27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 ŞLJBAT 1 «97 CUMAFTfîSl CUMHURİYET SAYFA HABERLER Izrnir CHPİ1 Başkanı Özgüven'e ihraç istemi İZMİR (Cunhuriyet Ege Bürwsu)-CPPGe'nel Merkezı. İzrrirİI Başkanı ftman ÖzgiJven ve Başk-anlık RLı.rulu"nu "kesiaı ihraç' istemiyle Yüksek Disiflin Kurulu'na sevk -ettı.M^YK'nin çalışanlann sgorta primlerinın öienmemesini serekçe aösttrmesinin ardından Pani Meclisi nde 9"akarşı29 cylaalındığı bildıriknkanr.CHP içinde ve izmr İl Yönetimı ndt büyük tepkilerenedenoldu. CHP Genel Başkarı Deniz BaykaJ'ın kesn ihraç ısteminınardTidan "Şimdive kadar kendisine çok hoşgörüJi davrandık. Bunu örgütü ioğru yönetmek adna yapıyoruz" dtdıği öğrenildı MuhalifParti Meclisi üyeleri ıse alnan karan. "BaykaTcı olmayanlar temizJenmek isteniyor. Somut hiçbir »erekçe yok~ diye yorumladılar. PM üyelennden Mustafa Gazafcı'nın ""0 zaman genel sayman da görevden ahnmair dedğı toplantıda Ziya Halis'in Je "Ozgüven genel merkezc karşı oldıığu için görevden ahnıyor" dediğî öğrenilii. Özgüven ve arkadaşlannın kesin ihraç istemiyle Yüksek Dısip in Kurulu'na se\k edildiği oylamada Kenan Coşar, Mustafa Gazalcı, Salman Kaya, Abdülkadir Ateş, Ziya Halis, Şahap İnce. Hasan Aydın. Nuriye Berberoglu ve Selahattin Güleç"in hayır oyu kullandığı bildirildi. Yine gelmediler Şahin ve Akça'ya gıyabi tutuklama İstanbul Haber Servisi - lstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce •'saruk" olarak çağnlan ve ifade vermeye gelmeyen eski Özel Harekât Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin ve özel tim polisi hakkında gıyabi tutuklama karan çıkanldi. İbrahim Şahirfin teslim olmayacağını söyleyen yakınlan. nerede olduğunu da bilmediklenni belirtiyorlar. Susurluk soruşturması kapsamında incelemeler yapan İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesı, Abdullah Çatlı ve özel tım polisi Ziya Bandırmalıoğlu ile bırlikte bir sünnet düğününde fotoğraf çektiren ve bir süre önce görevinden uzaklaştınlan eski Özel Harekât Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin ve özel tim polisi Ayhan Akça'nın İstanbul DGM tarafından "sanık" olarak dinlenilmesıne karar verilmişti. Çete soruşturmasını vürüten ve fotoğraflan ihbar kabul eden fstanbul DGM. aradan dört gün geçmesine karşın ifade vermeye gelmeyen Şahin ve Akça hakkında "gıyabi tutuldama" karan çıkardı. Sahin'in. geçen günlerde eski İçişleri ve Adalet Bakanı Mehmet Ağar'ın uzı Yasemin Ağar'ın cenazesıne gıderken ifade .ermeye gelmemesi dikkat skmişti. İbrahim Şahine \akın çevrelere göre Şahin <anık olarak İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne gelmesi iurumunda utuklanacağını bildiği için ırade \ermeye gelmedi. Jlkemızin En Buyük Problemi Sıgarayla Savaşmak için Bize Destek Olun / Aramıza Katılın HerYıM.OOO.OOOGencimizi Kurtaralım SİGARA SAĞLIK ULUŞAL KOMITESİ Tel: 0212 275 55 52Pbx. Faks:02122673297 REFAHYOUun DP'nin izinde olduğunu belirten öğretim üyeleri hükümete tepki gösterdi Eğitiıııeileriıı laildik kaygısıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Öğretim Üyelen Derneği IÖUD), hükümetin yasa değişikliğıyle Yüksek Öğretim Kurulu'nu (YÖK) güdümüne alma girişimıne sen tepki gösterdi. ÖÜD Ge- nel Sekreteri Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu. Adnan Menderes liderliğindeki Demokrat Parti (DP) iktidannın üniver- sitelerkonusundaki tutumu- nu anımsatarak, "Dileriz sonlan Menderes'e benze- mez" dedi. Ankara Üniversi- tesi Eğitim Bilimleri Fakül- tesi'ndeki 53 öğretim görev- lısı de bir bildiri yayımlaya- rak hükümetin laikİik karşı- tı uygulamalannı protesto erti. Bu arada "Laikcumhu- riyete yönelik saldınlardan kaygı duyan" kadınlar dün Anıtkabir"i ziya- retetti. ÖÜD Yönetim Kurulu. hükümetin şeriat yanlısj uygulamalannı sert bir dille eleştir- di. ÖÜD. Üniversitelerarası Kurul ve Milli Eğitim Bakanlığı'ncabelirlenen YÖK üyle- rinin anayasaya aykınlık taşıdığı gerekçe- siyle Danıştaya'a başvurdu. Hatipoğlu. REFAHYOL hükümetınin, YÖK'le ilgili yasa değişikliği girişiminin, DP'nin 1950-1960 yıllan arasında üniversi- telere yaptığı müdahale ile benzerlik taşıdı- ğını söyledi. DP'nin çıkanlan 2 yasayla üni- versiteleri kendi güdümüne almayı amaçla- dığını veMenderes'in 18Mavıs 1960'taTur- İnfaz memurları olayı sürgün olarak nitelediler Cezaevlerinde RP kadrolaşması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet BakanlığVnm, RP kadrolaş- masına zemin hazırlamak amacıyla cezaevlerinde demokrat olarak bili- nen bazı infaz koruma memurlannı tasfiye hareketi başlattığı savunuldu. Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nde görev yaparken Ankara dışındaki ce- zaevlerine atanan 33 infaz koruma memuru uygulamayı sürgün olarak nitelediler. Tüm Yargı-Sen Genel Başkanı Ha- cı Çoban'm da aralannda bulundu- ğu bazı demokratik kitle örgütleriyle infaz koruma memurlan, dün Anka- ra Merkez Kapalı Cezaevi önünde düzenlenen kitlesel basın açıkJama- sında, Adalet BakanlığYnın uygula- dığı kadrolaşma hareketini protesto ettiler. Koruma memurlan. yaptıklan açıklamada sürgünJerin siyasi neden- lerle gerçekleştirildiğini vurgulaya- rak, -Adil ikrJdarsöylemlerryle hükû- met kuran REFAHYOL ağır çalışma koşuDanndan kaynakü, paralı mah- kûmlar olarak nitelendirdiğimiz in- faz ve koruma memurlarını soğulc, kar, kış demeden ailelcrinden söküp aimakta ve bunlan yaparken de üike- mizin kanayan yarası cezaevlerinde bir yara daha aç maktadır" görüşünü dile getirdiler. Ankara Merkez Kapa- lı Cezaevi'nde gerçekleştirilen sür- günün diğer cezaevlerindeki çalışan- lara yönelik olarak devam edeceği sa- vunulan açıklamada, Adalet Bakanı Şevket Kazan. bu tutumu nedeniyle kınandı. gutlu'da. üniversite öğretim üyelerinden "Kara cüppdüer" diye söz ettiğini anımsa- tan Hatipoğlu. şu görüşjeri dile getirdi: "Menderes'inaçıklamasıprotestoiara y- ol açn. Arduıdan da 27 Mavıs oldu. Darbe olur demiyorum. ama üniversiteler konusu hassasbr. CKnandığı zaman çok kötü sonuç- lar doğurabilir. REFAHYOL hükümeti, han- gi akla hizmet bu işle uğraşıyor? Üniversite- lerle uğraşanın sonu hayra alamet değildir. Dileriz sonlan Menderes'e benzemez." Dernek yönetimince hazırlanan bir bildi- riyı okuyan ÖÜD Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Alhntaş da hükümeti. "Türkiye'yi çağdışı karanlığa götürücü dav- ranışlardan kaçınmaya" çağırdıklannı bıl- dirdi. Altıntaş. özellikle Erzurum Atatürk, Harran. Karadeniz Teknik. 19 Mayıs, Dum- lupınar. Kınkkale ve benzeri üniversitelerin gericilik ve ilkellik üretim merkezi olması- na izin verilmemesini istedi. CHP'li Ali Haydar Şahin de hükümetin -intikam yasasi" olarak adlandınlan. YÖK Yasası'ndakı değişiklik öngören yasa öneri- sinın. üniversitelerle ilgili sorunlan daha da arttıracağını \e YÖK'ün siyasi iktidann et- kısi altına girmesini sağlayacağını söyledi. Ankara'daki tıp fakültelennde görev li bir grup öğretim üyesi de dün CHP liden Deniz BavkaJ'ı zıvaret ederek türban konusunda son yaşanan gelişmelerin Atatürk ilke ve devrimleri- nin bir pazarlık konusu ya- pıldığı şeklinde ortaya çıktı- ğını söylediler. Bu gelişme- lerin •aysbergii] görünen yü- zü'olduğunu ka>deden öğre- tim üyeleri, rejimin adım adım karanlığa sürüklendi- ğini bildirdiler. Baykal da. şeriatçı kesimin biryere va- ramayacağını vurguladı. Ankara Üniversitesı Eği- tim Bilimleri Fakültesi'nde- kı 53 öğretim görevlisi, ya- yımladıklan bir bildiriyle hükümetin. laiklik karşıtı uygulamalanna sert tepki gösterdiler. Öğretim üyeleri bildiride. "Karanhklan yır- tarak aydınhğa çılunak için Atatürk'ün kazandırdığı hız ile Atatürk'ün \olunda hiç sapılmadan koşul- masını bekliyoruz" görüşüne yer verdiler. Bildiride, kimı çevrelerin, Türkiye'yi di- ni esaslara göre yönetme amacında olduğu- nu ve bu amaç doğrultusunda örgütlenme girişiminde bulunduklan ışaret edildı. Kadınlar Anıtkabir'de "Laik cumhuriyete yönelik saklınlardan kajgı duyan" Bağımsız Millervekili AyseB Göksov. Türkiye'nin İkinci Cumhurbaşkanı İsmet Inönii'nün kızı Ozden Toker, DYP. ANAP ve CHP kadın kollan ile çeşitli kadın dernekleri ve vakıf temsilcıleri Anıtkabir'i znaret etti. İFADE VERDİ Kalkancı'ya silah veren Çeliker'e dava açüacak İstanbul Haber Servisi- Kamuoyunda Cinci Hoca adıyla anılan Ali Kalkancı'ya tabanca veren Siirt Beledıye Başkanı Mehmet Fahri Çeliker dün tanık olarak ifade verdi. Bir müridine bıraktığı tabancanın. daha sonra Trakya Gıda Sanayii'nin bahçesinde bulunmasından sonra başlatılan soruşfurma sürüyor. Tabancayı Ali Kalkancı'ya verdiği öne sürülen Siirt Belediye Başkanı Mehmet Fahri Çeliker. dün Sultanahmet Adliyesi'nde Cumhuriyet Savcısı Sadık Türker'e tanık olarak ifade verdi. Çeliker'in. savcıya. tabancayı kendisinin verdiğini kabul ettiğini belirterek. "Yeni ve etkili bir silah almışrım. Eski tabancamı da Kalkancı'ya hediye ettim" dediği öğrenildi 'Reha Muhtar'a da silah verebilirim' Sık sık Siirt'e gelen Kalkancı ile arkadaş olduklannı belirten Çeliker'in. "İsterse Reha Muhtar'a da silah verebilirim" dediği bildirildi. Savcı Türker, soruşturmayla ilgili olarak önümüzdeki günlerde dava açılacağını söyledi. Türker. tabancayı getiren Turgut Gıda Sanayii yetkililerinin de soruşturma kapsamında olduâunu belirtti. Selçuk Parsadan avukata saldırdıNafiye Yöney ve Aydın Aydınay'ın avukatı Doğan Yıldınm'ın, "Burayı sirke çevirdi" sözüne sinirlenen Parsadan, avukat Yıldınm'a vurmak istedi, araya giren jandarmalar engel oldu. İstanbul HaberServisi-Bazı sanatçılann adı- nı kullanarak Cumhurbaşkanı Süle>man De- mirel ve dönemin Bas.bakanı Tansu Çiller'in de aralannda bulunduğu 25 kışiyi dolandırdıkla- n gerekçesiyle, Selçuk Parsadan ve diğer 5 sa- rûğın yargılandığı dava karara kaldı. Duruşma sonunda Parsadan ve Nafiye Yöney hakkında tahliye karan verildi. Ancak Parsadan. başka bir suçtan dolayı tekrar cezaevine gönderildi. İstanbul 3. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanık Afyon Cezaevi'nde bulunan Selçuk Parsadan ilk kez getirildi. Di- ğer tutuklu sanık Nafiye Yöney de hazırbulun- duruldu. Tutuksuz sanıklardan ise sadece Ay- dın Aydınay geldi. Parsadan, diğer sanıklar Aydın Aydınay ile Nafiye Yöne\ arasında ilişki olduğunu öne sür- dü \e kendisinin dolandıncı olmadığını öne sü- rerek şunlan söyledi: "Ben sanatçılann adım kullanarak dolandıncılık yapmadım. 'Böcek' dahi divemeveceğim bu ikUL, Yılmaz Zafer'in o halini kullanarak para topladı. Benim suçum, sadece buna göz yummak oldu. Ancak, bunlar beni ülkücü mafVaya şikâ>et ettiler. Ülkücüler beni dövdü. O zaman durumu Perihan Sa\ aş'a ben bildirdim. Bu davanın ortaya çıkmasına ben sebep oldum. Bu ikili. bu yolla yannı tril- yon toplanuşlanür. Üzerlerine40 tane tapu var- dır." Yönev ve Aydınay'ın avukatı Doğan Yıldı- nm'ın, Parsadan için "Burayı sirke çevû-di" sözleri üzerine sinirlenen Parsadan, avukata vurmak istedi. Ancak jandarmalar. Parsadan'a engel oldu. Duruşma boyunca avukata sözlü sa- taşmalannı sürdüren Parsadan, bir ara, ülkücü olduğunu öne sürdüğü avukata dönerek. "Ab- dullah'ınız (Çatiı) öldü. Bıdık Oral'ınız (Çeük) kaldı. Bakalun bundaasonra neler yapacaksı- nız" dedi. Bu sözlü saldınlara, Nafiye Yöney de katıl- dı. Yöney ın. Parsadan için "Buadambirho- moseksüeldir'* demesi üzerine Parsadan aya- ğa kalkarak. "Doktorkontrolündengeçmekis- tiyorum" diye bağırdı. Bu sırada ızleyıciler arasında bulunan ve kımliğı belirlenemeyen bir kişi de Selçuk Parsadan'a saldırmak is- tedi. "Şerefsiz, otur ulan yerine" şeklinde bağıran bu kişi. polisler tarafından duruş- ma salonundan çıkanldı. Mahkeme heyeti, karar için duruşma- yı ileri birtarihe bırakırken. davanın gel- diği aşama, delil durumu, sanıklann tu- tuklu kaldığı süreleri göz önünde bulun- durarak, Selçuk Parsadan ve Nafiye Yö- ney'in tahliyesini kararlaştırdı. Ancak, Parsadan. bir başka davadan dolayı tutuk- lu bulunduğu için tekrar jandarmalar eş- liğinde adliyeden çıkanlarak cezaevine götürüldü. Selçuk Parsadan. duruşmadan çıkanldıktan sonra şöyle konuştu: "Tank Lmit yaşı>or. O ölmiişse cesedinin nerede ol- duğunu göstersinler. Eğer cesedini gösterebüir- lerse ben de şaklabanım." (Fotoğraf: ÖZKAN GÜVEN) ÎP lideri, ANAP Genel Başkanı Yılmaz'a düzenlenen suikastla bir ilgisi olmadığını söyledi Perinçek'ten emniyete suçlama İstanbul Haber Senisi - İşçi Partısı Genel Başkanı Doğu Perinçek, bırçok suçtan aran- dıklannı iddia ettiği Kurtköy'deki ülkücü kampının sahıbi kemal Öktem ve beş arka- daşı hakkında birçok bilgıyi istanbul Emni- yet Müdürlüğü'ne verdiğini söyledi. Bilgi- leri emniyete 10 gün önce vermesine karşın bugüne dek hiçbir işlem yapılmadığını be- lirten Perinçek,"İstanbul emniyetisuçlulan korumaktadır" dedi. Perinçek, ANAP Ge- nel Başkanı Mesut Yılmaz ve Abdullah Çat- lı'yı birlikte gösteren fotoğraflan hangı DYP'li bakanın aldığını da zamanı gelince açıklayacağını söyledi. • İşçi Partisi lideri. Kurtköy'deki ülkücü kampının sahibi Kemal Öktem ve 5 arkadaşı hakkında birçok bilgiyi 10 gün önce İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne verdiğini, fakat bugüne kadar hiç bir işlemın yapılmadığını söyledi. Perinçek. dün partisinin il merkezinde dü- zenlediği basın toplantısında, Yılmaz'a su- ikastta bulunmak suçundan tutuklanan Ha- cı Türkkanı'nın, basında çıkan ifadelerini, emniyette değil. MHP'deki sorgusunda söy- lediğini ifade etti. FeyzaPerinçek'in olayla bir ilgisi olmadı- ğını vurgulayan Perinçek, Türkkanı'nın ken- dilerine mesaj vermek için yalan söylediği- ni savundu. MHP bağlantılı bir çetenin giz- lenmesi için böyle bir senaryonun ortaya atıl- dığını kaydeden Perinçek, "İstanbul Emni- yet Müdürlüğü'ne Kemal Öktem, Silahçı Karadayı, Berber Özcan, Mustafa Gürdal, Gökay Çelik ve Yücel Taşçı'nın yerlerini ve eylemlerde kullandıklan silahlann markala- nnı bildirdik. Ama 10 gün içinde bir şey ya- pümadı. Çiller ve Erbakan ortakbğı suçlula- n korumaktadır. MHPÖktem'i feda etti. Ök- tem. ya polise gitsin ya da İP'ye gelsin. Ybksa onu ortadan kaldu-acaklar" diye konuştu. Yılmaz ve Çatlı 'nın birlikte çekılmiş 5 fo- toğrafının ve Çiller'in MİT'ten aldığı bazı belgelerin DYP tarafından şantaj olarak kul- lanıldığını da belirten Perinçek. ANAP'ın bu şantajlara boyun eğmemesini istedi. Pe- rinçek, "ANAP'uı Çilİer'le flörte başlaması, MHP'yle Uişkiye girmesi Türkiye'yi askeri müdahaleye götürür" dedi. Perinçek. Yıl- maz'a düzenlenen suikastla bir ilgisi olma- dığını da kaydederek. "Yümaz'ın kumar borcunun olması mümkündür. Ama Perin- çek'in suikast düzenleme ihtimali sıfırdır" dedi. TİYAD'dan Maııisa davasını protesto Maf V1 sah ^ * 1 rencılenne ven- len onlarca yıllık hapis cezaları. Tutuklu Hükümlü Aileleri ve İnsan Hakları İçin Vardımlaşma Derneği (TİYAD) tarafından düzenlenen gösteriyle protesto edildi. ÜmraniyeCezaevi'nin önündetoplanan Tİ\AD'b aileler. hâkimlerin verdikleri ka- raria, işkenceci polisleri akladıklannı belirterek. "Devletten adalet ve eşittik bek- lemek boşunadır. Evladanmıza en ağır hapis cezalannı vermelerinin nederû top- lumsaJ muhalefeti susrurmaktır" dedi. TİYAD'ular, daha sonra slogan atarak dağıldılar. (Fotoğraf: HATİÇE TUNÇER) Kayıp ve tutuklu anneleri Yasemin için ağladı 'Başın sağ olsun Ağar^ ECETEMELKURAN İstedikleri "dersvermek*" değil, ama "Ar- ükbizianlarbelki"'diyorlar. Hepsi. Mehmet Ağar'ın 18 yaşında ölen kızı Yasemin'in te- levizyondaki cenaze törenini izlerken ağla- mış. Çünkü evlat acısını en iyi onlar biliyor- lar. Asla, "Haketmişti" diye düşünmüyor- lar. Usulca. "Başm sağ olsun Ağar" diye fı- sıldıyorlar. Bu tuhaf cümlenin içine kendi çocuklannın kanını akıtıyorlar. ,\ltın Eren. En büyük oğlunun yaşayıp yaşamadığını bilmiyor. Diğer üç oğlu Ağar'ın Adalet Bakanlığı döneminde çıkar- dığı cezaevi genelgelerine karşı çıkıp ölüm orucuna katıldı. Şimdi üçünde de hiç geç- meyecek yaralar var. "Hepimiz. bütün tu- ruklu anneleri imza atıp Ağar'a baş sağlığı dile>eceğiz r ' diyor. Hatırlatmak için mi? "12 çocuğumuzun onun çıkardığı gcnel- geler yüzünden canım verdiğini hatıriatmak istiyoruz. Şimdi o da e\ lat acısıyla yanıyor. Bi/im de nasıl yandtğunızı biliyor muydu? Ona, ölü çocuklarunızı hatırlatmak istiyo- ruz." Fatnıa Bahçeçi. BirÇumartesi Annesi. O, hâlâ kızgın. "Kim beni sordu ki, ben kimi sorayım?" diyor. Haksızlık etmek istemi- yorama: "Ben deaslan gibioğlumu verdim. Ağar bize uzüldü mü o zaman? Ben ona üzülmedim, kıza üzüldüm. Çiçeği burnun- da bir genç kız. İnsanın içi yanıvor. Yansuı, biraz da onun ciğeri yansın. O en azından kı- zının mezannın yerini biliyor. Gidip ağlar. Kayıp anneleri onu da bilmiyor.'* Kalo adası" haritada yok Dışişleri'nden 'Kardak' anımsatmasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye, Yuna- nistan'ın asker çıkardığı öne sürülen "Kalo" adacı- ğına haritalarda rastlanma- dığını belirtirken. Yunan kaynaklan Kalo diye bah- sedilen adanın "Kalolim- nos" olabileceğini kaydet- tiler. Türkiye. geçen sene bugünlerde yaşanan Kar- dak bunalımını anımsata- rak. "Yunanistan'ınsonza- manlarda kendisine anlaş- malaıia bırakılmamış bazı adacık ve kavaiıklanJa yü- rütmeye çahştığı faaliyetle- rin hukuken hiçbir geçerli- liği yoktur" açıklamasını yaptı. Dışişleri Bakanlığı kay- naklan. incelenen haritalar üzerinde, Yunanistan'ın as- ker çıkardığı iddia edilen Kalo isitnli bir adaya rast- lanmadığını ve Yunanis- tan'ın böyle bir girişimde olduğuna ilişkin resmı bir bilgi olmadığını kaydetti- ler. Yunanistan'ın Türkiye Büyükelçiliği kaynaklan da Cumhuriyet'in sorulan üzerine. kendilerinin de Kalo adlı bir adaya rastla- madıklannı, ancak ismi ge- çen adanın Kardak yakınla- nndaki Kalolimnos olabi- leceğini bildirdiler. Kay- naklar, yaklaşık 2.5 ay ön- ce bir grup Yunan vatanda- şının adaya bir gezi düzen- lediğini. Yunan Dışişleri Bakanlığı'nın da "adanın Yunanistan'a ait olduğu, is- teyen Yunan vatandaşlan- nm serbestçe adaya gidebi- leceği" yönünde görüş bil- dirdiğini söylediler Aynı kaynaklan Yunanistan'ın asker çıkardığına ilişkin id- dialann Kardak bunalımı- nın yıldönümüne rastladı- ğını belirterek. Yunan ga- zetelerinde bu tür haberle- rin çıkmadığını da savun- dular. Yunan basın organlann- da yer alan haberlerde. Yu- nanistan'ın Kardak bunalı- mının yıldönümünde Kalo adacağına askeri bir tim gönderdiği yeralmıştı. Ay- nı haberlerde, adacıkta ko- nuşlanan Yunan özel kuv- vetlerini \unanistan Yedek Subavlar Derneği ile Kızıl- haç görevlilerinin ziyaret ettikleri belirtilmişti. 'Kardak ciddiyetini koruyor' Dışişlen Bakanlığı Söz- cüsü Büyükelçi Ömer Ak- bel, dün bir soru üzerine yaptığı açıklamada. Kar- dak bunalımından bu yana bir yıl geçmesine karşın Ege'deki aidiyeti tartışma- lı adalarla ilgili sorunlann ciddiyetini koruduğunu bil- dirdi. Türkiye'nin uluslara- rası anlaşmalarla Yunanis- tan'a bırakılan ada ve ada- cıklarla ilgili bir itirazının bulunmadığını belirten Ak- bel. bunlann dışındaki coğ- rafi oluşumlann aidiyetinin uluslararası anlas.malara uygun olarak belirlenebile- ceğini kavdeftı 'Amaç, krizi engellemek' Sakız Adası'na banş yolculuğu CEM ULUTAŞ Türkiye ile Yunanistan arasındaki Kardak krizınin bınnci yıldönümü nedeniy- le Sakız Adası'nda. Adalar Gazeteciler Cemiveti'nce düzenlenen banş toplantı- sına katılacak olan Türk ka- filesi Izmir'den yola çıktı. Aralannda millervekille- ri. gazeteciler. siyasiler ve çevrecilerin bulunduğu 25 kişilik ekip yola çıkmadan önce birbasın toplantısı dü- zenledi. Gezinin amacını anlatan Yeni Asır Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Süley- man Gencel. Kardak knzi toplantısının amacının kri- zin büyümesınde etkili olan unsurlan bir ara>a getir- mek olduğunu söyledi. Gencel. "Amacımız bun- dan sonra çıkacak olası bir krizde politikacılar, gazete- ciler ve çevreciler arasında- ki ilişkileri kuvvetlendir- mek voluvla krizin tırman- masını engellemek" dedi. Kardak krizinin basın ta- rafından tırmandınlıp böl- gesel krizlerden çıkar sağ- lamayı düşünen küçük gruplarca beslendiğini ifa- de eden konuşmacılar. çev- reci gruplann banşın sağ- lanmasındaetkili olduğunu kaydettiler. Toplantıda söz alan milletvekilleri ise halklardüzeyinde herhangi bir düşmanlığın söz konu- su olmadığını. ancak küçük azınlıkların bu tür vapay krizlerle beslendiğini be- lirttiler. CHP İzmir Milletvekili Aydın Güven Gürkan "Sa- vaşı hükümetlerçıkanr, ba- nş ise halkların eseridir. Türk halkı ile \unan halkı arasındaki en büyük sorun temasedememeleridir. Her iki ülke arasındaki gü>en- sizlikler ortadan kaldınku- ğında tüm sorunlann çözü- mü için önemü adımlar atıl- mış olacaktu-" diye konuş- tu. Sakız Adasf ndayapıla- cak olan toplantıya Yuna- nistan'ın ileri gelen siyaset bilimcileri. politikacılan. gazetecilerden oluşan 70 kişilik bir grup ile Kardak krizi sırasında Yunan tara- fında krizi tırmandıran Me- gaTV.SkyTVgibiteleviz- yonlann da temsılcileri ka- tılacak. Türk heyetinde ise CHP İzmir Milletvekili Ay- dın Güven Gürkan, DSP İz- mir Milletvekili Hakan Tartan. ANAP İstanbul Milletvekili Bülent Akar- caü ve bazı köşeyazarlan ve çevreciler bulunuyor. Manken ajanslarından tepki 'Kazan, devrim kanununun uygulanmasını sağlasm' İstanbul Haber Senisi - Kast ve Manken Ajanslan Birliği, Adalet Bakanı Şev- ket Kazan'ın, açık alanlar- da bikini ve mayo giyen mankenleri cezalandırmayı düşüneceğine öncelikle devnm kanunlannın uygu- lanmasını sağlamasını iste- diler. Bırlik adına Başak Gür- soy imzasıyia yapılan >azı- lı açıklamada, Kazan'ın atıfta bulunduğu TCK'nin 576. maddesinin birkımse- nin edebe aykm bir şekilde halka görünmesini veya bir yerini göstermesi gibi hal- km edebine tecavüz eylemi- ni cezalandırdığı belirtile- rek. "Yetmiş yAı aşkın bir süredir yürürlükte olan bu ceza hükmünün. yürürlük tarihinden itibaren görev yapmış binlercecumhuriyet sav cısı tarafından halka açık defilelerde uygulanmaıtuş olması son derece doğaldır, Çünkü suçun unsurlann- danolan 'manevi unsur' bu tür eylemlerde yoktur. Bu- rada amaç vücut değil, vü- cut üzerindeki malın teşhiri- dir" denildi. Dünyanm glo- balleşmeye doğnı gittiği bu dönemde çağdaş hukukı yo- rumun. mayo-iç çamaşın defilesini halkın edep ve ah- lakını çiğneyen bir hareket olarak görmeyeceği vurgu- lanan açıklamada. ancak, ortaçağın karanlık görüşü- nün, bugün bikiniyi, yann diz kapağını. daha sonra sa- çı, en sonunda da ağzı ve gözü göstenneyi edep ve ahlakı çiğneyen hareketler olarak yorumlayabilirgörü- şü savunuldu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Adalet Bakanı. öncelik- le anayasanın 174. madde- sinde koruma altuıa alınan 671 sayılı 'Şapka İktisası Hakkında Kanun' ile 25% sayılı 'Bazı Kisvelerin Giyı- lemeyeceğine Dair Kanun' ve diğer devrim kanun- lannın uygulanmasını sağ- lamalıdır."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle