04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5U6A'1997CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yazar Ümit Oğuztan, TBMM Araştırma Komisyonu'na cinayetle ilgili ihbarda bulundu 'Mırnıcu gizh dosya kurbanı9 DÜIDANE KOCAOĞLU AVKVRA - Adını Emire Kalkancı olayında du- yuraı yazsr Ümit Oğuztan. TBMM Uğur Mumcu Cinay'etıni Araştırma Komisyonu'na gönderdiği bir ihba- melaıbunda, Mumcu'nun, Makina Kimya Endlstnsi nde (MKE) çok gizli yürütülen bir ça- lışmıyla seri numarası silinen 100 bin adet silahın Irak Kürdistan Yurtsever Birliği lideri Celal Tato- banigüçle-ine verilmek üzere Kuzey Irak sınınn- dan sevkiyle ilgili dosyayı ele geçirdiği için öldü- rüldLğünüıleri sürdü. Oğuztan, bu olayın "tekta- nığı''emekli albayın ismini de komisyona bildirdi. Ofuztanın verdiği bilgileregöre, ocak 199i*de MKE'den 100 bin adet silahın üzerinden seri numa- ralannınçck gizli yürütülecek bir çalışmayla silin- mesi istendi. MKE yetkililerinin, bu konuda ikinci birenirıstemeleri üzerine tekrarlanan emirle, 9 ki- şilik bir ekıbe silahlann üzerindeki seri numarala- • Yazar Ümit Oğuztan, Mumcu'nun, MKE'de seri numarası silinen 100 bin adet silahın Talabani güçlerine verilmek üzere Kuzey Irak sınınndan sevkiyle ilgili dosyayı ele geçirdiği için öldürüldüğünü ileri sürdü ve bu olayın "tek tanığı" emekli albayın ismini komisyona bildirdi. n sildirttirildi. Daha sonra bu silahlar, kendisini "JİTEM komutanı" olarak tanıtan bir kişi tarafin- dan teslim alındı ve kamyonlara yükletilerek götü- rüldü. Aynı bilgilere göre, 15 Ocak 1991 tarihinde PKK'ye son darbeyi vurmak için hazırlandığinı sa- vunan ve adı gizli tutulanjandarma albaya geri çe- kilme emri verildi. Aynı gün, gece yansı MKE'de seri numaralan si- linen 100 bin silah, Irak sınınndaki bir gruba tes- lim edildi. Bu konuya ilişkin dosya, gazetemiz ya- zan Uğur Mumcu'ya ulaştı. Mumcu, söz konusu dosyadaki bilgileri araştır- maya başladı. Bunun üzerine, dosyayı kendisine veren albay. "Bu olay çok ciddi, ölümüne mi susa- dm" diyerek Mumcu'dan araştırmayı durdurması- nı istedi. Albay, 23 Ocak 1993 günü Mumcu'yu ye- niden aradı. ancak görüşme olanağı bulamadı. Uğur Mumcu 24 Ocak 1993'te öldürüldü. Ancak, daha sonra, dosyanın tek bir sayfası dahi bulunamadı. Mumcu suikastından bır süre sonra, Talabani'ye 100 bin silah gönderildiği spekülasyonlan yayıldı. Bunun üzerine, dönemin Jandarma Genel Komu- tanı Eşref Bitiis, "Konuşulacak şeyler, zamanı gei- diğinde konuşulur" dedı. Şubat 1993'te de Eşref Bitlis uçak kazasmda öldü. Yazar Oğuztan. mektubunda, aynca şu sorulan gündeme getirdi: - PKK'ye karşı Talabani güçlerinden yararian- mak, onlan silahlandırmak kimin fikriydi? 100 bin adet silah gerçekten TalabanPye mi, yoksa PKK'ye mi teslim edildi? Eşref Bitlis'in olumsuz raporuna rağmen neden bu silahlar bedava verildi? - Tunceli'de görev yapan Albay Kâznn Çillioğ- hı'nun intihar ettiği neden hemen kabullenildi? - Tunceü bölge sorumlusu Tuğgeneral tsmail Ku- ru, neden Çiüioğlu hadisesinin kapaülmasuu istedi? - Tuğgeneral Tsmail Kuru'nun yakın akrabası Ma- latyalı işadamının "Yiırtiçi Kargo" şirketiyle eski Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş ve oğlu Ser- dar Güreş arasında ne gibi ilişkiler vardı? Bu işa- damının üzerine ruhsat kaydı olan "Feugeot" oto- mobil, neden Serdar Güreş'in kullanımıntiaydı ve adı geçen işadamı Serdar Güreş'e neden her gün 5 milyon lira cep harçhğı veriyordu? Üniversiteler gergin 'Sakhrdan ÜlküOcakkm yönlendhiyor' İstanbul Haber Servisi-ts- tanbul Üniversitesi'nde (IÜ) sol görüşl ü öğrencilere yöne- lik saldınlarda "Ülkü Öcak- lan"yla Büyük Birlik Parti- si'nin (BBP) kolu olan "Ni- zam-ı Âlem OcaklarTnın başrol oynadıği öne sürüldü. EgeÜniversitesi'ne bağlı de- ğişik fakültelerde okuyan yaklaşık beş yüz öğrenci Edebiyat Fakültesi önünde toplanarak tÜ'deki olaylan protesto ettiler. iP'nin Öncü Gençlik Gru- bu, fÜ'de üç gün önce mey- dana gelen ve 19 öğrenci, 2 basın mensubu, 2 polis ol- mak üzere toplam 23 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan faşist saldınlarla ilgili dün üniversitenin ana binası önünde bir açıklama yaptı. Açıklama sırasında Istan- bul'daki diğer üniversiteler- de.olduğu gıbi Beyazıt Mey- dam'Tida da geniş güvenlik önlemlerinin ahndıgı, çok sa- yıda panzer ve polis otobü- 'Solcularla diyaloğa hazınz' tstanbul Haber Servisi - Ülkü Ocakları Genel Başkanı Azmi Karamah- mutoğlu, üniversıtelerde meydana gelen şiddet olaylannın sorumlusunun kendileri olmadığmı sa- vundu. Istanbul Ülkü Ocaklan Başkanı Mehmet Büknt Karataş ile bırlıkte dün basın toplantısı düzenle- yen Karamahmutoğlu, olaylan sol görüşlü öğ- rencilerin çıkardığını ile- ri sürdü. Ülkücü öğrenci- lerin bir hafta okula gel- meyeceklerini bildiren Karamahmutoğlu. "Böy- lece kimin şiddete başvu- ran taraf oMuğu, kimle- rin bahçedeki çiçeklere, poiislere saldırdığı da her- kestarafindan göriüecek" dedi. Karamahmutoğlu, 1980 ihtilaliyle görevden el çektirilen ve daha son- ra üniversitefere geri dö- -nen, 1402'likler olarak bi- t linen öğretim üyelerini de ; suçladı. Eyleme katılan ; öğrencilerin en büyük I destekçilerinin Burhan ; Şenatalar, Ah Ülkü Az- i rak. Büknt Tanör ve Se- a nBhGemahnaz adlı öğre- t tim üyeleri olduğunu id- ı diaeden Karamahmutoğ- < lu, şiddet olaylannın bit- mesi için sol görüşlü öğ- 'rencilerle diyaloğa hazır olduklannı da açıkladı. Ülkücülerin bu iddiala- n Üniversite Öğretim Ü- yeieri Derneği Başkanı Prof. Burhan Şenatalar ile tÜ Siyasal Bilgiler Fakül- tesi Dekanı Prof. Ülkü (Azrak tarafindan "hayal \ ürümi" olarak nitelendi- rildi. Prof. Şenatalar. "Ba iddiaya ömek olacak en kfiçük bir nesne kanıtia- ssınlar, bugün mesleğimi bırakuTm" diye konuşur- rken Prof. Ülkü Azrak da "Böyle şey olur raı?" di- I yerek tepkisini dile getir- . di. öğretim üyeleri, bu it- -hamlara seyirci kalama- yacaklannı, kanuni yolla- ra başvuracaklannı belirt- tiler. sünün yığıldığı görüldü. lP'nın açıklamasında, üni- versitelerde "sag-soJcaöşma- sı"olmadığı, aksine öğrenci- lere "faşist saknn"da bulu- nulduğu vurgulandı. Açıkla- mayı yapan Sadık Usta, bu saldınlan, Nizam-ı Âlem Ocaklan'yla Ülkü Ocakla- n'nın yönlendirdiğini iddia ederek, "Sakhrganlarmafya- gladyo, tarikat çetelerinin ünrversitelerdeki uzanalan- dır. Ülkücü çeteler bugün Çatlı'lann, Oral Çelikierin 12 Eylül öncesi oynadıklan uğursuz rolü yeniden sahne- ye koymaktadırlar" dedi. Saldırganlann aynı zaman- da "Cumhuriyet düşmanı" olduklannı da vurgulayan ü sta, -Kanınuz aksa da zafer Islamın" şeklinde atılan slo- ganlann bunun en net kanıtı olduğu söyledi. Usta, emni- yet görevlilerinin de saldır- ganlan koruduklannı öne sü- rerek bu kışilerin derhal gö- revlerinden ahnmalannı iste- di. Usta sözlerini şöyle sür- dürdü: "Üniversiteierimiz bflim ve a> dınlanma kurumlan ohna- sı gerekirken, bir avuc saldır- gan taranndan terör ve kar- gaşa içineçekilmektedir. Üni- versiteler eğitim içindir, terör içindeğU." Usta, öğrencilere saldır- makta kullanılan çivili sopa, satır ve bıçaklann kimler ta- rafindan üniversiteye sokul- duğunu da önümüzdeki gün- lerde açıkJayacaklannı kay- detti. Istanbul Teknik Üniversi- tesi Maçka Kampusu'nda toplanan 60 kişilik bir grup da lÜ'deki saldınyı yaptıkla- n basın açıklamasıyla protes- to ettiler. Dün Ege Üniversitesi Ede- biyat Fakültesi Dekanlığı önünde toplanan öğrenciler, 'SürekhAydınhk İçin Bir Da- kika Karanlık" eylemine destek verdi. Istanbul Üni- versitesi'nde iki gün önce çı- kan olaylan kınayan öğren- ciler, çetelerin, aydınlık iste- yen gençlere planlı saldınlar yaptığını öne sürdü. Açıkla- mada şöyle denildi: u Salı günü tstanbul Üni- versitesi'nde polis destekli ül- kücü fasistier bir kez daha sahneye çıkülar ve üzerierine biçilen mLs\onu \ erine getire- rek bir dakika karanlık eyle- mini engellemeve çanştdar. Deviet yeni çeteler, yeni Çat- hMar yetistiriyor. Ama biz di- yoruz ki avdınlıktan korkan- lar, karanhktan beslenenler- dir. Onlar bu karanhğuı hesa- bını halka vereceklerdir." Konuşmalann ardından yürüyüşe geçen öğrenciler, "Faşiznün ipleri sermayenin elinde. Öğrenciler saflara. Çe- telere ki}ak,öğrenciyedayak. Çeteler mecliste, öğrenciler hapiste. Zindanlar boşalsın çetelereyer kabın. Üniversite- lerbizünleö^ürteşecek" slo- ganlan atarak tepkilerini dile getirdiler. Dokuz Eylül Üni- versitesi Mühendislik Fakül- tesi Kantini önüne gelen öğ- renciler, 'Grup Günışık'ın verdiği konserin ardından da- ğıldılar. TBMM Milli Eğitim, Kül- tür, Gençlik ve Spor Komis- yonu'nda, üniversitelerde meydana gelen olaylann ön- lenmesi ve artan gerginligin azaltılmasına katkıda bulun- mak amacıyla, rektörlerle gö- rüşmeler yapılması için giri- şimlerde bulunulmasına ka- rar verildi. ^ ' "Sürekli Aydınlık İçin 1 Dakika C Karanük"" kampanyası kapsa- mında lstanbul'un çeşidi semtlerinde gerçekleştirilen kitiesel eylemler- de "çeteler ve şeriatçılar" protesto edildi. Kampanyanın baslangıcuı- dan bu vana her gece yürüyüş düzenleyen Okmeydanı halkı, önceki ge- ce de dövülerek öldürükn gazeteci Metin Göktepe. AntaKa'da kam- panya sırasında gözaltma aunırken yaşamını yitircn Celal Cankoru ve Esenler'de polis taranndan öldürüldüğü öne süriilen Nurettin Demir'in fotoğraflan ile sokak sokak dolaştı. 3 bin kişilik topluluğa, Grup Yeni- gün marşlan, fotoğraf sanatçısı Mehmet Özer de okuduğu şiirierle des- tek verirken "Halklann katili Susurluk devieti". "Kahrolsun MİT. CIA, kontrgerilla", "Çeteler Mecüs'te, öğrenciler hapiste" sloganlan atıku. Kadıköy AhıyoL Bevlikdüzü, Ümraniye Mustafa Kemal Mahal- lesi, AJibeyköy Sava Vbkuşu, Bağcılar ^'^z>^İ MahaJlesi, Hacıhüsrev ve Örnektepe kitlesel eylemlere sahne oldu. Eylemler sırasında 5 kişinin gözalbna alındığı öne sürüldü. (BERTAN ÂĞANOGLU) Bir d a k i k a k a r a n l ı k ' e y l e m i n e b a s k ı l a r g i d e r e k a r t ı y o r Sürekli aydınhk için referandıım Haber Merkezi - "Sürekli Aydın- hk İçin 1 Dakika Karanlık" eyiemı- nin devam edip etmeyeceğıne refe- randumla karar verilecek. Eyleme katılanlar üzerindeki bas- kılar da giderek artan dozda sürii- yor. Vezneciler Kız Öğrenci Yur- du'nda eyleme katılan öğrenciler, yurt müdürünün keyfi kararlan ne- deniyle yurttan atılma tehdidi altın- da olduklannı bildirdiler. Devletin, çetelerden ve onlann ka- ranlık ilişkilerinden temizlenmesi için Şubat 1997'de "Sürekli Ayduv hk İçin Yurttaş Girişimi" tarafindan anonim olarak başlatılan ve giderek • tstanbul Vezneciler Kız Öğrenci Yurdu'nda "Bir dakika karanlık" eylemine katılan öğrencileri, müdür yurttan atma tehdidinde bulundu. Eylemin 1 marttan sonra da devam edip etmeyeceği referandumla belirlenecek. yurtçapında yayılarak kitlesel leşen: yürüyüş yapma, tencere, düdük, gi- tarçalma gibi çeşitli gösterilerle zen- gınleşen u Bir dakika karanhk" ey- leminin 1 marttan sonra da devam edip etmeyeceği referandumla belir- lenecek. 1 mart gecesi yurt çapında yapılacak eyleme katıhmın ölçüsüy- le eylemin devam edip etmeyeceği- ne yurttaşlar karar verecek. Vezne- ciler Kız Öğrenci Yurdu öğrencile- ri, yurt mudürü Emine Ataıaçık'ın. "Sürekli Aydınhk İçin 1 Dakika Ka- ranhk" eylemine destek amacıyla > r urt binasının ışıklannı söndürdük- leri için kendilerini yurttan atmakla tehdit ettiğini öne sürdüler. Yurt mü- dürü Emine Alnıaçık ise kendisinin yönetmelikleri uyguladığını belirte- rek,"Böyle birevlemi desteklev en öğ- rencilerle desteklemeyen öğrenciler arasında çıkabilecek bir çabşmava t s t a n b u l H a b e r ^ " ^ " Konya'nın Çutnra ilçesi yakuıb- nnda,eğitimuçuşu için havalandıktankısa bir süre sonra düşen 3. Ana Jet Üssü'ne ait F-4 Fantom uçagının şehit pilodannın cenazeleri dün toprağa verildi. Şehit Pilot Er- tuğrul Kabataş için dün Istanbul Levent Camii'nde öğle namazuun ardından cenaze namazı kılındı. Bir süre top arabasuda taşınan şehit pilot Kabataş'ın naaşı, daha sonra cenaze arabasına konularak Edimekapı Şehitliği'ne geririldi. Kabataş'm cenazesi burada toprağa verildi. Şehit Pilot Üsteğmen Kabataş'ın cenaze törenine ailesi. ya- kınlan, Istanbul Vali Yardımcısı Osman Demir. 3. Kolordu ve Batı Garnuon Komutanı Korgeneral Edip Başer, Hava Harp Okulu Komutanı Tümgeneral Faruk Cömert, Hava Harp Akademisi Komutanı Tumgeneral Mete Ayçen ile subay ve astsubavlar katıldılar. Aynı uçakta şehit düşen Hava Pilot Kıdemli Üsteğmen Salih Seyhan'ın cenazesi de LiÜeburgaz'da düzenlenen askeri törenle toprağa verildi. (Fotoğraf: KUBİLAY TÜNTÜL) karşı güvenlik önlemi almam gereki- yor. Oğrencilerimden aniayış bekfi- yorum. ^ önetmeliklere uvmamakta ısrar edenler bunun bedelini ağır ödeyecekler'' dedı. "Sürekli Aydınhk İçin 1 Dakika Karanhk" eylemi için yurt binasının ışıklannı söndürmelerine }MTt mü- dürünün izin vermediğini belirten Vezneciler Kız Öğrenci Yurdu öğ- rencileri müdüre tepki gösterdiler. Gazetemizi arayan çok sayıda öğ- rencı. 'toplumun geniş kesimlerin- den destek bulan ve Cumhurbaşka- nı Sayın Süleyman Demırel'in de destek verdiği eytemi vasaklamanın gerekçesini anlayamadıklan- nı' söylediler. Ankara Valili- ği, Uğur Mumcu Araştırma- cı Gazetecilik Vakfi (um-ag) tarafindan, Uğur Mumcu'- nun Sokağı'nda düzenlen- mek istenen etkinliğe izin vermedi. "Sürekli Ayduüık İçin 1 Dakika Karanhk" ey- leminin sona ereceği günün referanduma dönüşmesini is- teyen um:ag, 1 Mart 1997 cu- martesi günü akşam 20.30- 21.30 saatleri arasında Uğur Mumcu'nun Sokağfndaki parkta müzik dinletisi ve ha- vai fışek gösterisinin de ya- pılacağı bir toplantı düzenle- mek için Ankara Valiliği'ne başvuruda bulunmuşru. - Burdur Cumhuriyet Ala- nı'nda 15 şubarta gerçekleş- tirilen "Sürekli Aydınlık İçin 1 Dakika Karanhk" eylemiy- le ilgili emnıyet müdürlüğün- ce soruşrurma başlaüldı. Ola- yın arkasında örgüt arayan polis, yurttaşlara, eylemde kullanılan düdükler ve mum- lann kimler tarafindan dağı- tıldığını soruyor. Çok sayıda kişiye gönderi- len ifade çağn tutanağında 15.2.1997 günü saat 20.45- 21.05 sıralannda Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen 'Aydınhk Günler İçin 1 Daki- kahk Karanhk Eylemi'nın kimler tarafindan tertip edil- diği soruldu. Eylemi gerçek- leştiren demokratik kitle ör- gütleri yöneticileri ise emni- yetin yasal işlem başlatması- na DYP Burdur ll Başkanı Mehmet Kuzucu'nun neden olduğunu öne sürdüler. HAFTAYA B AKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Kültüp Bakanlığı Rezaleti! RP gemi azıya almış gidiyor. Devleti içten ele geçirip laıkliği ve demokrasiyi adım adım çökertme amacı her geçen gün biraz daha gerçekleşiyor. Sadece RP'li yerel yönetimler- de şeriatçı kadrolaşma olduğunu sananlar yanılı- yoriar. "Devenin heryanı eğri, neresi düzgün ki" demek de yanlış. Çünkü eğrilik bazı yerierde çok daha sa- kıncalı... Çok daha batıyor. Refah kafası, Kültür Bakanlığı'nı çökertmek için sinsi ve karariı! ••• Devlet Opera ve Balesi bütçesinden kesilen 50 milyar lira, Hacıbayram Camisi çevre düzenleme- sine aktarılıyor. Oraya yeni kaynak aktarımı için Meclis'te yapılan girişime ise bizzat RP'li bakan karşı çıkıyor... Engelliyor. CSO'nun ödenekleri kısılıyor. Göreve geldiğinden beri sanat kurumlanna adı- mını bile atmamış olan Kahraman adlı bakan, sa- nat kurumlannda görev alacak yabancı sanatçıla- rı kendi onayına bağlıyor... Hem de yasa hükmü- ne göre, bu yetki genel müdürde olduğu halde. Amaç engellemek... Yavaş yavaş ölüme terk et- mek. Opera ve Bale genel müdür yardımcılığına, ya- sadışı bir atama yapılıyor. Sanatçılıkla hiç ilgisi ol- mayan biri getirilmek isteniyor... Ozel yasası ve tü- zel kişiliği olan kurumun genel müdürü Hüseyin Akbulut direniyor. Ve Danıştay ona hak veriyor. Bakan yargı karanna saygı duyacağına, Akbulut hakkında soruşturma açıyor. Taksim'e cami olayına soğuk bakan Prof. Eyi- ce'yi, "hakaretederek" görevinden alıyor. Sivil top- lum örgütlerine tahsis edilmiş binalara el koyuyor. Bakanlığın geleneksel AtatürkTakvimi'nı "para yok" gerekçesıyle bu yıl yayımlatmıyor. Ama Halveti Tarikatı Şeyhi Şabanı Veli'nin ha- yatını anlatan bir belgeselin yapımı için 10 milyar lira ayınyor. Yüzlerce kişiyi görevden alıyor. Bakanlığı imam okulu mezunları ile dolduruyor. Iyi Kuran okuyan- lar için kadrolar oluşturuyor... Şeriatçı çevreleri rahatsızeden, ama iki yıldır "ka- palı gişe" oynayan Azızname, Devlet Tiyatrolan'nın mart ayı programında yok! • • • RP, Cumhuriyet'in temelinde olan çağdaş kültür anlayışından intikam alıyor. Atatürk'ün Kültür Dev- rimi'ni yıkmakta karariı! Hem de -eğer varsa- hukuk devletini çiğneye- rek... Hangi hakla? Yüzde 20'lik oyla mı? Kültür Bakanlığı'nda bugün bir rezalet sergileni- yor. Son perdesinde de bakanlığın eski müsteşan Tevfik Rüştü Gökalp e karşı takınılan tutum var. Gökalp önce müsteşarlıktan müşavirliğe alını- yor. Kemalistlere karşı duyulan kin, bu kadarladoy- muyor... Bu kez de eski müsteşar, Anadolu'ya sü- rülmek isteniyor. Çankaya'daki Demirel bu rezalete onay verecek mi, ortak olacak mı? •' • — • • • Devlet Opera ve Balesi, geçen yıl 558 temsil ver- miş. izleyici sayısı 390 bini aşmış... Gişe geliri son iki yılda birkaç katına çıkmış. Evrensel yaprtlann yanı sıra 14 de yeıii yaprt ser- gilenmiş. Opera, bale, senfoni orkestraları, konservatu- variar, bir ülkenin çağdaşlık ölçütleridir. Kurtuluş Savaşı sonrası Türkiyesi'nin, yıkıntılararasında kur- duğu kurumlardır bunlar. Avrupa Birliği'ne girmeye can atan birTürkiye'nin "en güçlü silahlan"d\r... Bir "Yunus Emre Oratoryosu", yıllar önce New York'ta, Birleşmiş Milletler'de Türkiye'ye büyük saygınlık kazandırmıştı... Şimdi Istanbul'dan Anka- ra'ya, Aspendos'tan Efes'e, uluslararası düzeyde- ki müzik şenliklerimiz ve o şenliklerimızdeki ope- ralanmız, balelerimiz, orkestralanmız, solistlerimiz bize ne sağlıyor? Yüzbinlerce turistin "bambaşka bir Türkiye" im- gesi ile yurdumuzdan ayrılmasını!.. Bu topraklarda konuk olmadığımızı anlamalannı!.. Çağdaş uygar- lık düzeyini, bir ucundan da olsa yakaladığımızı görmelerini!.. Kaldınn operayı. baleyi, tiyatroyu... Türkiye'nin bir Suriye'den, Irak'tan ne farkı kalır? Operası, balesi olmayan demokratik bir toplum gösterebilir misi- niz? ••• RP'nin amacının ne çağdaşlık ne de demokrasi olmadığmı biliyoruz... RPyönetimindeki birTürkiye'nin, her geçen gün biraz daha çağdaşlıktan ve demokrasiden uzaklaş- tığını da biliyoruz! Tıpkı "başına balyoz inip "demokrasiye paydos dendiğinde, o demokrasiyi en çok arayanın RP o- lacağını da bildiğimiz gibi!.. Nezaket ziyareti Ordu komutanı Kıvnkoğiu DGM'de İstanbul Haber Servisi - 1. Ordu Komutanı Orge- neral Hüseyin Krvnkoğhı, tstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcısı ErdalGökçen'ı ziyaret et- ti. MGK'ye yakın bir kay- nağın, dün gazetemizde yeralan, şeriatçı girişimle- re karşı savcılann pasifli- ğinden rahatsız olunduğu- nu vurgulayarak "Asker, rejimi nkanmış görmüyor, yarguun tıkandığı göriişü- nü taşıyor. Yargı, Refah Partisi'ni izJemKor" söz- lerinin ardından yapılan bu ziyaret dikkat çekti: Beşiktaş'ta bulunan DGM 'ye dün saat 10.55 'te gelen Orgeneral Kıvnkog- lu, saat 11.45'de herhangi bir açıklama yapmadan aynldı. Orgeneral Hüseyin Kıvnkoğlu'nun Başsavcı Erdal Gökçen'eyaptığı zi- yaretin "nezaket ziyareti'' olduğu belirtilirken görüş- mede, DGM 'de görevli as- keri hâkimlerin de bulun- duğu öğrenildi. Okıırlanııııza duyuru Haber Merkezi - Okurlanmızdan gelen bazı tele- fonlar üzerine, bazı kişilerin Cumhuriyet gazetesinin bir yardım kampanyası düzenlediğini söyleyerek para topladıklan öğrenilmiştir. Cumhuriyet gazete- si hiçbir yardım kampanyası düzenlememiştir. Sözkonusu kişilerin de gazetemizle hiç bir ilgisi yok- Öff.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle