Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 ŞUBAT 1997 PAZAR.
HABERLER
Can Yücel'e
ceza davası
• ANKARA (AA) -
Beyoğlu Cumhunyet
Başsavcılığı. "Leman"
mizah dergisinde
yayımlanan bir şiirinde
dince kutsal sayılan
değerlere hakaret ettıği
gerekçesiyle, şair Can
Yücel ile bu şiiri
yayımladığı için derginin
sorumlu yazıişleri müdürü
Kutlu Esendemır hakkında
ceza davası açtı. Beyoğlu
Cumhunyet Savcısı
Mustafa Giılsoy tarafından
hazırlanan ıddıanamede.
"Leman" dergisinin 22
Eylül 1996tarihli254.
sayısında, Can Yücel
tarafından yazılan "Kadın
diye bir şiir" isımlı şiirin
yayimlandığı belırtildi.
"Hep üzülüyorum kadın
dogmadım diye/ Kim bilir
ne oyunlar oynardım
erkeklere' Halt etmiş
yanımda Meryem Ana,
Bilmezdim bile lsa'yı
kimden peydahladığımı,
Haksız mı çıkardım? Yoo<
Sanki erkek takımı o kadar
erkek/ Ve Allahına kadar o
kadar hırt ki..." dizelerini
içeren şıırde yer alan "Halt
etmiş yanımda Meryem
Ana" ve "Bilmezdim bile
tsa'yı kimden
peydahladığımı"
ibareleriyle. dinlerce kutsal
sayılan Meryem ana ve Isa
peygambenn alaya alındığı
ifade edılen iddianamede,
aynca şiirin. kişilerin dini
hislerini rencide edıci
nitelıkte olduğu kaydedildı.
Atama
kararlan
• ANKARA (.\A) - Tanm
ve Köyişlen Bakanlığı
Müsteşan Cengiz Aysun.
görevden alınarak bakanlık
müşavirliğıne atandı. Resmi
Gazete'nın bugünkü
sayısında yer alan diğer
atama kararlannaföre,
Devlet fstatistik Enstitüsü
Başkanlığı Eskişehır Bölge
Müdürlüğü'ne Trabzon
Bölge Müdür Yardımcısı
Alaattin Aydın. Türkiye
Halk Bankası AŞ Genel
Müdürlüğü Yönetim
Kurulu Üyelıği'ne
Hazıne'yi temsılen Prof.
Dr. Halil Sanaslan, Orman
Bakanlığı Ankara-tç
Anadolu Bölge
Müdürlüğü'ne Amasya
Orman Bölge Müdürü M.
Vefa Altınçekiç getırildi.
Mılli Piyango Idaresi Genel
Müdür Yardımcısı Hikmet
Çakır, Türkiye Şeker
Fabrikalan AŞ Genel
Müdür Yardımcılan
Hüse>in Avni Susurluk ile
Cevat Gültekin ise bir başka
göreve atanmak üzere bu
görevlennden alındılar.
Çillen'e
OflD tepkisi
• ANKARA (ANKA)-
!HD Genel Başkanı Akın
Bırdal. TansuÇiller'in,
Roma'da "Insan haklan
ılanında iyileştirme
;abalannı sürdürüyoruz"
jeklinde açıklama
yapmasına tepki gösterdi.
IHD Başkanı Akın Birdal
yaptığı yazılı açıklamada,
Çıller'ın sözünü ettiği
Jûzenlemelerin, gözaltı
sûrelerinin azaltılması ve
DGM kapsamının
iiraltılması olduğunu
ırımsatarak, DGMIerin
amamen kaldınlmasını ve
»ûl yargılanma hakkjnın
Fjrkiye'de de tanınmasını
ıs-edıklennı bıldirdi.
yasaklandı
• ANKARA (ANKA)
Ikmokrasi ve Banş
'ırtisı'nin yann
Dvarbakır'da
lizenleyeceği "Banş ve
ltmokrasi" panelinin
?ihlik tarafından
/saklandığı bildirildi.
Ifcmokrasi ve Banş Partısi
inel Başkanı Refik
<irakoç, yaptığı yazıiı
ıoklamada, İHD Genel
3ışkanı Akın Birdal. Kurt-
<jı Başkanı Yılmaz
^ımlıbel, gazetect-yazar
Orav Düzgören ile
inştırmacı yazar Mehmet
vetiner'in katılacağı
*knş ve demokrasi"
Mielinin valilık tarafından
'ieyfi biçımde"
raaklandığını bıldirdi.
Bölgede her 10 kişiden 3'ü Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yargılamyor
Güneydoğıılu DGM'KkENVERSEVİŞ
DİYARBAKIR - Güneydoğu
Anadolu Bölgesi'nde ağırlıklı
olarak siyasi davalann
görüldügu Diyarbakır Devlet
Güvenlik Mahkemesi'nde son
üç yıl içinde 54 bin 273 kişinin
çeşitli suçlardan yargılandığı
belirlendi. Son üç yılın
istatistikleri. Güneydoğu'da her
10 lcişıden 3'ünün DGM'lik
olduğunu ortaya çıkanrken.
yargılananlar arasında 11-17 yaş
arasında yüzlerce kız ve erkek
çocuğun bulunması da dikkat
çekiyor. 14,374 davanın son üç
yıl içinde görüldüğü
Dıvarbakır'daki 4 DGM'de,
1994 yıhnda 5012, 1995 yılında
5071, 1996 yılında da 4291
davaya bakıldı. 1994 yılında
19.237, 1995 yılında 19.104.
1996 yılında da 15.932 olmak
üzere toplam 54.273 kişi bu
davalarda yargılandı.
Son üç yılda 8407 dosyanın
karara çıktığı
Diyarbakır Devlet Güvenlik
Mahkemesi'nde 1994 yılında
624, 1995 yılında 731. 1996
yılında da 837 olmak üzere
toplam 2192 kişi hakkında
mahkûmiyet karan verildı. 1994
yıhnda 1845, 1995 yılında 1841.
1996 yılında da 1210 olmak
üzere son üç yılda toplam 48%
kişi hakkında da Diyarbakır
DGM'de beraat karan çıktı ve
aynı süre içinde 185 da\a da
düştü. Yine 1994 \e 1996 yıllan
boyunca 11 ve 14 yaş gruplan
arasında 91 erkek, 8 kız, 14 ve
17 yaş guruplan arasında 928
erkek v e 221 kız çocuğu
Diyarbakır DGM'de çeşitli
suçlardan dolayı yargılandılar.
Yardım, yatakhk
Bölgede son üç yıl içinde
PKJC'ye yardım ve yatakhk
yaptığı ileri sürülen toplam
11.216 kişi TCK'nın 169.
maddesinden yargılandı.
Yargılananlardan 430'unun
bayan. 10.786'sınında erkek
olduğu belirtildi. Aynı suçtan
yargılanan 11-14 yaş grubundan
6 erkek. 2 kız, 14-17 yaş
grubundan da 432 erkek, 94 kız
çocuğu hâkim önüne çıktı.
Güneydoğu'da aynı dönemlerde
PfCK'ye üye olduğu ileri sürülen
toplam 4886 kışı TCK'nin 168.
maddesinden yargılandı.
Yargılananlardan 293'ünün
kadın. 4593'ünün de erkek
olduğu belirlendi. Aynı süre
ıçerisinde örgüt üyelığınden
dolayı 11-14 yaş grubu arasında
35 erkek, 3 kız ve 14-17 yaş
grubu arasında 325 erkek ile 75
kız çocuğu yargılandı. İdam
suçundan TCK'nın 125.
maddesinden yargılananlann
son üç yıldaki sayısı 2.277 oldu.
tdamdan yargılananlann
150'sinin kadın, 2127'sinin de
erkek olduğu bildirildi. 125.
maddeden aynca 11-14 yaş
grubu arası 18 erkek. 14-17 yaş
grubundan da 153 erkek, 59 kıç
çocuğu yargılandı.
Düşünce suçu
Aynı yıllarda düşünce.
örgütlenme, gösten \e diğer
suçlardan dolayı 2l'ı kadın
olmak üzere Dıyarbakır
DGM'de 673 kişi hâkim önüne
çıktı. Bu suçlardan örürü 11-14
yaş grubundan 6 erkek, 1 kız,
14-17 yaş grubundan da 10
erkek ile 2 kız çocuğu
yargılandı.
Hafif yaralı
Fadime
Göktepe
kaza
geçirdi
BURSA(Cumhuriyet)-
Geçen yıl polislerce dö-
vülerek öldürülen gazete-
ci Metin Göktepe'nin an-
nesı \e ağabeyi Bursa'da
geçirdiklen trafik kaza-
sında yaralandılar.
Derviş Göktepe, kendi
kullandığı ve içinde an-
nesi Fadime Göktepe'nin
de bulunduğu 34 RC 032
plakalı otomobil ile
DlSK'in tzmirbölge top-
lantısına giderken, Bur-
sa'nın Panayır Mahalle-
si'nde. önünde seyreden
Bora Işık yönetımindekı
34 CLV 03 plakalı otoya
arkadan çarptı. Kazada
yaralanan Derviş ve Fa-
dime Göktepe'ye ilk mü-
dahale Bursa Vatan Has-
tanesı'nde yaDildı. Hafif
yaralı Derviş Göktepe
ayakta tedavi edilirken.
gözü ve dizinden yarala-
nan anne Göktepe'nin bir
. gün hastanede^ gözetim
altında tutulacağı daha
sonra taburcu edileceği
Mdirildi.
Gürün Yardımlaşma ve
Dayanışma Derneği
(GÜYAD), Metin Gökte-
pe'yi, "Metin Göktepe
ve Yargı" konulu bir pa-
nelle anıyor. Mecidiye-
köy Kültür Merkezi Kon-
ferans Salonu'nda, bugün
saat 11.00'de düzenlene-
cek panele Şair-Yazar
Sennur Sezer. Yazar Zeki
Coşkun. Şair Gülsüm
Akyüz. Çağdaş Avukatlar
Grubu üyesı Semih Mut-
lu ile Metin Göktepe'nin
ağabey i İbrahim Gökte-
pe konuşmacı olarak
katılacak.
Fransız yönetmen Bernard Debord'ın çektiği Cumartesi Anneleri belgeselinin, dünyanuı tdevizyon oskan olarak kabul edilen 10.
FIPA FestivalTnde ropörtaj dalında büyük ödülü kazandığı beürtildi. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER)
Annelerden yalan habere tepkifstanbul Haber Servisi-K.ayıp yakınlannın
90. buluşmasında, Cumartesi Anneleri bel-
geselinin, dünyanın televizyon oskan olarak
kabul edılen 10. FIPA Festivali'nde ropörtaj
dalında büyük ödülü kazandığı belirtildi.
Cumartesi Anneleri, Türkiye gazetesınde
yer alan 'Kayıplar PKK'ü çıktT ısimli yalan
habere büyük tepki gösterdi. Isveç'in
Stockholm kentinde 150 kişılik bir grup, Cu-
martesi Anneleri'ne destek için eylem yap-
tı.
Cumartesi Annelen'nin oturma eylemi-
ne, Emeğin Partısi Genel Başkanı Levent
Tiizei. sanatçı Şanar Yurdatapan, Haklarve
Özgürlükler Platformu (HÖP) dönem sözcü-
süOyaGökbayrakve ErtuğrulKürkçü'nün
aralannda bulunduğu çok sayıda kişi destek
verdi. Cumartesi Anneleri adına yapılan
açıklamada, Fransız yönetmen Bernard De-
bord tarafından geçen yıl çekilen Cumarte-
si Annelen ve kayıplar belgeselinin 10. FI-
BA Festivali'nde en iyi TÖportaj ödülünü al-
dığı açıklandı.
Debord ödülle ilgıli olarak "Ödülü aldı-
ğım için çok murluyum. Mutiuluğum bu ya-
pımia Türkiye"dcki kayıp yakınlannın acısı-
nı dünyaya duyurduğum ve ülkenizde adale-
tin ve insanlığın gerçekleşmesine küçük de ot-
sa bir katkıda bulunmuş olduğum inancım-
dan kaynaklanıyar" dedi.
Kayıp DüzgünTekin'in annesı ElifTekin.
Türkiye gazetesının yaptığı haberle kamu-
oyuna yansıtılan Dûzgün Eskin'ın oğlu ol-
madığını belirterek. "Demek ben Dûz-
gün'ümü tanıyamamışım. 16 aydır resmini
taşıyorum. Devlet oğlumu kaybettirdl Orta-
ya çıkarsın. Bizimk ala> mı ediyorlar. EUerim
yakalanndadır" diye konuştu.
Muhabirimız Gürhan Uçkan'ın haberine
göre, Uluslararası Af Örgütü'nün Isveç'in
Stockholm kentinde geçen hafta başiattığı
Cumartesi Anneleri'yle dayanışma eylemi,
bu cumartesi de devam ettı. Stockholm'ün
merkezindeki Sergel Meydanı 'nda toplanan
Türkiyeli ve Isveçli kadınlar, Türkiye'de kay-
bolan kişilerin fotoğraflannı taşıyan levha-
larla oturma eylemi yaptılar. Yaklaşık 150 ki-
şinin katıldığı eylemin cumartesi günü ger-
çekleştırilmesi nedeniyle meydandan geçen
çok sayıda Isveçliye. Istanbul'daki Cumar-
tesi Anneleri'nin çabalan ve kayıplarkonu-
sunda bilgiler verildi. Uluslararası Af Örgü-
tü'nün gelecek cumartesi de aynı eylemi sür-
düreceği belirtilirken herhangı bir örgütü
temsil etmeyen yaklaşık 50 kişilık bir grup
da eylemi sürekli olarak destekley eceklerini
bildirdi.
Kadnüar Ankara'ya eyleme gidiyorANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Sıvil toplum örgütlen, RE-
FAHYOL hükümetinin, türbanla
süren "devleti dinseUeştirme" po-
litikasınakarşıkadınlan 15şubat-
ta Ankara'ya eyleme çağırdı. Kıt-
le örgütlen, siyasi partiler, meslek
birlikleri v e vakjflardan oluşan gi-
rişim, REFAHYOL hükümetinin
kadına yönelık uygulamalannı
l
*köleleştirme"çabası olarak de-
ğerlendırdi.
Sendika v e meslek örgütlerinin
hükümete karşı birlık çağnlannın
ardından, kadınlar da REFAH-
YOL hükümetinin türbanla başla-
yan toplumsal yaşamı dinselleştir-
me çabalanna karşı seslerini yük-
selttıler. 41 demokratik sıvil top-
lum kuruluşu ve meslek örgütle-
rinden oluşan bir girişim dün dü-
zenlediğı basın toplantısında hü-
kümetin uygulamalanna karşı ey-
lembirliği yapacaklannı açıkladı-
lar. Girişim adına hazırlanan bil-
diriy i okuyan ÇHD Genel Başka-
nı ŞenalSanhan. Türkiye'nin hız-
la ortaçağ karanlığına sürüklendi-
ğini belirterek, 1923 sonrasında
göreceli olarak kazanılan haklann
geriletilmeye çalışıldığını anlattı.
"Çifte bojTinduruk" altında yaşa-
yan kadınlann şer'i hukukun fet-
valanyla kara çarşafa, imam ni-
kâhına. evde oturmaya köle ve
mal olmaya zorlandığını kayde-
den Sanhan, şu görüşleri dile ge-
tirdi:
"Bizun, 'Kadın haklannı yete-
rince korumuyor" dediğimizyasa-
lar, bugün olduğundan daha geri-
lere doğru çekilmeye çabşüıyor.
Şer'i hukuk. demokratik ve laik
hukukun üsrüne çıkarümava ça-
balanıyur. Kadınlann aşağılanma-
SL, şiddete uğramasu bedeninin de-
netimi doğallaştırüıyor. Emniyet
müdürlüklerinde kadınlar zorla
bekâret kontrolüne tabi rutulu-
yor." Sanhan. kadınlara seslene-
rek. şu çağnda bulundu:
"Sevgili kadjnlar. okullardan.iş-
yerlerinizden aluııp eve kapatıl-
mak istiyor musunuz? Erkeğin kö-
lesi, arkadaşlannızm kuması ol-
mak istiyor musunuz? Aydınlık
yüzlerinizi, kara peçelerin arkası-
na gizlemeye hazır mısınız? Giyi-
minizi, si\asi bir sembol haline ge-
tirmelerine, çağdaş ve modem gi-
yinme hakkınızın elinizden aün-
masına izin verecek misiniz?
tnançlarınızı din istismarcılannın
eline bırakacak mısmız? Acılarla
doğurduğunuz, emekle büyüttü-
ğünuz çocuklannızı, halkm halkı
kırdığı savaşlarda vitirmev e hazır
mısınız? Bugün bizim bir parça-
mız olan Cumartesi Anneleri'nin
bizim bir yarunız olan çatışmalar-
da çocuklannı vitiren annelerin
acılan sürsün istiyor musunuz?
Susurluk çamurunu besleyen ça-
mura güç vermek istiyor musu-
nuz?"
SIFIR NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr
KÖLN - Istanbul-Köln uça-
ğındayım. Sevgili Uğur Mum-
cu için yapılan etkinlikler, Al-
manya'da da sürüyor. Uğuröl-
dürüleli dört yıl oldu.
Susurluk kazasıyla ortaya
çıkan bilgi ve bulgulardan is-
tense onun katiline ve katille-
rine kolayca ulaşılabilir, tetiği
çektirenler de bulunabilır.
Gelin görün ki devleti elinde
tutanlar, cinayetler konusun-
da ilerlemeye enge! birgörün-
tü sergiliyorlar.
Abdi Ipekçi cinayetinde te-
tiği Ağca çektı. Abdullah Çat-
lı, Oral Çelik gıbı ülkücülenn
bu cınayetle bağlan olduğu
belgelerdeyeraldı. Sonrası ise
iç karartıcı. Oral Çelik aniden
ortaya çıkıp ifade değiştiren bir
sürpriz tanık sayesinde ser-
best kaldı.
Oral Çelik'in, Ağca'nın ve
Çath'nın ardında kimler vardı?
Tetiği kimler çektirmişti? Bu-
Taksim'e Cami Neden?
güne kadar yapılan sorgu ve
araştırmalarda devlet görevli-
lerinin hiç böyle bir niyetinin
olmadığı kolayca anlaşıldı.
Çelik'in serbest kalması
acaba hâlâ arkasında duran
güçlerin ağırtığı sayesinde mi
oldu?
Bunu kim araştıracak?
Uçak Istanbul'dan havalanı-
yor. istanbul güneşler içinde
pırıl pırıl. Abdi İpekçi'yi, Uğur
Mumcu'yu, Muammer Ak-
soy'u düşünüyorum. Sevgili
dostum Amasya TİP İl Başka-
nı Şerafettin Atalay'ı düşünü-
yorum. onları öldürdüler. Onla-
nn katillerine birtürlü ulaşamı-
yoruz. Birileri sürekli cinayet-
lerdeki kanlı izleri kapatmaya
çalışıyor.
Özgürlük, banş, demokrasi
uğruna yitirdiğimız değerli in-
sanlanmızın katillerini anyoruz.
Artık onlan geri getiremeyiz. A-
ma onlann katillerine ulaşarak,
cinayete azmettirenleri bula-
rak özlediğimiz Türkiye'ye, on-
lann hayalindeki Türkiye'ye
adım atabiliriz.
• • •
Türkiye, Susurluk'un ortaya
döktüğü pisliklerden nasıl kur-
tulacağının hesabını yaparken,
birileri de fırsattan istifade, ba-
şımıza yeni çoraplar örmeye
çabalıyor.
Genliğin ve halkı bezdiren si-
yasi baskılann yarattığı ortam-
dan yararlanarak oyunu yüzde
20'lere yükselten Erbakan ve
arkadaşları, büyük bir karga-
şaya yol açabilecek girişimler-
de bulunuyorlar. Taksim'e ca-
mi bunlardan birisi.
Mesai saatlerini namaza ve
iftara göre ayarlamak, tesettü-
rü kamu kurumlanna yaymak
da sonraki adımlar.
• • •
Örtünme yasağına başın-
dan beri karşı çıkan bir insa-
nım. Yasakçılığın bir netice
vermeyeceğini biliyorum. Ama
RP'ninki yasaklara karşı çık-
mak ve kendi ifadelerine göre
"başörtüsü zulmüne" son ver-
mek değil. RR Türkiye'ye bir
sistemi dayatmaya kalkıyor.
Eline geçirdıği belediyeler-
de, gücünün yettiği yerlerde,
geri bir düzeni yaymak istedi-
ği belli oldu.
RP'li belediyenin hâkim ol-
duğu binalarda içki yasak.
Yüzde 20 oyla bunları yapan-
ların, bıraz daha güçlenseler
neler yapabileceklerıni kestır-
mekzor değil.
Taksim'e cami de aynı anla-
yışın ürünü olarak gündeme
getiriliyor. RR laik Türkiye ile
bir hesaplaşmaya girişmeye
kalkışıyor. Çağdaşlık yönünde
kazanılmış mevzileri parçala-
yıpdağıtmak istiyor. RP'nin id-
dia ettikleri gibi bir özgürlük
sorunu falan yok. Hepsi sah-
te.
• • •
Öyle olsaydı, iktidar ortağı
olduğundan bu yana yasalar-
da demokratik değişıklik öne-
rileri getirir, devletin demokra-
tikleşmesi için çaba harcardı.
Tam tersini yapıyor, altına
imza attıklan değişıklik paket-
leri, hep otoriter sistemi güç-
lendirmek yönünde.
Taksim'e cami bahane, RP
Türkiye'yi sonu belirsiz birca-
mi-kışla denklemıne sürüklü-
yor. Bundan kendılerı de çok
zarar görür. Bızden söyle-
mesi...
MIKRO
DINÇ TAYANÇ
Karanlıkta Bir Dakika
Dün gece ve saat tam 21.00'de "Sürekli Aydın-
lık için Bir Dakika Karanlık" görevimı yerıne getir-
diğimde düşündüklenmin "fotografisı"dk...
George Orvvell i ölümsüzlüğe ulaştıran "Hay-
vanlar Çiftliği"nden iki bölümü unutamıyorum. :
llkı; Hayvanlar Manifestosu'nun "Bütün Hayvan-
larEşittir" ilkesınin, çiftlikteki demokrasi "Domuz-
/aAD/Watoryas/"nadönüştüğündealdığı bıçim: Bü-
tün hayvanlar eşittir. Ama, bazı hayvanlar daha faz-
laeşittir!..
ikincisi; diktatörleşen domuzlar ile ınsanların iç-
ki içerek kumar oynayıp da birbirlerine girdikleri
son bolum: Hayvanlar. içeriye baktıklannda masa-
nın çevresindekı domuzlann mı insanlaştığını, in-
sanların mı domuzlaştığını anlayamadılar!..
Kurtuluş Savaşı'nın ve Aydınlanma Devrimi'nin
Mustafa Kemal'ine sövmek demokrasidir. Ama,
iduğü kendınden menkul tarikat şeyhinin herzele-
rini ortaya dökmek demokrasiye aykındır!
Atatürk'e "deccal" demek demokrasidir. Ama,
karayobaza karayobaz demek demokrasiye aykı-
rıdır!
"Tedirginliğıni" dile getiren komutanları hedef
göstermek demokrasidir. Ama, komutanların laik-
lik, demokrasi, siyasal kirlilik, çeteler (...) konusun-
daki görüşlerini açıklamaları demokrasiye aykırıdır!
"Sağcılann adam öldürdüğünü söylememek"
demokrasidir. Ama. öldürülen onca aydının hesa-
bını sormak demokrasiye aykırıdır!
Demokrasiyı savunarak karayobaz şeriatını ge-
tirmeye çalışmak demokrasidir. Ama, karayobaz
şeriatı ile demokrasınin birbirleriyle "uzlaşmaz çe-
lişki" oluşturduğunu söylemek demokrasıye aykı-
ndır!
"Avrat" diye nitelenen kadınlann sırtına basıp
onları orta malı eyleyerek ıktidara sarmaşıklanmak
demokrasidir. Ama, aynı kadınların "yettigayrı"di-
ye baş kaldırmaları demokrasiye aykındır!
Sanklı makulesinı Başbakanlık'ta iftara çağırıp
ağırlamak demokrasidir. Ama. "bazı tankatlar iyı"
olduğundan(!) bu işın soruşturulması demokrasiye
aykırıdır!
Yolsuzluğu ayyuka çıkmış avrada şantaj yapıp
hükümet olmak demokrasidir. Ama, aynı avradın
yolsuzluklannı soruşturmaya geçit vermek demok-
rasiye aykırıdır!
Niyeti baştankokmuş karayobaz sürüsüne hoş-
görû ite bakip, ülkeyi batağa siirükleyişıne ızleyıci
Rafmak aemokrasidir. Ama, solda bırîığe evet de-
mek, yürek istediğinden, demokrasiye aykırıdır!
Çetelerin ardına saklanıp, uyuşturucu ve silah ti-
careti yapmak demokrasidir. Ama, elin "gâvu-
n/"nun çıkıp "Bu işin ardında 'şaibe' var" demesi
demokrasiye aykırıdır!
Yıllarca "vuremri" verip insanlıktan çıkaraksiya-:
set basamaklarını tırmanmak demokrasidir. Ama,;
katillikleri ortaya dökülmüş "dava arkadaşlannı"-
kabullenmek demokrasiye aykırıdır!
Partisınin adını, ne akla hizmet bilinmez "demok-
ratik" ve de "sol" koyarak faşistlere, karayobazla-
ra yol ve de kucak açmak demokrasidir. Ama, "Par- •
tipartilikten çıkıp çıftliğe döndü" diyen Çile Çiçek-
leri'ni yolmak yerine seslerine kulak vermek ve de
ustasının "adamlığını" gösterip siyasetten çekil-
mek demokrasiye aykırıdır!
• • •
Bir dakikaya ancak bu kadarı sığıyor ve yeniden
yaktığım ışıklar ile bırlıkte TV'de birbiri ardınca
Çoban'dan Hacıyatmaz Hoca'ya, Kart Kurt'tan
Şaibe Mecbure Avrat'a. Sönük Umut'tan Sapık
Cincilere dek ne kadar yaşamımızı ve geçmişimiz-
den geleceğımizi karartan "demokrat" varsa arz-ı.
endam eyliyor...
"Aydınlığın böylesine..." diye TV'ye saldırıyor ve
yarı yolda kalakalıyorum... "Işık dediğin öyle değil,
böyle kapatılır" dercesine kesiliveriyor elektrikler...
Ortalık aydınlandığında hiçbirini görmemeyi dili-
yorumü!
Ana fikir: Işığı kapatmak nasıl elimizdeyse,-
elimizde olmayan karanlıkları aydınlatmak da el-
lerımizdedir.
Ana fikrin ana fikri: Aydınlanmaya giden yol,
karanlığı yaratan kadavraların ortadan kaldırıl-
masından geçer!
İHD Genel Başkanı Birdal
'Türkiye karanlık
bir tünel içinde'
ADANA (Cumhuriyet
Güney İİleri Bürosu) - İnsan
Haklan Derneği Genel Baş-
kanı Akın Birdal,ülkede be-
lirsizlik onamı bulunduğu-
nu belirterek. "Türkhe ka-
ranlık bir tünel içinde gidi-
yor. Tüneiin sonunda birışık
sızınnsı bile yok. Belirsizİik
içinde gjdiyoruz" dedı.
IHD Adana Şubesi'nde
"Banş İçin Bir Milyon İm-
za" gırişimcisı Eşber V'ağ-
murdereti ve Mazlum-Der
Genel Başkanı Ydmaz En-
sarioğlu ile birlikte basınla
sohbet toplantısı düzenle-
yen Birdal. ABD İnsan
Haklan Raporu'nda. v aygın
ve sistematik işkence uygu-
lamakla faili meçhul ve yar-
gısız infazlarla suçlanan
Türkiye'ye hıçbir yaptınm
öngörülmedığinı. tersıne
AB'ye üyeliğı ıçın ABD ta-
rafından AB üy'L'lerıne bas-
kı yapıldığını söyledi. As-
keri darbe yapanlann ceza-
landınlmadığı tek ülkenin,
Türkiye olduğunu da bildi-
ren Birdal. "Susurluk kaza-
sının ortaya çıkardığı pisliği.
kimsf örtemez. 12 Eylül'ün,
faşist generallerine kadar gi-.
decek. Onlar yargılanmaz-'
sa olmaz. 12 Eylül faşist ge-
nerallerinin başının vapüğı
tablolarda kan izleri var"*;
dedi.
Av. Eşber Yağmurderelf.''
Türkiye'nin yaşadığı olumt;
suzluklann temeünde sorur-
nun çözümünün şiddete ha-'
vale edilmesinin yatîığına.-
Türkıye'nın in>anlık ailesi-
nin dışına itildiğıne değine- •
rek ^öyle konuştu:
"Halkm organize bir tep-
kiyi yükseltmesi gerekiyor.
Şiddete karşı bir örgütlen-.
me ile gerçek gelişmenin ra-
yına oturtulması gerekiyor.,
Türkiye giderek kendi gele-_
ceğini daha fazla kunuşan,
tartışan bir toplum haline
gelivor.'"