06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 ARALJK 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türk basmınn durumu • <VDANA(Cunıhuriyet Güney İlkri Bürosu) - K.onrad Adenauer Vakfı'nın desteğıyle TGC tarafindan dûzenlenen, iki gûn sûrelı "Yerel Gazetecilik. Televizyoncuhık ve Radyoculukta Meslek lçi Egitim" semineri Adana'da başladı. Törenin açış konuşmasım yapan TGC Başkan ı Nail Güreli, muhabirliğin gûrıûmüzde önemini yitırdiğini belırterek "Gazeteciliğimi geri istiyorum" dedi. Basından sorumlu Devlet Bakanı Ca\it K.avak da "Demokrasinın, çağdaşlıgın ve gûniin teknolojik koşullannın geTeklerine uygun bir basın ve iletişim yasası çıkanlmasına önem atfediyoruz" dedi. Gazetemiz Sorumlu Yazıişleri Müdürü Fikret flkiz ise "Gazetecinin hukuki haklan nelerdir" konulu bir konuşma yaptı. tazminat kazandı • ANKARA (AA)- Ankaîa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi, yayımlanan bir yazı dizisinde Başbakan Mesut Yılmaz'ın kişılik haklanna hakaret edildiği gerekçesiyle, Akşam gazetesini 600 milyon lira tazminat ödemeye mahkûm etti. Mahkeme hâkimı, 600 milyon lira manevi tazmınatin yayın tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ıle davalı Akşam gazetesinden alınarak davacı Başbakan Yılmaz'a verilmesınin kararlaştınldığını açıkladı. TKP/ML operasyonu • İstanbul Haber Servisi - TK.P ML-Konferans örgütünün gençlik örgütlenmesi olan TMLGB'nin İstanbul ve Marmara sorumlulannın da aralannda bulundugu öne sürülen 9 üyesi gpzaltına alındı. Yrimaz'ın yolculuğu • ANKARA (Cumhuriyct Bürosu) - Başbakan Mesut Yılmaz, Türkmenistan Cumhurbaşkani Saparmurat Türkmenbaşrnın davetlisi olarak 26-28 Aralık 1997 tarihlerinde Türkmenistan'a gidecek. Sendlkalara ziyaret • ANKARA (AA)- Türkiye Işçi Emeklileri Cemiyeti (TlEC) Genel Başkanı Ethem Ezgü ve yönetim kurulu üyeleri, 19 Aralık cuma gûnü yaptıklan eylemi destekleyen Sağhk-lş ve Hizmet-lş sendikalanna teşekkür ziyaretinde bulundu. Ziyaret sırasında konuşan Sendika Başkanı Mustafa Başoğlu, emeklileri tahrik ettiği yönündeki iddialara katılmadığını belirterek, "Işçi emeklileri tahrik edilmedi. Hükümetin kendilerine ilgi göstermemesine tepki koydu" dedi. Kitap armağanı • İstanbul Haber Servisi - Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS). üyelerinin, işyerlerinde çalışan çocuk yetiştirmelerine yardımcı olması için, yılbaşı armağanı olarak kitap hazırladı. "365 Öneri: Çocuklannızı Yetiştirmenize Yardımcı Olacak Yöntemler" adlı 120 bin kitabın, bugün Çırağan Oteli'nde düzenlenecek toplantıyla tanıtırru yapılacak. Muzır yaym • ANKARA (AA)- Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan K.oruma Kurulu, "Aktûel 2000" isimli derginin Kasım 1997/Ocak 1998 tarih ve 3 sayılı nüshasını muzır buldu. Kurulun, söz konusu dergide yer alan fotoğraf ve yazılann 18 yaşından küçüklerin maneviyatı üzerinde muzır tesir yapacak nitelikte olduğuna dair karan, dünkü Resmi Gazete'de yayımlandı. REFAHYOL döneminin basın müşaviri Bican, tarikatlara yemeği Erbakan'ın verdiğini açıkladı RFdediANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - REFAHYOL iktidannın Başbakanlık Basın Müşaviri Mehmet Bican'ın Anayasa Mah- kemesi'ne bir dilekçeyle başvu- ruda bulunarak "Tarikat liderle- rine iftar yemeğini Başbakan- bk'ın değü, Erbakan'ın verdiği- ni'' açıklaması, RP'yi telaşlan- dırdı. RP Grup Başkanvekili Te- mel Karamollaoglu, Bican'ın REFAHYOL iktidan döneminde Başbakan Yardımcısı Tansu Çil- ler'ın danıştnanlığını yaptığını telasıbelirterek "Müsteşarhk bir dü- zenleme yaparak DYP kanadı ve bizimle çalişacak görevlileri be- lirlemişti. Iftar davetini Bican de- ğil, bizimleçalışan görevükr yap- ü"dedi. Anayasa Mahkemesi'nde de- vam eden davada karar aşaması- na gelindiği sırada yeni dilekçe- ler vererek oyalama girişiminde bulunan RP kurmaylan, Erba- kan'a yönelik iddialar arastnda ilk sırada yer alan tarikat liderle- rine iftar yemegi konusunda ye- ni açıklamalarda bulundular. RP Grup Başkanvekili Karamolla- oğlu, dün parlamentoda düzenle- diği basın toplantısında Bican'ın Anayasa Mahkemesi'ne verdiği dilekçeye değinerek "Biz hiçbir zaman bu konuda Bican'a görev verikliginisöylemedik'' dedi. Ka- ramollaoğlu, hükümet kuruldu- ğu zaman hangi görevlilerin Er- bakan'la hangi görevlilerin de Çiller'le çalışacağının belirlen- diğini savundu. Temel Karamol- laoğlu, "Mehmet Bican Sayın Çiller'üı programlannı düzenJe- mekle görev livdL Erbakan'la hiç çalışmadı. Dönemin Müsteşan Kadri Keskın, bir düzenleme ya- parakbizünleçalişacak göreviile- ri betiriemişti veiftar yemeğiyle D- gili daveti bu görev liler yapmıştır. Bir Başbakan'ın vereceği iftar ye- meğine kaülacak isimleri tek tek belirlediği düşünüiemez" diye konuştu. Karamollaoğlu, RP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Tek- dal'ın "Çiller'in Yüce Divan'a gönderileceği'' yönünde bir açık- lama yapmadığını öne sürerek sözlerini şöyle sürdürdü: "RP ile Dgfli iddialar tanıamen çürüyünce, yeni bir şey ler çıkanp milletin zihnini buiandırmak isti- yorlar. Aynca bu hükümetin gü- cünün kalmadığını görenler yeni oluşumlan engeUemekiçin RP ve DYP'nin arasuıı açmaya çaüşı- yorlar. Bu hükümet gidicidir. Bu hükümete suni teneffus yapmak medyaya düşmemelidir. Bugün bir kısım medya bunu yapıyorf Teröre hedef gösteriyor' RP'nin raportöründen Akit'e suç duyurusu ANKARA/İZMİR (Cumhuriyet)-RP'nin ka- patılması davasında, par- tinin kapatılması yönünde rapor hazırlayan Anayasa Mahkemesi Raportörû Yusuf Öztürk, bir sÜTeden beri kendisi aleyhinde ya- yım yapan Akit gazetesi hakkında basın savcılıgı- na suç duyurusunda bu- lundu. Öztürk, Akit gaze- tesinin, kendisini terör ör- gütlerine hedef gösterdi- ğinı vurguladı. Akit gaze- tesi ikinci kez gazetemizin adını kullanarak Mene- men ADD Şube Başkanı Oskay Dönmez'i hedef göstermeye çalışü. Akit Ankara Bürosu'ndan ara- yan bir kişi, Kubüay'ı an- ma törenlennde ilçe bü- rokratlannın kendilerine ne gibi yardımlar sağla- dıklannı sordu. Raportör Öztürk suç duyurusu dilekçesinde, i- mam-hatip okulu binnci devre mezunu, dini bilgısi olan laik, Atatürkçü ve de- mokrat bir kişi olduğunu vurgulayarak, "Gazetenin amacı beni kücük düşürüp iftira etmektir. Esas amaç da RP ik ilgili olarak yaz- dığnn rapordur. Raporun içeriği ve sonucu nedeniy- lebu iftira, tehdiLsövmeve hakaretiere maruz kal- dınT dedi. Suç duyurusu dilekçe- sinde gazetenin muhabiri Yfeli Küçük ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü ıle kö- şe yazan Hasan Karaka- ya'nın, "Görevli yargıca basın yolu Ue zincirleme sövme ve hakaret, iftira, halkj mezhep farkhhğı gö- zeterek kin ve düşmanlıga tahrik, 3713 sayılı T- MY'nin 6. maddesine mu- halefet ve görevli yargıa tehdh" suçlanndanyargı- lanıp cezalandınlmalannı isteyen Öztürk. RP hak- kındaki dava dosyasının başmdan beri kendisınde olduğunu ve incelediğini, inceleme raporunu da 10 günde hazırlamadığını bil- dirdi. Aynınumara Akit gazetesi ikinci kez gazetemizin adını kullana- rak sahtekârlığa yöneldi. Önceki gün Menemen'de- ki Kubilay'ı anma tören- leriyle ilgili olarak Ata- türkçü Düşünce Derneği Menemen Şubesi Başkanı Oskay Dönmez'i arayan ve kendisini "Cumhuri- yet" muhabiri Hasan Yal- çın diye tanıtan kişi, çeşit- li sorular yöneltti. Oskay Dönmezgelişmeleri söyle anlattı: "Baa dinci gazeteierde Kubilay'ı anma törenle- rinde yürüyüş güzergâhı- nın dışma çıkddığına dair haberlercıknğını v urgula- dı ve bunlann doğru oiup olmadjguu sordu. Kendi- sine seçim kuruhınun tes- pit ettiği yürüyüş güzergâ- hında kimsenin oimadığı- ru, mesken bulunmadığını bu nedenle yetkililere asıl güzergâh konusunda yar- dım rica ettiğimizi söyle- dim. Kaymakamhktan ge- rekli izinlerin alındığını söyledim. Dinci gazeteler- deld tepkiler konusunda ise Kubilay'ın kadedfldigi caminin önünden geçme- mizden ötürü rahatsızlik duyulmuşolabilecegini be- iirttim. Ancak durumun- dan kuşkulandım. Buraya geHn görüşeKm dedim. Ge- lemeyecegini söy leyerek alınan izinlerk ilgili belge- leri 2319505 numaralı fak- sa gecebiieceğimi söy ledi ve teiefonu kapatn." Oskay Donmez, daha sonra verilen faks telefo- nunun Akit gazetesinın Ankara bürosuna ait oldıı- ğunun ortaya çıktıgını söyledi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART Yerli filmlerin vergi vükünü arttırmayı öngören yeni sinema yasası tepkilere yol açtı. Raporun okunması tamamlandı Anayasa Mahkemesi RP'nin istemini rccldetti ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Anayasa Mahkemesi, RP hakkında açılan kapatma davasın- da, Genel Başkan Yardımcısı Ah- met Tekdal ileTrabzon Milletve- kili ŞerefMalkoç'un başvurulan- nı oybirliği ile reddetti. Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden. yüksek mahkemenin dün saat 16.30'da sona eren oturumundan aynlırken yaptığı açıklamada, davayla ilgi- li çahşmalan bugün saat 10.30'dan itibaren kaldığı yerden sürdüreceklerini bildirdi. Yüksek mahkeme heyeti, dün öğleden önceki oturumunda ra- portör Yiısuf Öztürk tarafından hazırlanan 470 sayfalık raporun okunmasını tamamladı. Başkan Özden, heyetin, raportör ile kar- şılıklı raporu görüşerek, tartışa- rak, konuşarak ve açıklama yapa- rak okumayı tamamladığını bil- dirdi. Öğleden sonraki oturumda, Tekdal ve Malkoç'un mahkeme- ye sunduklan 4 dilekçenin oybir- liği ile reddedildiğini belirten Öz- den, bunun bir "ara karar" nite- liğinde olduğunu söyledi. Özden, "Davayla ilgili başka bir tanığın dinlenip dinlenmemesinc karar verikh'mi" sorusu üzerine şunla- n kaydetti: "Anayasa Mahkeme- si, davanın bu evresinde istek üze- rine dinkmeye gerek görmemis- tir." "Dosya okuma" denilen şe- yin eski dılde olduğu gibi "kıra- atetmek" anlamına gelmediğinı bildiren Özden, "Dosya okunur- ken sorusorulur, birileri açıklama ister, diğerleri kendi aralannda konuşurlar. Tartışmalar da birlik- te sürüyor. Ama bugün ilk aşama- da bu konuda karar verikİL Yann öbür husustara geçeceğiz" diye konuştu. RP davasının bu hafta içinde bitme olasılığının fazla olduğu, davanın zayıf bir olasıhkla yeni yıla sarkabileceği bildirildi. RP'nin kapatılması davası, bu ay içinde bittnemesi durumunda Başkanvekili Güven Düıçer'in başkanlığında devam edecek. Öz- den'in yerine en kıdemli yedek üye sıfatıyla Samia Akbulut top- lantılara katılacak. Diyarbakır DCM Başsavcılığı Erdoğan hn İBDA-C bağlantısı araşUrdıyor DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu)- Diyarbakır DGM Baş- savcılığı. Siirt'te yaptığı konuş- ma nedeniyle hakkında soruştur- mabaşlattığı Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tBDA-C bağlantısmı araştınyor. Erdoğan'ın konuşma- sında "IBDA-C'nin fıkirierini sa- vunduğu ve benimsedigini iceren metiniere rasdanıkuğı" öne sürül- dü. MÜSİAD'h ışadamlanylabir- likte eşi Emine Erdoğan'ın mem- leketi olan Siirt'te 5 Aralık tari- hinde yurttaşlara seslenirken "MJnareler süngümüz, kubbeier migferimiz, camiler ise loşlamız" diyen Erdoğan hakkında Diyar- bakır LXJM Başsavcılığı'ncabaş- latılan soruşturma devam ediyor. Savcılık, Erdoğan hakkında T- CY'nin 3İ2. maddesini içeren "Halkı smıf, ırk, dhı, mezhep ve- yabölge farkhhğı gözeterek kin ve düşmanhğa açıkçatahrik etmek" suçundan bir yıldan üç yıla kadar hapis istemiyle dava açmaya ha- zırlanıyor. DGM Başsavcılığı. Erdoğan'ın tBDA-C örgütüyle bağlantısı ol- duğu iddialannı da kapsamlı bir şekılde incelemeye aldı. DGM Başsavcılığı'ndakı bir yetkili, Erdoğan'ın Sıirt'tekı ko- nuşmasında, "yasadışı İBDA-C örgütünün fikuierini savunduğu ve benimsedigini içeren metiniere rastiandığıru" öne sürdü. Savcılık, Erdoğan'ın konuşma- lannda Necip Fazıl Kısakürek'in "Büyük Doğu Üniversitesi'' tezi- ne göndermeler yaptığı iddıaları üzerinde duruyor. tBDA-C örgütünün yayın or- ganlan ile bu örgütün yöneticile- rince yazılan kitaplan kapsamlı bir incelemeye alan DGM Baş- savcılığı, örgüt bağlantısını sapta- ması halinde Erdoğan hakkında yasadışı tBDA-C örgütünün fi- kirlerini benimsemek ve savun- mak suçundan TCY'nin 168/2 maddesince dava açabilecek. 168 2, "silahh çete üyesi olmak, yasadışı örgütkrin fıkirkrini be- nimsemekve savunmak" madde- lerini ıçeriyor. IRMIKIAYDIN ENGIN Diyelim ki şu Tırmık'\ yazan adam fesat ruhlu, aklı kötülüğe çalışan, öküz aitında buzağı aramayı huy edinmiş bir gaze- tecidir. Diyelim ki Edirne-lstanbul otoyolunun 17. kilometresinde- ki attı kişinin "itlaf" edildiği oto büsteki cankınmı ile ilgili olarak farklı bir senaryo üretmektedir. Diyelim ki böylesi bir bağlan- t kurmak ve böylesi bir "öykü" sizin aklınızın ucundan bile geç- memiştir. Ama gene de şu kısa senaryoya bir göz atn bakalım. Sonunda soracağımız soruyu da hemen şimdiden soralım: "Yok canım olmaz öyte şey" di- yebiliyor musunuz? Yoksa "Val- la bu da ciddi bir olasılık. Türki- ye 'de böyle işler olur. Yani nor- maldir" mi diyeceksiniz?.. Üstelik yazının girişinde ta- nımladığımız "fesat ruhlu, aklı hep kötülüğe çalışan, öküzûn aitında buzağı aramayı huy edinmiş gazeteci" tek değil. Çok değil, ama tek de değil. Ni- tekim bir başka "fesat ve ha- Üçgenin Dördüncü Köşesi bis" gazeteci, Hüm'yeften Enis Berberoğlu arkadaşımız, ön- ceki günkü yazısında şimdi oku- yacağınız senaryonun köşe taş- lanndan bir ikisine erbabının an- layacağı bir netlikte dokundu. Dün bize ulaşan kimi bilgiler, "Ağabey, adımı yazma dersem yazmazsın. Senle hukukumuz var..." diye başlayan ve "Valla ben bildiklehmi, aklıma takılan- lan sana bir bir anlattım; gûve- nip güvenmemekartıksana kal- mış ağabey" diye biten bir tele- fon konuşmasında, 12 Eylül ön- cesi mapushanelerinden birin- de ranza komşuluğu yaptığım, birlikte volta attığım bir mapus- hane arkadaşımın anlattıklan, E- nis Berberağlu'nun döşediği köşe taşlanna yenilerini ekledl. Kuşkusuz habercilik mesle- ğinde "güvenip güvenmemek" diye bir ölçü yok. En azından betirleyici ölçü bu değil. Doğru- latmak, başka kaynaklardan bir kez daha doğrulatmak mesle- ğin ABC'si, meslek ahlakının ol- mazsa olmazı. O yüzden de aşağıdaki kısa notlan gazetede bir "haber" olarak değil, bu kö- şede "senaryo" olarak okuyor- sunuz. ••• Özavar Turizm (eski adıyla Avar Turizm) firması, Doğube- yazıt kökenli bir aileye ait. Yük- sekova-Doğubeyazıt-Van Üç- geni içinde "tanınan" geniş bir aile. Otobüs işletmeciliğineson- radan giriştiler. Çünkü esas "iş alanlannı" genişletmek için oto- büs işletmeciliği, özellikleTürki- ye-Doğu Avrupa hattında oto- büs işletmeciliği pek elverişli ko- şullar sağlıyor. Ailenin Güneydoğu Anado- lu'da kalan kesimi ne koruculu- ğa yakın durdu ne de aileden "dağa çıkan" gençler oldu. Gü- neydoğu'nun çetrefil koşullann- da dahi aile "işiyle gücüyle" uğ- raşmayı yeğledi. Ancak bu yük- sek kârlı "iş gûç" bölgede at koşturan çeşitli güçlerin gözün- den kaçmadı. Bu "güç"lerden biri, PKK. PKK aileye önce kârlı işten pay almaküzere dokundu. "Payver, kurtul - Pay al, göz yum" söz- leşmesi epey bir süre iyi işledi. Ancak 1994 yılında yeni bir aşa"- maya ulaştı. Aileden pay vemne yerine, otobüs firması kanalıyla çeşitli "taşımacılık hizmetleri" vermesi istendi. Gelişmeler, bu önerinin kabul edildiğini gösteriyor. Söz konu- su "faş/mac/WcrMzmeWeri"ninatt kalemlerini de "silah, uyuşturu- cu, para, militan, bilgi" gibi hiz- metier oluşturuyor. Hizmet liste- sinin özellikle "para ve militan taşımacılığı" kalemlerinde Türk mafyasının Sofya'da üstlenmiş kesimlerinin uzmanlaştığı sahte pasaport olanaklannın da dev- reye girdiği anlaşılıyor. Böylece Avar (Özavar) firma- sıyla otobüs işletmeciliği yapan "işadamları "nın adları, resmi- gayri resmi çeşitli listelerde yer aldı. Her yeni ";ş"ten sonra da listeye yeni çentikler atıldı. Çen- tikler belli bir doygunluğa ula- şınca da Edime yakınlanndaki infaz işlemi gerçekleştirildi. Bu yazının tuhaf başlığına gelince. Evet, üçgenin dördün- cü köşesi olmaz. Ama PKK ile yakınlıklan bilinen Kürt işadam- lannm _ "Adapazan-Hendek- Dûzce Üçgen/"nde devtet için kurşun sıkan yurtseverierin de katkısı ile ortadan kaldırıldıkla- nnı anımsadık. Fesat ve habis bir gazeteci olduğumuzdan "Acaba!" diye soralım dedik. "Acaba _ Adapazan-Hendek- Düzce Üçgeni'nin dördüncü köşesi Edime mi oldu?" Umalım bu bilgiler önümüz- deki günlerde gazetenin haber sayfalannda "habergibi haber" olarak yer alır da böyle köşeler- de kesinleşmemiş senaryolar o- larak kalmaz. POLİTİKA GÜ1NLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Bîr Acının Fotoğrafı... 12 Eylül 1980 sonrası gözaltındayken ağır işken- ce görmüş, sol ayağının daman tıkanmış, ardından böbreklerinden rahatsızlanmıştı... Onun öyküsünü iki yıl önce bu köşede anlatmış, 'BirAcının Fotoğrafı'm sizlere göstermeye çalışmış- tım... Adı Mehmet Kumaz'dı... Dokuz Eylül Üniversitesi Işletme Fakültesi'ni bi- tiımişti. Yirmi yaşından 39 yaşına dek pek çok kez işkenceden geçip cezaevinde yatmıştı... Mehmet, zorlukla vürüyebiliyordu... 1985 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde 'Sol popliteal arter trambozu' tanısıyla ameliyat ol- du. 1986 yılında 'grefin tıkanması' üzerine 'bypass' geçirdi... O artık sakattı. En fazla 10 metre yürüyebiliyor- du... 1995 yılında zorlukla yürüyebilen Mehmet Kumaz, 'silahlı çete' örgütü kurduğu gerekçesiyle Antal- ya'da gözaltına alınıp tutuklandı. Mehmet, 16 Eylül 1995'te diğer tutuklu arkadaş- lanyla birlikte Antalya'dan Izmir Buca Cezaevi'ne getirildi... Mehmet, salt örgüt kuımakla değil 'silahlı çefe'nin 'askeh kanatsorumlusu' olmaklada suçlanıyordu... Polistutanaklannda 'silahlı çete'nın 'örgüt evi'nöe 'silah bulunmadığı' açıklansa bile Mehmet ve arka- daşlan için kurtuluş yolu yoktu... Mehmet Kumaz ve arkadaşlan Buca Cezaevi'ne getirildikten birkaç gün sonra olaylar çıktı. Yusuf Bağ, Uğur Sanaslan, Turan Kıtıç aldıklan darbe- ler sonucu öldü. Mehmet Kumaz ise ağır yaralı ola- rak hastaneye kaldınldı... *•• Mehmet Kumaz, başına yediği darbeler sonucu bilincini yittrmişti... Mehmet Kurnaz ve arkadaşlannın davası ise sü- rüyordu... Mehmet Kumaz, Mehmet Büyükimdat, Behçet Pirdoğan'ın avukatlan Şennur Akkaya ve Çetin Manav DGM'deki duruşmada şu savunmayı yap- tılan "Suç tahhi olarak gösterilen süre ile tutuklama ta- rihi arasında iki aylık süre vardır. Yani müvekkilimiz Mehmet Kumaz iki ay içersinde her nasıl olduysa örgütün askeh kanat sorumlusu oluvermiştir. Bir terzi önce çırak, daha sonra kalfa, en son usta ol- makta; bir berber çırağı usta olmak için 7-8 yıl eği- tim görmekte; bir askerharp okuluna gihp 4 yıl oku- makta ve daha sonra staj yapmakta; astsubay ola- bilmek için astsubay okulunu bitirmek gerekmek- te; avukat olmak için lise eğitimi üzerine görülen 4 yıllık lisans eğitiminden sonra 1 yıl staj yapılmakta, kişi ondan sonra o mesleğiifa ederduruma gelmek- tedir. Bu durumda bir kişinin iki ay içersinde bir ya- sadışı örgüte üye olup örgüt otoritelerinin güven ve onayını kazanıp teorik eğitimden geçip, ustalaşıp deyim yennde ise o ilin başkomutanı olması müm- kün ve inandıncı olmayıp tecrübe kurallanna tama- men ters düşen bir iddia olup hayatın olağan akışı- na da tamamen aykındır. Hele hele yanm adam ko- numunda olan, bir yığın sağlık problemi olan mü- vekkilimin bunu yapması mümkün değildir." İki avukat DGM'de şu sorulara da yanıt verilme- sini istediler "1 - İki ay içerisinde Mehmet Kumaz nasıl bu ma- kama gelebilmiştir? 2- Mehmet Kumaz'ın atanma- sını kim yapmıştır? Ona bu görevi kim veya kimler vermiştir? 3- Mehmet Kumaz askeh kanat sorum- lusu olarak örgüt tarafından nerede eğitilmiştir? 4- Niçin hiç silah yakalanmamıştır? 5- Diğer sanıkla- nn Antalya'ya geldiğini beyan ettiklen sürenin (29.07.1995 tarihinde mahkûm olduklan dikkate alı- narak) sonunda ve müvekkilimin Izmir'de tedavisi için uğraştığı zamanda (ağustos ayı) bir örgûtlen- me için nasıl güven sağlanmıştır?" • • • Mehmet Kumaz, Mehmet Büyükimdat, Behçet Pirdoğan 'silahlı çete' örgütü kurmak suçundan yar- gılandıklan Izmir Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde 1995/212 Esas, 1996/151 kararla aklanıp salıveril- diler... Mehmet Kurnaz artık tümüyle bilincini yitirmiş, kalp hastalığına yakalanmış, böbrekleri çalışmaz duruma gelmişti... Insan Haklan Vakfı'mn desteğiyle Akdeniz Üni- versitesi Tıp Fakültesi'ne götürülen 41 yaşındaki Mehmet Kumaz, 22 Aralık 1997 akşamı yaşamını yi- tirdi ve bir gün sonra Antalya'da toprağa verildi... 20 yaşından 41 yaşına dek hertüriü işkenceyi, zul- mü gören, yaşamının büyük bölümünü demir par- maklıklar arasında geçiren Mehmet Kumaz'ın avu- katı Çetin Manav, dün beni Antalya'dan arayıp şöy- le dedi: "Bir acının fotoğrafını ilk kez siz ortaya koymuş- tunuz. Mehmet iki yıldır ölümle mücadele ediyor- du. Bildiğiniz gibi ölüme yenik düştü..." Yüreğimde bir acı duydum...Gözterimi yumdum, yutkundum... Sis Istanbul'un üzerindeydi... Çankın, BucaCezaevi'ni, diğer cezaevlerindeya- tan gençleri düşündüm. Cezaevlerinden geten mek- tuplan okumaya başladım... Pembe konağın çatısındaki yabanıl kuşlarözgür- lüğe kanat çırparak havalanıyoriardı... E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (Q raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Arcayürek yargılandı 'Binbir surat' tanımına aklama ANKARA (Cumhuri- yetBürosu)-REFAHYOL döneminde Atatürkçü ol- duğunu iddia eden RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ı tiyatro oyun- cusuu binbir surat Levent Knra"ya benzeterek ha- karet ettiği savıyla yargı- lanan gazetemiz yazan Cüneyt Arcayürek aklan- dı. Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın dünkü oturumun- da sorgusu yapılan Arca- yürek, köşesinin adının "Güncd'' olduğunu belir- terek, günlük olaylan ir- delerken, benzetmeler de yaptığını söyledi. Dava konusu "Heder başlıklı yazınınbütünü incelendi- ğinde hakaret unsurlan- nın bulunmadığının görü- leceğini \ r urgulayan Arca- yürek, hakaret kastı taşı- madığını da belirterek ak- lanmasını istedi. Duruşma savcısı Yücd İkleniz, Arcayürek'in ya- zısmın hakaret içermedi- ğine, eleştiri niteliği taşı- dıgına işaret ederek akla- ma karan verilmesi yö- nünde görüş bildirdi. Da- vaya ilişkin son sözleri so- rulan Arcayürek, savcının görüşüne uyularak aklan- masını istedi. Mahkeme yargıcı Hikmet Uyar, Ar- cayürek hakkında beraat karan verildiğini açıkladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle