02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyetİmtivaz Sahifci: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenr Orhao Erinç 9 Genel Yavın Koordınatörü Hikmet Çetinkaya • Yazıışlerı Müdürleri fforahiın Yıldız (Sorumiu), DinçTa>anç 9 Haber Merkezı Müdıirü Hakan Kara Gorse) Yönetmen. Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu • Istihbarat' Cengiz YUdınm #Ekonomı: Bülent Kızanlık 9 Kültür Handan Senkökcn 9 Ş,P or Abdiilkadir Yûcelman 9 Mataleler Sami Karaören 9 Duzeltme Abdullah Yazıcı • Fotoğraf ErdoganKöseoğlu • Bıigı-Belge Edibe Buğra • \ urt Haberlen: Mehmet Faraç YaymKuruJu IlhanSdçuk/Başkan), Orhan Erinç. Ok(a\ Kortbökc. Hikmet Çetinkaya, Şükrao Soner. Ergıuı BakL Dinç Tavanç. İbrahim V ıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balba>, Hakan Kara. Ankara Temsılcısr Mustafa Balba\ 9 Haber Muduru Doğan Akın Atatürk Bulvan No: 125. Kat 4, Bakanhklar-Ankara Tel 4195020 (Vhat). Faks: 4195027 • tzmır Temsılcısı. SerdarKmk,H ZıyaBlv. I352S 23Tel:4411220, Faks. 44191119 Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu, tnömiCA 119S.No! Kat.I.Tel 363 12 11,Faks 363 12 15" w uorseı ı onecmen. riKrer r-ser Edibe Buğra • Vurt Haberlen: Mehmet Faraç Balba), Hakan Kara. ^^ıtno^fsızososao^ Faks ,0-2.2,513.595 2ŞUBAT1997 İmsak:5.39 Güneş: 7.07 Ögle: 12.25 Psikiyatristler, 'reality show'larm denetlenmesi için RTUK'e başvurdu Ozel TV'ler şiddet saçıyor Müessese Mûduru. Erol Erkut 9 Koordınatör: Ahmet Korulsan 9 Muhasebe Büknt Yen«r 9 tdarr Hflseyin Gürer • İşletme Önder Çelik • Bılgı-tşlem: Naii tnal • Bılgısayar Sısıem Mûrnvet ÇBer MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Müdur Gûlbin trduran 0 Koordınator Reha Işıtman # Genel Mudür Yarâımcısı Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 5139580-5138460-61,Faks 5138463 \a\ımlıtaD \e Basanr Yenı Cjn Haber Ajansı, Turkocagı Cad 39 41 CağaJoğj 34334 Isl PK 2 2 ŞUBAT 1997 İmsak: 5.39 Güneş: 7.07 Öğle: 12.25 İkındi: 15.04 Akşam: 17.29 Yatsı 18.52 Bandırma Kuşcennetî • BL'RSA(AA>- Bandırma Kuşcenneti MilliParkı'nın genişletılmesi icin, 120 hektarlıkalanın kamulaştınldığı bildinldi. Park Mühendisliji yetkilılen, Balıkesir II îdare Kurulu'nun aldığı kararla kamulaştınlan bölgenin ağaçlandınlarak kuşlann >emlenme alanı olarak kullanılacağını ifade ettıler. Yetkiüler. kamulaştırma karanndan sonra halen 60 hektar olan Kuşcenneti Millî Parkı alanının 180hektara çıktıgını kaydettiler. Karadeniz'de kış • TRABZON(AA)- Soğuk veyağışlı hava, Dogu Karadeniz Böigesi'nde bir haftadır hayatı olumsuz etkilerken, ulaşıma kapanan 847 köy yolunu açma çalışmalan sürüyor. Alınan bilgiye göre kar kalınlığı şehir merkezlerinde 30 ila 50 santimetre. iç kesimlerdeki ilçelerde yer yer bir metreye ulaşırken, yüksek kesimlerdede 1.5 melreyi aştı. Artvin şehir merkezinde ise kar kalınlığı 127 santimetreye ulaijtı. Rize'de 24 saat hizmet verecek kriz masası oluşturuldu. İncirlik'in • ADANA (AA)- Adana'ya İOkilometre uzaklıkta bulunan ve Türk- ABD Ortak Savunma Tesısleri'nin sınırlannda yer alması nedeniyle dünyaca tanınan tncirlik beldesindeki hava üssüne, 1996"da 43 Türk kızı gelin olurken. 31 yabancı da Türk erkekleriyle evlendi. Belediye Başkanı Cumali Kar, gençlerin yabancılara olan özentilerine engel olamadıklannı ve zaman zaman bazı ailelerin sıkıntıya düştügünü ifade ederek "Evlilıklerin de çoğunluğu aile nzası olmaksızın gerçekleşiyor" dedi. Ankara'ya yürürüz Bu iş bir dakika ışık söndürmekle kalmayacak. Ey Ankara'dakiler! Ey bu devletin krallan!.. Artık kendinize gelin. Milletin sabrı taşmaya başladı. Hâlâ bir Susurluk meselesini çözemediniz. Hâlâ polis mafya ilışkisini aydınlığa kavuşturamadınız, hâlâ Metin Göktepe'nin katilleri ellenni kollannı sallaya sallaya dolaşıyor. Artık kendinizi toparlayın. Bu milletin sabn taşmaya başladı ona göre. Manisalı gençler Işkence gören vatan haini gençlerle işkencecilerin fotoğraflarını yan yana koyun. Bir fotoğrafın insanı ne denli yanıltacağının tüm olasılıklarını da varsayın ve bu iki fotoğrafa dikkatlice bakın. Hıçbir kuşkuya gerek kalmadan işkencecilerin suratlanndaki ifade ile gençlerin duygulu yüzleri sizi. tüm yanılma olasılıklannın dışında iyice aydınlatacaktır. Çünkü işkence ancak faşistlerin yapacağı bir şeydir. Faşizmle ömrümüzün sonuna dek savaşıp onu yeneceğiz. Üzülmeyin çocuklar. Sernih Saygıner Bu çocuk, dunyaya ve bize bilardoyu sevdirdi. Hollanda liginde lisanslı sporcu olarak oynayan Semıh, son derece akıllı bir genç. Ülkemize yabancı bilardocuları ve gazetecileri davet edip Türkiye'yı yırtdışında tanrtıyor. Bilardo temiz bir spor. Ama bizim temizlikle işirnız yoK çok şükür. • Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Derneği, RTÜK'e yaptığı başvuruda, Gazi ve Hacettepe hastanelerinde tedavi olan çocuklardaki rahatsızlıklann büyük bölümünün, 'kan, şiddet ve akıldışı görüntüler' içeren televizyon yayınlanndan kaynakJandiğına dikkati çekti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Der- neği. çocuk psikolojisine cıddi ÖIçü- de zarar veren televizyon program- lannın yasaklanması istemiyle Rad- yo ve Televizyon Üst Kurulu "na (RTÜK) başvurdu. Uzmanlar, dılek- celerinde. Gazi ve Hacettepe hasta- nelerinde tedavi olan çocuklardaki ra- hatsızlıklann büyük bölümünün, "kan. şiddet. saldın,intihar, tecavüz, istismar, akıktaşı görüntüler" içeren televizyon yayınlanndan kaynaklan- dığına dikkat çektiler. Derneğin RTÜK'e başvunısun- da. bırçok yayının, özellikle etkin öğrenme sürecinde olan ve toplu- mun üçte binni oluşturan çocuklar ile ergenleri olumsuz etkilediğıne dikkat çekıldi Ruh sağlığı uzman- lannca hazırlanan başvuruda, olum- suz yayınlann etkileri şöyle sıralan- dı: Olumsuz etkiler - Kimlikgeüşimiiçindeyeralan mo- ral değerlerin oluşmakta olduğu bu dönemde yanlıs, uvaranlar, va bu de- ğerierin >anlış, abarüiı >a da sapkın bir biçimde oluşmasuıa katkıda bu- lunacakûr. - Özellikle okul çağındaki çocuk ve ergen. evdekı ana babasının dışm- da dış çe\Teden özdeşleşebıleceğı ömekler arayışı içindedır. Bu örnek- ler öfrermenler, spor çahştıncılan. ünlü müzisyenler. sporcularolabile- ceği gibi seyrerriği film ya da gös- terideki kahramanlar da geçici etki- leri ile yerlerini almaktadır. Bu ör- neğin yanlış da olsa tüm davranışla- nnı edinebiimektedir. -Çocuk,içinde bulunduğugerçek dümada gördülderi, duyduklan, öğ- renmekte olduğu bilgüer ile yanıllı- a bir televizyon prograjıunı kı>asla- dığında kafası kanşmakta ve sağhk- h öğrenim süreci geçici de olsa aksa- maktadır. - Düşünce ve duygusal alanlarda doğal olarak değişkenlikleryaşayan çocuk bu tür uyaranlardan yetişkin- lerden daha şiddetli ve uzun süre et- kilendiğı ıçin onun günlük ışlevsel- lifinı bozmakta hatta geçici de olsa ruhsal sorunlara yol açmaktadır. - IlişkiseL ruhsal sorunlar içinde oiaoçocukiçin çözümj olu o andagör- düğü yanü^lar olabilmektedir. İnti- har, saldırgankk gibi. Özclliklc şid- det ve akıldışı görüntü ve sözier içe- ren bölümlerçocukveergenlerin ruh sağlığı üzerinde önemü derecede za- rarlı etkiler bırakmaktadır. - "Sınır Ötesi" programı, gerçek- dışı, ürkütücü söz ve görüntüler ile çocuklarda algılama bozukluklan- na, düşünce ve yargılama kargaşa- sına neden olmuştur. Bir grup çocuk, Gazi, Hacettepe üniversitelerine ge- ce, karanlık korkulan, yalnız kala- mama. uyku bozukJukJan şikâyetle- ri ile başvurmuşlar. tedaviye alm- mışlardır. -Sıcağı Sıcağına, Şok, Söz Fato'da. Realin Sbovv gibi programlan se\- redençocuklarda benzerşikâyetier- le başMirmaktadırlar. BöyJesi prog- ramlarda şiddet saldırganlık, kan, ölüm, öldürme. tecavüz, istismar, al- datma, >alan, madde-alkol bağunb- lığı gibi ber tür ahlak ve kanun dışı da\Tanışlar, ilişkifer sergüenmekte, bunlann tümünü ya da gündüz ta- nmcı böiümlerini izle>en çocuk ve ergenleretkilenmekte, zihinsel, ruh- sal ve toplumsal gelişmeleri zarar görmektedir. - Bazı televizyon ve gazetelerde, insan ilişkilerindekı kötü örnekler tüm çıplaklığı ile sergilenmektedir. Bilimselliği kanıtlanmamış. iyileş- tirmeye. tedaviye yönelik bazı yanıİ- tıcı yöntemlerin tanıtılması da biz hekimleri rahatsız ettigi kadar top- lumun da yanlış yönlendirmeler sonucu maddı ve manevi istismanna neden olmaktadır. İkisilııct vebisiklet Bir vanda İstanbul'un tarihi silueri, öte vanda kıyıda oturan bir bisiklet- ü. Biri son vıllarda azgınlaşan rantyağmasına karşın, tarihi kimliğini ko- rumak için direniyor. diğeri İstanbul'un zorlu trafığini bisikleriyle ven- me derdinde, vorulmuş dirdeniyor. Kim bilir. belki adam. eski zaman Ye- şilçam fllmlerinden belleğinin İayısına takılmış, "Hev koca İstanbui, be- ni yenemeveceksin!" gjbisinden bir şevler düşünüyor. Belki de yaüuzca Orhan Veli'nin dediğigibi "İstanburu dinliyor". İstanbuL mihonlara ku- cak açmış, görmüş geçirmiş o koca kent zonklayan bir yürek gibi, her rürlü kirliliğe is\ an etmiş, hav kınyor. Adanun, bu sessiz çığlığı duvup duy- madığınıda.>aİnızcakendisiveİstanbııJbili>or. (KUBILAY TÜNTÜL) UNESCO 1997yi ona adadı 'Hasan Âli Yücel Yıh'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Millı Eğitim Bakanlığı döneminde kurulan Tercüme Bürosu" ile Batı kJasiklenni ilk kez Türkçe'ye kazandıran ve ilk e|itim şûrasını toplayan Köy Enstitüleri'nin öncüsü, Cumhuriyet Hasan AfiYüceTi anmakama- Türkiyesi'nin c> y'a CHP tarafindan da çe- adı unutulmayan $& etkiniikler düzenlenecek. Milli Eğitim Bakanı Hasan ÂM Yücel, CHP tarafindan da çeşitli etkinliklerle anılacak. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından 1997'nin tüm dünyada "Hasan Âli Yücel Yıh" olarak ilan edilmesi üzerine; CHP örgütlerinın de anma etkinlikleri düzenlemesi, olanak bulunursa bu konuda bir kitap hazırlanması kararlaştınldı. CHP'nin önceld gün yapılan Parti Meclisi (PM) toplantısında, PM üyelerinden Mustafa Gazakı ve 14 arkadaşı bir önerge verdiler. Önergede, UNESCO'nun 1997'yı "Hasan Âli Yücel Yıh" ilan ettiğine dikkat çekilerek "Ülkemizde ve dünyada bu büyük adamı anmak için çesidi etkiniikler düzenlenecek Genel merkezin ve örgütlerimizin de Hasan Âli Yücel için anma günleri düzenlenmesini, olanak varsa bu konuda bir kitap hanrlanmasını dileriz" denildı. CHP PM, önergeyi kabul etti. Yeniliklere imza Hasan Âli Yücel, 1935'te Izmir Milletvekili seçildikten sonra. Ceial Bayar hükümetinde Milli Eğitim Bakanlığı'na getinldi. Refık Savdanı ve Şükrü Saracoğlu hükümetlerinde de bakanhğını sürdüren Yücel, 1946'ya dek aralıksız bu görevde kaldı. Yücel, 1939yılında 1.Eğitim Şûrası'nı toplayarak bir eğitim planı hazırlattı. Ankara Fen ve Tıp fakültelerini, Izmjr Yüksek Ticaret ve tktisat Okulu'nu, Balıkesir ve Edirne öğretmen okullannı eğitime açtı Yücel, Yüksek Mühendıs Okulu'nun Istanbul Teknık Ünıversitesı halıne getirilmesı. Üniversiteler Yasası çıkanlarak düşünce, bilim ve kürsü özgürlüğünün korunması, tiyatro ve operanın devlet hizmetleri arasma katılarak bu yönde köklü girişimleryapılmasını sağladı ve Köy Enstitüleri'nin kurulmasına öncülük etti. I958'de UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Genel Kurulu üyeliğine getirilen Yücel, 1961'de Kurucu Meclis üyeliği de yaptı. SAK ÜSTÜNDE MÜJDATGEZEN Psikopatlık ve ratelik Sigarayı bırakanlar: Ayşen Gruda telefon açtı. Yirmi beş yıldır sigara tiryakisi olan bu canım arkadaşım, bir kararla sigarayı bıraktı. O'na teşekkür ediyorum. Aynca bu hafta çok bırakan var. Örneğın: Izmir'den Bekir Srtkı Yaylacı. 'Çocuklanmı artık zehirfemiyorum" derken önemli bir mesajı da veriyor. Lüleburgaz'dan Merih Doğan Baysal, "75 aralıkta son sigaramı söndürdüm" diyor, "Şimdikraldan çokkralcıytm." Çanakkale'den avukat Işık işgüden, Tümer Çabuk ve Engin Balıkçı da aşağıdaki dizeleri göndermişler: Once mide bozuldu, bıraktık biz bırayı/Sonra Müjdat bozuldu, terk ettik sigarayı. Bu vazgeçme sürecinde ne olur bilemem ki / Aşk ne zaman nerede alacaktır sırayı? Duvarlıkve PazariıkSözler. Sağlam örülmüş duvarlar sağlam dostlar yaratır... Arkadaşım 'Kuvayı Sahne' diye Ankara'da çıkan bir tiyatro dergisinden 'Müjdat Gezen'e Mektup' başlığı altında bir yazıyı telefonda okudu bana. "Seninle ilgili iki sayfalık birzırva var okuyorum dinle" dedi. Yazı imzasız. Bu dergi kimindir, kim çıkartır, ne amaçla çıkar, ne biliyoaım, ne merak ettim. Ama bana imzasız yazı yazan her kimse, ya da kimlerse, onlara imzalı olarak bir yanrt vereyim dedim. Sanıyorum bahsedilmeye ihtiyaçlan var. Hatınmda kaldığı kadanyla beni Devlet Tiyatrosu yönetimine karşı uyanyorlar. Trabzon ve Bursa Devlet Tiyatrolan'nda oyun yönetmemden dolayı "Aramıza hoş geldin" dediklerine göre de bunlar büyük bir olasılıkla Devlet Tiyatrolu adamlar. Kim olduklannı bilsem, ona göre adlı adınca girişeceğim, ama bu tipler ya psikopat ya rate olduklanndan genellikle ad vermezler. Yazıda benim, MSM Kurucusu, Oyun Yazan falan olduğumdan söz ederken, bir de seks filmi oyuncusu demiş, bu adı sanı belirsiz kişi. Adama "Çüş" derler. Çünkü ben seks filmi çevirmemek için, salt bu işten para kazandığım yıllarda, işsiz kaldım. Benim bir tek böyle filmim yok. Çamur at, izi kalsın diyorsan, çamur öyle atılmaz. İnsan onda bile biraz gerçek payı arar. Örneğın sızin Konservatuvar'ın bir döneminde okul içindeki eşcinsel ilişkiler malumunuz ayyuka çıkmıştı. Acaba siz o devreden misiniz? Eşcinsellik ayıp değil, yapmış olabilirsiniz... Önemli olan, şu anda ne yaptığınız... Sen kimsen, veya siz kimseniz, kendine gel ya da kendinize gelin! Üç beş kişinin okuduğu abuk derginizde, birini karalayacaksanız, o kişiyi iyi seçin, yoksa millete rezil olursunuz. Anlaşılıyor ki siz o çiftlikte şu anda oturduğunuz yerde devletin parasını aydan aya götüren rate takımındansınız. Kesin bilsem, daha neler söyleyeceğim, ama hakkınızda en ufak bir bilgim yok. Merak da etmiyorum. Ben Devlet Tiyatrosu'nda eski öğrencilerimin ısrarı ite iki oyun yönettim. Onlar da ben de çok mırtlu olduk. Ama sizin atladığınız bir şey var. Devlet Tiyatrosu benim hiç umurumda değil. Ben bir yığın işin gücün arasında o yaz sıcağında taaa oralara gidip oyun koydum. Çünkü ben tam otuz yedi yıldır bu işi yapıyorum ve her şeyimi bu mesleğe borçluyum. Ama sizin kuşkusuz bu kurumla bir çıkar kavganız var. Benim yok. Onlann bana ihtiyacı olabilir benim kimseye yok. Bana ihtiyacı olanlara elim erdiğince yardımcı olurum. Tıpkı her yıl 187 genci ücretsiz okuttuğum gibi. Benim hakkımda yazı yazarken dikkatli olun, sonra altı yıldır emek verdiğim o gençlerin tükürükleri sizi boğuverir. Aziz Nesin'e mektup Anlayış farkı ATATÜRK DİYOR Kİ: GERÇEĞI KONUŞMAKTAN KORKMAYINIZ. Kızım Elif telefonda anlattı. Londra'da birarsaya yol yapacaklar. Fakat arsada beş tane ağaç var. Müteahhit ağaçlan kesmek istiyor. Halk kesilmesini istemiyor. Uyku tulumunu, battaniyesini alan sokak sakinleri ağacın tepesinde geceliyor. İş itfaiyeye kalmış. Bir itfaiye eri çıkmış ağaca, bir adamı indirecek. Adamı gıdıklıyor. Adam da itfaiye erini gıdıklıyor, Yani ikisi de birbirine hak veriyor aslında. İtfaiye eri: "Tamam, bu ağacın kesilmesini ben de istemiyorum, ama ne yaparsın görevim seni buradan indirmek anla beni" diyor. Ağaçtaki adam da: "Seni anlıyorum, sen de beni anla" demeye getiriyor... Ister istemez insan kendi ülkesi ile bir kıyaslama yapıyor. Sıvas yangınında Aziz Nesin'i merdivenle indiren itfaiyeci ne oldu acaba? Aziz Ağabey'e vurup durmuştu... Ama Laleli yangınındaki itfaiyeciyi de burada yazmıştım... SÎGARANIN YARARLARI ARTIK fYÎCE ANLAŞILDI. Kalp cerrahlarına çok yanyor. KANAL 6 SİGARATJİNÂLEYHİNDE BİR KAMPANYA BAŞLATTI. DESTEKLİYORUZ... Sevgili Aziz Ağabey... Sana arada yazıyorum böyle... Çok arıyoruz seni. Buradan soracak olursan, hiç sorma daha iyi. Susuriuk olayı, tekke şeyhleri, mafya polis meseleleri, bir sürü olay. Sana anlatmaya kalksam yorulurum. Ama bunlara "Aziz Nesin sağ olsaydı kimbilir neler derdi?" yaklaşımında bulunmayacağım. Çünkü hiçbir şey diyemezdin. Nedenine gelince, olayların tümü zaten kendiliğinden mizah. Herkes gülüyor (ağlanacak halimize). Sana daha sık yazmak istiyorum. Örneğin Uğur Mumcu'yu andık. O'nu da senin kadar severdim biliyorsun. Anma toplantısı çıkışında bir hanım yanıma yaklaştı: "Hatırladınız mı, dedi, Uğur Bey'le Ankara'dan gelıyordunuz, siz trende hastalanmışsınız, Uğur Bey sizi bizim hastaneye getirdi, meğerse evhammış, bir şeyiniz yokmuş." "Başka?" dedim. "Başka, böyle Uğur Mumcu anma töreni olur mu, Uğur Bey olsa, bu törene katılmazdı, herkes smokinli, bizkendimizi Hilton'da sandık, sahneye çıkanlann çoğu hayatlannda bir tek Uğur Mumcu yazısı okumamış insanlar" dedi. Ben de: "Uğur'u O'nu iyi tanımayanlann bile anması ne güzel" dedim... Sana geleceğim. Öğrenciler yattığın yeri bilmesinler istediğimden gizlice gelirim... Bize çok şey verdin Aziz Ağabey. Sağ ol. Pazarın fıkrası Doktorun kapısında: "Birinci vizite 2.000.000.- 71. Ikinci vizite: 1000,000.- TL Temel, bu yazıyı okuyup doktorun kapısını çalmış ve: - Merhaba doktorcuğum, ben gene geldim, demiş. TBMM TURBAN yolsuzluğu ile ilgili oylamada Meclis'te bulunmayan iki milletvekili adına oy kullanıldı. Kuşkusuz bunu Doğruyol'lu milletvekilleri yaptı. Her kim yaptıysa ben bunlara açıkça hırsız ve sahtekâr diyorum. Yani, milletvekillerini böyle suçluyorum. Haydi beni dava etsenize. Abuk Kâmil Bu arkadaş, her hafta ben fırsat verdikçe buradan sizlere abuk sabuk seslenişlerde bulunacak. Örneğin bu hafta Türkiye'deki demokrasi konusunda bir şeyler söylemek istedi, izin vermedim. Demokrasi öyle her isteyenin her istediği şeyi şöylemesi değildir. Öyle değil mi? Demokrasinin tarifini büyüklerimiz daha iyi yaparlar. Haftaya ne diyecekse desin. Süleyman Ekim bana sık sık yazar Şimdi son mektubundan bir alıntı: "Türkçeden uzaklaşmaya tepki olarak soyadımı 'October' olarak değiştirrnek istiyorum" diyor... Süleyman, Ekim daha iyi, tepkini başka yoldan göster. Çünkü bakarsın bunlar soyadının değişimini kabul eder bu sefer de adın bölücüye çıkar. Biliyorsun Sovyet devriminin bir adı da 'Oktober Devrimi'dir. Futbol • » » * . ; . Hakem Metin Tokat, Beşiktaş'ın penaltısını resmen yedi. Buna karşılık Ahmet Çakar, olmayan penaltıyı verdi. Çakar'a Prof. Dr. 'Şehirbay'ı salık veriyorum. Türkiye'nin en iyi göz doktorlanndandır. Bunlar iyi hoş, hakemlerimiz iyi değil. Peki ya futbolculanmız?.. Nedir o Fenerbahçeli Kemalettin'in hali?.. Birine 'şerefsiz' demek, bu kadar kolay mı?.. Ya kendi de terbiyesiz ye kifayetsizse?.. Anlayacağınız futbolumuz içler acısı. Ömeğin Fenerbahçe'nin bazı seyircilerini ele alalım. Hakeme: "O... çocuğu hakem" diye bağınyorlar, sonra da "Ya AJIah ya bismillah AJIahüekber"diye tempo tutuyorlar. Benim bildiğim bu küfürü eden kişi ötekini söylemez. Yoksa söyler mi?.. Sosyalizmin bir adım ötesi Insanlan mutlu ettikçe mutlanmak. Ben bunu 'sosyalizmin bir adım ötesi' diye nitelendiriyorum. Zamanla her şeyi aşabilmeli insan. Kendimi tanımaya başladığımdan bu yana diyalektiği hep sevdim. O nedenle üç kez yargılandım. Ama bu felsefe insanı mutlu etme üzerine kurulmuş. Topluca tüm insanlan. Bir de bundan mutluluk duyuyorsanız işte bu bir adım ötesi oluyor. Ben oralardayım. Bunu duyumsuyorum ve yaşryorum. Insanlan mutlu ettikçe mutlanıyorum. Acaba dar bir kesimi mi mutlu ediyorum diye düşündüğümde ise, yeniden düşünüyorum. 1963 yılından bu yana tüm Anadolu'yu tumelerle dolaşmışım, memleketimin tanımadığım yöresi kalmamış. Belki birkaç yere uğramamışımdır. Ama 'Oralardan nasıl olsa bana oy çıkmaz' nedeniyle değil, organizatör bağlamamıştır oralan, ondan... Hep insanlan mutlu etmeye çalıştım. Seçtiğim mesleğin temeli buna dayanıyordu. Insanlan güldürerek düşündürmek... Bunu sonuna dek sürdürmek istiyorum. Uğur Mumcu'yu anma gecesinde gizliden bir şey sezinledim. Insanlar da benden bunu bekliyoıiar. Ama salt güldürmek bana göre değil. Ne yapalım, ustalanmızdan böyle gördük. Ulvi Uraz'lardan, Aziz Nesin'lerden, Haldun Taner'lerden böyle gördük. Tansu Hanım Tansu Hanım, içimde bir his var ki, sizi bir gün yargılayacaklar. Doğrusu ben bunu hiç istemem. Amerika'larda okumuş, servet sahibi olmuş, vatanına milletine bu kadar bağlı, dinine ımanına sağlam, teravih namazlarını bile ihmal etmeyen bir devlet büyüğünün bir gün yargılanması hiç hoş değil. Ben bunu istemem. Ama içimde bir his var ki, bunun tam tersini $öy)üyor. Ben yanılmak istiyorum... Bunu bana ve benim gibi altmış beş mityona kanıtlayın. OKUYUN: Az Gelişmiş Ülke Milliyetçiliği/Baskın Oran İ2LEYİN: Küheylan (Hadi Çaman Yeditepe Oyunculan) SEVİN: Bilardo.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle