Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 ŞUBAT1997 CUMA
HABERLER
DSP'den aynlan Aydın'ın 'Bağımsızım' dediği saatlerde DYP, 'Bize katıldı' açıklaması yaptı
aibeli transfer komedisi
TRANSFER BILAIVÇOSÜ
Biryılda38
milletvekili
'yuvadan' uçtuANKARA (Cumhuriyrt
Bûrosu) - REFAHYOL'a
karşı alternatif hükümet
arayışlan sürecinde
milletvekili transferleri
hızlanırken 20. yasama
döneminin ilk I4ayında
toplam 38 milletvekili yer
değiştirdi.
24 Aralık seçimlerinde
ortaya çıkan Meclıs
aritmetiği,
milletvekillerinin ant içme
töreninin hemen ardından
değişti.
DSP'li olarak yemin eden
Iğdır Milletvekili Adfl
Aşının, kürsüden ınince
ANAP'a geçeceğini
açıkladı. DSP'den bugüne
dek DYP'ye 3, ANAP'a l
milletvekili geçti. ANAP'ın
TBMM'yetaşıdığı7
milletvekili de seçimlerden
kısa bir süre sonra bu
partiden aynlarak. BBP'ye
katıldılar. Hükümet
pazarlıklan sürecınde.
DYP'de ortaya çıkan
kavgalar sonucu bu partiden
aynlan 6 milletvekili de
Demokrat Türkiye
Partisi'ni(DTP)kurdu.
DYP'den 6 milletvekilı de
ANAP saflanna katıldı.
ANAP'tan ıstıfa eden Muş
Milletvekili Erkan
KemaJoğlu DYP'ye,
Abdülkadir Aksu ıle
Mustafa Ba>ram da RP'ye
geçtıler.
24 Aralık seçimlerinden
sonra ortaya çıkan
parlamento aritmetiği
şöyleydi:
RP: 158, DYP: 135, ANAP:
133, DSP: 76. CHP: 49.
DSP'den istifa eden 2
milletvekilinrn DYP'ye
geçmesiyle degişen
parlamento aritmetiği ise
şöyle:
RP: 160, ANAP: 128, DYP:
120, DSP: 71, CHP: 49.
BBP: 7, DTP: 6,
Bağımsız: 8, Boş: 1.
24 Aralık'ta seçmenlerinin
tercih ettiği partinin
oylanyla parlamentoya
girdikten sonra "yuvalannı
terkeden"
milletvekillerinin isimleri
şöyle:
Adıl Aşınm: DSP'den istifa
ederek ANAP'a katıldı.
Mustafa Küpeli, Şinasi
Alüner, \aşar Dedelek,
İrfan Demiralp, Edip
Safder Gaydak, Tevfik
Diker DYP'den a>TiIıp
ANAP'a geçtiler.
Hamdi Üçpınarlar:
DYP'den istifa etti. BTP'ye
katıldı, sonra DTP'ye geçti.
Necdet Vlenzir. Rıfat
Serdaroğiu, Mehrnet BataUı.
Refaiddin Şahin, İsmet
Sezgin: DYP'den istifa edip
DTP'yi kurdular.
Kubiby Uygun. DSP'den
istifa etti. DYP'ye katıldı.
Tekrar DSP'ye dönen
Uygun. yeniden istifa edip
DYP'ye katıldı.
Nafiz Kurt ve MuzaJfer
Ankan: DYP'den istifa edip
geri döndüler.
Gencay Giirün. Köksal
Toptan, Ayseli Göksoy,
Mehmet Köstepen. Eıtıre
Gönensay. Cavit Çağlar,
Mehmet Korkmaz:
DYP'den istifa edip
bağımsız kaldılar.
Erkan Kemaloğlu:
ANAP'tan ıstıfa etti,
DYP'ye katıldı.
Abdülkadir Aksu, Mustafa
Bayram: ANAP'tan aynlıp
RP'ye katıldı.
Rüştü Kaam Yücelen:
ANAP'tan aynldı, tekrar
geri döndü.
Muhsin Yaacıoğlu, Nevzat
Yanmaz, Hasan Çağiayan,
Recep Kınş, Orhan
Kavuncu, Hanefi Çetik,
Mehmet Ekki. ANAP
listelerinden seçime
girdıler. Seçim sonrası bu
partiden aynlarak BBP'ye
katıldılar.
ErdalKesebir DSP'den
ihraç edildi. Mahkeme
karanyla döndü, ikinci kez
ıhraç edildi.
Hikmet Aydın, Şerif Çün:
DSP'den istifa ettiler,
DYP'ye geçtikJeri
açıklandı.
Baykal:Erbakan
kamun hokkabazi
ANKARA (Curahuriyet Bürosu) - CHP
Genel Başkanı Deniz Baykal sıyası onamın
gerginleşmesinın iktidann seçeneği olduğu-
nu belirterek. "Bunalımdan çıkışın iki yolu
vardır. Ya Medisçözecekya sandığa gidilecek. Kimse sandık-
tan umudunu kesmesin" dedi Baykal. Başbakan Necmettin
Erbakan'ın SCT değerlendirmelerini eleştirirken, "Kavram
hokkabaa" nitelemesi yaptı. Baykal, Başbakan'ın lran kon-
soloslan desteğinde Türkiye Cumhuriyetı anayasasıyla mü-
cadele ettiğini söyledi. Toplumda ciddi birgerginlik olduğu-
nu, Cumhurbaşkanı'nın bu tedirginliğin sözcülüğünü yaptı-
ğını belirterek şövle dedı:
"Ancak bu gerginliği Başbakan'ın anladığına dair bir işa-
ret yok. Başbakan yanlış istikamctte gidiyor. Yaptığı açıkla-
malar, anayasanın 24. maddesindeki laiklik kavramını faşist
bir anlayışın ifadesi oiarak gördüğü yönünde. Bir Başbakan
anayasanın bazı maddelerinin değişmesini isteyebilir. Ancak
değişmesini istediği madde, gelmiş geçmiş tüm anayasalan-
ımzda yer almtşsa, tarihsel doğrulfu mu/un a\nlmaz bir par-
çasıysa <> zaman mücadelenin niteliği değişir. l stelik Erbakan
bu maddeyi değiştirmeye girişme yerine, sürekli kemirmeye
yönelik bir çaba kinde."
ANKARA
(Cumhurhet Bürosu) -
DSP'den istifa eden
milletvekillerinin
DYP'ye katılım süreci
komediye dönüştü.
Çanakkale Milletvekili
Hikmet Aydın'ın,
"Bağımsız
miUetveküiyim" dediği
saatlerde, DYP Genel Merkezi,
"Bize kaütöüar" açıklaması yaptı.
Aydın, DSP'deki huzursuzluklar
nedeniyle "beyinden üretme
özeüiğinin törpülendiğuıi" söyledi.
Hikmet Aydın dün yaptığı yazılı
açıklamada istifa gerekçelerinı
şöyle özetledi:
" İ Ikemizin içinde bulunduğu
şartlar herkesçe bilinmektedir.
Yaklaşık 14 ayfak bir süreç içerisinde
muhalefetin DSP kanaduıda ülkem
için faydab çahşmalar yapmaya özen
gösterdim. Bilimden ve bilimsel
düşünce gibi olgulardan kopmamış,
kopamamışuğun benim "Türkıyevan
politıkacı' olmamı ördemiş tek
nedendir. Özenie vurgulamak
istediğim bir başka nokta ise 1980-83
yılları arasında yurtdışında
buJunmak dolavısıvla 'bu topyekûn
gidişatın' sorumlusu asla
olma<nğımdır. TBMM'deld
çahşmalan bazen şaşkınhkla, bazen
de ibretle bizzat gördüm ve yaşadım.
İlgili. bilgiii. saygılı ve iilkesi için
kaygılı bir mUlenekili olarak, bu
gidişattan son derece üzüntü
duyduğumun bilinmesini isterim.'"
DSP'dekj kargaşa ortarrunın
"beyinsel üretme" özelliğini
törpülediğıni bildiren Aydın, bazen
de üretim yapamama noktasına
geldiğini söyledi. Aydın, yüksek
rakamlı transfer pazarlığı
haberleriyle ilgili olarak da
"Vayümaya çahşılan asüsız ve iftira
dolu ve de direkt insancıllığı hedef
alan kasıtiı imal ediimiş haberlere
itibar edilmemesini bilhassa insanen
istirham ederim. Böylesi imal
ediimiş habeıieri yayımlayanlar
hakkında vasal yollan sonuna kadar
kullanacağjmı \e TBMM'nin
bağımsız bir milletvekili olduğumu
bildiririm" dedı.
Aydın'ın "Bağunstzun" dediği
saatlerde DYP Genel Merkezi yaalı
açıkJamayla "Sayın Şerif Çim ile
Sayın Hikmet Aydın partilerinden
istifa etmişler ve DYP'ye
kanlmışlardır" duyurusunu
gazetelere faksladı.
Bakanlar Kurulu, Başbakan Necmettin Erbakan başkanlığında bir aylık aradan sonra dün toplandı. {AA)
Çilkr: Lıiklik karsrthğıyvkANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Bakaniar Kurulu,
yakiaşık 1 aylık bir aradan
sonra toplanırken, memur
maaşlanna yapılacak ek
ödemenin oranı, kabinedeki
bunalımdan kaynaklanan
gündem yoğunluğu nede-
niyle belirlenemedi. DYP
Genel Başkanı. Dışişleri
Bakanı ve Başbakan Yar-
dımcısı Tansu Çiller. top-
lantıda, "hiikümt'tin iistün
bir başan gösttrdiğini laik-
liğe aykın birtutum olmadı-
ğmı, muhalefetin yapav gün-
dem >-aratma\a çahşağını"
iddıa etti. Kabine, Bulgaris-
tan'dan gelen 100 bin soyda-
şın otunna ızinlennin 1 yil
süreyle uzatılması ve sınır-
dışı genelgesinin de ertelen-
mesini kararlaştırdı. Güney
illerinde yaşanan don nede-
niyle zarar gören üreticile-
rin kamu bankalanna olan
borçlannın faızsiz olarak er-
telenmesi, yeşil kart uygula-
masının genişletılmesi ka-
rarlan da benimsendi.
Bakaniar Kurulu, dün
Başbakan Necmettin Erba-
kan başkanlığuida toplandı.
Erbakan, toplantı öncesınde
yaptığı açıklamada, bütün
personele yapılacak ek öde-
melerle ilgili son karann ve-
rileceğini belirterek, adalet,
üniversıte, yüksek düzeyde-
kı kamu yöneücileri, öğret-
menler ve vaızlerin ücretle-
rine yapılacak ek ödemele-
rin 1 ocak gününden itiba-
ren geçerli sayılacağını söy-
ledi.
Toplantı sonrasmda hü-
kümet adına açıklama, ya-
pan Devlet Bakanı Namık
Kemal Zeybek, yurtdışına
gıden bakanlann temasla-
nyla ilgili bilgi sunduklan-
nı belirterek, kamu çalışan-
lannın durumlannın iyileş-
tirilmesine ilişkin konunun
uzun boylu görüşüldüğünü,
ancak görüşmelerin tamam-
lanamaması nedeniyle son
karann verilemediğini kay-
detti. Zeybek, yapılacak ek
ödemenin denk bütçeyi
bozmayacak şekilde en yük-
sek düzeyde olacağını bil-
direrek, şimdilik ek ödeme
çıranınuı belırlenemediğıni
belirtti.
Yeşil kart uygulamasınuı
yaygınlaştınlması karannın
benimsendiğini anlatan
Zeybek, uzun süreli tedavi-
lerde ayakta tedavinin yapı-
labileceğinı, yeşil kartı olan
annelerin yeni doğan bebek-
lerinin 90 gün içinde tüm te-
davi olanaklanndan yarar-
lanacağını bıldırdi.
Zeybek. Bulgaristan'dan
gelen soydaşlara özgü ol-
mak üzere 100 bin soydaşın
oturma izni süresınin uza-
iılmasınınd^benimsendiği-
ni kaydetti. Soydaşlar^sı-
nırdışı edilmesıne ilışkjn
genelgenin "ertelend^i''
belirtildi.
Zeybek, Mersin, Adana
ve Antalya'da yaşanan don-
darj zarar gören üreticilerin
kamu bankalanna olan
borçlannın faizsiz olarak er-
telenmesi. Konya'daki pata-
tes üreticilerinin de elekrrik
borçlannın faizsiz olarak er-
telenmesi karannın da be-
nimsendiğini belirtti.
Ordu panelde
Komutanlar
devrim
yasalannı
anlatacak
• Türkiye Ernekli
Subaylar Derneği'nin
(TESUD)
düzenleyeceği devrim
yasalan paneline
Genelkurmay Başkanı
îsmail Hakkı Karadayı
da katılacak.
YUSUFÖZKAN ~
ANKARA - REFAHYOL
hükümetinin laiklik karşıtı
girişimlerine tepki gösteren
emekJi subaylann devrim
yasalanyla ilgili
toplantısına, Genelkurmay
Başkanı Orgeneral İsmail
Hakkı Karadayı'nın yanı
sıra çok sayıda üst düzey
komutan da katılacak.
Türkiye EmekJı Subaylar
Derneği (TESUD), 3 Mart
1924 tarihmde kabul edilen
"Eğitimin Birliği Vasası" ile
cumhuriyet devrimı
yasalannın uygulanması
için harekete geçerken;
duyurusu, Genelkurmay
Genel Sekreterliği'nce
yapılan panele sendika ve
demokratik kitle örgütü
temsilcileri de çağnldı.
TESUD tarafından
düzenlenen, "3 Mart 1924
tarihinde TBMM'de kabul
edilen yasalar ile Türk
toplumunu çağdaş uygarlık
düzeyinin üstüne çıkarma
ve Türkiye Cumhuriveti'nin
laiklik niteliğini komma
amacını güden des rim
yasalannın'' uygulanması
amacını taşıyan panel, yann
yapılacak. AÜ Dil ve Tarih
Coğrafya Fakültesi Farabi
Salonu'nda yapılacak panel,
saat 14.00'tebaşlayacak.
Kamuoyuna açık olan
panele, işçi, işveren
temsilcileri, demokratik
kitle öıgütleri, yüksek yargı
organlannın temsilcileri ile
devlet yöneticileri ve çok
sayıda asker çağnldı.
Toplantıya, aralannda
Genelkurmay Başkanı
Karadayı'nm da bulunduğu
çok sayıda üst düzey
komutanın katılacağı
öğrenildi. Panel, son
günlerde özellikle
hükümetin RP kanadmdan
laik, demokratik
cumhuriyete yönelık
olumsuz girişimlere karşı
bir "mesaj" olarak
değerlendinldi. Panele
Prof. Dr. Beçil Karal
Akgün, Prof. Dr. Ergün
Aybars, Prof. Dr. Ünsal
Yavuz ve emeklı
Tümgeneral Dr. Cemil
Özgûl katılacaklar.
Bayoğlu. RP'yi cumhuriyetle hesaplaşmaya çalışmakla sucladı
DTP îstanbul yönetimi göreve başladı
Hüsamettin Cindoruk ve İsmet Sezgin gibi eski DP ve
AP çizgisinin önemli isimleri taraündan 7 Ocak 1997
tarihinde kurulan Demokratik Türkiye Partisi'nin
(DTP) İstanbul Kurucu İl Yönetimi, çalışmalanna baş-
ladı. DTP İl Yönetim Kurulu Başkanı Feridun Bayoğ-
lu, isim vermeden RP'yi 70 yıllık cumhuri\ede hesap-
laşmaya çalışmakla, DYP'yi de şirketedönüşmekle suç-
ladı. Feridun Bayoğlu, dün Snissotel'de düzenlediği ba-
sın toplantisında, yönetim kurulu üyelerini tamtta. Ba-
yoğlu, Demokrat Parti (DP) ile birleşme karan aldıkla-
nnı, kendileri için sürpriz bir seçim planlayanlar varsa,
bunun boşa çıkacağını. çünkü DP'nin seçime kaölma
hakkı bulunduğunu anımsattı. İsim vermeden RP'yi
70yılhk cumhuriyetle hesaplaşmaya çahşmakia, DYP'yi
de şirkete dönüşmekle suçlayan Bayoğlu, "Şirketin his-
sesenetleri değer kaybetmesin diye cumhuriyetin temel
îlkelerinin feda edilinesi uğruna iktidar oJmayı sürdü-
riiyorlar" dedi.
ÜZYAZII ORHAN BİRGİT
Anayasanın 118. maddesi "Milli Gü-
venlik Kurulu, cumhurbaşkanının baş-
kanlığında, başbakan, Genelkurmay
başkanı, Milli Savunma, Içişleri, Dışiş-
leribakanlan, Kara, Denizve Hava Kuv-
vetleri komutanlan ve Jandarma genel
komutanından kurulur" diyor.
Ve bu kurula, "devletin varlığı ve ba-
ğımsızlığı, ülkenin bûtünlüğü ve bölün-
mezliği, toplumun huzur ve güvenliği-
nin korunması huzurunda alınmasını
zorunlu gördüğü tedbiıiere ait karar-
lar"\ Bakaniar Kurulu'na bildirme göre-
vini yüklüyor.
Türkiye, günlerden beri bu kurulun
şubat ayı sonunda yapacağı toplantı-
ya endekslendi.
Her ay bir kez toplanması doğal olan
Milli Güvenlik Kurulu'nun bundan ön-
ceki toplantıları ile kamuoyunun o ka-
dar ilgisi dışmdaydı ki, açıklamalar, dev-
letin resmi televizyonu dışında yazılı ve
görsel medyamızda çoğu haber bile ol-
madı. Olanlar da ya sayfalarda ya da
haber bültenlerinin att sıralannda yer
aldı. Oysa bugünkü toplant, her gün ar-
tan ilgi ile haftalardır ülke gündemınin
ilk arasında duruyor.
Nedeni açık.
REFAHYOL hükümetinin bir kesimi
lran dopingli az sayıdaki seçmen tribü-
nüne oynarken, öbür kanat, Arap bacı
öyküsündeki "dur bakali n'olacak"
beklentisi ile kuıağının üstüne yatmıştı.
Milli Güvenlik Kurulu'nun bugünkü top-
lantısı, siyasi iktidann bu aymazlığının
ülke üzerinde yarattığı ağır havanın ko-
şulları altında yapılıyor.
Kurulun asker kanadı, o havadan mil-
yonlarca sivil yurttaş gibi, kendi taba-
nının da hoşnut olmadığını, hatırlayınız
kaç kez ve ne kadar diplomatik ve de-
mokratik bir söylem içinde dile getir-
miştir. "Bu kez silahsız kuvvetler olaya
el koysun" sözü, o özenin sonucunda
söylenmiştir. Silahsız kı/vvetlerin karar-
gâhının Türkiye Büyük Millet Meclisi ol-
duğunda kuşku var mı? Milli iradenin
toplandığı yer orası. Yasama yetkisinin
varolduğu yer orası. Hükümetlerin ku-
rulup denetlendiği, gerekli görülürse
devrildiği yer yine orası. Çarpık bir se-
çim sisteminin, oligarşik bir partiler ka-
nununun içinde kilitlenmiş olduğu bir
kez daha anlaşılan parlamentomuz, an-
laşılmaz bir vurdumduymazlık ile DSP
veCHP'nin Sincan olayları iletırmanan
bunalım için verdikleri gensoru karşı-
sında kendisinde var oiması gereken
28 Şubat 1997
gücü, küçük parti çıkarlanna kilitlemiş,
gensoruyu önemsememiştir.
Tıpkı, evdeki hastalığı basit bir so-
ğuk algınlığı gibi görüp hekime danış-
ma yerine evdeki ilaçlaria yetinmeyi ya
da kocakarı metotlarına başvurmayı
yeğleyen umursamaz aileler gibi...
Parlamentonun bu tutumu, heyecan
ve macera düşkünü medyamıza da
yansıyınca "Geçen saJı günkü görüş-
mede kim söz aldı ve ne dedi" ile ilgi-
lenmeyen kamuoyunun başlıca uğraşı
beş üniformalı komutanın, dört politika-
cı ile Cumhurbaşkanı'nın başkanlığın-
da bugün yapacağı toplantının günde-
mi olmuştur. Şimdi herkesin yanrt ara-
dığı soru, lran destekli azınlığın tahrik-
leri ve "durbakali n'olacak" kafalı ba-
cı aymazlığı ile çağdaş, demokratik ve
laik yörüngesinden çıkartılmak istenen
Türkiye'de olaya kimin, ne şekilde ve
hangi ölçülerle "dur" diyeceğidir. Ben,
27 Mayıs 1960 müdahalesini gördüm.
22 Şubat 1962 ve 21 Mayıs 1963 dar-
be girişimlerini yaşadım. 12 Mart 1971
ve 12 Eylül 1980'lerin hedef aldığı par-
lamento kadrosundaydım. Tüm bun-
lardan edindiğim birikimin bana söy-
lettiğini, bu köşenin okuru ile paylamak
isterim:
"Erbakan + Çiller iktidan, ayaklan
yere basan birsiyasigüç olsaydı, ülke-
nin dış politikasında ne olup bittiğini,
en azından son lran diplomatlan ile il-
gili olaylar için, medyada yayımlanan
Genelkurmay kaynaklı demeçlerie öğ-
renmiş olmayı zül sayariardı."
Genelkurmay Başkanlığı'nı, Başba-
kanlıktan alıp Milli Savunma Bakanlı-
ğı'na bağlama tartışmasını gündeme
getirenler, iki haftadan beri dış politika-
mızla yakından ilgilenmek zorunluğunu
duyan askerlerimize, ülkemizin haysi-
yetini korudukları için teşekkür etmi-
yorlar mı?
Basına karşı alınacak önlemler, Çe-
kiç Güç, dahası kaynak paketleri konu-
lannda TBMM'nin görüşünü öğrenme
amacı ile öze> gündemler düzenleten
Erbakan, son gensoruya sırtını dönece-
ği yerde, bu gensoruyu ya bazı safra-
ları hükümetten atma yolunu seçme ya
da kürsüye çıkıp makulü arama diyalo-
ğu için bulunmaz fırsat sayamaz mıy-
dı? Adım gibi biliyorum ki, Kahraman
Emmioğlu gibi millitvekillerinin kafala-
nnı duvara vurmaktan bahsettiği güç-
ler önünde, Başbakan bugünkü top-
lantıda tüm belagati ile doksan derece-
lik reveranslar yapacak, "kapalı kapılar"
arkasında olmanın dokunulmazlığın-
dan yararianmak isteyecektir.
Bugünkü toplantının üniformasız
üyeleri içinde bir tek kişi, evet sadece
bir tek kişi, Cumhurbaşkanı Demirel
sağduyuyu, ülke ve rejimin çıkartannı,
demokrasinin erdemini hepimizin adı-
na temsil ediyor.
Öbürleri, Atatürk'ün Kurtuluş Sava-
şı'nın en s»kıntılı koşullannda bile tek
başvuru kapısı olarak görüp saygı ile
başvurduğu Türkiye Büyük Millet Mec-
lisi'ni, yazık ki il genel meclisleri düze-
yindeki işlerle uğraştrıp rejimin gele-
ceğinin nasıl çözümleneceği konusun-
da inisiyatifi parlamento dışında ara-
mayı işin başından kabul etmişlerdir.
Erbakan ve yandaşlan bu serüvenle-
rinde gerçek seçmenlerinin kendilerini
desteklediğıni hesaplıyoriarsa çok bü-
yük bir yanılgı içindedirler.
Kuşkulan olan varsa, Kahraman Em-
mioğlu'nun o pespaye konuşmasını
yaptığı Gaziantep Refah Partisi toplan-
tisında asık suratlar ile kendisini dinle-
yen partililerin görüntülerini videolarda
dondurup uzun uzun ıncelesinler.
BffiBAKIMA
SERVER TANİLLİ
Dava Çok Boyuthıdur... •
Doğrudur, tehlike üç boyutludur: Laik Cumhuri-
yet'in, çoğulcu demokrasinin ve sosyal hukuk dü--
zeninin düşmanları, eskisinden daha belirgin ve'
daha örgütlü; bayrağını açmıştır; bireli iktidarda ise,
bireli insanlanmızın vicdanında; kavramlaria oynu-,
yor, bilinçleri saptırmak istiyor. ,-
Dinci gericilik başında bunlann.
Ama gerçeği görelim: "Şeriata karşı çıkılmazona,
saygı duyulur" diyen bir Mesut Yılmaz'ı nereye,
oturtacaksınız? O hep boşluğa bakan gözleriyle,..
"Laikliği siyasallaştırmayalım" diyen Tansu Çilier,,
niçin daha az ürpertici olsun?
Daha genelde kalarak söylemiş olalım: Konu sa-'
dece RP'yi iktidardan uzaklaştınp, siyasal Islamın
aynı değirmene su taşıyan -dünyadan ve tarihten'
habersiz- çılgın alayını susturmak değildir; belki.
asıl yapılması gereken, Türkiye'yi bugünlere getir-,
miş olan siyaset kadrolannı tasfiye etmektir. Öyle'
darbeyle de değil; demokrasinin sınıriannı genişle-'
tip onu yerli yerine oturtarak; yurttaşlann bilinçlen-
mesini örgütleyerek... Tepeden inme çözümlere il-
tifat etmeden, biz, halk ve aydınlar olarak, konuyaJ
"çok boyvtlu bir dava" diye bakıp üstüne gitmeli-"
yiz. •*
Gerçekten de çok boyutlu bir davadır ortadaki!
Ve doğrudan doğruya halk ve aydınlardan gelen,'
her ikisınin de ortaklaşa sahip çıktıklan, ülkemizin
alışılmış siyaset kadrolannı aşan girişimlerin süre-'
cine gelip girmıştir Türkiye.
Bugün atılmış adımları da başkaları izleyecektir.
Her akşam saat dokuzda, sürekli aydınlık adına, •
-o bir dakikalığına- söndürdüğünüz ışığın gerick
çevrelerde yol açtığı hiddeti nasıl görmez olursu-
nuz?
O küçük uyannın ne büyük anlamlar taşıdığınırr.
farkında değil mi bu insanlar? 2
Evet, bir şeyler, yeni bir dil ve biçem başlamıştır^
Türkiye'de...
Bu arada ideoiojik mücadeleyı daha da yoğun-j
laştırarak sürdürmeli.
Son günlerin modası şu: "Şeriat, Islam demek-^
tir"; bunun doğal sonucu olarak da, "şeriata karşı-
olan Islama karşıdır".
Ancak, kaba bir saptırmadır bu ve tarihin akışıy-^
la da zıtlık halindedir. *
Şeriatın bir bölümü, ahiret ve ibadete ilişkin esas-
lar ise, ona inanan milyonlarca insan var. Bu inan-,
cın karşısına hiçbir engel konmamaJı; ve laik dev-,
let derken de anlaşılan, öyle çokça söylendiği gibi,
"dinsiz devlet" değil, bu inançlara müdahale etme-.
menin yanı sıra, onlan başkalanna karşı da koru-
yan, güvence altına alan devlet demektır. .'.
Nankörlük etmeyin; Türkiye'deki devlet böyle biK
devlet değil mi?
Ama şeriatın bir öteki bölümü, yani hukuk ise,~
akan, yürüyüp giden yaşam önünde çürüyüp dö-
külmüştür. Çünkü hukuk, değişen yaşamla birlikte.
değişen bir şeydir. örneğin kadınlarla ilgili olan, t
1400 yıl önceki koşullara bakarak konmuş esasla-
rı, "kadın-erkek eşitliği"r»n evrensel bir hukuk ilke-,
si olup çıktığı yüzyılımızda savunmaya kalkarsanız
gülünç olursunuz.
,, Ya kısasa kısas deyip hırsızıri da elini kestirdiğPj
nizde?
19. yüzyıldan başlayarak, şeriatın hukuku yerine
Batı kaynaklı kanunları yürürlüğe sokanlar, Kuran'a'
saygısızlık olsun diye değil, yaşam dayattığı için
yapmışlardır bunu. Devletı ve hukuku dinin alanın- •
dan çıkanp dünyasal ve aklî ilkeler üzerine kurmak*
da, laikliğin bir gereğidir; insan hak ve özgürlükle-
rinin de yarannadır. Bunun tersi otoriter, hatta to-«
taliter devlete kapılan açmak olur ki, MüslümarT
dünyada, lran gibi, Suudî Arabistan, Sudan gibF
yüz kızartıcı örneklere bakıp neyin ne olduğunu
1
görmek mümkündür. '
Bugün yürürlükte olanlar: Işte bizim hukukumuz! •
Ama Anayasasıyia, Medenî Yasa'sıyla ve başka
kanunlanyla pek mi yetkindir Türkiye'nin hukuku?
Hayır! Ancak onları, çağın ve aklın doğrultusun- •
da yetkinleştirmek, daha ileriye götürmek elimiz-
de; demokratik hukuk adına bir kavgamız da bu za—
ten. Niçin yer almıyorsunuz bu çetin mücadelede?
Din, çağımızda vicdanlara ait bir konudur; ona
böyle bir yer vermek, onu ayaklar altında çiğnenen •
bir orta malı olmaktan da kurtarmak demektir.-
Cumhuriyet'i kuranlar, böyle bir yolu seçmışlerse
iyi etmişlerdir. Vicdanlara bırakınız dini, bir etkisi ola-
caksa oradan daha iyi yapar bunu.
Son olarak, 16. yüzyılda, Avrupa'da köylü isyan-..
larının pek ünlü bir şefinin, Thomas Müntzer'in, o
yüzyıtda sizin kafanızda olanlara bakarak yaptığı bir..
hatırlatma vardır ki, bugün sizler için de geçerüdir,
o: "İnsan olunuz, Tann da Tann olacaktır!" ^
Ne diyelim başka? "
DYP, Kazan'da ısrarlı
Hükümette kabine :>
değişikliği bekleniyoı^
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara'da, RE-
FAHYOL'un, rejim bunalı-
mı tartışmalannın gündeme
gelmesine yol açan gerilimi
düşürmek amacıyla kabine
değişikliği gerçekleştirece-
ği iddialan ağırlık kazandı.
DYP'nin, yaptığı çıkışlar-
la sürekli tartışma konusu
olan Adalet Bakanı Şevket
Kazan'ın kabine dışı bıra-
kılmasında ısrarlı olduğu
bildirildi. RP içinden de
'partiyizordurumdabirak-
nğı' gerekçesiyle tepkiler
alan Kazan için formül
arandığı. görevden alma ye-
rine Adalet Bakanf nın isti-
fasının gündeme gelebıle-
ceği belirtildi.
DYP kulislerinde kabine
değişikliğinin gelecek hafta
gerçekleştinleceği savnnu-
lurken Başbakan Tansu Çil-
ler'in kapsamlı bir değışik-
likten yana olmadığı, ancak
hükümette uyumsuzluk ol-
duğu izlenımi vermemek
için sınırlı birdeğişikliği dü-
şündüğü belirtildi. DYP Ge-
nel Başkan Yardımcısı
Mehmet Gölhan, genlımın
aşağı çekilmesi, tansiyonun
indirilmesinın sağlanması
için kabine değişikliği yapı-
labileceğinin işaretini verdi."
Kulislerde, DYP'li millet-'
vekillerinin düzenlediği ye-'
meklere katılan Özer Uçu-'
. ran Çiller'in de, DSP'dett
DYP'ye geçen Kubiiay Uy- •
gun'a, *DSP'den5Idşiayar- >
la, seni bakan yapayım" de- >
diği öne sürüldü.
Hükümetin RP kanadm-'
da da kabine değişikliği ko-,
nuşulmaya başladı. RP ku-,
lislerinde Devlet Bakanı,
Mehmet Alünsoyve Kültür,
Bakanı İsmail Kabra-
man'ın görevden alınabile-
ceâı. AbduUah Gûl ile Ab-'
düllatif Şener ın de yer de-f.
ğiştirebilecekleri öne süriil-4
dü. Necmettin Erbakan'ın,^
hedef haline gelen Şevket'
Kazan 'ı 'parti tabanından
tepki alacağı ve geri adım afr-;
öğj izleninıi doğacağı' ge-.^
rekçesıyle görevden alma-
yacağı, ancak krize yol aç- •
mamak için Kazan'ın istifa ı
edebileceği savunuldu.
Erbakan ise "Kabine de-.
ğişikliği sözleri sunidir. Hü- ,
kümetimizin biinın üyeleri.,
canla başla milletimiz için,
çahşmaktadır. Bugüne ka-
dar olduğu gibi bundan son-
ra da başanlı hizmetlerini
sürdüreceklerdir'' dedi. Z