02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2ŞUBAT1997PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Filistinlilere eski işleri iade edilmeye başlanmca 20 bin Türk işçisine dönüş yolu göründü * • Israil kapılaruıı kapatıyorAYŞEVILD1RJM Filistın'le barş sürecire giren lsraii. Türk işçi- lerine kapısınıkıpatmayahazırlamyor. tsrail'in Fi- listinlileri eskı şlerine iade etmeye başlamasıyla birlikte daha çe< inşaat işlennde çalışan yakJaşık 20 bin Türk işçısinin gen gönderileceği öğrenildi. Türkiye'yleisgücüanlaşması olmayan tsrail, ya- şanan savaş sürecinde Fılistinlilerden doğan işçı açığını daha çok Türk işçılerle kapattı. Bırdönem Almanya'yı "umut kapısı" gören vasıfsız ışçüer bukez Israîl'iumut edindiler. Zengin olmakhaya- liyk yasal veyayasadışı yollarla tsrail'e giden bir- çok Türk. umduklannı bulamadıklan gibi şımdi de kapı dışan edilme korkusuyla yaşıyor. 5.5 milyon nüfuslu tsrail, yabancı işçi kabul et- mıyor. ancak yabancılan "geçici işçi" statüsünde çalıştınvor. "Ûmuda yolculuğa" çıkan Türk işçi- leri de bu ülkeye çeşıtlı yoldan gıriyorlar. Bu yol- lardan bıri sık -.ık karşılaştığımız "işçi simsarla- rı"na verilen mılyonlar, alınan turist vizesiyle ka- çak işçı olarak çalışmak.. Ikinci yol. Israil'de iş ya- pan Türk müteahhit firmalan. Bir diğer yol ıse aracı firmalar... Bu firmalar ls- raıl'de herhangı bir irrşaat firmasının ihtiyaç duy- • Türkiye İş ve tşçi Bulma Kurumu'nun verilerine göre 1995 yıhnda İsrail'e gönderilen işçi sayısı 3 bin 123. Ancak şu anda tsrail'de bulunan Türk işçi sayısı resmi rakamlann çok üzerinde. Büyükelçi Barlas Özener de bunu doğruluyor. İsrail'deki Türk işçi sayısmın bu yıl 20 bine çıktığını vaırgulayan Özener, "'îsrail, Filistinlileri eski işlerine iade etmeye başladıkça yabancı işçiler gönderilecek" dedi. ner ise gelen işçinin statüsü tescil edildiği için ser- best iş arama hakkı olmadığını, işyerinden kaçan kişinin "kaçak" muamelesi gördüğünü, gözaltına alındıktan sonra sınırdışı edildiğini belirtiyor. ts- rail'in bir süre kaçak işçiye göz yumduğunu ve bu konunun üstünde fazla durmadığını anlatan Öze- ner, artık bu durumun yavaş yavaş değışmeye baş- ladığını belirtti. Özerıer. El Halil Banş Anlaşma- sı'ndan sonra Filistın bölgelerinin açilması günde- me gelince tsrail'in de Türkiye'den getinlen geçi- ci işçi kotasını yükseltmeye başladığını ifade etti. Bunun sonucunda da tsrail hükümetinin başta yasadışı yollardan ülkeye gelen veya geldikten son- ra yasadışı duruma düşmüş olanlardan başlayarak yasal olanlan da tasfiye etme çabası içıne girdıği- ni ve artık dışandan işçi getirilmesine izin verilme- diğini söyledi. Türkiye İş ve İşçi Bulma Kurumu'nun verileri- ne göre 1995 yılında İsrail'e göndenlen işçi sayı- duğu işçiyi Türkiye'den işlemlerini tamamlayarak İsrail'e götürüyorlar. Geçici statüde giden işçılenn pasaportlanna hangi firmada ne kadar süreyle ça- lışacağı da yazılıyor. Ancak buradaki firmalarla anlaşamayan. maaşını zamanında alamayan Türk- lerin bir kısmı başka bir iş aramaya ya da Türki- ye'ye geri dönmeye çalışıyor. lşıni bırakan işçi. Îsrail polisince "kaçak" sayı- lıyor ve yakalandığı anda gözaltına alınıyor... 1996 Haziram'nda Ankara'dan îsrail'e giden Sa- mi Çiçekde bu durumda olanlardan biri. Çiçek. Ki- neton adh Türk aracı kunımuyla gitmış İsraiPe. Ancak dört aydır çalıştığı Îsrail firmasından para- sını alamamış. tşini bırakıp geri dönmek istiyor, a- ma sözleşmesi bir yıl olduğu ıçin her an yakalanıp hapse atılma korkusuyla yaşıyor. Çıçek. yüzlerce Türk'ün kendisiyle aynı durumda bulunduğunu, bir o kadannın da cezaevınde olduğunu ileri sürü- yor. Türkiye'nin tsrail Büyükelçisı Barlas Öze- sı 3 123. Ancak şu anda tsrail'de bulunan Türk iş- çi sayısı resmı rakamlann çok üzerinde. Büyükel- çi Barlas Özener de bunu doğruluyor. îsrail'deki Türk işçi sayısının bu yıl 20 bine çıktığını vurgu- layan Özener. "İsraü, Filistinlüeri eski işlerine iade etmeye başladıkça yabancı işçiler gönderi- lecek" dedi. Israil'in tsviçre ayanndapahalı birülke olduğu- nu anlatan Özener. "Burada adamın eline ayda 600-700 dolar geçer. Bununla günlük ihtiyaçla- rını karşılar, çok çok ayda 30-40 dolar birikti- rir. Bir de şirket bunları dönüşümlü kullandığı için adam geri dönmek istemiyor. kaçıyor. O za- man da yasadışı duruma düşüyor" diye konuş- tu.Özener. şöyle devametti: "Zaten İsrail 5.5 mil- yonluk bir yer, yabancı işçiye ihtiyaçları yok. Filistinliler zaten tıkır tıkır yapıyorlar. Filistin- li, Gazze'den kalkıyor. dolmuşuna binip işine gidiyor, şantiye kurmak. yer ayarlamak gibi bir- takım işlerle uğraşmıyor. Emniyet açısından gi- riş çıkış yasağı konduğu anda iç piyasada sıkın- tı doğdu, o zaman mecburen dışandan işçi ge- tirilmeye başlandı. Filistinle ilişkiler dfizeldiği ölçüde adamlar eski işlerine dönecek. bizim- kiler de avuta çıkacak." Susurluk Topal'ın ailesi komisyonda Haber Merkezi - Avu- kat Ekrem Marakoğlu'nun "Topal'ın eşi, Özer Uçuran Çiller'den şüpheleniyor- du" açıklaması üzenne Su- surluk Araştırma Komisyo- nu. Ömer Lütfû Topal'ın aı- lesıni dinlemekaranaldı.Ci- nayetın aydınlanması için Emperyal Şirketi yönetıcile- rinin ve Topal ailesinin ko- nuşması gerektığini söyleyen Marakoğlu, "Bir yere bir para gönderilmişse bunu şirketin muhasebesi. genel müdürü ve aile bilir" dedi. Avukat Marakoğlu, TB- MM Susurluk Araştırma Ko- misyonu'na verdiğı ıfadede, Topal'ın ilk eşı Safiye Ben- li'nın Topal cınayetinde Öz- er Çüler'den şüphelendiğini söyledi. Susurluk kazasından üç gün sonra Safiye Ben- li 'ninev inde bir davette oldu- ğunu anlatan Marakoğlu, "Televizyonda bu olay gün- deme geliyor, 'kanı yerde kalmadı" deniyor. Arkasın- dan ben soruyorum. 'Bu hareketçılerle. özel tim men- suplanyla birlikte Sami Hoş- tan ve AIi Fevzi Bir'i de alıp götürdüler. şüpheniz varmı?' diyorum. 'Yo hayır" diyor. "Onlarla ılgili bir şüphemiz yok. Sadece Özer Çiller'den şüphe ediyorum' diyor. Bel- ki topu dışan atmak adına söylemiştir. Sordum ama alabildiğim bilgi buydu" dıye konuştu. Komısyona Topal'ın ilk eşi Safiye Benli'nin yanı sıra ikinci eşi Hilal Altıntaş ve oğlu Serdar Murat Topal'ın da çağnlacağı bildırildi. Berberoğlu 'Jandarma cezaevinde şiddet uyguluyor' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM İnsan Haklan Komisyonu Başkanı DYP Eskişehir Milletvekili Demir Berberoğlu, ilk aşa- mada 5 cezaev i üzerinde ya- pılan ncelernelerde jandar- manırı dunışmalara geliş gi- dışlerde tutuklu ve hükümlü- lere şiidet kullandığını belir- ledikbnnı söyledi. Ceıaevleri binalannın ölumsuzkoşullara zemin ha- zırladğım kaydeden Berbe- roğlu. "Cezaevleri bina yö- nünckn sakıncalf dedi. Berbtroğlu, eğitim düzeyı- nin yiksek olması nedeniyle terör ,uçlulannın kaldığı ko- ğuşlain kısmen daha ıyi ko- şullada olduSunu belirtti. Denır Berberoğlu, Diyar- bakiT Ankara. İstanbul'da in- celeneleTde bulunduklan ce- zaevbn konusunda elde et- tikleıbulgulan değerlendir- di. E.kı \e yeni ölçütünde fi- ziki (urumlan ırdelenen ce- zaevennde. son yapılan bi- nalaın mirruri ve kullanım yöninden başanh sayılama- yac^mı kaydeden Berbe- roğlı. "Adi suçtan tutuklu ve lükümliilerin kaldığı koğışlar kalabalık ve sağ- lık lo^ullan bozuk, sosyal faalutleri için mekân yok. Devetin ilgisine muhtaç ol- dukarıgerçek" dedi. EP iiyeleri ve bir grup sanatçı Atatürk Kültür Merkezi önünde saat 11.0(1 sıralarında toplanarak. üzerinde "\akı- yorlar, yıkıyorlar, tüküriiyorlar, yasaklıyorlar" yazıları bulunan siyah bir pankart açtılar. (ALPER TLRGUT) EP'den Taksim'de camiyeprotesto tstanbul Haber Servisi-Emeğin Partisi (EP) üyeleri ve bir grup sanatçı, Atatürk Kültür Merkezi (AKM) önünde toplanarak REFAHYOL hükümetinin kültür ve sanat alanında uyguladığı yasaklan ve Taksim Alanfna cami yapılması girişimlerini protesto ettı. Atatürk Kültür Merkezi önünde saat 11.00 sıralannda toplanan sanatçılar ve partililer, üzerinde "Yakıyorlar, yıkıyorlar, tükürüyortar, yasaklıyorlar" yazılan bulunan siyah bir pankart açtılar. Emeğin Partisi Genel Başkanı Levent Tüzel tarafından yapılan açıklamada. REFAHYOL hükümetinin kültür ve sanata karşı politikalannın Türkiye'nın yalnız bugününü değıl geleceğini de kararttığı vurgulandı. Kültür Bakanı İsmail Kahraman'ın bakanlık kadrolannın tümünü görevden aldığina ve Anıtlar Yüksek Kurulu üzerinde baskı uyguladığına dikkat çekilen açıklamada "Kültür ve sanat etkinliklerine müftülerin 'Diyanet polisleri' olarak katılmaları ve denetlemelcri, tiyatroda şarkı kliplerinde, sinemada 'dıni geleneklere aykın' yanlar keşfederek bunların muhbirliğine soyunmaları, genel müdürlükler ve belediyeler marifetiyle yasaklama girişimleri. yalnızca bir kültür politikasının uygulanması olarak değerlendirilemez. Karanlığı daha da koyulaştırmak istemelerinin tek nedeni, gizlemek istedikleri suçların büvüklüğündendir" denildı. Taksim Meydanı'na yapılacak caminin kubbesini üç metre daha yükseltebilmek amacıyia 264 yıllık tarihi su samıcının yıkılmasına izin verildiği belirtilen açıklamada özetle şu görüşlere yer verildı: "Caminin kubbesi ancak bu biçimde 10 metre yükseklikteki Atatürk Anıtı'nın boyunu geçebiliyor çünkü. Bu karara karşı çıkan Anıtlar Yüksek Kurulu'nun üç üycsi Semavı Eyıce, Hüsrev Tayla, Alpay Pasinli değiştirildi. RTLK şeriatçı yayınlara vize verdi. Çoğunluğu DYP ve RP taraftarlarından oluşan RTÜK pek çok yayın kuruluşuna ceza yağdırırken "Anayasa suçu işlediği' uzmanlarca saptanan şeriatçı yayınların dosyalarını hasıraltı etti." Sanatçılann yalnız olmadığı vurgulanan açıklamaya. aralannda Zihni Anadol, Adnan Ozyalçıner, Sennur Sezer, Gülsüm Akyüz'ün de bulunduğu 50 kışihk bir topluluk katıldı. Tütün ve Demokrasi M i t i n g i Halk hükiimete muhtıra verdi HAKAN DİRİK AKHISAR - Tütün üreticile- n, Özgürlük ve Dayanışma Par- tisi'nin (ÖDP) Akhisar'da dü- zenlediği "Tütün ve Demokra- si Mitingi"nde hükümete "muhtıra" verdi. ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, üreticılerin çok zor anlar yaşadığını belirte- rek "Ankara bu aralar kulağı- nı askerlere vermiş durumda. Artık üreticılerin sesini duy- maları zamanı geldi" dedi. Akhisar'da tş Bankası önünde toplanan tütün üreticileri ÖDP kamyonu eşliğinde yürüyerek Milli Egemenlik Alanı'nda top- landı. Ege'nin çeşitli yerlerinden gelen üreticiler, Tekel Müdürlü- ğü önünde tütünde oynanan oyunlan alkışlarla protesto etti. Yol boyunca ÖDP'liler de üre- ticilerin tepkilerine çanlar çala- rak emeğin sömürüye karşı aya- ğa kalkmasını simgeleyerek des- tek verdiler. Üreticiler, "Üretenler bir ol- sun. Amerikan tekelleri defol- sun. Tütünde sömürüye son. Marlboro cepte Türk tütünü çöpte" sloganlan atarken. ÖDP'liler üzerinde "Git" yazan asker üniformalı Tansu Çiller ve üzerinde "Örtme" yazan Er- bakan'ın elleriyle yüzünü ört- tüğü resim bulunan pankartlar taşıdılar. Mitingde konuşan Ufuk Uras sözlerine. "Akhisar'da süpür- me işleri nasıl gidiyor" soru- suyla başladı. 12 Eylül'den son- ra cebinde parası olan herkesin kendi partisini kurduğunu belir- ten Uras, emekçilerin partisınin ise cebinde parası olmayan ÖDP'liler olduğunu söyledi. Herkesi alın terine sahip çıkma- ya çağıran. tütünde oynanan oyunlara son verilmesını isteyen Uras, tütüncülerin hükümete verdiği muhtırayı da kendisi şöy- le okudu: "Ankara bu aralar kulağını askerlere vermiş durumda. Artık üreticinin sesini duyma- ları zamanı geldi. Tütün başfi- yatı 600 bin, ortalama fiyatı 500 bin lira olsun. Akhisar'da- ki sigara fabrikası açılsın. Tü- tün piyasası hemen açılsın. Bay ramdan önce balya başına en az 5 milyon avans verilsin. Tekel'den sorumlu Devlet Bakanı Nafiz Kurt, ya bunları yerine getirsin ya da biz kendi yöntemlerimizle onun bay- ramını kutlamasını biliriz." Bedensel engellilere tekerlekli sandalye Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği, bedensel özürlü ve ihtiyacı olan yurttaşlara, 2 milyar lira tutarında 10 ton erzak ve İ00 adet tekerlekli sandalye dağıttı. Dağıtım töreninde konuşan Dernek Başkanı Kemal Demirel, Başbakan Necmettin Erbakan'ın özürlüler için bütçeden 1 trilyon liralık yardım ayrıldığını ve kaymakamlıklara en kısa sürede gönderileceğini söylemesine karşın böyle bir paranın gelmediğini söyledi. Başkan Demirel, özürlüler için eğitim merkezi kurmak ve derneği kiradan kurtarmak amacıyia RP'H Kartal Belediyesi'ne ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na yaptıkları başvurulardan bugüne dek yanıt alamadıklarını belirtti. Ali Doğan 'Şeriatçıların oyuncağı olmayın' İstanbul Haber Servisi - Hacı Bektaş Veh Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ali Doğan, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında belirlenen ilkelerden yavaş yavaş uzaklaşıldığına dikkat çekerek aydın ve demokrat kesimin bu gidişe duyarsız kaldığını belirtti. Ali Doğan. milletvekıllerine "Ettiğiniz yemine sahip çıkınız. Şeriatçıların oyuncağı olmaymız. Atatürk' ün kurduğu cumhuriyeti 4 tane yobaza teslim etmeyiniz" çağnsında bulundu. Ali Doğan, yaptığı yazılı açıklamada. bir demokrat partinin iktidarda kalmak ve Meclis'e gelmiş sorunlanndan kurtulmak için laiklikten ödün verdiğini bildırdi. Doğan, Batı'dakı laikliği isteyenlere "Batı'daki hangi din adamı devlet yönetmeye talip? Hangi din adamı demokrasinin tarifi olan 'Hâkimıyet milletindir' sözünü tanımayıp "Hâkimıyet Allah'ındır" diyor? Hangi din adamı deccal demek gafletini gösterdiği, devrimlerine saldırıyı yaşam hiçimi haline getirdiği Atatürk'ün annesinin başörtüsüne sığınıyor? Hangi din adamı şirketleri, mağazaları. holdingleri dini imajlarla kurup halkın inancını sömürerek zengin oluyor" diye sordu. Cumhuriyetten bu yana hiçbir Müslümanın dini inançlannı yerine getırmesine engel olunmadığını kaydeden Doğan, "Sonu gelmez bu demagojiye, kurulmuş plak gibi konuşan bu takıyyecilere gereken ortak cevabı vermeliviz" dedi. Ali Doğan. milletvekillerme bu gidişe 'dur' deme çağnsında bulundu. iPli Tabakoğlu 'RP para babalarmm partisi' tstanbul Haber Servisi - İşçi Par- tisi (İP) Kartal tlçe Başkanı Tayfun Tabakoğlu. RP'li Belediye Başkanı Mehmet Sekmen'i, Kartal'ı "Ka- çak, ruhsatsız de\ inşaatların yük- seldiği bir cennet" hahne getirmek- lesuçladı. tnşaat Mühendislen Oda- sı tstanbul Şube Başkanı Mustafa Ürgüplü de Kartalı "Kaçak yapı- laşmanın bir fotoğrafı" olarak ta- nımladı. Tabakoğlu önümüzdeki Çarşam- ba günü saat 14.00'te Sekmen hak- kmda Kartal Cumhuriyet Başsavcı- lığı'na suç duyurusunda bulunacak- lannı kaydettı. Tabakoğlu ve Ürgüp- lü, RP'li Kartal Belediyesi'nin ruh- satsız yapılara göz yumduğu iddiala- nyla ilgili olarak dün İP Kartal İlçe Örgütü'nde bir toplantı düzenlediler. Toplantıda basma ruhsatsız bina- ların çekimlerini videodan izleten Tabakoğlu, "1994'ten beri iş başın- da bulunan RP'li belediyeler ken- dilerini kamuoyuna 'diırüst. işbıti- ren belediyeler' olarak tanıttılar. Bu gerçek değildir. Bunun en so- mut örneği Kartal'da yaşanıyor" dedi. RP'li Belediye Başkanı Sekmen'i özellikle RP'nin gençlik kollan ör- gütü olarak çalışan Milli Gençlik Vakfına (MGV) ve İmam Hatip Liseleri'ne (İHL) kaçak bina yap- malanna izin vermekle suçlayan Ta- bakoğlu, kendisini "Gladyocu" ola- rak tanıtan Orhan Yağar'm da ka- çak yapı oluşturmasına göz yumul- duğunu öne sürdü. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Pinokyolar Gestapolaşıyor mu? Özgürlük ile "rezillik" arasında bir çizgi olmalı. "Dil kirlenmesi", aşağılık duygusunu da aşıp re- zillik boyutuna ulaştı. Tepkiler hemen her aklı ba- şında kesimde yükselince de. bir yasa tasansı gel- di gündeme... Amacı: "Türkiye Cumhuriyeti dahi- linde Türk dilinin kullanımını düzenlemek." ilke olarak "hayır" demek zordu. Ama yasa metni tam olarak ortaya çıktıkça.. "dil bekçiliği" görevini kimlerin üstlendiği anlaşıldıkça.. ve de o bekçilik meraklılan konuşmaya başladık- ça, iş değişti. • • • Yasa bekçilik görevini, Atatürk'ün vasiyeti çiğ- nenerek devletleştirilen Türk Dil Kurumu'na bırakı- yor. Ve de onun göreve getirdiği "memur"\ara... Bakın bu devlet dairesinin başkanı -kendilerinin hazırladığı- yasa tasansı ile ilgili soruları nasıl ya- nıthyor: - TV program adlarının çoğu yabancı. Talkshovv- lar değişecek mi? - Biz diyotvz ki, işyeri adlan Türkçe olacak. Işye- ri adlan içine program adlan da girer mi? Belki de girer. - Ya kanal adlan? interstar, Show TV? - Interolmaz, Starolur... StarvarTörkçede, Show da var... Star fılm yıldızı anlamında. Yalnız show de- ğil şov yazılması lazım. - HBB, eyc bi bi diye telaffuz edilecek mi? - He be be denmesi lazım. Bunun gibi TV Guide da değişecek, TV Rehberi denecek. Tivi diyenler uyarılacak... Işte "en yetkili" kişinin yasa ile ilgili sözleri bun- lar. Doğrularla yanlışlar yan yana, iç içe... İşyeri ad- lan, TV Guide, Eyc bi bi, Tı vi gibi konularda söyle- dikierı doğru. Ama Inter ile Star ve Show ile ilgili sözleri var ki, ınsan ıster istemez düşünmeden ede- miyor: Onun ve onun gibilerin kafalarındaki "dil kirien- mesi"m kim temızleyecek? Star da varmış Türkçe- de, "şov" da... Öyleyse "şovrum" (shovvroom) da var demektir... Özal bir zamanlar "dönüşüm" yeri- ne "transformasyon" kullanırdı. Demek kioda Türk- Çe(!)~ Atatürk'ün Türk Tarih Kurumu'na el konulup ırk- çılara, Osmanlıcılara teslim edildi... Atatürk'ün Türk Dil Kurumu devletleştirildi ve "dil devhmi"ne inan- mayanların oyuncağı yapıldı. Dil devriminin gerçek savunucusu şimdi Dil Der- neği... CHP'nin de ortak olduğu hükümetin, "kamu yaranna dernek" sıfatını tanımayı kabul etmediği Dil Derneği... Ve o derneğin Genel Yazmanı Sevgi Özel, Cumhuriyet'te yeni tasannın içyüzünü bir bir sergiledi. Elbette ki dıldeki kirlenme rezillığıne artık dur den- mesi gerekiyor. Ama bunu, Arapça Farsça sözcükleri "yaşayan Türkçe" sayanlar yapamazlar. TRT'de Türkçe söz- cükleri zorbalıkla yasaklayanlar yapamazlar. Dilde devrtm olamayacağını savunanlar yapamazlar. Bu rezilliğe dur deme görevi; Atatürk'ü sadece bir "kahraman" olarak çerçeveleyip duvara asan, Osmanlı özlemcisı kafalara teslim edilemeyecek kadar ciddi bir iştir... Tasan "Tereddüt halinde başvurulacak merci Türk Dil Kurumu'dur" diyor. "Dil Izleme Kurullan" oluş- turulmasını öngörüyor. Kendi dili bile yabancı söz- cüklerle dolu olan bu tasan "bu haliyle" yasalaşır- sa ne olur biliyor musunuz? Ciğer kediye teslim edilmiş olur! • • • llhan Selçuk, "Arabesk liboşizmle yozlaşan top- lumsal yapıdan kaynaklanan dil kirlenmesiniyaşıyo- ruz" derken çok haklı. Amaç "u/usa/deWet"i,çürütüpyoketmek... "Ulu- salpara"dışlanıyor. "L//usa/öa^(ms/z//fc"dışlanıyor. "Ulusal birlik" dışlanıyor. "Ulusal dil" dışlanıyor. Bunlar artık çağını tamamlamış değerler olarak küçümsenmeli, hatta aşağılanmalı ki; "Yeni Dünya Düzeni" egemen olabilsin... Ulusal devlet yok edil- meden, "yenimandacılık" bizım gibi ülkelerde ken- disine yer bulabilir mi? Dil kirlenmesine elbette kı hayır!.. Ama Osmanlı kafasının dile bekçilik etmesine de hayır!.. Hıncal Uluç bir tarihte, TDK yöneticilerini "12 Eylül Pinokyolan" diye aşağılamıştı... Aslında Pi- nokyo sevimlidir. Ama Pinokyoların gestapolaşma- sı çirkindir! MUAMMER AKSOY AMLDI 'Inanmış bir laik kararh bir Atatürkçü' İstanbul Haber Servisi - Prof Dr. Muammer Ak- soy, öldürülüşünün 7 yıl- dönümünde Atatürkçü Dü- şünce Derneği (ADD) Ka- dıköy Şubesı'nde düzenle- nen bir toplantıyla amldı. Çağdaş Hukukçular Der- neği üyesi avukat Nuran Atahan da Muammer Ak- soy'un. TCY'nin 163. maddesinin kaldınlmasına karşı aldığı tavırla. son günlerde Türkiye de yaşa- nan tarikat hareketlenni önceden gördüğüne dikkat çekti. Aksoy için düzenlenen anma toplantısında konu- şan ADD Kadıköy Şubesi Basın Komisyonu Başkanı Güneş Abacı, Aksoy'un ınanmış bır laik ve kararlı bir Atatürkçü olduğunu be- hrterek bu özellikleri nede- niyle onu öldüren ve öldür- tenlerce hedef seçildiğini söyledi. Abacı, Aksoy"un 196O'lı yıllarda ulusal petrol ve maden davasının milıtanlı- ğını yaptığını anlattı. Mu- ammer Aksoy'un insan haklan ve demokrasi mü- cadelecisi olduğunu belir- ten Abacı, bu mücadelesi nedeniyle "haince şehit edilmesine karşın" katil- lennin bulunmadığını kay- dettı. Çağdaş Hukukçular Der- neği üyesi avukat Nuran Atahan da Muammer Ak- soy'un Türk Ceza Yasa- sı'nm (TCY) şeriatçı pro- paganda ve siyası faaliyeti yasaklayan 163. maddesi- nin kaldınlmasına karşı çı- kan az sayıdaki ınsandan biri olduğunu söyledi. Ata- han, Aksoy'un, TCY'nin 163. maddesinin kaldınl- masına karşı aldığı tavırla, son günlerde Türkiye'de yaşanan tarikat hareketle- nni önceden gördüğüne dikkat çekti. Nuran Ata- han, Atatürk'ün şeriat teh- hkesini sağlığında görmüş olmasına karşın aradan ge- çen uzun zaman içinde ta- rikat-sıyaset-ticaret ilişki- lennin açıkça ortaya çıka- rak irticanın kent merkez- lerine kadar indiğinı söyle- di. Demokrasi düşmanlan- na karşı her zaman dikkat- li olunması gerektığini kay- deden Atahan, "Bizler ki- şilerin değil, sistemin laik olmasını istiyoruz. Ama birtakım çevreler. laikle- ri dinsizlikle suçlayarak toplumda laik - antilaik çatışması yaratıyor" dıye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle