25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Imtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yaym Yönetmenı: ürhan Erinç # Genel Yaym Koordinatörü. Hikmet Çetinkaja 9 Yazıişlerı Mudürleri- fbrahim Yıldız (Sorumlu), Dinç Tayanç % Haber Merkezı Müdürü: Hakan kara • Gorsel Yönetmen: Fikret Eser Dış Haberler: Şinasi Danışoğlu • lsühbarat. Cengiz Vüdınm # Kültur Handan Şeoköken • Spor Abdülkadir Yücelman # Makaleler: Sanıi karaören 9 Diızeltme' Abdullah Yaacı • Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge: Edibe Buğra#YurtHaberlen:MehmetFaraç Yaym KunJu. tlhan Sdçuk(Başkan t, Orhın Erinç, Ofctav Kurtböke. Hflunrt Çftinkaya, Şâkmn Son«r, ErgunBalcLDinçTayaiH,. tbratum Yüdö, Orhan Bursalı. Mustafa Balbat, Hakan Kara. Ankara Temsılcısı. Mustafa BaJba> • Haber Mûduru. Doğan Akın Atatüık Bulvan N<y 125. Kat 4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 hat). Faks 4195027 • Izmır Temsılcısı SerdarKmk,H.ZıyaBK 1352S 23Tel 4411220. Faks 4419117 • Adana Temsılcısı: Çetin Yiğenoğlu. lnönüCd. 119 S No-.lKafl.Tel: 363 12 11, Faks. 363 12 15 Koordinatör Ahmet Kondsan 0 Muhasebe. Bülent Yener 0 Idare HüsejinGürer01§letme Önder Çelik• Bilgı-tşlem: Nail Inal • Bılgısayar Sistem Mürüıet Çiler MEDYA C: • Yonetım Kurulu Başkanı - Genel Müdur Gölbin Erduran 0 Koordınator Reha Işıtman # Genel Mudür Yardımcısı Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 513 95 80-513 84 60-61,Faks: 5138463 ^ a y y n ve Bı&aı: v e a G j ı riaber \jansı. Basın \e Yayıncılık A Ş TOrkocajSı Cad 3*41 C4aloğl\. 3J33İ Ist PK. 24« Istanbul Te! 10 212ı 512 05 05 (20 hatl Faks (0 212ı 513 85 95 25ŞUBAT1997 îmsak. 5.12 Güneş: 6.38 Öğle: 12.24 tkindi: 15.25 Akşam: 17.57 Yatsı: 19.17 Ingiltepe'de 40 tasarımcı • Haber Merkezi - tngiltere'nin başkentı Londra'da dûzenlenen ve Avrupalı 40 tasanmcının katıldığı moda günlen devam ediyor. Polonyalı tasanmcı Tomasz Starweski'nın hazırladığı 1997 sonbahar-kış giysıleri dûn sergüendi. Avrupa moda günleri, Londra'dan sonra Fransa'nın başkentı Paris'te yapılacak. ComNet İstanbul '97 başlıyor • Haber Merkezi - Türkiye'de kendı alanında bugüne kadar gerçekJeştirilecek ilk ve en kapsamlı etkinhk olan, iş dünyasının bilgisayar ağlan ve ilenşim teknolojileri ile ilgili tüm yenilikleri görme, bilgi alma ve tartışma ortamı yaratacak ComNet (iletişim ve bilgisayar ağlan) etkinlikleri başlıyor IGD'nin (International Data Group) önde gelen merkezlerden sonra 27 şubat-1 mart tarihleri arasında Lütfü Kırdar Salonu'nda yapacağı ComNet tstanbul '97'de bilişim sektörünûn önde gelen firmalan ile iş dünyası buluşacak. Trenlerde sigara yasağı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kışılen tütün ve tûtün mamullerinin zararlanndan, bunlann alışkanlıklannı özendırici reklam, tanıtım ve teşvik kampanyalanndan korumak amacıyla çıkanlan kanun çerçevesinde, trenlerde de sigara içme yasağı getirildi. TCDD'den yapılan açıklamaya göre, kanun gereğince, demiryollannda da gerekli önlemler alındığı belirtilerek bu nedenle teşkilatında yolcu vagonu bulunan bütün trenlerde sigara içilmesinin 1 Mart 1997 tarihinden itibaren yasaklanacağı bildirildi. Şarap ve bipanın faydaları • Haber Merkezi- Amerikalı bılim adamlan haftalık alkol tüketiminin altı kadehi geçmemesi durumunda yaşam süresinin içki içmeyenlere oranla yüzde 28 oranında arttığını saptadılar. Karbonhidrat açısından zengin, şeker ve lipit madde ıçermeyen biranın, sağlık için mükemmel bir içki olduğu ve kilo aldırmadığını açıklayan Cardiff Oniversitesi'nde görevli David Williams da bira içicilerinin aşın göbek bağlamalannın, çok miktarda tüketilen içki sonrasmda hissedilen açlıktan kaynaklandığını söyledi. İpek Yolu projesi • tstanbul Haber Servisi - Çin'den İstanbul'a kadar uzanan yaklaşık 12 bin kilometrelik tarihi îpek Yolu'nun yeniden canlandınlması amacıyla Türkmenistan'm başkenti Ashkabad'da düzenlenecek olan İpek Yolu Konferansı'nın hazırhk komite toplantısı dün îstanbul'da yapıldı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, toplantıya gönderdiği mesajda, İpek Yolu projesinin yalruzca bir ulaşım projesi olmadığını belirterek "Kıtalann ve kıtalarda yaşayan insanlann birbiriyle kucaklaşmasıru sağlayacak olan ve tarihten güç alan bir girişimdir" dedi. Eski TAEK Başkanı Özemre'ye en büyük tepki mahkemelik olup tazminat ödediği Prof. Inci Gökmen'den geldi 'Çöpün yerlisi yabancısı olmaz'ÜMİTOTAN İZMÎR - Türkiye'nin çeşitli yö- relerine radyoaktif atık getirilip gö- müldüğünü açıklayan, daha sonra da "Bizim çöpümüz olsa neyse, Avru- pa"nın çöplüğüolamayız" diyerek bi- lim dışı yaklaşımlar getiren eski TAEK Başkanı Ahmet Yüksel Özemre'ye tepki yağıyor. Özemre'nin mahkemelik olup tazminat ödemek zorunda kaldığı Prof. Dr. İnciGökmen. Özemre'nin *ifşaatian"nı önemli bir şans ola- rak yorumlayarak, "Oynanan ka- palı ve pis politikalar açığa çıkryor" dedi. Gökmen, Bergamalılara des- tek için tüm kadınlan süs olarak taktıklan altınlan çıkarmaya çağır- dı. 'Getirin ben yiyeyim' Çenıobil patlamasından sonra Ahmet Yüksel Özemre, yiyecek- lerde radyasyon olmadığını açıkla- yıp, "Getirinben yiyeyim" yaklaşım- lan gösterirken Orta Doğu Teknik Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakül- tesi'nden üç bilim adarru, çay örnek- lerinde yaptıklan ölçümierde nor- mal değerlerin üzerinde radyoakti- vite saptadılar. Prof. Dr. Inci Gök- men. Prof. Dr. Aykut Kence ve da- ha sonra yaşamım yitiren Doç. Dr • Gökmen, "Bergama'da yaşananlan protesto etmek için tüm kadınlan altm süs eşyalannı çıkarmaya çağınyorum. Kadınlanmız altın takmadan da güzel görünürler. Biz süs için altın takmazsak ne yapacaklar altın çıkaranlar o altınlan" diyor. Olcay Birgül hazırladıklan raporu Radyasyon Güvenliği Komitesi'ne göndediler. Ancak Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'ndan gelen Ah- met Yüksel Özemre imzah yanıt, bi- limselliğin dışındaydı ve hakaret doluydu. Ahmet Yüksel Özemre. nükleer santrala karşı olan herkese yaşamı boyunca saldırmış, hakaretler yağ- dırmıştı. Bu kez bilim adamlanna hakaret ediyordu: "Çaym doğrudantüketflen bir gt- da maddesi gibi dikkate almması haksız ve cahllane bir spekülasyon \aratmaktan ote>e grtmemektedir-. Hatalı deney sonuçlaruıın kamu- oyıına dmıırulmasında bilimsellik- ten öte başka amaçlargerçekleştiril- diği anlaşılmaktadır... BUimsellik tdsvesi alünda. bUimi kamuovıınu tedirgin etmey« alet etmek gibi adi ve pespaye bir gayeye vasıta kılmak gayretkeşliği hamik? kaduılarda pa- nik yaratabflecek ve pek çok bebe- ğin doğmadan katline vesile olabi- lecektir..." Bilim insanlan Özemre hakkın- da dava açıp kazandılar ve yüklüce de bir tazminat aldılar. Bu tazminat- lan ölen arkadaşlan adına kurduk- lan vakfa bağışladüar. Radyasyonlu çaylan bize içiren ve o yıllarda yalan söylediği sonradan bilimsel olarak ortaya çıkan Ahmet Yüksel Özemre'nin son günlerde yeniden gündeme gelip "biBm dı- şı" açıklamalar yapmasına en büyük tepki Prof. Dr. lnci Gökmen'den geldi. Gökmen, devlet katındakile- re güvensizliğin ne denli haklı ol- duğunu, bunun en somut gösterge- sinin de Ahmet Yüksel Özemre ol- duğunu belirtip şunlan söylüyor: 'Hani tehlike yoktu' " Haniçaylariçilirkentehtikelide- ğildi. Şimdi rad\~ds>onlu atıklann vakıldığı içintehÛkeİiolduğunu söy- lüyor. O>saiçilen o rad>as>onlu ça>- lar direkinsanlann sindirinı sistemi- negitti. Çocuk.hamiledemeden her- kes içti o çaylan. Şimdi de kalkmış 'Bizim çöpümüz olsa neyse ama Avrupa'nın çöpünüistemiyoruz' di- \cbflhor. Çöp çöptür,o kadar. Biz ne onlannJdni ne de bizimkini istemi- yoruz." Özemre'nin açıklamalannı nük- leer karşıtlan ve çevresine duyarh olanlar için büyük bir şans olarak da gören Gökmen. "Şhndiherkes nük- leer çöpler açısından biraz daha net- leşiyor. Zararlan ve hükiimetin oy- nadığı kapah, pis politikalar gün ışv- ğına çıkıyor" dıyor. Bergama"da da aynı oyunun gündemde olduğuna dikkat çeken Gökmen, şu çağnyı yapıyor: "Bergama'dayaşananlan protes- toetmekiçin tüm kadınlan altın süs eşv-alannı çıkarmaya çağınyorum. Bunutüm Türkiyeçapuıdauygula- mak laznn. Ben aryansım dahilçıka- rarak uyguluyorum. Bir arkadaş, altmın kadınlann güvencesi oldu- ğunu söyledi. Güvence için alınmıs, olanlarbir >erterdesaklanabilir. An- cak kadınlanmız altın takmadan da güzel görünürler. Biz süs için altın takmazsakne yapacaklaraltınçıka- ranlar o altmlan? O adamiara sor- mak lazım. tstemedikleri, evlerini kirietecek olan bir misafiri evlerine alıriar mı? O topraklar insanlann evleri.yaşadıklanyerler. Yörelerini kirietecekbu ahıncı misaflrieri de is- temiyoriar. Hepsi bu." 1979da radyoaktif sızıntı meydana gelmişti Kanser vakaları arttıDış Haberler Servisi - ABD'de yapılan bir araştırma, 1979 yılında Pensilvanya'nın Three Mile Adası'ndaki nükleer santralda gerçekleşen kazadan sonra meydana gelen radyoaktif sızıntının sanıldığından daha yüksek olduğunu ve bölgede artış gösteren kanser vakalannın nedeni olabileceğini ortaya koydu. 1990 yılında yapılan araştırma. 1979'da meydana gelen radyoaktif sızıntının çok düşük olduğunu bu nedenle bölgede gözle görülür bir artış gösteren kanser vakalannın nedeninin bu sızıntı olmayacağmı gösteriyordu. Bu araştırmaya göre sızmtı, resmi organlann tahmin ettiği gibi düşük bir oranda meydana gelmişti. North Carolina Üniversitesi tarafindan gerçekleştirilen son araştırma, önceki araştırmalann sonuçlannı ve resmi açıklamalan çürütecek bulgular sunuyor. Çe\Tesel Sağlık Bilimleri Ulusal Enstitûsü Bükeni'nde yayımlanan bu araştırmada, santralın aşağı kısmında akciğer ve kan kanserine yakalanma oranının >oıkan kısmından 2 ile 10 katı fazla olduğu belirlendi. Araştırmayı yöneten Steven VVing, "AraşOrma tek başına insanlann yüksek oranda radyosyona maruz kaldtğını göstcrnıivor. Ancak elimizde canhlann \üksek oranda rad>os>t>na maruz kaldıgını gösteren bulgular var" dedi. Wing, artış gösteren kanser vakalannın yaru sıra, adada yasayan canlılarda tespit edilen kromozom bozukluklannın bu düşüncelerini desteklediğini söyledi. Hükümetin ve daha önceki araştırmaların tersine Wing, adada yüksek oranda radyoaktif sızıntının oluştuğunu, bunun fark edilmemiş olabileceğini söylüyor. Wing, "Eğer bu sızıntı hükümetin ve daha önceki araşürmalann iddia ettiği gibi düşük oranda gerçekkşseydi, kısa süre içinde bu kadar canb kansere yakanlanmazdı" diyor. Öte yandan, geçen yıl bölge sakinleri tarafindan doldurulan 2 binden fazla dilekçenin bölge mahkemesi tarafindan reddedildiği belirtildi. Yonca Evcimik vücudunun sevgi ve enerji ürettiğine inanıyor 'Madonna'ya hayranun\ SERPtLGÜNDÜZ En zor olanı sahnede dans edip şarkı söylemek. Dans ederken kamınızı içeri çekiyorsunuz. Diksiniz. Şarkı söylerken de bir o kadar serbest olmanız ve diyaframınızı şişirerek kullanmanız gerekir. îkisi birbinne aykın. O yûzden ıki işi bir arada yapan şarkıcı sayısı oldukça az Türkiye'de. Hem şarkı söyleyip hem dans eden bir Seyyal Taner var bir de Yonca Evcimik.Hele bir de burnunuzda devıasyon varsa ve normal insanın dörtte biri kadar nefes ahyorsanız işiniz daha da zorlaşıyor. Küçüklüğünde "Erkek Faöna" dedikleri türden biri olsa gerek. Hali tavn yaramaz çocuklar gibi. "Pornografik mesajlar" veren birine hiç benzemiyor. Hayatımıza "Ballı Lokma Tatüsu Abone" ile girdi, ardmdan "8.15 V'apuru" ve "Bandıra Bandıra" geldi. "Yırükkot" üzerine ufacık büstiyeri ve sıradışı giysileri ile dikkat çekti. En büyük talihsizliği de Madonna'dan sonra "meşhur" olması. Madonna'dan önce ünlenseydi Madonna onu taklit ediyor diyeceklerdi! Çocuklar onu sevsin diye bir şey yaprruyor, ama yine de çocuklar onu çok seviyor. "Görierimdeki samimiyeti göriiyoıiar" diyor. Gençlerin oldukça ilgi gösterdiği "Çılguı Bediş" dizisinin çekimlerine hazırlanıyordu görüştüğümüz sırada. 33 yaşında ve dizide 17 yaşında görünmesi gerekiyor. Yonca, saat 21 .OO'de ışıklannı söndürüp tabak çanak dışanya fırlayanlardan. "Bir sanatçı ve de insan olarak bir şey yapmak istiyorsunuz. Bazı şeyleri hazmedemiyorum. Birtakım ilkelerie büyüdüm. Bu ükelerin devam etmesini istiyorum" diyor. Sezen Aksu'yla bu konuda yapacağı bir çalışma bir süre sonra netlik kazanacak. "Ben cumhuriyet çocuğuyum. Ben çoközgür bir insanım. Üericiyim ve cesurum. Hep yeni bir şejler kazandırmaya çalışıyorum hem kendime hem içinde bulunduğum sektöre. Korkmadan, cesaretimle birtakım yenilikler yapıyorum. Ayaklarun yere sağlam basıyor çocukluğumdan beri. Bütün bunlann önünde dimdik durarak bir şeyler yapmaya gayTet ediyorum. Örneğjn pornografik mesajlar veriyor diyorlar. Onlar pornografik değil ha\arjn içinden şeyler. Onlara pornografik gelen cümleler söylediğiniz zaman eteştiriliyorsunuz." Her zaman hissettiğimi yapıyorum. Neticede aynı işi yapıyoruz. Madonna da dans ediyor, şarkı söylüyor. Birtakım sınırlan aşmış bir kadın. O yaşadığı ülkede özgür, ben yaşadığım ülkeye göre Özgürüm. Türkiye'deki konserine gidene kadar emin değiîdim. Boşuna insanlar belli bir unvanı hak etmiyorlar.^ Yonca'ya göre gıysilerinin seksı bulunmasının nedeni ve seks üzerine bu kadar konuşulmasının nedeni dönemsel. "Ç ünkü bunlann konuşubnasuun zamanı geldi Türkiye'de. Dünyada nasıl birdenbire seks para yapar olduysa Türkiye'ye de bu yansryor. O zaman kim hedef alınabilirdi böyle giyinen kim var? Yonca. Ben bu açıdan bakıyorum. Ben kendime güveniyorum. Özgürüm ve ileriyi görüyorum. Seksle ilgili şeyler konuşulmasın isteniyor. Seksi kıvafetier giviyor deniyor. Ben sahneye ilk çıkağımda da şort givTniştim. Niye o zaman bieni seksi bulımıyordunuz da şimdi buluyorsunuz." Madonna'yı taklit ediyor denmesinden rahatsız ama "İnanılmaz hayranun'' diyor. "Ben onu taklit etmiyonun. Her zaman hissettiğimi yapıyorum. Neticede aynı işi yapıyoruz. O da dans ediyor, şarkı söylüyor. Birtakım sınırian aşmış bir kadın. O yaşadığı ülkede özgür, ben yaşadığım ülkeye göre özgürüm. Türkiye'deİd konserine gidene kadar emin değiîdim. Boşuna insanlar belli bir unvanı hak etmiyorlar." Senelerce dans eğitimi görmüş. Müzikallerde dans edip şarkı söylemiş. "Kendi kendimi eğiterek ve öğreterek başardım bunu. Profesyonel olarak 76 yıhnda Yapı Kredi Çocuk Tiyatrosu'nda dans etmeye başladım. Konservatuvarda okuyorduın. 78 yıhnda da Şan Müzikholü'ne girdim. Devekuşu Kabare Tiyatrosu'nda 4 yıhm geçti. 9Tde de ilk albümü çıkardun. Klasik bale eğitimi ve tiyatro dersi gördüm." Yani "alayh" değil "okuüu" Yonca. Sıradışı yaratıldığına, vücudunun sevgi ve enerji ürettiğine inanıyor. Türk popunun sıkı takipçisi değil. Son birkaç aydır çıkan şarkıcılann hiçbirini tanımıyor. tt Yapuklanmla ve konuşmalannüa kendimi gösteriyorum ben" şeklindeki sözleri göz önünde olmayı sevdiğini gösteriyor. 1991 yılından bu yana da "göz önünde." "Ben artık kendimi daha çok ifade ediyorum. Şimdi daha cesurum. Son bir yıldır daha takdir ediliyorum. Varlığımı her yıL her ay yeni bir şeyler yaparak vurguluyorum. YapOğun her işin arkasında durmavı seviyorum. YapOğun her şey benim özüm." şeriatcı yayın yapanlar uyarıldı RTÜK radyo ve TV'lere ceza yağdırdı e-posta : tan (« vol. com. tr ANKARA(CumhuriyetBürosu)- Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), 3984 sayılı Özel Radyo ve Televizyon Yasası'nı ihlal ettiklen gerekçesiyle 9 televizyon ve 4 radyo kuruluşuna uyan ve 30 gün yayın durdurmaya kadar ceza verdi. Bölücü yayın yapuklan gerekçesiy- le Metro TV ve Şok Radyo'ya 30 gün yayın durdurma cezası verilirken cumhuriyete ve Atatürk'e saldın ni- teliğinde yayın yapan Hilal Birlik FM uyanldı. Kanal D ve Show TV'ye 1 gün kapatma cezası verildi. RTÜK'ten yapılan yazılı açıkla- mada, 19 şubat günü yapılan toplan- tı sonucuna göre "kişiyadakunıhış- lan eleştiri sınırian ötesinde küçük düşürücü. aşağtlayıa ve ifüra niteliği taşıyanyayın" yasağını ikinci kez ih- lal ettiklen gerekçesiyle Kanal D'ye 14 martta, Show TV'ye de 13 mart- ta birer günyayın durdurma cezası ve- rildiği belirtîldi. RTÜK, kuruluşundan bu yana en büyük cezasını Diyarbakır'da yayın yapan Metro TV ile Içel 'de yayın ya- pan Şok Radyo'ya verdi. RTÜK. Metro TV'ye '*n>plumu,şiddet,terör ve etniksıynmcılığa sevkeden ve top- lumda nefret duygulan oluşturacak yayınlara imkân \"erilmemesi"ne ilış- kin maddeyi tekrar ihlal ettiği. Şok Radyo'ya da "Bölücülüğü övücü ve güvenlikgüçleriniyericjnitetikte" ya- yın yaptığı gerekçesiyle 30 gün sü- reyle yayın durdurma cezası veril- mesini kararlaştırdı. Izmir'de yaym yapan Demokrat Radyo'ya da yayın ilkelerini ikinci kez ihlal ettiği gerekçesiyle 14 martta bir gün sürevle yayın durdurma cezası ve- ren RTÜK, Çanakkale TV, Gazian- tep'te yayın yapan Yaprak TV, Şan- lıurfa'da Medya Radyo, Erzurum'da Kanal 25 TV, Âlanya'da ATV ile Kay- seri'deki Elif TV'nin çeşitli ihlaller nedeniyle uyanlmasına karar verdi. Yorum programında cumhuriyete ve Atatürk'e saldın niteliği taşıyan sözler bulunması nedeniyle "anaya- sanıngenelesaslarkısmındayer alan ilketere, demokratikkurallara ve ld- şi haklanna aykın yaym" yapılması gerekçesiyle Antalya'da yayın yapan Hilal Birlik FM de uyanldı. Yangının sorumlularına dava açılacak Tuzla'da yok olan koya 5 milyarlık yardım Haber Merkezi-Tuzla'daki GEM- SAN Tersanesi'nde TPAO tanke- rinde çıkan yangmda 2 itfaiye eri- nin ölümü, 25 kişinin ise yaralan- masmı soruşturan Pendik Cumhu- riyet Savcılığı'nın olayın sorumlu- lan hakkında "Tedbirsizlikle ölü- me sebebiyet vermek" suçundan 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açacağı bildirildi. Çevre Ba- kanı Ziy aettin Tokar, yangın sonu- cu giderilmesi çok güç çevre kirli- liğiyle karşılaşan koyun temizlen- mesi için 5 milyar lıra yardım gön- derdi. Tuzla Tersanesi'nde 13 şubatta çıkan yangın sonrasında Pendik Cumhuriyet Savcılığı'nın başlattı- ğı soruşturma sürüyor. Arkadaşı- mız HülyaTopcu'nunhaberine gö- re, soruşturma çerçevesinde Gemi înşaat Mühendisliği Bölümü'nden öğretim üyelerinin de aralannda bu- lunduğu 3 kişilik bilirkişi heyeti. yangının sönmesinden sonra gemi- de incelemeleryaptı. Heyetin, yan- gının çıkış nedeni ile itfaiye erleri- ne tankere çıkma emrini veren so- nımlularhakkında hazıriayacağı ra- poru. 10 gün içerisinde tamamlama- sı bekleniyor. Ağır yaralanan İbrahim Koray ile Ceül Dağ'ın 22 şubatta yaşamı- nı yitirdiğini anımsatan soruştur- ma savcısı Ahmet Yavuz Berberoğ- lu. ölüm olayının soruşturmanın seyrini de etkileyeceğini belirtti. tt- faiye erlerini ateşe dayanıksız elbi- selerle tankerin üzerine çıkaran so- rumlular hakkında "Tedbirsizlikle yaralanmaya sebebiyetvermek" su- çundan dava açılacakken bu duru- mun ölüm olayıyla değiştiğini vur- gulayan Berberoğlu, "Sorumlular hakkındatedbirsizlikle ölüme sebe- biyet vermek suçundan dava açıla- cak" dedi. TCY'nin bu fiilini dü- zenleyen 455. maddesi, sorumlu- lar hakkında dört ile on yıl arasın- da hapis cezasını öngörüyor. Bilir- kişi heyetinin raporunu bir hafta ya da 10 gün içinde tamamlayacağını belirten Berberoğlu, ölen iki itfaiye erinin otopsi raporunun da bugün yann kendilerine geleceğini vurgu- ladı. Berlin Altın Ayı'yı ^pornocu' kazandı GÜNERYÜREKLtK BERLİN - Eski Fransa Kültur Bakanı JackLang'ın başkanlığındaki 11 kişilik uluslararası seçicikuruL, dün düzenlediği basın toplantı- sıyla Altın Ayı ödülünün bu yüki sahibinin "LarryFlynt, Skandahn İsmi" olduğunu açıkladı. 47. Uluslararası Berlin Film Festivali'ntn en büyük ödülü olan ve sade- ce tek bir filme verilen Al- tın Ayı ödülüne bu yıl u LarryFlynt,Skandahnls- mi"nin değer görülmesi si- nema eleştirmenlerini şa- şırtmadı ve bu kez "büyük sansasyon" yaşanmadı. Çek asıllı yönetmen M3os For- man'ın ABD yapımı fılmi, pomo kralı Lany Flynt'ın sansüre ve düşünce özgür- lüğüne karşı verdiği aman- sız mücadeleyi anlatıyor. 127 dakikalık filmde Wnody Harrebon, Courtney Love, EdwardNortoove BrettH»- relsenbaşrolleri paylaşıyor- lar. FestivaloeAnthonyMiıg- hella'nın "Ingüiz Casus" (The English Patient) fil- mindeki rolüyle JuBetteBi- noche en iyi kadın oyuncu, Baz Luhrmann'ın "'Shakes- peare's RomeovçJuBet" fil- mındeki rolüyle de Leonar- do Di Caprio en iyi erkek oyuncu ödülüne değer gö- rüldü. Bu yıl festivalin en iyi filmkrinden bin olanve Alj tın Ayı'ya en yakın aday olarak gösterilen "İngiliz Casus"birGümüş Ayı ödü- lü alırken jüri özel ödülü olarak Gümüş Ayı ödülü Tsai Ming-Liang ın yaban- cılaşmayı anlatan "He Liu"(nehir) adlı fılmine ve- rildi. "Günümüz Sinema Sa- natına Olağanüstü Katkı- a" nedeniylebir Gümüş Ayı ödülü de yönetmen Raoul Ruiz'e venldı. Raoul Ruiz bu ödülü, Catherine Dene- uve ile Michel Piccoli'nin oynadıklan "Genealogie D'unCrime" adlı filmi için aldı. En iyi reji ödülü "Port Djema" fılmiyle Eric He- umanna verildi. "The Is- landonKrdStreef adlı fil- me yaptığı müziği "olağa- nüstü kişisd katkT olarak değerlendiren seçici kurul, Zbignien Preisner'e de bir Gümüş Ayı ödülü verdi. Ödüllerle birlikte bu yıl- ki festivalin değerlendinne- sini yapan ilk görüşler de açıklanmayabaşlandı. Fes- tival Başkanı Moritzde Ha- dehı, 47. Uluslararası Ber- lin Fihn Festivali'nin çok başanlı ve kaliteli geçtiği- ni söylerken bu görüşe kar- şı çıkanlann, bu yılki Ber- linale'yi gelmiş gecmiş en kalitesiz ve zayıf bir festi- val olarak gösterenlenn sa- yısı da az değil.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle