Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 5 ÜB/T1997 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Bıyükşehir belediyesinde RP'li kadrolaşmanın en alt kademelere kadar inmesi tepkilere neden oldu
Vlemur adaylanna dini sorıılarlim Bel-Sen
Eaşkanı
Viclan Ba>kara.
t>eldiye
hiznetbrinin din
hiznetbri
olmdığını
belrterek
" Bınlann şeriat
özlanleri \ar. Bu
özlanlerini yerel
yöretirrlerde
mink rninik
uygılanalarla
genekleştirmek
istnorkr" diye
konıştu.
tstanbul Haber Servisi - Istanbul
Büyükşehır Belediyesi'nin çeşitli
bırimkrine ahnacak olan 559 me-
mur ıçın yapılan sözlü sınavda.
adaylaradınle ilgilı sorular yönetil-
mesı tepkı çekti. Memur adaylan.
"\atsı naman nasıl kılımr diye so-
ruyoriar ama cumhuriyet dönemi-
ne ilişkin bir tane tarih sorusu sor-
madılar"' iddiasında bulundular.
Tüm Bel-Sen Genel Başkanı Vic-
dan Baykara, beledıye hizmetleri-
nın dın hızmetleri olmadığını belir-
terek. •'Bunlann şeriat özlemleri
var. Bu özlemlerini >erel yönetimler-
de minik minik uygulamalaıia ger-
çekleştirmek isthorlar" dedi.
tstanbul Büyükşehir Beledive-
sı'ndeki RP'li kadrolaşma en alt ka-
demeye kadar inerek devam ediyor.
Istanbul Büyükşehir Belediye Baş-
karu Recep Tayyip Erdoğan, seçil-
dikten bir süre sonra yaptığı açıkla-
malarda belediyede kadro değışık-
liğine gitmeyecelderini. üst dûzey
bazı yöneticilerin kendi isteğiyle
aynldığını belirterek, tnemur düze-
yinde bir kadro değişikliğinin ke-
sinlikle olmadığını söylemışti.
Istanbul Büyükşehir Belediye-
si'nin memur alımı için yaptığı sı-
navlarda, memur adaylanna dın ile
ilgili sonılar yönetilmesi siyası kad-
rolaşmanın ilk aşaması olarak de-
ğerlendiriliyor.
Din ıle ilgili sorulann imam-ha-
tip lisesi çıkışhlar tarafından çok
daha kolay yanıtlanacak olmasının
aynmcılık yarattığını savunan me-
mur adaylan tepkilerin şöyle dıle
getirdi:
*•Yazüi sınavdan sonra sözlü sına-
va çağnkbk. Sınavı yapan heyet üye-
leri, İslamın şartı kaç? Kaç tane ha-
hfe var? Yatsı namazı nasıl kılınır"
diye sonılar sordu. Bu sorulann be-
nim yapacağım memuriukla ne gi-
bi bir ilgisi olabilir. Tarihle ilgili so-
nılar arasuıda bir tane cumhuriyet
dönemh leilgilisoruyoktu. Bana pa-
dişahlarla ilgili soru sordular ama
Atatürk ileilgilibir soru sormadılar.
Sınava girmeden önce bazı adayla-
nn eilerindedini kitaplardikkatinıi-
zi çekmişti. Bunu o an. sınmda so-
rulacak sorularla ilgili değil de st-
navda başarılı olmak için dua edi-
yorlar diye düşünmüştürn."
Tüm Beledıve Memurlan Sendı-
kası (Tüm Bem-Sen) Genel Başka-
nı Vicdan Baykara. memur sınav ın-
da din ile ilgili sorular sorulmasına
tepkı göstererek, **Belediye hizmet-
leri din hizmetleri değildir" dedı.
Din dersı vermesi gereken memur-
lann alımı için din sorulannın so-
rulmasmın çok doğal olduğunu be-
lirten Vicdan Baykara, durumun
sendikalan açısından çok negatıf
bir durum olduğunu vurguladı
Baykara daha sonra şunlan söyledi:
"Kendi siyasi düşüncesindekileri
işe alma olayı, TürkKe'deki şeriat
konusu ilebiriikteyürüyor. Dini kul-
lanıyorlar. Bir taratan kendi siyasi
düşüncesinden olmayan memurlan
sürgüne yoüayıp, skillerini bozar-
ken bir taratan da bu rür sına\ larla
kendi siyasi düşüncesindekileri işe
alıyoriar. Şeriat ödemleri var bun-
lann. Bu özlemlerini yerel iktidar-
lartia minik minik gerçekleştiriyor-
lar. Din ve devlet işleri bir birinden
ayn şeylerdir. Beledivelere kendi
yandaşı bir çok kimseyi aldılar. Gi-
yim kuşamlan ile dikkat çeken bu
kadrolann belediy elerde ne denli ço-
ğaldığı ortadadır. Ceçenlerdebir ga-
zetede yer alan haberde Cumhur-
başkanı'nın, yerel yonetimlerdeki
köktendinci kadrolaşmanın araştı-
nlmasuu istediği yazürydı. Bu kad-
rolaşma artık ayyuka çıktı. Cum-
hurbaşkanı'nın bu konuda araştır-
ma istemesi bunun bir göstergesidir.
Sendika olarak biz mücadelemizi
sürdüreceğiz. Çalışanlar sahipsiz
değildir. Bu belediyeİerin uvgulama-
lannı teşhir ctmek için 27 Şubat
1997 tarihinde büyükşehir beledi-
>esi önünde bir basın açıklaması ya-
pacağız. Belediyelerdeki baskılara
vönelik basın açıklamatnızla başla-
tacağımız eylem ve etkinliklerimiz
mart avında da devam edecek."
Anerika Atatürk Derneği
Aydmlık eylemi
Washington'da
Hıber Vierkezi - "Sürek-
U Aylınlık İçin Bir Dakika
Karsnlık" eylemi yurtdışı-
na tajtı. Türkiye"de. ~temiz
bir de\let", "temiz siyaset"
ve "hukukunüstünlüğü"nü
isteyenler. her geçen gün ey-
lemlenni yaygınlaştınrken
Amerika Atatürk Derneği
de (ASA) 2 mart pazar gü-
nüsaat l4.00"te(TSt21.00)
Beyaz Saray'ın önündeki
Lafayette Park'ta "Sürekli
Aydmlık İçin Bir Dakika
Karanlık" eylemi yapacak.
Gösteri ıçın VVashington
Emnıyet Müdürlüğü'nden
izin alındığını belirten ASA
yetkılilerı, ABD Başka-
m'mneşi Hillan Clinton ıle
ünlü film yıldızları Jane
Fonda ve Liz Taylor'u da
"sürekli aydınuk" göstensı-
ne davet ettiklerinı bildırdı-
ler.
Başkent VVashington çev-
resinde ve ABD'de yaşayan
Türklerin göstenye çağnldı-
ğını kaydeden ASA Başka-
nı Hüdai Yavalar, gösterinin
amacının, "Atatürk' ünkur-
duğu çağdaş, laik ve demok-
ratik cumhuriyeti yaşat-
mak" olduğunu belırttı.
Yavalar. "Türkiye'ye şeri-
at düzeninin gelmesine ve ül-
kenin ortaçağ karanlığına
gömülmesine izin vermeye-
ceğiz. Türkiye asla bir İran
olmayacakOr" dedi. Demek
yetkilileri, ABD'de yaşayan
Türklerden E-Mail ve tele-
fon yoluyla destek aldıklan-
nı da ifade ettiler.
Çağdaş Yaşamı Destelde-
me Derneği (ÇYDD) Genel
Başkanı Prof. Dr. Tfirkân
Saylan. dün ÇYDD'nin. fel-
sefeci Hüseyin Batuhan'ın
katkılanyla Şişhane'de açı-
lan yeni genel merkez bina-
sının açılışında yaptığı ko-
nuşmada Susurluk'la açığa
çıkan siyaset, aşiret, tankat
ve mafya ilişkilerinden ve
politikacılann düzeysiz. an-
lamsız ve çirkın ifadelerin-
den sonra toplumun ülkesi-
ne ve geleceğıne sahip çık-
tığını belirtti.
Bakırköy Özgürlük Mey-
danı'nda önceki akşam top-
lanan yüzlerce kışi de
u
Sü-
reldi A>dınhk İçin Bir Daki-
ka Karanlık" kampanyası-
na destek verdi. HADEP
Genel Başkan Yardımcısı
S»rn Sakık. Genel Sekreter
Yardımcısı Feridun Çelik,
Istanbul tl Sekreteri Cemal
Coşkun ıle partililerin katıl-
dığı eylemde saatlerin
21.00'i gösterdiği sırada
yüzlerce kişi, eilerinde
mumları yakarak çetelerin
vargılanmasını istedi.
Beşiktaş Mısırlı Bahçe
Sokak'tan evlem saatinde
otomobilleriyle geçerken
koma çalarak eyleme destek
veren bir aile. yaklaşık 15
kişinin saldınsına ugradı.
ONUK YAZAR
Vehbi Koç'u Anarken!
CAN
Geride kalan bir yıl bo-
yunca. Vehbi Koç'un ça-
lışma arkadaşları ve dost-
ları olarak, O'nu anarak,
aramızda ve yanımızda
hissederek yaşadık. Bu
duygu, O'nun, 'ilkeleri'n\
ve 'hayat felsefesi'ni be-
nimsetmek için, yaşamı
boyunca, bizlere, ne de-
rece yoğun emek verdiği-
nin çarpıcı bir kanıtı olu-
yordu.
Memleket sorunlannın
çeşitlendiği ve gıderek
dal-budak saldığı 1996 yı-
lından bu yana, iş âleminin
ve toplumun, Vehbi
Koç'un 'sağduyulu uyan-
lannı' öztemle beklediğinı
bilmekteyiz.
Vehbi Koç
anılıyor
İstanbul Haber Servisi -
K.oç Topluluğu'nun
lcurucusu ünlü işadamı
Vchbi Koç, ölümünün
binnci yıldönümünde
aralacak. Bugün saat
09.30 Zincirlikuyu
rVfezariığı'ndaki kabri
başmda başlayacak
tâen, saat 16.00'da
K>ç Holding'de devam
ececek. Anma törenine
KJÇ ailesi, holding
idire meclisi üyeleri ve
liılding üst düzey
ytnetimi ile şirketlerin
gtnel müdürleri
lütılacak.
Vehbi Koç, otgunlukça-
ğına girdığı 1960 dönemi-
ni ızleyen yıllarda, toplum-
sal uziaşmayı savunan, ta-
raflar arasında diyaloğun
önemini kavrayan, iş dün-
yamızın kıdemlı, deneyim-
li ve en etkili lideri konu-
mundaydı. Vehbi Koç, pi-
yasa ekonomisinin bütün
kurallanyla yerleşmesinin
siyasal istikrarla gerçekle-
şeceğini sezmiş ve buna,
katılımcı, demokratik bir
sistemle ulaşacağımıza
inanmıştı.
Vehbi Koç, Avrupa ile
bütünleşmenin, Türkiye
için vazgeçılmez bir hedef
olması gerektiğini belirtir-
ken, bunun, 'siyasette de-
mokrasiye, ekonomide de
serbest pazar ve rekabet
kurallarına yönelmek'\e
mümkün olacağını biliyor-
du. Bunun için de Vehbi
Koç, her zeminde Türki-
ye'nin aydmlık geleceği-
nin demokraside olduğu-
nu ısrarla savunmuştu.
Bugün 'demokrasi, in-
san hakları, temiz toplum,
şeffaf yönetim öz/em/'ni
dile getiren çevrelerin,
Vehbi Koç gibi deneyimli
bir sesin noksanlığını his-
settiklerini görüyoruz. Biz-
ler de içtenlikle, bu hasret
duygusunu paylaşıyoruz.
Bu eksıklığin gıderilme-
si için önümüzdeki dö-
nemde, iş dünyası liderle-
rimize ve sıvil toplum ör-
gütlerine önemli uyan gö-
revleri düşecektir. Çünkü,
Vehbi Koç'un inançla be-
lirttiğı gibi: "Devletımi'z ve
ülkemiz var oldukça biz-
ler de var olacağız!"
Hayatı boyunca, Ata-
türk 'ün çağdaş uygarlık
hedefine yönelmiş olan
Vehbi Koç'u, ölümünün
bırincı yıldönümünde, en-
gin hayranlık duyguları-
mızla ve özlemle anıyoruz.
MEHMET EYMUR VE KORKLT EKEN ISTANBUL DGMDE IFADE VERDI
' Avcı'nın îfadesi kendînî bağlar'
İstanbul Haber Servisi -
Tank C'mit'in kaybolma-
sından Eken'i sorumlu tu-
tan MlT JContrterör Daire
Başkanı Mehmet Ey-
mür'ün. iki gün önce İs-
tanbul DGM'ye gelerek
gizlice ifade verdiğı ortaya
çıktı.
Eski Emniyet Genel
Müdürlüğü Özel Harekât
Daire Başkanlığı Müşavi-
ri Korkut Eken ise dün ts-
tanbul DGM'de -sanık"
olarak ifade verdi. Eken,
savcılıkça serbest bırakıl-
dı.
MÎT Kontrterör Daire
Başkanı Mehmet Ey-
mür' ün iki gün önce İstan-
bul DGM'ye gizlice gele-
rek Susurluk savcılanna
ifade verdiği belirlendi.
-
S a m k
S"*»^'
8 s
"
s
u
r i
«
k
savcılanna ifade veren Eken gazetecUerin ilgj odağı oldu., hotoğraf: KAAN SAĞ ANAK)
ti. Eski Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Hare-
kât Daire Başkanlığı Müşaviri Korkut Eken de
dün saat 13.10'da İstanbul DGM'ye geldi. Su-
surluk savcılanna 2.5 saat ifade veren Eken, çı-
kışta gazetecilere açıklama yaptı. Susurluk ile
Tank Ümıt'ın ortadan kaybolması olayıyla ilgi-
li olarak çağnldığını söyleyen Eken, sanık sıfa-
tıyla ifade verdiğini vurguladı. Çağınrlarsa yi-
ne geleceğini belirten Eken, Emniyet Genel Mü-
dürlüğü lstihbarat Daire Başkan Yardımcısı Ha-
nefi Ava'nın kendisine yönelttiği iddialara iliş-
kin sorular üzerine "O suçlamalar Hanefi Avcı'yı
bağjar
1
" dedi. Eken, gazetecılerin eski Özel Ha-
rekât Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin'i gö-
riip görmediğine ilişkin sorulanna da •'Hayır"
yanıtını verdi. DGM'deki Susurluk soruşturma
savcılan ise Hanefi Avcı'nın suçlamalan doğ-
rultusunda Eken'in ifadesine başvurduklannı ve
serbest bıraktıklannı kaydettiler.
Eski MlT elemanı Tank Ümit'in kızı Hande
Binici,babasının kaybolmasından Korkut Eken'i
sorumlu tutmuştu. Binici, MlT Kontrterör Da-
ire Başkanı Mehmet Eymür'ün kendisine •'Ba-
banın kaybolmasından Eken sorumludur" dedi-
ğını açıklamıştı.
Emniyet Genel Müdürlüğü lstihbarat Daire
Başkan Yardımcısı Hanefi Avcı ise Susurluk
araştırma komisvonuna verdiği ıfadede Eken'e
ağır suçlamalarda bulunmuştu. Av cı. devlet için-
de bir çete olduğunu, Korkut Eken'in bu çete
içinde ülkücü, İbrahim Şahin'ın polis, Mehmet
Ağar'ın ise siyasi kanadın başında olduğunu öne
sürmüştü.
nıerne
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Bıktım Senden Dilipak...
Yahu, vaüahi bıktım senden. Ağzını ne zaman
açsan, bir dizi çam deviriyorsun, kalemı ne zaman
eline alsan altından kalkılmaz potlar kırıyorsun. Bu
yaptıklanna kızanlar sana saldırsalar, "Bana ne"
diyeceğim, "Iyiediyorlar. Abdurrahman da ne söy-
lediğini bilseydi." Ama muhterem kardeşim, kimi
çok satan gazetelenmizin, bazı "kalemşoriannın"
derdi seninle değil benimle. Ne zaman sana kızsa-
lar, bana saldırıyoriar. Tut çeneni, tut kalemıni...
Geçenlerde Frenklerin "Le Figaro" adında bir
dergisine bir beyanat vermişsin. "Kemalizm bizi
köklerimizden, dinimizden, tarihimizden ayırdı" de-
mişsın. "... Türkiye'yi Avrupa'yı maymun gibi tak-
lit etmeye zorladı" demışsin. iyi halt etmişsin. Ya-
hu, bu söylediklerin zaten saçma sapan şeyler. Pe-
ki bu arada beni hiç düşünmedin mi? Benim bildi-
ğim, sen bana saygı duyardın...
"Şimdi bunlan okuyan Atatürk 'tefsircileri', Ho-
cam'a çatmak için fırsat bilirler" demedin mi? Ni-
ye benı hiç düşünmüyorsun?
Çok ilginç tipler var bizım basınımızda. Dehşetli
(!) Atatürkçüler. Ve Atatürk'e karşı olan insanlara
müthiş kızıyorlar. (Örnegin Fatih Altaylı, örneğin
Hasan Pulur). Özeilikle benim Atatürkçü olmadığı-
ma inanmışlar ve her fırsatta benim Atatürkçü ol-
madığımı kanıtlamaya çalışıyorlar. Şimdiye dek de-
falarca, "Siz Atatürkçüysenız, ben Atatürkçü de-
ğilim" diye yazdım. Ama gene de benimle uğraş-
maktan vazgeçmediler. "Yahu kardeşim ben siz-
den değilim... "Anlayın artık.
Ama Dilipak, senin suçun da affedilir gibi değil.
Benimle konuşurken melek gibisin. Sonra gidiyor-
sun Taksim'deki Bosna mitingine, tek eksiğin elin-
deki kanlı kılıç...
Kimılerinin de haklı olarak kafası kanşıyor ışte.
Aslında suç ne sende, ne bende. Suç; bize üç yıl
önce "ortak çağn" yaptırtan Şanar Yurdatapan
denilen "bozguncu"üa. Neymiş, "öğrenci o/ay/a-
nnda tırmanma varmış." Bize ne yahu? Bırakalım
tırmansın...
Yok, "Biz bu senaryoyu daha önceleri de yaşa-
mışız." Yok "sonunda askerier gelirmiş." Gelsinler
ulan. Sana ne?..
AmaŞanar'ın aklına uyup öğrencileri "sağduyu-
ya"davet eden ortak bir çağn yapınca hapı yuttuk.
O sıralarda "Kanal 6"yı yöneten Can Aksın bırakır
mı adamı? "Memleketin ihtiyacı var" diyerek yapış-
tı yakamıza. "Güzel mesajlar vermek gerekir top-
luma"dedi. "Insanlanmızınbarışa gereksinimı var"
diye tutturdu. Sonunda senle iki aydan fazla boy
gösterdik "Kanal 6" ekranında. Bu senın için "7ş"ti.
Benim için "vehlmesı gerekli ve yararlı bir mesaj."
Ama ne mesajmış yahu...
Kimileri bu işten büyük paralar kaldırdığımızı da
düşündüler. Eğer Kanal 6, paralarımın üzerine yat-
masaydı, benim mütevazı bütçem için fena para da
değildi. Ama onu da kurtaramadık. Bu keskın ya-
zarlardan biri, bir televizyon söyleşisınde bana,
"Sen televizyonda para karşılığı program yapma-
dın mı?" diye sordu. Paramı alamadığıma ınandı-
ramadım adamı. Aslında kendi de bir programa sı-
vanmış, ama becerememişti. "Sızın program öpü-
cük karşılığı mıydı?" diye soramadım. Ne de olsa
serde hocalık var. Külhanbeyi ağzıyla konuşamıyo-
ruz.
Senden bıktım Dilipak. Bu program nedeniyie,
Fethullah Gülen'in vakfı bize "hoşgörü ödülü"
vemnez mi? Buyur bakalım...
Hele Fethullah Gülen'le el ele fotoğrafımız da çı-
kınca iyice kepaze olduk... Bunların hepsı senin
yüzünden...
Bu vahim (!) olaydan iki gün sonra Sayın Gülen,
Sayın Ecevit'le bir cenazede karşılaştı. Sarıldılar
birbirleriyle şapur şupur öpüştüler. Vallahi ne ga-
zetelerde fotoğraflan çıktı, ne bir eleştıren oldu. De-
mek ki Atatürkçülük, el ele tutuşunca ya da biriik-
te televizyon programı yapınca "sakatlanıyor",
öpüşmeyle "sakatlanmıyor." Aslında bana kalırsa
bu mantıkta bir "sakatlık" var. Neyse...
Ama tüm bunlar senin yüzünden. Çok ktzıyorum
sana.
Kimi keskin köşe yazarlanmız, Atatürkçülük adı-
na bana çok kızıyor, ama kendi gazetelerinde ya-
zan "şeriatçılara" ya da "ikinci cumhuriyetçilere"
hiç kızmıyorlar. Hatta çalıştıkları basın kuruluşunun
çıkardığı "dinci" gazeteye de hiç bozulmuyorlar. Zi-
ra kızsalar ve bozulsalar, onlara da çatarlar. Bazı-
larının yazdıklanna bakarsanız, hiç kimseden çe-
kinmez onlar! Doğru bildiklerinı mutlaka yazarlar.
Hele yazdıklannı sansürlemeye kalksınlar, hemen
kapıyı vurur çıkarlar... (Kendileri öyle söylüyor). Ör-
neğin Emin Çölaşan, Hadi Uluengin'e Yavuz
Gökmen'e hiç çatmıyor, ama fırsat buldukça ba-
na çatıyor. Çok ilginç...
Bıktım senden Dilipak, vallahi bıktım. "Çok fark-
lı düşünce ve inançlanmız olsa bile, biriikte yaşa-
manın yollannı bulmalıyız..." gibisinden bir mesaj-
dan sana ne? Ne diye uyarız ona buna. Olaylan su-
ni bir biçimde tırmandırmak istiyorlarmış... Fena
mı? 12 Eylül kime yaradı? Okullara zorunlu din der-
si koymaya siz cesaret mı edebilirdiniz? Türk Dil
Kurumu'nu, Türk Tarih Kurumu'nu, hatta CHP'yi
kapatmayı hayal bile edemezdiniz. Sizin yapmanız
gereken; sürekli son Figaro beyanatı gibi beyanat-
lar vermekti. Belki o zaman beni bunca sıkıntıya
sokmazdın.
Aslında bu bağnaz kalemşorlardan bir kısmı,
"dincilerle" çıktığım televizyon programlarıyia, on-
lara "meşruiyet kazandırdığımı" düşünüyor. Çün-
kü bu programlara katılacak isimleri benim sapta-
dığımı sanıyorlar. Akıl işte... Kaldı kı aralanndan ba-
zılan, kendi programlarınasizden "birilerini" çıkart-
tığı zaman, hiç sorun olmuyor. Bu da bunlann çif-
te standardı.
Işin en doğrusu. senin öğrenciliğinde hayatını
kaydırmakmış. Bilemedim. "Akıllı çocuk, zaman
içinde düzelir" dedim. Ne büyük yanılgı...
Sana ve senin gibilerine kızdıkça, bana çatma
alışkanlığındaki bu köşe yazarlarının gazetelerine
sendika giremez. Sendikaya girenı kapının önüne
koyar patronları. Ama bu "devrimci" ve "delikan-
lı" yazarlar, bundan hiç gocunmazlar. Fakat başka
işkollarında eğer patronlar sendikal örgütlenmeye
karşı çıkarlarsa, çok kızarlar. Zehir zemberek yazı-
lar döktürürler. Işte böyle Atatürkçü bunlar.
Ama Dilipak, ben gene de en çok sana kızıyo-
rum. Gözüme görünme...
(WH0) Dünya Sağlık Teşkilatı
kalp ve damar hastalıklannı
"Dünyanın 1 Numaralı
İnsanlık Düşmanı" ilan etti.
TÜRK KALP VAKFI
Tel.: (0.212) 212 07 07 (PBX)
Faks: (0212) 212 68 35