27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
iAYFA CUMHURİYET 25 ŞUBAT1997 SALI OLAYLAR VE GORUŞLER Trajedi METİNERKSAN T urk dılınde bır tı>atro oyun turunun adı olan "trajedi" sozcugunun kokenı Grekçe "keçi" demek olan "tra- dos" sozcuğu ıle Grekçe "şarta" demek olan "aeide" özcugınun bırleşmesı>le oluşturulan îrekçc "keçi şarkısı" anlamını ıçeren tragoda" sozcuğudur "Trajedi" oyu- unun ıaynağı olan Tann Diyomsos dını apıcılainın bır bolümunu oluşturan atyT'ltr (Satır'ler) so>lencelere (efsa- ıelere)gore belden ûstu ınsan bedenlı, nsan bışlı ınsan yûzlu dık saçlı, fakat ıeçı bcnuzlu, keçı kulaklı, keçı sakallı, telden ışağısı tumuyle keçı bedenlı Tan- ısal va-atıklardır Bu >an ınsan yan ke- a olan ^satirler" koro oluşumunda şıır- brve şirkılar so>lerler Tann Diyomsos çın heıvıl yapılan dınsel torenlerde ko- oyu ohşturan Atma yurttaşı ellı erkek, 'etkın hr makyaj ve gıjımle "satir" bı- cmune donuşur Satırlen oykunen (tak- lt eder) bu topluluk koro başı >onetı- nınde vıırler \e şarkılar so\ler Bu şur- bre \e şarkılara "Dithynımbos" denır 'Keçi şarkısı" anlamındakı "trago- da"so/Cuğu bu nedenle oluşturulmuş- Ur Aristoteles(ıÛ384-322 Ansto)"Pb- fctike" adlı yapıtmda Grek trajedısınm lokenının "Dithyrajnbos Korosu" oldu- £unu Scptar (Poe 1449 a) F. Nıetzsche (1844- 900) Trajedınin Doğuşu ya da KaynaMan<Ongın of the Tragedy, 1872) cdlı >aritında Grek trajedısı "Dithyram- bos soyieyen bir Dionısos korosudur" der (s> 51) Trajedıler, konulannı ıçınde olumsuz Tannlar ve olümlü ınsanlann bulunduğu mıtoslardan (soylencelerden - efsanelerden) alırlar Trajedınin değış- mez nıtdığı şudur "İnsanakh,bilgisı,bi- ünci,düşüncesi,yetenekleriTanrüann is- tencinin (iradesinın) insanlar için sapta- dıgı aşk, olum, talih. ahlak (etik), vicdart, tutku, onur, övünç (gurur), uğursuzluk, savaş,banş gıbı vazgılurta (kaderierie) sa- vaşır. AJınvazısı (mukadderat) "Yunan trajedısi*'nın yapısını oluşturur "Yunan trajedisi"nde ınsan kendınden "üstun" tannsal bır guçle savaşır "Yunan traje- disFndecınavetlerbırbınnı ızler Lanet- ler, kuşaktan kuşağa surer gıder Suçlar ve cezalar tukenmez Cellatlar \e kur- banlar durmadan boğuşur insanlar oldu- rûr ve oldurulur Kuşaklar (nesıller) >ok olur Ne var kı"Yunan trajedisfnde Tan- nlann saptadığı alınyazısından, insanlar sorumludur Trajedınin baş öğesı aklın, bılgının, bılgehğın, ahnyazısının bıldı- nm sesı olan "koro"dur "Kororı trajedı- nın kışılenne ve ^eyırcıye doğrulan ve olacaklan anlatır Ne yazık kı trajedınin kışılen "l koro"yu ışıtmezler "Koro"nun sozlennı seyırcıler ışıtır Grek uvgarlığı- nın yarattığı "Yunan trajedisi" Yunan ta- nhınm trajık bır aynası ve doğrultusu- dur 1830'de bağımsız "Yunanjstan devle- ti"run kuruluşundan bu y ana "Yunan tra- jedisi"nın kışılen Tannlann onlar ıçın saptadığı alınvazısının bu>ruklannı uy- gulayan"Yunan devleti1 " "Yunan siyasal yetkesi" "Yunan ordususozculeri" "Yu- nan - Rum Ortodoks Kılisesi" "Yunan medyas'' ve "Panhellenizm ütopyasrdır "Yunan trajedisi"ndekı kışılenn alın>a- zılannı belırleyen çağdaş Tannlar -tanh sırasıyla- Rusya, lngıltere, Fransa, Ame- nka ve Avrupa Bırlığı'dır "Yunantraje- dısi"ndekı seyırcıler "Yunan ulusudur." "Yunan trajedisi"ndekı kışılenn sa\ aştı- ğı ustun tannsal guç, "Turk olgusudur" "Yunan trajedisTndekı "koro" akıl, bı hmsel bılgı, yontembıhmsel düşunce mantık, sağduyu, hak, hukuk, dostluk banş yandaşlığı ve savaş karşıtlığıdır Tıv atrobılımcıler "Yunan trajedisi"nın tO 5 yuzyıl başlannda Atma demokra- sısı ve Pers despotluğu arasında yapılan \e Atına demokrasısımn ustunluğu ıle bıten savaşlar sırasında, akıldan, bılgı- den doğru duşunceden, yurtseverlıkten "doğduğunu" ve İO 5 yuzyılsonlannda Atınalılar ıle PeleponnesosTular arasın- da yapılan savaşlar sırasında akılsızlıklar bılgısızlıkler vanlışduşunceler yurtha- ınlıklen ve savaşın Atına demokrasısıne getırdığı acılar kargaşalıklar çokuntu- ler ıçınde "olduğunu"vazarlar Bır dra- ma bıçımı olan -Yunan trajedisi'* bır yuz- yıl bıle yaşamamıştır Duşunurler, Atına demokrasısımn yı- kılıp, yok olma nedenlennı "Yunan tra- jedisi"ndekı "bügehği" "Yunan devleti vonetkikri"nın algılayamadığı ıçın oluş- tuğunu sovlerler "Çağdaş Yunanistan devleti vonetkileri" Yunan aklının \ arat- tığı tumu bırer oğrence (ıbret) anıtı us (akıl) anıtı olan "Yunan trajedisi"nı, yok oluşundan ıkTbın beş yüzyıl sonra siya- sal toplumsal ekonomık, saldırgan, ya- >ılmacı savaşçı akıldışı hukukdışı.ın- sanlık dışı amaçlan ıçın trajedımn ereğı dışında surdurmekte ve sahnelemekte- dırler Bu yanlış ve eğn tutum "Yunan tra je- disi"nı yaratan Yunan aklına hıyanettır ıhanettır Vunanıstan devleti yonetıcıle- n, buyuk trajedi yazarlan olan Aiskhy- los urî (ÎO 525-456) Sophokles ın (499- 406) Eunpides ın (10 480-406), yazdı- ğı Yunan trajedılennı, şımdı bır kez da- ha seyretmelı, "Yunan trajedisi"nde ak- lın bılgının, duşüncenın, sağduyunun se- sı olan "koro" anlatımlannı bır kez daha ışıtmelı bümelı, öğrenmelı ve algılama- lıdır "Yunantrajedis"ndea söylence(ef- sane) Tannlaruun" insanlar ıçın saptadı- ğı alınvazısından trajedınin kışılen so- rumluolduğu Tannlar sorumsuzolduğu gıbı "çağdaş Yunan tra jedisi"nde "çağ- daş Tannlann" ınsanlar ıçın saptadıkla- n alınyazısından gene trajedınin kışılen sorumlu, çağdaş Tannlar olan Rusya ln- gıltere. Fransa, Amenka ve Avrupa Bır- lığı sorumsuzdur "Yunan tra jedisi"nde "Sö\lence Tannlan" trajedınin kışılen- nı kendı yazdıklan yazgılarla, sayısız fe- laketler cınayetler yıkımlar, kınmlar, olumler ıçınde ortada bıraktıklan gıbı "çağdaş Tannlar" da gunun bınnde "çağdaş Yunan trajedisi"nın kışılennı kendı vazdıklan acımasız yazgılarla or- tada bırakacaklardır Olan gene Yunan ınsanına Yunan gençlenne olacaktır Insanlara gunahlar yuklemek, ınsan- lara gunahlar ışletmek, ınsanlan ışledık- len gunahlar nedenıyle cezalandırmak \ e sonra "insanlann ozgür ıstençleri (ira- deleri) var. Bu gunahlan insanlar ozgur istençlenyle işledL Suçlu olan in&anlar- dır" demek Tannlık mesleğının bır gere- ğıdır "Çağdaş Yunanistan devleti >öne- ticileri'*nın bu bılımsel bılgı>ı, bu acı doğruyu bu Tannsal aldatmayı bılmele- n zorunludur "Çağdaş Yunan trajedisi"nde trajedi kışılennın kendılennden ustun bır güç olarak yapay bıralgılamayla olusturduk- lan ve savaştıklan "Turkolgusu," aslm- da "çağdaş Yiınan trajedisi" kışılennın tek guvencesı ve dayanağıdır "Yunan trajedisi" Turkıve Cumhunyetı Devleti ve Yunanistan Devletı arasında, akıl, bıl- gı, duşunce, mantık ve haklılık ortamın- da, dostluk savas karşıthği, banş yapıl- ması ve lyı komşuluk ılışkılen kurulma- sıyla son bulacak ve bıtecektır Bu bılım- sel, nesnel ve doğru sonuç "çağdaş Yu- nan trajedisi" kışılennın aklına, bılgısı- ne, duşüncesıne, mantığına, sağduyusu- na bağlıdır \unanıstan Devleti Türkıye Cumhu- nyetı De\ letı ne karşı barbarca bır düş- manlık sıyasasını (sıyasetını) sürdurmek- tedır tnsanlık, yabanıllık (vahşılık), bar- barlık aşamalanndan geçerek uygarlık aşamasına gelmıştır Yunanistan devleti yonetıcılen, barbarlık aşamasında kal- mıştır Bızans devletını dınltmek olan "MegaH tdea"nın ıkı anakaralı (kıtalı), beş denızlı bu>Tik bır Yunanistan kurmak ımgelemı (hayalı) çok genlerde kalmış- tır Ikı anakara Avrupa - Yunanistan, As- ya - Turkıye, beş denız Karadenız Mar- mara, Ege Denızı, Akdenız, lyon Demzı demektır 1825'ten sonra \unanıstan'da kurulan siyasal partılenn adlan, Rossı- kon Komma (Rus Partısı), Anglıkon Komma (lngılız Partısı), Gallı IComma (Fransız Partısı)dır Fransa'nın Romado- nemındekı adı "Gallia" oldugu ıçın Yu- nanhlar Fransız Partısı'ne bu adı vermış- lerdır Şımdı bu siyasal partılere Amon- kon Komma (Amenkan Partısı), Avro- pon IComma (Avrupa Bırhğı Partısı) ad- lı partılen de eklemek gerektır Yunanis- tan dev letının y apay olarak oluşturduğu "Kıbns sorunu" dıye bır sorun yoktur "Kıbns sorunu" Yunanistan dev letının bır ıç sorunudur "Kıbns sorunu," Kıb- ns adasını Yunanıstan'a katmak olan bır "Enosis" sorunudur Kıbns Rum >onetı- mının varlığı ve geleceğı Yunanistan dev letının umurunda bıle değıldır Yuna- nistan dev letının tum amacı Kıbns ada- sını Yunanistan dev letı sınırlan ıçıne al- maktır Yunanistan devleti, Türk karasulan ıçınde bulunan \e kesmhkle Turkıye Cumhunyetı Devleti srnırlan ıçınde olan "Kardakadası"na bır "keçi" surusü ge- tırdıve"Kardakadası"nabıraktı Kaya- lık, ınsansız ve ıssız "Kardakadası"nda ot ve su bulamayan bu "keçi" surusu bır "Dttbyrambos", bır "Yunan trajedisi", "korosu"dur Bu "koro" şımdı o kayalık adada, aklın bılgının, duşüncenın, man- tığın, sağdu>iınun sesı olan banş, banş banş dıye bağırmaktadır Savaş çığlıkla- n atan Yunanistan devletının bu "ko- ro"nun banş, banş, banş dıye bağıran sesını ışıtmesı zorunludur Tersı durum- da "Yunan trajedisi"nın sürmesı Yuna- nistan devletıne savaşın büyuk acılannı, vıkımlannı ve kayıplannı getırecektır ARADABIR HULYA ERGUN tktısatçı II "Ne Vuran 0e, Ne Vurulan Yere Bır araştırma şırketının istanbul sınırlan ıçınde yap- tığı bır araştırma sonuçlan, halkın yuzde 66'sının, 'hıç- bır partının sorun/an çazeceğıne ınanmadığını' gos- terdı Her ne kadar medyada hesap sorma eğılımlerı yukselmeye başlamış gorunse de toplumun siyasal partılere guvensızlığı sayılarla ortada Yıllardır çeşıtlı yollarla manıpule edılen ınsanımız, 'seçılenler'\e dev- lette gereklı yapısal değışmelerın sağlanabılecegıne ınanmıyor Siyasal partılere olan guvensızlık ılk bakış- ta Fikret'ın 'karamsariığı'ru çağrıştırdı Bundan 96 yıl once Tevfik Fıkret, Hayat şıınnde ba- kın neler dıyor Bu gun hayatı, art arda bır kara ıhtıyaç, Bu gun mutluluğu, gafılce tükenışe gıdış, Bu gun soluyuşu, yorgun ve zayıfbır surû 'Ah' 1 olan bu toplum Insanlık Bu şımdı acıyta sürûklenen kötürûm, Adım adım kurtuluşun tepesıne çıkacak Inan Haluk eze/ı (oncesız) bır şıfadır aldanmak (Asım Bezırcı Tevfik Fıkret Butun Şıırlen 2 s 333) Susurluk olaylan ıle ılgılı bılanço yapmak ıçın erken olsa da toplumun siyasal otorıtelere olan ınancı sarsıl- mış durumda Siyasal partılenn belkemıksız polıtıka- lan kamuoyunda yerleşmeye başlayan 'Susuriuk'tan önce Susuriuk'tan sonra' sloganı, yennı 'Susurluk'u unutturma operasyonlan' sloganına bıraktırdı Bu slo- gan degışmesı, Turkıye'nın hukuk devletıne donuş- mesını sağlamak ıçın cıddı adımlann atılacağına olan ınancın mevcut siyasal partılenn onculuğunde olama- yacağının da gostergesı Kamuoyu, gerçek suçlulann cezalandınlacağı savına ınanmıyor Bır zamanlar yıne oyleymış Bakın Tevfik Fıkret ne- ler soylemış donemının kamuoyu hakkında "1912 yılında, Halaskâr Zabıtan Grubu adıyla bır subaylar topluluğu, ittıhat ve Terakkı Partısı 'nı, tehdıt- ler sonunda ıktidardan uzaklaştırmaya muvaffak ol- muştu Grubun lıden, bırkaç arkadaşıyla Aşıyan'ın da oturan Tevfik Fıkret'ı zıyarete gıttı Şaıre dedıler kı Görûyorsunuz, Ittıhatçılarartıkuzaklaştı Başımızage- çın de bır şeyler yapalım Fıkret bır dıvanda oturmaktadır Yumruğunu sıkar Yanındakı kuş tuyu yastığa vurur Tabıı kuş tüyü yas- tık hemen eskı halıne gelır Fıkret, zıyaretçılenne yum- ruğunu gostererek sorar - Bır şey oldu mu elıme'? Hayır Yastığa bır şey ol- du mu'? Hayır Son yanıtı gene kendısı venr Bır yerde kı ne vuran ele ne de vurulan yere bır şey olmaz, ben orada çalışamam (Tank Zafer Tunaya Devnm Hare- ketlen Içınde Ataturk ve Ataturkçuluk s 17, 1994)" Fikret'ın yaklaşımı, Meşrutıyet donemındekı kamu- oyunun ne kadar oturmamış ve değışken olduğunu an- lamamızı sağlıyor Toplumu değıştırmek ıçın yapılan gı- nşımler gerek eylemcı, gerekse de, eyleme muhatap tarafından sonuçsuz 'Bu devlet nasıl kurtanlır^'tek- rar tekrar sorulurken, verılebılen yanıtlar ıdeolojık ol- manın otesıne geçemıyordu Gerçekten de, Meşrutı- yetçı kadrolar ulkenın sorunlarını çozme konusunda yetersız kalmışlardır Meşrutıyet ulkenın ıçınde bulunduğu sorunlan ço- zemedıyse de 'tabaa-ı şahane'ûen 'yurttaş'a geçış surecının başlangıcı olması açısından onemlıdır 'Sad- razamdan posta dağıtıcısına' kadar herkes ulkenın sorunlanyla ılgılıydı Yurttaşlık kavramı, lıteraturde bıreysel, siyasal ve toplumsal hak ve sorumluluklann bulunduğu uç ayn alanı kapsar Tanım, bıreyın devlet yonetımıne -toplum- sal, ekonomık ve styası olarak- etkın bır katılım sure- cını hedefledığı duzenleme olarak algılanmaktadır Yurttaşlık, son tahlılde, devlete olan bır uyelık ola- rak gorulur Bu uyelıkten yola çıkılarak kazanılan hak ve sorumluluklar devletle yurttaşı 'aynı gemıye' bındı- nr Yurttaş, devletın kendı yapısı, ınsan yapısı olduğu- na ınanır Aynı bıçımde kendı geleceğının devletının geleceğıne endekslı olduğunun bılıncındedır Devletın yapısındakı olumsuzluklaryurttaşın siyasal hak ve sorumluluklannı gundeme getınr Siyasal guce katılma, seçme ve seçılme konulanndakı etkın tavır devletın yapısal sorunlannı çozer Aradan geçen 85 yıla karşın devletın yenıden yapı- lanmasının zorunlu olduğunu gosteren Susurluk skan- dalının belleklere gomulmeye başlaması, olayın bır- kaç burokrat harcanması ya da bırkaç ganbanın suç- lu ılan edılmesıyle kapatılacağı eğılımının guç kazan- ması Fikret'ın 'karamsarlığı'n anımsatıyordu kı 'ışıklar sondu ' Yurttaş kavramının oluşmadığı ımajı sılındı Si- yasal partılere guvenını kaybeden yurttaştepkısını ışık- lannısondurerekgosterdı 'SureklıAydınlıklçın 1 Dakı- ka Karanhk' kampanyası yoğun katılımla suruyor, sure- ceki Kafamızdaki Kalıplan Kırarak... ERDOGAN YILMAZ Eğıtımcı, Özel Irmak llkoğretım Okulu Mudunı A taturk ıçın soylenmış ve yazıl- mı bıze 9 Nıce yaşayan öluye karşın Mumcu ve mışoncasoz >apılmışyorumve açıklanan düşunce ortadadır Tum bunlara baktıkça, çoğu za man ıçınde abartma, ıkıyuzlu- lûk, çıkar sağlama, yakıştırma sozde kuçultme ve kurnazca dokundurmaya >ö- nelık jıızlerce bılgısızlığı ya da kolavcılık, basıt- lık ve ılkellığı bır yana a>nrsak gen>e ne kalır dı- ye duşunurum Dılım varmı>or, ama çok buyuk bır toplam ortaya çıkmayacağı da sanınm bır ger- çek Kuşkusuz, bılım, akıl, emek, uretım adına bır avuç da olsa Ataturk e varaşır duzeyde değerlı çalışmanın varlığı bır başka doğru O çalışmala- n ureten, guzel ve dûrûst ınsanlann aydmlığında ıcımız ısınıyor ufkumuz zengınleşıyor Çok şu- kür, Muammer \ksoy, Ahmet Taner Kışlalu Ta- nk Zafer Tunaya, Yekta Göngor Özden, Ahmet Mumcu, Yunus Nadi, Toktamış \teş, Özer Ozan- kava. Emre Kongar. Bedia Akarsu. Vaşar Nabi Nayır,Şevket Sureyja \\demır,Ilhan Selçuk,TNa- dir Nadi, Hıfa Veldet Vehdedeoğtu, Lğur Mum- cu_var Onlar Ata'yı tanımamıza veanlamamı- za ne çok şey kattı Bır bolümunu sıralayabıldığı- mızbuadlara, Ataturk le ılgılı anı ve yaşantilan- nı bızımle paylaşan Ali Fuat Cebeso>. Kaam Ozalp,Afet Inan, Salih Bozok,Mazfaar Mufit Kan- su ve Falih Rrfla Atav gıbı adlan da eklemelıyız Bunca adı >aşayan-olu bunca emeğı, bırçok densızlığın, çırkınhk ve duzeysızlığın, Atatûrk düşmanlığınm yaşandığı şu günlerde alt alta yaz- mak ıstedım çunlaı onlan düşundukçe yapıtla- nna dondukçe, Tagore un "Gormek ıçın uzun su- re yalıuzca gözlerimı kullandım, ama artık aküm- la gonnek ıstiyonım" sozunu anımsıyonım Sanınm bıze "gonnek ıçın akunı kullanmavı öğreten" ılk ınsan Ataturk'tûr ve kanımca, O"nu büyuk yapan pek çok ozellıkten bın, belkı de en başta gelenı budur O'ndan sonra O nun vaptık- lannı aklımızı kullanarak anlamamızı yenı yo- rumlar ve duşunceleTİe zengmleşmemızı sağlayan -bır bolümunu yukanda saydığım- bu ınsanlara gonul çıçeklenmızı sunmalıyız Bu "Benim dû- şuncelerimi anbyorsanız yeter" dıyen Ataturk'un de mutluluk duyacagı bır değerbılırhk ondan da ote bır odev ve borçtur Toplumun, tepeden tırnağa batttğı bunca du- zeysız, densız abuk sabukluk ıçınde o guzel ınsan- lann vapıtlan kırden annmave kurtuluştur One- nm şu Donup kıtaphğınıza bakınız bu guzel ın- sanlardan üç beş kıtap v arsa o kadan bıle sızın aklınıza \e yüreğınıze vaşama ve savaşım gucü- nu vermeye yetecek, umutsuzluklarda yıtıp gıtme- nızı önleyecek, Ataturk un ışıklı yuzü sızın doğ- ruyu bulmanıza yardımcı olacaktır ama okuma- dan duşunmeden ve kafamızdaki kalıplan kır- madanasla' Hem "bügisahibiolmadanfikirsa- hibi ohınmayacağmı" da onlardan bın oğretmedı O'nun gıbılen ıçımızde yaşatan ve durmadan ço- ğaltan da bu yanlan değıl mı° Öyleyse kendımız, geleceğımız ve ulkemız ıçın, evımızın bır koşesmde, çocuklanmızla bu- yuyecek bır \taturk Rafi oluşturalım O zaman daha guçlü, daha guvenlı olacağımıza ınanıyo- rum Bunu >aparsak, Ataturk'u daha kolay anla- yacak, günubırlık ucuz kahramanlar ıle sığ, yan- lı ve şaşı yorumlar karşısında, her gunahı ve yan- lışı dondurup dolaştınp O na fatura etme basıtlı- ğı, sapla samanı bılınçlı şekılde kanştınna ve en çırkın yalan dolanlann arkasına saklanmalarla da- ha kolay baş edeceğız Yoksa meydan şarlatanla- ra kalacaktır 1 Atatürk'u anlamak deyınce aklıma, tutsaklık- tan ozgurlük ve bağımsızlığa, sav aştan banşa, ge- n kalmışlıktan çağdaş uygarlık duzeyının ustune çıkmaya sultanlıktan cumhunyete ve demokra- sı>e, safsata ve tabulardan bılım ve aklın gerçek- lenne, ümmet olmaktan, ılen bır ulus ve bırey ol- maya uzayan yolda büyuk bır devnmın ılmdc ıl- mık oruluşü ve coşkulu gelışım öykusu gelıyor Bu aydınlanma surecı. esenn büyukluğu, çok yon- lülüğü ve dennlığı nedenıyle orta> a ozgun bır mo- del, ölumsuz bır destan çıkanyor Ataturk, bılgı- nın ve bılgehğın duşunce ve eylemın anıtı olarak yucelıyor \eter kı bız, mozaığm taşlanm uygun yerlere koyacak bılınç aydınlıgına ulaşabılelım, kafamızı dogmalardan kurtaralım Onun ıçın, bır raf ve bırkaç kıtap ıyı bır başlan- gıç olacaktiT Bu hedefe ulaşma çabalannm, sıvıl toplum orgutlen desteğınde yaygınlaştınlması cıddı olarak duşunülmehdır Omegın 10 Kasım- lar Ataturk'le ılgılı bır kıtap armağanı ıçın uygun bır tanh olabılır Bu konudakı yayınlar ıçın panel ve soyleşılerle desteklenen tanıtım fuarlan du- zenlenebılır Buralarda kıtaplar çeşıtlı görsel araç- lardan yararlanılarak tanıtılır, okunur, yorumlanır ve tartışılır Boylece konuya ılışkın bır dınamık yaratıhp duyarlılık arttınlarak konu pekıştınlır, yenı duşuncelenn kıtap ve araştırmalann yayım- lanmasını ozendıncı atılımlar başlatılabılır Bu toz duman ıçınde o zaman, Ataturk'e yaraşır da- ha somut adımlar atılmış, Ataturk'u anlamak da- ha kolaylaşmış olur Ote yandan Ata'nın anıtlanna, kışılığme ve eserlerıne, şurada burada yapılan, zavallı ve ılkel saldmlarla, ondan daha tehlıkeh, sözde aydınca çok bılmışhk, arkadan vurmacılık ve tabulaştır- ma, Atatürk yandaşı gozukup karşıtlanyla ışbır- lığı yapma ıkıyuzlüluğu, bılgı ve bılım, düşunce ve eylem bırlığı ıle mutlaka yemlgıye uğratılma- lıdır Bu nedenle, O'nun "düıamik ideal" dedığı ve bır hedef olarak gosterdığı "çağdaş uvgariık düzevmin fistüneçıkma" yolunda, "manevi mira- sı" sa> dığı "bflim ve aklın" ışığında toplumsal ör- gutlenme surecı hızla gerçekleştınlmelıdır "Ben hiçbir avet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş. kalıpiaşmış kural bırakmıyorum. Zaman surade ıkrliyor: milletlenn, toplumlann. kışılenn mutlu- luk ve mutsu/Juk anlayışlan bıle değışıvor Bo\le bir dunvada, asla değişnıeveeek hukumler geür- diginı ıddia etmek, akıl ve ılmın gelışunını ınkâr et- mekolur" dıyen, böylece tum düşunce, eylem ve eserlennı tartışmalann tam ortasına cesaretle bı- rakan bu buyuk ınsanın, öyle ığrenç > alan ve du- ze> sız saldınlardan çekınecek. saklanacak v e kor- kacak bır yanı yoktur' Yoktur çünku "vardır" dı- ye ortaya çıkan cıngozlenn kın ve nefret bezır- gânlanmn ahcengız oyunlanyla bır vere s arama- dıklan ve "yeiin kayadan hiçbir şe> goturemedi- ği'' ortadadır Fransız düşunur Duhamel ın şu sozlen, ınsan- lık ve tanh önunde Ata'nın nerede, bu cıngoz ya- lancı ve akıl ve yürek gozü olmayan salgırganla- rm nerede olduğunu ne de guzel ozetlıyor "Ne Cromvvell ne Robespıerre ne Lenın ve ardından gelenler, önderiikettikteri ulusu bilim felsefesv dü- şunme vontemı, kısacası geleceğını değışnrme vo- luna goturmeje kalkıştüar. Turkıje, Mustafa Ke- mal'ın ıtmesıyle kendisıne valnız becerikh ışçıler, teknisyenkr ve tnuhendıslerin veterlı olmadığını; tersine, işlere asıl >on veren bılım filozoflanna, yontem kuruculanna gcreksinimi bulunduğunu kavradt Mustafa Kemal, böylece, butun uısanh- ğuı ıçindeçırpındığı uvgarhk bunalımuun temel so- nınuna, yani çağdaş bilımın sağladığı guçlü tek- nolojinın nasıl kullanılacağı sorununa en geçerli yaklaşımı getirdi" (Ozanka>a, 1995, Sh 3) Gorulduğu gıbı Ataturk'un ve yaptıklannın ne ölçude buyuk ve onemlı olduğu ortadadır Ozel- lıkle "bilim felsefesi, duşunme yöntemi ve tekno- iojinin nasıl kullamlacağT gıbı ınsanlığın ortak ve temel konulannın son derecede onemlı bır ın- celeme ve araştırma alanı oluşturduğu açıktır An- cak. bılebıldığım kadanyla bu konularda yapılmış kapsamlı çalışmalar ne yazık kı hâlâ yoktur Asıl eksıklık de, gerçek sorun da buradadır, çünku böyle bır konuda bılgısızlık, bınkımsızlık ve ure- tımsızlık su goturmez bır boşluk, Ataturk'u sahıp- lenme ve yaşatmada en onemlı zafıyettır Bu ço- zülmedıkçe, O'na akıl gozüyle bakmadıkça, "ah vah" edıp ıpe sapa gelmez saçmalıklara kızmak- la bır yere vanlması da düşunülemez Her gun yenı orneklenne tanık olduğumuz ve akıl almaz çırkınlıklere bulaştınlmış bır toplum- da, bunun acısmı sokaklarda dovdüğu gençlenn- den çıkaranlara belkı yenıden düşünme olanağı sağlar dıye yazımı Ataturk'un şu eğıtıcı sozleny- le bıtırmek ıstıyorum "Çocuklan serbestçe konuşma>a, duşündûkle- rini, duyduklannı olduğu gıbı ıfade etmeve teşvik etmehdir; böylece hem hatalannı duzeltmeve un- kân bulunur, hem de ilende yaiancı ve ıkıy uzlu ol- malannın önüne geçOmiş olur. Kısacası, çocukla- nnua arük^düşüncelerinı hiç çekinmeden açıkça ifade etmeye, içten inandıklannı savunmay a, biı- na karşılık da başkalannm samimi düşüncelerine saygı duvmava alışürmalrvız." PENCERE BAKIRKOY 5. ŞULH HUKUK HÂKÎIVILİĞt'NDEN EsasNo 1996 814 KararNo 1996 1145 Davacı Faık A.ydın tara- fından kuçuk Sıtkı A.ydın alevhme mahkememızde ıkame olunan vası tayını davasırun > apılan açık yar- gılaması sonunda Davanın kabulune Sıvas ılı Zara ıl çesı Kayadıbı cüt 081 savfa 10 ve kutuk sırano 20 de nufusa kavıth tbra- hım ve Ah>e oglu 10 4 1988 doğumlu Sıtkı Avdın ın M K nm 354 maddesı gereğınce \ esayet altına alınmasına, kendisıne aynı hanede kayıtlı abısı 10 12 1966 doğumlu Faık Aydın ın vası olarak nasp ve tayınıne 27 12 1996 ta nhlı celsede karar \ enlmış- tır Uan olunur P l 1997Basın 7111 Nufus cuzdammı kavbettım hukumsuzdur ORHO\ BOZDAĞ Majör Müzik Yapım SELDA BÂĞCAN sunar MAHIR' IN TURKUSU fkM Bız bır gunun gecesıyız aslında Özumuz yıldızlar Sozumuz sevmeler ustune. Halk muzığı yorumcusu ve bağlama ustosı ERDAL ERZİNCAN dostluğun ve kardeşlığın ortamı '"SILA BAR" da sızlerle bırlıkte olacak Ş PARTÎMNMÂRŞI 11SCAĞ&DA * HELEÜLAŞ'a EYIEMGİZEIJ DLMB1TOZEDEMIR Ğ BIRGUM ESENYEL YLll UGEATLM MAHİS'ffiTÜRKCSÎ Tanh 24 25 -26Şubat 1997 Saat 21 00 Yer Sakarya Caddesı Boyındır Sokak 17/A Kızılay-ANKARA 4319812 Karikatür Ne Diyorsa 0 Olacak!.. Ikı kafadar Bır meyhane ikı kadeh rakı ıçıldıkten sonra kafadarlardan b»n dertlenıp soruyor - Ne olacak bu memleketın ha//? • Vaktıyle alay konusuna donuşen bu soru gunu- muzde dallandı budaklandı, çıçeklendı, yaprak- landı, sonunda meyvelerını verdı, ulkede herkes bırbınne sormaya başladı - Ne olacak bu memleketın halı? Gecelen saat 9'da ışık sondurup tencere tava ça- lanlardan tutun da asker sıvıl ve resmı ozel herkes kafasını bu soruya takmış durumda - Ne olacak bu memleketın halı? Yanıt - Iyı olacak' Soru - Nereden bıhyorsun? Yanıt - Mızahtan, karıkaturden a! haben' - Nasıl şey o? • Masamın ustunde bır dergı var Adı "Kankatur' " 'Karıkaturculer Derneğı'run organı, ayda bır çı- kryor dorduncu yılını suruyor, Metın Peker"ın oz- venlı yonetımryle bugunlere ulaştı Kankatur'u alın' (Yazışma adrest Konur Sokak 31/10 Kızılay - Ankara Tel/Faks 417 37 28) Pekı, "memleketın halı" ıle "Kankatur" dergısı arasında ne gıbı bır bağıntı var7 ? Çağımızda futurolojı (gelecekbılım) çok gelıştı Eskıden muneccımlere sorulurdu gelecek1 Gunu- muzde profesyonel gelecekbılımcıler var, ama, bunlann tumunden ustun olanlar kankatunstler ve mızah yazarlarıdır 18'ıncı yuzyıldan bu yana ınsan- lığın rotasını çızıyorlar, çunku mızah ınsan aklının pusulasıdır Hele kankatur her ışın evvelını ve ahınnı bırkaç mızahı çızgıyle nasıl da belırier' Gerçek bır kanka- tur, ınsanlığın avuç ıçındekı çızgılennın beyaz kâğı- da dokumunu yapar • Masamın ustunde yalnız "Kankatur" dergısı yok Kankatur dergılen var Yazılar, çızıler, fıkralar, nukteler, yergıler, alt alta, ust uste tomar tomar al takke ver kulah, Turkı- ye'de mızah dergılen nereden nereye geldı" 7 "Yuk- selen değerler" donemınde deyolunu şaşırmayan, ama bıraz "lumpenleşen" mızah, artık yordamını tam buldu, yorungesıne yerleşen bır fuzeye do- nuştu, varacağı yıldızın rotasına oturdu O yıldız neyın yıldızı 9 Aydınlanmanın 1 • Mızahta yazı ve çızgı aklın uretımıdır Inancın değıl Imandan kankatur turemez Inançtan mızah çıkmaz Mızahın akaryakıtını ateşleyen aklın şımşeğıdır '' ' Çağdaş demokrası 'Aydınlanma 'nın urûnu değif mıi Laıklık de 'Aydınlanma'nın urunu' Kankatur de 'Aydınlanma'nm urunu 1 Pekı, "bu memleketın halı ne olacak?" Kankaturculerımız ne olacağını haber venyoriar, softalığın bıçtığı kara cuppenın ıçıne sığınan mur- tecıyı zekânın bıleğıtaşına vuruyorlar Mızah ne diyorsa o olacak' Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı Kültür Merkezi Attilâ îlhan - Şükran Kurdakul "Nâzım Hikmet'le Birlikte" SöyleşiTarihi: 26 Şubat 1997 Saat: 18.15 Sıraselvıler Cad 48/4 Taksım/Ist (CHP tl Başkanlığı 'nın bulund uğu bına) TEŞEKKUR Eşımın amelıvatını başan ıle gerçekleştıren SSK Bakırkoy Doğumevı Kadın ve Çocuk Hastalıklan Hastanesı hekımlennden Doç. Dr. MOŞE BENHABİP Op. Dr. ADIGÜZEL ALEMDAR Op. Dr. MURAT CAN veyardımlannı esırgemevenUz Dr VLMANSOL\K ve hastane personelıne teşekkûru borç bılıru AYDIN TÜYSÜZ "Grtt7 ıradesa, genceakken yıgıtken, guzelken, ıncecıkken olûm adm kalle? otsun' (AVCO Hûseyın AVCI 1/6/1958 23/2/1997 KARAOZU DAYANIŞMA DERNEĞI YONETİM KURULU ve Arkadaşlan Faris Kılıç, Oğuz Tatar, Yıldınm Avcı, Mitat Temel, Nazım Kılıç, Fikret Aslan, Oktay Aslan, Sezaı Arguder, Ahmet Özdemır, Tamer Dalak. Nufus cuzdanımı kaybettım hukûmsuzdür İSMAİL ATAMAN Öğrencı kımlığımı kaybettım hukumsuzdur HULYA AMASYA T.EJVIA. Turkıye Erozyonla Mucadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıklan Koruma Vakfi Tel.: (0212) 281 10 27
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle