Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28ŞUBAT1997CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Arif Sarra Toker'i
aıma günü
• Haber Merkea - BalıUı
Run Hastanesi
Hıcurevi'nde kalmakta
olaı ünlü bestekâr Arif
SarjiTokervetüm
yasılanmızı anmak için
birzün düzenlendi. Baliklı
Run Hastanesi ve Beşiktaş
Mısiki Dernegi'nin
ortklaşa düzenlediği
güıde Arif Sami Toker'in
eseleri sanatçılar
tarfından seslendinlecek.
2 rran günü yapılacak
koıser. Baliklı Rum
Haîanesi'nde (Belgratkapı
Yolı No: 2 Zeytinburnu
Istaıbul) saat 14.00te
yaplacak.
MHetvektterine
saygınlık uyarısı
• A>KARA (Cumhuriyet
Bür»su) - Ankara 15.
Aslye Hukuk Mahkemesı,
DYP Bolu Milletvekili
Necni Hoşver'in, 54.
, hükimetin
güvmoylamasındarctoyu
kullınan tzmir Milletvekili
Mehmet Köstepen'e
yumruk atarak hakaret
ettigı gerekçesiyle 1 milyar
200 tıilyon lira tazminat
ödeneye mahkûm
olrmsıyla ilgili verdiği
karann gerekçesini
açıkJadı. Gerekçeli
kararda, "parlamento
saygnlığı için sonınlann
kavgayla çözülmemesi"
uyarsında bulundu.
Hacaloğlu'nun
önerisi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- CHP lstanbul
Milletvekili Algan
Hacaloğlu,
milletvekillerinin
parlamento dışı
çalışmalanndan elde
ettikleri gelirlerin
beyanının zorunlu
kılınması ve bunlan
denetleyen TBMM Etik
Kurulu oluşturulmasını
öngören bir yasa önerisi
verdi. Hacaloğlu.
Türkıye'de milletvekili
davranışlannı yönlendiren
yazılı kurallann geri
düzeyde olduğunu
vurgulayarak, "TBMM
ayncalıklı kişiler kulübü
olmaktan kurtanlmalı.
Kimın eli kımin cebinde
ilişkilere son verilmeli"
dedi.
tzmir CHP'den
Istitalar
• İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - CHP'de partı
içi muhalefet yannki
toplantıya hazırlanırken
Izmir il meclisinde 4
üyenin ıstifasıyla il
yönetimi düştü. CHP İl
Başkanı Memiş
Yıldınmcan. 4 istifanın
kendisine ulaşmadığını
belirterek "Istifa ettilerse
iyi oldu. Zaten bunlar
Ahmet Sanşın'ın
ekibinden. Izmir'de artık
kartlar açıldı. Ben
görevimin başmdayım"
dedı.
Batıkent davası
sona erdi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara 1 No'lu
Devlet Güvenlık
Mahkemesi, Batıkent'te
polisin gerçekleştirdiği
hücreevi operasyonunun
ardından başlatılan
operasyonlarda DHKP-C
üyesi olduklan savıyla
yargılanan sanıklar
hakkındaki karannı verdi.
Mahkeme Başkanı Orhan
Karadeniz, sanıklardan
Fehim Horasan"nın idama
çarptınldıgı. cezanın daha
sonra müebbet hapıs
cezasına çevrildiğini
söyledı. Karadeniz.
sanıklardan Bayram
Içlek'in 13 yıl 1 ay 10 gün,
Murat Yıldız, Fatma Sibel
Sansoy, Ali Engin
Yurtsever, Hasan Dönmez
ve Salih Sevinel'in 12 yıl
6'şar ay, Adnan Pembegül,
Hüseyin Tannverdi, Ayhan
Buz, Ayhan Uzun, Ahmet
Duran Çolak, Ergün
fCaygusuz ve Nazmi
Kalelihan'ın ise 3'er yıl
9'ar ay hapis cezasına
çarptınldığını açıkladı.
EmeklHerin
I ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-ANAPGenel
Başkan Yardımcısı Agâh
Oktay Güner, Başbakan
Necmettin Erbakan'ın
bütçenin fazla verdiğini
söylemesine karşın 2.5
milyon işçi emeklisinin
şubat maaşlannın hâlâ
ödenemediğini söyledı.
Cumhuriyet, jandarma istihbaratçısı Oğuz'un Susurluk tutanaklannı ele geçirdi
w
Iııfazlan istihbarat belirler'AYŞE SAYCV
ANKARA - TBMM Su-
surluk Araştırma Komisyo-
»u'na bilgi veren Jandarma
İstihbaratçısı Hüseyin Oğuz,
birçok faili meçhul cinayet-
ten jandarma ve polisin so-
rumlu olduğunu açıklarken,
bu birimlerin özellikle Kürt
kökenlileri hedef aldığını
söyledı.
Hakkâri-Yüksekova çete-
sinin ortaya çıkanlmasında
önemli rol oynadığı belirti-
len Hüseyin Oğuz'un Su-
surluk komisyonundaki ıfa-
de tutanakJannı Cumhuri-
yet ele geçirdi. Tutanaklara
göre, JlTEM'ın birçok kişi-
yi öldürdûğünü kaydeden
Oğuz'a bu konuda yönelti-
lcn sorular ve yanıtlan şöy-
le:
Başkan: Diyarbakır'daki
sistem nedir?
Oğuz: Diyarbakır'daki sistem; siz hep çete
diyorsunuz, fakatben ayırmak istiyorum. Te-
tik timi ve menfaat timi diye ayırmak istiyo-
rum. Siz menfaat timlerini şu ana kadar din-
liyorsunuz. Menfaatçı, tetikçiye görev veri-
yor, diyor ki. "Sen şunu -tespit edhor hedefi-
nt- resmi oiarak aknr" dıyor. Nasıl aldınyor?
Özel harekât elbisesiyle aldınyor. "Fofis" di-
yor, kapıyı çalıyor, aldınyor, ondan sonra da
infaz ediyor. Amajandarma bölgesine atıyor.
Polıs bölgesinden özel harekât elbisesiyle alı-
yor, götürüyor, jandarma bölgesine atıyor.
Jandarma bölgesine atarken, o karakol komu-
tarunın haberi olmuyor mu, oluyor. Ben de ka-
rakol komutanlığı yaptım. Benim bölgemde,
affedersiniz, kimin ne olduğunu. hepsini bil-
mek mecburiyetindeyim... Diyarbakır'daki ın-
TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu İstanbul'da
Üruğ ve Bigcdı
f
dan bügialınacak
tstanbuJ Haber Servisi - TBMM
Susurluk Araştırma Komisyonu Baş-
kanı Mehmet Elkatmış, emekli orge-
neraller Necdet Ünığve Burhanettin
Bigalı'dan görev yaptıklan döneme
ait teknik bilgi alacaklannı söyledi.
TBMM Susurluk Araştırma Ko-
misyonu üyeleri, çalışmalannı sür-
dürmek üzere dün lstanbul'a geldi-
ler. Atatürk Havalimanı'nda gazete-
cilerin sorulanm yanıtlayan Komis-
yon Başkanı Elkatmış, çahşmalar
çerçevesinde isimleri belirlenen tu-
tuklu ve hükümlülerin ifadelerinin,
bulunduklan cezaevlerinde alınaca-
ğını söyledi.
lstanbul'a gelen Üomisyon üyesi
CHP Içel Milletvekili Fikri Sağlar
da. Susurluk Komisyonu 'nun
TBMM'de bugüne kadar kurulanlar
içinde en yoğun ve dikkatli çalışan
komisyon olduğunu savundu. "Sü-
rekli Aydınlık IçinBir Dakika Karan-
bk" eyleminin. komisyonun çalışma-
lanna etkisinin ne olduğuna yönelik
bir soruyu Sağlar, şöyle yanıtladı:
"Işık kapatma eylemi komisyonun
çauşmalanna şe\k ve destek veriyor.
Eylemler, Susurluk olay lannın çözül-
mesi ve Türkiye'nin karanlıktan çık-
masına yönelik. Bu da bizün komis-
yonun göreviyle doğrudan ügflL"
Susurluk komisyonu üyeleri Elkat-
mış ile Sağlar, saat 14.00'te lstanbul
DGM'ye gelerek Başsavcı Erdal
Gökçen ile soruşturma savcılan Ay-
kut Cengiz Engto, Ahmet Gürses ve
İrfan Ozüyen'le görüştüler.
Susurluk komisyonu bugün Metris
ve Bayrampaşa Cezaevi'ne giderek
özel rim görevlileri Ayhan Çarkuı,
Emw Lihı, Ercan Ersoy, Mustafa AI-
tKik. Oğuz Yorulmaz, Abdülgüni Kı-
zılkaya, kurye Dilek Örnek, eski ls-
tanbul Emniyet Müdür Yardımcısı
DenizGökçetin ve eski Asayış Şube-
si Müdürü Sedat Demir'in ifadeleri-
ni alacak.
Kü-
fazlar o şekilde resmi elbiseyle yapılıyor.
Başkan: Yeşil'i bize anlat...
Oğuz: Eskiden, Ülkü Ocaklan davasından
Elazıg polisince gözaltına alınmış bir kişi.
Gerçek adı Mahmut Yıldınm... Bir sefergör-
düm ben Yeşil'i. Hatta Malatya'da aynı şekil-
de sıçramak istedi bunlar. Yaşar Ercan alba-
yımız izin vermedi. Onun bazı şeylerini bili-
yordu. Bu faili meçhul ve para karşılığı iş
yaptığını biliyorduk.
Fflai Sağlar Nereye bağlı çalışıyor?
Oğuz: Yeşil önceden polisle çalışıyordu.
Daha sonra Cem Ersever'le tanışan bir kişi ve
Cem Ersever'le Suriye'ye gidip gelen bir in-
san. Çok da parası olan bir insan.
Sağlar: Yoksa bunlar resmi görevli mı?
Oğuz: Ben onu size şöyle arz edeyim. Jan-
darma teşkilatında Yeşil'i tanımayan yok. A-
ma şimdi Yeşil kendi ve yanındakilerin pisli-
ğine bulaşmıştır. Ömeğin, kendi işlediği bir
cinayette, sizin kucağınıza silahı verdiği za-
man, siz işlemediğiniz bır suça aynen onun-
la beraber ortak olduğunuz için o tür bir ya-
pısı var Yeşil'in.
Sağlar: Peki bunu bilerek, Yeşil'i niye ya-
kalamıyorsunuz?
Oğuz: Yeşil'i koruyanlar var. ben nasıl ya-
kalayacağım. Ben şöyle söyleyeyim, Cem Er-
sever'le beraber Yeşil'i VdB Küçükçok iyi bi-
lir.
Sağlar: Onun adamı mı?
Oğuz: Evet. Beraber çalışıyoriardı. Diyar-
bakır, Bingöl, Elazığ o hattın sorumlusu. Biz
sözde terör mücadelesi yaparken, onlar cep
mücadelesi yaparken. beraber çalışıyorlardı
diyorum. Menfaat mücadelesi.
Başkan: 'Yeşil', Veli
çük'ü nereden tanıyor?
Oğuz: Şımdı Yeşil'i jandar-
marun istihbarat birimindeki-
ler hepsi tanır, net tanır ve Ve-
li Küçük bir zamanlar bu biri-
min en kıdemlisi, en sözü ge-
çen bir kişiydi. Yeşil, Veli Kü-
çük'ün sözünden çıkmayacak
bir kişi.
Yaşar Topçu: Bize sistemi
anlat.
Oğuz: İnfaz edilecek, kaçı-
nlacak kişilertespit edilir. Tes-
piti istihbarat birimleri yapar
genelde. Siz JİTEM diyorsu-
nuz, aslında JtTEM'in emni-
yet istihbaratı kadar gücü yok.
Emniyet istihbarat birimlerin-
de müthiş dinleme cihazlan,
takip kontrolleri var, ama terö-
re yönelik olduğu zaman
PKK'nin cephe faaliyetinde ve
aynı anda ne konuştuklannı
alabilecek güç var sistemde.
Yalruz, sözde terör örgütlerine yardımcılık
yaptığı değerlendirilir, ancak terör örgütüne
yardım etmese dahi orijin Kürtse bu adam
hedeftir.
Başkan: Sadece Kürt olması yetiyor mu?
Oğuz: Burada yetiyor. Türkiye'de biliyor-
sunuz47 çeşit azınlık var. Şimdi bunlann içe-
risinde orijini Kürt olan isterse ülkeyi bizden
fazla sevsın, o bırimlerde çalışanlar eğer he-
def göstermişlerse kesinlikle infaz edilir ya-
ni. Genelde Kürt olanlar listeye alınır. Müza-
hir olanlarla (eğilimli, sempatizan) gider ko-
nuşulur, Kürt olanla gidip konuşulmaz.
M.Bedri tncetahtacı: Müzahir olan Kürt
değilse sen bu işten vazgeç mi denir?
Oğuz: Evet, kulağı çekilir, sen böyle böy-
le yanlış yapıyorsun, sakın yapma.. evine, ai-
lesine de gidilir.
İBDA/C davasının dünkü duruşmasında sanıklar mahkeme heyetine ve gazetecilere saldırdı
Şeriatçılar yine olay çıkardıİstanbul Haber Servisi - Şeriatçı
İBDA'C örgütü adına Beyazıt
McDonalds' ile parti binalan ve iç-
lcili lokantalan bombaladıklan ge-
rekçesiyle yargılanan 6 sanık, 2 yıl
6 ay ile 20 yıl 10 ay arasında çeşit-
li hapis cezalanna çarptınldı. Sa-
nıklar, önce mahkeme heyetine ar-
dından da basın mensuplanna sal-
dırdı. Olaylarda bir gazeteci yara-
landı.
lstanbul 5 No'lu DGM'de görü-
len davanın dunışmasına. tutuklu
sanıklar Yılmaz Yüksel, İbrahim
Taflı. Ercan Burak, Mustafa Aşık.
Levent Ehilgerve Fevziİşahnazka-
tıldı. Tutuksuz oiarak yargılanan
Cem Eker ise duruşmaya gelmedi.
Karar aşamasına gelen davayla
ilgili son sözleri sorulan sanıklar.
isnat edilen suçlamalan reddede-
rek tahliye ve beraatlannı istediler.
Verilen aradan sonra karan açıkla-
yan mahkeme. Yüksel'i, "yasadışı
örgüt üyesi olmak", "patlayKI mad-
de imal etmek ve atmak" suçlann-
dan 20 yıl 10 ay; İbrahim Tatlı, Er-
can Burak ve Mustafa Aşık'ı da ay-
.nı suçtan 15 yıl 3'er ay ağır hapis
cezasına çarptırdı. "Yasadışı örgû-
te yardım veyataklık ettiğf* gerek-
çesiyle sanıklardan Levent Dül-
ger'i 3 yıl 9 ay. Fevzi lşalmaz'ı da
2 yıl 6 ay ağır hapis cezasına çarp-
tıran mahkeme heyeti, tutuksuz
oiarak yargılanan Cem Eker'in ise
delil yetersizliğinden beraatını ka-
rarlaştırdı. Dülger ve Işalmaz, tu-
tuklu kaldıklan süre göz önüne alı-
narak tahliye edildi.
Karann okunması sırasında "Al-
lahstzlar. köpekler, o_ çocuklan",
"Hepinizi geberteceğjz" diye bağı-
rarak mahkeme heyetine ve basın
mensuplanna saldırmak isteyen sa-
nıkJar, jandarma ve polis tarafin-
dan engellendi.
Güvenlik kuvvetlerince salon dı-
şma çıkanlmak istenen sanıklardan
İbrahim Tatlı, Yenı Günaydın gaze-
tesi muhabiri HüzünAkkaya'yı ko-
lundan tutarak dövmeye kalkıştı.
Jandarmalar tarafından Tatlı'nın
elinden kurtanlan
Akkaya, daha sonra sevk edildi-
ği DGM Adli Tabipliği'nden diz
kapağında lif ezilmesı ve ödem
oluşması nedeniyle 8 günlük rapor
aldı. Akkaya'nın, sanıklar hakkın-
da tstanbul Cumhuriyet Başsavcı-
lığı'na suç duyurusunda bulunaca-
ğı öğrenildi.
RPTt GÜL
'Refah
sistemi
tehdit
etmiyor'
FUATKOZLUKLU
NEVVYORK - Ameri-
kan Türk Konseyi'nin yıl-
lık toplantılanna katılan ve
on gün boyunca Clinton
yönetimi ile finans çevre-
İerine RP'yi anlatan Dev-
let Bakanı Abdullab Gül,
"Refah, Türk halkuun is-
teklerini yerine getiriyor.
Sistemi tehdit etmiyor" de-
di.
Abdullah Gül, önceki
gece temaslannı tamamla-
dıktan sonra bir basın top-
lantısı düzenleyerek görüş-
melerhakkmda bilgi verdı.
Türk gazetecilere sürekli
sitem eden Gül, Amerika-
lı gazetecileri ömek gös-
terdi. Abdullah Gül 'e gezi-
si ile birlikte ABD'nin Re-
fah'a bakışında bir deği-
şiklik olup olmadığı sorul-
du.Gül, bu soruya şöyle
yanıt verdi:
"Türkiye'yi çok yakın-
dan takip ediyorlar ve Tür-
kiye'nin önemini çokiyi bi-
Iryorlar. tlişkilerimizde bir
sıkıntı yoktu ki düzeHmeye
çahş&kdiyelim. Amerikalı-
lar Refah'ın gücfinün far-
kındalar."
Laıklik anlayışının bazı
sorunlara yol açtığını ve
laiklik tanımını değiştir-
meyeçalıştıkJannı belirten
Devlet Bakanı, yanlış anla-
şılma kaygısıyla Libya ve
lran basınının temsilcile-
rinden gelen söyleşi talep-
lerini ger. çevirdi.
Ünlü. başkanlıktan istifa etti
'Türldye
J
de sendikacılar
işçi sınıfina ihanet ediyor
9
İstanbul Haber Servisi - Yeni E-
mek-tş Genel Başkanı Muzaffer
Ünlü. Türkiye'de sendikalann ser-
mayeye peşkeş çektiğinı ve
u
sen-
dika ağalarTntn hüküm sürdüğü-
nü belirterek görevinden istifa et-
ti. Bundan sonraki hayatında da
hertürlüdemokratikeylemin için-
de yer alacağını vTirgulayan Ünlü.
"Ancak sade vatandaş oiarak.
Çünkü sendikalı olmaktan artık
utanıyorum" dedi.
Geçen ağustos ayına kadar süren
8 aylık DİSK'le birleşmelerinin dı-
şında bağımsız oiarak sendikal
mücadele veren Muzaffer Ünlü, 25
yıllık sendikacılık hayatı sonunda
istifa etti.
Istifasını "Türkiye'dekisendika-
cdann işçi sınıfina ihanet ettiği*' ge-
rekçesiyle açıklayan Ünlü, Türki-
ye'de artık salt "tabela sendikacıb-
ğı"nın kaldı^ını savundu.
lstanbul Universitesi'nde mey-
dana gelen son faşist saldınlar kar-
şısında başta sendika başkanlan
olmak üzere tüm sendikalann üni-
versitede coplanan öğrencilerin
yanında yer aiması gerektığini
söyleyen Ünlü, "Biz de oıüarla
coplanalım. Biz de gözaltına alına-
lım. Sendikanın tek görevi toplu-
sözleşme imzalamak değüdir. Sımf-
sal ve demokratik mücadelede de
en önkrde yer aiması gerekir" de-
di. Ünlü. işçilenn ayda 30 milyon
alırken sendika yöneticilerinin 300
milyon aldıklannı belirterek bu-
nun "sendika ağaugı''na yol açtığı-
nı kaydetti.
İEİS Yönetim Kurulu Başkanı Turgut
'İlaç sanayiindeyatırımlar
durma noktasına geldV
tstanbul Haber Servisi - Geçen
yılı da zararla kapatan Türk ilaç sa-
nayiinde yatınmlann durma nokta-
sına geldiği, önümüzdeki dört yıl
içinde gerekli önlemler alınamaz-
sa yerli ilaç sanayiinin gümrük bir-
liği ve Avrupa Topluluğu sürecin-
de rekabet gücünü kaybedeceği
açıklandı.
ilaç Endüstnsi tşverenler Sendi-
kası'nın (İEİS) genel kurulunda
Türk ilaç sanayiinin giderek kan
kaybettiğine dikkat çekildi. Con-
rad Oteli Balo Salonu'nda geçen
günlerde yapılan genel kurulda ko-
nuşan İElS Yönetim Kurulu Baş-
kanı Kaya Turgut Türk ilaç sana-
yiinin 1994 krizini izleyen 1995 yı-
lında fiyat alamama sorununun
1996 yılının ilk yansına kadar sür-
mesi ve enflasyonun altında kalan
fiyat artışlan nedeniyle darboğaza
girildiğine dikkat çekti. Kaya Tur-
gut, Türkiye'de yıllık 1.6 milyar
dolar olan toplam ilaç giderlerinin
2000'li yıllarda 2.5 milyar dolan
geçmesi beklendiğini belirterek
özetle şunlan söyledi:
"Bu gereksinimin yerli üretimk
karşüanması için y ılda yaklaşık 100
milyon dolaruk yaürunın gerçek-
leşmesi beklenmektedir. Oysa, son
yıllarda üretimi teşvik yerine, itha-
latm teşvild, gerekli gereksiz ithal
ruhsatmm verilmesi, ithalflacınde-
\alüasyona karşı korunmasına
karşın yerli üretimde gerekli fiyat
ayarlamasına olanak verilmemesi,
yerli yatırun ve üretinı üzerinde
caydıncı etküeri olmuştur."
f\ İstiinKııl IVforlîi F ı ı n n nmlrlı CNRUluslararası Fuarcüıktarafindan düzenle-
o. ı s ı a n o u ı ıtıoaa r uarı a ç u a ı n e n 6 i s t a n b u J
uıusi!innısı M o d a F u a n
^p
97) Manfred Kronen ve Turan Sangülle tarafindan Diinva Ticaret Merkezi'nde açıldı. Türkiye İhracatçn
lar Meclisi (TİM) Başkanı Okan Oğuz, Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şahin'in de açı-
lışında hazır bulunduğu fuarda yerli ve yabancı toplam 358 fırma 1998 >ıb koleksiyonlanru sergiledi. Fuar,
2 Mart 1997 Pazar gününe kadar gezUebilecek. (Fotoğraf: KADER TUGLA)
3. TIPADAMI
Beyazıt'a
şeref
Haber Merkezi - Gögüs
Kalp ve Damar Cerrahisi
Demeği, Türkiye Yüksek
Ihtisas Hastanesi Başhekimi
Dr. Kemal Beyazıt'a 'şeref
üyeliği' verdi. Beyazıt, Prof.
Dr. Siyami Ersek ve Prof. Dr.
Nihat Dorken'den sonra 'şe-
ref üyeliği'ne layık görülen
üçüncü tıp adamı oldu. 22
Kasım 1968'de Türkiye'de
ilk kalp naklini gerçekleşti-
ren Dr. Beyazıt, ODTÜ Se-
natosu'nca da 'onursal felse-
fe doktorası' ile ödüllendı-
rilmişti. Dr. Beyazıt'ın 52'si
yurtdışında olmak üzere
300'ün üzerinde bilimsel ça-
lışması bulunuyor.
Demirel'den AB yorumu
'Avru
sofra
?a'da
oıruluyor
çağırmıyorlar'
• Cumhuriyet'in yazar ve yöneticilerinin, dış
politika sorunlanna ilişkin sorulanm yanıtlayan
Cumhurbaşlcanı Demirel, Türkiye'nin, AB'ye
tam üyelik için yeşil ışık yakılmazsa NATO'nurı
genişlemesini veto edeceği yolundaki
politikasının yerinde olduğunu söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Süleyman DemireL Türki-
ye'nin, Avrupa Birliği'ne
(AB) tam üyelik için yeşil
ışık yakılmazsa NATO'nun
genişlemesini veto edeceği
yoiundaki politikasının ye-
rinde olduğunu vurguladı.
Demirel, "NATO'da nöbete
çağuıyor adam seni, sonra
sofra kunılunca çağırmıyor,
iyi mi? Sen hep nöbet beİüe.
Türkiye'nin izzetinefsine
dokunan bir olaydır bu" de-
di.
Demirel. Cumhurtyet'in
yazar ve yöneticilerinin, dış
politika sorunlanna ilişkin
sorulanna şu yanıtlan ver-
dı:
- Hükümetin, Avnıpa
Birliği'ne tam üyelik konu-
sunda yeşil ışık yakılmazsa
NATO'nun genişlemesini
veto edeceği açıklamasuu,
Türkiye'yi gelecek dönem-
de sıkişorabUecfk bir adım
oiarak görüyor musunuz?
- Görmüyorum Bakın,
geçenlerde Letonya Cum-
hurbaşkanı (Guntis Uhna-
nis) buraya geldi, misafirim
oldu. 2 milyon nüfuslan var.
Letonya kişi başına 1000
dolar düşen gelir seviyesın-
de bir memleket, dünya ka-
dar sorunu var. 11 ülke var
müzakere edilecek. AB'ye
girmek için. Letonya da var
onlann içinde. Adam geldi,
burayı gördü, şoke oldu. 4
milyon nüfuslu bir Ankara.
Türkiye çok büyük memle-
ket. Izmir'e gitti, lstanbul'a
gıtti, oralan gördü, şoke ol-
du. Karşıdan bakıldığı za-
man Türkiye, "Aaa ne ka-
dar güçlü bir memleket''
dedirtecek gibi görünmü-
yor, ama buraya geldiğin
zaman gerçek bu. Şimdi
bunlan (Letonya "nın da
içinde olduğu 11 ülke) alı-
yorsunuz AB'ye, Türkiye
yok. Ama NATO dendiği
zaman "Birim değeıü, güç-
lü, kudretli müttefikimiz-
dir" diyerek Türkiye'ye sa-
nhyorsunuz. Yani şu olu-
yor; nöbet olunca asker dı-
şanda bekliyor elinde silah-
la. "Haydi nöbete" diyor sa-
na (Tüıidye oiarak) gidiyor-
sun. (AB'de) Sofra kurulu-
yor. sofraya çağırmıyorlar,
iyi mi? Türkiye'nin izzeti-
nefsine dokunan bır olaydır
bu, siyaset olayı değildir.
- Kıbns sorunu 1997'nin
de gûndeminde. Rauf
Denktaş ile Glafkos Kleri-
des'in kısa bir süre içinde
buluşturulacaklan doğru
mu?
- Tabii Kıbns her zaman
için çözüm bekJeyen bir so-
run. Ama Türkiye çizgileri-
ni iyi koymuştur ortaya.
Türkiye bu sorundan, bir
çözüm bulunmasından ka-
çıyordeğil. Işleyebilir, adil,
siyasi eşitliğe dayanan bir
çözüm bulun getırin. Eski-
ye, 1974 öncesine dönelim
deniyorsa, hayır.
- Türkiye ve KKTC, Kıb-
ns'ta iki egemen devlet gö-
rfişüne giderek daha çok mu
yaklaşıyor?
- Bunlann hepsı değişik
düşünceler. Ama mesele
uluslararası zemine ıntikal
etmiştir. Mesele Türki-
ye'nin veya KKTC'nin tek
başına çözeceği bır mesele
değildir. Nitekim KKTC 14
sene evvel bağımsızlık ilan
etmiş, ama Türkiye'den
başka tanıyanı yok. Yani
mesele uluslararası zemin-
de çözülecek.
-Türkiye'nin, uluslarara-
sı zeminde kuşadldığı anla-
şılıyor. Sorunlar, Ege'deki
ihtilaflar, Kıbns, Suriye,
Kuzey Irak, İran, Rusya'ya
kadar gidiyor. Dış politika
sorunlan neden bu kadar
birikti?
- Yunanistan'dakı sorun-
lar cumhuriyetle beraber
gelen sorunlardır. Mesela
bugün Batı Trakya sorunu
var. Batı Trakya sorunu Lo-
zan'dan kalan bir sorun. Lo-
zan halletmemiş anlamında
söylemiyorum, Lozan o ka-
dar halledebilmış. Ve geli-
yorsunuz adalar sorununa.
Ege Denizi içinde 931 tane
kaya parçası var. Bunlann
130'u önemsenebilecek bi-
çimde, yani üzerine çıkılıp
durulabiliyor. Aidiyeti Lo-
zan'da da. daha sonraki za-
manda da kesin karara bağ-
lanmamış. Bu bizim karşı-
mıza bir problem oiarak ge-
liyor. Yunanlılara 2. Dünya
Savaşı sonrasında ltalyan-
lann elindeki adaları ver-
mişler; 12ada. Egeadalan-
nın verilmesine ilişkin an-
laşmada Türkiye'nin dahli
yok. Türkiye yokken o.an-
laşmada. buralann tahkim
edilmeyeceği yazılmış. A-
ma gelmış tahkim etmiş
196O'lı yıllarda. Ben de
söyledim Karamanlis'e,
"Niçin tahkim ediyorsu-
nuz?" diye. "Sizden korku-
yoruz" dedi. "Niye korku-
yx>rsunuz?", "Siz yeni Os-
manlı haletinıhiyesi içinde
genişlemeyi düşüneceksiniz,
onun için tahkim ediyoruz"
dedı. Ben de "Daha kötü
yapryorsunuz, bizi tahrik
ediyorsunuz" dedım.
Irak dediğimiz olay, biz
söylersek çok büyüyor laf-
lar, Musul vilayetini Lozan
çözmemiş. Sonradan mah-
kemeye gidilmiş. Mahkeme
de çözmemiş. O arada isyan
çıkmış, biz neredeyse vaz-
gcçmişiz Musul vilayetin-
den 1926'da.ŞeyhSaitisya-
nı.
Işte Sunye dıyorsun, ada-
mın bütün derdi Hatay.
Kafasının arkasındaki o, su
falan ikinci meseledir. Böy-
le...
Anayasa Mahkemesi Başkanı
Yekta Güngör Özden:
Şeriat çağdışılıktır
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Anayasa Mahke-
mesi Başkanı Yekta Gün-
gör Özden, partisinın bakış
açısıyla laiklığe yeni yo-
rum getirmeye çalışan Baş-
bakan Necmettin Erbakan
ile "Laikliği siyasallaştır-
mayın" sözleriyle gaf ya-
pan DYP Genel Başkanı,
Başbakan Yardımcısı Tan-
su Çiller'e tepki gösterdi.
Özden, isim vermeden ko-
alısyon ortaklannı, "ülke
gündemine biçim vermek
için konumlanyla bağdaş-
mayan açıklamalar yap-
makla" suçladı.
Özden, dün bir grup ga-
zeteciyle yaptığı sohbet
toplantısında, laikliğin,
cumhuriyetin değiştirilme-
si önenlemez niteliği oldu-
ğunu vurgulayarak şöyle
konuştu:
"Cumhuriyete karşı
olanlar ile ümmetçüik,
Arap milüyetçiliği ve din sö-
müriisii ey lenılerini sürdü-
renlcr. tersine söylemlerle
laikliği suçlama kurnazlığı-
na sapıyoriar. Kavga yara-
tıp ürmandıranlar, inanç-
lara saygısı olmayanlardır.
Bu konuda özen gösteren-
ler, dini siyasauaştıramaz ve
inanç sömürüsü yapmaz."
Laikliğin, bir insanlık
kurumu, anayasal ilke, hu-
kuksal ve toplumsal yönle-
ri olan bir siyasal kavram
olduğunu kaydederek Cü-
ler'in u
Laikliği siyasaUaş-
nrmayuı" yönündeki gafı-
na göndermede bulunan
Özden, laikliği savunma-
nın insanlık ve inançlara
saygıyı savunmak anlamı-
na geldiğini bıldirdi. llkele-
ri yıpratmanın, kurumlan
yıkmak ve kavramlan yoz-
laştırmanın kimseye yarar
getirmeyeceğini vurgula-
yan Özden şunlan söyledi:
"İnsan haklarını Islam
hakkı sananlaria laik devte-
ti dinin hizmetinde sayan-
lar, bunu yadırgay abilir ve
daha başka şeyler söyleye-
bttbier. Kendi hayallerinde-
ki düzeni kurmak için, din
duygularını sömürerek
kardeş düşmanlığma özen-
direnlerin laikliği ve onu be-
nimseyenleri suçlamaya
haklan yoktur."