06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2S ARALIK1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 15 Kenter ile Demipel Mustafa Kemal Atatürk'ün Söylev'ini sahneleyip seslendiren tryatro sanatçısı Müşfik Kenter, şeriat kurallarına göre bankacılık yapan Al-Baraka Türk'ün televizyon reklamındaki sesini yoğun tepki üzerine geri çekti ancak Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel bugün icabet edeceği davette tarikatçılardan alacağı "uzlaşma ödülü" konusunda hiç sesini çıkarmadı! Kontür Türk Telekom'un son zammryla kontür iicreti 8 bin lira olan telefon görüşmeleri için aklınızda bulunsun: Aynı santral içindeki görüşmelerde her 120 saniyede bir kontür, metropol içindeki ilçelerle yapılan görüşmelerde her 90 saniyede bir kontür, metropol dışındaki ilçelerle yapılan görüşmelerde her 24 saniyede bir kontür. Ö M Ü R i L I K Refah kapanıyor... Hem de şeriatın ayaklanna! Ömür E. Kurum Elektronık posta: Denız.Som@raksnetxom Tefc 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Türkive. aazetecilerin hapiste olduğu tek Avrupa ülkesivmiş... "Avrupa tabak takımlannı iceri atacak deâiliz va!" Sekiz yıllık eğitim mî dediniz!emel eğitim sekiz yıla çıkınca çok şeyin dü- zeleceği sanılıyordu... Vaatler pek parlaktı... Yasanın, neyi nasıl çözümlediğini henüz tam anlayamadık ama Milli Eğitim'deki ırkçı ve şe- riatçı kadroların keyfinin yerinde olduğunu görüyoruz; onlar bildiklerini okumaya ve çağdaş eğitimin canına okumaya devam ediyorlar... Gelin, Erzurum'agidelim... Ya da Türk-lslam Sente- zi'nin merkezi Erzurum'dan gelen haberlere bakalım. Milli Eğitim Bakanlığı, Erzurum Milli Eğitim Müdürü Fevzi Budak'ı görevden alıp yerine Nevin ispirli'yi ata- mayı kararlaştırdı bir süre önce... Ancak, Milli Eğitim'in çarklan, Erzurum'un ilk kadın milli eğitim müdürünün (belki de Türkiye'nin) atama- sını 10 gündür geciktiriyor. Nedense, gerekli belgeler bir türlü tamamlanıp Er- zurum'a ulaşamıyor... Belgeler tamamlanamadığı için de görevine devam eden miidür, gider ayak belirii yerlere atamalar yapa- rak kadroları dolduruyor, köşe başlannı daha bir sıkı tutuyor... Erzurum'a yeni atanan öğretmenlere göreve başla- madan önce şu uyan yapılıyor: "Gittiğiniz köyde mutlaka cuma namazlanna katı- lın. Yoksa köylü sizi benimsemez ve kovar." Erzurum Milli Eğitim Müdürlüğü'nden çıkıp Erzu- rum'daki okullara, dersanelere bakalım şimdi de... Fen Lisesi, Anadolu Lisesi, Süper Lise ve Imam Ha- tip Lisesi'ndeki tarikatçılar, yatılı öğrenciieri zoria sa- bah namazına kaldınyor... Cuma günleri, tüm orta derecefi okullarda dersler öğleden önce kesiliyor ve öğrencilere cuma namazı- na gitmeleri gerektiği anlatılıp camilerin yolu tutuluyor... Nil, Güneş, Güven, Tema, Söz Fen gibi tarikatçıla- ra ait özel dersaneler cuma günleri kapanıyor... Haf- ta sonu tatili olarak, cuma günü kabul ediliyor. Biraz da Erzurum Öğrötmen Evi'ne uğrayalım ister- seniz... Birkaç ay önce açıldı. Türkiye'nin ikinci büyük öğretmen evi... Lokantasında alkollü içki yasak oldu- ğu gibi öğretmen evinde kalanların dışarıdan içki ge- tirmesi de yasak... Bayan öğretmenin kısa kollu giyin- mesi, biraz makyaj yapması bile yasak... Amatürban serbest... Ve öğretmen evinin otel bölümünde. yönetim kuru- lu karanyla haremlik-selamlık uygulaması. Katlara yer- leştirilen görevliler, bayan ve erkek öğretmenlerin bir- biriyie konuşmasına bile izin vermiyor. Sekiz yıl mı dediniz! SESSfZSEDASIKJH \ $ %£- N İ s f NVRİKURTCEBE / 1I Medyum ve astrolog ve de Lokman Hoca Istanbullulara büyük müjde... Hem medyum, hem astrolog olan Lokman Hoca şifa dağıtmak üzere Istanbul'a geldi... Medyum astrolog hoca efendi, Zeytinburnu Gökalp Mahallesi 54/2 sokak numara 1 daire 1 'de tezgahını açtı ve Istanbul'un sokaklarında el ilanı dağıttınp müşteri beklemeye başladı... En uzman doktoru cebinden çıkaracak yetenekteki hoca efendinin cep telefonu bile var: 0.542.433 22 16. Günün 24 saati hizmete hazır ve nazır. Önce maddi hastalıklardan mide ülseri, böbrek taşı ve iltihabı, basur, damar tıkanıklığı, kalp, romatizma, sanlık, akciger hastalığı, karaciğer hastalığı. zatürre (yanlış yazmış, zatürree olacaktı), bağırsak hastalığı, rahim hastalığı, şeker, sinüzit, yanm baş ağnsı (tam başa beyin hastalıkları giriyor olsa gerek), tansiyon, balgam ve saireye; manevi hastalıklardan da sara, karı koca geçimsizliği, sihir, büyü, cin çarpması, altını ıslatma, nasip ve kısmet bağlama ile nazar ve saireye şifa buluyor... Nasıl mı? "Allah'ın izni ile tedavi yapılır. Herşeyin iyisini Allah-ü Teala bilir. Allah'a emanet olunuz." Dolar ve mark kullanımı, 1998'de daha da yaygınlaşacakmış... Bu gidişle Türk lirası, antika olarak değer kazanacak anlaşılan! PALAS PANDIRAS Müfit Bozacı Cebzede işci kıyımı Sendikal haklara saldırılar sürüyor tstanbul Haber Servisi - Ana- yasal haklannı kullanarak sendi- kalı olmak isteyen işçilere yö- nelik işveren kıyımı sürüyor. Gebze'de kurulu ALTAŞ Alü- rrtrnytmVTabTikaSi işçileri sen- dikalaşmak isteyince topluca iş- ten atıldı. Bir haftadır "işyerin- den çıkmama" eylemi yapan ALTAŞ işçilerini güvenlik kuv- vetleri zor kullanarak fabrika dı- şına çıkardı. Türk-Iş 1. Bölge Temsilcisi Ö. Faruk Biiyükkucak; Türk-İş. DİSK ve Hak-lş genel başkanla- nna gazetemiz aracılığıyla yap- tığı çağnda. "Sendikal haklara yönelik saldırıları görüşmek üzere hemen bir araya gelme- lerini" istedi. DlSK'e bağlı Birleşik Metal- Iş Sendikası, Türkiye Şişc ve Cam Fabrikalan AŞ'ye bağlı Ca- miş Makina ve Kalıp Sanayii"nde grev başlattı. Türk Metal Sendikası Gebze Şube Başkanı Mahmut Taşde- rair Çalışma Bakanlığı'nın AL- TAŞ işverenine, toplu iş sözleş- mesi yapmaya yetkili olduğu bil- diriminden sonra, işveren Ha- san Tahsin Tuğrul'un önce iş- çileri sendikadan ıstifa ettirme- yi başaramayınca gruplar halin- de toplu işten çıkarmalara baş- vurduğunu söyledi. Bunun üze- rine işcilerin •'işyerinden çık- mama'' eylemi başlattığını kay- deden Taşdemir, Gebze Kayma- kamı'nın yasadışı talimatı üze- rine işcilerin dün güvenlik kuv- vetlerince zorla fabrika dışma çıkanldığını anlattı. Işten çıka- nlan yüzü aşkın işçiden 75'inin 17. maddeye göre hiçbir hakkı ödenmeden çıkanldığını kayde- den Taşdemir, Gebze Sulh Hu- kuk Hâkimi'nin fabrikaya gele- rek işcilerin direniş değil çalış- mak istediklerini tespit ettiğini bildirdi. ' Altaş işvereni Hasan Tahsin Tuğrul ise mahkemeye yetki ; ti- razında bulunduğunu ve mahke- me sonucu belirleninceye kadar sendikanın yetkisinin geçersiz olduğunu savundu. 75 işçinin haklannı ödemeden işten çıkar- dığını kabul eden Tuğrul. çıkış ge- rekçesi olarak işcilerin işbaşı yapmamasını gösterdi. Şişecam'da grev DİSK'e bağlı Birleşik Metal- İş Sendikası ile Türkiye Şişe ve Cam AŞ arasındaki toplu iş söz- leşmesi görüşmelerinin anlaş- mazlıkla sonuçlanması üzerine Şişecam'a ait Camiş Makina ve Kalıp Sanayii işyerinde de dün grev başlatıldı. Birleşik Metal-lş Sendikası Genel Başkanı Kamil Kirkır ile birlikte grevi başla- tan DİSK Genel Başkanı Rıd- van Budak, grevci işçilere yap- tığı konuşmada, Türkiye'de, çalışanlar kadar işverenlerin de sorumluluk duyması gerektiğini belirterek şöyle konuştu: "Burada 28 milyon liraya çalışıyorsunuz. 28 milyon lira, bu iilkede, artık en kenar mahallede bir evin kirası ol- muş. Bu nedenle hiç kimse, bu grevi haksız sayamaz." Birleşik Metal-tş Sen- dikası'ndan yapılan yazılı açık- lamada da, sendikanın işvereni zora sokacak hiçbir teklifte bulun- madığı vurgulandı. Türk-İş'in sonuç bildirgesi İşçiler hükümeti uyardı ÖZCAN ÖZGÜR BANU SALMAN YATAĞAN - Türk-İş Başkan- lar Kurulu ve Ege Bölgesi şube başkanlan. Yatağan"da yapılan top- lantının ardından yayımladıklan bildiride. özelleştirmenin işsizlik ve sendikasızlaştırma, fabrika ve maden ocaklannın kapatılması, sosyal güvenliğin çökertilmesi ol- duğunu vurguladılar. Bildiride. hü- kümetın ta\ nnın değişmemesi du- rumunda mitingler düzenleneceği. genel merkez ve şube yöneticile- rinin katılımıyla Ankara"da siyasi partilere toplu ziyaretler yapıla- cağı kavdedıldi. Türk-İş Başkanlar Kurulu \e Ege Bölgesi şube başkanlan. ön- ceki gün Yatağan'da enerji ve ma- den işçilerinin katılımıyla gerçek- leştirilen toplantının ardından bil- diri yayımladılar. Bildiride. özel- leştirmenin işsizlik ve sendikasız- laştırma olduğu vurgulanarak "Ozelleştirme fabrikaların \e maden ocaklannın kapalılması- dır, üretimde azalmadır. Kamu kurum ve kuruluşlannın ulusla- rarası ve yerli sermayeye yağ- malatılması ve peşkeş çekilme- sidir. eğitim ve sağlık hizmetle- rinin kötüleşmesidir. Sosyal gü- venlik çökertilmesidir" denildi. Bildiride, sosyal devlet anlayı- şına sahip çıkılacağı ve "devleti küçültme" adı altında sosyal dev- leti yok etme çabalanna karşı mü- cadelenin sürdürüleceği vurgulan- dı. Anayasa Mahkemesi'nin iptal karamjyannca mahkemelerce ve- rilen ozelleştirme iptal ve yürütme- yi durdurma kararlannın uygulan- ması istenen bildiride, şu uyarıla- rayer verildi: "Hükümetin tavrının değiş- memesi durumunda öncelikle mitingler düzenlenecek, genel merkez ve şube yöneticilerinin katılımıyla Ankara'da siyasi par- tilere toplu ziyaretler yapılacak- tır. Tüm sektörlerdeki özelleşti- rilecek işyerlerinc alıcı firmala- rın tcmsilcilerinin sokulmama tavrı kararlı bir biçimde sürdü- rülecektir. Haklıviz. kazanacağız, vatanı sattırmayacağız." HAYVANLAR ISMAIL GVLGEÇ KİM KÎME DUM DÜMA BKNİÇAK behîcakt" turk.net f y / f Slu Svferb* mstlJt... e/ma kof>*r ? ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACl • • • HARBI SEMİH POROY NEPEN RÛİ VEREVıM KH? TARİHTE BUGUN MÜMTAZARIKAN 2SArahk HİROHITO TAHTA ÇIKIYOR.. 192£'C# 8U6ÛAJ, MİROHİTO, 6A8ASIHIU ÖLÜMÜ üzeeiue, I24.JAPON itAPAgAmeu OLDU.. O SIRADA hlBNÜZ 2S YAŞiUDAYpl VE gA&İSt HAS7X OLPU&UHMM S YIUMG MAİPLÎK YAP- MAKTAVDI.B.DÜNYASAVAÇI &OYUNCA 3»P0N TAHUNPA oruRK*AYf sûeooeeceK cu/w tti- ROHriO, YBNİl£İYL£ ÇJKJIAN 8U SAVAÇTAN SONRA,GEL£NEKLe&N OfŞUAKAYAAAYA SAf- Uvcr//*£rrK İMPAHAVDZ 7»ARI oeSiLOi VEPOÜ7İK AOOAfJ D, 8AŞKA İÇLEV' YOKTU .. İMPARATO* HföOHÎ- TO, GEUÇÜĞİUPE İUSİ PUYOUSU OŞAJİZ 8İ- YOLOTiSiNE.İLEBd YfUARt>A CW ÖNEM veeec&c, DAHASI, BU ALANOA ACKTR GÖRÜŞ UMIT ZILELI Alman Köpeği ile Türk KıaL Köpekler son derece iyı eğitilmişti!.. Kurt köpeklerinden söz ediyorum. Ankara sökak- lannı gencecik kızlara, delikanlılara dar ettiler!.. O genç kiz şimdi nerede acaba?.. Hani aynı anda hem saçlanndan tutulup yerterde sürüklenen, hem cop- lanan, hem de köpeklerin saldırdığı üniversrteli kız. Yü- zünde dehşet, yüzünde nefret, yüzünde öfke ve is- yan okunuyordu... Görüntülerde sonuna kadar adı..: bile bilmedığim o kızı izlemeye çalıştım. Ama ekran- dan kaydı, gitti!.. Köpekler saldırıyordu. Besbelli nereye, nasıl sal- dıracakları iyıce öğretilmişti. Bildiğim kadanyla bun- lar safkan Alman köpeğı. Yani soylu.. Çok akıllı. Ne- yi öğretirsen ona göre davranıyor. Kelimeleri anlıyor. Verilen emirleri hemen yerine getiriyor. Üstelik çok sadık.. ister kuzu gibi yetiştir, ister kurt.. Taa Alman- ya'lardan bu işler için özel olarak getiriliyorlar.. Zaten bizde bilinen adı Alman kurt köpeği.. Dişlerini gösterdikleri de bizim gençlerimiz.. Bili- nen adıyla üniversrteli gençlik!.. ••• İlk soaı şu: - Devlet niçin kendi gençlerine bu denli acımasız, bu denli vicdan ve tahammül sınırlannı zorlayan bir sertlikle yaklaşıyor?.. Niçin özellikle üniversrteli genç- lik her görüldüğü yerde ezıliyor?.. İkinci soru geleceğimizle çok yakından ilgili; bu bi- linçli mi yapılıyor?.. Yoksa bu şeytani bir senaryo mu?.. Bu sorunun yanıtını iki gün önce Melih Aşık'ın Mil- liyet gazetesindeki "AçkPencere" sütununda bir öğ- retim üyesi verdi. Okudukça ürktüm, utanç duydum, öfkelendim... "Karantık fotoğraf" başlıklı yazıdan bir bölüm: "... Bu bilinçliyapılıyor. Gencecikinsanlarbu şekil- dedevletedüşman ediliyor. Gençinsan, polisiyle as- keriyle, bürokratıyla' devleti her türlü kötülüğün en bü- yük kaynağı olarak görmeye başlıyor. Sonra devreye fraksiyonlar ve kimi küçük sol partiler giriyor. Bunlar, devlete 'Kemalist ideoloji'n//? hâkim olduğu düşünce^ sini aşılayarak genç ınsanı Atatürk 'e de düşman edi- yoriar... Bu genç insan kendisini devlet ve ordu karşısında, Islamcılar ve Kürtçülerie kader birliği içinde hissedi- yor. Laikliği ordu dayatması olarak görüyor. Refah Par- tisi'ni kendisiyle birlikte devlete karşı demokrasi mü- cadelesi veren birparti olarak değerfendinyor.. İster devletin adzliğı deyin.. İster bilinçli bir uygu- lama.. Biryandan 'sömürü düzeni'nden çıkarsağla- yanlann Atatün\ ve laiklik gibi kavramlan kendilerine kalkan yapması.. Öte yandan Cumhuriyet düşmanla- nnın sömürü ideolojisini Atatürk ideolojisi olarak yut- tunması.. Cumhuriyeti yaşatacak kadrolan karşı safa itiyor." Kısacası, gelecek, çok karanlık birfotoğrafadönü- şüyor!.. • • • Çok gereRli bir ekleme de biz yapatım.. Kimilerinin bizlere "a/(devnm"diyeyırtturmayaça- lıstığı 1950'den bu yana, yaklaşık yarım asırdan beri iktidar hep sağ partilerin tekelınde oldu. Kemalistler, bırakın iktidarda bulunmayı, hep ezilmeye, yok edil- meye çalışıkjı. Sağcı kafa hertürlü melanetini Atatürk'ün adının ardına sığınarak yaptı. Uğur Mumcu'nun o meşhur yakıştırmasıyla "gardropAtatürkçüleri" 50 yıl içinde bağımsız, başı dik ve onurlu bir Türkiye'den, Amerıka'ya göbeğınden bağlı, soygun ve sömürü- nün en seviyesiz ve açık biçimde rştecttği, çetelerin ci- rrt attığı, dincısiyle, Kürtçüsüyle, numaracı işbiriikçi- siyle Cumhuriyet düşmanlarının çirkin yüzlerini gös- terdiği zavallı bir ülke yarattılar!.. Bugün Türkiye bu sağcı kafanın günahlannın cere- mesiniçekiyor!.. 1932 yılında gericilerin Türkçe ezana karşı gösteri yapması üzerine Bursa'ya giden Mustafa Kemal Ata- tür, Türk gencinin nasıl olması gerektiğini, ondan ne- ler beklediğini anlatmıştı. Sonradan unutturulmak, yok sayılmak istenen o muhteşem konuşmasında Atatürk şöyle diyordu: "Türkgenci devrimlerin vere- jimin sahibi ve bekçisidir. Bunlann lüzumuna, doğru- luğuna herkesten çok inanmıştır. Bunlan zayıf düşü- recek en küçük veya en büyük bir kıpırtı ve bir hare- ket duyuldu mu, bu memleketin polisi vardır, jandar- ması vardır, ordusu vardır, adliyesi vardırdemeyecek- tir. Hemen müdahale edecektir. Elle, taşla, sopa veya silahla.. Nesi varsa onunla kendi eserini koruyacaktır." 65 yıl sonra, eğer devletin başında Kemalistler ol- saydı, o Alman köpeği Türk kızına saldırabilir miydi acaba? Ne dersiniz?!. • • • ONEMLİNOT: Geçen haftaki yazının sonunda sö- zünü ettiğim "enyakın çalışma arkadaşını bile satmak- tan çekinmeyen televizyoncu - radyocu - köşe yazan tetikçiyle" ilgili çok sayıda telefon ve Email aldım. Ka- lemini, ruhunu açık açık kiralayan "oazefec/"lerin ya- nı sıra, saman altından su yürüten ya da yürüttüğünü zanneden namus bezirgânlan da var medyamızda. Bu türden olanların maskeleri de en kısa zamanda mut- laka indirilecek. Çünkü giderek saygınlığını yitiren basının geleceği bunlann temizlenmesine bağlı. Email: ertac(â superonline.com BULMACA SEDAT YAŞAYA\ SOLDAN SAĞA: 1/ Üstü galeta unu ya da ren- delenmiş pey- nirle kaplanarak finna verilen ye- mek için kulla- 4 nılan sözcük. 2/ j- Bü>-ükpanayır... Uçağın yüksek- 6 ten hedef üzeri- -, ne büyük bir açı ile inmesi. 3/ 8 Türkiye'nin pla- „ kaişaretı...Yan- kılanma. 4/ lriyan, güç- lü kuvvetlı ve erkeksi ka- dın... Adlan sıfat yap- makta kullanılan bir ya- pım eki. 5/ Parçalann 3 birleştirilmesiyle çeşitli 4 şekillerin elde edıldiği 5 biroyuncak... Ispanya'da Bask bölgesinin bağun- sızlığı için savaşım veren gizlıörgüt. 6/Gövdeya- 8 pısı. II Bir düşünceyi, 9 ^ ^_^_ bir konuyu bir kişı ya da nedene dayandırma... Ince ka- buk ya da ince deri. 8/ Satrançta bir taş... Denizayısı da denilen fok cmsi. 9/ Yatınm. YUK.\RIDAN AŞAĞIYA: 1/ tltihaplı göz hastalıkla- nnın genel adı. 2/ Yemekten ve içkiden anlayan. bunla- nn tadına varabilen kimse... Tabut. 3/ Eski Mısır'da gü- neş tanrısı... Denizcilikte, hareket halindeki bir halatın ya da zincirin bir süre tutularak bırakılmaması için ve- rilen komul. 4/ ABD'nin bir eyaleti. 5/ Japon lirik dra- mı... Maddenin. tepkimeye girebilen en küçük parçası. 6/ Klavyeli bir çalgı... Lzaklık işareti. II "lyi, hoş, gü- zel'" anlamındaeski sözcük... "Salih — " : Sinema oyun- cumuz. 8/ Eti yenen bir cins mürekkepbalığı. 9/ Bezden biçilmış elbise... Gözün renginı veren tabakası.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle