Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 ŞUBAT1997 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Çay-Kur'un haciz
operasyonu
• ANKARA (ANKA) -
Türkiye'nın en borçlu
KlTlerinden bin
konumundaki Çay-Kur,
hesaplanna ve
gaynmenkullenne haciz
getiren bankalardan para
kaçırabılmek ıçin geçen yıl
ilgmç bir operasyon yaptı.
Çay-Kur'un parasını önce
off-shore bankalara, daha
sonra da personeli adına
açılan hesaplara yatırdığı
belirlendi. DevletBakanı
Ahmet Demircan, öteden
ben kaynak yetersizliğı
içensinde bulunan Çay-
Kur'un kaynak ihtiyacinı
bankalardan kredi,
Hazine'den nakit para ya
da tahvil aiarak gıderdiğini
hatırlattı. 1994 yılında para
ve sermaye piyasalannda
yaşanan knzı neden olarak
gösteren bankalann, Çay-
Kur'a kullandırdıkJan
kredılenn faızıni tek taraflı
olarak yukan çekmek
istediğini. Çay-Kur'un ise
bu talebi kabul etmediğini
belirten Demircan, bunun
üzerine Tütünbank,
Derrurbank ve Esbank'ın
yasal yollara başvurarak
icra takibine geçtiklerini
belirtti.
Mercedes
bedelsize hazıp
• ANKARA (ANKA) -
Hazıran sonunda fiilen
başlayacak olan "bedelsiz
ithalaf'ta yurtdışındaki
Türklerin en çok tercih
edecegi markalardan biri
olacağı tahmin edilen
Mercedes, otomobil ve
yedek parçalannın ithalatı,
ihracatı ve ıç ticareti için
lstanbul'da ayn bır şırket
oluşturdu. Şirketin
sermayesı 5 mılyar lira
olarak belirlendi. Şirketin
otomobil, otobüs, mınıbüs
ve panelvan başta olmak
üzere her tür taşıt aracının
ticareti, ithalatı, ıhracı.
depolanması,
etiketlenmesi,
ambalajlanmasi ve
sergılenmesi konusunda
faaliyet göstereceğı
bıldirildi. Şirket aynca
piyasaya yönelik yedek
parça, aksesuvar ve lastik
ticareti yapacak.
TKB'de
mahkûmiyet
kararı
• ANKARA (AA) -
Ankara 19. Aslıye Ceza
Mahkemesı, Türkiye
Kalkınma Bankası eski
Genel Müdürû Niyazı
Eroğlu'nun da aralannda
bulunduğu 19üstdüzey
banka yönetıcisıni,
Sermaye Piyasası
Kanunu'na muhalefet
ettıkleri gerekçesiyle, 1 'er
yıl hapıs, 500"er mılyon
lira para cezasma
mahkûm etti. Mahkeme,
hapıs cezalannı paraya
çevirdi ve bu cezayı da
erteledı.
Her ile havaalanı
sozu
• OSMANİYE (AA) -
Bayındırlık \e Iskân
Bakanı Cevat Ayhan,
ekonomik kalkınmayı
sağlamak için öncelikle
ulaşım sorununu çözmek
gerektiğini ve bu amaçla
her ile havaalanı
yapacaklannı bildirdi.
Hatay'dakı incelemelerini
tamamladıktan sonra
Osmaniye'ye geçen
Bakan Ayhan, Vali Vekili
Ümıt Karahan'dan ilin
sorunlan hakkında bilgi
aldı. Hedeflerinın. denk
bütçe ve özelleştirme ile
faize giden kaynaklan
yatınma tahsis etmek
olduğunu belirten Bakan
Ayhan. devletin üretim ve
ticarette olmayacağını,
altyapı ile uğraşacağını,
yenı hazırlanan yasa
tasansı ile de özel sektöre
Organize Sanayı Bölgesi
kurma ımkâru
verecekJerini söyledi.
Sebze-meyveye
zammı
• ANTALYA (AA) -
Türkiye'de örtü altı tanmın
(seracılık) yoğun yapıldığı
Akdenız ve Ege
sahillenndeki üretim
merkezlerinde, sebze ve
meyve fiyatlan beklenenin
üstünde arttı. Antalya ve
sahil kesimindeki ilçelerde,
şubatın ılk haftalanndan
itibaren etkisini gösteren
soğuk hava, sebze
fiyatlannın artmasına
neden oldu. Bu ayın ilk
haftalannda 25-45 bın lira
arasında seyreden sera
domatesinın fiyatı 75 bin
liraya kadar yükselirken
200-300 bın lira olan taze
fasulyenin fıyatı da 500
bın liraya tırmandı.
kış
DİSK, Türk-İş ve TÜRKKENT Konut Edindirme Yardımı hesaplarmı incelemeye aldı
KEY hesaplam gözaltında
• Konut Edindirme Yardımı (KEY) hesaplannın amacma ulaşmadığı ve Emlak
Bankası'nın çalışanlann hakkını kötüye kullandığı gerekçesiyle DİSK, Türk-lş
ve TÜRKKENT uzmanlan bir araya gelerek hesaplan inceleme karan aldı.
• Emlak Bankası ise hesaplann nemalandınlmadığı iddialannm
yanlış olduğunu açıkladı.
HAYRİYE MENGÜÇ
"Üç yıl içinde evsiz insan
kalmayacak" sloganıyla 1986
yılında uygulanmaya başlanan
ve geçen yıl haziran ayında
geçici olarak durdurulan Konut
Edındirme Yardımı (KEY)
hesaplanna tepki giderek
büyüyor.
Türkıye Kent Kooperatifleri
Merkez Birliği (TÜRKKENT),
uygulamanın başlatılmasmdan
bugüne geçen on yıla rağmen
sadece 212 bın 246 kişınin, 39
milyon 350 bın 89 lira alabildiği
KEY hesaplan için DİSK ve
TÜRK-lŞ'le birlikte bir eylem
planı hazırlama ginşimıne
başladı.
KEY hesaplannın amaca hizmet
etmediğini belirten
TÜRKKENT Genel Başkanı
Oğuz Soydan, geçen hafta sonu
DİSK yetkihleriyle
görüştüklennı belırterek ılk
aşamada TÜRK-tŞ, DtSK ve
TÜRKKENT uzmanlannın bir
araya gelerek bir rapor
hazırlayacaklannj söyledı. "Bu
işin sonu Avrupa tnsan
Hakları Komisyonu'na
şikâyete kadar gidebilir"
diyen Soydan, hazırlanacak
raporu, üç örgütün yönetim
kurulunun bir araya gelerek
inceleyeceklerini ve ne yönde
hareket edeceklerini
belirleyeceğini söyledi.
TÜRKKENT Başkanı Soydan,
şöyle konuştu:
"Çaüşanın konut edinmesi
amacıyla toplanan KEY
hesapları, 1984 yılında büyük
bir siyasi şovla lanse edilmişti.
Fakat sonuç ortada. Emlak
Bankası'nın hesaplardaki
parayı nasıl nemalandırdığı,
hesaplarda kaç para
biriktiğinin hesabını vermeli.
Açıklanan rakamlar doğru
değildir. Bizitn hesabımıza
göre rakam şu an 110 trilyon
lira olmalıydı."
Bu arada geçen hafta Devlet
Bakanı Mehmet Altınsoy, söz
konusu hesaplann çalışanlann
ücretJennden kesılmediği,
işverenin ödediği bir para
olduğunu belirterek, "Hesabın
durumu TÜRK-İŞ'İ
ilgilendirmiyor,
ilgilendinnemesi lazım"
demişti. Buna karşılık Istanbul
Serbest Muhasebeci ve Mali
Müşavirler Odası Başkanı
Yahya Arıkan ise hesaplann
işçıden kesilmemesıne rağmen,
işverenin KEY hesaplan
ödemelerini gider hanesinden
gösterdiğinı belirterek,
"Sendikalann bu olayda
işçinin yanında yer alması
doğaldır" dedi."
Emlakbank'ın
açıklaması
TÜRKKENT Genel Başkanı
Oğuz Soydan'm, KEY
hesaplannda şu an 110 trilyon
lira olması gerektiğini
belirtmesine karşın Emlak
Bankası yetkilileri, hesaplarda
18 Şubat 1997 tarihi itibanyla
77.5 tnlyon lirahk kaynak
bulunduğunu açıkladı.
Açıklamada, Hazine'nin
talımatlan uyannca Konut
Edindiıme Yardımı hesaplanna
Merkez Bankası 'nca kısa vadeli
reeskont kredileri faiz oranı
uygulandığı belirtilerek,
hesaplann değerlendirilmesi
konusunda şu bilgilere yer
verildi:
"Hesaplan bankamızda konut
yapımını finanse etmektedir.
Diğer taraftan. Yüksek
Planlama Kurulu'nun
muhteliftarihlerdeki
kararları ile hesaplardan
Toplu Konut İdaresi
Başkanlığı, Kamu Ortaklığı
tdaresi Başkanlığı ve TEAŞ
lehine borçlanmalar
yapılmıştır. Bu
borçlanmalann aynı tarih
itibanyla kalıntısı 45.2 trilyon
lira olup vadeleri 10 yıla
kadardır. Bu durumda Konut
Edindirme Yardımı
kaynaklan toplamı 122.7
trilyon liraya ulaşmaktadır.
Görüldüğü gibi söz konusu
hesaplann
nemalandırılmaması iddiası
yanlıştır."
TCDD'den müfettiş gönderildi
Mersin
Limanı'nda rüşvet
soruşturması
UFUK TEKİN
MERSİN-Rüşvet çar-
kının salt gümrükle sınır-
lı kalmayıp Mersin Lima-
nı'nı da kapsayacak boyut-
ta genişledıği yolundaki
savlar üzerine soruşturma
açıldı. TCDD Genel Mü-
düıiüğü'nce gönderilen bir
başmüfettış, bazı acente-
lere aıt gemilerin kaynl-
ması dahıl tüm savlan in-
celemeye başladı. Soruş-
turmadan rahatsız olan ba-
zı kişilerin "rüşvete kar-
şı çıkan görevliler"ı yıl-
dırmak, baskı altına ala-
bilmek için TCDD Genel
Müdürlüğü'ne şikâyette
bulunduğu öğrenildi.
Geçen yılm mayıs ayıtı-
da Cumhuriyet'te yer alan
haberler üzerine Mersin
Gümrüğü'nde açılan so-
ruşturmadan sonra TCDD
de harekete geçti. Rüşve-
tin kurumlaştığına yöne-
lik savlan içeren haberler
ve imzasız mektuplann da
etkisiyle TCDD Genel Mü-
dürlüğü Teftiş Kurulu Baş-
kanlığı, Başmüfettiş Yu-
suf Lokmanoğlu nu Mer-
sin'e gönderdı. Bir süre-
dir incelemelenni sürdü-
ren Lokmanoğlu, lımanda
görevli çok sayıda memu-
run dışında burada iş yapan
acente yetkılilen, Mersin
Deniz Ticaret Odası Baş-
kam Cihat Lokmanoğlu
ve genel sekreteri Atahan
Çukurova'yla dile geriri-
len savlan görüştü.
TCDD Başmüfettişi
Yusuf Lokmanoğlu'nun
üzennde çalıştığı konula-
nn başında Mersin Lima-
nı'ndaki bazı görevlılerin
görev yerinın "yıllardır
neden değiştirilrnediği?"
1 yıl surdu
geliyor. "Rüşvet çarkının
döndüğu yerler" olduğu
öne sürûlen kimi birimler-
deki görevlılerin adının
Başmüfettiş Lokmanoğlu
tarafindan bilindiği, TCDD
Genel Müdürlüğü'ne de
bu yönde mektup da gön-
derildiği öğrenildi.
İncelemeye alınan ko-
nulardan biri de "bazı ge-
milere kıyak geçilmesi",
başka bir anlatımla yasal
olmayan kolaylıklar sağ-
lanmasıyla ilgili. Cumhu-
riyet'edeulaştınlanbilgi-
ye göre bu yönde MİTAŞ
Gemi Acentesi'ne ait P. Ya-
varov adlı geminin 29 Tem-
muz I996'da 9 no'lu nhtı-
ma yanastınlmasmın plan-
landığı, ancak çeşitli ne-
denlerle planlama progra-
mının bozulduğu, bu duru-
mun döviz kaybı dahil ba-
zı sıkınrılarayol açtığı öne
sürülüyor. Vinçlerin çalış-
ması nedeniyle ücret ta-
hakkuk ettirilmesi gerekir-
ken bunun yapılmadığının
öne sürülmesi üzenne mü-
fettişin iş programını in-
celemeye aldığı öğrenildi.
'Görevlilere baskı'
Soruşturmanın yönünü
değiştirmeyi amaçladığı
belirtilen bazı kişilerin, im-
zasız mektuplar göndere-
rek "rüşvet ihbannda bu-
lunan dürüst memurla-
rı" da soruşturtmak istedi-
ği öğrenildi. Başmüfettiş
Yusuf Lokmanoğlu, "Li-
manda görevli bazı kişi-
lerin üçüncfi kişilerle iliş-
kiye girdiği yolunda bir
ihbar da gitmiş durum-
da. Gelen talimat üzeri-
ne bu kişileri de inceleme
kapsamına aldık" demek-
le yetındı.
Zorunlu tasarruf
davasına ret karan
ANKARA (ANKA) -
Devletten zorunlu tasarruf-
lann hesabını soran yargıç
Çetin Aşçıoğlu, açtığı da-
vanın l yıl sonra "dilek-
çenin yeterli açıklıkta ol-
madığı" gerekçesıyle red-
dedilmesi üzerine, karan
veren yargıçlara ateş püs-
kürdü. Zorunlu tasamıfla-
n nasıl nemalandırdığının
hesabını vermeyen devletin
"resmi dolandırıcılık"
yaptığını savunan Aşçıoğ-
lu, adalete giden yolda ge-
reksiz şekilciîiklerin yargı-
lama sanatını yozlaştıraca-
ğını bildirdiği dilekçesiyle
davasım yineledi.
Yargıtay onursay üyesi
Çetin Aşçıoğlu'nun, avu-
katı Zeynep Çakan Aşçı-
oğlu aracılığıyla "yasa ge-
reği maaşmdan 19*88-1995
yılları arasında kesilen
miktarın amacma uygun
kullanılıp kullanılmadı-
ğının araşrırılması,gerek-
li özenin gösterilmediğinin
saptanması halinde eksik
ödemenin de hükümetten
aünarak devletin tazminat
ödemeye mahkOum edil-
mesi" istemiyle açtığı da-
va Ankara 1. Idare Mahke-
mesi tarafindan sonuçlan-
dınldı. Mahkeme heyeti da-
vacı yargıcın 'adli yardınT
istemıni öncelikJe reddetti.
Mahkeme, daha sonraoluş-
turduğu karannda, zorunlu
tasarruf hesabının soruldu-
ğu dava dilekçesinin ikin-
ci örneğinde imza bulun-
madığı ve "dava dilekçe-
sinin yeterli açıklıkta ol-
madığı" gerekçesiyle da-
vayı reddetti. Ret karann-
da, belirtilen eksıkliklerin
giderilerek açılacak da\anın
yeniden görüşuleceğine işa-
ret edildi.
Aşçıoğlu, şekil yönün-
den, verilen ret karannın
gerekçelerini paylaşmadığı
için, karan veren yargıçla-
n sert ifadelerle eleştirdi.
Adli yardım isteminin red-
dedilmesinin İnsan Hakla-
n Avrupa Sözleşmesi'ne
aykın olduğunu belirten
Aşçıoğlu, dava dilekçesi-
nin yeterli açıklıkta bulun-
madığı gerekçesinin hem
çelışkilı hem dayanaksız
olduğunu söyledi.
Devletin devlet gibi de-
ğil, çıkarcı, bir tacir gibi
yönetmesı sonucu çalışan-
îardan kesilen paralarla yal-
nızcadevletin kazançlı çık-
tığı kuşkulannın egemen
olduğunu belirten yargıç,
yönetimın böylece ağır hiz-
met kusuru işlediğim sa-
vundu.
Arçelik'in
hedefi
Avrupa
Ekonomi Servisi- Arçelik,
birkaç yıl içinde
sektöründe dünya liderleri
arasında ilk 5'e girmeyi
hedefliyor. Bu hedef ıçin
üretim kapasitesini ikiye
katlamayı planlayan Fırma,
fiyat avantajı sağlamak
için Avrupa ya da diğer
hedef pazarlarda fabrika
da kuracak. 18 ile 21 şubat
tarihleri arasında Köln'de
düzenlenen Ev
Teknolojilen
(Domotecnica) îhtisas
Fuan'na. "Yeni Kavram"
ürünleriyle katılan Arçelik,
beyaz eşyada madeni
malzeme yerine plastik
kullanımında ilk adımı attı.
Arçelik'in yeni ürünlen
maliyet-fîyat avantajına
sahip olmakla birlikte,
enerjı tasarrufunu bir
kademe daha yukan
taşımalanyla ve motor
teknolojisindekı
yenilikleriyle dikkat çekti.
Koç Holding Yönetim
Kurulu Baskanvekili Suna
Kıraç, Türkiye'de üretim
kapasitelenni koruyarak
ek üretim tesislerini
yurtdışında kunnayı
düşündüklerinı belirterek,
"Biz artık Avrupa'ya
toptan bakıyoruz.
Kendimizi de o bütünde
görüyoruz. Bu yüzden
nerede ucuz ve kolay bir
üretim varsa orada
olacağız" dedı.
İŞÇİNtN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Çadır Saplantısı
Refahlılann ikide bir oraya buraya çadır dikme-
lerini, iftaryemekleri, toplu namaz ve Sincan ben-
zeri ideolojik toplantı gösterileri için, simgesel me-
kân edinmelerini nasıl açıklıyorsunuz?
Onlara sorsanız, "Fetih nıhunu canlandırma" di-
yecekler, Müslümanlığı dünyaya yayma adi altın-
da şeriatı iktidar yapma savaşları, seferberiik ru-
huna, çadınn çok uygun düştüğünü söyleyecek-
lerdir.
Bence çadırla asıl özdeşleşme; çağdaş yaşam,
hukuk, devlet kavramlan ile kurmak istedikleri il-
kel dünya arasındaki çelışkinin dışavurumu. So-
lun uzun zamandır çıkar, haksız sermaye düzeni-
ne duyduğu tepkiyi giyimine, müziğine, güzeli yad-
sıyacak boyutlarda saplantılı yansıtmasının ben-
zeri bir içgüdü. Aynı zamanda Refah'ın şeriatçı
kadrolarının "Nasıl bir dünya?" özlemini yansıttığı
için dikkat çekmeli.
Kaddafi'nin olağan yaşamında kaçınılmaz çağ-
daş bütün araçları kullanmaya çalışıp, konukları-
nı tarihte kalmış giysiler içinde, çadırda ağırlama-
sı ile Erbakan'a çadırda namaz kıldırtan, şerıatçı-
lara günlük yaşamda şalvar, sank giydirten dürtü-
ler aynı kökenli.
Kafalar çağlar öncesinin ilkel diktatoryal devlet
düzeni özlemlerine koşullandığında, demokrasi, hu-
kuk devleti ilke ve kavramlanna uygun davranış-
lan, "takıyye, hile"adınasürdürebılmekgerçekten
zorlaşıyor. Anayasal hukuk düzenıne uyulduğu
söylense de günlük bütün davranış ve tepkilerde
ilkel içgüdüler bir yerlerden fışkırıyor.
Kazan, kaçıncı anayasayı, hukuku çiğneyen
potunu düzeltme açıklamasını yaparken, devlet-
ten, bakanlıktan ne anladıklannı da yansıtan yeni
potlar kırıyor. Arabasının kaçak alındığını, kullanıl-
dığını, sadece haksız çıkar değil, hukuk çiğneme,
suç işlemeyi kendileri için çok doğal bir hak gibi
görerek açıklayıveriyor.
Medyanın arabanın öyküsünü şöyle bir araştır-
ması, yasaya karşı hile, suç, arabanın yurtdışı gir-
di-çıktı gümrük işleminin, sının olmayan Ankara ılin-
den aynı gün ve saatler içinde yapıldığını ortaya
çıkanyor. Ve sonunda hiçbir şey olmuyor. Kazan,
saygın bir politikacı, bakan havalarında, ekranla-
ra, kalabahklara çıkmayı sürdürüyor.
Erbakan'ın, Çiller'in, Kazan'ın.. diğerlerinin, hu-
kuk devleti ile âlay eden, her tür çıkara, keyfiliğe.
kirliliğe dayanan ilişkileri, yüzsüz çıkışlan, perva-
sızlıkları, arsızlıklan, en sıradan insanı bile politize
etmek, isyan ettirmek gibi yararlı bir işlev de ya-
pıyor. "Sabah Kahvesi" programına katılan çoğun-
İugu ev kadınlarının özellikle tepkileri ilgimi çeki-
yor Yüce Divan'a gitmekten kurtulan Çiller'in Meh-
met Barlas ile televizyon kanalında kahkahalann
dinmediği söyleşisine takılmış bir ev kadını, "Yüz-
süzlüğün bu kadan ile nasıl baş edeceğiz" soru-
sunu yöneltiyor. Bir diğeri, Mehmet Ağar'ın Ela-
zığ'da halk kahramanı gibi karşılanmasına isyanı-
nı dile getiriyor. örneklerin ardı arkası gelebilecek
gibi değil.
Tüm tepkiler, sonunda bir noktada odaklaşıyor:
Toplumun her kesiminden insanlar, böylesine hu-
kuk dışılık, demokrasi, insan haklan, hak-hukuk ile
çatışan çirkin çıkar ilişkileri yumağında, Türkiye'nin
çağdışı şeriat ve de soygun, vurgun düzenine hız-
lasürüklenmesi gerçeğini yaşamanın paniğınde bir
şeyler yapmak istiyorlar. Ilk kez seyretme lüksle-
rinin olmadığı ve birilerinin artık kendilerini kurta-
ramayacağı bilincinde, ne yapabilecekleri soru-
suna yanıt arıyorlar. Ilk kez ülke çapında kitleleri
buluşturan "Sürekli aydınlık için bir dakika karan-
lık" eyleminin çok sevilmesi, işte bu büyük arayış-
la çakışması ile ilgili. Kitleler bu büyük buluşmayı
gerçekleştirdikten sonra, yaşamlarını tehdit eden
yüzsüzlük, pervasızlık, arsızlığın boyutları karşı-
sında, daha etkili, caydıncı, sonuç alıcı ne yapa-
bileceklerini sorguluyorlar.
Türkiye'de çadır yaşamını özleyen ilkellik, hu-
kuk dışılık, çağdışı düzen, diktatoryal özlemler ile
atbaşı, çağdaş yaşama sahip çıkma örgütlenmesi
fılizleniyor.
Yalım Erez söz vermisti
Fındık üreticisi yine
parasını alamıyor
AHMET ŞEFİK
TRABZON - Sanayi ve
Ticaret Bakanı Yalım
Erez'in daha önce "fındık
borçlarının hepsi bayrama
kadar ödenecek" sözüne
rağmen üreticiler alacaklan-
nın, ancak küçük bir bölünü-
nütahsil edebildi. Hüküme-
tin verdiği sözleri yerine ge-
rirememesınin findığın ulus-
lararası fiyatındaki artışı ön-
leyebileceği uyansı yapıldı.
Fındık üreticisinin 1 Ey-
lül 1996'da başlayan yeni
fındık sezonunda oluşan yak-
laşık dört buçuk aylık ala-
cağı konusunda belirsizlik
sürüyor. Hükümetin bakan
düzeyinde söz vermesine
rağmen alacaklannı bir tür-
lü tahsil edemeyen üretici,
umudunu kaybediyor. Hü-
kümetin findığın dünya bor-
salanndakı fiyatını yukan
çekme yolundaki politikası-
nın başansı açısından büyük
önemi bulunan ürtici alacak-
lan konusunda Şeker Bayra-
mı'na iki hafta kala Sanayi
ve Ticaret Bakanı Yalım
Erez, "Bayrama kadar bü-
tün üretici alacaklannı öde-
yeceğiz" açıklamasını yap-
mıştı.
Oysa yaklaşık 9 trilyon li-
ra tutanndaki üretici aiaca-
ğının küçük bir bölümü öde-
nebıldi. Ödeme konusunda
sözünü yerine getiremeyen
hükümet, Fiskobirlik'e fın-
dık veren üreticilerin ilk 250-
300 kılogramı için ödeme
yapabildı. 5 trilyon civann-
daki borç ise hâlâ duruyor.
Fındık fiyatının yüksek
belirlenmesi ve piyasaya faz-
la mıktarda fındık sunulma-
ması, böylece dünya fiyatla-
nnın yukan çekilmesı polı-
tikası güden hükümet, ge-
çen yıla göre nispeten önem-
li bir başan elde etti.
Ortalama kental başına
(100 kg) 300 dolardan işlem
gören fındık, son günlerde
450-500 dolar düzeyine yük-
seldi. Günlük politika ve si-
yasal açıklamalardan, yeri-
ne geririlemeyen vaatlerden
hemen etkilenebilen fındık
borsası, hükümetin "ödeye-
ceğiz" sözünü yerine getire-
memiş olmasından dolayı,
üreticinin elinde bulunan fin-
dığın tüccara gideceği ve da-
ha ucuz fıyata ahmlar yapı-
labileceği beklentısıne giri-
yor. Hükümetin üretici ala-
caklannı ödeyememesı du-
rumunda dünya fiyatlann-
da düşme olabileceği uyan-
sı yapılıyor.
Bu arada, dünya fındık fi-
yatlan yükselene kadarpiya-
saya fındık çıkarmamakara-
n alan Fıskobirlik ve hükü-
mete karşı farklı sesler çıkı-
yor. Türkiye'nin en büyük
fındık ihracatçısı ve üretici-
lerinden biri olan Oltan Gı-
da'nın sahibi Kenan Oltan,
2 dolar fiyatın iyi bir fiyat ol-
duğunu, ancak verilen söz-
lerin yerine getirilememesi
halinde bütün bu önlemle-
rin başanh olamayacağını
söyledi.
Fiskobirlik'in elinde eski
yeni fındık olarak 150 bin
tona yakın fındık olduğunu
belirten Oltan, bu findığın
piyasaya verilmemesinın ge-
lecek yıllar açısından hem
ülkeye hem de üreticiye pa-
halıya mal olabileceğinı sa-
vundu.