinde
görüş belirtti.
MESS'in yayımladığı
kısabilgi bültenınde. hükü-
metin I gün dahi yurtdışm-
da kalanlara günlük 2.5 do-
larlık borçlanma ile emekli-
lık hakkı tanımak isteme-
si, dövizle emekli olmak
için daha önce >"urtdışında
çahşmış olma şartı arama-
ması ve 3 taksıtte ödenecek
12bin500do!ann 10 bin
dolannın "Kasa" adlı fon-
da toplanması eleştirildi.
Bültende. 3 yıl sonraayda
250 dolarlık biremekli ma-
aşı bağlanacağı ve toplana-
cak 1 milyardolannbütçe
payı olarak Hazine'ye ak-
tanlacağının belirtildiği
öne sürüldü.
Bültende, Türkiye'de
yerieşık vatandaşlann yüz-
de 22'sinin hiçbir sosyat
güvenlıği yokkenyurtiçın-
dekıleri bıtınp şimdi de
yurtdışındakilere "kıyak
yapma" peşinde olundu-
6u iddıa edildi.