Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 ŞLJBAT 1 «97 CUMAFTfîSl CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Izrnir
CHPİ1
Başkanı
Özgüven'e
ihraç istemi
İZMİR (Cunhuriyet Ege
Bürwsu)-CPPGe'nel
Merkezı. İzrrirİI Başkanı
ftman ÖzgiJven ve
Başk-anlık RLı.rulu"nu
"kesiaı ihraç' istemiyle
Yüksek Disiflin Kurulu'na
sevk -ettı.M^YK'nin
çalışanlann sgorta
primlerinın öienmemesini
serekçe aösttrmesinin
ardından Pani Meclisi nde
9"akarşı29 cylaalındığı
bildıriknkanr.CHP
içinde ve izmr İl
Yönetimı ndt büyük
tepkilerenedenoldu. CHP
Genel Başkarı Deniz
BaykaJ'ın kesn ihraç
ısteminınardTidan
"Şimdive kadar kendisine
çok hoşgörüJi davrandık.
Bunu örgütü ioğru
yönetmek adna
yapıyoruz" dtdıği
öğrenildı
MuhalifParti Meclisi
üyeleri ıse alnan karan.
"BaykaTcı olmayanlar
temizJenmek isteniyor.
Somut hiçbir »erekçe yok~
diye yorumladılar.
PM üyelennden Mustafa
Gazafcı'nın ""0 zaman
genel sayman da görevden
ahnmair dedğı toplantıda
Ziya Halis'in Je "Ozgüven
genel merkezc karşı oldıığu
için görevden ahnıyor"
dediğî öğrenilii.
Özgüven ve arkadaşlannın
kesin ihraç istemiyle
Yüksek Dısip in Kurulu'na
se\k edildiği oylamada
Kenan Coşar, Mustafa
Gazalcı, Salman Kaya,
Abdülkadir Ateş, Ziya
Halis, Şahap İnce. Hasan
Aydın. Nuriye Berberoglu
ve Selahattin Güleç"in
hayır oyu kullandığı
bildirildi.
Yine gelmediler
Şahin ve
Akça'ya
gıyabi
tutuklama
İstanbul Haber Servisi -
lstanbul Devlet Güvenlik
Mahkemesi'nce •'saruk"
olarak çağnlan ve ifade
vermeye gelmeyen eski
Özel Harekât Dairesi
Başkanvekili İbrahim
Şahin ve özel tim polisi
hakkında gıyabi tutuklama
karan çıkanldi. İbrahim
Şahirfin teslim
olmayacağını söyleyen
yakınlan. nerede olduğunu
da bilmediklenni
belirtiyorlar.
Susurluk soruşturması
kapsamında incelemeler
yapan İstanbul Devlet
Güvenlik Mahkemesı,
Abdullah Çatlı ve özel tım
polisi Ziya Bandırmalıoğlu
ile bırlikte bir sünnet
düğününde fotoğraf
çektiren ve bir süre önce
görevinden uzaklaştınlan
eski Özel Harekât Dairesi
Başkanvekili İbrahim
Şahin ve özel tim polisi
Ayhan Akça'nın İstanbul
DGM tarafından "sanık"
olarak dinlenilmesıne karar
verilmişti. Çete
soruşturmasını vürüten ve
fotoğraflan ihbar kabul
eden fstanbul DGM.
aradan dört gün geçmesine
karşın ifade vermeye
gelmeyen Şahin ve Akça
hakkında "gıyabi
tutuldama" karan çıkardı.
Sahin'in. geçen günlerde
eski İçişleri ve Adalet
Bakanı Mehmet Ağar'ın
uzı Yasemin Ağar'ın
cenazesıne gıderken ifade
.ermeye gelmemesi dikkat
skmişti. İbrahim Şahine
\akın çevrelere göre Şahin
<anık olarak İstanbul
Devlet Güvenlik
Mahkemesi'ne gelmesi
iurumunda
utuklanacağını bildiği için
ırade \ermeye gelmedi.
Jlkemızin En Buyük Problemi
Sıgarayla Savaşmak için
Bize Destek Olun / Aramıza
Katılın
HerYıM.OOO.OOOGencimizi
Kurtaralım
SİGARA SAĞLIK
ULUŞAL
KOMITESİ
Tel: 0212 275 55 52Pbx.
Faks:02122673297
REFAHYOUun DP'nin izinde olduğunu belirten öğretim üyeleri hükümete tepki gösterdi
Eğitiıııeileriıı laildik kaygısıANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Öğretim Üyelen
Derneği IÖUD), hükümetin
yasa değişikliğıyle Yüksek
Öğretim Kurulu'nu (YÖK)
güdümüne alma girişimıne
sen tepki gösterdi. ÖÜD Ge-
nel Sekreteri Prof. Dr. Tahir
Hatipoğlu. Adnan Menderes
liderliğindeki Demokrat
Parti (DP) iktidannın üniver-
sitelerkonusundaki tutumu-
nu anımsatarak, "Dileriz
sonlan Menderes'e benze-
mez" dedi. Ankara Üniversi-
tesi Eğitim Bilimleri Fakül-
tesi'ndeki 53 öğretim görev-
lısı de bir bildiri yayımlaya-
rak hükümetin laikİik karşı-
tı uygulamalannı protesto
erti. Bu arada "Laikcumhu-
riyete yönelik saldınlardan
kaygı duyan" kadınlar dün Anıtkabir"i ziya-
retetti.
ÖÜD Yönetim Kurulu. hükümetin şeriat
yanlısj uygulamalannı sert bir dille eleştir-
di. ÖÜD. Üniversitelerarası Kurul ve Milli
Eğitim Bakanlığı'ncabelirlenen YÖK üyle-
rinin anayasaya aykınlık taşıdığı gerekçe-
siyle Danıştaya'a başvurdu.
Hatipoğlu. REFAHYOL hükümetınin,
YÖK'le ilgili yasa değişikliği girişiminin,
DP'nin 1950-1960 yıllan arasında üniversi-
telere yaptığı müdahale ile benzerlik taşıdı-
ğını söyledi. DP'nin çıkanlan 2 yasayla üni-
versiteleri kendi güdümüne almayı amaçla-
dığını veMenderes'in 18Mavıs 1960'taTur-
İnfaz memurları olayı sürgün olarak nitelediler
Cezaevlerinde RP kadrolaşması
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Adalet BakanlığVnm, RP kadrolaş-
masına zemin hazırlamak amacıyla
cezaevlerinde demokrat olarak bili-
nen bazı infaz koruma memurlannı
tasfiye hareketi başlattığı savunuldu.
Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nde
görev yaparken Ankara dışındaki ce-
zaevlerine atanan 33 infaz koruma
memuru uygulamayı sürgün olarak
nitelediler.
Tüm Yargı-Sen Genel Başkanı Ha-
cı Çoban'm da aralannda bulundu-
ğu bazı demokratik kitle örgütleriyle
infaz koruma memurlan, dün Anka-
ra Merkez Kapalı Cezaevi önünde
düzenlenen kitlesel basın açıkJama-
sında, Adalet BakanlığYnın uygula-
dığı kadrolaşma hareketini protesto
ettiler.
Koruma memurlan. yaptıklan
açıklamada sürgünJerin siyasi neden-
lerle gerçekleştirildiğini vurgulaya-
rak, -Adil ikrJdarsöylemlerryle hükû-
met kuran REFAHYOL ağır çalışma
koşuDanndan kaynakü, paralı mah-
kûmlar olarak nitelendirdiğimiz in-
faz ve koruma memurlarını soğulc,
kar, kış demeden ailelcrinden söküp
aimakta ve bunlan yaparken de üike-
mizin kanayan yarası cezaevlerinde
bir yara daha aç maktadır" görüşünü
dile getirdiler. Ankara Merkez Kapa-
lı Cezaevi'nde gerçekleştirilen sür-
günün diğer cezaevlerindeki çalışan-
lara yönelik olarak devam edeceği sa-
vunulan açıklamada, Adalet Bakanı
Şevket Kazan. bu tutumu nedeniyle
kınandı.
gutlu'da. üniversite öğretim üyelerinden
"Kara cüppdüer" diye söz ettiğini anımsa-
tan Hatipoğlu. şu görüşjeri dile getirdi:
"Menderes'inaçıklamasıprotestoiara y-
ol açn. Arduıdan da 27 Mavıs oldu. Darbe
olur demiyorum. ama üniversiteler konusu
hassasbr. CKnandığı zaman çok kötü sonuç-
lar doğurabilir. REFAHYOL hükümeti, han-
gi akla hizmet bu işle uğraşıyor? Üniversite-
lerle uğraşanın sonu hayra alamet değildir.
Dileriz sonlan Menderes'e benzemez."
Dernek yönetimince hazırlanan bir bildi-
riyı okuyan ÖÜD Yönetim Kurulu üyesi
Prof. Dr. Mustafa Alhntaş da hükümeti.
"Türkiye'yi çağdışı karanlığa götürücü dav-
ranışlardan kaçınmaya" çağırdıklannı bıl-
dirdi. Altıntaş. özellikle Erzurum Atatürk,
Harran. Karadeniz Teknik. 19 Mayıs, Dum-
lupınar. Kınkkale ve benzeri üniversitelerin
gericilik ve ilkellik üretim merkezi olması-
na izin verilmemesini istedi.
CHP'li Ali Haydar Şahin de hükümetin
-intikam yasasi" olarak adlandınlan. YÖK
Yasası'ndakı değişiklik öngören yasa öneri-
sinın. üniversitelerle ilgili sorunlan daha da
arttıracağını \e YÖK'ün siyasi iktidann et-
kısi altına girmesini sağlayacağını söyledi.
Ankara'daki tıp fakültelennde görev li bir
grup öğretim üyesi de dün CHP liden Deniz
BavkaJ'ı zıvaret ederek türban konusunda
son yaşanan gelişmelerin
Atatürk ilke ve devrimleri-
nin bir pazarlık konusu ya-
pıldığı şeklinde ortaya çıktı-
ğını söylediler. Bu gelişme-
lerin •aysbergii] görünen yü-
zü'olduğunu ka>deden öğre-
tim üyeleri, rejimin adım
adım karanlığa sürüklendi-
ğini bildirdiler. Baykal da.
şeriatçı kesimin biryere va-
ramayacağını vurguladı.
Ankara Üniversitesı Eği-
tim Bilimleri Fakültesi'nde-
kı 53 öğretim görevlisi, ya-
yımladıklan bir bildiriyle
hükümetin. laiklik karşıtı
uygulamalanna sert tepki
gösterdiler. Öğretim üyeleri
bildiride. "Karanhklan yır-
tarak aydınhğa çılunak için
Atatürk'ün kazandırdığı hız
ile Atatürk'ün \olunda hiç sapılmadan koşul-
masını bekliyoruz" görüşüne yer verdiler.
Bildiride, kimı çevrelerin, Türkiye'yi di-
ni esaslara göre yönetme amacında olduğu-
nu ve bu amaç doğrultusunda örgütlenme
girişiminde bulunduklan ışaret edildı.
Kadınlar Anıtkabir'de
"Laik cumhuriyete yönelik saklınlardan
kajgı duyan" Bağımsız Millervekili AyseB
Göksov. Türkiye'nin İkinci Cumhurbaşkanı
İsmet Inönii'nün kızı Ozden Toker, DYP.
ANAP ve CHP kadın kollan ile çeşitli kadın
dernekleri ve vakıf temsilcıleri Anıtkabir'i
znaret etti.
İFADE VERDİ
Kalkancı'ya
silah veren
Çeliker'e
dava açüacak
İstanbul Haber Servisi-
Kamuoyunda Cinci Hoca adıyla
anılan Ali Kalkancı'ya tabanca
veren Siirt Beledıye Başkanı
Mehmet Fahri Çeliker dün tanık
olarak ifade verdi. Bir müridine
bıraktığı tabancanın. daha sonra
Trakya Gıda Sanayii'nin
bahçesinde bulunmasından sonra
başlatılan soruşfurma sürüyor.
Tabancayı Ali Kalkancı'ya
verdiği öne sürülen Siirt
Belediye Başkanı Mehmet Fahri
Çeliker. dün Sultanahmet
Adliyesi'nde Cumhuriyet Savcısı
Sadık Türker'e tanık olarak
ifade verdi. Çeliker'in. savcıya.
tabancayı kendisinin verdiğini
kabul ettiğini belirterek. "Yeni ve
etkili bir silah almışrım. Eski
tabancamı da Kalkancı'ya hediye
ettim" dediği öğrenildi
'Reha Muhtar'a da silah
verebilirim'
Sık sık Siirt'e gelen Kalkancı ile
arkadaş olduklannı belirten
Çeliker'in. "İsterse Reha
Muhtar'a da silah verebilirim"
dediği bildirildi. Savcı Türker,
soruşturmayla ilgili olarak
önümüzdeki günlerde dava
açılacağını söyledi. Türker.
tabancayı getiren Turgut Gıda
Sanayii yetkililerinin de
soruşturma kapsamında
olduâunu belirtti.
Selçuk Parsadan
avukata saldırdıNafiye Yöney ve Aydın Aydınay'ın avukatı Doğan Yıldınm'ın,
"Burayı sirke çevirdi" sözüne sinirlenen Parsadan, avukat
Yıldınm'a vurmak istedi, araya giren jandarmalar engel oldu.
İstanbul HaberServisi-Bazı sanatçılann adı-
nı kullanarak Cumhurbaşkanı Süle>man De-
mirel ve dönemin Bas.bakanı Tansu Çiller'in de
aralannda bulunduğu 25 kışiyi dolandırdıkla-
n gerekçesiyle, Selçuk Parsadan ve diğer 5 sa-
rûğın yargılandığı dava karara kaldı. Duruşma
sonunda Parsadan ve Nafiye Yöney hakkında
tahliye karan verildi. Ancak Parsadan. başka
bir suçtan dolayı tekrar cezaevine gönderildi.
İstanbul 3. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki
duruşmaya tutuklu sanık Afyon Cezaevi'nde
bulunan Selçuk Parsadan ilk kez getirildi. Di-
ğer tutuklu sanık Nafiye Yöney de hazırbulun-
duruldu. Tutuksuz sanıklardan ise sadece Ay-
dın Aydınay geldi.
Parsadan, diğer sanıklar Aydın Aydınay ile
Nafiye Yöne\ arasında ilişki olduğunu öne sür-
dü \e kendisinin dolandıncı olmadığını öne sü-
rerek şunlan söyledi: "Ben sanatçılann adım
kullanarak dolandıncılık yapmadım. 'Böcek'
dahi divemeveceğim bu ikUL, Yılmaz Zafer'in o
halini kullanarak para topladı. Benim suçum,
sadece buna göz yummak oldu. Ancak, bunlar
beni ülkücü mafVaya şikâ>et ettiler. Ülkücüler
beni dövdü. O zaman durumu Perihan Sa\ aş'a
ben bildirdim. Bu davanın ortaya çıkmasına
ben sebep oldum. Bu ikili. bu yolla yannı tril-
yon toplanuşlanür. Üzerlerine40 tane tapu var-
dır."
Yönev ve Aydınay'ın avukatı Doğan Yıldı-
nm'ın, Parsadan için "Burayı sirke çevû-di"
sözleri üzerine sinirlenen Parsadan, avukata
vurmak istedi. Ancak jandarmalar. Parsadan'a
engel oldu. Duruşma boyunca avukata sözlü sa-
taşmalannı sürdüren Parsadan, bir ara, ülkücü
olduğunu öne sürdüğü avukata dönerek. "Ab-
dullah'ınız (Çatiı) öldü. Bıdık Oral'ınız (Çeük)
kaldı. Bakalun bundaasonra neler yapacaksı-
nız" dedi.
Bu sözlü saldınlara, Nafiye Yöney de katıl-
dı. Yöney ın. Parsadan için "Buadambirho-
moseksüeldir'* demesi üzerine Parsadan aya-
ğa kalkarak. "Doktorkontrolündengeçmekis-
tiyorum" diye bağırdı. Bu sırada ızleyıciler
arasında bulunan ve kımliğı belirlenemeyen
bir kişi de Selçuk Parsadan'a saldırmak is-
tedi. "Şerefsiz, otur ulan yerine" şeklinde
bağıran bu kişi. polisler tarafından duruş-
ma salonundan çıkanldı.
Mahkeme heyeti, karar için duruşma-
yı ileri birtarihe bırakırken. davanın gel-
diği aşama, delil durumu, sanıklann tu-
tuklu kaldığı süreleri göz önünde bulun-
durarak, Selçuk Parsadan ve Nafiye Yö-
ney'in tahliyesini kararlaştırdı. Ancak,
Parsadan. bir başka davadan dolayı tutuk-
lu bulunduğu için tekrar jandarmalar eş-
liğinde adliyeden çıkanlarak cezaevine
götürüldü. Selçuk Parsadan. duruşmadan
çıkanldıktan sonra şöyle konuştu: "Tank
Lmit yaşı>or. O ölmiişse cesedinin nerede ol-
duğunu göstersinler. Eğer cesedini gösterebüir-
lerse ben de şaklabanım."
(Fotoğraf: ÖZKAN GÜVEN)
ÎP lideri, ANAP Genel Başkanı Yılmaz'a düzenlenen suikastla bir ilgisi olmadığını söyledi
Perinçek'ten emniyete suçlama
İstanbul Haber Senisi - İşçi Partısı Genel
Başkanı Doğu Perinçek, bırçok suçtan aran-
dıklannı iddia ettiği Kurtköy'deki ülkücü
kampının sahıbi kemal Öktem ve beş arka-
daşı hakkında birçok bilgıyi istanbul Emni-
yet Müdürlüğü'ne verdiğini söyledi. Bilgi-
leri emniyete 10 gün önce vermesine karşın
bugüne dek hiçbir işlem yapılmadığını be-
lirten Perinçek,"İstanbul emniyetisuçlulan
korumaktadır" dedi. Perinçek, ANAP Ge-
nel Başkanı Mesut Yılmaz ve Abdullah Çat-
lı'yı birlikte gösteren fotoğraflan hangı
DYP'li bakanın aldığını da zamanı gelince
açıklayacağını söyledi.
• İşçi Partisi lideri. Kurtköy'deki ülkücü kampının sahibi Kemal Öktem ve 5
arkadaşı hakkında birçok bilgiyi 10 gün önce İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne
verdiğini, fakat bugüne kadar hiç bir işlemın yapılmadığını söyledi.
Perinçek. dün partisinin il merkezinde dü-
zenlediği basın toplantısında, Yılmaz'a su-
ikastta bulunmak suçundan tutuklanan Ha-
cı Türkkanı'nın, basında çıkan ifadelerini,
emniyette değil. MHP'deki sorgusunda söy-
lediğini ifade etti.
FeyzaPerinçek'in olayla bir ilgisi olmadı-
ğını vurgulayan Perinçek, Türkkanı'nın ken-
dilerine mesaj vermek için yalan söylediği-
ni savundu. MHP bağlantılı bir çetenin giz-
lenmesi için böyle bir senaryonun ortaya atıl-
dığını kaydeden Perinçek, "İstanbul Emni-
yet Müdürlüğü'ne Kemal Öktem, Silahçı
Karadayı, Berber Özcan, Mustafa Gürdal,
Gökay Çelik ve Yücel Taşçı'nın yerlerini ve
eylemlerde kullandıklan silahlann markala-
nnı bildirdik. Ama 10 gün içinde bir şey ya-
pümadı. Çiller ve Erbakan ortakbğı suçlula-
n korumaktadır. MHPÖktem'i feda etti. Ök-
tem. ya polise gitsin ya da İP'ye gelsin. Ybksa
onu ortadan kaldu-acaklar" diye konuştu.
Yılmaz ve Çatlı 'nın birlikte çekılmiş 5 fo-
toğrafının ve Çiller'in MİT'ten aldığı bazı
belgelerin DYP tarafından şantaj olarak kul-
lanıldığını da belirten Perinçek. ANAP'ın
bu şantajlara boyun eğmemesini istedi. Pe-
rinçek, "ANAP'uı Çilİer'le flörte başlaması,
MHP'yle Uişkiye girmesi Türkiye'yi askeri
müdahaleye götürür" dedi. Perinçek. Yıl-
maz'a düzenlenen suikastla bir ilgisi olma-
dığını da kaydederek. "Yümaz'ın kumar
borcunun olması mümkündür. Ama Perin-
çek'in suikast düzenleme ihtimali sıfırdır"
dedi.
TİYAD'dan Maııisa davasını protesto Maf
V1
sah
^ *
1
rencılenne ven-
len onlarca yıllık hapis cezaları. Tutuklu Hükümlü Aileleri ve İnsan Hakları İçin
Vardımlaşma Derneği (TİYAD) tarafından düzenlenen gösteriyle protesto edildi.
ÜmraniyeCezaevi'nin önündetoplanan Tİ\AD'b aileler. hâkimlerin verdikleri ka-
raria, işkenceci polisleri akladıklannı belirterek. "Devletten adalet ve eşittik bek-
lemek boşunadır. Evladanmıza en ağır hapis cezalannı vermelerinin nederû top-
lumsaJ muhalefeti susrurmaktır" dedi. TİYAD'ular, daha sonra slogan atarak
dağıldılar. (Fotoğraf: HATİÇE TUNÇER)
Kayıp ve tutuklu anneleri Yasemin için ağladı
'Başın sağ olsun Ağar^
ECETEMELKURAN
İstedikleri "dersvermek*" değil, ama "Ar-
ükbizianlarbelki"'diyorlar. Hepsi. Mehmet
Ağar'ın 18 yaşında ölen kızı Yasemin'in te-
levizyondaki cenaze törenini izlerken ağla-
mış. Çünkü evlat acısını en iyi onlar biliyor-
lar. Asla, "Haketmişti" diye düşünmüyor-
lar. Usulca. "Başm sağ olsun Ağar" diye fı-
sıldıyorlar. Bu tuhaf cümlenin içine kendi
çocuklannın kanını akıtıyorlar.
,\ltın Eren. En büyük oğlunun yaşayıp
yaşamadığını bilmiyor. Diğer üç oğlu
Ağar'ın Adalet Bakanlığı döneminde çıkar-
dığı cezaevi genelgelerine karşı çıkıp ölüm
orucuna katıldı. Şimdi üçünde de hiç geç-
meyecek yaralar var. "Hepimiz. bütün tu-
ruklu anneleri imza atıp Ağar'a baş sağlığı
dile>eceğiz
r
' diyor.
Hatırlatmak için mi?
"12 çocuğumuzun onun çıkardığı gcnel-
geler yüzünden canım verdiğini hatıriatmak
istiyoruz. Şimdi o da e\ lat acısıyla yanıyor.
Bi/im de nasıl yandtğunızı biliyor muydu?
Ona, ölü çocuklarunızı hatırlatmak istiyo-
ruz."
Fatnıa Bahçeçi. BirÇumartesi Annesi. O,
hâlâ kızgın. "Kim beni sordu ki, ben kimi
sorayım?" diyor. Haksızlık etmek istemi-
yorama: "Ben deaslan gibioğlumu verdim.
Ağar bize uzüldü mü o zaman? Ben ona
üzülmedim, kıza üzüldüm. Çiçeği burnun-
da bir genç kız. İnsanın içi yanıvor. Yansuı,
biraz da onun ciğeri yansın. O en azından kı-
zının mezannın yerini biliyor. Gidip ağlar.
Kayıp anneleri onu da bilmiyor.'*
Kalo adası" haritada yok
Dışişleri'nden
'Kardak'
anımsatmasıANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye, Yuna-
nistan'ın asker çıkardığı
öne sürülen "Kalo" adacı-
ğına haritalarda rastlanma-
dığını belirtirken. Yunan
kaynaklan Kalo diye bah-
sedilen adanın "Kalolim-
nos" olabileceğini kaydet-
tiler. Türkiye. geçen sene
bugünlerde yaşanan Kar-
dak bunalımını anımsata-
rak. "Yunanistan'ınsonza-
manlarda kendisine anlaş-
malaıia bırakılmamış bazı
adacık ve kavaiıklanJa yü-
rütmeye çahştığı faaliyetle-
rin hukuken hiçbir geçerli-
liği yoktur" açıklamasını
yaptı.
Dışişleri Bakanlığı kay-
naklan. incelenen haritalar
üzerinde, Yunanistan'ın as-
ker çıkardığı iddia edilen
Kalo isitnli bir adaya rast-
lanmadığını ve Yunanis-
tan'ın böyle bir girişimde
olduğuna ilişkin resmı bir
bilgi olmadığını kaydetti-
ler. Yunanistan'ın Türkiye
Büyükelçiliği kaynaklan
da Cumhuriyet'in sorulan
üzerine. kendilerinin de
Kalo adlı bir adaya rastla-
madıklannı, ancak ismi ge-
çen adanın Kardak yakınla-
nndaki Kalolimnos olabi-
leceğini bildirdiler. Kay-
naklar, yaklaşık 2.5 ay ön-
ce bir grup Yunan vatanda-
şının adaya bir gezi düzen-
lediğini. Yunan Dışişleri
Bakanlığı'nın da "adanın
Yunanistan'a ait olduğu, is-
teyen Yunan vatandaşlan-
nm serbestçe adaya gidebi-
leceği" yönünde görüş bil-
dirdiğini söylediler Aynı
kaynaklan Yunanistan'ın
asker çıkardığına ilişkin id-
dialann Kardak bunalımı-
nın yıldönümüne rastladı-
ğını belirterek. Yunan ga-
zetelerinde bu tür haberle-
rin çıkmadığını da savun-
dular.
Yunan basın organlann-
da yer alan haberlerde. Yu-
nanistan'ın Kardak bunalı-
mının yıldönümünde Kalo
adacağına askeri bir tim
gönderdiği yeralmıştı. Ay-
nı haberlerde, adacıkta ko-
nuşlanan Yunan özel kuv-
vetlerini \unanistan Yedek
Subavlar Derneği ile Kızıl-
haç görevlilerinin ziyaret
ettikleri belirtilmişti.
'Kardak ciddiyetini
koruyor'
Dışişlen Bakanlığı Söz-
cüsü Büyükelçi Ömer Ak-
bel, dün bir soru üzerine
yaptığı açıklamada. Kar-
dak bunalımından bu yana
bir yıl geçmesine karşın
Ege'deki aidiyeti tartışma-
lı adalarla ilgili sorunlann
ciddiyetini koruduğunu bil-
dirdi. Türkiye'nin uluslara-
rası anlaşmalarla Yunanis-
tan'a bırakılan ada ve ada-
cıklarla ilgili bir itirazının
bulunmadığını belirten Ak-
bel. bunlann dışındaki coğ-
rafi oluşumlann aidiyetinin
uluslararası anlas.malara
uygun olarak belirlenebile-
ceğini kavdeftı
'Amaç, krizi engellemek'
Sakız Adası'na
banş yolculuğu
CEM ULUTAŞ
Türkiye ile Yunanistan
arasındaki Kardak krizınin
bınnci yıldönümü nedeniy-
le Sakız Adası'nda. Adalar
Gazeteciler Cemiveti'nce
düzenlenen banş toplantı-
sına katılacak olan Türk ka-
filesi Izmir'den yola çıktı.
Aralannda millervekille-
ri. gazeteciler. siyasiler ve
çevrecilerin bulunduğu 25
kişilik ekip yola çıkmadan
önce birbasın toplantısı dü-
zenledi. Gezinin amacını
anlatan Yeni Asır Gazetesi
Yazı İşleri Müdürü Süley-
man Gencel. Kardak knzi
toplantısının amacının kri-
zin büyümesınde etkili olan
unsurlan bir ara>a getir-
mek olduğunu söyledi.
Gencel. "Amacımız bun-
dan sonra çıkacak olası bir
krizde politikacılar, gazete-
ciler ve çevreciler arasında-
ki ilişkileri kuvvetlendir-
mek voluvla krizin tırman-
masını engellemek" dedi.
Kardak krizinin basın ta-
rafından tırmandınlıp böl-
gesel krizlerden çıkar sağ-
lamayı düşünen küçük
gruplarca beslendiğini ifa-
de eden konuşmacılar. çev-
reci gruplann banşın sağ-
lanmasındaetkili olduğunu
kaydettiler. Toplantıda söz
alan milletvekilleri ise
halklardüzeyinde herhangi
bir düşmanlığın söz konu-
su olmadığını. ancak küçük
azınlıkların bu tür vapay
krizlerle beslendiğini be-
lirttiler.
CHP İzmir Milletvekili
Aydın Güven Gürkan "Sa-
vaşı hükümetlerçıkanr, ba-
nş ise halkların eseridir.
Türk halkı ile \unan halkı
arasındaki en büyük sorun
temasedememeleridir. Her
iki ülke arasındaki gü>en-
sizlikler ortadan kaldınku-
ğında tüm sorunlann çözü-
mü için önemü adımlar atıl-
mış olacaktu-" diye konuş-
tu. Sakız Adasf ndayapıla-
cak olan toplantıya Yuna-
nistan'ın ileri gelen siyaset
bilimcileri. politikacılan.
gazetecilerden oluşan 70
kişilik bir grup ile Kardak
krizi sırasında Yunan tara-
fında krizi tırmandıran Me-
gaTV.SkyTVgibiteleviz-
yonlann da temsılcileri ka-
tılacak. Türk heyetinde ise
CHP İzmir Milletvekili Ay-
dın Güven Gürkan, DSP İz-
mir Milletvekili Hakan
Tartan. ANAP İstanbul
Milletvekili Bülent Akar-
caü ve bazı köşeyazarlan
ve çevreciler bulunuyor.
Manken ajanslarından tepki
'Kazan, devrim kanununun
uygulanmasını sağlasm'
İstanbul Haber Senisi -
Kast ve Manken Ajanslan
Birliği, Adalet Bakanı Şev-
ket Kazan'ın, açık alanlar-
da bikini ve mayo giyen
mankenleri cezalandırmayı
düşüneceğine öncelikle
devnm kanunlannın uygu-
lanmasını sağlamasını iste-
diler.
Bırlik adına Başak Gür-
soy imzasıyia yapılan >azı-
lı açıklamada, Kazan'ın
atıfta bulunduğu TCK'nin
576. maddesinin birkımse-
nin edebe aykm bir şekilde
halka görünmesini veya bir
yerini göstermesi gibi hal-
km edebine tecavüz eylemi-
ni cezalandırdığı belirtile-
rek. "Yetmiş yAı aşkın bir
süredir yürürlükte olan bu
ceza hükmünün. yürürlük
tarihinden itibaren görev
yapmış binlercecumhuriyet
sav cısı tarafından halka açık
defilelerde uygulanmaıtuş
olması son derece doğaldır,
Çünkü suçun unsurlann-
danolan 'manevi unsur' bu
tür eylemlerde yoktur. Bu-
rada amaç vücut değil, vü-
cut üzerindeki malın teşhiri-
dir" denildi. Dünyanm glo-
balleşmeye doğnı gittiği bu
dönemde çağdaş hukukı yo-
rumun. mayo-iç çamaşın
defilesini halkın edep ve ah-
lakını çiğneyen bir hareket
olarak görmeyeceği vurgu-
lanan açıklamada. ancak,
ortaçağın karanlık görüşü-
nün, bugün bikiniyi, yann
diz kapağını. daha sonra sa-
çı, en sonunda da ağzı ve
gözü göstenneyi edep ve
ahlakı çiğneyen hareketler
olarak yorumlayabilirgörü-
şü savunuldu. Açıklamada
şu ifadelere yer verildi:
"Adalet Bakanı. öncelik-
le anayasanın 174. madde-
sinde koruma altuıa alınan
671 sayılı 'Şapka İktisası
Hakkında Kanun' ile 25%
sayılı 'Bazı Kisvelerin Giyı-
lemeyeceğine Dair Kanun'
ve diğer devrim kanun-
lannın uygulanmasını sağ-
lamalıdır."