Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 ŞUBAT 1997 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
Istanbul PB 10
Edirne
Çanakkale
Kocaelı
Izmir
Manisa
Aydın
Denizlı
PB
PB
PB
A
A
A
A
14
12
10
14
13
15
12
Zonguldak PB 7 Antalya
Sınop
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Konya
Eskişehir
Sıvas
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
8
13
9
8
7
9
5
-4
A 17 Kars
Adana
Mersın
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Siırt
Hakkârı
Van
A
A
PB
PB
PB
PB
PB
PB
1b
16
2
10
2
1
-9
0
PB -2
f J^-Jstarbul *
/^—7
—/
L
•Ankara
.Adana)
Trabzon/^
\ —
^J Erzurum
J — ^ ~ ^
\
^ 1
\Hakkari
Yurdun kuzeydoğu :"""--
kesımleri çok bulut-
lu, Marmara ile yur- -
dun iç ve doğu ke- L o n d r a
simlen yer yer sıslı Paris
10
12
geçecek. Hava sı- Roma B 14
caklığı bütün yurtta BiTün Y 9"
artmaya devam e- A r T 1 o . ,o r v 1 v
decek! Rüzgâr, ku- Amsterdam Y
zey ve batı yönlenn- M a c l n c i
B
den hafif, ara sıra Sofya
orta kuvvette ese- Brüksel
cek.
13
B 15
11
Budapeşte B 3 Münih
Atına
Milano
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Belgrad
Viyana
Bonn
PB
PB
K
K
K
PB
B
Y
15
16
3
1
2
12
8
10
10
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tiflis
Kahıre
K
PB
PB
Y
PB
PB
B
A
2
9
4
6
8
5
7
19
Şam 14
Parçalı bulutlu i Sıslı
BtJ)L/tlu
t Çok oulullu
G Ü N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
. Pakistan ö<neği nedir, bilinıyor: Cumhurbaşkanı-
nın başbakanı azletmesı, yeni seçimlere gidilmesi
ve Benazir Butto'nun halkoyuyla "tasfiyesi".
Prof. Köni, Pakistan örneğinın Türkiye'de uygu-
lanabilir değişik varyasyonlarını örneklerle sıralamı-
yor.
Pakistan Cumhurbaşkanı'nın halkoyuyla işbaşı-
nagelen bır başbakanmı görevinden uzaklaştırma-
sı "anayasal birhak". Oysa 1982 Anayasamız. cum-
hurbaşkanına böyle bır olanak tanımıyor.
Bırakınız böyle bir olanağı, bir süredir Cumhur-
başkanı Demirel'in "rejim tıkanıklığına bir güven-
ce" gerekçesıyle cumhurbaşkanlarına TBMM'yi fe-
sih yetkisınin verilmesini içeren önerisı bırtürlü tar-
tışma ortamına gıremiyor.
Cumhurbaşkanı Demirel, Batılı 7 ülkenin anaya-
salarını inceletmiş. 6 ülkenin anayasası, cumhur-
başkanlarına Meclıs'i feshetme yetkisini veriyor.
Oneriye aylardır TBMM'den olumlu ya da olum-
suz yanıt gelmiyor. Çankaya'ya fesih yetkisi vermak
ha? Partiler, siyasetçiler öcü görmüş gibi kaçıyor-
lar, işitmezlikten gelıyorlar.
Ç REFAHYOL'dan kurtulmak için dağınık, birbirin-
xlen kopuk söylemler, sonuç vermesi olasılığı az ki-
mi girişimler gözleniyor. Örneğin ana muhalefet,
"Devlette çürümeyi önlemekiçin " bu hükümeti de-
virmeyi hedef seçtiklerinı duyuruyor. Hatta "iki ay
on iki gün sonraki Kurban Bayramı'nda çifte bay-
ramyapacağımızı" müjdeliyor.
Peki ama, nasıl? Net, doyurucu bır yanıt yok!
Demokratik kuruluşlarda hatta kimi partiler bün-
yesinde Türkıye'yi gerilere sürükleyen gelişmelere,
elbette şerıatın baş mimarı Refah ıle destekçisi Şa-
ibe Hanım kadrosuna karşı kitlesel gösteriler gide-
rek gelişiyor.
Çağdaş Hukukçular Derneği'nin 15 şubatta dü-
zenledığı "kadın yürüyüşü", şeriata kitlesel karşı
koyuşun görkemli bir örneğini vermeye hazırlanı-
yor.
Oysa laik cumhuriyet, demokratik rejim, toplumu
bilinçlendirecek her kesımden kitlesel eylemlere
her zamankinden daha fazla gereksiniyor. DSP'Iİ-
lerın Ecevit'e seslendiklerı gibı: "Tribünde oturan
halkımız artık sahaya inmeli."
Seni gidi
Son günlerde kımi haberler var ki doğruluk payı
önemli ölçüde yüksek. llgili parti (RP) bugün de ya-
rın da yalanlayacaktır. Ne ki, Refah'ın dümen su-
yunda giden kimi örgütlerde, örneğin Sosyal Yar-
dımlaşma ve Dayanışma Vakfı'ndaki en azından
"silahlanma hevesi"nden devletin bilgi sahibi oldu-
ğu da bir gerçek.
-^,Bugün ruhsatlı av.tüfeklerine sahip olabilirter. A-
ma yarın vurucu silahlar ve gizli depolar edinebilir-
ler. Güçlü bir olasılığa dayanan bu gelişmelerin ne
ölçüde ayırdındayız acaba?
Takkeli, hükümet olmadan önce "ya kanla ya da
kansız" iktidara geleceklerini laf olsun diye söyle-
miş olamaz. Takkeli Bay Başbakan'ın hersözünün
altında ya geleceğe ya da günümüze yönelmiş bir
tehdit. bir amaç gizli.
Her gün örneklerıyle görüyoruz. Hiçbir şeyi umur-
samıyorlar. Cumhurbaşkanı, dini siyasete alet
edenlerin "hemgünah hem desuç" işlediğini söy-
lüyor Genelkurmay Başkanı, TSK'nin temel inancı
olan laikliği koruyacaklannı açık dille bir kez daha
duyuruyor.
• Takkeli, kendilerı dışındaki devletin başlıca ku-
rumlarının ayağa kalkışını "demokrasiyi ıçine sin-
diremeyenlerın son davranışı" diye nıteliyor. Hatta
"bir an önce kendilerini terbiye etmelerini" isteye-
cek kadar ileri gidiyor.
Işte tam bu sıralarda Şaibe, Takkeli'den önce
öneri geldiğıni, sonra bu öneriyı kendi başına ka-
bullendiğini gösteren konuşmalar yapıyor: RP ile
seçım ittıfakı!
- Seçim ittifakı rejim açısından asıl tehlikeyi gün ışı-
Şına çıkarıyor.
Bu ittifak, RP'nin DYP desteğiyle önümüzdeki
yıllarda girişeceği bütün Islami eylemleri daha şim-
diden güvenceye alması anlamına geliyor.
Takkeli, tabii Islami kurallarla "yeniden büyük Tür-
kiye'nin kuruluşunu" müjdelerken kuşku yok, se-
çim ittifakının RP'ye sağlayacağı yararları dile ge-
tiriyor.
RP ve DYP işbirliği ile Islami kurallarla bir devlet.
Sızi gidi bre fosiller!
Hadi oradan...
Erbakan'dan
tatlı reçete
Yağmurtu Karlı
BÜLErsT ECEVİT
ANTALYA - Başbakan
Necmettin Erbakan.Türkı-
ye'nin "aydınlığa" gittığıni.
ekonomıde u\guladıklan re-
çetelerin de."acı değil tatlı'"
olduğunu öne sürdü. Bayra-
mı aılesiyle Antalya "da geçı-
ren Erbakan. dün Antalya
Öğretmen Evi'nde bayram
tebriklenni kabul efti.
Antalya Valisi HüsnüTuğ-
lu. BüyükşehırBelediye Baş-
kanı Hasan Subaşı. RP mil-
lervekılı Arif \hmet Denizol-
gun ile bazı DYP'li belediye
başkanlan. RP ve DYP'li par-
ti yönetıcilermın de katıldığı
törende konuşan Erbakan. ül-
kedekı nüfusartışının Türki-
ye"\i ileride Avrupa'nın en
büyük ülkesi yapacağını söy-
ledi
İktidara gelmeden önce
Türkiye'nin "Taiz sarmaJı"
içinde bulunduğunu öne sü-
ren Erbakan, geçmiş bayram-
larda karamsar bır iilke olan
Türkiye'nin >ımdi aydınlık
içinde olduğunu öne sürerek
4
Refah militan yetiştiriyor'.\NK4RA (Cumhumet Bürosu)
-DSP Genel Başkanı Biîlent Ecevit,
dinci tabanın silahlandığına ilişkin
savlan değerlendirirjcen RP'nin mi-
lıtanbirkadroyetıştirdiğini söyledi.
Ecevit. RP Genel Başkanı Necmet-
tin Erbakan ile kunılan iktidann
yalnu Türkiye değıl, pek çok Müs-
lüman ülke için de tehlikeli olmaya
başladığını behrttı.
DSP lideri Ecevit. dün bir grup
partili ve yurttaşla bayTarrüaştı. Ece-
vit. gazetecilerin sorulan üzerine.
cumhuriyetin temelinde laıklik il-
kesinin bulunduğunu ve laikliğin
yalnızca soldaki partilerin tekelinde
olmadığını belirterek sağdaki parti-
lere de görev düştuğünü söyledi.
DSP lideri Bülent Ecevit, "Sağdaki
partilerimizin içinde de laikliği ve
Atatürkçüiüğü özümsemiş olanlar
var. Bütün bunlar bir dayanışma
içinde Türkiye'yi ve laik cumhume-
ti yaşanan tchlikelerden kurtarmak
için eüerinden geleni >apmalıdır"
dedi.
Ecevit. çağnsına olumlu yanıt
bekJeyip bekJemediğinin sorulması
üzerine, bunun toplumun genel bir
isteği olduğunu belirterek RP'nin
toplumun yalnızca yüzde 21 'lik bö-
lümünün oyunu aldığını, bunlann
büyük çoğunluğunun da düş kıhk-
lığına uğradığını kaydettı. REFAH-
YOL hükümetınin giderek zayıfla-
dığına işaret eden Ecevit. şu görüş-
Demiral: Refah cihada yönelebîlir
EVİNGÖKTAŞ
ANKARA - Eski Ankara Devlet
Güvenlik Mahkemesi (DGM) Baş-
savcısı Nusret Demiral, RP'nin tek
başına iktidara geldikten sonra, öz-
lem duyduğu şeriat düzenini kur-
mak için <
*dhat''a ywıelebileceğini
söyledi.
Demiral, ANAP Genel Başkanı
Mesut Ydmaz'ın, "RP tabanmın »-
lahiandığı'' yolundaki sözlerini de-
ğerlendirirken "BenS^ym Yümaz'ın
bu sözJerine kaütmıynnım. Çünkü
ben DGM'de görev \aptığım süre
içinde bize bu konuda herhangi bir
bilgi ya da ihbar getanedL Bunu tes-
ph etinek için, hükümet tarafindan
verifen silah ruhsadannın sahipleri-
ni inceknıek ^rekir
n
dedi. Ankara
DGM'de uzun jıllar başsavcılık
yaptığını anımsatan Demiral, "Eğer
RP'nin silahlandığına ilişkin en ufa-
cık bir du\ unı alsaydık, dcrhal hare-
kete geçerdik. Ancak, kimlere ruh-
sath silah \erilip vcritanediğini, kim-
lerin ruhsatsız silah taşıdıgını hükü-
met çok iyi biKyor" diye konuştu.
RP'nin yasalardakı boşluklardan ya-
rarlanmayı çok iyi bildiğini vurgu-
layan Demiral, şunlan söyledi: "RP
şo anda tek başına iktidara geuneye
çakşıyor. Ancak bunlar şimdi takıy-
ye yapıyorlar. Çünkü; iktidar tek
başlanna eDerinde değil. İktidara
geldikten sonra amaçlan, üzledikle-
ri şeriat düzenini kurmak. Parti, şu
anda iktidara giden dikenli yolda
bunlann ayakkabısuu oluşturuyor.
Zaten bunu RP'nin gençlik örgütü
de söylüyor. tktidara tek başlanna
«ekliklerindelViedisefleniKİeobcak
\e istediklcri şeriat yasasını çıkars-
caklar. Snas'ta 1993te yaşanan ve
daha sonra Konya'da. Kayseri'de,
son olarak da Smcan'da meydana
gelen olaylar RP'nin şeriat özlemci-
si bir parti olduğunu çok iyi kanıtiı-
yor. Şimdi yasal yoOan kullanıyor-
lar. iktidara getinceye kadar takıyye
yapryorlar. İktidartek başlaraıdael-
lerindeolmadığı için her şeyi kamuf-
le ediyorlar. Atatürkçü ohıyoriar,
devktini ve mük-tini seıiyorgörünü-
yorlar, millet bütünlüğünü savunu-
yoriar. Biz öteden beri Tiirk Ceza
Yasası'nın 163. maddesinin kakhnl-
masına karşı çıktık. Çünkü; bu ana-
yasanuı 24. maddesine aykın bir or-
leri dile getirdi:
"Ama bö>1e bir hükümetin kurul-
ması da yararlı olmuştur. Çünkü.
RP'nin masallan. hayalleri ve vaat-
leri konusunda halk bir aldatılmış-
lık duygusu içindedir. 7 ay içinde
RP'nin içyüzü, neleri yapıp neleri
yapamayacağı ortaya çıkmıştır. Ben
bu hükümetin ömrünün kısalacağı-
nı düşünüyorum. Biz daha da kısalt-
mak için elimizden geleni yapaca-
ğjz."
Ecevit, camılerde silah bulundu-
rulduğu yönündekı iddialann anım-
satılması üzerine. camilerin silah
deposu olduğunu sanmadığını. an-
cak RP'nin bir mılıtan kadro yetiş-
tirdiğinin çok kesin olduğunu söy-
ledi. Ecevıt. sözlenni şöyle sürdür-
dü:
"Erbakan'ın bir sözü bugün de
geçerüdir. 'Biz iktidara geleceğız. a-
ma kanlı mı yoksa kansız mı gele-
ceğız° demiştir. İktidara kanlı gelişi
ve provalan yer yer yapılmaktadır.
Öte yandan bazı Müslüman ülkele-
rin en bağnaz militanlan ile Sayın
Erbakan'ui başbakanlığından son-
ra da yakın ilişkileri vardır. Erba-
kan ile kurulan iktidar, yalnız Tür-
kiye için değil, başka pek çok Müs-
lüman ülke için de tehüke olmaya
başlamıştır."
Bayramlaşma sırasında bir yurt-
taşın "Yeni Sincan'lar olmasın" bi-
çimindekı sözlerine. Ecev ıt. "İnşal-
lah, inşallah" karşılığını verdı.
Terörün acı bflançosu: 12 yılda 23 bin kişi öldü
AYŞE SAYLN
-\NKARA - Doğu ve Gü-
neydoğu'da PKK'ye karşı yü-
rütülen mücadelenin fatura-
sını önemli ölçüde yurttaş
ödedı. Içişleri Bakanı Meral
Akşener'in verdığı bilgiye
göre. Türkiye'de sadece polis
bölgesinde son 6 yılda 1452
faıli meçhul cinayet işlenır-
ken Olağanüstü Hal Bölge-
si'nde (OHAL) son 12 yılda
4 bin 310'u sivil olmak üze-
re toplam 7 bin 586 kişi yaşa-
mını yitirdi. 13 bin 878 P-
KK'li de çıkan çatışmalarda
öldü. Bölgede, de\letin "gü-
venli böJge" ilan ettıği yerler
için başlattığı "kö\e dönüş
projesi" ıse hâlâ vaat edilen
düzeye ulaşamadı. Köye dö-
nüş projesinın başlatıldığı
1996'da Tuncelililerin üçte
ikisi, doğduklan yerlen terk
etmek zorunda bırakıldı.
Bölgede, devletin "gflven-
li bölge" ilan ettiği yerler için
başlattığı "köye dönüş proje-
si'' ise hâlâ vaat edilen düze-
ye ulaşamadı. Köye dönüş
projesinın başlatıldığı
1996'da. Tuncelililerin üçte
ıkisi doğduklan yeri terk etti.
Akşener'in. CHP Milletve-
kıli Sabri ErgüTün, polis ve
jandarma bölgesinde ışlenen
faılı meçhul cınayetler, terör
mücadelesinde yaşamını kay-
bedenler ve köy boşaltmalar-
la ılgıli soru önergelerine ver-
dığı yanıt, OHAL Bölge--
si'ndeki terörün bilançosunu
ortaya koydu. Akşener, Er-
gül'ün, büyük bölümü Doğu
ve Güneydoğu'yu kapsayan
"jandarma bölgesindeişlenen
faili meçhul cinayetlere" iliş-
kin sorulannı ıse yanıtsız bı-
raktı. Akşener'in verdiği bil-
giye göre faıli meçhul cina-
yetler, OHAL Bölgesfnde
öldürülen yurttaş ve PKJC'li-
lenn dökümü şöyle:
• 1990-19%>ülanarasın-
da Türkiye genelinde polis
bölgesinde 1014 adi. 438 siya-
si olmak üzere toplam 1452
faili meçhul cinayet işlendi.
• 1987-1996 yıllan ara-
sında Türkiye genelinde terör
örgütlennin suikast, ani ve
beklenmeyen saldınlanna
maruz kalan 2 bin 14 asker
ve 86 polis şehıt oldu.
• 1984-1996yıilanarasuı-
da OHAL Bölgesi'nde terör
ola> lannda 4 bin 310 yurttaş,
2 bin 917 asker, 164 polis, 94
öğretmen, 29 imam ve 72 dev-
let memuru yaşamını yitirdi
Bölgede 4 bin 978 yurttaş, 6
bin 579asker, 552 polis,27 öğ-
retmen, 6 imam ve 41 devlet
memuru yaralandı.
• 1987-1996 vıllan ara-
sında OHAL Bölgesi'nde 13
bin 878 terörist öldürüldü,
250 terörist yaralı, 3 bin 951
terörist yakalandı.
Devletin, güvenliği sağla-
nan bölgelere yönelik başlat-
tığı "köye dönüş projesi"nin
uygulamasında ise çelişkili
sonuçlar ortaya çıktı. 1990
sonrası kademelı olarak artan
köy - mezra boşaltmalar
1994'te, boşaltılacak "çokaz
köy kaWıgı
T
' için hız keser-
ken köye dönüş projesinin
uygulamaya konulduğu ge-
çen yıl Tuncelililer göçe zor-
landı. Tunceli'nin köy ve
bağlı mezralannın üçte ikisi
boşaltıldı. Tunceli'de 1 yıl
içinde 616 yerleşim binmın-
de yaşayan 25 bin 118 kişiden
16 bin 920 si yaşadıklan yer-
len terk etmek zorunda bıra-
kıldı. Resmi rakamlara göre
köye dönüş projesi çerçeve-
sınde güvenlık gerekçesiyle
köylerini terk eden 335 bin
967 yurttaştan yalnızca 15
bin 691"i geriye dönebildi.
Bugüne kadar 2 bin 759 yer-
leşim binmi tamamen boşal-
tılırken dev let, göç eden yurt-
taşlara toplam 223 trilyon 721
milyar hralık nakit. gıda. gi-
yim. eğitim, sağlık, ulaşım ve
yakacak yardımı yaptı.
DGM'lerde 13 bin faiü meçhul
ANKARA (AA) - Türkiye'deki DGM
başsavcılıklannda 1995 yılı sonu itibanyla
faili meçhul olaylara ilişkin toplam 13 bin
665 dosya bulunuyor. Dıyarbakır DGM
Başsavcılığı 11 bin 699 dosya ile ilk,
Konya DGM ise 22 dosya ile son sırada
yer alıyor. DGM başsavcılıklannın toplam
ış yükündeki faili meçhul olaylara ilişkin
şöyle konuştu: "Şimdi şafak
söktü, güneş doğdu. Büyük
Türkiye olarak gerçek bir
bayram kuduyonız. Her haf-
ta halkımıza müjde vererek
Türkiye'nin meselelerini çö-
züyoruz. Türkiye aydınlığa
gidiyor. Bugünkü ckonomik
rakamlar da Türkiye'nin ay-
dınhğa girriğini gösteriyor.
Enflasyon canavan ortadan
kalkıyor. Enflasyonu yüzde
10'un altına düşüreceğiz. Bi-
rim paramız dolardan da kıy-
metB olacak. Söz\eriyorum."
1996'da kalkınma hızımn
7.6"ya çıktığını anımsatan
Erbakan. bu yılkı hedeflerini
de, u
Allah_. Uçacağız.. uça-
cağız" diyerek açıkladı.
"Süreldi Aydınlık İçin Bir
Dakika Karanlık" eylemını
"çocukça" bulan Erbakan'a
Antalyalı bır grup yurttaş
tepki gösterdı.
Erbakan'ın kaldığı Falez
Otel'in çevresmde saat
21 00'de otomobıllenyie tur
atan yurttaşlar korna çalarak
Erbakan'ın eyleme yaklaşı-
mını protesto etti.
DUNYANIN
EN ÜNLÜ VE EN YETKİLİ
TEK OTO KATALOĞU
dosyalann oranı yüzde 56.4 olarak tespit
edildi. Adli Sicil ve Istatıstık Genel
Müdürlüğü'nün 1995 yılı venlerinden
derlenen bilgilere göre, 1 Ocak 1995 ile
31 Aralık 1995 tarihleri arasında DGM
başsavcılıklanna faili belli olmayan
olaylara ilişkin toplam 2 bin 401 dosya
geldi. Bu sayı öncekı yıllardan devrolan
1 bin 264 dosya ıle 13 bin
665'e ulaştı.
Faili meçhul dosyalann
çoğu. 11 bin 699 ıle
Diyarbakır DGM'de
bulunuyor.
Diyarbakır DGM'ye geçen
yıl 1900 faıli meçhul dosya
gehrken, önceki yıllardan
da 9 bin 799 dosya
devToldu Dıyarbakır
DGM'yı sırasıyla 879
dosya ile Malatya DGM.
695 dosya ıle Erzıncan
DGM. 177 dosya ile Izmir
DGM. 83 dosya ile İstanbul
DGM. 73 dosya ıle Ankara
DGM. 37 dosya ıle Kayseri
DGM izlerken. 22 dosya ile
Konya DGM son sırada yer
aldı. Türkiye'de bulunan 8
DGM başsavcılığının
toplam iş yükündeki faili
meçhul dosya oranı ise
yüzde 56.4 olarak tespit
edildi. Bunun DGM'lere
göre dağılım oranlan şöyle:
"Diyarbakır DGM yüzde
75İ, Malatya DGM yüzde
50.4. Erzincan DGM yüzde
35.4, Kayseri DGM yüzde
23.1, İzmir DGM yüzde
21.9, Ankara DGM yüzde
13.6, Konya DGM yiizde 3.7
ve İstanbul DGM yüzde
2.9."
DGM'lerde 1995 yılı
ıçensinde faıli meçhul
dosyalardan 255'i
aydınlatıldı. Bu dosyalardan
34'ü ise zamanaşımmdan
işlemden kaldınldı
,\nkara ve Konya DGM
başsavcılıklannda faili
meçhul dosyalann hiçbıri
aydınlatılamazken.
Diyarbakır DGM'de 100.
Izmir DGM'de 69, Malatya
DGM'de 32, İstanbul
DGM'de 27, Erzıncan
DGM'de 26 ve Kayseri
DGM'de ise 1 faıli meçhul
dosyanın faıllen bulundu.
İstanbul DGM'deki faili
bellı olmayan 34 dosya ıse
zamanaşımmdan dolayı
işlemden kaldınldı.
<C23 Sulu kar k Gok gürultulu
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
laşmayı sağlayacak bir metin çıkaramadılar.
Necati Çelik, Hak-lş Konfederasyonu'nun ba-
şında iken, çalışma yaşamının sorunlannın bir an
önce çözümlenmesınden yana tavır sergileyen. bu
yolda Türk-iş ve DlSK'le işbirliği yapan bir sendi-
kacıydı...
Bakanlığagetirildiğinde, "^caba"demiştik. "sen-
dikaalıktaki tutumunu sürdürürse, çalışma yaşa-
mında beklenen adımlar atılır mı?"
Gelin görün ki, daha koltuğa ısınmadan bize ba-
kanlığının adını degiştirmek düştü:
Çatışma ve Sosyal Gerginlik Bakanlığı...
Ipin ucunu ona buna verdi...
"Atatürkçülük adına karşınıza gelenlerin yüzüne
tükürün" dedi...
Bakanlığın adının bizde çağrıştırdığı gibi kalma-
sı için ne gerekiyorsa yaptı.
Gelelım, memur sendikalarının yasalaşması ça-
balarına. Necati Bey'in bu konuda gündeme getir-
diği çalışmayı şöyle tanımlayabiliriz:
"Yasa(k)laştırma..."
Sendikacı kökenli bir bakan, memur sendikala-
nnın şöyle olmasını istıyor:
- Toplusözleşme ve grev hakkı olmasın.
- Güvenlik ve yargı alanında örgütlenmesin.
- Devlet memurian, Borçlar, Dernekler ve Mede-
ni Kanun hükümlerigeçerti olsun...
Oldu olacak, sendikalan, fiili olarak yapıldığı gi-
bi, Polis Yetki ve Salahiyetleri Kanunu'na bağlasın,
olsun bitsın...
Bakanlığın üç muhatabı var:
Memur-Sen, Kamu-Sen ve Kamu Emekçileri
Sendikaları Konfederasyonu (KESK)...
Memur-Sen RP'ye yakın; Kamu-Sen içinde sağ
yelpazeyi barındınyor; KESK'te ilerici. demokrat
kesimleretkin...
Görüşmeler kilitlenince, bakanlık "dernek tipi
sendikada" ısrarlı olunca, KESK çekildi.
Hakkını bir kez daha teslim etmeliyiz kı, Türki-
ye'de memurun sendikalaşma sürecini bügün
KESK'i oluşturan sendikalar, sendikacılar başlattı,
büyüttü, ergen hale getirdi...
Daha görüşmelerin başında Kamu-Sen. toplu-
sözleşmesiz sendıkadan yana olduğunu açıkladı.
Bir bakıma, bakanlıktan bile gerı duruma düştü.
Çelik'le Kamu-Sen Genel Başkanı Resul Akay
görüşmeler sırasında gerginleştiler. Akay, Çelik'i
"Sendikalaşmayı geciktiriyor" gerekçesiyle mahke-
meye verdi. Çelik de Akay hakkında, kendisine ha-
karet ettiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulun-
du^
Yok edemeyince...
Memur-Sen ve Kamu-Sen yöneticileri alınmasın-
lar ama, yaptıklan, KESK'in açtığı yoldan yürüyüp
memur sendikacılığını işlevsiz hale getirmek...
Buna KESK sermayesiyle sendikacılık yapmak
denir...
Görünen o ki, şu anda kapışıyormuş gibi görün-
seler de, Çelik-Akay işbirlığiyle, ortaya kolu kana-
dı yolunmuş bir sendika yasası çıkacak. Daha doğ-
rusu hazırlanan metin üzerinde ortak bir noktaya
gelinecek.
Burada KESK'e önemli görev ve sorumluluk dü-
şüyor.
400 bin üyesiyle en etkili konfederasyon...
Meydanlarda aldığını masada bırakamaz...
1990'h yılların ilk yansında, memurlar, deyim ye-
rindeyse. saçlarını fırça, göğüslerini tabela yapıp
alanlarda sendikalarının adını yazdılar.
KESK'in alacağı kararlı tutum, hangi düşüncede
olursa olsun, ister istemez öteki sendikalan da et-
kileyecektir.
Bu yanıyla lokomotif görevı var.
Yönetimler memur sendikalarını "yok" edemeyin-
ce, "y" harfinin yerine "b" harfinı koymaya çalıştı-
lar.
Pek çok alanda iki türlü sendika var:
- Müdürler sendikası... Çalışanlar sendikası...
Mühür, müdür sendikasının elınde. Kendisine üye
olan, istediği kentte, ötekine üye olan sürgünde...
KESK üyeleri çok sürgün yedi. Ama, KESK'in
sürgün vermesi engellenemedi...
Şimdi iş 90-94 sürecinden daha kolay... Bütün
sorun kitleselliğe biraz daha ağırlık vermek. Kitley-
le dirsek temasını güçlü tutmak. Aksi halde KESK'in
açılmışı şu olur:
Kendi Eksenındeki Sendikacılar Konfederas-
yonu...
Bayram ziyaretinde
alternatif arayışlar
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Şeker Bayramı ne-
deniyle gerçekleştirilen par-
tilerarasi ziyaretlenn günde-
minı. koalisyonun rejim kar-
şıtı girişimlerinın başlattığı
alternatif hükümet arayışlan
oluşturdu. DYP Genel Baş-
kan Yardımcısı MehmetGöl-
han ANA-SOL hükümet mo-
deli üzerine. "Bu hükümet
nasıl otuşturulduysa bundan
sonra da bir hükümet çıkabi-
ür. Alternatifsiz değil'" dedi.
Gölhan, CHP Genel Merke-
zi'negerçekleştirdiği bayram
ziyaretinin ardından gazete-
cilerin sorulannı yanıtladı.
Olası bır ANA-SOL hükü-
metine DSP'nin sıcak baktı-
ğı yolundaki açıklamalann
anımsatılarak "Siz nasıl ba-
kıyorsunuz" sorusunun yö-
neltilmesi üzerine. "Olabilir.
Şarnar ne getirecek, bakalım
görelim. Gay et tabii ki parla-
mentodaki gelişmelere göre,
bu hükümet de sonsuz değil-
dir. Bu hükümet nasd oluştu-
rulduysa bundan sonra da bir
hükümetçıkabilir, alternatif-
siz değü" diye konuştu.
Muhalefet partilerinın
bayram zıyaretlerinin de
gündemıni alternatif hükü-
met arayışlan oluşturdu. D-
SP'lı Hikmet Uluğbay ile
Nami Çağan, ANAP'ta Ge-
nel Başkan Yardımcısı Agâh
Oktay Günerve parti yöneti-
cileriyle bayramlaştılar.
ANAP'lı Güner görüşme
sırasmda, 1997 yılında cum-
huriyetin temel ılkelerinin
tariışılmasının çok acı verici
olduğunu söyledi. DSP'li U-
luğbay da, gazetecıleıin hü-
kümet formüllenne ilişkin
sorulannı yanıtlarken D-
SP'nın yeni bır hükümet için-
de yer alabileceğinı. alterna-
tifler gündeme geldiğinde
gerekli değerlendirmeyi ya-
pacaklannı belirtti.
CHP Genel Başkan Yar-
dımcısı OnurKumbaracıba-
şı da dün düzenlediğı basın
toplantısında, Türkiye'nin
mevcut hükümetten kurtula-
cağını, bunun sinyallerinın
görüldüğünü savunarak "Bu
hükümetin bir ayağı çukur-
dadır. Meclis'ten alternatif
bir hükümet çıkar. Bu hükü-
met Türk milletinin gerisin-
dedir"dedı.