23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtivaz Sahibı: Berin Nadi Genel YavmYönetmenı OrhanErinçO Genel Yayın Koordınatörir Hikmet Çetinkaya 9 Yazıışlerı Mudurlerı fbrahim Yıldız (Sorumlu), Dinç Tayanç # Haber Merkezi Müdüru Hakan kara 0 Gorsel Yönetmen: Fikret Eser D15 Haberler Şinasi Danışoğlu 9 tstihbarat. Ccngi/\ üdınnı • Kultur Handan Şeoköken • Spor Abdülkadir Yücelman • Makaleler Sami Karaören • Düzeltme: Abdullah Yazıcı 9 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge Edibe Buğra 9 Yurt Haberlen Mehmet Faraç Yayın Kurulu ÜhanSe»çuk<Başkanl. Orhan Erüıç, Okta> Kurtböke. Hikmet (,rtinka>a.Şûkran Soner. Ergıın Baku Dinç Tayanç, İbrahim Yıldız, Orhan Bur&alı, Mustafa Balbav, Hakan Kara. Ankara TemsılcısıMustafaBalbay# Haber Müduru Doğan Akın Atatürk Bulvan No: 125. Kat 4, Bakanlıklar-Ankara Tel. 4195020 (7 hat). Faks 4195027 9 lzmır Temsılcısı SerdarKıalvH ZıvaBK 1352 S 23Tel 4411220, Faks 44191179AdanaTemsılcısı.ÇetinYiğenoğlu, tnönüCd 119 S No 1 Kat 1. Tel: 363 12 11. Faks 363 12 15 Koordınator Ahmet Korulsan 9 Muhasebe Bülent Yener 0 Idare HüseyinGürer0İşletme: ÖnderÇelik9Bılgı-İşlem Nail İnal 9 Bılgısayar Sıstem: Mürüvet Çiler MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Mudur Gttlbin Erduran # Koordınator Reha Işıtman • Genel Mudur Yardımcısı Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 5139580-513846(^61,Faks 5138463 Vayınlatın >e Basan: "anGun Haberr \jansı. Basın ve Yayıncılık A Ş TürlcKaiCad 39 U Casalojlu 34334 1-t PK 246 htanbul Tel (0 212) 512 05 05 l20hal) Faks (0 212)513 85 95 28ŞUBAT 1997 İmsak: 5.07 Güneş: 6.33 Öğle: 12.25 İkindi: 15.28 Akşam: 18.00 Yatsı: 19.20 Türkiye'delıava kirliligi • ANKARA (AA) - Devlet tstatıstık Ensntûsi 'cün (DlE)derlediği \;nere göre. 1996 yılınır lcasım ayında yapılan öl;îimlerde, kükürtdioksitn ei yüksek olduğu 11 il arasında ilk sırada yer alan Bzyburt'u, Balıkesir ve Çarickkale ızlivor Sıvas. KınkLale, Sakana, Kayseri K.ahramanmaraş, Bilecik (Bozüyük) Burdır. Adıyaman ise diğer iller arasında yer alıycr. Kükürtdioksiı veduman ortalamasının saptandığı iller arasında, Istaibul ve Izmir gibi büyük k.entlerin yer almadığı görüdû. YÖK'ten yeni sınav karan • ANKARA (AA) Yükseköğretim Kurumu (YÖK), bilimadanlannın daha ıyi yetiştirilmesi ve lisansüstü eğitimın daha kalıtclı bir hale getirilmesi için, ÖSYM taranrıdan "Lisansüstü Eğitıme Gınş Sınavı" (LES) adı altında merkezi bir sınav yapılmasını kararlaştırdı. Sınav karannın Rektörler IComitesi tarafından olumlu bulunduğunu ve YÖK tarafından da onaylandığını belirten ÖSYM Başkanı Dr. Fethi Toker. sınavın mayıs ve aralık aylannda olmak üzere yılda iki kez gercekleştinleceğinı kaydettı. Antakya'da deprem • ANKARA (AA) Antakya'da dün saat 00.47'de hafif şiddette bir deprem meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandillı Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden alınan bilgiye göre, depremin şıddeti Richter ölçeğiyle 3.8 olarak belirlendi. Merkez üssü Antakya olarak belirlenen depremde, can ve mal kaybı olmadığı bildirildi. Yabancı kelimeler • ANKARA (AA) - Türk Dil Kurumu. Türk dilinın yozlaşmasına karşı başlattığı "Yabancı Kelimelere Karşılıklar" kampanyasını sürdürüyor. TDK'den yapılan yazılı acıkJamada, kurumun bu ay yaptığı toplantıda. 17 yabancı kelimeye karşılıklar önerildıği bildirildi. Kurumun yabancı kelimelere önerdiği karşılıklardan bazılan şöyle: Tabloid; küçük gazete, Türbülans; burgaç, hava burgacı, Eskort; koruma aracı, Radikal: kullanıma göre köklü, kökten. köktenci, Radikalizm: köktencilik. Artikilasyon; boğumlanma, lnsider; iç hissedar, Outsider; dış hissedar, Brick game; tuğla oyunu. 'Rumlara çiçek atacağK1 • ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - KKTC'de iki yıl önce çıkan yangın sonucu yanan ormanlarda kendilerine aynlan bölüme ağaç dıkmeye giden THK Genel Başkanı Atilla Taçoy, KKTC'ye giderken Kıbns Rum Kesimi'ne havadan çiçek atacaklannı belirterek "Bız barış istiyoruz" dedi. Kjbns'a altı uçak fılosu ıle gittıklerini kaydeden Taçoy, "1974'te de banş için gitmiştik, yine banşı tesis etmek için gidiyoruz" dedi. Eunogold'dan kınama • Haber Merkezi - Eurogold Madencilik A.Ş. yetkilileri, şirketlerinin Bergama Halkla Ilişkiler Bürosu'na yapılan kundaklama girişimini kınadıklannı bildirdi. Eurogold Genel Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada. "siyanür fobisi" ile ortaya çıkan şirketlerine karşı yürütülen kampanyanın şimdi hedef değiştirip "hayali nükJeer atık ve uranyum" tehlikesinden söz edilebilecek kadar gülünç bir çizgiye oturtulduğu belirtildi. Grammy'nin galipleri yıllardır zirvedeki yerini koruyan Eric Clapton ve çocuk şarkıcı LeAnn Rimes oldu 14 yaşında Ö d ü l l e r s a h i p l e r i n i b u l d u Yıhnplağı Claptonhn 39. Grammy Ödüllen'nin bu yılki sahipleri: Yılın Yapımı: Baby Face. Yıhn Albümü: CeHne Dkın. 'FaBing Into Ybu'. Yıhn En Iyi Plağı: Eric Clapton, 'Change The VVorld'. Yıhn En lyı Şarkısı: Gordon Kenndv. VVayne Kirkpatrick ve Tommy Sims, 'Change The WorkT. Yıhn Genç Sanatçısı: LeAnn Rimes. En Iyi Sözlü Albüm: Hillary Rodham CHnton, It Takes A Vfllage". En tyi Rock Albümü: Sherly Crow, 'Sheriy Crow\ En lyi Erkek Rock Vokal Performansı: Beck, "VVbere It's At'. En tyi Kadın Rock Vokal Performansı: Sherly Crtm, 'Lf It Makes You Feel Happy'. En tyi Alternatif Muzik Performansı: Beck, 'Odelay' En tyi Rock Şarkısı: Tracy Chapman, 'Give Me One Reason'. En tyi Vokal tkili ya da Grup Rock Yapımı: Dave Matthews Band, *So Much To Ssy' En tyi Hard Rock Performansı: The Smashing Pumpinks, "Bullet VVith Butterfly \\ings". En Iyi Metal Performansı: Rage Against The Machine, 'Tire Me'. En tyi Rock Enstrümental Performansı: SRV Shuffle (Jimmie Vaughan, Eric Clapton, Bonnic Raitt Robert Cra>. B.B. King, Buddy Gay, DrJohn and Art). En tyi Pop Albümü: Celine Dion. 'Fauİng Into You'. En lyi Kadın Vokal Performansı: Toni Brarton, l n-Break My Heart'. En lyı Erkek Vokal Performansı: Eric Clapton, 'Change The Workf. En lyı Pop Vokal Bıleşımi: Natalfe Cole ve Nat King Cole, 'Stardusf. En tyi Pop Vokal Grubu: 'Free As A Bird\ Beatles (Anthology 1) En lyi Enstrümantal Pop Performansı. Bela Fleck & The Fleckstones, 'The Sinister Minister' En lyi Geleneksel Pop Vokal Performansı: Tony Bennett 'Here's To The Ladies'. En tyi R&B Albümü: The Tony Rfch Project. 'Words'. En lyi R&B Şarkısı ve Şarkı Sözü Yazan: Babyface 'Exhale Shoop Shoop", VVhitney Houston. En tyi R&B Solo Performansı: Cool J. 'Hey Lover' En tyi R&B Grup Performansı: Fugees, 'Kiffing Me Softh Wlth His Song'. En lyi Kadın R&B Vokal: Toni Brarton, 'You're Making Me High'. En lyi Erkek R&B Vokal: Luther Vandross,' Your Secret Love'. En lyi Rap Albümü: Fugees,'The Score'. En tyi Rap Solo Performansı: LL Cool J,'Hey Lover'. En tyi Rap Grup Performansı: Bone Thugs-N-Harmony, 'The Crossroads'. En tyi Caz Vokali: Cassandra VVüson, 'New Moon Daughter'. En tyi Caz Enstrümantal Solo: Michael Brecker, 'Cabin Fever'. En Iyi Enstrümantal Caz Performansı: Mkhael Brecker, "Tales From The Hudson" En tyi Çağdaş Caz Yapımı: Wayne Shorter, "High Life' En tyi Latin Caz Yapımı: Paquito D'Rhiera, 'Portraits of Cuba' En tyi Latın Pop Yapım: Enrique Iglesias. En tyi Tropıkal Latin Yapım: Ruben Blades,' La Rosa de Los Vlentos' En lyı Meksika-Amerikan-Tejano Müzik Yapımı: La Mafıa, 'Ln Million De Rosas'. En tyi Çağdaş Folk Albümü: Bruce Springsteen, 'The Ghost Of Tom Joad'. En lyi Geleneksel Blues Albümü: James Cotton, 'Deep In The Blues'. En lyi Klasik Vokal Yapım: Bryn TerfeL 'Opera Aryalan-Mozart, VVagner. Borodin' in eseıieri. En lyi Çağdaş Blues Albümü: Keb'Mo/JustLikeYou'. En lyi Klasik Albüm: CoriglianoOf Rage and Rememberance. En lyi Orkestral Yapım: Prokofiev, 'Romeo and Julief. birden...• Avrupa'da pek tanınmasa da Amerikan country listelerinde 1 numara olan Rimes'ın ülkesinde bu kadar ilgi görmesinin nedeni, albümü on bir yaşındayken hazırlamasıydı. Countrynin harika çocuğu olarak tanıtılan Elimes'a Grammy verilmesi sürpriz olmadı. En lyi Rock Albümü dalında Grammy'ye Sherh Crow layıkgö- rülürken (solda. üstte), Cassand- ra \Vilson En İyi Caz \okali da- lında Grammy kazandı (solda, altta). En İyi Pİ>p Albümü dalın- da Kanadalı Cline Dion'un ödül alnıası da sürpriz değödi (en üst- te). Change The \Vorld. Eric Clap- ton'a 'Yıhn En tyi Plağı' ödülü- nü kazandırdı (üstte). (Fotoğraf- lar: REUTERS) CLTVmL R C ANBAZOĞLU Dün sabah, müzik endüst- risinın Oscarlan kabul edilen 39. Grammy ödüllerıni dün- yaya duyuran ajanslar ve te- le\ izyonlar bu yılın iki galibi oldugunu belntiyorlardı; binn- cısi yıllardır zirvedeki yenni koruyan Eric Clapton, ıkin- cısi de 14'lük çocuk şarkra Le- Ann Rimes. Clapton, Change The VVorld adlı yapıtıy la v ılın plağı ödülünü alırken Rimes Blueadh albümle en iyi çıkı- şı yapan şarkıcı ve tüm za- manlann en genç Grammyli sanatçısı seçıldi. Avrupa'da pek tanınmasa da şu anda Amerikan country listelerinde 1 numara olan Ri- mes'ın ülkesinde bu kadar ıl- gı görmesinin nedeni, albü- mü on bir yaşındayken hazır- lamasıydı. Medya tarafından countrynin hanka çocuğu ola- rak tanıtılan Rımes'a Grammy verilmesi sürpnz olmadı. Beck grubunun rockta bırincı ol- ması, Kanadalı Celine Dion'm en iyi albümü alması da sürp- nz değildi. Clinton'a ödül It Takes a Vülage adlı kayıt- la en ıyi konuşmayı ıçeren ya- pıt kategonsınde birincı seçı- len Hülary Clinton y ardımıy- la Beyaz Saray'a gönderilen Grammy de işin bırbaşka şov yanıydı. Ancak bizce bu yılın Grammylerinin en önemli ya- nı, birkaç yıl önce Grammy- lere boğulan Toni Braxton'la Sheryl Cnm'un bu başanla- nnı yeni albümleriyle de tek- rarlamalarıydı. Bugünlerde bizım listelerde, Secrets al- bümünde yer alan L n-Break My Heart (Kalbimı Kırma) parçasıyla üst sıralarda dola- şan Braxton. "90'lann Anita Baker'ı" yakıştırmasının hak- kını 1996'da verdı diyebiliriz. Sherly Crow ıse başlıbaşına brr fenomen. Bob Dylan, Bruce Springsteen gibı ünlülenn vo- kalistliğinden sonra yaptığı Tuesday NîghtMusk Chıb ad- lı ilk çahşmasıyla Grammyle- ri toplayan Crow, şöhretin ge- tirdiği ağır yükü kaldıramayıp alkolün pençesine düşmüştü. Ne yapu yaptı bu beladan kur- tuldu ve en iyi albüm dalında Grammy alan, adını verdiği ikinci çahşmasıyla büyük ış yaptı. Banşa verilen önem Grammy. sosyal banşa ne derece önem verdiğini Crovv'un yanında The Fuge- es adlı rap grubunu ödüllen- direrek de gösterdi. 'KaraGet- tolar'da çığ gibi büyüyen şid- det yanlısı 'gansta rap'e kar- şı itidali elden bırakmayan, >r umuşak rap üreten Gugees, suya sabuna dokunmayan nos- taljik parça Killing Me SofUy ile (çeyrek yüzyıl önce Ro- berta Flack'ı zirveye taşıyan parça) Grammy'ye uzandı. Nostalji demişken dört Grammy kazanan Beatks'e. daha doğrusu yeni adlanyla Fab Four'a da değınelim. John Lennon'un bıraktığ. mono kayıtlardan Free As A Bird'ün de (Stüdyoya girip Lennon'm sesinın üzenne çal- dılar) içinde bulunduğu Anto- loji serileriyle mılyonlar sata- rak gövde göstensi yapan Be- atles. nostaljinin müzik sektö- rü için ne derece önemli oldu- gunu kanıtladı geçen yıl. Kay- boldu denirken yeniden do- ğan ve NewBeginıüngadh al- bümünden seçtiğı Give Me My Reason adlı 'single'la 1996'da uzun süre liste başın- da kalan aykırı ses Tracy Chapman'ın çabasının ödül- lendırilmesi bu yıhn anlamlı seçimlerinden biriydi. Antalya'da turistin harcayacağı paranın paylaşımı tartışılıyor Turizmci-esnaf gergirdiği BÜLENT ECEVtT ANTALYA (Cumhuriyet) - Antal- ya'da çarşı esnafı ile tunzmciler arasın- da "turistin harcayacağı paranın pay- laşımı" konusunda tartışma sürüyor. Çarşı esnafı, acenteleri "büyükmağa- zalara götürüp yüzde almakla" suçlu- yor. Acenteler ıse çarşı esnafı için. "Tu- ristı kaz gibi görüp younak için yansı- yorlar" dedıler. Esnaf-turizmci arasındakı bir süreden ben devam eden gerginliği sona erdir- mek için Tunzm Bakanı Bahattin Yü- cel ve Devlet Bakanı Ufiık Söylemez'ın de katıldığı öncekı günkü toplantıda. es- naf temsilcilen ile tunzm acentesi tem- silcileri arasında söz düellosu devam et- ti. Dedeman Otel'de yapılan toplantıda konuşan Türkiye Seyahat Acenteleri Birliğı TÜRS.AB Yönetım Kurulu üye- si Nizamettin Şen, organize turlarla ge- len turistlerin tercihlennin önemli bir nedeninın güven duygusu oldugunu ha- tırlattı. Antalya Ticaret ve Sanayi Oda- sı (ATSO) Başkanı AkayArmağan,tu- riste mal ve hizmet pazarlanması bun- • Turizm Bakanı Bahattin Yücel, turizmci-esnaf arasındaki tartışma için "Devleti hakem yapın, ama çözüm için dayanak yapmayın" dedi. dan dövız sağlanması beklentıleri ara- sında oldugunu dile getirirken, bunun için kent merkezlerinde yüzlerce ışye- n bulunduğunun dikkatten çıkanlrna- ması gerektiğini behrtti. Antalya Esnaf ve Sanatkârlar Oda- lan Birliğı (AESOB) Başkanı Orhan Tolunay,turizm pastasmdan pay alan çar- şı esnafinın zor durumda oldugunu, bu- nun nedeninin de turizm acentelerinın tunstleri topluca ahşveriş yapabilecek- leri büyük mağazalara götürmeleri ol- dugunu dile getirdi. Turistlerin kent merkezlerine çekile- bilmesi için yapılması gereken düzen- lemeleri sıralayan TÜRSAB Yönetim Kurulu üyesı Nizamettin Şen; "Rahat vçcazibeU bir ortanı oluştunıunau. Müş- terilerimiz. seyyar sancılardan, ayak- kabı bo% acısı, tarOCL çiçek satan çocuk- lann ısrarlanndan rahatsızlıkduyuyor- lar. Ayakçı, hanutçu gibi uygulamalar bertaraf edilmeli, yön bulmak için ha- rita ve tabelalar düzenlenmeli, özel oto- parklar oluşturulmalı. tarutım için es- naf da birieşerek destek olmalı" dedi. Devlet Bakanı Ufuk Söylemez. Tür- kiye'nin ekonomisinin iyiye gittiğinı öne sürdü ve terör konusunun tehdit eder durumdan çıknğını vurguladı. Söy- lemez, bacasız sanayi olarak adlandır- dığı turizm sektöründen elde edilen ge- lirlerle, döviz rezervinin dengesinin ko- runabildiğine işaret etti. Turizm Bakanı Bahattin Yücel de tu- rizmci-esnaf arasındaki tartışma için "Devleti hakem yapın, ama çözüm için dayanak yapmayın" diye başladığı ko- nuşmasında. teşvik etme döneminin kapandığını hatırlattı. Yücel, turistlere satılan mallarda Katma Değer Iadesi (Ta\free) uygulamasmın yapılabilme- si için kay ıth ekonomi kurallannın tam uygulanması gerektiğini. bunun için satılan hermalın faturasının kesilmesi gerektiğini söyledi. Bodrıım 150 milyarlık arıtma tesisi çalışürılımyor e-posta : tan (a vol. com. tr ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA-Bodrum'da Tu- rizm Bakanlığı'nca yaptın- lan ve değeri 150 milyar li- ranın üzerinde olan antma tesisinin çalıştınlmaması tar- tışma yaratıyor. Bodrum Be- lediye Başkanı Tuğrul Acar. sorumluluğun Turizm Ba- kanlığı'nda oldugunu belir- terek, "İnşaan tamamlanıp müteahhitçe bakanhğa tes- lim edilmeyen bir tesisin so- rumluhığu bize yüklenemez. Bakannğm tesisi bize eksik- siz teslim etmesi gerckir" de- dı. Turizm Bakanhğı Müşa- viri Sabri Canbeyfi, antma tesisinin işletilmesi konusun- da Bodrum Belediyesi'ne her türlü kolaylığın sağlandığını ancak belediyenin bakanlı- ğın denetimini kabul etme- diğıni ileri sürdü. Canbeyli. Bodrum Antma Tesisi'nin çalıştınlmaması nedeniyle her gün 5 bin ton atık suyun denize akıtıldığı, bunun da halkın ve turistlerin sağlığı- nı tehdit ettiğini bildirdi. Bodrum Belediye Başka- nı Tuğrul Acar ise tesiste ek- siklerbulunduğunu, bu eksik- lerin bilimsel raporlarla be- lırlenerek, bakanlıktan talep edildiğıni belirtti. Acar, "Pro- tokol hükünüeri uvanncaek- sikliklerin giderUmesi ve te- sisin bize öyie teslim edilme- si için bakankğa başvııru yap- tık. Ne yazık ki. Bodrum'un kaderini etkileyen tesisin ek- siklikleri gidcnlmedi" dedi. Acar. sözlerini şöyle sür- dürdü: "Biz bu tesisin bir an önce hizmetegirmesini istiyo- ruz. Ancak, henüz müteah- hitçe bakanhğa teslimi dahi yaptlnıav an, önemli teknik-iş- ietime nıani eksiklik \e aksak- lıklann giderilmediği tesisin belediy emiztarafından çalış- hnlması hem yasal hem de fi- ili olarak mümkün değUdir." SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN 'Atatürk Parantezi'nden Çıkmak Gazi öldükten sonra, Ankara, Ingiltere/Fransa ('Sistem') ile 'ittifak anlaşması' imzaladığı hal- de; II. Dünya Savaşı'ndaki 'resmi' dış politikası 'si- lahlı tarafsızlık' olmuştu. Sahıden tarafsız mıydı, o ayn konu: Beriin'le, yenılecek SSCB'nin 'Türk' cum- huriyetleri üzerinde, el altından pazarlıklara girdiği, III. Reich çöktükten sonra meydana çıkmıştır. Me- raklısı SSCB Dışişlen Bakanlığı'nın yayınladığı, bu konudaki gizli Nazi yazışmalanna, bir göz atabilir. Şa- yan-ı ibrettir. ('Alman Dışişleri Dairesı Belgeleri/Tür- kiye'deki Alman Politikası/1941-1943' Havass Ya- yınlan, 1977, Istanbul.) Savaş sonrasında, Moskova -muhtemelen bu pazarlıklan öğrendiği için- Ankara'dan Boğazlar'da üs istemiş, üç sovyet Gürcü profesor, üç Doğu ili- miz (eski elviye-i selase) üzerinde hak iddia etmiş- tir. Bu kadan yeteri Türkiye Cumhuriyeti'nin, 'si- lahlı tarafsızlık'tan, 'sistem'e kaymasına, bu neden olmuştur. Stalin'ci, 'yayılmacılığın' açık yanlışı, el- bette göze batıyor; sonradan bu, telafi edilmek de istenmiştir, ama kendisini birdenbire Avrupa'da Gnl. Franco ve Salazar ile bırtikte, yalnız ve 'dışlanmış' hisseden İsmet Paşa, ne 'pahasına olursa olsun' Atlantik Beyannamesi'ni ımzalamak istiyordu. Aslında bu 'paha', göze alınamayacak kadar ağır olacaktı: 'soğuk savaş', 'sistem'e tutsaklık: ve bun- ların getireceği 'kırlilik'! Türkiye, Atatürk 'parantezinden' çıkmıştı. İpi eliyle boyuna geçirmek!.. Başbakan Peker, daha Nisan 1947'de 'kapısını yapmıştı'. Demişti ki: "Amerika'yla dost ol- mak, Rusya'nın düşmanı haline gelmek değildir", ABD BaşkanıTruman, 'havuç uzatmakta' gecikme- yecekti: "...Türkiye ve Yunanistan'a, yabancı bas- kısına karşı tamamiyetlerine muhafaza için yar- dım etmeliyiz." Tuhaf tesadüf, iki ay sonra 'Son Sa- at' gazetesinde, Bahadır Dülger'ın yazısı çıkıyor; başlığı, aynen şudur: "Komünistliği Tastrye İçin Bir Kanun Isteriz." Yazılan ise şu: "...birçok sahalarda kendilerinden örnek aldı- ğımız, Amerikalılar ve (Harold) Lasky gibi bir profesörü komünist olduğu için üniversitelerin- den tasfıye eden İngiiizler, bu sahada bize örnek olamazlar mı?" (11 Nisan 1948) Hiç olamaz olurlar mı? O günleri yaşamış olanlar, Ankara'da yaşanan 'Solcu Profesörter' tartışma ve gösterilerini: Niyazi Berkes, Pertev Naili Boratav, Behice Boran ve Adnan Cemgil'in başına gelen- leri hatırlayacaklardır; tam da o sıralarda Türki- ye/ABD ekonomi anlaşması imzalanmıştır; ABD as- keri, iktisadi heyetleri, Ankara'ya vızır vızır gelip gi- diyor, çok geçmeden, muhalefet lideri Menderes, izmir'deki ünlü konuşmasında, önemli biradım da- ha atıp, Peker'e adeta 'koltuk çıkacaktır': "...Amerika ve Rusya'nın önderlik ettikleri iki ayn blokun ortasında kalmak, her ülke için ha- talı bir yoldur. (Şimdi şuraya dikkat!) 'Milli ve ba- ğımsız' diye adlandınlan dış siyaset, Birleşmiş Milletler'deki demokrasi anlayışından uzaklaş- mak demektir" (27 Ağustos 1948). Böylece, Tür- kiye, Gazi Mustafa Kemal'in 'milli ve bağımsız' dış politikasından, iktidarı ve muhalefetiyle uzaklaş- tığını 'resmen' açıklamış olun halbuki, o günlerde, Cumhuriyet gazetesi, 'Ingiliz kaynaklanna atfen' şöyle bir haber yayınlamıştır: "...Moskova, Anka- ra'dan ABD liderliğinde tesisi düşünülen Akde- niz Pakt hakkında bilgi istiyor; SSCB'nin, iki ül- ke arasındaki gerilimi düşürmek için, Türkiye'ye bir 'Saldırmazlık Pakt' önermeye nazırlandığı ileri sürülüyor." Moskova, geç kalmıştır: ABD, yardımı artırır. Ak- deniz Paktı konusunu Dışişleri Bakanı Sadak'la görüşmeye hazır oldugunu bildirir; buna karşılık, Ankara, yeni kurulmuş olan israil devletini 'res- men' tanır (28 Mart 1948). Oysa yıl sonuna doğru Marshall Yardımı yöneticisi Averell Harriman, ke- limesı kelimesine şunlan söyleyecektir: "...Türki- ye'nin tabii kaynaklannın gelişmesi, yalnız ken- disi için değil, bütün Avrupa ve Amerika için de büyük önemi haizdir". Başka bir deyışle, ABD'nin ('Sistem'in) Türkiye ile yeniden ilgilenmeye başla- masının, münhasıran stratejik nedenlere bağlı ol- madığı böylece açıklanmış olacaktır. Ankara, I. Dünya Savaşı öncesinde Enver Pa- şa'nın, Dersaadet'teAknanya'ya yaptığı 'kıyağı'ya- pıyor; ipi eliyle boğazına geçiriyordu. Acaba ne diyor? Atlantik Beyannamesi, 4 Nisan 1949'da imza- landı. Dışişleri Bakanı Necmettin Sadak, üç gün önce. şöyle demişti: "...dünyanm bugünkü şart- lan içinde, 'silahlı' ve 'silahsız' bir tarafsızlığa akıl erdirmek güçtür." (Cumhuriyet, 1 Nisan 1949) II. Dünya Savaşı gibi bir badireden, Türkiye'nin burfıunun kanamadan çıkmasını sağlayan 'silahlı tarafsızlığın', 'soğuk savaş' gibi yoğunluğu çok da- ha düşük ve kansız bir süreçte, neden işe yaraya- mayacağını, o gün bugündür, ben anlayabilmiş de- ğilim. Necmettin Bey, ülkesinin o imza sonucun- da, bugün içinde debelendiği pisliğe bulaşmış ola- cağını bilseydi, acaba böyle diyebilir miydi? Demokrat Parti iktidannın Türkiye'yi küçük bir Amerika yapma hayali o kadar güçlüydü ki, Men- deres Kabinesi -biraz da Sait Halim Paşa'nın 1914'te yaptığını yaparak- Türkiye'yi TBMM'ne sormadan Kore Savaşı'na sürüklemekten çekinme- mişti; amaç, NATO'ya girebilmekti: Kızılordu. ya- nn saldıracakmış gibi korkuluyor; en geniş tevkrfat- ta bile yüz elli civannda üyesi ancak çıkabilen Tür- kiye'deki komünist hareketi, paranoyamertebesin- de abartılıyordu. Kızılordu, Türkiye'ye asla saldır- madı, bu bir gerçek: ama SSCB dağıldığı halde, ül- kemizdeki NATO (aslında Amerikan) üslerini \e Çe- kiç Gücü, içimizden söküp atabiliyor muyuz? İsmet Paşa, öbürtarafta, 'Haf/ra/ar'ının devamı- nı, Sabahattin Selek'e yazdınyorsa, bu bahiste acaba şöyle mi diyordur: "..^Vmerikalılar, hıkikat- te gitmek niyetiyle gelmemişlerdi!.." http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN http://www.acla.com.fc/-bilgryay/yazar/aiikan.html
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle