Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SATFA CUMHURİYET 25ŞUBAT1997SALI
HABERLER
$ cezaevinde
tiniel bulundu
•Hat»er Meıkezi - Konya E
Tip Cezaevi. Buca Kapalı
Cezaevi veGebze
Ceiarvinde tünel bulundu.
Konya E Tipi Cezaevi"nde
TİKKO davasından
yargılanan kişilerin kaldığı
koguştan kazüdıgı bildirilen
tûnelin uzunluğunun 28
raetre olduğu açıklanırken
BucaKapaTı Cezaevi'nde
DHKP C davasından
yargılananlann ortak
İcullandığı havalandırma
avlusunda bulunan tünelin
uzunlağu da 6 metTe olarak
belirlendi. Gebze
Cezaevi nde ıse 2 metrelik
bır tünel tespıt edildi. Olay
nedeniyle BucaCezaevi'nde
görûş yasağı konulurken
cezaevlerinde güvenlik
önlemleri artnnldı.
Budak: Erken
• ADANA (Cumhuriyet
Güney tlleri BOrosu) -DİSK
Genel Başkan ı Rıdvan
Budak. Türkiye "de
demokratik rejimin zarar
görmesine yol açabilecek
gelişmeler yaşandığını
belirterek "Demokrasinin
rayından çıkmaması için bir
erken seçim tartışılmalı,
seçimin zamani
belirlenmeli'" dedi. Bir
basın topıantısı düzenleyen
Budak. Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'in dün
bazı gazetelerde yer alan
laik cumhuriyete ilişkin
sözlerinın alt'ına DİSK
olarak imza atabileceklerini
bildirdi.
Şekep-İş'te
toplusödeşme
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - DYP Genel
Başkanı Çiller, Şeker-lş
Sendikası'na bağlı işçilerin
toplusözleşmelerinin
bağıtlandığını açıkladı.
Türk-tş Mali Sekreteri
Enver Toçoğlu ve Şeker-İş
Sendikası Genel Başkanı
ÖmeT Çelik ile bir araya
gelen Çiller, görüşme
sonrası yaptığı açıklamada,
bütün amaçlannın
ortadireğin güçlendirilmesi
olduğunu kaydetti. Toçoğlu
da cumartesi günü
imzalanacak
toplusözleşmede. birinci yıl
için yüzde 15 oranında
iyileştirmeyle birlikte ilk 6
ay için yüzde 38 zam. ikinci
altı ayda da 3"er aylık
dönemler için enflasyon
düzeyinde zam
öngörüldüğünü söyledi.
783 KESK'li
duruşmada
• tstanbul Haber Servisi -
Galatasaray Lısesi'nin
önünde oturtna eylemi
yapmak isterken gözaltına
alınan ve haklannda dava
açılan çoğunluğu Kamu
Emekçileri Sendikalan
Konfederasyonu (KESK)
üyesi 783 kişinin
yargılanmasma bugün saat
09.00'da, Beyoğlu 5. Asliye
Ceza Mahkemesi'nde
devam edilecek. HABITAT
Il'nin Istanbul'da yapılması
nedeniyle dünya kamuoyuna
seslerini duyurmak isteyen
KESK üyelerinin. 8 ağustos
günü Galatasaray Lisesi
önünde yapmak istediği
oturma eylemine polis
müdahale etmişti.
Demokratik
ceptıe önerisi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz,
HADEP Genel Başkanvekili
Ahmet Türk ve
beraberindekileri kabul
ederek bir süre görüştü.
HADEP Genel Başkanvekili
Ahmet Türk, faili meçhul
cinayetler ve devlet içindeki
çetelerin üzerine gitmek
konusunda iyi bir sınav
veren ANAP'a "demokrasi
için demokratik cephe
oluşturma" önerisinde
bulunduklannı söyledi.
Dursun İri
yakalandı
• KOCAELİ(AA)-
Kocaelı Valisi Memduh
Oğuz, yeraltı dünyasının
tanınmış ismi Kürşat
Yılmaz'ın kızı Ülkü
Gümgüm"ü kaçıran polis
memuru Dursun İri'nin,
Afyon'un Bolvadin
ilçesinde yakalandığını
bildirdi. Memduh Oğuz,
konuyla ilgili olarak
Kocaeli Emniyet Müdürü
Süleyman Şahin ile bir
görüşme yaptığını
belirterek 'İri hakkında.
gıyabi tutuklama karan
bulunuyor. Kocaeli Emniyet
Müdürlüğü'nden bir ekip.
Afyon'a gidecek ve yann
(bugün) Dursun lri'yi de
alarak Kandıra ilçesine
getirecrk" dedi.
Muhalefet partileri REFAHYOL'a çengel hazırlığında, REFAHYOL'un gözü muhalefette
Transfer pazaıi hareketliANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)- REFAHYOL'a karşı hükümet
arayışlan sürecinde. TBMM'de
transfer arayışlan da yoğunlaştı.
ANAP; RP ve DYP'den transferler
için kollan sıvarken hükümet or-
taklan da bazı muhalefet milletve-
killeriyle temasa geçti.
DYP Genel Başkanı Tansu Çfl-
ler'ın ilk kabine değişikliğinde,
DYP'den aynlan bazı milletvekil-
lerine geri dönmelen durumunda
bakanlık sözü verdiği öne sürüldü.
Demokrat Türkiye Partisi (DTP)
Genel Başkan Yardımcısı İsmet
Sezgin. Bağımsız Bartın Milletve-
kili KöksalToptan'ın DYP'ye ge-
çeceğine ilişkin haberlere katılma-
dığını söyledi.
TBMM içindeki ve dışındaki
transfer söy lentilen şöyle:
RP'nin gözü ANAP'ta: Başba-
kan Neemettin Erbakan'ın talima-
tıyla RP'den bır grup milletvekili
ANAP'tan transfer çahşmalannı
sürdürüvor. ANAP milletvekilleri
• RP, ANAP'tan Nizamettın Sevgili, Sebgetullah Seydaoğlu ve Adem Yıldız'ı
transfer etmek için harekete geçerken ANAP, DYP içindeki rahatsız
milletvekillerine ve RP'ye el attı. Kulislerde RP'li Şaban Karataş, Abdulhaluk
Mutlu ile Mahmut Sönmez'in ANAP'a geçebileceğı haberleri yayıldı. DSP'li bazı
muhalif milletvekillerinden CHP'ye geçenler olabileceği bildirildi.
Nizamettin Sevgili, Sebgetullah
Seydaoğlu ve Adem Yıldız, RP'li-
lerin üzerinde ısrarla durduklan
isimler arasında yer alıyor. RP"nin
transfer listesinde bulunan
ANAP'ın ağırlıklı isimlerinden
Korkut Ozal Ali Coşkun ve Cemil
Çiçekın bu aşamada RP'ye geçi-
şe sıcak bakmadıklan belirtildi. Bu
isimlerin ikna edilmesi durumun-
da Yozgat Milletvekili Isnıail Du-
rak Ünlü'nün de RP'ye geçeceği
savunuldu.
DYP-DTP cephesi: DYP Genel
Başkanı Tansu Çiller. kurmaylan
aracılığıyla eski üyelerin geri dön-
meleri konusunda gırişimleri baş-
lattı. Çiller'in özellikle Bartın Ba-
ğımsız Milletvekili Köksal Toptan
üzerinde durduğuna dikkat çekildi.
DTP Genel Başkan Yardımcısı İs-
met Sezgin. Toptan'ın DYP'ye ge-
ri döneceğine ilişkin haberlere ka-
tılmadığını belirterek "Alünda im-
zası bulunan bir metinle istifa etti.
O günden bugüne ne gibi olumlu
değişiklik oldu ki geri dönsün? İh-
timal venniyorunT dıye konuştu.
Sezgin. Toptan'ın kendisini küçül-
tecek bir karara evet demeyeceği-
nı savundu. DTP'nin DYP'den ay-
nldıktan sonra ANAP'a geçen
Samsun Milletvekili Cemal Ali-
şan'la da temasa geçtiği ve ikna
turlan başlattığı kaydedildi.
ANAP cephesi: ANAP. başta
DYP olmak iizere CHP. DSP ve
MHP'den belediye başkanı. ilçe
başkanı ve çok sayıda üyeyi trans-
fer etmek için harekete geçti.
ANAP'ın geçen aylarda sadece
Ankara'da çeşitli partilere mensup
10 bin kişinin kaydını yaptığına
dikkat çekilirken. milletvekili
transferi için de yoğun kulise gır-
diği bildirildi.
DTP ile ortak hareket ederek
DYP içindeki rahatsız milletvekil-
lerini koparmaya çalışan
ANAP'ın. RP'den debazı milletve-
killerini transfere hazırlandığı öğ-
renildi. RP'li 2 milletvekili üzerin-
de çalışıldığı ve bu hafta sonuna
dek transferin gerçekleşeceği dile
getirildı. Kulislerde, RP'den
ANAP'a geçeceği söylenen millet-
vekillen arasında Bitlis Milletveki-
li Abdulhaluk Mutlu ile Çiller'ın
Yüce Divan'a gitmesi yönünde oy
kullanan îstanbul Milletvekili Şa-
ban Karataş ve Bingöl Milletveki-
li Mahmut Söamez'in adı geçıyor.
DSP-CHP cephesi: DSP'de yö-
netime karşı muhalefet bayrağını
yükselten rahatsız milletvekilleri-
nin partiden ihracı durumunda. bu
partiden CHP'ye kaymalar olabile-
ceği belirtildi. DSP Genel Başka-
nı Bülent Ecevit muhalif 8 millet-
vekilinin merkez disiplin kuruluna
^ D K ) sevkini gensoru sonrasma
ertelemışti. Bugün yapılacak gen-
soru görüşmelerinden sonra, Gök-
han Çapoğlu, Bülent Tanla ve Be-
kir Yurdagül'ün ihraç istemiyle
MDK'ye sevk edilebileceği bek-
lentisi dile getirilirken. bu süreçte
yeni kopmalann da gündeme gele-
bileceği bildirildi. Solda bütünleş-
me konusunda açık mesajlar veren
îstanbul Milletvekili Bülent Tan-
la'nın da CHP'ye geçebileceğı ha-
berleri yaygınlaştı.
ANAP lideri, uyanlara aldırmayan hükümetin rejimi tehlikeye attığmı söyledi
Yıbnaz;Hiildimetgafletiç'mdeANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz.
REFAHYOL hükümetinın
gafleti nedeniyle rejimin
tehlikeye itildiğini belirte-
rek, "Hükümet, Cumhur-
başkanı'nın çarşaf çarşaf
yayımlanan uyanlannı an-
lamayacak kadar gaflet,
koskoca tanklangöremeye-
cek kadar körlük içinde-
dir" dedi. Genelkurmay
İkinci Başkanı Orgeneral
Çevik Birın •'Atatürkde*-
rimleri, demokrasi ve laik-
lik konusunda odün verme-
yecekleri" yönündeki çıkı-
şının "birsonuçolduğunu*'
belirten Yılmaz, *Bu tepki
sadece silahlı ku\ vetk'rv,or-
generallere has tepki degil-
dir. toplumun tümüne ya-
yümıştır" dıye konuştu.
ANAP lideri Yılmaz.
dün partisine Katılunlann
ardından gerçekleştirilen
başkanlık divanından önce
gazetecilerin sorulannı ya-
nıtladı. Yılmaz, Orgeneral
Çevik Bir'in VV'ashing-
ton'dan hükümete uyan
içeren açıklamalan konu-
sunda şu değerlendirmeyi
yaptı.
"O tepkinin bir kısmına
kaülabilir. bir kısmına kaül-
mayabilirsiniz. O tepkinin
bir sonuç olduğunu unut-
mamak laam. O tepkiye y-
ol açaıı davranışlan ev^ela
gündeme getirmek lazım.
Hükümetle olan bağlantısı-
nı özellikle hükümetin bü-
yük ürtağıv la olan bağlanb-
smı ivi incelemeklazım. Me-
seleye yanhş yönden bakar-
sanız yanhş yaparsınız. Bu
tepki sadece silahlı kuvvet-
lere, orgenerallere has bir
tepkideğildir. Toplumuntü-
müneyayılmışür. Hükümet
tepkiye yol açar, davranış-
lannı sorgulamak, kendine
çekidüzen vermek yerine
milletvekillerinin ağzından
bu tür herzelere destek ve-
rirse, ikinci bir yanlış yap-
mtş olur."
8 aylık REFAHYOL ik-
tidannın ülkeye verdiği en
büyük zarann rejim tehli-
kesi olduğunu kaydeden
Yılmaz. şunlan söyledi:
"Bugün her kesimin pek
çok meselesi var. Ancak bu-
gün Türkiye'de rejim mese-
lesi konuşuluyor. Bunun ne-
deni hükümetin gafletidir.
Hükümet, Cumhurbaşka-
nı'nın çarşaf çarşaf yayım-
lanan uyanlannı dahi anla-
mayacak kadar gaflet için-
dedir. Hükümet koskoca
tanklan göremeyecek ka-
dar körlük içindedir. Ancak
biz AX\P olarak çözümü
mutlakademokratikyoüar-
dan aramak zorunda oldu-
ğumuza inamyoruz. İçinde
yaşadığımız zoriuklan de-
mokrasi içinde aşmak zo-
rundavız."
Alınan bilgiye göre Baş-
kanlık DivanTnda Genel
Başkan Yardımcısı Yılmaz
Karakoyunlu' nun ordunun
ikinci uyansını 28 şubatta
MGK. toplantısında yapa-
cagını savunduğu bildiril-
di.
Yıhnaz'ın da bu görüşü
onayladıgi öğrenildi. Top-
lantıda. Mesut Yılmaz'ın
bu hükümetin mutlaka yı-
kılması gerektiği. ancak
bunun Meclis çatısı altında
yapılması gerektiğini söy-
lediği belirtildi.
• • • •
Eski DYP Çankaya İlçe Başkanı Sedat Yıldu ile birlikte çeşitli partilerden toplatn 1270 kişi dün törenle ANAP'a
kabldı. Yılmaz, törende yaptığı konuşmada, Türkiye'nin en önemli sorununun düzen bunalunı olduğunu söyledi.
Bulgar göçmenlerinin sınırdışı edilmeleri karanna tepkiler büyüyor
Soydaş sorunu Meclis'teANK4RA/BURSA (Cumhuri-
yet) - lçişleri Bakanlığı'nın Bulgar
soydaşlann 1 nisana kadar sınırdışı
edilmelerine ilişkin genelgesine tep-
kiler sürerken ANAP konuyla ilgili
Meclis araştırma önergesi verecek.
ANAP Genel Başkanı Mesut Yıl-
maz, karann son derece zamansız
ve ciddi sıkıntı yaratacak nitelikte
olduğunu söyledi.
Yılmaz, partisinin başkanlık di-
vanı toplantısmdan sonra yaptığı ya-
zılı açıklamada, tçişleri Bakanlı-
ğı'nın Bulgar soydaşlann sınırdışı
edilmesine ilişkin valiliklere verdi-
ği talimatı eleştirdi. Bulgaristan'ın
halen tarihinin en ağır ekonomik
krizini yaşadığına dikkat çeken Yıl-
maz, "Bu durumda soydaşlanmızı
sınırdışı etmek. onlan açbk ve sefa-
lete göndormek demcktir. Bu da bü-
yük devlet olma iddiasındaki bir ül-
keye yakışmayacak bir tutumdur.
Aynca böyle bir uygulama Türk-
Bulgar Uişkilerini de olumsuz etkile-
yecektir" dedi. Geçmişte Bulgar hü-
kümetlerinin turumu nedeniyle soy-
• ANAP Bulgar soydaşlann 1 nisana kadar sınırdışı
edilmeleri karanyla ilgili Meclis araştırma önergesi
verecek. Balkan Türkleri Göçmen ve Mülteci Dernekleri
Federasyonu Genel Başkanı Turhan Gençoğlu, genelgenin
uygulanmasının imkânsız olduğunu savunarak "Bir hafta
içinde düzeltileceğine inamyoruz" dedi.
daşlann sosyal güvenlik haklan. ten kaldınlmasını ve aile birieşmesi
oturma izinleri gibi konulann iki ül-
ke arasında çözüme kavuşturulama-
dığını belirten Yılmaz. Bulgaris-
tan'da gelecek aylarda seçimler ya-
pılacağmı ve yeni bir hükümetin iş-
başına geleceğini dile getirerek şun-
lan söyledi:
"Yeni Bulgar hüküraetiyle ikili
îUşkUerimizde ve soydaşlanmızla il-
gili konularda önemli ilerlemeler
sağlanması mümkün olabilecektir.
Hatta konuya köklü bir çözüm sağ-
lamak amacıyla soydaşlanmı/ için
çiftc vatandaşhk hakkı sağlavan bir
düzenleme dahi söz konusu olabilir.
Bu nedenle zaten ağır sorunlarla
karşı karşıya olan soydaşlanmızıçok
büyük mağduriyete sürükleyecek
olan bu genelgeninderhalyürüriuk-
çerçevesindeki vatandaşhk taleple-
rinin süratle sonuçlandınlnıasını ta-
lepedivoruz.*' ANAP lideri Yılmaz,
partisinin aynca bu konuyu bir araş-
tırma önergesiyle Meclis gündemi-
ne getireceğini bildirdi.
Uygulanması olanaksız
Balkan Türkleri Göçmen ve Mül-
teci Dernekleri Federasyonu (Bal-
Göç) Genel Başkanı Turhan Genç-
oğlu. genelgenin iyi araştınlmadan
hazırlandığını ve uygulanmasının
da imkânsız olduğunu savundu.
Gençoğlu, düzenlediği basın toplan-
tısında, soydaşlann Türkiye Cum-
huriyeti Devleti'ne hiçbir şekilde
yük getirmediğini, devletten hiçbır
şey istemediklerini ifade ederek,
soydaşlann sadece kan ve can ver-
diği Türk bayrağı altında yaşamak
için vatandaşhk belgesi istediğini
bildirdi. Konuyu, en üst düzeyde ta-
kip ettiklerini kaydeden Gençoğlu.
genelgenin soydaşlar üzerinde 'şok'
tesiri yarattığını anlattı. Türkiye ge-
nelinde tüm derneklerin, konuyla il-
gili kendılerini desteklediklerini ifa-
de eden Gençoğlu, "Biz, bu olayın
sokaklara taşınmasuıa taraf ouna-
dan, en kısa zamanda. hatta bir haf-
ta içinde düzeltileceğine yürekten
inamyoruz. Bu konuda önemli çahş-
malannuz var. Konunun yürüverek
sokaklarda değil, el birliği içinde çö-
züleceğiinancındayım"' dıye konuş-
tu. Bulganstan'da yaşanan ekono-
mik sıkıntılara da değinen Turhan
Gençoğlu, işadamlanna yatınm
yapma çağnsında bulundu. Turhan
Gençoğlu, "soydaşlann durumu-
nun düzehilmemesi halinde, ne ya-
pacaklan" sorusuna da. "Bu işin ol-
ması imkânsızdır. Önce bu soydaşla-
nn önündeben kalkan olurum" kar-
şılığını verdi.
S1FIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr
Basında bir grup var ki, bun-
lar hiçbir zaman eskimezler.
Kim ikiidarda olursa, kimin e!i-
ne maddi güç geçerse, bu
hazretler hemen ona yanaşır-
lar ve kendilerine bir yer tutar-
lar. Her dem taze, her dem ye-
nidirler.
Bunlar, 12 Eylül döneminde
Evren ve arkadaşlarının sırda-
şı oldular. Sonra Ozal'a yanaş-
tılar. Şimdi de Erbakan ve Çil-
ler yağcılığını, esas meslekle-
ri haline getirdiler. Bunlar Çil-
ler'in demokrasiyi savunduğu-
nu söyleyecek kadar da des-
teksiz atıyorlar.
Belkemiği olmayan gazete-
cilik, özellikle 12 Eylül sonrası
iyice para eder hale geldi.
"Serbest rekabet" ortamında
bu meslektaşlarımız, serpilip
büyüdüler. zenginleştiler. Dille-
ri yumuşadı, bakış açılan "cte-
rinleşti", "yeni"vQ "ileri"yiarar
hale geldiler.
Refah Partisi. tüm yaşamı-
mızı tehdit eden girişimlerde
Vizyonlu Hacıyatmazlar
bulunuyor. Başörtüsü zorla-
ması, cami dayatması, laiksis-
temi ortadan kaldırmayayöne-
lik girişimler, ciddiye almamız
gereken boyutlara ulaştı. He-
nüz yüzde 20'lik oy oranıyla bu
kadar cesaret ve saldırganlık
gösteriyorlarsa, biraz daha
güçlenirlerse neler yapaıiar di-
ye düşünmemiz şart oldu.
Şeriat isteyen RP, bununla
acaba ne demek istiyor diye
düşünüyor mu, bizim "dene-
yimli" meslektaşlarımız? RP,
din devleti kurmak istediğini
açık açık dile getiriyor. Din dev-
letinin ne olduğunu bilmeye-
cek kadar da mı kör bu gaze-
teciler? Din devleti, hayatın her
alanına müdahale eder, giyim-
den mirasa, yargıya kadar...
Zaten bunu gizlemiyorlar.
Tansu Çiller'e ve Erbakan'a
demokrasi misyonu yükleyen
bu yazarlar, "şeriat tehlikesi
yok. Zaten Türkiye'nin geliş-
mişlik düzeyi buna izin vermez.
Ordu da buna izin vermez" di-
yebilirler. Evet doğru. Türkiye
çağdaşlaşma yolunda yürüt-
tüğü 200 yıllık birikimle şeriat-
çı bir kalkışmaya izin verme-
yecek dinamiklere sahip. Ama,
biz bu çabalara karşı nerede-
yiz? Türkiye'nin demokratlaş-
masıyla ters olan bu geltşme-
nin önünü nasıl keseceğiz? Bu
onları acaba ilgilendiriyor mu?
işte bu nokta çok şüpheli.
Çünkü bu hazretler, askeri
darbe dönemlerinde de işleri-
ni yürütüyorlardı, hatta daha
da iyi yürütüyorlardı. Onlar için
fark etmiyor. Şeriat gelirse ne-
ler olur? Örneğin eşleri böyle
bir gelişmeyi kaldırabilirler mi?
Nasıl olsa gelemez, ama bu
arada biz RP'nin gözüne gire-
rek yeni olanaklar elde ederiz
diye mi düşünüyorlar? Bilmem
ki...
Tansu Çiller'in Türkiye'yi ne
hale getirdiği ortada. Kürt so-
rununda gerilimi tırmandıran,
"tak-şak paşa"larla birlikte ül-
keyi bir faili meçhuller ülkesi
haline getiren o değil miydi?
Mehmet Ağar'a en önemli ba-
kanlıklan teslim eden, "çe-
fe"nin büyüyüp oelişmesini
sağlayan o değil mıvdi? Tansu
Çiller'in, demokrasiyi savun-
duğuna inanıyor musunuz,
yoksa bizi mi kandırmak isti-
yorsunuz?
Tansu Çiller'le çanak söyle-
şiler yaparak onun gözüne gi-
rebilir ve ondan yeni olanaklar
sağlayabilirsiniz? Beş kuruş-
luk çıkarınız uğruna, ülkeyi bir
felakete sürüklediğinizi bilme-
yecek kadar kör müsünüz?
Bunca yılın deneyimıyle, Çil-
ler'in neler yapabileceğini bili-
yorsunuz. Ama buna rağmen
ona arka çıkıyorsanız, ciddi bir
ahlaksızlık yaptığınızı düşün-
müyor musunuz? Bunu mide-
niz nasıl kaldırıyor?
Sizlerin yazılarınızı okurken,
TVIerde konuşmalarınızı din-
lerken, öfkeye kapılmamak, bu
meslek adına üzülmemek elde
değil. Şu ölümlü dünyada bu
kadar çıkar peşinde koşmanı-
zı anlamakta zorluk çekiyoruz.
Kazandıklarınız yetmedi mi?
Bütün sülalenize yetecek ka-
rir.r paranız var. Anlaşıldığı ka-
danyla Tansu Çiller'in para hır-
sının aynısına sahipsiniz. Bu
nedenle onu iyi anlıyor, onunla
iyi anlaşıyorsunuz.
Ya Erbakan, onunla neyi pay-
laşıyorsunuz, çıkardan başka...
llkelliğin ve geriliğin her türünü
sembolize eden RP liderinin
nesi size çekici geliyor, doğru-
su merak ediyorum. Bu kadar
düşmeden de bu mesleği gö-
türebilirsinız. Neden böyle dav-
ranıyorsunuz anlıyorum, ama
kabul edemiyorum.
GUNDUZ GOZUYLE
MELtH CEVDET ANDAY
Yönetimi Fakihlere
Bırakacak mıyız?
Şeriatçılar egemen olduğunda Türk insanı nasıl
bir düzenle karşılaşacaktır?
ŞakirKeçeli'nin "Osmanlı Kim, ŞeriatNe?"ad-
lı kitabından alıyorum.
Sayın yazar, kitabının başlannda, bugün Islamcı
kesimlerde öne sürülen ve laiklik, ulusal egemen-
lik gibi kavram ve kuralların eleştirildiği düşünce-
lerin temellerini Sait Halim Paşa'nın ortaya koy-
duğunu söyledikten sonra bu paşanın yazdıkların-
dan uzun bir ahntıda bulunuyor. İşte bu alıntının il-
ginç parçalarından birkaçı:
Bugünkü Müslüman aydınlann şeriatın ege-
menliği ilkesi yerine bir başkasını, 'ulusal iradenin
egemenliği' ilkesini tercih ettikleri görülmektedir.
Halbuki bu zihniyeie sahip olan Müslûmaniar, yan-
hş yoldadırlar.
"Ulusal iradenin egemenliği daha dün doğmuş-
tur. Fakatyanılmazvesorumsuzsayılmaktadır. Oy-
sa hiçbir yerde henüz kesin sonuç alamamıştır.
Aydınlanmız kendilerini sonsuz hayranlığa düşüren
bu üstünlüğü (Batı'nın üstünlüğü) ulusal iradenin
egemenliği ilkesinin mucizevi sonucu olarak gös-
termekten zevk alıyorlar.
"Oysa ki bu ilkenin Islam ülkelerine uygutanma-
sının yapay olacağı ve bir şekilden ibaret kalacağı
daha önceki deneylerden de bellidir.
"Islamiyet de insana, şeriat vasıtasıyla, temel
görevlerini öğretmektedir. Bu görevleri yerine ge-
tirdiği takdirde insan, tam ve sonsuz bir mutlulu-
ğa kavuşma hakkını elde edecektir."
"Şu durumda ulusal irade, şeriatın kendisine
gösterdiği toplumsal ve ahlaki düzene saygı gös-
termek ve boyun eğmek zorundadır. Böylece ulu-
sal irade, ikinci derecede biryere yerieşecek ve şe-
riatın egemenliği ilkesi kendini kabul ettirecektir."
Bu sözleri, eskiden söylenmiş olduğu gerekçe-
siyle ciddiye almamak büyük yanlış olur. Bugün
şeriatla yönetilen Islam ülkelerinin temsilcileri bu-
nu, uluslararası toplantılarda, "Demokras//s/am'a
uymaz" sözleriyle açıklamaktan geri durmuyorlar.
Peki, şeriatla yönetilen bir tslam ülkesinde, ya-
sama ve yürütme yetkisini kirnler, ne yolla üstlene-
cekler?
Şimdi de bunun yanıtına bakalım.
"O halde yasama hakkının hukukçulara, dene-
yimleriyle, ilimleriyle ulusun saygı ve güvenini ka-
zanmış uzmanlar sınıfma ait olması icap eder."
Sayın Şakir Keçeli, burada not düşmüş; "Yaza-
nn kastettiği, ilim, insan aklının ürünü olan ilim ol-
mayıp, din bilimdir."
Şimdi sürdürelim okumayı:
"Binaenaleyh bu hak Müslümanlann fakihlerin-
den, yani hukukçulanndan meydana gelmiş birhe-
yete verilir ki mebuslar meclisi gibi tamamiyle müs-
takil olacak olan bu heyet, şeriatın mutlak hâkimi-
yetini kuvvetlendirme ve sürekliliğini sağlama kut-
Sal amacına doğru yürür gider. *" ' T. t ~ T *
Demek Ankara'daki "şeriatâ k~arşı"yürüyiîşe kâ-
tılanların karşısına çıkıp, "yüzde doksan dokuzu
Müslüman olan halk"iar\ sözedenler, konuyu ge-
reğince kavramış değillerdir.
Sorun, yönetim yetkisini fakihlere bırakıp bırak-
mama sorunudur.
Demokrasinin özgürlüklerinden vazgeçecek mi-
yiz, vazgeçmeyecek miyiz?
Ceyhan Mumcu'dan tepki
'MİT sorumluluğu
DGM'ye atıyor'
ANK\R\ (Cumhuriyet
Bürosu) - Bombalı bir su-
ikast sonucu katledilen ga-
zetemiz yazan Uğur Mum-
cu'nun ağabeyi Ce>han
Mumcu, Milli Istihbarat
Teşkilatı'nın (MtT) su-
ikastla ilgili olarak sorum-
luluğu Ankara Devlet Gü-
venlik Mahkemesi Başsav-
cılığrnın üzerine attığını
belirtti.
Mumcu. "Dörtvılsürev-
le kamuoy unun gündemin-
den düşmeyen bu cinayet
konusu müsteşariığı ilgilen-
dirmemekte ise ne ile Ugile-
nilmekte ve uğraşılmakta-
dır?" dedi.
TBMM'de kurulan Uğur
Mumcu cinayetini araştır-
ma komisyonuna bir dilek-
çeyle başvuran Ceyhan
Mumcu. MİT'in komisyo-
na gönderdiği yazıda, teş-
kilatlannda cinayet ile ilgi-
li olarak herhangi bir bilgi
ve belge bulunmadığını
bildirdiğini basından öğ-
rendiğini söyledi.
Cinayetin işlendiği gün
dönemin Ankara DGM
Başsavcısı'nın eyiemin
"yabancı bir örgüt tarafin-
dan işlendiği'" açıklamasın-
da bulunduğunu kaydeden
Mumcu, bu açıklamanın
zaman zaman kamuoyun-
da îran, ABD, tsrail ve Tür-
kiye Cumhuriyeti devlet ve
hükümetinin suçlanmasına
neden olduğuna dikkat
çekti.
MİT'in bilgi notunda
edilgen bir tavır benimse-
diğine işaret eden Mumcu,
"Müsteşarlıklanna kendi-
liğinden herhangi bir so-
mut bilginin intikalini bek-
lediği ve adeta tüm sorum-
luluklan Ankara DGM
Cumhuriyet Başsavcılığı
üzerine attığını esefle Ldiyo-
ruz" dedi.
Toptan: DYP'ye geçmeyeceğim
Çiller, Kazan'la görüştü
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Son günlerdeki
çıkışlanyla tartışmalann
odağında yer alan Adalet
Bakaru Şevket Kazan. dün
akşam saatlerinde Başba-
kan Yardımcısı Tansu Çil-
ler ile bir görüşme yaptı.
Görüşmede, türbanın üni-
versitelerde serbest bırakıl-
ması. dağa çıkmamış P-
KK'liler için af ve DYP
milletvekilleri Sedat Bu-
cak ile Mehmet Ağar hak-
kında dokunulmazlıklan-
nın kaldınlmasına ilişkin
fezlekelerin gündeme gel-
diği ileri sürüldü. ICazan ile
Çiller'in görüşmesine
Devlet Bakanı Nevzat Er-
can'ın da katıldığı bildiril-
di.
Görüşmede Devlet Ba-
kanı Ercan'ın da bulunma-
sı nedeniyle REFAHYOL
ortaklan arasında sorun ya-
ratan türbanın üniversite-
lerde serbest bırakılması
ile ilgili düzenlemenin
gündeme geldiği belirtilir-
ken dağa çıkmamış P-
KK'liler için öngörülen
kısmi affın da tartışıldığı
yorumlan yapıldı.
DYP Genel Başkanı
Tansu Çiller'in, Adalet Ba-
kanı Şevket Kazan'la gö-
rüşmesi sırasında Bağım-
sız Bartın Milletvekili
Köksal Toptan da Dışişleri
Konutu'na geldi. Toptan,
Cumhuriyet'in, "Sizi, Çil-
ler mi çağırdı'' sorusuna,
"Hayır. Ben görüşmek iste-
dim^yanıtını verdi. Top-
tan, DYP'ye geçeceği yo-
lundaki haberlerin doğru
olmadığını söyledi.