Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 25 ARALIK 1997 PERŞEMBE
HABERLER
BBPTı Akay
öldirüldü
• İZMİR(AA)-lzmir'in
Çiğli ilçesî belediye
meclismin BBP'li üyesi
eczacı Ferit Akay. silahlı
saldın sonucu öldü. Akay,
Bonwa Yeşilova semti 365.
sokaküki eczanesinin
önünde, dün otomobilinden
indiği sırada kimlikleri
belirlenemeyen iki kişinin
silahlı saldınsı sonucu
vücuduna isabet eden 7
kurşunla ağır şekilde
yaralandı. Ege Üniversitesi
Tıp Fakültesi Hastanesi'ne
kaldınlanAkay(47)
kurtanlamayarak yaşamını
yitirdi. Akay'ın. 1994
seçimlerinde, DYP'den Çiğli
Belediye Meclisi üyeliğine
seçildiği. daha sonra
BBP'ye geçtigi öğrenildi.
Özçelik-İş'te
seçımI ANKARA (AA)-Hak-
tş'e bağlı Özçelik-tş
Sendikası Genel
Başkanlığı'na Recai Başkan
seçildi. Özçelik-Iş
Sendikası'ndan yapılan
yazıh açıklamada. yönetim
kurulunun toplanarak yeni
gcrev dağılımı yaptığı
belirtildı. Açıklamada,
Genel Sekreterliğe Mustafa
Atlı. Genel Mali
Sekreterliğe Fendun Tankut,
Genel Teşkilatlandırma
Sekreterliği'ne Kemal Can,
Genel Eğitim
Sekreterliği'ne de
Keramettın Arslan'ın
getirildiği kaydedildi.
Karatepe'nin
ramazan
• KAYSERİ (Cumhuriyet)
- Kayseri Büyükşehir
Belediye Başkanı Şükrü
Karatepe. aldığı hapis
cezasımn ağır ceza olmadığı
için ertelenmesinı isteme
hakkı olduğunu belirterek,
"Savcılık uygun görürse,
cezamı Ramazan'ı
çıkardıktan sonra çekmek
istiyorum" dedi. Yargitay'ın
onama karan ile ilgili
tebligatın henüz kendisine
ulaşmadığını ancak
bugünlerde Ankara'dan
postalandığını
öğrendiklerüu.beürteh
Karatepe. "Tebligattan sonra
bir aylık süremiz var. Bu
süre içensinde tashihi karara
gideceğiz. Tashihi karara
giderken de uluslararası
mahkemelerde, Avrupa
lnsan Haklan
Sözleşmesi'nde
kullanacağımız haklardan da
sözedeceğız" dedı.
Rus uçağı tehlike
atlattı
• MOSKOVA(AA)-
lstanbul-Yekatennburg
seferi yapan İlyuşin-76 tipi
yolcu uçağı. dün
Yekaterinburg kentinin
Koltsovo Havaalanı'na
inmek üzere olduğu sırada,
iniş takımlannın açılmaması
üzerine tehlike atlattı. İniş
takımlanm mekanik olarak
açmaya çalışan pilotlar,
bunda son anda başan
sagladılar ve bir felaketi
önledüer. Bu arada. 6
Aralık'ta Sibirya'da bir
yerleşım birimine düşerek
çok sayıda kişinin ölümüne
yol açan Ruslan tipi Rus
nakliye uçağının kaza
nedeninin ise "'yakıtında su
buiunması" olabileceği
bildirildi.
İstanbul
Boğaa'nda kaza
• İstanbul Haber Servisi -
Türkiye Denizcilik
İşletmeleri (TDİ) Şehir
Hatları Işletmesi'nebağlı
"Rumeli Feneri" ile
"Sarayburnu" adlı yolcu
vapurlan, dün saat 17.00
sıralannda Haydarpaşa
açıklannda çarpıştı. Kazada.
Sarayburnu vapurunun
çarkçıbaşısı ile Rumeli
Feneri adlı vapurdaki bir
yolcu hafif şekilde
yaralandı. Yaralılar,
Haydarpaşa Numune
Hastanesi'nde ayakta tedavi
edildikten sonra taburcu
edildi. Kazanın. Sarayburnu
vapurunun "dümeninin
takılması" sonucu meydana
geldiği bildirildi.
Tazminat
davasına ret
• A I N K A R A ( A A ) - C H P
Samsun Milletvekili Murat
ICarayalçın'ın, ANAP
tstanbul Milletvekili Bülent
Akarcalı hakkında, "özel bir
televizyon kanalında yaptığı
konuşmada kişilik haklanna
hakaret ettiği gerekçesiyie'"
açtığı. 2 milyar liralık
tazminat davası reddedildi.
Dokunulmazlığmm kaldmlması istenen DYP'li Bilgin'in 'yolsuzluk' fezlekeleri
'HayaH inşaata ödeme'• TBMM Anayasa Adalet
K.aıma Komisyonu
bünyesindeki hazırlık
komisyonunun, 2 dosyadan
dokunulmazlığının
kaldınlmasına karar verdiği
DYP Isparta Milletvekili
Ömer Bilgin, genel müdürü
olduğu TURBAN'ın
telefonlannı 24 Aralık
seçimleri öncesinde "'siyasi
çıkar" sağlamak amacıyla
kullanmakla suçlanıyor.
AYŞESAY1N
ANKARA - DYP Isparta Mil-
letvekili Ömer Bflgnı'in TUR-
BAN Genel Müdürü olduğu dö-
nemdeki yolsuzluklan, milletve-
killiği döneminde de peşini bı-
rakmıyor. TBMM Anayasa-Ada-
let Karma Komisyonu bünyesin-
de oluşrurulan haarlık komisyo-
nunca dokunulmazlığının kaldı-
nlması istenen Ömer Bilgin'in
dosyası, TURBAN'ı "siyasi
amaçlan için kullanmak; zimmet,
ihaleye fesat kanşrırmak, hayali
projelere para ödemek" suçlama-
ları ile dolu. TBMM Anayasa-
Adalet Karma K.omisyonu'nun,
hazırlık komisyonlannın kararla-
n doğrultusunda hakkında top-
lam 7 fezleke bulunan Bilgin'in,
1 0 0 . m a d d e d e ğ i ş i k l i ğ i r a f a k a l k ı y o r
Bakanlara 'dokunmamaya' devam
ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - TBMM
Partilerarası Anayasa Uyum Komisyonu.
Bakanlar Kurulu üyelerinin Meclis karan
aranmaksızın yargılanmalanna olanak tanıyacak
Anayasa değişikliği önerisine karşı çıktı.
"Istişari" nitelikte olan komisyon karanna
gerekçe olarak "Mecüs'ten geçmeyeceği'' kaygısı
gösterildi. Partilerarası Uyum Komisyonu, dün
TBMM Baskanvekili Hasan Korkmazcan'ın
başkanlığında yaptığı toplantıda, TBMM
Anayasa Komisyonu'nun görüşü doğrultusunda,
ANAP ve DSP'nin TBMM Başkanlığı'na
sunduğu anayasanın 100. maddesinin
değiştirilmesine ilişkin yasa önerisî ile DYP'nin
önerisini ele aldı. Komisyon, anayasanın
dokunıumazbkların sımrlandınlmasına il
bütün dosyalannın dokunulmaz-
lığının kaldmlması eğiliminde
olduğu bildirildi.
TBMM Anayasa-Adalet Kar-
ma Komisyonu bünyesinde oluş-
turulan, CHP Muğla Milletveki-
li Zeki Çakıroğlu nun başkanh-
ğındakı hazırlık komisyonu do-
kunulmazlıgının kaldınlması yö-
nünde karar v erdiği Bilgin için 2
avn fezleke hazırladı.
83. madde değişikliğinin gûndemde olduğuna
dikkat çekerek, 100. madde değişikliğine
şimdilik "gerek olmadığı'" karanna vardı.
Komisyonun, ilk tur oylaması yapılan 83.
maddenin değiştirilmesi ile ilgili güçlükleri de
dıkkate alarak. "TBMM'de kabulününzor
olacağT kaygısı ile 100. madde degişikliğini
askıya aldığı bildirildi. Komisyon bünyesinde bir
alt komisyon oluşturularak, 100. madde
değişikliği konusunda bir rapor hazırlanarak
Anayasa Komisyonu'na sunulması da
kararlaştınldı. Bu çerçevede, RP'den Mustafa
Kamalak. ANAP'tan Nejat Arseven, DYP'den
Turhan Güven. DSP'den Mümtaz Soysal ve
CHP'den AtiUa Sav'dan bir alt komisyon
oluşturuldu.
Haüt Dumankayanm suç du-
yurulan üzerine Ankara Cumhu-
riyet Başsavcısı İlhan MesutogJu
tarafından hazırlanan ilk fezleke-
de, Bilgin'in kurum telefonlannı
siyasi çıkar amacıyla kullandığı
suçlamasına yer verildi. Mesu-
toğlu, yapılan inceleme sonucun-
da dönemin TURBAN Genel
Müdürü Bilgin'in 24 Aralık 1995
genel seçimleri öncesinde seçim
çevresi olan Isparta ileyaptığı te-
lefon görüşmelerinin sayısına
dikkat çekerek şu görüşlere yer
verdi:
"Bu şekilde Ağustos 1997 Ara-
hk 1995tarihkri arasında toplam
7 bin 346 kez Isparta ili kurum te-
lefonundan arandığı ve kurumu
büyük şekilde zarara uğratüğı,
aynca yinc aynı dönemler içinde
genel müdüıiüğe bağlı işletmeler-
de konaklama, yeme, içnıe. işlet-
me ve araçlannı da bu amaçla
kullanmalanna göz yumduğu
Başbakanuk Teftiş Kurulu nıü-
fettişJerinin raporu ile tespit edil-
diği anlaşılmıştır."
Havali projelere ödeme
Cumhuriyet Başsavcısı Şenol
A>ter tarafından düzenlenen 2.
fezlekede ise Bilgin'in. TUR-
BAN bünyesinde yapılmış gös-
terdiğı "hayali" projeler için ku-
rum kaynaklanndan bazı firma-
lara ödeme yaptığı saptamasına
yer verildi. Fezlekede, Bilgin'in
eski TURBAN yöneticileri Me-
tin Riyaz Karaaltın. Gürsel Erk
ve Ali Beykoz ile birlıkte 1993 ve
1994 yıllan içerisinde görevleri-
ni körüye kuUanarak. Sait Halim-
paşa Yalısı ile ilgili yapılan işler-
de ahm-satun yönetmeliğine ay-
kın olarak, komisyon kararlan
bulunmadan ve rekabet ortamı
yaratılmadan usulsüz ihale veril-
diği belirtildi. Fezlekede, ihale
konusu işler yapılmadığı halde
bazı firmalara 1993 birim fiyat-
lan ile 396 milyon 493 bin 750 H-
ra, 1994 fiyatlan ile de 9 milyar
461 milyon 50 bin 950 lira fazla
ödeme yapılarak kurumun zara-
ra uğratıldığı saptamasına yer ve-
rildi.
İstikrarsızhğa
sandıktan
başkaçözüm
buluıunadığını
söyieyen
Demirel,
u
Halkı
kadıyanu
götüreceksiniz?
Ozamanbir
daha
yapacaksınız,
başka yol yok.
Gel kardeşim
sandığuı
başına, kendin
bunalma,
b^şkannıda
bunaltma"
dedL (Fotoğraf:
HASAN
AYDIN)
Demirel 'Türkiye Sorunlanna Çözüm Konferansı'nda konuştu
'Demoknıside cksiküklervar
9
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel.
Türkiye'de demokraside
eksiklikler olduğunu
belirtirken, halkın oyunu
partilere bölmesiyle oluşan
istikrarsızlığın tek yolunun
yine sandık olduğunu söyledi.
Demirel. "Halkı kadıya mı
götüreceksiniz? O zaman bir
daha yapacaksınız, başka yol
yok. Gel kardeşim sandığuı
başına, kendin nunalma.
başkasını da bunaltma" dedi.
Demirel. dün "Türkiye
Sorunlanna Çözüm
Konferansı"na katıldı.
Demirel. ülkelerin düşlere de
gereksinimi olduğunu,
bugünün düşlerinin gelecekte
gerçekleşebileceğini belirtti.
Ulkenin sorunlannın çözümü
için tartışmalar
yapılabileceğini söyleyen
Demirel. ancak zıtlaşma
yaratmanın tartışmanın özünü
ortadan kaldıracağına söyledi.
Sorunlann çözümünde kadro,
plan ve programlann büyük
önemi olduğuna dikkat çeken
Demirel, ülkenin kalkınması
için her zaman kaynak
bulunamayacağını. ancak
yaması küçük olan deliğin
kapatılması için önceliklere
yer verileceğini belirtti.
Demirel, öncelik verilecek
unsurlann belirlenmesinde
ekonomı, sosyal ve siyasal
faktörlerin etkili olduğunu
vurgulayarak, "Bütün ola^. bu
üçü arasında ka\ga
çıkarmamaknr. Bütün olay,
bu üçünden neticc
çıkarmaknr" dedi. Yıllarca
cahil oy çoğunluklannın
peşinden gitmenin yanlış olup
olmadığının tartışıldığını
anlatan Demirel. ülkenin
kaynaklarının zaman zaman
oy uğruna harcandığını. ancak
her sorunun bir zekâtının
olacağını savnndu. Sorunlann
çözüm arayışında yapıcı
olunması gerektiğine işaret
eden Demirel. bütün
dünyanın liberal ekonomiyi
benimsediğini. devletin temel
hizmetinın "huzurve
sükûnun sağlannıası"
olduğunu belirtti.
Demokratik otorite
Huzur ve sükûnun yumruklar
değil demokratik otoriteyle
sağlanması gerektiğinı
vurgulayan Demirel. hiçbir
devletin de kendini yıkılmaya
bırakamayacağını kaydetti.
Özgürlüğün anarşi ortamına
dönüşmesini de
savunamayacaklannı anlatan
Demirel. herkesin
özgürlüğünün elini uzattığı
kişinin burnuna değdiği
zaman bittiğini vurguladı.
Türkiye'de demokrasinin
eksikliklerinin bulunduğuna
dikkat çeken Demirel. "Ama,
Almanya'daki demokrasiden
bir eksiği yoktur" dedi.
Demirel, şöyle dedi:
"Neden voktur?
Almanya'daki demokrasinin
karakteri ne? Çok parti.
Benim ülkemde de var çok
parti. Halk çok partiye oy
verirken oylannı bölmüş.
Halkı kadıya mı
götüreceksiniz? Halkın hür
iradesiyte bir daha
yapacaksınız, bir daha
yapacaksınız. düzeUnceye
kadar. Gel kardeşim sandığuı
başına. Kendin bunalma,
başkasuu da bunaltma.
Buyur, bu bövle işleyecek."
Ülkenin özgür yargısı ve
medyasının olduğunu
kaydeden Demirel,
Türkiye'nin herkesi inciten
terör olayı dışında
Avrupa'nın en sakin ülkesi
olduğunu belirtti. Ülkenin
geleceğine inanılması
gerektiğini vurgulayan
Demirel. "Buna inanmaz,
'Bizden ne köy olur, ne
kasaba olur' dersek o zaman
çözüm falan aramayBİım"
dedi.
Tansu Çîller
yargıya ;
güveıınıiyor
MERİHAK
İZMÎR - DYP Genel Başkanı Tansu
Çffler, bugünkü iktidarı "majesteterinin
hükümeti" olarak nitelendirirken "Hal-
kuı seçtiklerine mi itibar edeceğiz, yoksa
güvendiklerine mi" diye sordu. Yargıyı
kullanarak siyaseti tepeden tanzim et-
mek ısteyen bir projeyle karşı karşıya
olunduğunu öne süren Çiller. "Eğer bu
ülkenin hâkim ve sa\cılannı irtica bri-
fingleri ü« VCİvarasında bir lercihe aor-
larsanız üstünlüğün hukuku diyebüece-
ğiniz yeni bir kavramı ya da eskiden büi-
nen bir kavraını uygulamaya koyarsınız.
Bu, otigarşinin hukuku demektir" dedi.
Çiller, yargının bağımsızhğınm tartışıl-
dığı bu ortamda dokunulmazlıklann kal-
dınlmasının milli ıradenin DGM'ye pas-
pas edilmesi anlamını taşıdığını savun-
du.
Çiller, L'fukSöytemez'in DTP'den ye-
niden DYP'ye geçmesinin ardından ör-
gütte yükselen tepkileri frenlemek için
önceki gün tzmir'e geldi. Söylemez'le
birlikte Izmir'e gelen Çiller'e ilgi azdı.
Anakent Belediye Başkanı Burhan Öz-
faruranın gezi boyunca birlikte olduğu
Söylemez'le konuşmaması dikkat çeker-
ken, örgütteki sıkıntı Çiller'in gelmesi-
ne karşın frenlenemedi. Çiller, örgütteki
bu başansız gezisinin ardından önceki
gece Ege Genç Işadamlan Derneği'nce
düzenlenen toplantıya katıldı. Çiller. do-
kunulmazlıklann kaldmlması konusu-
nun "bir ara rejimde" gündeme geldiği-
ne dikkat çekerek şunlan söyledi:
"Bu ara dönemde majestelerinin hü-
kümeti \e majestelerinin muhalefeti pro-
jesiııin bir ayağı tamanıdır. Majesteleri-
nin hükümeti kurulmuştur. Muhalefete
geönce. Milli iradenin sesini du> urabildi-
ği tek alan muhakfet alanıdır. Türk hal-
kı 50 yıldır kazandığı haklardan va/oeçi-
rilmeye çalışıhyor. Sizin özgüriüklerinizi
deviet karşısında konıyacak millerv ekil-
lerini bu dayatma karşısında nasıl koru-
yacaksııuz? Mevcut şartlar \« sistem için-
de bunun tek ce\abı var. Yasama doku-
nubnazlığı. Kendi ipini/i kendinize çek-
tiruier. Bu ortamda yasama dokunul-
mazlığını kaJdınnak, milli iradeyi DGM
savcılanna paspas yapma yolunu aça-
biBr''
SIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR oral.calıslar(a raksnet.com
Milli Güvenlik Kurulu (MGK)
önceki gün toplandı. Toplantının
bazı maddeleri konusunda bilgi
sahibi olduk. Örneğin islamcı ser-
maye ve bunun yurtdışı bağlan-
tıları konusunun ciddiyetle ele
alındığı başına yansıdı. Aynca ga-
zeteteiin yazdığına göre iç ve dtş
güvenlik sorunlan ele alınmış. iç
güvenlik konusunda ise terörle
mücadetede askeri açıdan başa-
nya ulaşıkJığı belirtilmiş, ekono-
mik ve sosyal konularda yatınm
yapılmasının gerekliliği vurgulan-
mış.
Dış güvenlik konusunda da
Kıbrıs. Türk-Yunan bunalımı ve
Avrupa Birliği'yle ilişkiler ele alın-
mış. Bu konularda ne gibi karar-
lara varıldığı da ayrıntılı olarak
açıklanmış. Her MGKtoplantısın-
dan sonra gazeteleri dikkatle in-
celiyorum. Gündemine neleri al-
dığını merak ediyorum. MGK tu-
tanakları kamuoyuna açıklanma-
dığı ve gizli olduğu için, aynntıla-
n öğrenmemiz de mümkün olmu-
yor.
MGK toplantılan, REFAHYOL
iktidarı döneminde askerlerin sı-
Milli Güvenlik Kurulu'na Öneriler
yasi islama karşı tavırları nede-
niyle önem kazanmıştı. Bir an-
lamda bu toplantıların ve onu iz-
leyen Genelkurmay brifinglerinin
etkisiyle REFAHYOL hükümeti-
nin sonu gelmiş ve yerine ANA-
SOL hükümeti kurulmuştu. Ünlü
28 Şubat toplantısının ardından
yazdığım bir yazıda, bu toplantı-
da "Sİsuhuk'un neden ele alın-
madığını sormuştum. Çünkü Su-
surluk ülkenin iç güvenliğini ya-
kından ilgilendiriyordu.
Öncelikle şunu belirteyim: Mil-
li Güvenlik Kurulu'nun yapısı ve
fonksiyonunu, demokratik bir
devlet açısından sakıncalı bulu-
yorum. Bu kadar yaptırım gücü
yüksek, bir anlamda parlamento
üstü bir ağırlığı olan MGK, seçil-
miş kurumlann üstünde bir işleve
sahip. Bu ise zaten askeri darbe-
lerle iyice otonter bir biçim kazan-
mış sistemı daha da otoriter hale
getıriyor.
Milli Güvenlik Kurulu'nun de-
mokratik bir yapıya kavuşturul-
ması Meclis'in işi. Anayasa ve ya-
salarda yapılacak degişikliklerle
bu gerçekleştirilebilir. Bu neden-
le bazı büyük partilerin ve ^liti-
kacılann MGK'nin etkinliğinden
yakınması inandıncı değil. Bu de-
ğişikliği yapması gerekenler ön-
celikle onlar.
Neyse şu anda Milli Güvenlik
Kurulu var ve çalışıyor. Her ay dü-
zenli toplanıyor. Bir yasal değişik-
lik olmadıkça da yasal statüsünü
ve faaliyetlerini sürdürecek. Milli
Güvenlik Kurulu'nun ülkenin gü-
venliğiyle ilişkili konulan elealmak
amacıyla kurulduğu bir gerçek.
Merak ediyorum, Susurluk kaza-
sıyla ortaya çıkan tablo MGK'nin
ilgi ye görev alanına girmiyor mu?
Ülkenin önde gelen siyasetçi-
leri, Susurluk'tan bu yana yaptık-
lan açıklamalarla umutsuz birtab-
lo çiziyoriar. Başbakan, "Su iş çö-
zülemez, askeri ıstihbarat gelmi-
yor, MİT aynntılı bilgı vermiyor"
diyor. Susurluk Komisyonu Baş-
kanı Mehmet Elkatmış, "Bu işin
içinde devlet var, bundan birşey
çıkmaz" iddiasında bulunuyor.
Mahkemeler, çete iddiasıyla yar-
gılananlan birer birer serbest bı-
rakıyor. Sonuçta kimsenin Susur-
luk'un peşine düşmediği bir tab-
lo ortaya çıkıyor.
Biz çeteterin peşine düşmüyo-
ruz, ama onlar bizim peşimizi bı-
rakmıyorlar. iki gün önce Kapıku-
le'den giriş yapan otobüste 6 ki-
şi çeteler tarafından kurşuna di-
zildi. Yine bildiğimiz bağlantılarla
karşılaşıyoruz. Sokaktaki yurttaş
bıle bu işe kimlerin karıştığını,
kımlerin elinin kana bulaştığını,
uyuşturucunun ardındaki isimle-
n az çok biliyor. Böyte olduğu hal-
de, topluma büyük bir umutsuz-
luk yayılıyor, devlete olan güven
derin sarsıntılar geçiriyor.
Bütün bu gelişmeler, neden
MGK'nin gündemine gelmiyor?
Bu konular MGK'nin yetki kap-
samına girmiyor mu? Jandarma
Genel Komutanı, içişleri Bakanı
bu kurul içinde yer alıyorlar. Du-
rumdan şikâyet eden Başbakan
bu kurulun içinde. Ne hikmetse,
kamuoyuna açıklamalar yapan
bu yöneticiler, iş Susurluk konu-
suna gelince bir araya gelip ko-
nuşmuyorlar. Belki konuşuyortar
da bizden gizliyorlar.
Yeşil'in devtet tarahndan kulla-
nıldığı belgeleıie saptandı. Çat-
lı'yadevlet pasaportu venldiği or-
tada. Birçok uyuşturucu kaçakçı-
sının yeşil pasaportlarla Avru-
pa'dafinkatttığını duymayan, bil-
meyen kalmadı. Bütün bu konu-
lar MGK'yi gerçekten ilgilendir-
miyor mu? Örneğin Veli Küçük
konusu. Bu konu Jandarma Ge-
nel Komutanı tarafından MGK'de
acaba açıklandı mı? Genelkur-
may neden onun yargılanması
için gerekli izni vermiyor?
Yurttaşı bu kadar umutsuzluğa
sevk eden tablo, MGK'nin etkili
ve yetkıli üyelerini üzmüyor mu?
MGK, Susuriuk'uelealmıyormu,
yoksa alıyor da bizden mi gizliyor,
dehşetli merak ediyorum.
Eski DYP'liler de beklemede
DYP'nin gözü
Yargıtay'da
HÜLYA KARABAĞLI
ANKAR4 - DYPde
gözler. Genel Başkan
Tansu ÇUler'in Yüce Di-
van'a gönderilip gönderil-
meyeceğini de belirleye-
cek olan Yargıtay'a çev-
rildi. DYP'nin.'ANAP.
DTP veya bağımsız duru-
ma geçen milletvekilleri
geri dönüş için Çiller'in
kaderini bekliyor.
DYP Genel Başkanı
Tansu Çiller'in Yüce Di-
van'a gönderilmesine iliş-
kin hesaplar Meclis kulis-
lerinde partiden kopan
millenekıllerine kadar
uzandı. Eski DYP'liler,
DYP'lilerle Yüce Divan
ve merkez sağın şekillen-
mesi üstünde konuşurken
ANAP'a geçen milletve-
killeri buradaki rahatsız-
lıklannı dile getirdiler.
DYP'den son anda istifae-
den Eskişehir Milletveki-
li Demir Berberoğlu,
DYP'nin kurtuluşunun
Çiller'in aynlmasma bağ-
lı olduğunu söyledi. Ber-
beroğlu, üstünde DYP
damgası olduğunu vurgu-
layarak "Çiller gkfcrse ge-
ri döner misüu2w
sorusu-
na, "Geüşmelere göre"
karşılığmı verdi. Çiller'in
Yüce Divan oylamasında
eski DYP'lilerin izleyece-
ği tavır tarhşma konusunu
oluştururken geri dönmek
isteyen milletvekillerinin
kabul yönünde oy kulla-
nacaklanna dikkat çekil-
di. Eski DYP'li, Afyon
Milletvekili Nuri Yabuz,
Meclis'in Çiller'in Yüce
Divan'a gönderilmesi yö-
nünde oy kullanacağını ve
merkez sağın bütünleş-
mesinin aşama aşama ger-
çekleşeceğini söyledi. Ya-
buz, birleşme sürecinde
çok farkh isimlerin yan-
şacağını kaydetti.
Genel Başkan Tansu
Çiller'in Yüce Divan'a
gönderilip gönderilme-
mesi DYP'nin kaderini et-
kileyecek. DYP, Yüce Di-
van'a gönderme gerekçe-
sine göre genel başkanlı-
ğı tartışmaya açacak. Ge-
rekçe hafif nedenlere da-
yalı ise DYP. Çiller'i yal-
nız bırakmayarak genel
başkanlan sıfatıyla seçi-
me girecek. Karann ağır
suçlamalarla dolu olması
durumunda Çiller'in isti-
faya zorlanarak olağanüs-
tü büyük kongreye gidile-
bileceği yorumlan yapılı-
yor. DYP yönetimi. Çil-
ler'in Yüce Divan'a gön-
derilmesinden ANAP'ın
zararlı çıkacağına ve asıl
liderlik kavgasınm orada
yaşanacağında ısrarlannı
sürdüriiyorlar. Çiller'in
yargılanması sürecinde
ise Nahit Menteşe ile Esat
Kmtiıoğlu'nun Necmet-
tin Ce\heri üstünde geçi-
ci genel başkanlık isteye-
cekleri, milliyetçi-muha-
fazakâr ve bürokrat kö-
kenli grubun da Mehmet
Ağar'ı öne sürecekleri,
ancak Ağar'ın durumunu
kritik görmeleri duru-
munda Ayvaz Gökde-
mir'de karar kılacaklan
iddia edildi.
DYP'den ANAP'a ge-
çen milleveki 1leri şunlar:
"Mustafa Küpeli.Şina-
si Amncr. İrfan Demiralp,
Tevfik Diker, Yaşar Dtde-
lek, Edip Safder Gaydah,
Erkan Kemaloğlu, Haluk
Müftüler, Şamil A\ nm, İl-
han Aküzüm, Işılay Say-
gın, Yaman Törüner.'"
DTP. lOOcak'tanitiba-
ren mahalle. köy ve belde-
ler için kongre startı ve-
rirken DYP takvimini er-
ken seçimlere endeksledi.
DYP lideri Tansu Çiller'le
Başkanlık Divanı üyeleri-
nin arasını açan geri dö-
nüşler şimdilik askıya alı-
nırken Bağımsız İstanbul
Milletvekili GürcanDag-
daş, paylaşılmayan isim
oldu.
RP'de gerginlik
Tayyip Erdoğan
Erbakan'akızgm
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-RP'nin
kapatılması durumunda.
yerine kurulacak
partinin başına
geçmesine büyük
olasılık tanınan Recep
Ta>yip Erdoğan ile
Genel Başkan Necmettin
Erbakan'ın arasının
açıldığı bildirildi. Alınan
bilgiye göre, 21
Aralık'ta yapılan
İstanbul 6. Olağan İl
Kongresi'nde
Erbakan'ın yaptığı
konuşma Belediye
Başkanı Erdoğan
tarafından beğenilmedi.
Erbakan'ın tstanbul'da
belediyenin icraatını
görmezden gelerek
Diyarbakır'ın RP'li
Belediye Başkanı 'nın
çalışmalannı
anlatmasını Erdoğan'ın
yakın çevresine
"nezaketsizük" olarak
değerlendirdiği öne
sürüldü. Erbakan'ın
yakın çevresiyle yaptığı
toplantılarda,
"Erdoğan'ı boşuna
şişirmeyin, bakm
Diyarbakır'da da aynı
başanlarvar" anlamma
gelecek sözler söylediği
belirtildi. Kongre
sırasında Erdoğan'ın
Erbakan'ın elini öperek
birlik görüntüsü veıme
çabalanna karşın,
konuşmasının içeriğınin
aradaki gerginliği ortaya
koyduğuna dikkat
çekildL RP'nin
kapatılması istemli
davanın sonuna
yaklaşıldıkça "eskiler-
yeniler, gençter-yasjılar"
çekişmesinin
başladığına ilişkin
iddialar. siyasi kulislerde
dile getirilmişti. RP'nin
kapatılması sırasında
RP'nin yerini alacak
partinin atanmış
kişilerce yönetilmesine
tepkiler gündeme
gelmişti.
DinozoRH A F T A L I K M İ Z A H D E R G İ N İ Z
Kâh basmcım düze«ler,
şekeri düşürür,
pekligi giderir.
ÇIKTI