05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 ŞUBAT 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Avrupa Konseyi'nden destek • STRASBOURG (AA) - Avrupa Konseyıbünyesınde kurulan Pompidou Grubu uyuştunıcu ile mücadele grubu dırektörü Chistopher Luckett, bölücü terör örgütünün uyuşturucu trafiği ileilişkjsınin çok açıkça belirlendığini söyledi. Türkiye'nin uyuşturucu trafiği yolu iizenndekı stratejik konumu yüzünden önemli bır ülke olduğunu belirten Luckett. uyuşturucu ıle mücadeiede Türk yetkililerle önemli ışbirlığı içinde olduklannı sö>ledi. MHP'de Civan sıkıntısı • Haber Merkeâ - Engın Civan'ın eski ortağı ve avukatı Lale Cander'in MHP Istanbul ll Yönetim Kurulu iheliğinegetirilmesi parti içinde sorun yarattı MHP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, "Biz geçmişteki ılişkilenni bilmiyorduk" dedi. Engin Civan'ın Emlak Bankası Genel Müdürlüğü döneminden sonra avukatlığım yaptığını söyleyen Canderise "Ben partiye girerken sıyasi kimligimle ilgilı olarak konuştuk. Insanlann avukatı olmak niye siyasette engel teşkil etsin" diye konuştu. TÜSİAD raporuna Alevi desteği • İstanbul Haber Servisi - Avrupa Alevi Bırlikleri Federasyonu'nun yeni seçilen yeni yönetim kurulu toplanarak görev bölüşümü yaptı. Yönetim kurulunun yayımladıgı ilk bildiride hükümetın laikliğe yönelık saldınlanndan duyjjlan tepki dile getirilirken TÜSlAD'm Güneydoğu sorunu ile ilgilı hazırladığı rapora destek verildi. Federasyonda Genel Başkanlığa Alı kılıç. Genel Sekreterliğe Dursun An. ikinci başkanlıga Ahmet Aydemir ve Muharrem Özcan, Genel Saymanlığa ise Ismail Saygün getirildi. Öğrencilere tutuklama kararı • A.NKARA (ANKA) Mahkeme, Milli Eğitim Bakanlığı önünde "AlternatifEğitim Şûrasf'nda alınan kararlan bir basın açıklamasıyla duyurmak amacıyla gösteri düzenledikleri gerekcesiyle yargılanan 57 öğrenciden 3'ü hakkında gıyabi tutuklama karan verdı. Ankara 10. Aslıye Ceza Mahkemesi'nde görülmesine devam eden davanın duruşmasında mahkeme hâkımı. "duruşmadan kaçtıklan" gerekcesiyle sanıklardan Halil Yıldız, Hasan Erşahin ve Mahir Tümkaya'nın CMUK'un 223 ve 229. maddeleri uyannca gıyaben tutuklanmalanna, sorgulannı vermeyen bazı sanıkJann ise ihzarsn celplerine karar vererek duruşmayı başka bır günebıraktı. Demipel'in kabulü • ANKARA (AA)- Curmurbaşkanı Süleyman Demrel, Halkın Demokrasi Parti>i(HADEP) Genel Başkınvekilı Ahmet Türk ve parti yöneticılerini Çankaya Köşkü'nde kabul etti. Curmurbaşkanhğı Basın Merkzi'nden yapılan açıkJımaya göre Demirel, kabu sırasında HAEEP'lılerin, "her türlü yöntemle HADEP"in üzerne gidileceği" yoluıdaki bir beyanı üzerne, "Devlet hiçbir siyas partinin üstüne gitmrtiiği gibi sizin de üstiirüze gitmez'" dedi. İHjJde açıklama • Lsanbul Haber Servisi - Sahtt pasaportla yakalanan ve İçşleri Bakanlığı'nın Irarı 'ı ıadesine karar verdigi Jamsid Hashemi için İnsan Hakdın Derneği'nde düzeıienen toplantıda koniian derneğin istanbul şubejaşkanı Ercan Kanar; İramjrak, Arap ve Afhk'a ülkeenyle karşıhklı rejim mutıJıfi değiş- tokuşunun uluskrarası kolektif cina^etlere ortak olma anlanı taşıdığını belirtti. Ercaı Kanar, "Türkiye, imz.aadığı uiuslararası Cer*frre Sözleşmesi'ne ve Âvnoa İnsan Haklan SözO-şmesi'ne ek 4 No'lu p'rotjKOİe uymak zorLadadır" diye konuştu. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Kayseri il yönetiminin görevden alınmasmı istedi RPVe iuıiloııııa uyansıANKARA / KAYSfeRİ (Cumhuriyet) - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, RP'yi, üniformalı partili grubu oluşturan Kayseri il yönetimini 30 gün içinde görevden alması konusun- da uyardı. Bu istem yerine getiril- mezse Siyasi Partiler Yasa- sı uyannca RP hakkında Yargıtay Cumhuriyet Baş- savcılığı tarafindan kapat- ma davası açılabilecek. Başbakan Necmettin Er- bakan'ı. kenti ziyareri sıra- nedeni Başbakan Necmettin Erbakan'ı, Kayseri'ye gelişinde üniformalı bir grubun eşlığinde karşılayan RP il örgütünün bir ay içinde görevden alınması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca uyanda bulunuldu.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş tarafindan RP'ye gönderilen yazıda, uygulamanın yasanın kapatma nedeni saydığı fiiller arasında yer aldığı belirtildi. ilgili olarak gazete ve tele- iller arasında yer aldığı be- vizyon haberlerini ihbar ka- bul edip harekete geçti. Yar- gıtay Cumhuriyet Başsav cı- Vural Savaş tarafindan sında üniformalı bir grubun eşliginde karşılayan RP Kayseri tl Örgütü, iktidann büyük ortağını zor durum- dabıraktı. Siyasi partiler hakkında kapatma davası açmakla yetkili kılınan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı. üniformalı parti grubuyla RP'ye gönderilen yazıda. Kayseri il örgütünün görev- den alınması istendi. Yazı- da. uygulamanın yasanın kapatma nedeni saydığı fi- lirtilerek şöyle denildi: "27 Ocak 1997 tarihinde Başbakan ve RP Genel Baş- kanı Necmettin Erbakan'uı Kayseri'deki ayaret veince- lemelcri sırasında baa kişi- lere, üzerinde RP işareti de bulunan üniforma nheliğin- de tck tip kıyafet givdirildi- ği ve bu kişilere koruma gö- revi verildiği yazılı ve görsel ba.sında yer alan haber ve görüntüJerden anlaşılmıştır. Siyasi Partiler Yasası'mn 4. kısmında yer alan 94. mad- desi; siyasi partilerin (üyele- ri vepersoneli için üniforma niteliğinde kıyafet kol bağı ve benzeri alametler) iktas Soru önergesi Üniforma Meclis'te ANKARA (Cumhuri- yetBürosu)- DSP Kocaelı Milletvekiîi Bekir Yurda- gül, Başbakan Necmettin Erbakan'ın, 'Sakarya grubu" olarak tanınan özel korumalanyla başla- yan ve Kayseri gezisinde RP fl Örgütü'nün oluştur- duğu üniformalı grubun ortaya çıkmasıyla büyü- tüldüğü gözlenen özel gü- \ enlık örgütünü. "RP, mi- lis ordusu mu yetiştiriyor" sorusuyla TBMM günde- mine getırdi. Yurdagül, Erbakan ta- rafindan yanıtlanması is- temiyle TBMM 'ye bir so- ru önergesi verdi. Yurdagül, önergesinde resmi koruma görevlilen olduğu halde, Erbakan'ın göreve başladığı tarihten itibaren "SakaryagnıbtT denilen bir koruma grubu- nu görevlendirdığıni; son olarak Kaysen gezisinde üniformalı koruma grubu- nun da açığa çıktığını be- lirtti. Yurdagül, Erbakan'a resmi koruma görevlileri olduğu halde neden böyle özel koruma gruplanna gereksinim duyduğunu sordu. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART edilmesini. kullanılmasını ve herhangi bir kimseye ve- ya topluiuğa güvenlik kuv- vetlerinin görev ve yetkileri- ni üstlenmesi görevini ver- mesini ve bu hareketlerç müsaade edilmesini yasak- laması karşısında, buna se- bebiyet veren partiniz Kay- seri U yönetim kuruluna ay- nı yasanın 101. maddesinin d-1 bendi uyannca işten el çektirilmesini ve sonucun- dan 30 gün içerisinde bilgj verilmesini rica ederim." ANKA'nın haberine gö- re. RP Genel Başkan Yar- dımcısı Rıza Ulucak. Siya- si Partiler Yasası'na aykın davranıldığı gerekcesiyle Cumhuriyet Başsavcılı- ğı'nca gönderilen uyan ya- zısına "Savcının kendi yo- rumudur. Cereken cevabı veririz" diye tepki gösterdi. Ulucak, "Savcının yorumu ulaşınca gereken cevabı ve- ririz. Mühim bir olay degil- dir" diye konuştu. 'Birbardak suda firtma' Yargıtay Cumhunyet Başsavcılığı'nın görevden alınmasını ıstedıği kişıler arasında yer alan RP Kayse- ri ll Başkanı Şerafettin El- mastaş. "bir bardak suda fırtına" kopanldığını öne sürdü. Kayseri il örgütünün isti- fa etmeye hazır olduğunu kaydeden Elmastaş, "Bu- nun için 30 gün beklememi- ze gerek yok" dedi. Üniformalı ekibin kuru- cusu RP II Gençlik Komis- yonu Başkanı Salih Sağlam da amaçlannın özel bir ör- güt olmadığını savunarak "Biz sadece Başbakanımı- an Kayseri gezisi sırasında herhangi bir izdiham olma- ması ve programın harfiyen uygulanması için bir ekip oluşturduk. Bu ekibin gry- diği elbiseleri de alışveriş merkezlerinden aldık. Bu üniformaları özel olarak diktirmiş değittV dedi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel güvence verdi 'Ülkeyi laik felsefe ilerletti'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP'nin kamu kurumlannda. üniversitelerde türbana izin verilmesi ve Taksim'e cami yapılması girişimleri nedeniyle tartışmalar yoğunlaşırken, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel laiklik için güvence verdı. Türkiye'nin laik-demokratik cumhuriyet felsefesiyle ilerlediğini, bunu kımsenin görmezlikten gelemeyeceğini kaydeden Demirel, "Hür ve serbest ortamın imkânlanndan yararlanarak, birtakun üzücü şeyler olabiliyorsa, bunlar ülke insaıunda en ufak tereddüt yaratmasm. Türkiye geriye gttmez" dedi.Cumhurbaşkanı Demirel. 69. kuruluş yıldönümünü kutlayan Türk Eğitim Derneği'nin (TED) Genel Başkanı îbrahim Ortaç ve beraberindekı heyeti kabulünde, Atatürk'ün gösterdiği doğrultunun iyi benimsendiğini belirterek, "10 milyon nüfusu olan yanmıs, yıkıbnış bir Türkiye'dcn, bir çağdaş Türkiye çıkanlacakfı. Bugün geldiğimiz yerde nereden başla\ ıp buraya geldiğimizi iyi hatırlamamız lazun" dedi. "Bugünkü Türkiye geriye gidemez, ancak Ueriye gider. Bugünkü Türkiye'nin geride arayacağı bir şey yoktur" diyen Demirel. Atatürk'ün gösterdiği yönde koşmaya devam edilirse. ulaşılması gereken yerin de geçileceğini kaydetti. Demirel, '^vazgeçilmez hedefleri" de şöyle sıraladı: "Mcdanlar demokrat, zihinler hür, laik Türkiye. Herkesin istediği şekilde inanmasu din ile dünya, din Ue devlet işlerinin aynldığı bir Türkiye. Hukukun üstünlüğüne dayanan, her şeyin hukuka uygun şekilde yapıldığı, bölünmez bütünlüğün muhafaza edildiği bir Türkiye. tşte \r azgeçibnemesi gereken hedefler bunlardır. Türkiye bu hedefini korumaktadır ve konıyacakör.'' Tartışmalardan, cumhunyet okullannda yetişmiş yurttaşlann rahatsız olmaması gerektiğini söyleyen Demirel, Türkiye Cumhuriyeti'nin yalnızca devletin değil, bir felsefenin de adı olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: "Türkiye uygardır. Uygar bir toplum olmanın kimseye yüz kirü'Iigi getiren bir tarafı yoktur. Dünyada 55 devlet ve 13 milyar Müslüman halk içinde laik olan sadece Türkiye Cumhuriyeti'dir. Müslümanhğuı en iyi uygulandıgL, ibadetin en iyi yapıldığL, vicdanlann en hür olduğu, zihinlerin en iyi olduğu yer Türkiye'dir. Bu ülkeler içinde geçen zamanda en ileriemiş ülke Türkiye'dir. Laik, demokrat cumhuriyet felsefesl bu ülkenin Oerlemesini sağlamıştır. Hiç kimse bunu görmezlikten gelemez. Bundan sonraki gelişme de, bu çizginin muhafazasına bağlıdır. Bu ülke insanlan hangi inançta olursa olsun birbirlerini kabul edecekler, sevecekler ve şekli cumhuriyet olan rejim, siyasetle inançlan ayırmtş olacakür." Demirel, "Türİdye nereye gidiyor" sorusunun oluşmamasını isterken, "Eğer böyle istifhamlar oluşuyorsa, 73 yıllık cumhuriyetin başanlan hakkında şüpheye düşeriz" dedi. Demirel, "Benim vatandaşun laik, demokratik cumhuriyete sahiptir, öyle olmaya devam edecektir. Ben Türİdye Cumhuriyeti'nin devlet başkanı olarak, burada Atatürk'ün kurduğu demokratik, laik cumhuriyetin bekçiliğini yapan biri olarak ülkenin her köşesindeki vatandaşlara şunu sahk veriyorum ki, herkes rahat rahat işinde gücünde olsun" sözleriyle de laiklik güvencesi verdi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal 6 Refah yeralü örgütü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP lideri Deniz Baykal. RP'yi, iktidar ortağı DYP'yi bazen şantajla, ba- zen de atlatarak "yeram ör- gütü'' gıbı çalışmakla suçla- dı. iktidann. Türkiye'deki yaşamı bilinçli bır bıçimde kutuplaştırdığını söyleyen Baykal, İslamda olmayan ruhban sınıfinın yaratılmaya çalışıldığını kaydetti. Baykal, Türkiye'nin hiçbir eroin ka- çakçısına yeşil pasaport ve- nlmeyecek bir noktaya geti- rilmesini isterken "Sözüne gü>enilirhangiadamımız bu- nun yapılmadığını söyleme gücüne sahiptir'' dedi. CHP PM.dün Baykal baş- kanlığında toplandı. 5 kadın PM üyesi. Baykal'ın. Başba- kan Yardımcısı Tansu Çil- ler'le ilgili TEDAŞ, TOFAŞ, TURBAN oylamalanna ka- tılmamasını eleştirdiler. 5 ka- dın üye tarafindan PM baş- kanlığına sunulan metinde, CHP'nin toplumsal muhale- fetin önderliğini yapamama- sının hayretle izlendiği belir- tilirken; Baykal'ın, Alman- ya'nın özür dilemesi yönün- deki açıklamasının da Alman mahkemesinin uyuşturucu kaçakçılanyla bağlantısı ol- duğunu iddıa ettıği C'Her'ı koruma anlamında algılandı- ğı savunuldu. Baykal. PM'ninaçılışında yaptığı konuşmada, Susur- luk un aydınlatılmasının kı- şisel ya da partisel değıl, de- mokrasi ve hukuk de\leti so- runu olduğunu vurguladı. Soruşturmanın hâlâ başlatıl- madığına ışaret eden Baykal, RP'nin, çetelerin devlet gü- venlik mahkemelerinin gö- rev alanından çıkanlma gıri- şimiyle gerçek yüzünü orta- ya koyduğunu söyledi. Bay- kal. tarikat skandallannın. Türkiye'de yıllardan beri di- le getirilen din istismarlan konusundaki şikâyetlerin doğru olduğunu gösterdiğini belirterek bunun Türkiye için önemli bir aydmlanma şansı getirdiğini kaydetti. IRMIKIAYDIN ENGİN e - mail: engin "' planet.com.tr Madam Cu- rie'nin her yanı radyoaktif ya- nıklarla benek- lenmiş zayıf ve zarif eli düğme- ye uzandı. Bastı. O küçücük el kalktığında karmaşık kimyasal süreçler harekete geçti. Insanoğlu ilk kez saf radyum elde etmişti. Radyoaktif maddeler insanlı- ğın hizmetine girdi. Bir dizi ölümcül hastalığı ortadan kal- dıracak, insanlığa sınırsız ener- jinin kapılannı açacak cesur bir adım atıldı. Insanoğlunun do- ğayı egemenliğine alma ve in- sanlık için kullanma serüvenin- de devrimsel bir sıçrama ya- şandı. Yıl 1910'du. Aylardan Şubat. Ağır bombardıman uçağı B- 29, Hiroşima üstüne geldiğin- de 6 Ağustos'tu. Yıllardan 1945. Bir askerin, buyruk alan ve aldığı buyruğu tartışmadan yerine getirmeye koşullanmış bir askerin iri, ürkütücü eli bir düğmeye uzandı. Bastı. Düğmeye Uzanan El El kalktığında Hiroşima'nın üstüne gökten ölüm düştü. Bitmiş, kazanılmış bir savaş daha kanlı noktalanmak, yer- yüzüne silahın zorba gücü ka- nıtlanmak istenmişti. Kanıtlan- dı. Patlayan nükleer bomba- dan açığa çıkan dev radyoak- tif enerji önüne gelen canlıyı yuttu. Çocuklar, bebekler, yaş- lılar, kadınlar, erkekler... Aynm gözetmeden herkes... Madam Curie bugün bir anıt. Insanlık bir düğmeye basan o ufak tefek, solgun yüzlü, zayıf ve zarif kadını mutlak bir say- gıyla anıyor. Hiroşima üstünde bombanın düğmesine basan pilot intihar etti. insanlık onun adını sanki belleğinden kazımış gibi. Ne anan var, ne sayan. Düğmeye basılma komutunu veren ABD Başkanı Truman salt çapsız bir politikacı olarak değil, zor- ba gücün zaferi adına kitlesel kırımlara imza atmış bir katil gi- bi anılıyor. Bazen bir düğmeye basmak sorumluluktur. Onuru ya da utancı vardır. Ama ille de so- rumluluğu. Sonuçlarını taşıma- ya hazır olmak, sorumluluğu kaçamaksız üstlenmek gerek. • * • Bu akşam televizyonların, radyolann, saat tam 21 'de ve- recekleri sinyal sesiyle, elleri- miz elektrik düğmelerine uza- nacak: "Sürekli aydınlık için bir dakika karanlık" diyeceğiz ve... ...Ve düğmeye basacağız. Peki sonra? Hepsi bu kadar mı?.. Yeri- mizden kalkacağız, düğmeye uzanacağız, karartacağız, bir dakika sonra yeniden basaca- ğız düğmeye. Aydınlık geri ge- lecek... Peki sonra? Bir düğmeye basmanın so- rumluluğu, kaçınılmaz sonuç- ları olsa gerek değil mi? Anımsayın. Herhalde bu ya- zıyı okuyanların çok büyük ço- öunluğu "Banş İçin Bir Milyon İmza" kampanyasına da des- tek verdi. Bir imza attı. İmza toplanması sürüyor. Gencecik, dal gibi kızlar, delikanlılar dur- maksızın imza topluyorlar. Bir milyon aşıldı. Peki bu imzaları, girişimin sözcüsü Eşber Yağ- murdereli tek başına Anka- ra'ya götürüp, TBMM Dilekçe Komisyonu'na vermesi mi da- ha etkili olur, yoksa milyonlar- la ölçülen imzacılar Ankara'ya, TBMM önüne aksalar mı? Tıpkı onun gibi, bu akşam uzanıp bastığımız düğmelerle bır dakika karanlık yaşanacak. Aydınlık, hep aydınlık bir Tür- kiye için bir dakika karanlık. Peki ama o bir dakikalık ka- ranlık boyunca çipil gözleri, rabbiyesiri kalmamış suratları ile ürkek ve öfkeli bakınan "va- tansever katiller", kana susa- mış rambo benzeri özel tim te- tikçileri, polisteki, gizli servis- lerdeki suç ortaklan, amirleri, mafya gazinolannda göbek atan kirveler, karanlığın beyle- ri, beyzadeleri, uyuşturucu ta- cirieri ve siyaset bezirgânları, hırsı yeteneklerinin, bilgisinin ve kültürünün birkaç fersah önünde. gırtlağa kadar pisliğe, hırsızlığa bulaşmış su başları- nın eşkıyaları... Bu it uğursuz sürüsü ürküp sinecek, bir da- kikalık karanlıktan korkup vaz mı geçecekler? Susurluk karanlığını sadece bir düğmeye basarak aydınla- tabilir miyiz? Kendi adıma ben, saat 21 'e birkaç dakika kala, kendimle bu hesaplaşmayı yapıp, kendi sorduklarıma kendim yanıtlar üretip düğmeye basıp basma- maya karar vereceğim. Daha sonrasının kararlılığını, inatçılı- ğını gösterip gösteremeyece- ğimi tartacağım. Ondan sonra, ancak ondan sonra... Bu yazı ne bir öğüt, ne bir çağn. Sadece kişisel bir açık- lama... Hepsi bundan ibaret... HJTİKA HİKMET ÇETİNKAYA Umut... Yargı karanyla DSP'ye geri dönen Edirne Milletvekiîi Erdal Kesebir, grup toplantı salonundan 'Provokas- yon yapıyorsun' gerekcesiyle dışan- ya çıkanldıktan sonra Bülent Ecevrt alkışlar arasında kürsüye çıktı... Sonra ne oldu? DSP lideri, Kocaeli Milletvekiîi Bekir Yurdagül ve arkadaşları tarafindan hazırianan 'tarikat iftan'yla il- gili genel görüşme istenen önergeye imza atanlan haşladı... Ne diyordu Ecevit: "Sanki beni laiklikten ödün veriyormuş gibi gös- tererek önerge hazırlanması, basına açıklanması, parti disiplini ve tutarsızlığı açısından kabul edile- mez..." Ecevit bu saptamasında haklı mı? Evet haklı!.. Çünkü Bülent Ecevit, siyasal yaşamı boyunca 'la- iklikten' hiçbir zaman ödün vermemiştir. Ecevit'in 'solculuktan' ödün verdiğini düşünebilirsiniz ama la- iklikten ödün verdiğini düşünemezsiniz. O da tıpkı Tansu Çiller, Mesut Yılmaz, Alparslan Türkeş gi- bi 'asla ve asla' laiklikten ödün vermez... Laiklik kavramının ağızlarda 'Çikletgibi çiğnendi- ği' günümüzde salt yukanda adlannı saydığım lider- ler değil Mehmet Ağar'dan Ibrahim Şahin'e, Öz- er Uçuran Çiller'den bir numaralı laik Kenan Ev- ren'e dek daha pek çok kişi, 'ülkenin bölünmezbü- tünlüğü' için laiklikten ödün vermemiştir bugüne de- ğin... Ömeğın Kenan Evren, 12 Eylül 1980faşistdarbe- sinden sonra laik demokratik cumhuriyetin yaratıcı- sı Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Türk Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu'nu kapatırken bile laik- likten ödün vermemiş, üstelik Kuran'dan ayetler bi- le okuyarak ne denli 'laik olduğunu' kanıtlamamış mıdır? Yıne darbecı Kenan Evren, Nurculann, Sü- leymancılann okullarına, yurtlanna, arsalanna el koymayıp laik olduğunu sergilememiş midir? Aynı Kenan Evren, Rabrta'dan gelen petrol dolartanyla yurtdışındaki din adamlannın maaşlannı ödeyip la- ikliğini tüm âleme göstermemiş midir? Onun için DSP lideri de laiktir, demokrattır. Bu yüz- den DSP'deki 'parti içi demokrasi'yi tartışmaya da hiçbir milletvekilinin hakkı yoktur... • • * DSP lideri Bülent Ecevit, partisinin grup toplantı- sında milletvekillerini haşlarken 'Ayağınızı denk alın' gıbisıne konuşmuyor mu? Bakın ne diyor Ecevit: "DSP'ye yeni katılan bazı arkadaşlanmızın, D- SP'nin kültür ve üslubu konusunda tereddütleri var- sa, DSP'nin üslubunun ne olduğunu bile bile veya bilirgörünerek seçilmişlerdir. Hiç kimsenin gücü bu- nu değiştirmeye yetmez..." Ecevit haklı! DSP'den seçilen tüm milletvekilleri atama yoluyla Meclis'e girmişlerdir. Eğer Ecevit bu milletvekillerini seçilecek sıraya koymasaydı Meclis'e girmelen ola- naksızdı. O zaman ne yapacak sayın milletvekilleri? Ecevit'ten habersiz Meclis tuvaletine bile gide- meyecekler... Elbet böyle bir 'parti içi demokrasiyi'ya da 'a/te içi demokrasıyi' içine sındiremeyen milletvekilleri ola- caktır. Olacaktır ama onlann da şimdiden 'siyaset defterini' kapatmalan kaçınılmaz gözükmektedir. Ya uslu uslu oturacaklar ya da DSP'den aynlacak- lardır... ••• Yirmi yıl öncesinin mavi gömlekli Ecevit'iyle bugü- nün Ecevit'i giysileriyle aynı, düşünceleriyle çok farklıdır... Sanınz kimi DSP milletvekilleri bu aynmı yapamı- yor\ar. Lacivert elbisesine, mavi gömleğine, mavi benekli kravatına bakıp aldanıyortar... Halkımız da aynı hatayı yaptı 1995 seçimlerinde. O nedenle DSP'nin güvercini yüzde 14 oy aldı ve Meclis'te CHP'nin önüne geçti... Şimdi DSP milletvekillerine bir uyanmız olacak: "Uslu çocuklar gibi oturmak zorundasınız..." Zaten aranızdan en az 30-40 kişinin Bülent Bey'den önce Rahşan Hanım'ın 'kara kaplı defte- rine' adlan yazıldı. Artık bir daha milletvekiîi seçilme- leri olanaksız. Solculukfilan yapmayın, tarikatlara, din baronla- nna kafayı takmayın. Bülent Bey tarikatlann tabanın- dan oy almayı bir kez hedeflemış. Bırakın onunla oyalansın. Siz de ara sıra seçim bölgelerine gidin, eğer izin verilirse. Bir de 'solda biriik' çalışmalan var. Bu, 'havanda su dövmekten' öteye gitmez. Çünkü çok denendi V- ki lider arasında' gidip gelmeler. Sonuç alınacağını hiç sanmıyoruz. Nasıl olsa böyle gelmiş ama böyle gitmez... Bir gün mutlaka gerçek bir sol parti örgütlenip halkla bütünleşecek ve iktidara gelecek!.. Ben umudumu henüz yrtirmedim... • • • Sürekli aydınlık için bir dakika karanlık... Bugün saat 21.00'de ışıklanmızı bir dakika sön- dürüyoruz... Ama bu yetmez. Tepkilerimizi giderek yoğunlaş- tıralım, yannlanmızın aydınlık olması için demokratik eylemlerimizi sıklaştıralım... Internet: http: // www.planetcom.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya @ Planetcom. TR HİKMET CETINKAYA Hiıın Cniıur* \MBAK SANAM BULAŞTÎ KAN S 350.000 TL. (KDV dahil) Çağ Pazarlama A.Ş. Yerebatan Caddesi Salktmsöğüt Sokak No: 9/B Cağaloğlu Istanbu! Tel:514 01 95/96 Posta çeki no.: 666322
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle