Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 ŞUBAT 1997 CUMA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Eksiklerini Tamamla!
MELIH CEM>ET ANDAY
D
osrarrı Şakir Eczacıba-
şı'can dınlemıştım,
Lor dra "dakı oğrenımı sı-
rassnda. bır gun alışven-
şe gıtmış. dıyelım bır
ma'ketın kapısında sıra-
ya gırmış, bek erker. onunde duran Ingı-
İız hanımla konu^rra başlamış aralann-
da Şurdan burdan cerken Ingılız hanım,
- Sızne mılleteriMnız9
dıy e sormuş Şa-
kır'e
Şakır m, "Tûrküm" demest uzenne ka-
dının suratı değışmtş,
-Ne'demış sızkâpeklen ıssızbırada-
ya suren o mıl etten mısınızr>
Şakır bu sozle karşılaştığında ne denlı
utandıf ını anlatmakla buıremez
Istanbul'dakı ba^ıboş kopeklenn Hayır-
sız Ada'ya atıldığı o gûnlerde ben kuçuk
bır çocuktum, daha okula başlamamıştım
Kadtkoy 'dekı evımızde gecelen, uyumak
uzere gırdığım yatağımda kopek seslerı
duyardım Hayırsız Ada'dan Kadıkoy e
ses gelmez. ama ben o kopek seslennı du-
yardım
Korkunç bır anımdır bu benım
Eskı Istanbul'da başıboş kopek çoktu.
her mahallenın. dahası her sokağın ko-
peklen vardı
Anlaşılan, buyuk bır kentın sokaklann-
da başıboş kopeklenn dolaşmaMm çağ-
daş uygarlığa yakıştıramayan tstanbul Be-
ledıyesı, bu zavallı kopeklerı Hayırsız
Axia'ya atmakla bır uygarlık eylemı ger-
çekleştırdığını duşundu
Evet, başıboş kopeklenn dolaştığı bır
kent uygarlığa yakışmaz, ama kımsesız
kopekletı bır ıssız adaya atmak hıç yakış-
maz Bız ıkısını, nasıl olmuş da. bır ara-
da yaşamışız'
Hındütan'a gıtmeden once, orada ınek-
lenn kutsal sayıldığını bılıyordum. gıttı-
ğımde bu hayvanlann kent sokaklannda
başıboş dolaştıklannı gordum
Falih Rıfh Atay, Hındıstan anılannı an-
latırken yazar sormuşlar orada. "Bizene
ögut verirsiniz?" dı\e rahmetlı Atay da,
"Inekleri içeri alın, kadınlan dışan çıka-
nn!" demış Benım ızlenımım ıse şudur
Hındıstan'da kadınlar da, ınekler de dışa-
ndaydı Ama orada ınek surgunu dıye bır
olay olmamıştır
îkılığı bırarada yaşamak. bence. gen
kalmışhğın açık seçık bır gostergesıdır,
bunun acısı yıllar sonra çıkar
Bızım bugun yaşamakta olduğumuz
başlıca sıkıntılardan bınnın kaynağına do-
kunmak ıstıyorum
Turk halkı, Tanzımat'ta hukuk ıle fi-
kıh'ı bırarada vaşadı şımdı şeriat lâfınm
bunca sık kullanılmasına neden şaşıyo-
ruz7
Dıyeceğım, gen kalmışhk, suregen bır
hastalık gıbıdır, kuşaktan kuşağa geçer
Sen bugun şenat'ı dılınden duşurmu-
yorsan, baskı makınesmı Avrupa'dan uç
yuzyıl sonra almandandır bu \vrupa'da
baskı makmesını kullanmak ıçın Papa'dan
ızın ıstedıklennde, Hınstıvanlann başı
"Evet, ama yalnız İncil basmak koşuluy-
la" demıştır
Göstermek ıstedığım, sadece kutsal kı-
taplara davranışlardakı başkalık değıl, bu
başkalığın kuşaklar bovu suren etkılen
Gen kalmışlığın cezasını, gen bırakan-
lar değıl. sonrakı kuşaklar çeker
\tatiirk, kahraman kışılığı ıle, tanhı
hızlandırdı, şentaçılar sınmışlerdı, tanhın
vereceğı fırsatı beklıyorlardı
Ama tanh onlara neden bu fırsatı ver-
sındı'1
Tartışması bıtmeyecek bırkonu gıbı go-
runuyor Gen kalmanın bıraktığı eksık-
lıklen gıderemedık Koy Enstıtulen'nın
kapatılması bunun e.n ılgınç orneklenn-
den bındır
Yaklaşık bır ay oncekı bır yazımda ko-
nuyu başka bır açıdan ele almış. tanhın.
eksık bırakmalan. savsamalan bağışla-
madığını belırtmeğe çalışmıştım Tanhın
yınelendığı manışı, eksıklenn gıdenlme-
sı surecınden başka bır şey değıldır
Usla ınanç çatışmasını gereğmce yaşa-
madık
Haydı. d.yor tanh. eksıklennı tamam-
la
Her ışı Buyuk Adam'abırakmaklatem-
bellığı yeğlemış olduk
Koşullan yenıden değerlendınp devn-
mın gereklennı yenne getırmek zorunda-
vız
ARADABIR
Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR
Cumhurbaşkam'nın
Verdiği DersSayın Cumhurbaşkanı Demirel, 20 şubat gecesı ve
sonrakı gûnlerde nefıs dersler verdı Turk toplumuna, Çil-
ler'e, Mesui Yılmaz'a Bülent Ecevit'e, kafası kanşık
olanlara, kafalan kanştırmayı amaçlayanlara ve cumle şe-
natçılara
Açık ve net bır şekılde Muslumanlığın, dındarlığın ve la-
ıklık ıleşenatçılığınneolduğunu, ne olmadığını anlattı Ka-
sıtlı bır şekılde bunian bırbırıne kanştıranlan ve bu karışık-
lıktan yararlanarak laık duzenı savunup teokratık duzene
karşı çıkanlan Muslumanlığa cephe alıyorlar dıye suçla-
yanlann samımıyetsızlığını, ıkıyuzluluğunu ortaya koydu.
30 yılı aşan bır sureden ben tanıdığımız Cumhurbaşka-
nı'nın ufku lyıce açılmış, dunyası lyıce genışlemıştı
Bır devlet başkanına yaraşan goruşler ılen suruyor yo-
rumlar yapıyor, uygarlıktan, çağdaşlıktan, akıldan, bılım-
den yana bır tavır ortaya koyuyordu Acaba bu derse şıd-
detle gereksınımı olanlar bundan yararlanabıldıler mı der-
sınız?
• • •
Kadınlar elbette dıne karşı, Muslumanlığa karşı yuru-
medıler Uygariıktan, çağdaşlıktan yana, teokratık devlet
ozlemlerıne karşı yuruduler Dın devletıne karşı çıktılar,
dındariığa değıl Demokrasıyı, ozgurluklen yok etmek ıs-
teyen bır duzene karşı ıdı kadınlar Bunu şerıatçı basın da,
7. Kanal da, Mesut Yılmaz da Eyüp Aşık da, Nazlı llı-
cak da, Ekrem Pakdemirii de bılıyor Açıktır kı kadınla-
nn neye karşı olduklannı ve neyı savunduklannı çok lyı bı-
lıyorlardı Ama bıle bıle, onlar dıne karşı, Islama karşı yu-
ruduler dıye suçladılar En azından çok ayıp ettıler ve ıftı-
ra attılar Yazılı ve goaıntulu medyanın onemlı bır bolumu
aydınlanmacılann elınde olmadığı ıçın koro halınde bu ıf-
tıra kampanyasını surdurduler Amaegrbmfukarası da ol-
sa halk asla bunlarla bırlıkte değıldır Halkın eğrtımden, de-
mokrası bılıncınden yoksunluğunu ben her gun ıçı yana-
rak gozleyen ınsanlardan bınyım Ama Turk halkı asla
bunlar gıbı değıldır Anadolu ınsanı, bunlar gıbı ne dar ka-
falı, ne ıkıyuzludur ne de çıkarcı ve de gerıcılık yandaşı-
dır Mustafa Kemal'ın dedığı gıbı, "Asıl duşman, msan-
lanmızı orten ortaçağ karanlığıdır ve aklımızın sungülen
ıleyurdumuzun uzennden kaldınlacakttr Ortaçağ karan-
lığının ozlemı ıçınde olanlar Anadolu aydınlanmasını
karartamayacakiardır. Buna ınanıyoruz "
Kadrolaşmanın Büyük Tehlikesi
Prof. Dr. BEDİ N. FEYZİOGLU
Toplumsal Saydamlık Hareketı Derneğı Yönetım Kurulu Başkanı
• • Ikemız, bır lenn karşılıklı kamplara aynl- partı, anayasayı şenata uygun
L
T " kavram kar- masının, zamanla bu karnp-
I gaşasında,yo- laşmanmbırçaüşmayadonuş-
I netenlerle yo- me tehlıkesının esas nedenı,
I netılenler de- ıktıdardakı büyuk ortagın bu
* ğışıktutumve ana goruşunden ılen gelmek-
ıçınde suruklenm tedır
kavram kar-
gaşasında,yo-
netenlerle yo-
netılenler de-
ğışıktutumve
anlayışlar ıçınde suruklenıp
gıdıyor Ortada, kesınkes uy-
gulanması gereken bır anaya-
sa \ar Herkesın kuşkusuz bu
anayasayı yetersız de bulsa
uyması gerekır Devletın ba-
şında bulunan cumhurbaşkanı
da bu konuda, Turkıye'nın de-
mokratık, laık ve sosval bır
hukuk devletı olduğu husu-
sundakı görüşünu degışık ve-
sılelerle açıkça dıle getınyor
Ne wx kı, hukumeün başın-
dakı sıvasal sorumluluğu
olan başbakanın tutum ve da\ -
ranışlanna bakınca. onun şım-
dılık ve şeklen anavasaya bağ-
lı gozukse de, gerçekte onu
değiştırme \e kendı anlavışı-
na uvgun duruma getırme nı-
vetınde olduğu gorûluNOr Ge-
rek kendısının gerek başında
bulunduğu partınm goruşu. ta-
kıvve yapmadıklan durumlar-
da anavasayı değıştırmek ve
ımkân ve fırsatı buldukları
gun esas ıtıbanv le şenata da-
yalı bır sıstemı ulkeye egemen
kılmak îbtemektır Bu kısa
açıklama ulkedekı çekışme-
nın gerçek nedenmı ortaya
koymaktadır
Sayın Cumhurbaşkanı nın
soyledıgı gıbı, "Şeriah iste-
tnek ülkeye 100 yıl önceki fs-
lam hukukunutethDrurnde-
mektir. Bunu istemek irtica-
dır." Işte ulkedekı rahatsızlı-
ğm, halkın ve ozellıkle genç-
'Göö
Benim Pamukbank'ta Yatırım Hesabım var.
Pamukbank'ta, param durduğu yerde para
kazanıyor. İster gece ister gündüz, en yakın
Bank24'e gidiyorum, Bank24 kartımla,
5 milyonla bile Yatırım Fonu, Devlet Tahvili,
Hazine Bonosu... alıyorum, satıyorum.
İstersem, yatırım fonlarındaki paramı
anında nakde çevirebiliyorum.
Ben buna, güvenli yatırım diyorum.
Bankanızdan daha fazlasım isteyîn.
Buna karşılık, ıktıdann ku-
çuk ortağı ve muhalefettekı
öbur partıler esas sıyasal go-
ruşlennı belırtmekte ve bu go-
ruşlen savunmakta tereddüt-
ler ve tezatlar ıçınde yuvarlan-
maktadırlar Kendısınebuyuk
umıtlerbaglanan DYP Başka-
nı •\tatürkçüveilericigörüş-
lerin' guv encesı olduğuna da-
ır görüşlennı. ıktıdarortağı ol-
ma pahabina, artık ıçten savu-
namamaktadır
Orta sağın bır başka partısı
olan '\navatan' Partısı başka-
nı, uyelen arasında Refah Par-
tısı ne yakın olanlan tatmın
ıçın şenata karşı gorünmeme
gayretıne gınyor
Soldakı partılenn buyuğu
olan Demokratik Sol Parti'
başkanı ıse kışısel kanılannın
bağımlılığından kurtulamaya-
rak solda bırleşme goruşune
aslayolvermemektedır Gen-
vekalan parlamentoda uyesı
olan ve olmayan partılere ge-
lınce, bunlann bır s,onuca
ulaşmakta, şımdılık bıryarar-
lan olacağa benzememekte-
dır
Bugunku sıyasal ve sosyal
durumu boylece ozetledıkten
sonra, bunun ana nedenlenm
ortaya koymaya çalışalim
Refah Partısı'nın davranı-
şının kendı açısından bütu-
nuyle tutarlı olduğunu kabul
ve teslım etmek gerekır Bu
hale getırmek ıçın, seçmenle-
nn çogunlugunun oyunu ala-
rak tek başına ıktıdar olmak
gayretı ıçındedır Bu sonuca
ulaşmak ıçın de ışe, çocukla-
nn ve gençlenn fıkırlennı
kendı anlayışlan yonunde ye-
tıştırmek yolunu tutmuştur
Daha okul çağından once Ku-
ran kurslan açmakta, ardmdan
ımam hatıp okullannı çoğalt-
makta. bu okul mezunlannı
unıversıtelere verleştırmekte-
dır Boylece şenatçı goruşle
vetışen gençlen devlet yonetı-
mının çeşıtlı kademelenne
yerleştırmek suretıyle butûn
ulkede kadrolaşmaya çalış-
maktadır
Refah ın şenatçı yandaşla-
nnın günumuzde nerelere ka-
dar ve ne oranda uzandıklan-
na ılışkın çok sakıncalı bılgı-
ler yayımlanmaktadır O ka-
dar kı valılenn en az 25-
30'unun, unıversıtelenn 10-
15 kadannın tamamen şenat
ve Refah taraftan olduklan.
başka yonetsel kademelerde,
ozellıkle Mıllı Eğıtım ve Sağ-
lık bakanlıklannda. lçışlen
Bakanlığı v e emnıyet kuruluş-
lannda Refahçı ve şenatçı kı-
şılenn gıttıkçe arttığı soylen-
mektedır
Obur partılenn, ozellıkle
MHP'nın kendı olçüsunde
kadrolaşmalannın da bulun-
duğu ılen surulmekte ıse de
Refah'm kadrolaşmasına
oranla bu hareketlenn çok cı-
lız kaldığı soylenmektedır
Aslında devlet yonetımın-
de hangı partı ıçın olursa ol-
sun, kadrolaşmanın asla ka-
bullenılebılecek bır nıtum ol-
madığını belırtmemız gerekır
Fakat Refah gıbı ıdeolojısı 'şe-
riat' olan bır partının dev letın
her kademesınde kadrolaşma-
sının çok daha sakıncalı oldu-
ğunda hıç kuşku voktur
Işte, bu kadrolaşmanın ulke
ıçın ne kadartehlıkelı olduğu-
nu aynca belırtmek gerek-
mektedır Bu noktada Sayın
Cumhurbaşkanı nın televız-
yon konuşmasında açıkladığı
bazı goruşlen ırdelemekte ya-
rarvardır Sayın Cumhurbaş-
kanı. Tûrkıye'de herkesın ıste-
dığı gıbı ıbadetını vapmaya
y eter say ıda camı bulunduğu-
nu, kımsenın Muslumanlığın
oruç, hac gıbı gereklennı ve-
nne getırmesınde herhangı bır
sıkıntısı olmadığını belırttık-
ten sonra, "Şeriaö iste\"enler
bunu nasıl başaracaklar" so-
rusu ıle Başbakan ın. muha-
lefette ıken sovledığı "Bizik-
tidara geleceğiz. ama, bu kan-
lı mı. kansu mı olacak" sozu-
nu soy le bır tahlıle tabı rutmak
mumkundur sanıyoruz
Refah Partısı, kendı açısın-
dakı tutarlı, fakat 'takmeli'
polıtıkası devam ederse, ıste-
dığı şenatçı ıktıdara kansız
ulaşabılecektır Kuran kursla-
n, ımam-hatıp okullan yıllar-
dır gıttıkçe artan bır oranda
devam ertıkçe. ozellıkle kad-
rolaşmavı da arttırarak surdur-
dukçe. "kanlı bir davranışa'
gırmesıne gereksmmesı olma-
yacaktır Aslında bo\le bır
kanlı kalkışmaya Türk Sılah-
lı Kuvvetlen asla musade et-
meyecektır Bunun da bılın-
cınde olan Refah'ın butun
umıdı ve davanağı. bu Kuran
kurslan ıle ımam hatıp okul-
larının çoğaltılmasında top-
lanmaktadır O halde, Re-
fah'ın ve şenat ıstemının kay-
naklannı kesmek hıç değılse
artışını durdurmak gerekmek-
tedır Kısaca, ımam hatıp
okullannı asıl kuruluş gayesı-
ne ındırgemek zorunludur
TC Anayasasfnın, 1924,
1961 ve 1980 tarıhlenndekı
bıçımlenışınde de cumhunye-
tın ana nıtelıklennı belırleven
v e 'değiştirilmesi teklif dahi
edilemez' olan hükmunun de-
ğıştınlıp değıştınlemeyeceğı.
yuksekoğrenımın anavasa hu-
kuku derslennın klasık soru-
lan arasındaydı \anıtlann ço-
ğu 'değiştirilemez' şeklınde
venhr ve vanlış olurdu Zıra
'değiştirilmesi teklif dahi edi-
lemez'hukmu kaldınldığı tak-
dırde obur 'hükümlerin dede-
ğiştirilebfleceği' sorunundoğ-
nı yanıtıydı
Savın Cumhurbaşkanı nın
"Şeriaün kabulü için. anayasa-
nın değiştirUemejeceği" y oru-
mu da bu nedenle. rejım ıçın
sağlam bır dayanak olamaya-
caktır Eğer bu kaynaklann
artması durdurulamazsa, Re-
fah Partısı'nın çok geç olma-
yan bır gelecekte demokratik
yoldan anayasayı değıştırme
gucune enşmesı tehlikesi gıt-
tıkçe artacaktır
O halde Turkıye'nın laık,
demokratik bır hukuk devletı
olarak yaşamayı surdurmesı
ıçın, ona karşı olduğu açıkça
belırlenen Refah Partısfnı
guçlendıren Kuran kurslan ve
ımam-hatıp okullan gıbı kay-
naklan durdurmak ve bu yol-
da daha fazla gecıkmeden ke-
sın bır karan uvgulamak ge-
rekmektedır
Herkesın 'din ve ibadet' oz-
gurluğunun, mılıtan yetıştıren
bu muesseselenn tekelınde bı-
rakılmaması, ılk adım olarak
ılkoğretımın sekız yıla çıka-
nlmaMnın rum okullarda ke-
sinlıkle uygulanmasını sağla-
mak v e Refah ın takıyyesini'
bu noktada durdurmak ve dın
duvgulannın. gerçek Islamın.
sıyasetın alet ve aracı olmasi-
na fırsat v enlmemek gerekır
Bu noktada -ne yazık kı-
vaktıyle ^taturkçu ve ılencı
sanılan D\
r
P başkanının şen-
at ıle laıklığı eşıt duzeyde tut-
masıbuvukvanılgıdır "Neşe-
riatçılar laikliğe ne laikler şe-
riatçüara karşıt olsunlar; ne
şeriat ne laiklik pditikay^ akt
edilmesin" demek şenata yol
vermek demektır Bu son gö-
ruşu 'asla birlikte olamayız'
derken Refah ı bınncı partı
olarak ıktıdara taşıyan partı
başkanının bu defa şenatla la-
ıklığı bır terazının e^ıt kefele-
nne koymasının buyuk so-
rumluluğunu nasıl taşıyacağı
bıhnmemektedır
tktıdarda kalabılmek ıçın,
demokratık-laık, bır hukuk
dev letı olan Turkıye Cumhu-
nyetı'nı, şenatçı bır partının
takıyyelı polıtıkasma alet et-
meyı gorememek, çok kısa
goruşlu bır tutumdur Soldakı
ve orta sağdakı obur partılenn
de bu tehlıkeyı gorerek bır ara-
ya gelememelen, ulkevı bu-
vuk bır ıç çatışmaya y a da hıç
ıstenmeyen bır mudahaleye
götuıme tehlıkesmı arttırmak-
tadır Kısaca, Refah Panı-
sı'nın şenat hukumlennı ul-
keye parlamento ve referan-
dum yolu ıle getırmesının ım-
kânsızlığını sadece anayasa-
nın 'degtştirilmesindeki uzun
\e gûç prosedür'e bağlamak
en sakıncalı bır vanılgı ola-
caktır O halde. siyası partıle-
nn yapamadığı anlayışı, sıvıl
toplum orgutlennın guçlene-
rek doğru yolu bulmalan ve
parlamentoyu bu yonde uyar-
malan umıt ve dıleğıne katıl-
mak gerekmektedır
PENCERE
TARTIŞMA
Şeriatı Önlemek...
PAMUKBANK (Q
S
av ın Oral Çalışlar.
8 Şubat 97 gunlu
"Şeriatı Önlemek"
başlıkh vazısında
ılgınç ıkı konuya
değınıyor Bunlardan bın
"İkiyuzMİdanberi
çağdaşlaşmava çalışan bu
ulkede. neden RP gıbi
geriliğin tenısilcisı hır parti
son donernde guç topluvor?"
sorusu, oburu ıse. "Sivasi
İslamın ülkcmLân iki yüz
yıllık çağdaşlaşma
yönelimiyle sjiriştigi
hesaplaşma. son donemde
ciddi bir gerilim haline
donuştü" saptaması Sayın
Çalışlar ılk sorusuna verdığı
yanıtın yardımıyla, "shasi
Islamın gelişmesini"
demokrası ve ozgurluğe
sanlarak
'•engelleyebOeceğinıiz''
sonucuna vanyor Gerçekten
Iran'da da, Humejiıi
hareketmın onu sol (Tudeh)
ve orta sol (Dr Musaddık)
guçlenn ezılmesıy le
açılmıştı Sayın Çalışlar'ın
ıkıncı sorudakı onermesı ıse,
Musluman Lçuncu Dunya
ulkelennde ortaya çıkan
ortak bır durumu belırtıyor
Uçuncu olarak da bu
ulkelerde. bağımsızlık
hareketlennı ızleyen
modernleşme çabalannı
sılmeyı amaçlayan dıncı
partılenn ortaya çıkma
olgusudur, dıye yanıtlıyor
Turkıye'nın boylece çağdaş
demokrasıyı yakalayamamış
olmanın cezasını (1) \e
(3)'tekı olgulann ust uste
gelmesıyle ağır bıçımde
odemesı tanhsel bır
zorunluluk olarak
gorunmektedır RP.
aydınlann çozumlemesını
bekleyen sorunlara bır
yenısını eklemış bulunuyor
Bu sorun, RP nın neden
guçlendığı sorunu değıldır,
fakat Turkıye nın ıkı \uz
yıldan ben neden
demokratıkleşemedığı
sorunudur Buda
dorduncusu Asıl çozümler
bu son sorunun çozumunden
çıkacaktır, eğer bır sonuç
olan dın etkenı bır neden
olarak sayılmazsa
1
Çunku
Sayın Çalışlar'ın da
vurguladığı gıbı RP'nın
guçlenmest sağcı asken
darbelenn "siyasal Jslama
direnecek güçleri ortadan
kakhrmasıw
nrn bır
sonucudur. tıpkı Iran'da
Humeynı hareketmın ıktıdara
gelmesmde olduğu gıbı
Burhan Cahit Unal
Emeklı Oğretmen
Yaşist Laik Düzen'?..
Erbakan ağızdan dolma deyışlerle gelışıguzel
konuşmakta ustadır bu kez ne dedı
"Faşıst laık duzen' "
Başbakan Erbakan, beş saatte bır camı yapılan
ulkede, televızyonlarında dınle kalkıp dınle yatılarv"
bır toplumda, dıncı partının lıderı kımlığıyle konu-
şuyor
Erbakan şerıatçıdır
Ama faşızm nedır? '
Kım faşısttır^
•
En kısa tanımla faşızm "Sermaye dıktasıdır "
Örneğı elle tutulur gozle gorulur bıçımde yaşan-
dı 20'ncı yuzyılda Hitler Almanyası yla MUSSOIH
ni'nın Italyası tarıhe faşıst modeller olarak geçtı >
Faşızmın anayurdu Avrupa1
Neden''
Çunku faşızm "Aydınlanma" tanhını yaşamış
coğrafyada, sermaye bırıkımını sağlayıp ulusallaş-
masını tamamlayan toplumda, sanayı kapıtalızmı-
nın yan urunudur
Şenat dunyası Batı'nın faşızmıyle tanışmadı, fa-
şızm, şoven ve ırkçı mıllıyetçılığın ıdeolojısı oldu-
ğundan ummetçılığe taban tabana zıt duşer
*
Faşızmın Avrupa'da, Hitler Almanyası ıleMussoî
lını Itatyası'nda boy atarak butun dunyayı kana bu-*
laması toplumbılımle nasıl açıklanabılır? Italya
Ronesans'ın, Almanya Refoım'un yaşandığı ulke-
ler değıl mı'
Avrupa'da faşızmın sermaye dıktasına oturma-
sı geçıcı bır surecı vurguluyor
Kapıtalızmın ıç çelışkısınden tureyen bır rejımdır
faşızmi Sermaye guçlen dunyayı paylaşmak hır-
sında bırbırlerıyle ıkı dunya savaşında kapıştılar
19'uncu yuzyıl sonu ve 20'ncı yuzytl başında "Em-
peryalızm" yeryuzunu avucunun ıçıne aiıyorou^
ama, bu avuç kımın avucu olacaktı? Bınncı Dun-
ya Savaşı ndan yenık çıkan Almanya'nın anayur- __
dunda demokrasıyı besleyebılmesı ıçın somurge*"
kaynakları yoktu Hitler, Ingıltere ve Fransa'ya ılk
Dunya Savaşı yenılgısının faturasmı odetmek ıste-
dı Fuhrer sarışın Cermen ırkının Avrupa'da ve yer^
yuzunde egemenlığını kurmak ıstıyordu, ama, ar-
kasında başta Krupp aılesı olmak uzere Alman ser-
maye sınıfı vardı
•
Şeriat hukukuyla yonetılen bır ortaçağ duzenını,"
tek partıyle uygar hukuka kavuşturan rejımın adı ne*
olmalıdıf^
1923 Devrımı Cumhurıyetı ılan ettı, padışahlığa
son verdı, 1924'te Hılafetı ve Şenye Vekâletı'nı kal-
dırdı, medrese oğretımıne paydos dıyerek 'Öğre-
tım Bırhğı Yasast'nı çıkardı 1926'da ortaçağın dın-
sel hukuku yerıne, Avrupa'da 'Aydınlanma Devn-
m/'nden sonra bemmsenen turden 'Yurttaşlar Ya-
sası 'nı (Medenı Kanun) getırdı Kadın-erkek eşıtlı-
ğının temel yasalannı benımseyen buyuk bır hukuk"
devrımıyle dınsel devletı laık devlete donuşturdu
Faşızm mı bu
1
?
Yoksa 'Aydınlanma Devrımı' ıle demokrasınır>
altyapısını oluşturmak mı'?
Ne ekleyebılırız bu olguya? 1923 Devrımı, ırkçı-
lık bır yana şoven mıllıyetçılığın esıntılerını taşıyan
Turkçuluğe bıle karşıdır, 'Turk Ocaklan' kapatılmışv
yerıne Aydınlanma'nın okullan sayılabılecek 'Hah
kevlen' açılmıştır, 'ummetçılık' ve 'ırkçılık' dışlan
1
*
mış, çağdaş ulusalcılık benımsenmıştır
Faşızm bu
9
Laıklık ıle şerıatçılık arasında salıncak kurup ko-
lan vurarak demokrası oyunu oynanmaz, demok-
rat olmak ıçın once laık olacaksın <
GENELKURUL
Çukurova Elektnk \ Ş Personelı Emeklılık ve
Tasarruf Sandığı Vakfımız Olağan Genel Kurul
Toplantısi Adana Buyuk Surmelı Otelı Akvaryum
Salonu'nda 16 03 1997 Pazar gunü saat 11 00'de,
eksenyet bağlanamadığı takdırde 30 03 1997 Pazar
gunu saat 11 00'de aşağıdakı gündem maddelennı
goruşmek uzere toplanacaktır
GÜNDEM:
1 Başkanlık Dıvanının teşkılı,
2 Saygı duruşu,
3 Tasfıye sürecınde, 1996 yılı hesaplannın
muzakeresı,
4 1996 bılançosunun ıbrası,
5 Vakfın satılamayan ıştıraklennın muzakeresı.
6 Dılek ve temennıler,
7 Kapanış
ÇUKUROVA ELEKTRİK \NONİM ŞİRKETİ
PERSONELİ EMEKLİLİK \T TASARRUF
SAND1Ğ1V\KF1 TASFİ\ E KURULU
Turkıye Gazetecıler Cemıyetı
BASIN MÜZESİ
KOLEKSİYON SERGİSİ
Rus ve Azerı sanatçılarla bırlıkte 75 ressamın tablo-
ları 8 Mart a kadar sergılenıyor
BASIN MUZESİ: Çemberlıtaş Dtvanyolu Cad 84/1
(Sultan Mahmut Turbesı ıle Çemberlıtaş arasında)
ACELE
SATTLIK BİNA
Cıhangır de 4 kat+1 5 kat ımarlı
Tel (0 212) 243 09 37 Gunduz
Tel (0 212) 249 12 32 Gece
7 4 1972 tanh 147 746 sıcıl No 'lu ehlıyetımı. Yapı
Kredı Bankası Vısa kartımı Zıraat Bankası Kurtuluş
Şb 'sı emeklı kartımı çaldırdım Hûkümsuzdur.
Ş4B4 \ TIRGL'T
Oğrencı kımlığımı kavbettım Hukumsuzdur
C4V4/V ERTLNÇ
Nufus cüzdanımı kaybettım Hukumsuzdur
IMAM YILMAZ