04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 ŞUBAT 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11 frnavııtluk'ta 20 Hn Wşi yüPüdü • VLORA(AA) - Arnavutluk'un güneyindeki Vlora kentınde bankerzedelenn 23. gününe giren gösterilerinde 20 bini aşkın kişi yürüdü. Vlora Üniversitesi önünde bir hafta önce açlık grevi başlatan ögrencilere de destek veren göstericiler, Devlet Başkanı Sali Berişa ile hükümeti aleyhine sloganlar attılar. Güvenlik , görevliJerinin açlık ; grevindeki öğrencileri zorla ; tahliye edecekleri yolunda önceki akşam ortaya atılan söylentiler üzerine • üniversite önûnde 6 bin dolayında kişı toplandı. Bazı göstericiler havaya ateş açtı. Befçüca Sosyalist Partfei'mte depnem • BRÜKSEL(AA) - Belçıka koalisyon hükümeti ortağı Sosyalist Partisi'nin(PS)iki üst düzey yöneticisinin, "parti adına büyük rüşvetler almakla" itham edilerek tutuklanmalanyla başlayan siyasi deprem devam ediyor. Sosyalist Parti'nin eski başkanı Guy Spitaels, bazı ıtiraflarda bulunduktan sonra tüm görevlerinden istifa ettiğini açıkladı. Belçika'nın 1989yılmdaF- 16 uçaklannın modernizasyonu için Fransiz Dassault firmasıyla yaptığı 500 milyon dolarlık sözleşmeile 1988'de Italyan Agusta ' helikopterleri alımını ' dönemin sorumlu yöneticıleri olarak imzaiayan sosyalistlerin milyonlarca dolar rûşvet aldıklan belırlcndi. Güpcü-Türk sımrmdaki Rus ussu • MOSKOVA (AA) - Rusya Parlamentosu alt kanadı Duma'nın Savunma Komıtesi Başkanı Lev Rohiin'in, Gürcistan'da kurulması planlanan Rus ,' askeri üslerinden Türkiye ! sınınnda yer alacak olan '. üsse karşı çıktığı bildirildi. Başbakan Viktor 1 Çernomırdin liderliğindeki : Evimiz Rusya adlı siyasal ; hareketin milletvekili olan ', Rohiin'in, üsse siyasal * amaçlı olduğu J gerekçesiyle karsı çıktığı ve J " Türkiye sınınna çok * yakın olduğu için amacı j askeri boyutlan aşıyor. Bu *üs, Türkiye ile gerginlik yaratabilir'" dediği belirtildi. AB Ortaklık Konseyi'nin Kıbns darbesi, Yunanistan'ı dış politikasmı yenilemeye zorladı Atiııa poütika tazeliyor• Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Yorgo Papandreu, Başbakan Simitis ve Dışişleri Bakanlığı'nın yeni dış politikayı en kısa zamanda belirleyeceğini açıkladı. MURATtLEM ATtNA- Avrupa Birligi (AB) Ortaklık Konseyi'nde Kıbns'm tam üyeliği konusunda tüm taraf- larla görüşülmesi yolunda önerile- rin gelmesinin ardından, Yunanis- tan dış politikasmı değiştirme kara- n aldı. Yunanistan hükümet yetkilileri- nin yeni politikalar saptamak ko- nusunda arayış içine girdikleri Dı- şişleri Bakan Yardımcısı Yorgo Pa- pandreu tarafından teyid edildi. Pa- pandreu Kıbns, silah ambargosu, Türkiye-AB ilişkileri, Kıbns -AB ilişkileri konusunda bir radyo istas- yonuna verdiği demeçte "Yeni po- titikamız, en kısa zamanda Başba- kan Kostas Simitis ve Dışişleri Ba- Başbakan Yardımcısı yasaklayınca ertelediler' Maraş'a tahrik yürüyüşü yapılmayacak LEFKOŞA (Ajansbr) - Ülkücülerin, Maraş bölgesinin iskâna ve turizme açılması isteğiyle düzenleyeceklerini açıkladıklan Maraş yürüyüfü belirstz bir tarihe ertelendi. Erteleme karan, KKTC Ülkü Ocaklan, Türk Birligi Kültür Merkezi (Türk- Bir) ve diğer bazı kuruluşlann katıldığı ortak toplannda aiındı. Türk-Bir Genel Başkanı Ertun Ankfc konuyla ilgili acıklamasmda, Türk dış politikasuıın içinde bulunduğu hassas durumu dikkate alarak bu karara vardıklannı söyledi. Kıbns TAK ajansına bilgi veren ülkücü kaynaldar, yürüyüşün Avrupa Birligi ile görüşmelerinde Kıbns Rumlan'nın eline koz vermemek için etteiendiğini söylediler. Öte yandan dün aksamKKTC Ülkü Ocaklan Başkanı Mehmet Arslan, bir basın toplannsı düzenliyerek göravinden istifa etti. kanlığınuz tarafindan saptanacak- nr" dedi. Brüksel'de yapılan aylık olağan AB Konseyi toplantısında "Kıb- ns'ın tam ûyeiik görüşmekrinin tüm Kıbnsülann katüımıyia ger- çekteştiriunesi" önşart olarak belir- lenmiş, bu karann Yunanistan tara- fından veto edilmesi üzerine top- lantı sonuçsuz kalmıştı. Rum tara- finın adanın tümünü temsilen AB'ye girmesi konusunun Ortaklık Konseyi'nde görüşülmesi de red- dedilmişti. AB Ortaklık Konseyi'nin karan üzerine paniğe kapılan Yunanistan da, "AB'nin genişkmesiniveto ede- bfltceğT tehdidinı savurmuştu. Kıbns konusundaki olumsuz ge- lişmeler üzerine AB'nin doğuya genişlemesini veto kullanarak ön- lemeye çalışacak olan Atina bu de- fa Bulgaristan, Slovakya dahil bir çok ülkeyi karşısına alacak. Yunan basın organlannda yer alan haberlere göre Atina ve Lefko- şa'da ki bir diğer büyük rahatsızlık da ABD'nin tutumundan kaynakla- nıyor. ABD Dışişleri Bakanı Made- line Albright'ın Kıbns'm AB'ye üyeliği konusundaki olumsuz tavır- Ian Atina'nın veto silahını günde- me getirerek sertleşmesine neden oldu. Yunan diplomatik çevrelerin- den sızan bilgilere göre AB ülkele- rini etkileyen ABD, Kıbns konu- sundaki girişimini de ertelemeye hazırlanıyor. ABD diplomatik kay- naklanndan Atina'ya gönderilen mesajlarda. Kıbns'ta çözümü askı- ya almaya hazırlanan VV'ashington, ada üzerinde uçaklann uçmaması konusunda tavsiye ettiği morator- yumun reddedilmesınden Atina ve Lefkoşa'yı sonımlu tutuyor. Kıbns'ın AB'ye üyeliği konu- sunda son günlerde meydana gelen olumsuz gelişmeler üzerine iki ül- ke yetkilileri ortak politikalannı da gözden geçiriyoriar. Gonzalez'e çagn Yunanistan'm, Kıbns sorununda arabuluculuk yapması için îspanya Sosyalist Partisi lideri Felipe Gon- zalez'e teklifte bulunduğu bildiril- di. Atina'da yayımlanan Eksusia ga- zetesinin haberinde, Gonzalez'in, Yunan hükümetinin bu teklifini ka- bul etmesi için bazı şartlar öne sür- düğünü, bunlann Yunan hükümeti tarafından incelerunesi için Yuna- nistan Madrid Büyükelçisi'nin Atina'ya çağnldığını yazdı. Bu arada, Yunan hükümeti, NA- TO Genel Sekreteri Javier Sola- na'nın bugün başlatacağı Atina zi- yareti öncesinde yoğun bir hazırlık gerçekJeştirdi. Atina'da, Savunma Bakanı Akis Çohacopulos başkan- lığında önceki gün yapılan olağa- nüstü toplantıda, bugün Solana ile yapılacak temaslar sırasında uygu- lanacak politika gözden geçirildi. FBANSA GERİAD1M ATTI Göçmen yasası yumuşatıldı • Yoğun protesto gösterilerine neden olan yasa, parlamentoda yumuşatıldı. Fransızlar artık yabancı konuklannı değil, konuklar kendilerini ihbar edecek. Dış Haberler Servisi - Fransa'da, yoğun gösterilere ve parlamentoda tartışmala- ra neden olan Göçmen Yasa- sı yumuşatıldı. Fransız Parlamento- su'unda 63 ret oyuna karşı 163 oyla kabul edilen deği- şiklikle, Fransız vatandaşla- nnın evlerindeki yabancıla- n belediye meclisine bildir- mesini zorunlu kılan madde kaldınldı. Yeniden düzenle- nen yasaya göre yabancılar konuk olduklan evden aynl- madan önce polise kendıle- ri gidip bilgi verecekler. Ya- sada yapılan diğer bir deği- şiklik ise yabancılann ülke- de kaidıklan süreyi denetle- me görevinin belediye baş- kanlanndan aJınarak yerel hükümet temsilcilerine ve- rilmesi oldu. Diğeryandan, Fransa Dı- şişleri Bakanı HervedeCha- rette, Avrupa Birliği'nden (AB) Göçmen Yasası'nı ge- ri çekmesini isteyerek Fran- sa'mn içişlerine kanştığı ge- rekçesiyle Avrupa Parla- mentosu'nu (AP)uyarması- nı istedi. AP'ye üye 14 ülke- nin dışişleri bakanlanndan AB'nin yetki sınırlannı göz- den geçirmesi çağnsı yapan De Charrette "Pariaınento kendisorumluluklannıyeri- ne getirmdi ve Fransa'daki işieytşe ve yasa süredne mü- dahele etmemelidir" dedı. AP geçen hafta aldığı eleş- tiri nitelikli tavsiye karann- da, Fransa'nm tartışmalı göçmen yasasını geri çek- mesini istemişti. De Charrette'in AP'nin buçıkışına sert tepki göster- mesinin ardında Fransa'nm Ingiltere ile birlikte bu kuru- mun yetkilerinin arttınlma- sına karşı gelmesi de yatı- yor. De Charette, hükümetler arası yapılan konferansta AP'nin yetkilerinin tarhşıla- cağını söyledi. De Charet- te'nin AP'yi ismine Iayık ol- mayan bir kurum olarak nı- telemesinden sonra .AP Baş- kanı Jose-Maria Gil Robte geçen çarşamba günü yapa- cağı göriişmeyi iptal etmiş- ti. Hükümeti protesto için açlık grevindeki goçmenler polis engeli>le karşılaşö. ALMANYA Türklerin okııl eylemi BONN (AA) - Almanya'da, Fede- ral Hükümet'in 15 Ocak 1997'den itibaren uygulamaya koyduğu ve halk arasında 'Bebek vizesi' olarak da anılan 16 yaşından küçüklara uygu- lanacak vize ve oturma izni uygula- masını protesto etmek amacıyla, dün okul boykotu yapıldı. "Çocukla- rımızı okula göndermiyoruz" slo- ganıyla Almanya Türk Toplumu (TGD) tarafindan başlatılan kampan- yaya, birçok kentte büyük kanlun ol- duğu bildirildi. Berlin, Hamburg, Frankfurt, Essen Hannover, Wolfs- burg, Kiel, Neumünster ve diğer kentlerde de dün 'Bebek viıesi'ne karşı protesto yürüyüşleri yapıldı. Öte yandan, Hannover'ın Linden semtindeki Integrierte Gesamtschu- le (İGS) ısimli okulun lise bölümün- deki Alman öğrencilerin de, Türk sı- nıf arkadaşlanna destek olmak ama- cıyla okula gitmedikleri öğrenildi. Yetkiiilerden alman bilgiye göre, Hannover'de Türk vatandaşlannın yoğun olarak yaşadığı semtlerde de gercekleştirilen okul boykotuna ka- tılım oranı, yüzde 90 düzeyinde ger- çekleşti. Bu arada, RheınMain Türk Toplumu,Içişleri Bakanı'mn 16 ya- şından küçük çocuklara getirdiği vi- ze ve oturma izni mecburiyetini, Frankfurt Helmholtzschuleokulunda organize ettiği protesto eylemiyle kı- nadı. POLITIKADA SORUNLAR ERGU7V BALCI Kıbrıs, AB ve Türkiye Avrupa Birtiği (AB) Bakanlar Konseyi'nin 24 şu- batta yaptığı toplantıda Kıbns'ın tam üyelik mü- zakerelerine 'tüm Kıbns'ın katılımını' istemesi, Yu- nanistan ve Kıbns Rum yönetirninde bomba etki- si yaptı. AB, Yunanistan'la Kıbns'lı Rumlara açıkça sa- dece Rum kesimi tarafından temsil edilen bir Kıb- ns'ın AB üyeliğine kabul edilemeyeceğini söyiü- yor, müzakerelere Türk tarafının da katılması ge- rektiğini belirtiyordu. AB'de Kıbns'ın üyeliği konusunda bu tavır de- ğişikliğinin öncülüğünü Almanya, Ingiltere, Fran- sa yapmış, Italya da üç ülkeye tam destek vermiş- ti. Yunanistan, AB'nin bu yeni tutumu karşısında büyük bir öfkeye kapıldı. Nasıl kapılmasın ki... Atina'nın tüm hayalleri yıkılmıştı. Kıbns Rum ke- simi AB'ye tek başına girecek, Kıbns sorunu Av- rupa Birliği'ne taşınacak, böylece AB Türkiye'nin muhatabı olacaktı. Ondan sonraki aşamada ise Ege'de karasuları, kıta sahanlığı, hava sahası gi- bi anlaşmaziıklarda da Türkiye karşjsında Yuna- nistan'ı değil, AB'yi bulacaktı. AB, Yunanistan'm buoyununageimedi. Yeterin- ce sorunu olan topluluk, bir de Kıbns bunalımı ile Türk- Yunan anlaşmazlığını ithal etmek istemedi ve Atina ile Kıbns'lı Rumlara "Avnıpa Birliği'ne üyeliğin yolu, Türk tarafı ile masaya oturup, so- runa bir çözüm bulmaktan geçer" mesajını verdi. ••• AB'deki ortaklanna, özellikle Almanya ile Ingil- tere'ye ateş püsküren Yunanistan tehdit savuru- yor. Dışişleri Bakanı Theodoros Pangalos önce- ki gün yaptığı açıklamada "Rum kesıminin üyeli- ği engellendiği takdirde Atina'nın, Doğu Avrupa ülkelerinin AB 'ye üyeliğini veto edeceğini" belirt- ti. Avrupa, böylece ikı yandan gelen veto tehdidi altında kaldı. Türkiye, AB'ye kabul edilmezse, NA- TO'nun genişlemesini veto edeceğini bildiriyor. Yunanistan ise Kıbns Rum yönetimi içeri alınmaz- sa, AB'nin genişlemesini veto etme tehdidinde bulunuyor. Yunanistan'm AB'nin yeni tutumuna bu denli sert tepki göstermesinin bir nedeni de AB'nin 1995'te yaptığı açıklama. AB, o tarihte Kıbns'ta si- yasal çözüm bulunmazsa sadece Rum kesiminin Avrupa Birliği'ne kabul edilebileceğini bildirmişti. Atina, şimdi kendini ihanete uğramış sayıyor. Ama AB'nin 1995'te açıkladığı görüş, bağlayıa bir karar niteliğinde değildi. Topluluk aynca Yuna- nistan'm bu açıklamayı kendi çıkarlan doğrultu- sunda koz olarak kullanarak siyasal çözüm çaba- lannı yokuşa sürdüğünü fark etti. • * • Kıbns'ta Türk tarafını devre dışı bırakarak kalıcı bir çözüm bulunamayacağı ortaya çıktı. Ancak bu çözümün bulunmasında Türk tarafı- nın da üzerine düşeni yapmast gerektiğini urıut- mamak gerekiyor. Devlet Bakanı Abdullah Göt, ABD gezisı sıra- sında Kıbns'ta artık federal çözumün geçerli olma- dığını, adada iki ayn devletin varlığına dayanan bir formülü daha gerçekçı bulduğunu söylemiştir. Gül'ün hem Amerikalı hem de Türk diplomatla- nnda şaşkınlık yaratan bu açıklamasına, ertesi gü- nü KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'tan des- tek gelmiştir. Türk tarafının böyle bir tutuma girmesi, herhal- de Kıbns'ta kalıcın bir çözümün bulunmasına hiç de yardımcı olmayacaktır. Yunanistan'ı ve Rumları suçlarken, özeleştiri yapmayı da unutmayalım. İLAN T.C. ÇATALCAİCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇK ARTTIRMA İLAM 1996/450 fstanbul ili, Çatalca ilçesi. Ferhatpaşa mahallesi, fs- met tnönü caddesinde, Atatürk Caddesi ile Ihsaniye so- kağına cepheli köşe başı parselde inşa edilmiş olan 100 ada. 54 parsel numarah parsel üzerinde bulunan 24/2400 arsa paylı 21.75 m2 miktanndaki 5 no'lu ve 34/2400 arsa paylı 19.00 m2 miktanndaki 10 no'lu dükkân ile B Blok ikinci katta 42/ 2400 arsa paylı 8 no'lu meskenin tamamı açık arttırma suretiyle satışa çıkanlmıştır. Kıymeti: a) 24/2400 arsa paylı 21.75 m2 miktann- daki 5 no'lu dükkânın muhammen bedeli 1.150.000.000 TL, b) 34/2400 arsa paylı 19.00 m2 miktanndaki 10 no'lu dükkânın muhammen bedeli 1.040.000.000 TL, c)B Blok 2 katta bulunan 42/2400 arsa paylı 100.75 m2 kullanım alanlı 8 no'lu meskenin muhammen be- deli 1.130.000.000 TL olarak tespit edilmiştir. tmar durumu: Çatalca Belediye Başkanlığı'nm 21.10.1996 gün 1519 no'lu imar yazısında, Ferhatpa- şa mahallesi, 100 ada, 54 no'lu parselin 4.11.95 tarih onanlı Çatalca Uygulama İmar Planı içerisinde kal- maktadır. Ekii plan krokisinde görüldüğü gibi imar planında Atatürk Caddesi'ne bakan cepheye blok ni- zam 6 kat, arka cepheye bakan kısmına blok 2 kat imar planı uygulama koşulu verilmiştir. Hali hazır durumu: 1) Ferhathaşa mahallesi, 100 ada. 54 parsel üzerinde bulunan, a) 24/2400 arsa paylı 5 no'lu dükkân, zemin kat pa- saj içine girişte (birinci kapıdan) soldan kalan dükkân- dır, zemini paladyen döşeli camekân, çelik kontriksi- yon. camsız, sıvalı, duvarlan astar boyah olup, 4.35X5.00 = 21.75 m2 ebatlıdır. b) 10 no'lu dükkân, zemin kat pasaj içinde 5 no'lu dükkân hizasında ve pasaj sonunda kalıp 3.80X5.00 = 19.00 m2 olup, zemin paladyen döşeli camlakı, çelik konstrüksiyon, camsız, sıvalı, astar boyalıdır. c) B blok ikinci katta 8 no'lu mesken, A blok arka- sından girişte kalmakta olup, natamam yapıdır. Mes- ken olarak inşa edilen yapının iç taksimatı üç oda. bir salon, 1 WC, 1 banyo, mutfak, antre ve balkondur. Kullanım alanı 100.75 m2 olup, kaba inşaatı bitirilmiş, sıvalan yapılmış, kapı kasalan ve pencere doğramala- n takılmış vaziyettedir. lnce işleri yapılmamıştır. Her türlü belediye hizmetlerinden yararlanmakta olan yapının bina dış cephesi de sıvasızdır, belde mer- kezinde kalan çarşı ve pazara yakın kalıp ulaşım im- kânı boldur. Saüş gün ve saati: Aşağıda tayin edilen günlerde; a) 24/2400 arsa paylı 5 no'lu dükkân saat: 10.00- 10.10 b) 34-2400 arsa paylı 10 no'lu dükkân saat: 10.15- 10.25 b) B blok 2. katta bulunan 42/2400 arsa paylı 8 no'lu mesken saat: 10.30-10.40 arasında yapılacaktır. Saöş şajlUrı: 1 - Birinci satış 1.4.1997 Salı günü sa- at 10.00'dan 10.40'akadarVakıflarlşHanıKat: 1 No: 11 'de bulunan Çatalca lcra Müdürlüğu'nde açık art- tırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edi- len kjymetinin %75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartıyla ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyle 11.4.1997 Cuma günü saat 10.00'dan 10.40'ye kadar Vakıflar Işhanı kat: 1 No: 11 'de bulunan Çatalca lcra Müdürlüğu'nde ikinci arttırmaya çıkartılacaktır. Bu arttırmada takdiredilen kıymetin %40'ını ve satış mas- raflannı ve rüçhanlı alacaklılann alacağını geçmesi şartıya en çok arttırana ihale olunur. 2- Arttırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıy- metin %20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar ka- dar milli bir bankanm teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin parayladır, alıcı istediğinde 20. günü geçmemek üzere süre verilebilir. Tellaliye bede- li, tapu alış harçı, Katma Değer Vergisi ve teslim mas- raflan alıcıya ait olup, birikmiş vergiler ihale bedelin- den ödenir, damga resmi ihaleyi müteakiben aynı gün tahsil edilir. 3- Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (ilgili- ler tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir) bu gay- rimenkul üzerindeki haklannı hususiyle faiz ve mas- rafa dair iddialannı dayanağı belgelerle onbeş içinde dairemize bildirmeleri lazundır. Aksi takdirde hakla- n tapu siciliyle sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bı- rakılacaklardır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içerisin- de ödenmezse lcra ve tflas Kanunu'nun 133. madde- si gereğince ihale feshedilir. Ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca %30 temerrüt faizinden müteselsilen mesuldür- ler. İhale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kal- maksızın daıremızce tahsil olunur. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin göre- bilmesi için dairemizde açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir ömeğı gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakJan, başkaca bil- gi almak isteyenlerin 1996/450 sayılı dosya numara- sıyla Çatalca tcra Müdürlüğü'ne başvurmalan ilan olunur. 19.2.1997 Basın: 7891 SırbistaııVla kral özleıııi Miloseviç diktasmı dize getiren Draskoviç'ten şaşırtıcı açıklama VukDraskovic LONDRA (Reuter)-Sırbistan 'daki Za- yedno (Birlikte) Koalisyonu'nun liderle- ri sürgündeki veliaht Prens Aiesander'ı Londra'daki evinde ziyaret.ederek Sırbis- tan Kralı olarak ülkesine geri dönmesini istediler. Zayedno liderlerinden Vuk Draskoviç, Prens'in. yıllar süren diktatörlükten son- ra demokrasiye geçen Îspanya Kralı Ju- an Cariosun lspanya'da oynadığı role benzer bir rol üstlenebileceğini söyledi. Zoran Cinciç ve Vesna Pesiç ile birlikte Prens'i zıyaret eden Draskoviç, Sırp hal- kının Sırbistan tahtırun varisi olan Prens'in sürgünde olmasından utanç duy- duğunu belirtti. Draskoviç basma yaptığı açıklamada, Sırbistan'ın Sırp Juan Car- los'a gereksinimi olduğunu ama onun Londra'da yaşadığını söyledi. Prens'in Sırp yurftaşı olmamasmın ve sığınmacı konumunda olmasının utanç verici oldu- ğunu vurgulayan Draskoviç, Alexan- der'ın özel mülkünün sosyalist yönetimin elinde olduğunu belirtti. GöRÜŞ/Prof. Dr. EROL MANÎSALI 24 Şubat 1997'de Brüksel'de G. Kıbns Rum Yönetimi'nin (GKRY) AB üyeliği sürecı çerçevesinde: a) AB Dı- şişleri Bakanlan Toplantısında yapılan açıklamalar, b) G. K. Rum Yönetimi AB Ortaklık Konseyi'nin toplanma- ması ne anlama geliyor? AB Dışişleri Bakanlan topJantısı sonrasında yapılan açıklamalar şöy- le: 1) Kıbrıs'ta bir çözüm olmadan GKRY ile AB arasında diyalog tap- lantısı yapılamaz ifadeleri bulunuyor. 2) Çözûm olmadan, GKRY'nin 1997 sonu veya 1998 başı, başlatıl- ması öngörûlen tam üyelik görüşme- lerinin başlamasının "zor" olduğu ifa- de ediliyor. Bu açıklama, yalnızca Klaus Kinkel tarafından yapıldı. 3) Almanya ve bazı ülkeler, gerek "yapısal diyalog" toplantısında ge- rekse "Kıbns Cumhuriyeti'nin AB ile yapması takvime bağlanan görüş- melere "Türtderin de dahil edilmesi gerekir" diyorlar. 4)Almanya Dışişleri Bakanı(dönem başkanı) Klaus Kinkel, bölünmüş bir Kıbns'ın Rum tarafını alamayız, so- runçözülür, Kıbns'ın bütününü Kıbns Cumhuriyeti olarak AB'ye alabüiriz açıklamasını yapıyor. Bunlar, şimdilik kamuoyunayansı- yan bilgiler. Bu 4 husustan ilk ikisi Türi<iye ve KKTC bakımından şimdilik olumlu değertendirilebilecek hususlar. Ancak 3. ve 4. hususlar böyle değil. Neden- leri ise şöyle açtklanabilir: 1) "Türklerin de Kıbns Cumhuriye- ti (fiilen GKRY) yanında görüşmeler- de yer alması gerekir" açıklaması iki bakımdan soru işareti ve olumsuzluk Brükserin Kıbns Politikası Değişti mi? taşımaktadır; a) Türk tarafı görüşmelerrJe hangi statüde bulunacaktr? Rum tarafı iie eşit bir biçimde, GKRY ve KKTC ola- rak mı yer alacaklardır? Şu ana kadar olan durum, AB'nin bu soruya kesin- likle "hayır" dediği biçimindedir. KKTC'yi tanımadıklan gibi ambargo uyguluyoriar ve 1960 anlaşmalannı da reddederek adadaki Türk güven- lik kuvvetlerini kabul etmiyorlar. b) Varsayalım ki, GKRY ve KKTC, AB ile diyalogta eşit olarak kabul edi- lecek olsun; Türkiye'nin üye olmadı- ğı AB'ye Kıbns Türk tarafının "Kıbns CumhuriyetişemsiyesialtındaAB'ye dahil edilmesi demek, ada Türkleri- nin uzun vadede, B. Trakya Türkleri- nin durumuna sokulması" demektir. Zaten Londra ve Zürih anlaşmala- nna göre, Türkiye'nin içinde bulun- madığı bir topluluğa (AB'ye) Kıbns Cumhuriyeti de giremez. O halde "toplantılarda, Türk tarafı da bulun- sun" ifadesinin KKTC'ye ve Türki- ye'ye sağladığı bir şey yoktur ve ak- sine; - Ne statüde katlacağı belli değil- dir, - Eşit statüde bile katılsa, Türkiye AB içinde olmadığı için Kıbrıs Cum- huriyeti'nin (fiilen GKRY) AB'ye dahil edilmesi demek, adanın bütününün, yumuşak geçisle Yunanistan'a ilhak edilmesi anlamına gelir. AB içindekı dolaşım serbestisi ve ılerideki Avru- pa Devleti (AB) göz önüne alınırsa, ada Türklerı, bu pota içinde eritilmiş olur. AB'nin yeni yaklaşımı 1995tekin- den çok farklı. AB'nin en azından bazı büyük ül- kelerinin yeni yaklaşımlan, 1995 yılı içindeki dramatik gelişmelere oranla -açıklanan kadan ile- farklı özellikler göstermektedir. Bu değışiklik nere- den gelmiştir? 1) Rumlann 1996 içinde tırmandır- ma politikalan sonucunu "sınır olay- lannın" meydana gelmesi, füze krin ve bunun AB 'dekiyansımalan, 2) Atina'nın ve diğer bazı çevrele- rin Ege'de ve Kıbns'ta, 1997'de "o/a- sıbir Türk- Yunansavaşından sözet- meleri"ve bunun AB çevrelerinde ya- rattığı huzursuzluk. 3) 3 Ocak Protokolü ve 20 Ocak Demirel - Denktaş Deklarasyonu ile Türkiye'nin, TBMM'nin desteğini de alarak "sağlam adımlaria, yeni bir Kıbnspolitikası içinde, KKTC'yi güç- lendirmek için" çıkışlar yapması. 5) Ankara'da büyük ortağının (RP), AB'ye ve ABD'ye çok da sıcak bak- madığı bir koalisyon hükümetinin bu- lunması. BuortamdaAnkara'nın Kıb- ns konusunda dahafazla sıkıştınlma- sınm taşıdığı risklenn AB tarafından hissedılmesi. 5) AB'nin gerçekterı "hukukdışı ve tekyanlı olarakyürütülmekte olduğu Kıbnspolitikasının"Ankara'da "etki- li çevrelerde" sabırtan taşırmaya baş- ladığının, Almanya ve diğer bazı AB ülkelerinde hissedilmesi. Bu sayılan faktörterin btri, birkaçı veya tamamı, Brüksel'in 24 Şubat 1997'de takındığı tavir üzerinde etki- li olabilir. Özellikle Ingiltere ve Alman- ya, Kıbns'a ılışkın gelişmeleri çok ya- kından izledikleri için, Rumlann ve Ati- na'nın, sınırolaylanndaki knz politika- lannın "yapay" olarak yaratıldığının mutlaka fari<ındadırlar. Bundan dola- yı tutum değiştirdiklerini söylemek, pek gerçekçi olmaz. O zaman, yuka- nda sayılan diğerfaktörienn ağıriıkta- şıdığını kabul etmemiz gerekir. Türkiye'nin bu safhada, 20 Ocak 1997 Demirel - Denktaş Deklarasyo- nu çızgısınde, Türkıye - KKTC ilişki- lerini, emin adımlaria sürdürmesi ge- rekir. En büyük tehlike, BriJksel'den "Türk tarafı temsilcilerini de görüş- metere alacağız, Ankara yenigirişim- ierde bulunmasın" yolunda gelebile- cek bir önen karşısında Türkiye'nin 20 Ocak çizgisinden sapmasıdır. Rumlann ve Atina'nın, KKTC ile işbir- liği konusunda, yıllardan beri bilinen tutumlan güçlenerek sürmektedir. lle- ride ikı taraf arasında bir işbiriiği ola- caksa, bu ancak KKTC ile GKRY ara- sında, yani adadaki iki devlet arasın- da saglanabilir. Rumlann ve Atina'nın izledikleri ve izleyeceklerini açıkladık- lan polıtıkalarta bu gerçek tamamen ortaya çıkmıştr. Buna rağmen Türki- ye, KKTC ile ilişkilennı siyasi, askeri ve ekonomik olarak "sağlam birze- mine oturtma" yolundaki yeni politi- kasından yazgeçerse, yann ada Türk- leri, AB içinde bir azınlık durumuna gelirier. Aynen B. Trakya Türkleri gibi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle