Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28ARALIK1997PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 11
Enflasyon
3 rakama
doğru
tırrnanıyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) -Hükümetin yoğun
zam politikası nedeniyle
yükselişini sûrdüren enflas-
yonun yıl sonunda yüzde
100'e ulaşması bekknıyor.
55. hükümetin bir ıstik-
rarpaketıni uygulamaya lco-
yarâk enflasyonu 2000 yı-
lında yûzde 3'e indireceği-
ni açıklamasına karşın 1997
yılı, yüzde 100'e doğru tır-
manan oranı ile son 20 yıl-
da enflasyonun en yüksek 2.
rakamına ulaşacak. 55. hü-
kümet, göreve başladığı
temmuz ayından ıtibaren,
REFAHYOL iktidannın er-
telediği KÎT zamlannı ya-
parak enflasyonun yüksel-
mesine neden oldu.
Hükümetin hedefi
Hükümet, bütçe gelirie-
rinin faiz dışı harcamalan da
karşılayamaz duruma düş-
mesi karşısmda, enflasyon-
la mücadeleyi 199&'e bıra-
karak kamu açıklannı yük-
sek oranlı KİT zamlan ve
dolaylı vergilenn oranlannı
arttırarak azaltmayı öne al-
dı. Yılın ilk 11 ayuıda top-
tan eşya fıyatlannda (TE-
FE) yüzde 81.4, tüketıci fı-
yatlannda(TÜFE) da yüzde
89.4'e ulaşan enflasyon ora-
nıtun, yıl sonunda TEFE'de
yüzde 90'a, TÜFE'de de
yüzde 100'e ulaşması bek-
leniyor.
1997'de enflasyon oranı,
kriz yılı olan 1994'teki yüz-
de 120'lik enflasyondan
sonra, son 20 yılın en yük-
sek oranına ulaşacak. Enf-
lasyon1a mücadelede bek-
lentileri kırmak gerekçesiy-
le savunulan KİT ürünlerine
6 ay zam yapmama karann-
dan, iMF'nin de karşı çık-
ması nedeniyle vazgeçildi.
Hükümet. 1998'de zam ya-
pılmayacağı vaadiyle yaptı-
ğı aralık ayi zamlanndan
sonra, 1998'de de zam yap-
maya devam edeceğini açık-
ladı.
Zam şampiyonu
Tetekom
1997'de en yüksek fîyat
artışlannı yüzde 166 ile
Türk Telekom yaptı. Sigara
ve içki fıyatlan yüzde 130
oranında zam görürken eği-
tim hizmetleri de yüzde
109'luk artışla 1997'ninen
yüksek zam yapılan hizmet-
leri arasında yer aldı.
1997'nin ilk 11 ayında.
gıda fıyatlan yüzde 104, gi-
yim eşyalannın fıyatlan
yüzde 72, ayakkabı fıyatla-
n yüzde 79.6, konut kirala-
n yüzde 85.1. elektrik, gaz
ve diğer yakıtlar da yüzde
71.9 arttınldı. Mobilyalar-
daki artış yüzde 81.7 olur-
ken sağlık hizmetleri yüzde
96.4, ulaşım hizmetleri yüz-
de 98.4, gazete, kitap ve kır-
tasiye ürünleri yüzde 119.8,
otel hizmetleri de yüzde 102
arttı.
Ürûn bazında, taksi üc-
retleri yüzde 106.3, kreş fi-
yatlan yüzde 84.9, özel la-
boraruvarlar tahlil ücreti
yüzde 121.5, kaban fiyatla-
n yüzde 92.6, kuru fasulye
fıyatlan yüzde 116.4, beyaz
peynirfiyauan yüzde 142.5,
makarna fıyatlan da yüzde
128.7 oranında arttı.
îzmir'de 12 yaşındaki çocuğu döven emniyet görevlilerinin cezasmı Yargıtay bozdu
Polislere ceza az buhmdu• Patronunun verdiği parayı bankaya yatırmaya
götürürken çaldıran ve Çınarlı Polis Karakolu'nda
ifadesi alınan 12 yaşındaki H.I.O'nun bir komiser ve
iki polis tarafmdan kötü muamele görmesi üzerine
ailesi dava açmıştı. Mahkemenin polislere verdiği
cezayı az bulan çocuğun avukatlan ise karara itiraz
ederek Yargıtay'a başvurmuştu.
olayın "kötü muamefe" değil, "iş-
kenee" olduğu görüşüne yer veril-
' diğini belirttiler.
H.Î.O, sanayi sitesinde bir oto
tamircisinde çalıştığı sırada pat-
ronunun bankaya yatırması için
verdiği parayı çaldırmiş, patro-
nun şikâyeti üzerine, 27 Kasım
1995 tarihinde Çınarlı Polis Ka-
rakolu'nda gözaltına alınmıştı.
NECA3İAYGIN
İZMtR- Çınarlı Polis Karako-
lu'nda 12 yaşındaki H-LO'yu dö-
ven biri komiser iki polise verilen
cezayı Yargıtay azbuldu. Yargıtay
8. Dairesi, bozma karannda sa-
nık polisler için 2-5 yıl arasında
hapis cezası istedi. H.I.O'nun
avukatlan, Yargıtay karannda
Gözaltı süresince H.t.O'ya Ko-
miser trfan Demird ve polis me-
muru Mustafa Yümaz'ın işkence
yaptıklan savıyla ailesinin şikâ-
yeti üzerine sanık polisler hakkın-
da Izmir 2. Ağır Ceza Mahkeme-
si'nde dava açıldı. Yapılan yargı-
lama sonucunda sanık polisler,
"efrada kötümuamekden" 2' şer
ay hapis cezasına çarptınldı.
Bucezadaha sonra 750'şer bin
lira para cezasına çevrilerek erte-
lendı. Mahkemenin bu karannı
H.I.O'nun savunmanlığını üstle-
nen Çağdaş Hulcukçular Derneği
(ÇHD) Yönetim Kurulu üyesi
Arif Ali Cangı ve ÇHD üyesi Ba-
DU Dalgıc Cangu Yargıtay'a baş-
vurarak temyiz ettiler.
Mahkemenin verdiği karan in-
celeyen Yargıtay 8. Ceza Dairesi,
samklara verilen cezayı az bula-
rak oybirliğiyle temyiz itirazını
kabul etti.
Yargıtay'ın bozma karannda,
"Sanık pofislerin bir suç nedeniy-
ie karakola götfirdûkteri mağdu-
ru,suçunu söyietmekiçin dövdük-
leri ve raporda belirtiİdiği biçim-
devaralanmasına neden oldukla-
n; temyiz itirazlan bu itibarla ye-
rinde göriilmüştûr" denildi.
Avukatlar Yargıtay karanyla
müvekkilleri H.l.O'ya gözaltın-
da işkence yapıldığının kanıtlan-
dığını belirterek şunlan söyledı-
len "Müvekkffimiz H.İ.O. hırsız-
tak veemniyeti suiistimal suçüuna-
lanyla karakola götürülmüş, ka-
rakolda sanıklar tarafindan suçu-
nu söyletmek için işkence ve kötü
muameJeye tabi turuldugu. AdK
Tıp raporuyla da kanıdannustL
AdK Tıp raporuna göre, mahke-
menin samklara TCK'nin 243/1.
maddesinc göre işkence yapmak-
tan2ilaSyıl ceza vermesi gerek-
mekteydL Oysa mahkeme sanık
polislere, 'efrada kötü muamele-
den" TCK'nin 245. maddesinegö-
re 2'şer ay hapis cezası verdi ve bu
cezayı da erteiedi. Biz verilen ce-
zamn az okhığu görüşüyk temyi-
ze başvurduk. Dosyayı incekyen
Yargıtay'ın verdiği kararta öne
sürdüğümûz işkence savlaranız
kanıttanıruş oldu."
Yardım istediler
Dershane
mağdurlan
çözüm arıyor
• iflas ettiğini öne süren
Gürsoy Dershanesi'nin
mağdurlan, Milli Eğitim
Bakanhğı ve îstanbul Milli
Eğitim Müdürlüğü'nün olaya el
koymasmı istediler. Veliler,
dershaneye verdikleri senetlerin
ciro edilmesi nedeniyle ödeme
konusunda zor duruma
düştüklerini belirttiler.
tstanbul Haber Servisi - Bir süre
önce iflas ettiğini belirterek sahibi
olduğu Gürsoy Dershanesi'ni
kapatan Tuncer Ozsoy nedeniyle zor
durumda kalan öğrenci velileri, Milli
Eğitim Bakanhğı ve tstanbul Milli
Eğitim Müdürlüğü'nün olaya el
koymasının istediler.
İflas eden Gürsoy Dershanesi'nin
velilerden aldığı senetleri çeşitli
banka ve finans kurumlanna ciro
etmesi nedeniyle bu senetleri
ödemek zorunda kalan bir grup veli
dün Cumhuriyet Halk Partisi'nin
Bahçelievler ilçe binasmda
düzenledikleri toplantıyla -Jiâ^A
sonsılanna çözüm aradılar. "
i4
"8Sfe
<
Toplantıda kendisi de bir veli olan
avukat Tahir Ayşit "Senetler kredi
teminab olarak banka ve faktoring
şirketlerine ciro edilmiş. Dershanenin
kapanmasından önce ciro edildiği
için ilgjli bankalar iyi niyetli
sayıkhğından bunlara karşı
yapüabilecek irirazlann olumlu
sonuç vermesi uzak bir olasıükör"
dedi. Ayşit, dershanezedelerin
Gürsoy'a karşı haklannm saklı
bulunduğunu belirterek
u
Bankaya
yapılan ödemeler ödeme gücü olduğu
takdirde yargı kanalıyla müflis
işadanundan tahsil edflebifir" diye
konuştu.
Faturasıağır
Çarpık eğitim sisteminin kurbanı
olan öğrenci velileri olaya Milli
Eğitim Bakanhğı ve İstanbul ll Milli
Eğitim Müdürlüğü'nün el koymasmı
istediler. İflas eden işadammm
senetlerini ödemenin kendilerine
maddi ve manevi yönden ağır
geldiğini vurgulayan veliler,
"Gürsoy Dershanesi fiili olarak
kapatddı, resmi olarak kapanmadL
Öğrenci velflerinin tümü alacaklan
eğitim hizmetini senetle ödemeyi
taahhüt ettiler. Dershane faaliyeti
durunca verilmeyen hiznıetin
karşihğı senetterle tahsil edilmeye
çahşıhyor. Çocuklarunızın geleceği
için başka dershanelerle anlaşük"
dediler.
/=f '
KJÖRÜŞI Prof. TOSUN TERZİOĞLU
SES ve EğLtim-Sen açdsın^
KESK tstanbul Şubeter Platformu dün Sağhk ve Sosyal
Hizmetier Emekçileri Sendikası (SES) ve Eğhim-Sen
Şanlıurfa şubeierinin kapaülmasını ıstiklal Caddesi'nde
oturma eylemi düzenkyerek protesto etti. Istiklal Caddesi'nin
Terkos Çıkmaa girişinde saat 14.00 sıralannda oturma
eyiemini başlatan kamu çahşanlan, "Uria SES ve EğhmvSen
şubeleri derhal açdsın" yazüı pankart açtılar. Platform adına
yapılan açıklamada F.ğitim-Sen ve SES'in Şanlıurfa
şubelerinin yasal kitap ve dergiler gerekçe gösterikrek valilik
tarafmdan tller tdaresi Kanunu'na dayaıularak 6 ay süreyle
kapatiküğma dikkat çekildi. SES Şanlıurfa Şube Başkanı
thsan Ava'nın da tutuklandığı bildirilen açıklamada,
"Hükümet kendi programına koyduğu Sendika Yasa
Taslağı'nı çıkarmak isterken bir taraftan da sendikalannuz
üzerindeki baskılan arttırmaktadır. Bu mgulamalaria
sendikalanmtzı yasadışı işlerle uğraşıyor imajı vererek devlet
güdümlü sendikalan meşrulaşörmaya çanşıyoriar" denildi.
"Baskılar, sürgünler biâ yıkhramaz". "De\iet güdümlü
sendikaya havır" sloganları atan kamu çal^anlannın oturma
eylemi olaysız sona erdi. Memur Sendikalan Konfederasyonu
(Memur-Sen) Marmara Bölge Başkanlığı da. memurlara
yüzde 30 zammı öngören karan destekledigi gerekçesiyle
CHP tstanbul İl Merkezi önüne siyah çeknk bırakb.
(Fotoğraf: HATİCE TUNCER)
8 yıllık kesintisiz eğitimde dersliklere ihtiyaç duyulduğu belirtildi
Gredikpaşa için MEB devrede
tstanbul Haber Servisi - Milli Eğitim
Bakanhğı, iş merkezi yapılmak üzere Îs-
tanbul Valiliği tarafindan Eminönü Bele-
diyesi'ne devredilen Gedikpaşa llköğre-
tim Okulu için CHP tstanbul tl Genel
Meclisi üyesi avukat Hikmet Çarbo-
ğa'nm ldare Mahkemesi'nde açtığı dava-
ya, "davacının yanmda kaülma" karan
aldı. Kesintisiz 8 Yıllık Temel Eğitim Ya-
sası'nuı çıkmasından sonra yeni derslik-
lere gereksinim doğduğunu belirten Mil-
li Eğitim Bakanhğı, öncelikli olarak yü-
rütmenin durdurulmasını ve işlemin ipta-
lini istiyor.
Gedikpaşa tlköğretim Okulu'nun ne
olacağı konusunda bir türlü karar verile-
miyor. tstanbul Valiliği, Eminönü Beledi-
yesi ile yapılan sözleşme sonucu Gedik-
paşa tlköğretim Okulu'nun "üst hakkTnı
49 yıllığına devTetmişti. Îstanbul tl Genel
Meclisi Daimi Encümenı, 3 Temmuz
1997 tarihinde, okulun devrini öngören
üst hakkı sözleşmesinin yürürlüğe girme-
sini kararlaştırmıştı. Bunun üzerine, tl
Genel Meclisi CHP Grup Başkanvekili
Hikmet Çarboğa, Eminönü Belediye-
si'nin, sözleşmenin şartlannı yerine getir-
mediği gerekçesiyle tdare Mahkeme-
si'nde dava açmıştı.
Milli Eğitim Bakanhğı Hukuk Müşa-
virliği, Îstanbul 6. ldare Mahkemesi Baş-
kanlığı'na bir yazı göndererek Milli Eği-
tim Bakanhğı'nın, davacı Hikmet Çarbo-
ğa'nın yanında davaya katılmak istediği-
ni belirtti. Öncelikli olarak yürütmenin
durdurulmasını ve "bilahara" işlemin ip-
talini isteyen Milli Eğitim Bakanhğı ya-
zısında özetle şöyle deniyor:
"Zorunhı temel eğitimin kesintisiz 8 yı-
la çıkanlnıasını öngören. 16.08.1997 gün
vıe 4306 savıh yasa, 18 Ağustos 1997 tarih-
li Resmi Gazete'de yayımlanarak yürür-
lüğe girmiştir. Bu yasanın amacına uygun,
çocuklarunızın eğitimini sağlamak için
öncelikk dersliklere gereksinim doğmuş-
tur. İstanbul gibi bir şehirde eğitim öğre-
timin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi
için çocuklarunızın eğitim gördüğü okul-
lâra daha çok gereksinim olduğu, Gedik-
paşa tlköğretim Okuiu'nun Ust Hakkı
Sözleşmesi ile Eminönü Belediyesi'nce
devredilmesi de bu alanda büyük boşluk
doğurnıuştur."
Ote yandan Îstanbul 11 Genel Meclisi,
10 Kasım 1997 tarihinde yaptığı toplan-
tıda, söz konusu sözleşmenin iptal edil-
mesi için dava açılması karan aldı. Ancak,
Îstanbul Valisi Kutlu Aktaş. îl Genel
Meclisi'nin oy çokluğu ile aldığı karara
itiraz etti ve dosya Danıştay'a gönderildi.
Yapılan bir araştırmaya göre 1980'lerde her
yıl dünyada yaklaşık iki yüz bin yeni matema-
tik teoremi kanıtlanmakta. Herhalde bu sayı
90'larda daha da artmıştır. Her yeni teorem ise
bir bilimsel dergide yayımlanmış bir makale
demek. Matematik makalesi okumak ve o ma-
kalede yazılanlan özümsemek, bir matema-
tikçt için bile kolay bir iş değil. Insan zekâsının
her yıl ürettiği bu matematik çığını zamanın
eteğinden geçirmek istersek, yeni kanıtlanmış
bir teoremin yayımlandıktan beş on yıl sonra
hâlâ matematik literatüründe yer alıp almadı-
ğına bakmamız gerekir. Böyle bir çalışma ya-
pılmış mı bilmiyorum. Ama beş yıl sonra iki
yüz bin teoremden geriye bin üzerinde teorem
kalıyorsa gerçekten şaşınnm. Demek ki bu ye-
ni teoremlerden çoğu matematikçiler tarafm-
dan bile artık hatııianmaz. Zamanın sınaması
günümüzde oldukça insafsız...
Cahrt Arf bir matematikçiydi. Belki çok faz-
la makale de yazmadı. Başta cebirsel sayılar
teorfei olmak üzere geometride, analizde, elas-
tisiteteorisinde eserler verdi. Yînminci yüzyılın,
dar alanlarda uzmanlaşma gerektirdiğini düşü-
nürsek, bu kadar yaygın alanda çaba göster-
miş olmasını da yadırgayabiliriz. Amerika, Al-
manya, Fransa, Rusya, Ingiltere gibi bilim ge-
leneği kökleşmiş ve güçlü, aktif matematikçi
sayısı yüksek ülkelerden birinin bilim adamı
da değildi. Gene de Arf'ın katkılannı zaman
eleğinden geçirelim biz. lşte o sınavın sonucu
olağanüstü gerçekten. 1941'de yayımlanmış
makalesine 9O'lı yıllarda bile hâlâ birçok atıf var.
Adı klasik matematik kitaplannda yer alıyor.
Topolojide bir değişmeze 'Arf invaryantı' de-
niliyor. Literatürde 'Arf halkalan', 'Arf kapanı-
Cahit Arf İçin
şı' gibi terimlerte karşılaşıyoruz. Bir de bu yüz-
yılın büyük Alman matematikçilerinden olan
Helmut Hasse'nin ismiyle biriikte anılan 'Has-
se-Arf' teoremi var. Bazı atıflan bulmamız için
gayret göstermemiz gerekecek; çünkü maka-
lenin yazarı 'Arf'\ bir matematik sembolü, bir
matematik notasyonu olarak kullanmış, bu
harflerin bir Türk matematikçisinin soyadı ol-
duğunu düşünmeden... O kadar iç içe geçmiş
matematikle Cahit Arf ismi.
Genç cumhuriyetimiz 1933'te bir üniversite
reformu yaptı. Bilimin degişik alanlannda ye-
tişmek üzere bazı gençler özenle seçildi ve
yurtdışında seçkin üniversitelere gönderildi.
Yüksek bir motivasyonla doktoralannı bitirip
îstanbul Üniversitesi'ne dönen bu bilim insan-
lannı zor zamanlar beklryordu. Bir kısmı dön-
dükten hemen sonra Ikinci Dünya Savaşı pat-
ladı. Yurda dönmeden önce bazılan bu insan-
lık trajedisinin bizzat tanığı oldular bulunduk-
ları Avrupa ülkelerinde. 1942 yılında Fen Fa-
kültesi'nin binası olarak kullanılan Zeynep Ha-
nım Konağı yandı. Bu idealist gençler yangını
kontrol altına almaya çalışan itfaiyecilerin ikaz-
larına aldırmadan yanan binalanna dalıp kü-
tüphaneden kitaplan kurtarmaya çabaladılar.
Savaş sırasında ikinci kez askere çağnldılar
ve çoğu Cahit Bey gibi Trakya'da olası bir Al-
man hücumuna karşı silah artında aylar geçir-
diler. Şimdiki Fen Fakürtesi binası bitinceye
kadar geçici yerlerde, tüten sobalarla ısıtılma-
ya çalışılan odalarda yıllarca çalışmalarını sür-
dürdüler. Maaşlan düşüktü. Kara ekmek bile
ancak karneyle alınıyordu. Şikâyet etmediler.
Yılmadılar. Kendi kendilerine yükledikleri gö-
rev anlayışı, misyonları her şeyin üzerindeydi
onlar için. Gündüz çalışmak yetmiyormuş gi-
bi geceleri Yüksek Muallim Mektebi'nde gece
dersi verdiler. Ankara Fen Fakültesi'ni kurmak
için çalıştılar. Ders kitaplan yazdılar. Türkçenin
bir bilim dili olması için uğraştılar. Mitolojideki
kimi kahramanlar gibi sessiz ve alçakgönüllü
oldular her zaman ... lşte Cahit Arf da bu kah-
ramantardan birisidir.
Cahit Arf'ı ilk tanıyan bir kişi, onun sadece
matematiğe ilgi duyan, hatta başka uğraşlan
kuçümseyen bir insan olduğu izlenimini edine-
bilirdi. Matematik her şeyin üzerinde ve öte-
sindeydi Cahit Bey için... Ancak onun Türkiye
Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu TÜBİ-
TAK'ın kurulmasında ve gelişmesinde göster-
diği çabayı ve özeni bilenler, Cahit Arf'ın öyle
içine kapanık, salt matematikle uğraşan ve dış
dünyayla ilgilenmeyen bir kişi olmadığını bilir-
ler. Mühendisliğin pratik hayattan doğan prob-
lemlerine her zaman ilgi gösterirdi. Ama bu
probleme mutlaka matematiksel bir model
bulmaya da çabalardı. Hele bir de pratikten ge-
len bir problemi matematik olarak çözüme ka-
vuşturursa pek keyiflenirdi. Değerli bilim ada-
mı, gene o mitolojik kahramanlardan olan rah-
metli Mustafa Inan ile böyle bir işbirtiği yap-
mış ve Inan'ın köprülerde gözlemleyip araştır-
dığı bir sorunun matematiksel kesin çözümü-
nü vermişti. Bu çalışmaları Cahit Arf'a 'Inönü
Ödülü'nü kazandırmıştı. Ödülleri ve heletören-
leri pek sevmezdi. Ama TÜBİTAK Bilim Ödü-
lü'nün yanı sıra Karadenjz Teknik Üniversite-
si'nden, Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nden,
istanbul Teknik Üniversitesi'nden onur dokto-
rası aldı.
Genç yaşta Mainz Akademtsi muhabir üye-
liğine seçildi. Türkiye Bilimler Akademisi'nin
onur üyesi oldu. Üniversitede rektörlük, de-
kanlık gibi idari görevler almaktan hep kaçın-
dı. Araştırmacılann bu gibi görevlerden uzak
durmalan gerektiği görüşündeydi. Ama uzun
yıllar TÜBİTAK Bilim Kurulu Başkanlığı'nı da
özveriyle yürüttü.
Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde çalıştığı
yıllarda yeni ve farklı bir üniversite modelinin
ve kültürünün ortaya çıkması için çaba göster-
di. Akademik dünyanın yapay hiyerarşik aynm-
larryla alay ederdi. Özellikle genç öğretim üye-
leri ve öğrencilerle çok güzel, yararlı ve keyifti
bir diyalog içindeydi. Her zaman üniversite içi
çekişmelerden ve politikadan özenle uzak dur-
duğu halde ODTÜ sistemı tehhkeye düştüğün-
de duyariı ve sorumlu bir bilim adamı olarak
kendini bir mücadelenin içine atmaktan çe-
kinmedi. Bu onurlu mücadelede bile matema-
tiğin aksiyomatik yaklaşımını kimseye fark et-
tiımeden kullandı.
Duyulanmızla, zekâmızlasonluyu, sınırlıyı al-
gılamayı daha iyi beceririz. Zaten hayatımız da
sonlu değil mi? Ama matematikte kalıcı izler
bırakanlar sonsuzu bir şekilde, bir biçimde iyi
algılayabilen ender insanlardır. Böyle insanla-
n öldüklerinde sonsuza uğurlamak doğru ol-
mazmı?
CHP'li Aksoy verdi
Eroğlu
9
nun
kuşkulu ölümüne
soru önergesi
• CHP tzmir Milletvekili Veli Aksoy,
Ali Serkan Eroğlu'nun gerçek ölüm
nedeni ve ajanlık teklifinin İçişleri
Bakanlığı'nca araştınlmasını istedi.
Aksoy, üniversitelerde olaylann yeniden
tırmanmaya başladığmı, sorunlann esas
kaynağma inilmeden polisiye tedbirlerle
çözülemeyeceğini söyledi.
JZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - "Ajanlık
teklifTnin ölüme sürükledığı öne sürülen Ege
Oniversitesi tletışim Fakültesi 2. sınıf
öğrencisi AB Serkan Eroğlu'nun ölümü
konusunda tçişleri Bakanlığı'na soru
önergesi verildi. CHP tzmir Milletvekili Vefi
Aksoy, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne
yaptığı başvuruda, ajanlık teklifinin ve
Eroğlu'nun gerçek ölüm nedeninin tçişleri
Bakanlığı'nca araştınlmasını istedi.
Ali Serkan Eroğlu'nun kuşkulu ölümü,
miUetvekillerini de harekete geçirdi. Daha
önce sivil polislerce kaçınlarak kendisıne
muhbirlik teklif edildiğini belirten ve lzmir
Cumhuriyet Savcılığı'na durumu suç
duyurusuyla bildiren Eroğlu'nun, polis
tarafindan intihar olarak açıklanan ölümünün
aydınlatılmasını isteyen Veli Aksoy,
üniversitelerde olaylann yeniden tırmanmaya
başladığına dikkat çekerek sorunlann esas
kaynağma inilmeden, sadece polisiye
tedbirlerle çözülemeyeceğini bildirdi. Aksoy,
tçişleri Bakanlığı'na verdiği soru önergesinde
ŞJJ sorulan sordu: "tddia edildiği gibi Ege
Univeratesi tletişim Fakültesi 2. sınıf öğrencisi
Ali Serkan Eroğlu'na İzmir Emniyet
Müdürlüğü'nde görevli güvenük görevlileri
tarafindan ajanlık teklif edilmiş midir? Adı
geçen maktulün İzmir Cumhuriyet
Savcılığı'na bu konuda başvurusu var mıdır?
Şayet varsa soruşturma hangi aşamadadır?
Maktulün gerçek ölüm sebebi Adli Tıp
tarafindan saptanmış nudır? Maktulün
başvurusu konusunda emniyet müdürlüğü,
üniversite yetkilileri ve maktul arasında inşki
kurulmuş mudur?"
Fiyat kargaşası
'Akaryakıtta
otomatik
ayarlamaşart'
• Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanhğı
Petrol Işleri Geriel Müdürü Ahmet <• •;
Akçael, akaryakıtta otomatik
fiyatlandırma ve maktu vergilendirmeye
geçilmesini istedi. Akçael, rafinerilerin
kârsız çahştığını, buna karşılık dağıtım
şirketlerinin daha fazla kâr aldığını
belirtti.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanhğı Petrol tşlen Genel
Müdürü Ahmet Akçael. petrol ürünlerinin
rafinen fiyatlanmn düşük tutulması nedeniyle
rafinerilenn kârsız çalışan kurumlara
dönüştürüldüğü, sektörün kânnın dağıtım
şirketlerine aktanldığı belirtildi. Akçael. anan
akaryakıt gereksınimınin karşılanabilmesı ve
ithalata gerek duyulmaması için "otomatik
fiy^tiandırma" ve "maktu vergüendirme"
sistemlerine geçilmesi gerektığinı savundu.
TÜPRAŞ'a bağh rafıneriler, Petrol Ofısi ve
PETKlM'in özelleştirilmesi çahşmalan
sürerken Akçael. özelleştirmeye hazırlık için
yapılması gerekenler konusundaki önerilerini
"Türkiye'nin Rafinaj Sektörü ve Sorunlan"
başlıklı raporuyla ortaya koydu. Akçael'in
raporunda, yeni rafineri kurulmaması
dunımunda 2000 yılında 5 milyon ton/yıl, 2005
yılında 10 milyon ton/yıl, 2010 \ihnda da 15
milyon ton/yıl ithalat gereksınimınin or&ya
çıkacağı kaydedildi. 10 milyon toa'yıl kapasıteli
bir rafıneri kurulması için 2.5-3 milyar dolarlık
yatınm gerektiği belirtilen raporda, yatınmın
gerçekleştirilebilmesi için rafinaj sektörünün
özel sektör için kârlı bir sektör olma özelligini
kazanması gerektiği vurgulandı. Politik
müdahaleler nedeniyle akar\r
akıt fiyatlannda
gerekli artışlann gerektiği zamanlarda
yapılamamasının rafinerilen büyük zararlara
soktuğu kaydedilen raporda, otomatik
fiyatlandırma sistemine geçilmesıyle dünya
fiyatlanyla kurlardakı artışlann günlük olarak
yansıtılmasınm ve sübvansiyonlann
kaldınlmasının gerektiği savunuldu. Raporda.
akaryakıt ürünleri üzerinden alınan dolaylı
vergiler ile fonlann oransal olması nedeniyle.
fiyat artışlannın katlamalı olarak yansıdığına
dikkat çekilerek, 17 milyar dolarlık yıllık petrol
faturasınm 10 milyar dolannın vergi ve fonlara
gittiği belirtildi. Otomatik fiyatlandırma
sistemine geçılmesiyle, ürün fiyatlannın, CtF
ltalya için belirlenen ortalama fiyatlann V^,-),
yüzde 3'lük sının ıçinde seyredeceği kaydedilen
raporda, oransal vergilendirmeden maktu
(miktarsal) vergilendirmeye geçilmesıyle de
fiyat artışlanyla vergi değişimlerinın
birbirinden aynlmasınm sağlanacağı belirtildi.
Akaryakıt ürünleri üzerinden alman dolaylı
vergilerden olan akaryakıt tüketım vergisinde
değışiklik yapılması ya da özel tüketim
vergisinin yasalaştınlması gerektiği savunulan
raporda, bunun gerçekleştinlmesi dunımunda
tüketim vergisinin maktu. KDVnin ise oransal
olarak ahnacağı kaydedildi. Raporda. Akaryakıt
Fiyat tstikrar Fonu'nda yapılması savunulan
değişiklikler şöyle:
- Dağıtım şırketleriyle bayi kâr paylan ıçm üst
sınır belirlenmelidir.
- Nakliye rayiç bedellerinin otomatik
uygulamasına geçilmelidir.
- Akaryakıt ürünlerinin kullanım yerlerine göre
farklı akaryakıt tüketim vergisı ve KDV
oranlannın uygulanabılmesi sağlanmalıdır.
- Otomatik fiyatlandırma sistemıyle dünya
fıyatlanna uyum sağlanmalıdır.