Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 ŞUBAT1997 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
1996da 20 bin
şirket sermaye
anttıpdı
• ANKARA(ANKA)-
Enflasyonun mali bünye
üzennde yarattığı
tahribatın gıderilmesi
gereksmimı. geçen vıl
şirketlen rekor düzeyde
sermaye arttınmına
zorlad'i. 1996 vılmda 19 bin
511 şirket toplam 516.4
trilyon lıralık sermaye
arttınmına gıttı. Bu
arttınmın büyük bölümü
anonim şırketler tarafından
gerçekleştınldi. 6 bin 199
anonim şirket 409.9
tnlyon. 13 bin 234 limıtet
şirket 106.2 trilyon liralık
sermaye arttırdı.
Arttınmların geri kalan
bölümünü de 45 kooperatif
\e 33 kolektif şirket
gerçekleştirdı. En fazla
sermaye arttıran sektör
imalat sanayıı oldu. İmalat
sanayiinde 7 bin 654 şirket
toplam 27
2.7 trilyon liralık
sermaye arttınmına gitti.
THY'den yeni
hatlar
• ANKARA(ANKA)-
Türk Hava Yollan. sefer
yapacağı yurtdışı
hatlannın savısını
artırmayı planlıyor. THY
Genel Müdiirü Atilla
Çelebi'nin verdiği bilgiye
göre, THY bu yıl yaz
tanfe döneminde Güney
Korenin başkenti Seul'le
Çin Halk Cumhuriyeti'nin
başkenti Pekin'e sefer
açacak. THY aynca.
Rusya'nın Sivastopol ve
Odessa ile İngiltere'nin
Manchester kenti \e
Macaristan'ın başkenti
Budapeşte"ye sefer
yapmayı planlıyor. Genel
Müdür Çelebi. THY'nin
Orta Asya Tiirk
cumhuriyetlerine direkt
uçuşlarla. mevcut belli
başiı noktalardakı uçuş
sayısını arttırmayı
hedeflediğini bildirdi.
THY halen, yurtdışında 58
noktaya uçuş yapıyor.
İfiSAŞ'ı zor
günler bekliyor'
• KOCAELİ (AA) -
Türkiye'deki en yüksek
ciro yapan 500 firma
arasında 58'ınci sırada,
karlilık âçısından ise ilk
sıralarda yer alan İstanbul
Gübre Sanayi Anonim
Şirketi'ni(İGSAŞ).
sübvansiyondaki yeni
düzenleme çalışmalan.
KIT'ler için kurulan
"havuz sistemi" ve
yenileme çalışmalan için
aynlan ödeneklerdekı
kısıtlama nedeniyle zor
günlerin beklediği öne
sürüldü. İGSAŞ Genel
Müdürii Feridun Güray.
geçen yıl kapasite
kullanımını yüzde 100ün
üzerine çıkararak. geçici
hesaplara göre 1996
yılında 6.5 trilyon lira kar
eden kurumun. hükümetin
aldığı bazı kararlardan
olumsuz etkileneceğini
söyledi.
Tavşanlı esnafı
elektriğe talip
• ANKARA(ANKA)-
Ta\şanlı ilçesindeki
işadamlan ve esnaflar,
hükümetin özelleştirmeye
çalıştığı elektnk üretim ve
dağıtımına talip oldu.
Tavşanlı ilçesinde, Sanayi
ve Ticaret Odası ile meslek
odalannın öncülüğünde.
elektrik üretim ve
dağıtımı için 93 ortaklı
şirket oluşturuldu. "Temtaş
Tavşanlı Enerji Madencilik
Turizm Tekstil Sanayi ve
Ticaret AŞ" adı verilen
şirketin sermayesi 30
milyar lira olarak
belırlendi. Şırkette ortaklar
50 milyon lira ile 380
milyon lira arasında
değişik düzeyde pay
edindi.
SHY'den zam
• BURSA(AA)-Bursa-
Istanbul arasında tarifeli
sefer yapan Sönmez Hava
Yollan (SHY), yolcu
taşıma ücretlerine yüzde
19 zam yaptı. SHY
yetkilileri. yakıt ve bakım
giderlenndeki artış
nedeniyle Ulaştırma
Bakanlığı Tarife ve Ticaret
Daıresi Başkanlığf na
yaptıklan zam talebinin
uygun görüldüğünü
belırttıler. 24 şubatîaıı
itibaren uygulanacak yeni
yolcu tarifesi şöyle:
"Bjrsa-İstanbul tek hat
tarr. bilet ücreti 5 milyon
lira gidiş-dönüş ücreti 9
milyon 500 bin lira, basın
merısubu-milletvekili, er-
öğrenci ve çocuk gidiş
ücreti 2 milyon 500 bin
liragidış-dönüş ücreti 5
milvon lira. 0-2 yaş bebek
gidş ücreti 500 bin lira,
gidş-dönüş ücreti bir
milyon ]jr 2 ."
'İşgücü uyum projesi'ndeki danışmanlık hizmetlerinde teknik ayrmtılara yer verilmiyor
Ozellestirme'zede'lere akılHACER GEMİCİ ÖZDEN
ADANA - Dünya Bankası tarafından
finanse edilen ve özelleştirme sonrasında
işsiz kalan hak sahiplerini kapsayan "işgü-
cü uyum projesP'nden özelleştirme kur-
banlanna sadece "akıl" düştü. Halen Sü-
mer Holding'in 7 ilde özelleştirilen fabri-
kasında çalışan ve özelleştirme sonrasın-
da işsiz kalan 3 bin kişiyi kapsayan söz
konusu proje ile kendi işlerini kurmak is-
teyen işçilere ücretsiz danışmanlık hizme-
ti veriliyor. Ancak projede işçinin iş kura-
bilmek için sermayeyi nasıl bulacağı. na-
sıl ayakta kalacağı. krediyi nasıl temin ede-
ceği gibi konulara yer verilmiyor.
Sümer Holding1de çalışırken tesisin özel-
leştinlmesi ile işsiz kalan özelleştirme kur-
banlan projenin gerçekçilikten uzak oldu-
ğunu belirterek "Danışman firmava ve-
recekleri parayı bize vcrseler. iş kurmak
için sermayemiz olurdu. Sermaye olma-
dan nevi. kime danışacağız" diyorlar. Bu
arada kendı işini kurmak hayali ile danış-
man firmaya başvuran her özelleştirme
kurbanı için ihale ile bu işi alan Norm Da-
nışmaniık Şirketi'neayn ücretödeniyor. Bu
işi büyük ve orta ölçekli firmalara çok da-
ha pahalıya yaptıklannı belirten Norm Da-
nışmanlık Şirketi yetkilileri ise danışman-
lık ücreti konusunda bılgi \ermekten çe-
kinerek "Çok daha ucuza bu hizmeti ve-
riyoruz. Biz bu projeye inandığımız için
girdik" diye yuvarlak sözler edıyorlar.
Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun 14
Haziran 1995 tarihli karanyla 'şgücü uyum
projesini kapsayacak kuruluşlan belirle-
yen ÖİB ve Hazine Müsteşarlığı ilk olarak
Sümer Holding'de projenin başlaması için
start verdi. Proje kapsamında danışmanlık
hizmetini ihale ile alan Norm Danışman-
lık Şirketi, eylül ayında ilk toplantıyı He-
reke'de gerçekleştirdi. Ardından Eskişe-
hir. Nevşehir. Karaman ve en son olarak
Adana'daki özelleştirme kurbanlan ile bir
araya geien şirket yöneticileri hizmetlen ko-
nusunda bilgı verdiler. Geneldetoplantıla-
nn sancılı geçtiğini belirten Norm Danış-
manlık AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Vük-
sel Türkil, özelleştirmenin Türkiye'nin
gerçeği olduğunu kaydederek "Olan oldu,
sonrasına bakmak gerekiyor" dedi.
Türkıye'de özelleştırme sonrasında 700
bin kişinin işsiz kalacağını anımsatan Tür-
kil. Adana'daki özelleştirme kurbanlanna
"Siz yine şanslısımz. Bu hizmetten sade-
ce siz faydalanıvorsunuz. Sizin dışınız-
dakilerin böyle bir şansı da yok" diye-
rek Sümerzedelere "halinize şükredin"
önerisinde bulundu.
'Projede para yok'
Projeyi anlatırken işsiz gruba çok az
umut vermeyi tercih eden Norm Danış-
manlık Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı
Türkil, üstüne basa basa "Detayları şim-
diden bilmeniz gerek. Bu projede para
yok" derken sadece iş kurmak isteyen ki-
şinin krediyi bulması için kendileri tarafın-
dan yönlendinlebileceğini söyledi. Türkil,
ucuz kredi için yine kamu kuruluşu olan
iki bankayı Ziraat ve Halk'ı gösterdi. An-
cak kişinin buradan kredı alması kendine
kalmış bir olay. Danışmanlık firmasının
işi sadece yön göstermekten ibaret.
Bugüne kadar kendilerinin de hiç para
almadığını belirten Norm Danışmanlık Yö-
netim Kurulu üyesi Adnan Şahsüvar ise
"İşyaptığımız sürece, başvuru geldikçe
bize paramızı Hazine ödeyecek" diyor.
Nevşehir, Eskişehir. Hereke. Erzincan.
Ş.Urfa. Karaman ve Adana'daki Sümer
Holding mağdurlannı kapsayan proje için
bugüne dek yapılan toplantılar sonrasında
74 kişi kendi işini kurmak üzere başvuru-
da bulunmuş. Genelde tavuk şirketi kurmak
hayaliyle gelen özelleştirme kurbanlannın
diğer tercihleri ise tuhafiye. nakliye, kon-
feksiyon gibi alanlarda yoğunlaşıyor.
Projenin üç ayaklı çalıştığını anımsatan
Yüksel Türkil, İş ve İşçi Bulma Kurumu.
TOBB ve KOSGEB'ın projenin programı
içinde yeraldığını belirterek "İş ve İşçi Bul-
ma kurumu'nun iş bulamama, bulsa da
ücretin düşük olması ya da atılma riski-
niz var. Yine mesleki eğitim alıp bir işe
girdiğinizde ya da bir iş kurduğunuzda
zarar riskiniz var. Proje sadece üçüncü
aşamada, yani kendi işinizi kurmayı ter-
cih ederseniz bir ölçüde sizin yanınızda.
Riski bir ölçüde paylaşıp işletme ayak-
ta durana kadar yanınızdayız" diyor.
Ancak işletmenin zarar etmesi veya ka-
panması riskini üstlenmıyor.
Urfa'da işadamlan, sanayiciler, çalışanlar ve sivil toplum örgütleri şirket kurma hazırlığında
TEDAŞ'a Güneydoğulıılar talip
ŞERBETÇLHADAR
ÖZCAN GÜNEŞ
KAHRAMANMARAŞ/
ŞANLIURFA - Hükümetin
özelleştirme pazanna çıkardığı
TEDAŞ'a ait işletmelere Gü-
neydoğulular talip. K. Maraşlı-
lar, Kahramanmaraş-Adıyaman
TEDAŞ'a teklif vermek üzere
Ticaret ve Sanayi Odası ba^-
kanlığında bir şirket kurarken
Şanlıurfalı işadamlan. sivil top-
lum örgütleri ve TEDAŞ çalı-
şanlan da ŞanhurfaTEDAŞ't al-
mak üzere bir şirket kurmak
üzere harekete geçtiler.
Önümüzdekı yı 1larda Türkı-
ye'nın bir enerji darboğazına
düşeceğini hesap eden büyük
kunıluşlar, Erdemir'den bile vaz-
geçerek gözlerini enerji sant-
rallarına çevirirken Güneydo-
ğulu. TEDAŞ tesislerini kaptır-
mamaktakararlı görünüyor. Hü-
kümetin özelleştirme kapsamı-
na aldığı ve 3 nisan tarihinde iha-
leye çıkacak olan Kahraman-
mâraş. Adıyarrian'TEDAŞ Mü-
essesi için Maraşlılar Ticaret ve
Sanayi Odası bünyesinde bir
şirket oluşturarak ihaleye gir-
me karan aldılar. îşadamlan.
sivil toplum örgüt temsilcileri ve
TEDAŞ çalışanlannın oda baş-
kanlığında bir araya gelerek
oluşturduklan şirket 60 milyon
dolara kiralanacak tesisler için
şimdiden 4 trilyon lira topladı.
K. Maraş Ticaret ve Sanayi
Odası Başkanı Mehmet Bal-
duk, ihale kendilerinde kaldı-
ğı takdirde yüzde 60ın şirket
bünyesinde tutulacağını ve ka-
lan yüzde 40'lık hissenin halka
Bölgede
özelleştirme
ertelenebilir
ENVERSEVİŞ
Elektriğin oıelleştirilmesi işçilerin tepkisine neden olmuştu.
satılacağını belirtti.
Türkiye'deki 25 TEDAŞ mü-
essesesi arasında ilk 10'da yer
alan ve 814 personeli ile 310
aboneye sahip olan K. Maraş-
Adıyaman TEDAŞ'ın geçen yıl
kânnın 2 trilyon lira olduğunu
anımsatan Balduk. konuyla il-
gili olarak şunlan söyledi:
"Elimizdeki verilere göre
son derece kârlı bir yatırım,
kârlı bir işletme. Maraş'taki
sanayicilerin bu ihaleyi tek
başlarına alma imkânı var.
Ancak biz bir şirket oluştura-
rak teklif vermek istiyoruz."
Öte yandan Özelleştirme Ida-
resi'nce 30yıllığına45 milyon
dolara satışa çıkanlan Şanlıur-
fa TEDAŞ'ı da Urfalılar almak-
ta kararh. Diğer TEDAŞ işlet-
melerinın aksine tek başına sa-
tışa sunulan ve ÖI tarafından
son teklif verme tarihi 3 Mart
1997 olarak belirlenen Şanlıur-
fa TEDAŞ'ı satın almak üzere
Ticaret ve Sanayii Odası Baş-
kanlığf nda bir yürütme kuru-
lu oluşturuldu. Yürütme kuru-
lununçağnsı ile bir araya gelen
sanayici, işadamı, tüccar, il ve
ilçe belediye başkanlan ile oda
ve meslek kuruluşlan TE-
DAŞ'ın satışını görüştü.
Toplantıda katılımcılara TE-
DAŞ'ın şartnamesi ile ilgili bil-
gi veren Belediye Başkanı Ah-
met Bahçıvan, bugüne dek 4
firmanın almak için başvurdu-
ğu tesislerin oldukça kârlı oldu-
ğunu anımsatarak "Bugün Tür-
kiye'nin en fazla kâr eden ku-
rumu TEDAŞ'tır. Bu nedenle
bizim TEDAŞ'ı başkalarına
vermeve nivetimiz vok" dedi.
DİYARBAKIR - Özelleştirme
kapsamına alınan Diyarbakır. Mardin.
Şırnak. Batman, Siirt, Bitlis. Muş, Van
ve Hakkân TEDAŞ Dağıtım
Müesseselerindekı özelleştirmenin uzun
bir süre ertelenebileceği bildirildi. Tes-İş
I No"lu Diyarbakır Şube Başkanı AN
Öncü, Ankara'da önceki gün iftar
yemeğinde bir araya geldikleri bölge
milletvekillen ile bölge bakanlanna.
Doğu'da sıyasi istikrar sağlanmadan
yapılacak olan özelleştirmenin olumsuz
sonuçlar doğuracağını anlattığını söyiedi.
Diyarbakır'da geçen günlerde
hazırladıklan ortak deklarasyonu bölge
milletvekili ve bakanlanna sunduklannı
anlatan ve enerji sektöründe yapılacak
olan özelleştirmenin bölgede siyasi bir
istikrar ortamının sağlanmadan
yapılmasının vahim sonuçlar ortaya
çıkaracağını. bölge parlamenterleri
aracılığıyla hükümete ilettiklenni
bildiren Tes-tş I No'lu Şube Başkanı Ali
Öncü, "Görüştüğümüz bölge
milletvekilleri ve bakanlar. bu
teklifimize oldukça olumlu baktılar ve
katıldıklarını söylediler. Bölgedeki
TEDAŞ dağıtım müesseselerinde
özelleştirmenin siyasi istikrar
sağlanıncaya dek ertelenmesi için
hükümet yetkilileriyle görüşeceklerini
ve olumlu bir karar çıkarabilmeleri
için büyük bir çaba harcayacaklarını
söylediler" şeklinde konuştu.
ÇİFTÇI DOSTU / SADULLAH USUMI
ÇiQer
9
in Tehlikeli Oyunu!..
B
aşbakan Yardımcısı
Tansu Çiller, dar gelir-
li insanlara karşı son
derece acımasız. Hat-
ta "Ben zenginjeri severim" di-
yebilen Turgut Özal'dan daha da
acımasız... Parlamentoya girdi-
ği günden beri gözü tarım kesi-
minin üstünde. Onların gelirleri-
ni sanayi kesımine aktarabilmek
için her gün yeni yeni senaryo-
lar hazıriıyor... Çiftçiyi ve dar ge-
lirliyi özel sektörün sömürüsüne
karşı koruyan tarımsal KlT'lerin
birkısmını hiç kimsenin gözünün
yaşına bakmadan yok pahasına
haraç mezat sattırdı. Çiftçinin öz
malı olan Tarım Satış Koopera-
tifleri Birlikleri'ne de taktı. Onla-
n batırmak için her türlü çareye
başvurdu. Borç batağına sürük-
lemek istedi. Üreticinin malı olan
birlikleri tüccar ve sanayici yara-
nna kuüanmaya çalıştı. Bu tutu-
muna karşı çıkan birlik yönetici-
lerini gorevden aldı, yerine ken-
di istediklerini atadı.
Aynca TARİŞ, ÇUKOBİRLİK,
ANTBİRLİK, TRAKYABİRÜK,
FİSKOBİRÜK gibi dev çiftçi ko-
operatiflerinin trilyonlarca lira de-
ğerindeki sanayi tesislerini sat-
maya kalktı... Büyük tepki görün-
ce satmaktan vazgeçmış gibi bir
görüntü verdi. Çok ürkmüş ola-
cak ki satış lafını bir süre ağzına
almadı. Bu arada birliklere ve or-
taklara sıcak yaklaşmaya çalış-
tı. Bırliklerin yönetimlerinı, ortak-
larına bırakacaklarını açıkladı.
Bu açıklama da kaderini birlik-
lere bağlayan çitçıleri sevındirdi
ve rahatlattı...
Adı ıslah raporu, ama
Ancak bu iyimser hava ve
sessizlik uzun sürmedi. Çünkü
Tansu Çiller, Tarım Satış Koope-
ratifleri'ni yok etmeye kararlıydı.
Sadece zaman kazanmak ve ıl-
gililerı yumuşatmak için bir tak-
tik uygulamıştı. Nıtekim bırlikler
ıçın tam Tansu Çiller'ın amacına
uygun bir "ıslahraporu"hazırian-
dı ve Başbakan Ernakan'a su-
nuldu. Çiller'in bugüne kadar
gizli veya açıktan savundugu bü-
tün görüşler raporda var. Örne-
ğin birliklere ait sanayi tesisleri-
nin anonim şirket haline getirıl-
mesi... Sanayi tesısleri ile ko-
operatifçilik çalışmalarının bir-
birinden ayrılması. Ayrıca birlik-
lerin üstünde bir "merkez örgüt"
kurulması!..
Hemen söyleyelim ki, bu ke-
sinlikle bir ıslah planı değildir. Bu
rapor tam b ir "birlikleriyok etme"
planıdır. Üstelik bu plan o kadar
acımasızdır ki, devlet. birlikleri
kendi elleri ile öldürmeyecek,
üreticinin kucağında can verdi-
recektir.
Planda çiftçinin hoşuna gide-
çek önerilerde var. Örneğin bir-
liklerin özerkleştirilmesi ve dev-
let müdahalesinin kalkması gibi...
bu iki maddenın göz boyamak ve
üreticiyi avutmak için konduğu
çok açık. Zira arkasından gelen
maddeler özerkliği tamamen or-
tadan kaldırıyor. hatta daha ba-
ğımlı hale getiriyor...
Birliklere ait sanayi tesisleri-
nin şirketleştirilmesi son derece
tehlikeli biroyun... Sanayi tesis-
leri birliklerden koparılıp şirket
haline dönüştürüldükten sonra
başına neler gelir bilinmez... Şir-
ketlerdeki büyük hisselerin ki-
min elineçjeçeceğini kimse kes-
tiremez. Ustelik Tarım Satış Ko-
operatifleri'nin en büyük gücü
sanayi tesisleri. Hem büyük bir
gelir kaynağı hem de birliğe bü-
yük destek... Trilyonlarca lira de-
ğerindeki sanayi kuruluşlan ko-
parılıp alındığı anda birlikler su-
dan çıkmış balığa dönecek...
Karşılığı yok diye kredi alamaya-
cak, parasız kalacak ve sonuç-
ta üreticilerini koruyamayacak
ve batacaktır...
Birlıklerın üstünde kurulacak
"merkez örgüt" ise kooperatif
ortaklarının aldıkları kararları de-
netleyecek, hükümetlerın iste-
mediği kararları uygulamalarına
Tansu Çiller gözünü çiftçinin birliklerine dikti.
engel olacaktır... Yani devlet doğ-
rudan müdahale etmeyecek,
ama aracı kurum vasıtası ile bir-
likleri gene yönetmeye devam
edecek!...
Birliklerin kuruluş amacı, or-
tağı olan çiftçiye hızmet vermek-
tir. Onları özel sektörün sömürü-
süne karşı korumaktır. Bu ne-
denle piyasalara girerek rekabet
ortamı yaratır ve böylece ortağı-
nın ürünlerini yüksek fiyatla sat-
masını sağlar.
Ortağına düşük faizlı krediler-
le gubre, akaryakıt. traktör, ziraı
ilaç, yedek parça gibi önemli gır-
dilerinı temın eder.
1980 yılına kadar 16 birlik 750
bin civarındaki ortağına bu hiz-
metleri verdi. Onları tüccar ve
sanayicinin sömürüsüne karşı
başarı ile korudu. Tanmın ve hay-
vancılığın gelışmesıne büyük
çapta katkıda bulundu. O zama-
nın iktidar ve muhalefet partile-
ri bu konularda birbirlerine ağır
eleştiriler getirir ve daha iyı hız-
met verebilmek için yarışırlardı.
Sanayici ve tüccar ise, daha
o zamanlardan üretici vetüketi-
cıyi koruyan bu kuruluşlara düş-
mandı. Yok olması için çalışıyor-
lardı. ama sonuç alamıyorlardı.
1980 yılından sonra sanayici ve
ışadamlarına fırsat doğdu. Dar-
beci yönetımlerle işbirlıği yapa-
rak tarımsal KİT'leri sattırmak,
Tarım Satış Kooperatifleri'ni de
batırmak için harekete geçtiler.
Önce darbecilerin ve Turgut
Özal'ın başlattığı bu hareketi şim-
di Tansu Çiller yürütüyor... Ancak
hiçbiri senelerce uğraşmasma
rağmen kooperatifçiliği ve bir-
likleri yıkamadı. Birliklere akıl al-
maz ekonomik baskılar uygu-
landı, yüksek faizli krediler al-
maya zorlandı, çalışmalan en-
gellendi...
Buna rağmen birlikler bilinçli
ortaklarının sayesinde ayakta
kalınca "ıslah raporu"na umut
bağlandı. Eğer Başbakan Erba-
kan evet derse önümüzdeki ay-
larda Türkiye ciddi bir tartışma-
ya sahne olacak. Tanm Satış Ko-
operatifleri'nın 750 bin ortağı hü-
kümetin bu haksız uygulaması-
na karşı çıkacak...
En önemli tarımsal KİT'ler
özelleştirme bahanesi ile satıldı
ve özel sektörün eline geçti. Eğer
Tarım Satış Kooperatifleri de yok
olursa, Türk tarımını ve çiftçisi-
ni kimse koruyamaz ve kurtara-
maz. Türk tarımı ile bırlikte Türk
ekonomisi de batağa sürükle-
nir. Erbakan ve Çiller'e hatırlat-
mak isteriz. Tarım Satış Koope-
r.atifleri'nin geleceği ile oynamak,
ateşin üstüne barutla gitmekten
farksızdır. Çiller bu sevdadan
vazgeçmelidir.
Eğer hükümet iyi niyetli ise, bir-
liklerin yönetımlerini ortaklarına
brakmalı ve ondan sonrasına
da karışmamalıdır. Para ortakla-
rın... Mal ortaklann... Gelecekle-
ri ile ilgili kararları da kendileri
almalıdır. Akıl hocalanna ihtiyaç-
ları yoktur. İsterlerse sanayi te-
sislerini geliştirirler, isterlerse şir-
ketleştırirler. Ne isterlerse yapar-
lar... Holdingler ne kadar özgür-
se, birlıklerın sahibi olan çiftçi-
ler de o kadar ozgürdür...
Bu kooperatıfler ve sanayı
tesısleri çiftçilerin elinden çeşit-
li yollarla çıkarılırsa tekrar kurabil-
mek için katrilyonlaryetmez!... •
tŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞUKRAN SONER
Bayram Arası
Uzatmalı tatilin çoğu gittı azı kaldı. Şimdi hatır-
latmanın âlemi mi var? Tatil yapmanın, keyifli bir bay-
ram yaşamanın koşullarını yaratamamış olsak bi-
le, şunun şurasında yaşamımızın bir parçası olan
tembelliğin keyfini çıkarırken, bayram sonrasmı
anımsatmanın anlamı mı var?
Tatil ya da tembellik yapamadığım için benimki
kıskançlık değil. Herkesin kafasının bir ucunda bay-
ram sonrası günlere ilişkin sorular yok muydu? Siz
hiç bayram ziyaretlerinde, sokakta, kahvelerde, her
yerde gündemin bu kadar politize ve bayram ara-
sı verilen tartışmalar üzerinde odaklandığı bir dö-
nem anımsıyor musunuz?
"Bayram sonrası ne olacak?" Erbakan-Çiller iki-
lisi iktidarları için ne kadar uzun ömür biçerlerse biç-
sinler, herkes bayram sonrası önemli degişiklikle-
rın olabileceğini düşünüyor. Erbakan-Çiller, RE-
FAHYOL iktidarının ömrü belli ki bundan sonrasın-
da doğrudan kendı karartılıklarına bağlı değil.
Refah'ın ve Doğru Yol'un yüzde yüz ihanet ettik-
leri seçmenleri, partilıler, kendi kamuoylan olup bi-
tenlere, söylenenlerin tam tersi yapılanlara seyirci
kaldılar diyelim. Bayram öncesi kaldığımız nokta-
dan yüfünmesine, her şeyden önce parlamento bu
gidişe izin verebilir mi?
Refahlılar ve DYP'liler, parti program ve ilkeleri-
ne, halka söylenenlere yüzde yüz ihanet edilmesi-
ne boyun eğdiler, liderlerinin kontrolünün dışına
çıkmadılar, bayram sonrası da durumlarında bir
değişiklik olamayacak besbelli.
Parlamentodaki diğer partiler bayram öncesi ka-
lınan son tabloda, eski konumlarını sürdürebile-
cekler mi? Daha doğrusu sonuç alacak ve iktidar
değişikliğine yol açacak oluşumları gerçekleştire-
bilecekler mi?
Bugüne kadar olduğu gibi, söylene söylene, hep
harekete geçeceklermiş, artık bir şeyler yapacak-
larmış ızlenımini vere vere, sonuç alıcı adımları at-
madan, muhalefette yerleşip kalmaları şansları var
mı?
Susurluk dosyalannda hükümet ne kadar durdu-
rursa durdursun, oradan buradan sızan bilgilerie ge-
linen sonuçlar, Sincan'da doruğa ulaşan, şeriatın
bu iktidar eliyle yükselen ayak sesleri, muhalefet
partilerine, hele de liderlerine, hem yerlerinde say-
ma, hem de parti olarak ayakta kalma şansını pek
bırakmıyor.
Gelişmeler muhalefet liderlerinin iktidar alterna-
tifi yaratma çaba ve tempolanna uymuyor, geliş-
meler acil çözüm üretemezlerse, selin akışında sü-
rüklenip gidebilecekleri bir tabloyu gösteriyor.
Üniversitelerde bilim insanlarının daha fazla bek-
leme, susma lüksleri yok. Sorun bilim insanlarının,
insanca yaşama ücretlerinden çok uzakta olumsuz
ekonomik koşulara mahk0um edilmeleri İle hiç sı-
nırlı değil. Çok daha yaşamsal bir durum var. Uni-
versiteler 12 Eylül' ün YÖK düzeninin kendilerine
yaptığı baskıdan çok daha ağınnın bu iktidar eliy-
le yapıldığını görmenin öfkesinde. Bilim insanlan bel-
ki de öğrencilerinden once, sokağa dökülmenin
gereksiniminde.
Son Sincan gelişmeleri tuz biberoldu. Tarikatlar,
imam nıkâhı tartışmaları, üniversitelere ve resmi
dairelere türban, çarşafın sokulmak istenmesi.. bar-
dağı çoktan taşırmıştı. Kadınlar, Atatürk devrim-
lerı, medeni hukuk ile, cumhuriyetle kazanılmış,
hiçbir zaman tamamını kullanamadıkları haklarını
ciddıi olarak kaybetmenin paniği ve korkusu için-
de. 15 şubat günü Ankara'da, adlarını sayarsam bu
köşeyi çok fazla işgal edecek sayıda kadın örgüt-
lenmesi ve demokratik örgüt desteğinde miting
yapacaklar. "Uyanıkolalım. Biriik olalım. Ortaçağka-
ranlığına kadınca karsı duralım.." sloganlan ile güç-
lerıni birleştirmek, toplumsal muhalefeti yükselt-
mek kararlılığındalar.
Parlamento dışı muhalefet, toplumsal muhalefe-
tin sesi ye gücü, oradan, buradan zaten giderek yük-
seliyor. Ülkemizde daha önce hiç denenmemiş, ta-
bandan, sivil girişımlerle bir dizi eylem, toplumsal
tepkı gerçekleştirilyor. Eskiden bir Cumartesi An-
neleri'ni bilirdik. Şimdi saat 21'de ışıkları kapata-
rak, karanlığa karşı savaşımda her gün bir yeni
renk yaşanıyor. Orada burada doğrudan sivil top-
lum örgütlerinin bile düzenlemediği, bireylerden
gelen pazartoplantıları benzeri çıkışlar destek bu-
luyor.
Zoraki de olsa, uzun zamandır oluşmamış bir
geniş demokrasi cephesı havası, işçi, işveren ör-
gütleri, bütün meslek örgütlerini, sivil toplum örgüt-
lenmelenni bir araya getiriyor.
işin en komik yani, bugüne kadar topluma, kit-
lelere hep kenarda durmayı, susmayı öğütleyenler,
artık "Toplum nerede, kamuoyu, halk nerede? Da-
ha ne kadar susulacak" sorulannı yöneltiyoriar.
Belli ki bu iktidarın gitmesinin yolunun silahlı güç
olmaması gerektığinde genel bir buluşma var. An-
cak iktidarın öyle istenmemekle gitmeyeceği, yüz-
süzlüğün son perdesıne vanlmış olduğu da bılini-
yor. iktıdarı götürmek üzere demokratik yollarının
bulunmasında buluşan çoğunluk, hâlâ bu yollann
neler olabileceğinin çözümünde buluşamamış ol-
sa bile, birbirini bir şeyler yapmaya zoriamak zo-
runda olduğunda buluşmuş bulunuyor.
Bayram ziyaretlerinde insanlar birbirlerine bol
bol tatlı yiyip, enerji toplamalarını, dinlenip bayram
sonrası bol hareketlı, enerji gerekli günlere hazırol-
malarını öğütlüyorlar. Bize de bu şaka yollu öğüt-
leri aktarmak, çoğunluğun özlemi, çağdaş hukuk
düzeninin geçerli olduğu bir Türkiye yaratmada
katkınızın bol olacağı günler dileği ile Şeker Bay-
ramınızı kutlamak düşüyor.
Devlet Bakanı Ayfer Yılmaz
'Ekonomi siyasi
istikrara bağlı'
MERSİN(AA)- Dev-
let Bakanı Ayfer Yılmaz,
hükümetin, "Toplumsal
bir uzlaşma temelinde
kurulmuş bir hükümet"
olduğunu belirterek, "Ül-
kemLrin bu hükümete ih-
tiyacı vardır" dedi.
Yılmaz, DYP İçel İl
Teşkilatı'ndadüzenlediği
basın toplantısında, hü-
kümet programının pro-
tokolde belirlendiği gibi
uygulandığı sürece. bu hü-
kümetin devam edeceğıni
söyledi.
Koalisyonun bozulma-
sıyla ilgili gündeme geti-
rilen konulann gerçcklc
bağlantısının olmadığını
ifade eden Bakan Yılmaz.
"Gündeme getirilenko-
nuların hiçbirisi hükü-
metin gündemi değildir.
Tünı bu konular, hükü-
met çerçevesinde her-
hangi bir şekilde günde-
me alınmayacak konu-
lardır" diye konuştu.
Devlet Bakanı Ayfer
Yılmaz, ülkede siyasi is-
tikrar olmadan ekonomik
istikrarın olamayacağını
kaydederek, şunlan söyle-
di:
" 1996 Temmuzu'ndan
itibaren hükümet olarak
kendimizi ispat ettik. Al-
dığımız önlemler ve açık-
lanan paketler, 1996 yı-
lının ikinci yarısındaet-
kisini göstererek, ülke
ekonomisindeki gelişme-
leri olumlu birseyresok-
muştur. Bu durumun iş
dünyası tarafından far-
kedilmesi, uluslararası
kuruluşların da ortaya
koyduğu gelişmelerle
kendini göstermiştir."