Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25ŞUB/T1997SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Kazandan
HUDBTe tepki
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu)- \daJet Bakanı
Şe\ ket Kazan 'ı dün ziyaret
eden şenaıçı HUDER
yöneticıleinden îkinci
Başkan Ytsuf Akmaz,
önceden hazırhdıldan
bildirivi Adalec Bakanlığı
makamınca okumaya
başladı. Kızan. bir süre
ayakta dıaedigi bildiride
laiklik yanlısı kararlan
nedeniyle bazı kurumlann
eleştiriİrneye başlanması ve
Türk Silahlı Kuvvetleri'ne
yönelik eleştirilerin
sıralanması üzerine
sinirlenere< Akmaz'a
müdahale etti. Kazan, 50
kadar HUDER li avukarın
derhal bakanlığı terk
etmelerini ıstedi.
Değer'in ölümü
sonuştupuluyop
• DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Bârosu) -
Işadamı Hûseyin Değer'in
öldürülmesini araştırmak
ûzere CHP ve HADEP genel
merkezlerinden iki heyet
Diyarbakır'a geldi. CHP'den
mılletvekilleri Nezir
Küçükcengiz ile Yusuf
Öztop, HADEP'ten de parti
meclisi üyeleri Ftrat Anlı,
Cezayir Serin. Melike Alp ve
Abdullah Akm, Değer'in
öldürülmesiyle i]gili kentte
incelemelerde bulunuyorlar.
Diyarbakır Emniyet
Müdüriüğü yetkilileri de
Deger'in öldürülmesiyle
ilgili soruşturmanın
sürdüğünü bildirdüer.
Gazi davası
dosyası Rize'de
• RİZE (Cumhuriyet) -
fstanbul'un Gazi
Mahallesi'nde 12-13 Mart
1995 tarihinde çıkan olaylar
ile ilgili dosya, Trabzon Ağır
Ceza Mahkemesi tarafindan
itirazen incelenmek üzere
Rize Cumhuriyet
Başsavcılığı'na gönderildi.
Yargıtay Ceza Kurulu karan
gereğince Rize'ye
gönderilen dosya hakkında
Rize Cumhuriyet
Başsavcılığı inceleme
yaptıktan sonra görüş
belirterek yeniden ağır ceza
mahkemesine gönderecek.
Santral îhalesi
durduruldu
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Danıştay 10.
Dairesi, 7 elektrik santralının
projesinin "yap-işlet"
modelıyle yaptınlmasına
ilişkin ihale konusundaki
yürütmeyi durdunna karannı
ımzaladı. Son teklif alma
tarihi 28 şubat cuma günü
dolacak olan ihaie
durduruldu.
Bitiis davası
• ANKARA (AA)-Eski
Jandarma Genel K.omutanı
Orgeneral Eşref Bitlis ile
birlikte şehit olan Pilot
Yüzbaşı Tuğrul Sezginler'in
aiiesinin. düşen uçağı yapan
firma aleyhine açtığı 4
milyar lıralık maddi ve
manevi tazminat davasında,
mahkeme, uçağın düşüş
nedeninin tespiti amacıyla
dava dosyasının ikinci kez
bilirkişiye gönderilmesine
kararverdi. 13'üncü Asliye
Hukuk Mahkemesi'nde
görülen davanın dünkü
duruşmasında, davacı şehit
yüzbaşının aiiesinin avukatı
Nusret Sanem, gelen bilirkişi
raporuna göre karar
verilmesini isterken, davalı
şirketin avukatı da bilirkişi
raporunun dikkate alınamk,
davanın reddedilmesini
istedi.
Demirel'in Pakistan örneğini gündeme getirmesi koalisyon ortaklannca soğuk karşılandı
Fesîh yetkisi tarbşıhyorANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-REFAHYOLa karşı tepkilerin
arttıgı. "Pakistaıı örneğjnin" tartı-
şıldıgı bir dönemde, Cumhurbaş-
kanı Süleyman Demird'in yeniden
gündeme getirdiği "Mecfis'i fesih
yetkisi tstemi" iktidar ortaklann-
dan destek görmedi.
Başbakan Necmettin Erbakan'ın
hukuk danışmanı Mustafa Kama-
lak, Cumhurbaşkanı'nın fesıh yet-
kisinden önce tartışıknası gereken
pek çok anayasa hükmü bulundu-
ğunu belirtirken; RP Ankara Mil-
letvekili ErsönmezYarbay, "Cum-
hurbaşkanı kafasına estiği zaman
Meclis'i feshedemez" dedi.
Derrurerın, hükümete karşı so-
• Cumhurbaşkanı Demirel'in gündeme getirdiği Meclis'i feshetmeye ilk
tepki Refah Partisi'nden geldi. 'Köşk, kafasına göre Meclis'i feshedemez'
diyen Refahlılar, 'Cumhurbaşkanı bu tür bir yetkiyi kullanamaz, biz
demokrasiyle yönetilen bir ülkeyiz. Bu ancak padişahhk düzeninde olur'
şeklinde tepkilerini dile getirdiler.
kakta hiddetin arttığına dikkat çe-
kerek. "EKmde Pakistan Cumhur-
başkanı'nınsahipolduğu gibi Mec-
lis'i feshedip secimegitıne \etkisi oi-
saydt halkın böylebunaunasına ge-
rek ohnazdı" sözleri koalisyon or-
taklannca soğuk. karşılandı. Erba-
kan'uı hukuk danışmanı Kamalak,
cumhurbaşkanının fesih yetkisin-
den önce tartışılması gereken pek
çok anayasa hükmü bulundugunu
söyledi. Kamalak, "OnceükleTür-
Idye'nin demokratik. laik bir hukuk
devieti oiup olmadığı taroşıinuüt-
du-" dedi. RP Ankara Milletvekili
Ersönmez Yarbay da anayasanın
116. maddesinde belirtilen koşul-
larda cumhurbaşkanuun Meclis'i
fesih yetkisinin bulunduğunu belir-
terek, "Cumhurbaşkanı kafasına
estiği zaman Meclis'i feshedemez.
Öyle oiursa o zaman padişahhk
olur. Türkrye demokrasiyle yöneti-
liyor. padişahlıkla deği]" dıye ko-
nuştu. RP Grup Başkanvekili Te-
mel Karamollaoğlu. düzenlediği
basın toplantısında, konuyla ilgili
soru üzerine, "Bu şu andagündem-
de obnası gereken bir konu değfl.
Böyle bir tarüşma başlaoldığı za-
man başkankk. \an başkanlık sis-
temi gibi veni taroşmalan da gün-
deme getirmek gerekir. Ulkenin
Islem bugun
Kazan'm
otomobili
yurtdışına
çıkanlıyor
ALPERBALLI
ANKARA - Adalet
Bakanı Şevket Kazan'ın
"kaçak" olduğu öne sü-
rûlen Mercedes otomo-
bili bugün yurtdışına çı-
kanhrken otomobili ya-
salara aykın olarak yur-
tiçinde lcullanan Adalet
Bakanı'yla ilgili olarak
herhangi bir yasal kovuş-
turma başlatılmadı.
Kazan'ın, 19 bin Al-
man Markı'nayurtdışın-
da çalışan Hayrettin KH
bç adlı bir işçiden satın
aldığını açıkladığı, ancak
EdirneVle bir grup avu-
katın "kacakoMuğıT de-
ğerlendirmesiyle suç du-
yurusunda bulunduğu
otomobille ilgili herhan-
gi bir soruşturma açılma-
dı. Adalet Bakanı Kazan,
yaptığı açıklamada, oto-
mobiliyle ilgili olarak
sürenin geçirildiğini ka-
bul ederek bunun ceza-
sınm da 300 bin Iira ol-
duğunu savundu.
Ankara Gümrükleri
Başmüdürlüğü'nden
Gümrükler Muhafaza
Başmüdürlüğü'ne gön-
derilen yazıda, Kazan'ın
otomobili hakkındaki id-
dialar normal bir işlem
gibi değerlendirilerek
"Haydarpaşa gümrü-
ğünden Hayrettin Kıbç
adına girişi yapılan BB-
YG-885 plakah binek
otomobilinin yurtta kal-
ma süresini gecinügi an-
laşıldığından, bulunarak
>ıırtdışt edilmesinin sağ-
lanması" istendi.
1991model"BB-YG-
885" plakalı otomobil,
hafta sonu Ankara güm-
rüğüne teslim edildi.
Gümrükten dün yurtdışı-
na çıkanlması gereken
otomobili götürecek ki-
şiler Yunanistan'dan vi-
ze alamadığı için işlem
bugüne ertelendi.
Yetkililer, gümrük ver-
gileri ödenerek yurda it-
hali yapılmamış arabayı
satın alarak yurtiçinde
kullanmanın ve elinde
bulundurmanın suç ol-
duğunu vurgulayarak
Kazan'ın 1918 sayıhKa-
çakçılığın Önlenmesi
Yasası'na aykın davran-
dığını öne sürdüler.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
böyle bir taruşmaya gereksmimi ol-
duğu kanısında değüim" dedi.
DYP Grup Başkanvekili SafTet
Ankan Bedük, dün parlamentoda
düzenlediği basıa toplantısında,
Demirel'in, "Yetkimolsasecimegi-
denüm" görüşünü nasıl değerlen-
dirdiğine ilişkin soruya, ^umhur-
başkânı bunu rejime karşı bir teh-
<üt ohırsa aniamında söylihor. Bu-
gün için böyle bir \etkim olsaydı,
Meclis'i feshederdun aniamında
söylemi>T)r'1
' karşılığını verdı.
Bedük, Demirel'e fesih yetkisi
verilip verilmemesi konusunda,
14
Böyle bir istegi varsa bce haber
versin, grubumuzda görüşür, tarn-
ŞUTZ" değerlendirmesini yaptı. D-
SP Grup Başkanvekili Hik-
met ühiğbay ise dün parla-
mentoda düzenlediği basın
toplantısında, çeşitli kesim-
lerden hükümete karşı yük-
selen tepkilere dikkat çeker-
ken, "ÇözümTBMM'dedir''
dedi. Uluğbay, "Cumhurbaş-
kam'nın ifadesindeki husus
şudur: Çözümsüzlük son
nokta>agefince,Cumhurbas-
kanı'naTBMM'yi fesih yetki-
si verilmesi bir cıkış sağlaya-
bilir. Şu anda bu aşamava ge-
linmedi. TBMM'de çözüm
vardır. Çözümsüzlük nokta-
smagefinince de TBMM ken-
diniyenfleme karan verir*' di-
ye konuştu.
CHP Genel Sekreten Ad-
nan Keskin de düzenlediği
basın toplantısında Cumhur-
başkanı SüJeyman Demird'i
^var olan yetkilerini daha ge-
niş rxnudu kullanma>a" ça-
ğınrken "\etkflerini kullamr-
sa laik-demokraük cumhuri-
>etinayakta katanasma büyük
katkıjapar"dedı.
Cumhurbaşkanı'nın yetki-
lerini daha geniş biçimde kul-
lanması gerekliliğini vurgu-
layan Adnan Keskin, "Bu,
Cumhurbaşkanı 'mn yansız
olması kavramuıın arkasma
saklanmayi gerektirmeyen
bir düzenlemedir. Laik-de-
mokratik cumhurijetin ko-
runmasından herkes sorum-
ludur" görüşünü dıle getirdi.
BBP Genel Sekreter Yar-
dımcısı Hanefi Çelik."Bu
şardarda seçcne gjdilmesi ül-
ke ekonomisini olumsuz etki-
ler" görüşünü savunda
Muhalefetin hükümeti düşürmek için gerekli 276 rakamına ulaşması zor
Gensorudan sonuç çıkmayacakANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- DSP ve CHP'nin, antilaik uygula-
malan nedeniyle hükümet hakkında
verdiği gensonı önergelennin ön
göriişmesi bugün TBMM Genel
Kurulu'ndayapılacak. Muhalefetin,
hükümeti düşürmek için Meclis üye
tamsayısının üçte ikisini oluşturan
276 rakamına ulaşması zor görünür-
ken, BBP'nin de hükümete destek
verme karan kesinleşti.
BBP Genel Sekreter Yardımcısı
Hanefi Çeük, Türkiye'de laiklik ko-
nusunda "suııi gündem" yaratılma-
ya çahşıldığını savunarak, "Biz re-
jimin tehükedc oiduğuna inanmıyo-
ruz* dedi. ANAP Genel Başkânı
Mesut Yılmaz, gensoru önergelerin-
de ifade edılen gerekçelerle aynı dü-
şûnceleri paylaştıklannı, ancak ba-
zı konularda görüşlerinin farklı ola-
bileceğini söyledi. Yılmaz, bu görüş
farkJıhklaruıın da genel kurulda söz
alan ANAP milletvekilleri tarafin-
dan dile getirileceğini bildirdı.
TBMM Genel Kurulu'nda bugün
yapılacak gensoru önergesinin ön-
görüşmelerine REFAHYOL ortak-
lan, BBP desteğini de yanına alma-
nın rahatlığıyla gidecek.
Kulislerde, DYP Genel Başkanı,
• DSP ve CHP'nin, antilaik uygulamalan nedeniyle
hükümet hakkında verdiği gensoru önergeleri bugün
TBMM'de birleştirilerek görüşülecek. Bir süre önce
hükümetten desteğini çektiğini açıklayan BBP, "rejimin
tehlikede olmadığı" gerekçesiyle muhalefete destek
vermeme karan aldı.
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri
Bakanı Tansu Çiller hakkında mu-
halefetin Yüce Divan'a sevk yönün-
de verdiği önergelerin bile reddedil-
diğine dikkat çekilerek. "Gensonı,
doğrudan hükümeti ilgilendiren bir
konu. Muhalefet sonuç alama>acağı-
nı bilsede önergelerle hükümeti vıp-
ratmaya çahşacak. İktidar isekenet-
letür" görüşleri dile getirildi.
BBP'nin desteğiyle, hükümet ka-
nadının parlamentodaki çoğunluğu
285'e yükselirken, muhalefet parti-
len bağımsızlann tümünün desteği-
ni alsa bile ancak 264 rakamına ula-
şabiliyor.
Kulislerde, ANAP'ın muhafaza-
kâr kanadındaki bazı millervekille-
rinin oylamaya katılmayabileceğine
dikkat çekiidi.
Gensoru oylamalannda hüküme-
tin düşürülebilmesi için Meclis üye
tamsayısının üçte iki çoğunluğunu
oluşturan 276 milletvekilinin öner-
ge lehinde, "güvensiztik oyu" kul-
lanması gerekiyor.
BBP'den hükümete destek
DSP Grup Başkanvekili Hikmet
Uluğbay, yurttaşlann hükümetın an-
tilaik uygulamalanna karşı parla-
mentodan çözüm beklediğini belir-
terek, "DSP bir yandan RP dışında-
Id partilere güç biriiğj çağnsı yapa-
rak ülkenln yönetimine bu partinin
düşürdüğu gölgevi kaldırma girişi-
mini başlatmış, diger yandan da ver-
diği gensoru ile bu girişimin somut
sonuca ulaşmasmın adımını atmış-
nr" dedi. Bugün yapılacak gensoru
görüşmelerinde kullanılacak oyla-
nn ülkenin kaderini belirleyeceğini
kaydeden Uluğbay, RP zihniyerinin
elinden kurtulmak isteyen siyasi
partileri önergelerine destek verme-
ye çağırdı.
BBP Genel Sekreter Yardımcısı
Hanefi Çelik, DSP ve CHP'nin
önergelerini içerikleri nedeniyle
desteklemeyeceklerini söyledi. Çe-
lik, ANAP'ın, memur maaşlan ile
ilgili vereceği gensoru önergesini
ise destekleyeceklerini bildirdi. Şu
anda rejim açısından bir tehlike gör-
mediklerini kaydeden Çelik, "Bir
yandan 'Atatürk ilkeleri elden gidi-
yor' diyenler, diğer taraftan dini is-
tismar eden bir kesim toplumda ger-
ginlik yaratmak istiyor" dedi. Bir
soru üzerine Çelik, Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'in, "rejim tehü-
kede" uyansına dikkat çekerek,
"Cumhurbaşkanı'nın bu konuda
uyarjda bulunması en tabii hakla-
dır. Çünkü rejimi konıyacakJann
başuıda cumhurbaşkanı geUr. Ama
rejime karşı suç işleyenler de anaya-
sa veyasalar çerçevesinde cezalandı-
nhr" görüşünü savundu.
DYP Grup Başkanvekili Saffet
Ankan Bedük, gensoruda sıkıntı ol-
mayacağını belirtirken, yann yapı-
lacak DYP grup toplantısınm bugü-
ne alınması dikkat cekti. DYP Ge-
nel Başkanı Tansu Çiller'in grupta
gensoruyla ilgili bağlayıcı karar is-
teyeceği kaydedildi.
UZ YAZII ORHAN BtRGÎT
REFAHYOL hükümetinin çevresin-
deki sıcaklığın kaynama noktasına
yaklaştığı bir sırada, Demokratik Sol
. Parti ile Cumhuriyet Halk Partisi'nin
; verdikleri gensorulann görüşülmesi-
ne bugün Türkiye Büyük Millet Mec-
lisi'nde başlanıyor. 'TOFAŞ, TEDAŞ'
dosyalan ve hele açık, elle tutulur ka-
nıtlan olan 'malvariığıile ilgiliiddialar'ı
içeren soruşturma önergelerinin ikti-
dar partilerindeki dayanışması sonu-
cu reddedildiği bir haftanın sonunda,
bugünkü gensoru için rüzgârın yete-
rirce Erbakan + Çiller ikilisine karşı
estiği söylenebilir mi?
Dumhurbaşkanı'nın, ülkenin en çok
satan üç büyük tirajlı gazetesinin tem-
sibilerini ayrı ayn Çankaya'ya davet
ecip aynı gün yayımlanmasına özen
gcsterdiği söyleşilerinde kullandığı
sczcüklerin altını çizerseniz 'evet'.
3efah Partisi Genel Başkan Yar-
dımcısı Aydın Menderes gibi darbe
iledüşürülen bir başbakanın oğlu ol-
rrnnın deneyimlerini de sağduyusu
ilebirleştirerek pazar günkü 'Hürri-
ye' gazetesinde Faruk Bildirici ile
yaotığı söyleşiye bakarsanız yine
'e<et'.
vienderes, bu söyleşisinde genel
t«şkan yardımcısı olduğu partisini,
Liderlerin Baş Ağnlan...
'eninde sonunda bir tercih yapmak
için' uyanyor:
"Milli Güvenlik Kurulu, 28 şubatta
siyasigerilimitartışacak. Yaşanange-
rilimin normale döneceği izlenimi do-
ğarsa, normalizasyon sürecitamam-
lanır. MGK'nin gerginliği gidereme-
mesi halinde partamentonun hükû-
metin çekilmesini konuşmaya başla-
yacağını söyleyebilirim."
Parlamento, bir hükümetin çekil-
mesini iki yöntemle görüşür.
Birinci yöntem, iktidar partilerinin
yetkili kurullan, hükümete katılmak
için verdikleri kararlardan vazgeçtik-
lerini açıklarya da gruplannda bu yol-
da bir karar aJııiar ki bu da 'grup içi
gensoru'dur. Ya da muhalefet parti-
leri, hükümete anayasal haklannı kul-
lanarak gensoru verirler.
Bugünkü birleşimde gündemde
olan ve iki partinin ayrı ayn verdikleri
gensoru önergelerinin birleştirilerek
görüşülmesi bu amaca yöneliktir.
Gensoru önergesini veren iki partinin
üye aayısı, hükümeti düşürmeye yet-
miyor. Kamuoyuna verilen imaj,
BBP'nin de bu tür bir laiklik gensoru-
sunda iktidar partileriyle birlikte hare-
ket edeceği yolundaki davranışlan-
dır. REFAHYOL iktidarının, Cumhur-
başkanı'nı da gazete manşetleri yo-
luyla şikâyetlerini avaz avaz duyur-
maya yönelten tutumlardan ötürü sı-
kıntıya sokan 'gidişatı' karşısında
DSP + CHP'nin oy sayısına Anavatan
Partisi grubu kaç milletvekiliyle katı-
lacaktır? REFAHYOL hükümetinin
güven oylamasında anamuhalefet
partisi grubunun içinde bulunduğu sı-
kıntıyı unutmuş görünenler, geçen
hafta cuma günü, RP'nin yarı resmi
organı 'Milli Gazete 'nin 9. sayfasını
yukandan aşağıya kaplayan bir ha-
ber-yazıyı okudular mı?
Anavatan Partisi'nin 'ağırtop'\ann-
dan Ankara Milletvekili Cemil Çiçek,
geçen hafta partisinin Mecds grubun-
da bir konuşma yapmış. Meclis grup-
lan milletvekillerinin aile içinde söyle-
yebilecekleri dert ve şikâyetlerini an-
lattıkları 'mahrem' yerlerdir. Gazete-
ci, bu 'mahrem' konuşmadan birkaç
cümle koparıp alabilmek için adama-
kıllı savaş verir. Konuşmanın sahibi
de sözleri ne kadar duyulsun, kamu-
oyunda ses versin diye düşünse de
gizliliği bildiği için gönlü istese bile
parti disiplini gereği olduğu kadar, ah-
lak kurallanna da uymak zorunda ol-
duğunu unutmaz. Gazetecinin istek-
lerine karşı olabildiğince cimri davra-
nır. Oysa, iktidar partisinin yan resmi
organı gazete, 28 şubatta Milli Gü-
venlik Kurulu'nun gündemine alına-
cağı bizzat Aydın Menderes tarafin-
dan açıklanan sorunlar karşısında
Anavatan Partisi'ni suçlayan Cemil
Çiçek'in grup konuşmasını, noktası
virgülü ile yayımlayacak kadar ana-
muhalefet partisi grubunun gizliliğine
nüfuz etme becerisini göstermiştir.
Altında konuşma sahibinin adı ve
soyadı da yer aldığı için milletvekili-
nin grubunda kıraat ettiği metni, bu
gazeteden okuyanlar, Sayın Çiçek'in,
Sayın Aydın Menderes'ten çok daha
Refah Partili olduğunu kolaylıkla gö-
rebiliyorlar.
Bir farkla ki Menderes rejimle ilgili
kaygılannı, ailesinden gelen deneyim-
lerle açığa vururken Ankara Milletve-
kili Cemil Çiçek, Anavatan Partisi sı-
ralannda oturduğu halde, gönlünün
RP'de olduğu işaretlerini 'Milli Gaze-
te' sütunlarından verebilmektedir.
Galiba, ülkenin içine düştüğü bur-
gaç bir yönü ile parlamentomuzdaki
sıralarda oturanlann, kendileriyle ilgi-
li asıl yerleri bir türlü bulamamış olma-
lannda yatıyor. Cemil Çiçek, partisi-
nin grubunda yönetimden şikâyetle-
rini açık açık söylemiş. Sonra da bun-
lann destek olunmasını istediği görü-
şün gazetesinde yer almasına yeşil
ışık yakmış. Eski bakanın, bu görüş-
lerinde başka destekçiler de bulaca-
ğı kuşkusuzdur.
DYP içindeki sızlanmaları baş kal-
dın haline getirmek için bugünkü gen-
sorunun geçmesini bekleyenlerin ol-
duğu da isim isim basında yer alıyor
ve ilginçtir, ismi geçenlerce yalanlan-
mıyor.
Ama asıl önemli işareti, partisinin
önünde yol aynmı olduğunu söyle-
yen Aydın Menderes verdi. Malvariı-
ğı oylamasına katılmayan Menderes,
bilinmez RP listesine taşıdığı Şaban
Karataş'ın o günkü tutumundan ön-
ceden bilgili miydi? Mart ayının dert
ayı olduğunu söyleyenler, partilerin
önümüzdeki haftalarda karşılaşabile-
ceği sıkıntılan da kastetmiş olamaz-
lar ki...
POLflİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Humeyni'nin Kopyası...
1982 yılının Nisan ayı ortalan... Üst rütbeli subay-
lann da katıldığı ekonomik kurul toplantı halinde...
Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Jur-
gut Özal, bir tarikat şeyhini telefonla anyor. özal,
tarikat şeyhiyle 'çok samimi' bir biçimde konuşur-
ken şöyle diyor
"Senin işin tamam. Konsey üyeterinden söz aldım,
ilin sıkıyönetim komutanına dunımun bildirildi. Ra-
hatça dolaşabilirsin, seni yakalamayacaklar. Ancak
ortalıkta fazla dolaşma, vaaz verme. Ama taraftar-
lannla ilişkini sıklaştır, Konsey 'in ıcraatlanna destek
ver..."
Konuşmayı dinleyen bir yüksek rütbeli subay
Özal'a bakıyor. Özal ise hiç oralı olmuyor. Subay o
anda emekliliğini istemeye karar veriyor ama vaz-
geçiyor.
Subayın düşüncesi şu o anda:
"Herhalde Atatürk'ün kemikleri sızlıyordur..."
O tarihte tarikat şeyhi ilin sıkıyönetimi tarafindan
aranıyor ama hiçbir zaman yakalanmıyor. Şeyh,
Ege yöresinde dolaşırken valiterin ve emniyet mü-
dürlerinın korumasına giriyor...
AcabaÖzal, tarikatşeyhine 'dokunulmaması' için
ntçin güvence veriyor?
Bunun yanrtını şimdi emekli olan bir başka yüksek
rütbeli subay veriyor:
"1982Anayasası 'nın oylaması öncesi lzmir"in Ha-
tay semtinde bir apartmanın üçüncü katındaki da-
irede toplantı yapıldı. Burası bir kooperatif sitesiydi
ve o sitede sadece bir tarikatın müritleri otururdu.
Sitenin ortaklan arasında, 1983 seçımlennden son-
ra politikaya giren, ANAP'tan milletvekili seçilen,
özal'ın basbakanlığında bakan olanlarbile vardı."
Soru:
"O toplantıda ne konuştunuz?"
Yanrt:
"Tarikat şeyhinin ve yandaşlannın anayasa oyla-
ması öncesi 'evet' kampanyasına katılmalannı iste-
dik..."
Tarikat şeyhi, 'ordu içindekiyandaşlanna dokunul-
mayacağı' güvencesini aldıktan sonra, 1982 yılının
Eylül ortalannda anayasa oylaması için 'evet' kam-
panyası çalışmalanna başlıyor...
•••
1982 Anayasası oylamasına 'evet' diyen tarikat
şeyhinin ekonomik ve siyasi gücü işte bu yıllarda iv-
me kazanmaya başladı.
Sonra ne oldu?
Nurcular bölündü...
Tarikat şeyhi Nur tarikatına ihanet etmişti. Oysa
Nurcular 1950'den itibaren önce DP'ye, ardından
AP'ye destek vermişler, iki askeri darbeye karşı
çıkmışlardı...
Şeyh, Turgut Özal'a yakındı. Onu 1979 seçimK
öncesi izmir'de tanımıştı. O dönem Özal'a şoyıt.
demişti:
"KeşkeAP'denadayolsaydınız, MSP'nin İzmir'de
hiç şansı yokl"
Kadın eli sıkmamakla ünlü ve bir ayağı Israil öte-
ki ayağı ABD'de olan tarikat şeyhi 1993 seçimlerin-
de ANAP'ı destekledi. Kenan Evren ve arkadaşla-
n 2-3yılTSK'deki 'şeriatçısubaylara' hiç dokunma-
dı...
1980 yılı ortalannda 'başörtüsü eyiemleri' İzmir'de
9 EyMJI Ûniversrteşi'nde başladı. Eylem tüm üniver-
sitelere yayılırken Özal, şeyhi aradı ve yardım «stedi.
Şeyh yardım etti, eylem büyümedi. Özal, şeyhi ödüJ-
lendirdi...
Nasıl mı?
Kanun hükmünde çıkan bir kararnameyle Türk
Hava Kurumu dışındaki vakıflar da kurban derisi top-
layacaklardı...
Bu iş, 'Fak-Fuk-Fon' adı altındaydı, ama öyle ayar-
lanmıştı ki tüm şeriatçı vakıfları kapsadı. Böylece
şeyhin kasasına trilyonlar akmaya başladı...
•••
1980'li yıllann sonlanna doğnj kamuoyunun gün-
demine bomba gibi bir olay düştü:
"Askeri liselerde şeriatçı örgûtlenme..."
Acaba bu örgütlenmenın arkasında hangi vakıf
vardı, bu vakıf askeri hastanelerden sakat öğren-
cilere sahte sağlık raporlannı hangi doktor subaylar
aracılığıyla almıştı, öğrencileri askeri liselere nasıl
yerleştirmişti?
İkinci bomba ise 1990 yılında patladı: "100 şeri-
atçı subay ve astsubay ordudan atıldı..."
Bu konulan çok yazdık, meraklısına DGM tutanak-
lannı verebiliriz...
Uğur Dündar'ın Arena programında 'böbrek vur-
gunu'nu sanınm izlediniz. Aşağılık veyüz kızartıcı bir
olaydı bu. Istanbul Kozyatağı'ndaki Meyan Hasta-
nesi'nde yaşanıyordu insanlık dışı bu olay.
Evet, Meyan Hastanesi'nin arkasında hangi tari-
kat şeyhi vardır?
Kadın eli sıkmayan şeyh, bugün Refah Partisi'ne
altematif olarak sunulmak isteniyor ve 'ılımlı Islam'
aldatmacasına kimi aydınlar, bilim adamlan, yazar-
lar, medya patronlan, televizyoncular, politikacılarne
yazık ki kanıyor...
Humeyni'nin video kasetlerini izleyin, bir de tari-
kat şeyhininkileri. Gülümsemeleri, yüz çizgileri, ses
tonlan aynıdır...
Kanmayın, oyuna gelmeyin!..
Sayın Hakkı Devrim'e not:
"... gazeteci Ekrem KızıttaşV/7 söylemede birsı-
kıntısı da, söyleyeceği pek bir şey de yoktu..." yeri-
ne, "... gazeteci Ekrem Kızıltaş'ın söylemedeki (an-
latmındaki) sıkıntıst, söyleyebileceğipekbirşeyin ol-
mamasından kaynaklanıyordu" diye yazılsa daha
doğıu olurdu sanınm. Saygıyla. H.Ç.
Internet: http: // www.planetcom.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya (g PlaneLcom. TR
ÇAĞDAŞ YAYINLARI
HİKMET ÇETİNKAYA
ÇAGININ TANIĞI
ÜÇYAZAR
ÇağmınTaruğı
İJçYazar
Sanvn «icaıo'
200.000 TL(KDVdahı()