28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SATFA CUMHURİYET 25ŞUBAT1997SALI HABERLER $ cezaevinde tiniel bulundu •Hat»er Meıkezi - Konya E Tip Cezaevi. Buca Kapalı Cezaevi veGebze Ceiarvinde tünel bulundu. Konya E Tipi Cezaevi"nde TİKKO davasından yargılanan kişilerin kaldığı koguştan kazüdıgı bildirilen tûnelin uzunluğunun 28 raetre olduğu açıklanırken BucaKapaTı Cezaevi'nde DHKP C davasından yargılananlann ortak İcullandığı havalandırma avlusunda bulunan tünelin uzunlağu da 6 metTe olarak belirlendi. Gebze Cezaevi nde ıse 2 metrelik bır tünel tespıt edildi. Olay nedeniyle BucaCezaevi'nde görûş yasağı konulurken cezaevlerinde güvenlik önlemleri artnnldı. Budak: Erken • ADANA (Cumhuriyet Güney tlleri BOrosu) -DİSK Genel Başkan ı Rıdvan Budak. Türkiye "de demokratik rejimin zarar görmesine yol açabilecek gelişmeler yaşandığını belirterek "Demokrasinin rayından çıkmaması için bir erken seçim tartışılmalı, seçimin zamani belirlenmeli'" dedi. Bir basın topıantısı düzenleyen Budak. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in dün bazı gazetelerde yer alan laik cumhuriyete ilişkin sözlerinın alt'ına DİSK olarak imza atabileceklerini bildirdi. Şekep-İş'te toplusödeşme • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başkanı Çiller, Şeker-lş Sendikası'na bağlı işçilerin toplusözleşmelerinin bağıtlandığını açıkladı. Türk-tş Mali Sekreteri Enver Toçoğlu ve Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı ÖmeT Çelik ile bir araya gelen Çiller, görüşme sonrası yaptığı açıklamada, bütün amaçlannın ortadireğin güçlendirilmesi olduğunu kaydetti. Toçoğlu da cumartesi günü imzalanacak toplusözleşmede. birinci yıl için yüzde 15 oranında iyileştirmeyle birlikte ilk 6 ay için yüzde 38 zam. ikinci altı ayda da 3"er aylık dönemler için enflasyon düzeyinde zam öngörüldüğünü söyledi. 783 KESK'li duruşmada • tstanbul Haber Servisi - Galatasaray Lısesi'nin önünde oturtna eylemi yapmak isterken gözaltına alınan ve haklannda dava açılan çoğunluğu Kamu Emekçileri Sendikalan Konfederasyonu (KESK) üyesi 783 kişinin yargılanmasma bugün saat 09.00'da, Beyoğlu 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nde devam edilecek. HABITAT Il'nin Istanbul'da yapılması nedeniyle dünya kamuoyuna seslerini duyurmak isteyen KESK üyelerinin. 8 ağustos günü Galatasaray Lisesi önünde yapmak istediği oturma eylemine polis müdahale etmişti. Demokratik ceptıe önerisi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, HADEP Genel Başkanvekili Ahmet Türk ve beraberindekileri kabul ederek bir süre görüştü. HADEP Genel Başkanvekili Ahmet Türk, faili meçhul cinayetler ve devlet içindeki çetelerin üzerine gitmek konusunda iyi bir sınav veren ANAP'a "demokrasi için demokratik cephe oluşturma" önerisinde bulunduklannı söyledi. Dursun İri yakalandı • KOCAELİ(AA)- Kocaelı Valisi Memduh Oğuz, yeraltı dünyasının tanınmış ismi Kürşat Yılmaz'ın kızı Ülkü Gümgüm"ü kaçıran polis memuru Dursun İri'nin, Afyon'un Bolvadin ilçesinde yakalandığını bildirdi. Memduh Oğuz, konuyla ilgili olarak Kocaeli Emniyet Müdürü Süleyman Şahin ile bir görüşme yaptığını belirterek 'İri hakkında. gıyabi tutuklama karan bulunuyor. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü'nden bir ekip. Afyon'a gidecek ve yann (bugün) Dursun lri'yi de alarak Kandıra ilçesine getirecrk" dedi. Muhalefet partileri REFAHYOL'a çengel hazırlığında, REFAHYOL'un gözü muhalefette Transfer pazaıi hareketliANKARA (Cumhuriyet Büro- su)- REFAHYOL'a karşı hükümet arayışlan sürecinde. TBMM'de transfer arayışlan da yoğunlaştı. ANAP; RP ve DYP'den transferler için kollan sıvarken hükümet or- taklan da bazı muhalefet milletve- killeriyle temasa geçti. DYP Genel Başkanı Tansu Çfl- ler'ın ilk kabine değişikliğinde, DYP'den aynlan bazı milletvekil- lerine geri dönmelen durumunda bakanlık sözü verdiği öne sürüldü. Demokrat Türkiye Partisi (DTP) Genel Başkan Yardımcısı İsmet Sezgin. Bağımsız Bartın Milletve- kili KöksalToptan'ın DYP'ye ge- çeceğine ilişkin haberlere katılma- dığını söyledi. TBMM içindeki ve dışındaki transfer söy lentilen şöyle: RP'nin gözü ANAP'ta: Başba- kan Neemettin Erbakan'ın talima- tıyla RP'den bır grup milletvekili ANAP'tan transfer çahşmalannı sürdürüvor. ANAP milletvekilleri • RP, ANAP'tan Nizamettın Sevgili, Sebgetullah Seydaoğlu ve Adem Yıldız'ı transfer etmek için harekete geçerken ANAP, DYP içindeki rahatsız milletvekillerine ve RP'ye el attı. Kulislerde RP'li Şaban Karataş, Abdulhaluk Mutlu ile Mahmut Sönmez'in ANAP'a geçebileceğı haberleri yayıldı. DSP'li bazı muhalif milletvekillerinden CHP'ye geçenler olabileceği bildirildi. Nizamettin Sevgili, Sebgetullah Seydaoğlu ve Adem Yıldız, RP'li- lerin üzerinde ısrarla durduklan isimler arasında yer alıyor. RP"nin transfer listesinde bulunan ANAP'ın ağırlıklı isimlerinden Korkut Ozal Ali Coşkun ve Cemil Çiçekın bu aşamada RP'ye geçi- şe sıcak bakmadıklan belirtildi. Bu isimlerin ikna edilmesi durumun- da Yozgat Milletvekili Isnıail Du- rak Ünlü'nün de RP'ye geçeceği savunuldu. DYP-DTP cephesi: DYP Genel Başkanı Tansu Çiller. kurmaylan aracılığıyla eski üyelerin geri dön- meleri konusunda gırişimleri baş- lattı. Çiller'in özellikle Bartın Ba- ğımsız Milletvekili Köksal Toptan üzerinde durduğuna dikkat çekildi. DTP Genel Başkan Yardımcısı İs- met Sezgin. Toptan'ın DYP'ye ge- ri döneceğine ilişkin haberlere ka- tılmadığını belirterek "Alünda im- zası bulunan bir metinle istifa etti. O günden bugüne ne gibi olumlu değişiklik oldu ki geri dönsün? İh- timal venniyorunT dıye konuştu. Sezgin. Toptan'ın kendisini küçül- tecek bir karara evet demeyeceği- nı savundu. DTP'nin DYP'den ay- nldıktan sonra ANAP'a geçen Samsun Milletvekili Cemal Ali- şan'la da temasa geçtiği ve ikna turlan başlattığı kaydedildi. ANAP cephesi: ANAP. başta DYP olmak iizere CHP. DSP ve MHP'den belediye başkanı. ilçe başkanı ve çok sayıda üyeyi trans- fer etmek için harekete geçti. ANAP'ın geçen aylarda sadece Ankara'da çeşitli partilere mensup 10 bin kişinin kaydını yaptığına dikkat çekilirken. milletvekili transferi için de yoğun kulise gır- diği bildirildi. DTP ile ortak hareket ederek DYP içindeki rahatsız milletvekil- lerini koparmaya çalışan ANAP'ın. RP'den debazı milletve- killerini transfere hazırlandığı öğ- renildi. RP'li 2 milletvekili üzerin- de çalışıldığı ve bu hafta sonuna dek transferin gerçekleşeceği dile getirildı. Kulislerde, RP'den ANAP'a geçeceği söylenen millet- vekillen arasında Bitlis Milletveki- li Abdulhaluk Mutlu ile Çiller'ın Yüce Divan'a gitmesi yönünde oy kullanan îstanbul Milletvekili Şa- ban Karataş ve Bingöl Milletveki- li Mahmut Söamez'in adı geçıyor. DSP-CHP cephesi: DSP'de yö- netime karşı muhalefet bayrağını yükselten rahatsız milletvekilleri- nin partiden ihracı durumunda. bu partiden CHP'ye kaymalar olabile- ceği belirtildi. DSP Genel Başka- nı Bülent Ecevit muhalif 8 millet- vekilinin merkez disiplin kuruluna ^ D K ) sevkini gensoru sonrasma ertelemışti. Bugün yapılacak gen- soru görüşmelerinden sonra, Gök- han Çapoğlu, Bülent Tanla ve Be- kir Yurdagül'ün ihraç istemiyle MDK'ye sevk edilebileceği bek- lentisi dile getirilirken. bu süreçte yeni kopmalann da gündeme gele- bileceği bildirildi. Solda bütünleş- me konusunda açık mesajlar veren îstanbul Milletvekili Bülent Tan- la'nın da CHP'ye geçebileceğı ha- berleri yaygınlaştı. ANAP lideri, uyanlara aldırmayan hükümetin rejimi tehlikeye attığmı söyledi Yıbnaz;Hiildimetgafletiç'mdeANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. REFAHYOL hükümetinın gafleti nedeniyle rejimin tehlikeye itildiğini belirte- rek, "Hükümet, Cumhur- başkanı'nın çarşaf çarşaf yayımlanan uyanlannı an- lamayacak kadar gaflet, koskoca tanklangöremeye- cek kadar körlük içinde- dir" dedi. Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Birın •'Atatürkde*- rimleri, demokrasi ve laik- lik konusunda odün verme- yecekleri" yönündeki çıkı- şının "birsonuçolduğunu*' belirten Yılmaz, *Bu tepki sadece silahlı ku\ vetk'rv,or- generallere has tepki degil- dir. toplumun tümüne ya- yümıştır" dıye konuştu. ANAP lideri Yılmaz. dün partisine Katılunlann ardından gerçekleştirilen başkanlık divanından önce gazetecilerin sorulannı ya- nıtladı. Yılmaz, Orgeneral Çevik Bir'in VV'ashing- ton'dan hükümete uyan içeren açıklamalan konu- sunda şu değerlendirmeyi yaptı. "O tepkinin bir kısmına kaülabilir. bir kısmına kaül- mayabilirsiniz. O tepkinin bir sonuç olduğunu unut- mamak laam. O tepkiye y- ol açaıı davranışlan ev^ela gündeme getirmek lazım. Hükümetle olan bağlantısı- nı özellikle hükümetin bü- yük ürtağıv la olan bağlanb- smı ivi incelemeklazım. Me- seleye yanhş yönden bakar- sanız yanhş yaparsınız. Bu tepki sadece silahlı kuvvet- lere, orgenerallere has bir tepkideğildir. Toplumuntü- müneyayılmışür. Hükümet tepkiye yol açar, davranış- lannı sorgulamak, kendine çekidüzen vermek yerine milletvekillerinin ağzından bu tür herzelere destek ve- rirse, ikinci bir yanlış yap- mtş olur." 8 aylık REFAHYOL ik- tidannın ülkeye verdiği en büyük zarann rejim tehli- kesi olduğunu kaydeden Yılmaz. şunlan söyledi: "Bugün her kesimin pek çok meselesi var. Ancak bu- gün Türkiye'de rejim mese- lesi konuşuluyor. Bunun ne- deni hükümetin gafletidir. Hükümet, Cumhurbaşka- nı'nın çarşaf çarşaf yayım- lanan uyanlannı dahi anla- mayacak kadar gaflet için- dedir. Hükümet koskoca tanklan göremeyecek ka- dar körlük içindedir. Ancak biz AX\P olarak çözümü mutlakademokratikyoüar- dan aramak zorunda oldu- ğumuza inamyoruz. İçinde yaşadığımız zoriuklan de- mokrasi içinde aşmak zo- rundavız." Alınan bilgiye göre Baş- kanlık DivanTnda Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Karakoyunlu' nun ordunun ikinci uyansını 28 şubatta MGK. toplantısında yapa- cagını savunduğu bildiril- di. Yıhnaz'ın da bu görüşü onayladıgi öğrenildi. Top- lantıda. Mesut Yılmaz'ın bu hükümetin mutlaka yı- kılması gerektiği. ancak bunun Meclis çatısı altında yapılması gerektiğini söy- lediği belirtildi. • • • • Eski DYP Çankaya İlçe Başkanı Sedat Yıldu ile birlikte çeşitli partilerden toplatn 1270 kişi dün törenle ANAP'a kabldı. Yılmaz, törende yaptığı konuşmada, Türkiye'nin en önemli sorununun düzen bunalunı olduğunu söyledi. Bulgar göçmenlerinin sınırdışı edilmeleri karanna tepkiler büyüyor Soydaş sorunu Meclis'teANK4RA/BURSA (Cumhuri- yet) - lçişleri Bakanlığı'nın Bulgar soydaşlann 1 nisana kadar sınırdışı edilmelerine ilişkin genelgesine tep- kiler sürerken ANAP konuyla ilgili Meclis araştırma önergesi verecek. ANAP Genel Başkanı Mesut Yıl- maz, karann son derece zamansız ve ciddi sıkıntı yaratacak nitelikte olduğunu söyledi. Yılmaz, partisinin başkanlık di- vanı toplantısmdan sonra yaptığı ya- zılı açıklamada, tçişleri Bakanlı- ğı'nın Bulgar soydaşlann sınırdışı edilmesine ilişkin valiliklere verdi- ği talimatı eleştirdi. Bulgaristan'ın halen tarihinin en ağır ekonomik krizini yaşadığına dikkat çeken Yıl- maz, "Bu durumda soydaşlanmızı sınırdışı etmek. onlan açbk ve sefa- lete göndormek demcktir. Bu da bü- yük devlet olma iddiasındaki bir ül- keye yakışmayacak bir tutumdur. Aynca böyle bir uygulama Türk- Bulgar Uişkilerini de olumsuz etkile- yecektir" dedi. Geçmişte Bulgar hü- kümetlerinin turumu nedeniyle soy- • ANAP Bulgar soydaşlann 1 nisana kadar sınırdışı edilmeleri karanyla ilgili Meclis araştırma önergesi verecek. Balkan Türkleri Göçmen ve Mülteci Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Turhan Gençoğlu, genelgenin uygulanmasının imkânsız olduğunu savunarak "Bir hafta içinde düzeltileceğine inamyoruz" dedi. daşlann sosyal güvenlik haklan. ten kaldınlmasını ve aile birieşmesi oturma izinleri gibi konulann iki ül- ke arasında çözüme kavuşturulama- dığını belirten Yılmaz. Bulgaris- tan'da gelecek aylarda seçimler ya- pılacağmı ve yeni bir hükümetin iş- başına geleceğini dile getirerek şun- lan söyledi: "Yeni Bulgar hüküraetiyle ikili îUşkUerimizde ve soydaşlanmızla il- gili konularda önemli ilerlemeler sağlanması mümkün olabilecektir. Hatta konuya köklü bir çözüm sağ- lamak amacıyla soydaşlanmı/ için çiftc vatandaşhk hakkı sağlavan bir düzenleme dahi söz konusu olabilir. Bu nedenle zaten ağır sorunlarla karşı karşıya olan soydaşlanmızıçok büyük mağduriyete sürükleyecek olan bu genelgeninderhalyürüriuk- çerçevesindeki vatandaşhk taleple- rinin süratle sonuçlandınlnıasını ta- lepedivoruz.*' ANAP lideri Yılmaz, partisinin aynca bu konuyu bir araş- tırma önergesiyle Meclis gündemi- ne getireceğini bildirdi. Uygulanması olanaksız Balkan Türkleri Göçmen ve Mül- teci Dernekleri Federasyonu (Bal- Göç) Genel Başkanı Turhan Genç- oğlu. genelgenin iyi araştınlmadan hazırlandığını ve uygulanmasının da imkânsız olduğunu savundu. Gençoğlu, düzenlediği basın toplan- tısında, soydaşlann Türkiye Cum- huriyeti Devleti'ne hiçbir şekilde yük getirmediğini, devletten hiçbır şey istemediklerini ifade ederek, soydaşlann sadece kan ve can ver- diği Türk bayrağı altında yaşamak için vatandaşhk belgesi istediğini bildirdi. Konuyu, en üst düzeyde ta- kip ettiklerini kaydeden Gençoğlu. genelgenin soydaşlar üzerinde 'şok' tesiri yarattığını anlattı. Türkiye ge- nelinde tüm derneklerin, konuyla il- gili kendılerini desteklediklerini ifa- de eden Gençoğlu, "Biz, bu olayın sokaklara taşınmasuıa taraf ouna- dan, en kısa zamanda. hatta bir haf- ta içinde düzeltileceğine yürekten inamyoruz. Bu konuda önemli çahş- malannuz var. Konunun yürüverek sokaklarda değil, el birliği içinde çö- züleceğiinancındayım"' dıye konuş- tu. Bulganstan'da yaşanan ekono- mik sıkıntılara da değinen Turhan Gençoğlu, işadamlanna yatınm yapma çağnsında bulundu. Turhan Gençoğlu, "soydaşlann durumu- nun düzehilmemesi halinde, ne ya- pacaklan" sorusuna da. "Bu işin ol- ması imkânsızdır. Önce bu soydaşla- nn önündeben kalkan olurum" kar- şılığını verdi. S1FIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected] Basında bir grup var ki, bun- lar hiçbir zaman eskimezler. Kim ikiidarda olursa, kimin e!i- ne maddi güç geçerse, bu hazretler hemen ona yanaşır- lar ve kendilerine bir yer tutar- lar. Her dem taze, her dem ye- nidirler. Bunlar, 12 Eylül döneminde Evren ve arkadaşlarının sırda- şı oldular. Sonra Ozal'a yanaş- tılar. Şimdi de Erbakan ve Çil- ler yağcılığını, esas meslekle- ri haline getirdiler. Bunlar Çil- ler'in demokrasiyi savunduğu- nu söyleyecek kadar da des- teksiz atıyorlar. Belkemiği olmayan gazete- cilik, özellikle 12 Eylül sonrası iyice para eder hale geldi. "Serbest rekabet" ortamında bu meslektaşlarımız, serpilip büyüdüler. zenginleştiler. Dille- ri yumuşadı, bakış açılan "cte- rinleşti", "yeni"vQ "ileri"yiarar hale geldiler. Refah Partisi. tüm yaşamı- mızı tehdit eden girişimlerde Vizyonlu Hacıyatmazlar bulunuyor. Başörtüsü zorla- ması, cami dayatması, laiksis- temi ortadan kaldırmayayöne- lik girişimler, ciddiye almamız gereken boyutlara ulaştı. He- nüz yüzde 20'lik oy oranıyla bu kadar cesaret ve saldırganlık gösteriyorlarsa, biraz daha güçlenirlerse neler yapaıiar di- ye düşünmemiz şart oldu. Şeriat isteyen RP, bununla acaba ne demek istiyor diye düşünüyor mu, bizim "dene- yimli" meslektaşlarımız? RP, din devleti kurmak istediğini açık açık dile getiriyor. Din dev- letinin ne olduğunu bilmeye- cek kadar da mı kör bu gaze- teciler? Din devleti, hayatın her alanına müdahale eder, giyim- den mirasa, yargıya kadar... Zaten bunu gizlemiyorlar. Tansu Çiller'e ve Erbakan'a demokrasi misyonu yükleyen bu yazarlar, "şeriat tehlikesi yok. Zaten Türkiye'nin geliş- mişlik düzeyi buna izin vermez. Ordu da buna izin vermez" di- yebilirler. Evet doğru. Türkiye çağdaşlaşma yolunda yürüt- tüğü 200 yıllık birikimle şeriat- çı bir kalkışmaya izin verme- yecek dinamiklere sahip. Ama, biz bu çabalara karşı nerede- yiz? Türkiye'nin demokratlaş- masıyla ters olan bu geltşme- nin önünü nasıl keseceğiz? Bu onları acaba ilgilendiriyor mu? işte bu nokta çok şüpheli. Çünkü bu hazretler, askeri darbe dönemlerinde de işleri- ni yürütüyorlardı, hatta daha da iyi yürütüyorlardı. Onlar için fark etmiyor. Şeriat gelirse ne- ler olur? Örneğin eşleri böyle bir gelişmeyi kaldırabilirler mi? Nasıl olsa gelemez, ama bu arada biz RP'nin gözüne gire- rek yeni olanaklar elde ederiz diye mi düşünüyorlar? Bilmem ki... Tansu Çiller'in Türkiye'yi ne hale getirdiği ortada. Kürt so- rununda gerilimi tırmandıran, "tak-şak paşa"larla birlikte ül- keyi bir faili meçhuller ülkesi haline getiren o değil miydi? Mehmet Ağar'a en önemli ba- kanlıklan teslim eden, "çe- fe"nin büyüyüp oelişmesini sağlayan o değil mıvdi? Tansu Çiller'in, demokrasiyi savun- duğuna inanıyor musunuz, yoksa bizi mi kandırmak isti- yorsunuz? Tansu Çiller'le çanak söyle- şiler yaparak onun gözüne gi- rebilir ve ondan yeni olanaklar sağlayabilirsiniz? Beş kuruş- luk çıkarınız uğruna, ülkeyi bir felakete sürüklediğinizi bilme- yecek kadar kör müsünüz? Bunca yılın deneyimıyle, Çil- ler'in neler yapabileceğini bili- yorsunuz. Ama buna rağmen ona arka çıkıyorsanız, ciddi bir ahlaksızlık yaptığınızı düşün- müyor musunuz? Bunu mide- niz nasıl kaldırıyor? Sizlerin yazılarınızı okurken, TVIerde konuşmalarınızı din- lerken, öfkeye kapılmamak, bu meslek adına üzülmemek elde değil. Şu ölümlü dünyada bu kadar çıkar peşinde koşmanı- zı anlamakta zorluk çekiyoruz. Kazandıklarınız yetmedi mi? Bütün sülalenize yetecek ka- rir.r paranız var. Anlaşıldığı ka- danyla Tansu Çiller'in para hır- sının aynısına sahipsiniz. Bu nedenle onu iyi anlıyor, onunla iyi anlaşıyorsunuz. Ya Erbakan, onunla neyi pay- laşıyorsunuz, çıkardan başka... llkelliğin ve geriliğin her türünü sembolize eden RP liderinin nesi size çekici geliyor, doğru- su merak ediyorum. Bu kadar düşmeden de bu mesleği gö- türebilirsinız. Neden böyle dav- ranıyorsunuz anlıyorum, ama kabul edemiyorum. GUNDUZ GOZUYLE MELtH CEVDET ANDAY Yönetimi Fakihlere Bırakacak mıyız? Şeriatçılar egemen olduğunda Türk insanı nasıl bir düzenle karşılaşacaktır? ŞakirKeçeli'nin "Osmanlı Kim, ŞeriatNe?"ad- lı kitabından alıyorum. Sayın yazar, kitabının başlannda, bugün Islamcı kesimlerde öne sürülen ve laiklik, ulusal egemen- lik gibi kavram ve kuralların eleştirildiği düşünce- lerin temellerini Sait Halim Paşa'nın ortaya koy- duğunu söyledikten sonra bu paşanın yazdıkların- dan uzun bir ahntıda bulunuyor. İşte bu alıntının il- ginç parçalarından birkaçı: Bugünkü Müslüman aydınlann şeriatın ege- menliği ilkesi yerine bir başkasını, 'ulusal iradenin egemenliği' ilkesini tercih ettikleri görülmektedir. Halbuki bu zihniyeie sahip olan Müslûmaniar, yan- hş yoldadırlar. "Ulusal iradenin egemenliği daha dün doğmuş- tur. Fakatyanılmazvesorumsuzsayılmaktadır. Oy- sa hiçbir yerde henüz kesin sonuç alamamıştır. Aydınlanmız kendilerini sonsuz hayranlığa düşüren bu üstünlüğü (Batı'nın üstünlüğü) ulusal iradenin egemenliği ilkesinin mucizevi sonucu olarak gös- termekten zevk alıyorlar. "Oysa ki bu ilkenin Islam ülkelerine uygutanma- sının yapay olacağı ve bir şekilden ibaret kalacağı daha önceki deneylerden de bellidir. "Islamiyet de insana, şeriat vasıtasıyla, temel görevlerini öğretmektedir. Bu görevleri yerine ge- tirdiği takdirde insan, tam ve sonsuz bir mutlulu- ğa kavuşma hakkını elde edecektir." "Şu durumda ulusal irade, şeriatın kendisine gösterdiği toplumsal ve ahlaki düzene saygı gös- termek ve boyun eğmek zorundadır. Böylece ulu- sal irade, ikinci derecede biryere yerieşecek ve şe- riatın egemenliği ilkesi kendini kabul ettirecektir." Bu sözleri, eskiden söylenmiş olduğu gerekçe- siyle ciddiye almamak büyük yanlış olur. Bugün şeriatla yönetilen Islam ülkelerinin temsilcileri bu- nu, uluslararası toplantılarda, "Demokras//s/am'a uymaz" sözleriyle açıklamaktan geri durmuyorlar. Peki, şeriatla yönetilen bir tslam ülkesinde, ya- sama ve yürütme yetkisini kirnler, ne yolla üstlene- cekler? Şimdi de bunun yanıtına bakalım. "O halde yasama hakkının hukukçulara, dene- yimleriyle, ilimleriyle ulusun saygı ve güvenini ka- zanmış uzmanlar sınıfma ait olması icap eder." Sayın Şakir Keçeli, burada not düşmüş; "Yaza- nn kastettiği, ilim, insan aklının ürünü olan ilim ol- mayıp, din bilimdir." Şimdi sürdürelim okumayı: "Binaenaleyh bu hak Müslümanlann fakihlerin- den, yani hukukçulanndan meydana gelmiş birhe- yete verilir ki mebuslar meclisi gibi tamamiyle müs- takil olacak olan bu heyet, şeriatın mutlak hâkimi- yetini kuvvetlendirme ve sürekliliğini sağlama kut- Sal amacına doğru yürür gider. *" ' T. t ~ T * Demek Ankara'daki "şeriatâ k~arşı"yürüyiîşe kâ- tılanların karşısına çıkıp, "yüzde doksan dokuzu Müslüman olan halk"iar\ sözedenler, konuyu ge- reğince kavramış değillerdir. Sorun, yönetim yetkisini fakihlere bırakıp bırak- mama sorunudur. Demokrasinin özgürlüklerinden vazgeçecek mi- yiz, vazgeçmeyecek miyiz? Ceyhan Mumcu'dan tepki 'MİT sorumluluğu DGM'ye atıyor' ANK\R\ (Cumhuriyet Bürosu) - Bombalı bir su- ikast sonucu katledilen ga- zetemiz yazan Uğur Mum- cu'nun ağabeyi Ce>han Mumcu, Milli Istihbarat Teşkilatı'nın (MtT) su- ikastla ilgili olarak sorum- luluğu Ankara Devlet Gü- venlik Mahkemesi Başsav- cılığrnın üzerine attığını belirtti. Mumcu. "Dörtvılsürev- le kamuoy unun gündemin- den düşmeyen bu cinayet konusu müsteşariığı ilgilen- dirmemekte ise ne ile Ugile- nilmekte ve uğraşılmakta- dır?" dedi. TBMM'de kurulan Uğur Mumcu cinayetini araştır- ma komisyonuna bir dilek- çeyle başvuran Ceyhan Mumcu. MİT'in komisyo- na gönderdiği yazıda, teş- kilatlannda cinayet ile ilgi- li olarak herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığını bildirdiğini basından öğ- rendiğini söyledi. Cinayetin işlendiği gün dönemin Ankara DGM Başsavcısı'nın eyiemin "yabancı bir örgüt tarafin- dan işlendiği'" açıklamasın- da bulunduğunu kaydeden Mumcu, bu açıklamanın zaman zaman kamuoyun- da îran, ABD, tsrail ve Tür- kiye Cumhuriyeti devlet ve hükümetinin suçlanmasına neden olduğuna dikkat çekti. MİT'in bilgi notunda edilgen bir tavır benimse- diğine işaret eden Mumcu, "Müsteşarlıklanna kendi- liğinden herhangi bir so- mut bilginin intikalini bek- lediği ve adeta tüm sorum- luluklan Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcılığı üzerine attığını esefle Ldiyo- ruz" dedi. Toptan: DYP'ye geçmeyeceğim Çiller, Kazan'la görüştü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Son günlerdeki çıkışlanyla tartışmalann odağında yer alan Adalet Bakaru Şevket Kazan. dün akşam saatlerinde Başba- kan Yardımcısı Tansu Çil- ler ile bir görüşme yaptı. Görüşmede, türbanın üni- versitelerde serbest bırakıl- ması. dağa çıkmamış P- KK'liler için af ve DYP milletvekilleri Sedat Bu- cak ile Mehmet Ağar hak- kında dokunulmazlıklan- nın kaldınlmasına ilişkin fezlekelerin gündeme gel- diği ileri sürüldü. ICazan ile Çiller'in görüşmesine Devlet Bakanı Nevzat Er- can'ın da katıldığı bildiril- di. Görüşmede Devlet Ba- kanı Ercan'ın da bulunma- sı nedeniyle REFAHYOL ortaklan arasında sorun ya- ratan türbanın üniversite- lerde serbest bırakılması ile ilgili düzenlemenin gündeme geldiği belirtilir- ken dağa çıkmamış P- KK'liler için öngörülen kısmi affın da tartışıldığı yorumlan yapıldı. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in, Adalet Ba- kanı Şevket Kazan'la gö- rüşmesi sırasında Bağım- sız Bartın Milletvekili Köksal Toptan da Dışişleri Konutu'na geldi. Toptan, Cumhuriyet'in, "Sizi, Çil- ler mi çağırdı'' sorusuna, "Hayır. Ben görüşmek iste- dim^yanıtını verdi. Top- tan, DYP'ye geçeceği yo- lundaki haberlerin doğru olmadığını söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle