Katalog

Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmeni Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatörii: Hikmet Çetinkava • Yazuşlen Müdürlen: İbrahim Yddız - Dinç Ta>anç • Sorumlu Muduı Fikret llkiz • 'Haber Merkezı Müdürir Hakan Kara•Görsel Yönetmen: Fikret Eser Dış Haberier Şinasi Danışoğlu • lstıhbarai CengH Yıldınm 9 Ekonomı Mehmet Saraç • Kultur. Handan Şeoköken 0 Spor Abdülkadir \ ücefanan • Makakler Sami Karaören • Duzeltme AbduDah Yaacı#Fotograr Erdoğan Köseoğlu •Bdgı-Belge Edibe Bugra • Yurt Haberlen Mehmel Faraç Yaym K.unıhr Ühan Sdçuk (Başkan), Ortan Erinç, Okta> Kurtböke, HikmetÇetinkaya,Şüknııı Soner, Ergun Bala. Dtırç Tav»nç, İbnÜHm Yüdız, Orhan Bursalı, Mustafı Balbay, Hıku Kara. AnkaraTemsücısr.MustafaBalbay AtatürkBulvanNo: 125, Kat.4,Bakanhklar-Ankara Tel 4195020 {7 hat), Faks: 4195027 • tzmır Temsilcısı Serdar Kınk, H Zıya Blv. 1352 S.2/3 Tel:4411220, Faks. 4419117* Adana Temsilcısı: Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd 1! 9 S. No: 1 Kat: 1, Tel. 363 12 11, Faks: 363 12 15 Müessese Müdüru Üstön Akmeo % Koordınatör Ahmcl Korulsan 0 Mıiıassie: Bölnt Yeser«tdare: Hnseym Görer • bletmc Öndcr ÇeSk • Bdgı- Işlem Nail İnal • Bılgısayar Sıstem Mürvvtt Çifer^Satış. Fazflel Kıra MEDYA C: • Yönetim Kurulu Başkanı - Genel Müdür Gûlbin Erduran 0 Koordınatör Reha Ifitman • Genel Müdür Yardımcısı Sevd»Çoban Tel 514 07 53 - 513 95 80-513 846O«l,Faks-5138463 Yavuüıyu ve Basan: Yenı Gun Haber Aıansı Baâin \e Yavıncılık \ Ş. TüÂocagı Cad 39 41 Cağaloğlu 34334 lst PK 246 isunbul Tel. (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks. (0/212; 513 85 95 25ARAL1K.1997 îmsak: 5.47 Güneş: 7.20 Ögle: 12.11 lkindi: 14.27 Aksam: 16.48 Yatsı: 18.16 Deri güzelliğî • İstanbul Haber Servisi- "Uluslararası Den Günlen'98 Fuan"nda "Ezgi Ajans" tarafından düzenlenen "2. Deri Ürünlen Tasanm Yanşması"nın finali önceki akşam Hilton Exhibition Center'da gerçekleştirilen bir defıleyle yapıldı. "Sarraciye" ve "Deri Giysi" dallannda gerçekleştirilen yanşmaya, toplam 160 aday katıldı. Yanşmanın "Sarraciye" dahnda Sarven Aydoğanlar birinci, Kudret Saka ikincı ve Özan Ünai da üçüncü oldu. "Deri Giysı" dalında ise bırinciliği Banu Özer, ikinciligi Bertan Berk ve üçüncülüğü de Füsun Köroğlu kazandı. Kamuya 4 gün yılbaşı tatili • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakanlık, kamu kurum \e kunıluslannda çalışanlann 2 Ocak 1998 tanhınde ıdari izınli sayılmalannı kararlaştırdı. Böylece çalışanlar, hafta sonu ile birlikte 4 gün tatil yapacaklar. Başbakan Mesut Yılmaz, dün bır genelge yayımlayarak 2 Ocak 1998 tarıhinde kamu çalışanlannın idan izinli sayılacaklannı bıldırdi. 2 Ocak gününün tatil ilan edilmesiyle birlikte kamu çalışanlan, yılbaşını izleyen dört gün tatil yapacaklar. Kamu çalışanlan, 1 Ocak 1998 tarihındekı izınle birlikte. 2- 3-4 Ocak tanhlerinde de işe gıtmeyecekler. Ormancılık polîtikası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Orman Bakanhğı Müsteşan Nevzat Özer, gelecek yıl ormancılık polıtikasında değişiklik yapılacağını bildirdi. Orman Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen 1997 Yılı Orman Yangmlannı Değerlendirme Toplantısı'nda konuşan Özer; ormanlann ışletilmesi. korunması, genişletilmesi ve devamlılığının sağlanması içm merkez ve taşra teşkilatı arasında koordinasyon sağlanması gerektiğini belırtti. Diyaliz merkezli itkköy • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başkent Ünıversitesı, Yalova'ya 4 kılometre uzaklıktaki Elmalık köyüne diyaliz merkezi açacak. Merkez, bir köyde açılan ilk diyaliz merkezi olacak. Başkent Üniversitesı'nden yapılan açıklamaya göre 27 Arahk'ta hizmete açılacak Yalova- Elmalık Diyaliz Merkezi, başlangıçta 20 kronik böbrek hastasının acil gereksinimini karşılayacak türde 7 modern diyaliz makinesiyle çalışmalanna başlayacak. Ankara-İstanbul demipyolu • ANKARA (AA) - TCDD Araştırma, Planlama ve Koordinasyon (APK) Dairesi Başkanı Feridun .Akyüz, Ankara-İstanbul demıryolu hattınm rehabılıtasyonu için 1998 yılında ihaleye çıkacagını söyledi. Akyüz yaptığı açıklamada, yaklaşık 250 milyon dolarlık rehabilitasyon projesinin gerçekleştirilmesi halinde, Ankara-İstanbul hattında çalışan trenlerin şu anda saatte en fazla 120 kılometreye ulaşabilen hızınuı saatte 160 kılometreye çıkanlmasının planlandığını bildirdi. Doğalgazın potansiyel müşterisi Türkiye pazan için ABD ve Rusya çekişmesi kızışıyor Ceyhan'ın koşuhı Hazar yolu LALE SARÜBRAHİMOĞLU ANKARA -Dof al gazın potansiyel müş- terisi haline gelen Türkiye pazan için ABD ve Rusya arasındakı çekişme kızışıyor. Türkiye'nin başta Körfez krizinden doğan zararlannı karşılama konusunda hiçbir adım atmayan ve Ceyhan'a "destek veri- yonım" deyip somuta ınen bir açılım içi- ne girmeyen ABD; Türk enerji pazannda Rusya'nın ağırlığına karşı atağa geçti. Türkiye ve ABD arasında Başbakan Me- sut Yılmaz'ın bu ülkeyi zıyareti strasında resmıyet kazanan "stratejik enerji ittifala" VVashıngton'un Türk pazanna ağırhğını koymadakı kararhlığının önemli bir adımı- nı oluşturuyor. Türkiye'nin Rusya'dan doğalgaz alımı- na ilişkin yapılan anlaşmanın hemen ardın- dan Ankara ile "stratejik enerji ıttifakT ku- ran ABD"nin bir amacı da doğalgaza gö- re yüzde 75 daha pahalı olan sıvılaştınl- mış doğal gazı Türkiye'ye satmak olduğu- na dikkat çekiliyor. ABD, Türkiye'yi tran üzennden doğalgaz alımından vazgeçir- meye çalışırken Ankara. lran hattı için ye- ni bir ihaleye çıkarak Washington'a kar- şın bu projeyi uygulamaya koymada karar- lı olduğunun altını çizdi. Rusya Başbakanı VTktorÇemomırdin'in geçen hafta Türkiye'yi zıyareti sırasında Ankara ve Moskova arasında Karadeniz • Türkiye ve ABD arasında kurulan "stratejik enerji ittifakı" Türk pazannda ABD ağırlığını önemli ölçüde hissettirmeyi amaçlıyor. üzennden Türkiye'ye Rus doğalgazını ta- şıyacak boru hattınm yapımına ilişkin 4.5 milyar dolarlık bir anlaşma imzalandı An- laşma, Türkiye'nin Rus doğalgazma olan bağımlılığını artıracağı yolunda yoğun eleştiri alırken Başbakan Mesut Yılmaz, Moskova'nın projeyi 1.5 yıl içinde ger- çekleştirmemesi durumunda anlaşmanın feshedilebileceğini belirterek. Ankara'nın çıkarlannı güvence altına aldığı mesajını verdi. ABD resmen açıkladı ABD Enerji Bakanı Federico Pena dün yaptığı açıklamada, irrifakın; 21. yüzyıl- da enerji kaynaklannın çeşitlendinlmesi ve güvenliğinin sağlanması konusunda iki ül- ke arasında ikili diyalog başlattığını bildir- di. ABD Enerji Bakanhğı tarafından yine dün yapılan açıklamada, Türkiye ve ABD'nin bu ittifak çerçevesinde Anka- ra'nın doğagaz gereksinıminin çeşitlendi- nlmesi, Türkmen doğalgazı ile Kafkasya ve Azeri petrollerinin kunılacak paralel hat ile Türkiye üzerinden uluslararası pa- zarlara taşınması ve Türkiye'deki enerji projelerine ilişkin uluslararası yahnmın kolaylaştınlması gibi unsurlar içeriyor. Bu- na ek olarak iki ülke, Boğazlar'dan güven- li geçişin sağlanması için ortaklaşa çalış- ma yürütecelder. Bu ittifakın içeriğine ba- kıldığında ABD'nin enerjide Türk paza- nna girme politikası açıkça ortaya çıkı- yor. ABD Enerji Bakanhğı açıklamasına göre, iki ülke arasında kurulan enerji ala- nındaki ittifak ile Amerikan firmalannın Türkiye'nin enerji sektöründe yer alma olanaklannın artınlması ve Türkiye'nin 'güvenli' doğalgaz gereksiniminin çeşit- lendirilmesine yardımcı olması sağlanacak. Petrol konusunda uzman yetkililer Tür- kiye'nin ABD ile yaptığı stratejik enerji it- tifakının altındaki gerçek nedenleri şöyle sırahyorlar; • ABD firmalan Türkiye'nin Ortado- ğu'daki komşulan Mısır ve Katar gibi ül- kelerde sıvılaştınlmış doğalgaz pazanna gir- miş dunımdalar. Bu firmalar, Türkiye'nin doğalgaza göre yüzde 75 daha pahalı olan sıvılaştınlmış doğalgaz alımını artırması- nı isriyorlar. • ABD Türkiye'nin; terörist devlet di- ye tanımladığı tran üzerinden Türkmen doğalgazını almasmı istemiyor. Milli Eğitim Bakanhğı Oğretim yerîne öğrenme projesi ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Milli Eği- tim Bakanhğı, öğrencile- rin bilgiye en kolay bi- çimde ulaşabilmesini ve "teknotojik* gelişmeleri yakından izleyebilmesini sağlamak üzere "'OğreD- me Merkezteri" oluştura- cak. Öğrenme Merkezle- ri'nde. "tntemet-cafeler", "Eğitim Kaynaklan Kü- tüphanesi''. "SeminerSa- lonu" ve "Rehberük Da- mşma Birimi" açılacak. Milli Eğitim Bakanlığı, yaşam boyu eğitim çer- çevesinde eğitimde mali- yeti düşürürken kaliteyi arttıran, bilgiyi genış kit- lelere kolayca ulaştıran "Öğrenme Merkezleri" açacak. Açıköğretimle ör- gün eğitim arasında işlev- sel bir bağlantı kuracak merkezlerde, herkese. her yerde eğitim ve öğretim olanağı sağlanması amaç- lanıyor. Milli Eğitim Bakanlı- ğı'nın "öğretim" yerine "öğrenme'' ilkesine daya- lı "suıırsEÖğrenim" pro- jesinde, ögrenciler tekno- lojik destekli ortamdan ıstediği gibi yararlanabı- lecek. Öğrenme merkez- leri şu bölümlerden olu- şacak: - tntenıet-Cafe: Öğ- renciler. Milli Eğitim Ba- kanlığı'nın açtığı Inter- net-cafelerden çok düşük ücretle yararlanabilecek. - Öğrencilere seçecek- leri mesleklere ilişkin da- nışmanlık hizmeti sunu- lurken, ek eğitim de ven- lebilecek. -Video,CD-ROM,ses bandı ve kitaplardan olu- şan bir kütüphane oluştu- rulacak. Öğrenciler iste- diği kaynaklara elektro- nik arşiv yoluyla da ula- şabilecek. - Çeşitli konularda se- miner ve workshoplann düzenlendiği seminer sa- lonu yapılacak. - PC laboratuvan oluş- turulacak. ÖSS'ye 1 mflyon 313 bin öğrenci başvurdu ANK4RA (Cumhuri- yet Bürosu)- 1998 Öğ- renci Seçme Sınavı'na (ÖSS)başvuran 1 milyon 313 bin 12 öğrencinin Aday Bilgi Kontrol Form- lan gönderilmeyebaşlan- dı. Öğrenci Seçme ve Yer- leştirme Merkezi'nden (ÖSYM) dün yapılan ya- zılı açıklamada, bu yılkı Öğrenci Seçme Sınavı için toplam 1 milyon 313 bin 12 öğrencinin başvu- ruda bulunduğu belirtil- di. Aday Bilgi Kontrol Formlan'nın basıldığı kaydedilen açıklamada, bu formlann 31 Arahk'a kadar tüm adaylann eli- ne ulaşacağı belirtildi. ÖSYM, Danıştay'ın iptal _ettiği "son 3 yıl üst üste Öğrenci Seçme Sına- vı'nda (ÖSS) 105'in alün- da guan alanlann 1998 yıhOSS'sine giremevece- ği" yönündeki karanndan etkilenen öğrencilerin baş\iıru işlemlerinin de- vam ettiğini de bildirdi. Buna karşıhk statüsü tartışmalı olan Ha- zar Havzası'ndan Türkiye'ye uzanacak pa- ralel boru hatlan ile hem doğalgaz hem de petrolün Türkiye üzerinden uluslararası pazarlara taşınmasıru öneriyor. Ancak Rus- ya, Iran, Türkmenistan, Kazakistan ve Azerbaycan'ın kıyıdaş olduğu Hazar'm statüsünün büyük bir çekişmeye yol açma- sı, ABD'nin Türkiye'nin acil doğalgaz ge- reksinimi için getirdiği uzun vadeli proje- leri inandıncı ohnaktan çıkartıyor. • ABD Türkiye'nin lran projesinden vezgeçmesinde ısrarlı tutum izlerken biz- zat Başbakan Mesut Yılmaz'ın talimatı ile Türkiye ilk aşamada Türkmen gazmı ala- cağı tran üzerinden doğalgaz alımı proje- sini yürürlüğe koydu. Ankara boru hattı- nın Türkiye bölümü için bu hafta içinde ye- niden ihaleye çıktı. • Türkiye, tran ile yaptığı anlaşmadan vazgeçerse projenin uygulamaya girmesi öngörülen 1999 yılınm başından itibaren almayacağı doğalgaza karşıhk para ver- mek zorunda kalacak. • ABD Hazar petrollerinin gündeme geldiği son beş yıldır Ceyhan hathnı da des- teklediğini açıkladı. Ancak bu konuda so- mut adım atmadı. ABD şimdi de Türki- ye'nin tran değil de Hazar üzerinden Türk- men gazmı da alması halinde Ceyhan'ın maliyetinin düşeceğini ve uygulanabilir bir hat olacağını söylüyor. Pırütshdünya firtuıah dönemeçteÇeviri Servisi - Versace'nin talihsiz ölümü, Claude Montana'nın iflas etmesi ve birçok tngiliz modacının Paris'e yerleşerek orada modaevleri açmasının, 1998 yıhnı, modanın dönüm noktası haline getirebileceği öne sürüldü. Moda dünyasının devlerinden biri olan ve yıllardır Holh/wood'un fılm kostümlerini hazırlayan Nino Cerruti, Bugün moda dünyasının içinde bulunduğu bunalım. global olamadan özgün obna hevesinden ka\naklanı\or. Moda evrensel mesajlar içermelidir. Orada egolara, zaaflara yer yoktur. Bugünün modası biraz narsist bir çizgi taşıyor" dedi Focus dergisine modanın panltılı dünyası ile ilgili değerlendinnelerde bulunan Cerruti, Paris'te tngiliz modasının arayışlanm ve Fransız çizgilerine yansımalannı eleştirirken Italya'dan gelen etkilerin daha olumlu olduğunu söyledi. Genellikle top modellerle çalışan Cerruti, "Moda dünyası dtşandan görüldüğü kadar muhteşem bir dünya değü. Mpdellerin bir kısmının birkaç yıl içinde podyumlann ağıriığuıı taşıyamadıklan \e uyuşturucu bağunlısı olduklannı gördüm. En iyi modeÛerimden biri olan Guinevere van Sinus, bir ytl içinde kendini tükeöj" derken Claudia Scfaiffer'ın top model olarak fazla ilgisini çekmediğini, ancak son yıllarda , Schiffer'a karşı eleştiriler arttıkça ona bir sempati duymaya başladığuıı da söyledi. Nino Cerruti, Hollywood fılm karakterlerini giydirirken senaryoya sadık kalındığını ve giydirdikleri isimlerin çogunun zaten müşterisi olduğunu belirtirken starlann çok kötü giyindiklerinden de şikâyet etti. Cerruti, gündemde olduklan için kadmlann kötü giyimlerinin daha çok göze battığını, ancak erkeklerin de ashnda iyi giyinmediklerini söyledi. Cerruti, çoğu eşcinsellerden oluşan büyük modacılann dünyasında kendisini dışlanmış gibi hissedip hissetmediği sorusuna, "EşcinseDer arasında çok iyi insanlar tanıyorum ve onlar benim dfjsüanm" yanıtmı verdi. Prenses Diana ile dost olduğu bilinen Cerruti, onun ölümünden sonra efsaneleşmesi konusunda ıse "O mükemmel bir insandı ve toplumun ayııasry'dı. Çünkü o iyi ve körüyü büyüleyici bir şekflde birleştirmeyi basarmıştı. Rolünü çok i>i oynadı" dedi. Asrt ortam yaratarak, suyun ben dönem boaiknajan kaknasnr sağiar. Mide üzerinde k^siyum emılımıni Kolaylaştınf. Hamılelık, yoğun ış temposu 60 yaş ustû. menapozda yarariı "ıfoğun spof, hamiteik, menapca. Dış hastalıklan ve kemık hastalıkiannı önleyıcı etkısı var. fonksıyonianuzenndeetkili yûksek dazda atesrsa Utsatif etkisivar. Mıde asftını notralıze edıyor. Mıde yanmasına iyi gelıyor. PROE DR ZEKİKARAGOLLE 'Mineralli su kullanımı çağdaşlık ölçütü' SAAPETUSLU tçinde nitrit ve nitrat bu- lunduğu için zarar- lı ilan edi- len madensulannın, insan sağhğı ve beslenmesi üze- rinde olumlu etkileri oldu- ğu belirtildi. tstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Ekoloji ve Hidro-Klimatoloji Ana- bilim Dah'ndanProf. Dr. Zeki Karagülle, "Ma- densulannın kullanımı ge- Kşmişlik veçağdaşlık ölçü- Hidür" dedi. Türkiye'de "madensu- yu" ya da "madensuyu sodası" adlan altında sa- tılan sulann "mineralli su" olduklannı belirten Prof. Zeki Karagülle. "Bunların vazgeçilmez özeüikleri doğallıklan ve temizfikleridir.Sodalarise içlerinekarbondioksitba- sılmış normal sulardır" dedi. Madensulannın bes- lenme fızyolojisi ve teda- vi amac.li kuîlanıldığım ifade eden Karagülle. şöy- le devam ettı: "Kimi kişiler madensu- yunun zarariı olduğunu düşünüyor. O> sa bu doğ- ru bir kanı değil. Günde 1-1^ litre madensuyıı içî- lebilir. Mineralli su kulla- nımı, çağdaşlık ve geliş- mişlik ölçütüdür." Piyasada satılan ma- densulannın günlük ihti- yacı destekleyici ve has- talıklann tedavisinde yar- dımcı olarak iki gruba ay- nlması gerektiğini belir- ten Karagülle. bu fikri Sağlık Bakanhğı 'nın be- nimsemediğini söyledi. Karagülle. şunlan söyle- di: "Madensulannın lit- resinde nitrit 0.05 mg, nit- rat 25 mg ve amonyum 0.5 mg'den fazla olmama- bdır. Bunların bulunma- sı insan sağhğına zarann- dan çok, maden sulann uı temizolma özelliğinin bo- zubnası açısından önem- Brür. Nitrit,nitratveamon- yumun bilinen tek zaran bebeklerde görülen mavi bebek hastaüğıdır. Bu du- rum çokendervesugerek- sinimiKi karşuanamayan azgelişmişülketerdegorü- lûr." Vakıflar eski eseri bozuyor ASUMAN ABAaOĞLl) IZMtR - Vakıflar Ge- nel Müdürlüğü"ne bağh eski eser niteliğindeki ya- pılann restorasyonu sıra- sında yaşanan usulsüz- lükler gündeme getirildi. Arkeologlar Denıeği yet- kilileri, Vakıflar tarafından bilgisiz müteahhitlere yaptınlan restorasyonlar- da, tarihi yapılann oriji- nalliğini kaybettiğini söy- lediler. Arkeologlar, bazı yapı- lann restorasyonuna ise projeleri kunıl onayından geçmeden başlandığına dikkat çektiler. Türkiye genelinde Va- kıflar Genel Müdürlü- ğü'ne bağlı 9138 gayri- menkul bulunuyor. Ker- vansaray. cami, türbe, mescit gjbi daha çok Bey- likler dönemi, Selçuklu ve Osmanh mimari eser- lennın oluşturduğu Va- kıflar'a ait yapılann, ona- nm ve restorasyonundan sonra orijinalliklerini yi- tırdiği belirtiliyor. İz- mir'deki Kızlarağası Ha- m'nın tümden yıkıhp ye- niden ınşa edilmesi, buna çarpıcı bır örnek oluştu- ruyor. Eski eser niteliğindeki yapılann restorasyonu ön- cesinde Vakıflar tarafın- dan proje hazırlatıldığı- nı, bu projelenn de ku- rullardan geçtıkten sonra müteahhide verildiğini be- lirten uzmanlar, "Bu aşa- maya kadar bir probfem yok. Olması gereken, kâ- ğrt üzerinde çizilmiş ola- rak projede yeralıyor. Ama uygulama aşaması- na geliııce i^ sarpa san- yor. Restorasyon işini iha- leyi alan, ancak uzman ol- mayan müteahhhler yfirü- tüyor" diyorlar. RASGELE / RAİFERTEM Uygariığın Yolu Demiryolu Denizyolu "Mutluyum demiryolcuyum" diyor Akhan Hilmi Çamurdan. "Klikya cephesi komu- tanlanndan, Kurtuluş Savaşı Gazisi Hilmi to- rvnuyum. Demiryollanmıza sahip çıkmak ve otoyollannın kanlı tuzağını engellemek için yürüyorum. Doğnı yaptığımı biliyorum." Faksladığı programa göre, yürüyüş baş- ladı Haydarpaşa'dan. Adana'yadek.Yürü- mekle yollar aşınmaz. Aşınmaz ama yol bi- ter. Yanlış yollarda olanlara da dur denir. Yayımladığı bildiride, "Sevr Antlaşma- sı'yla Boğazlanmızın, limantarımızın, de- miryollanmızın yönetimi, denetimi sömü- ren ülkelerin eline geçecekti. Lozan Antlaş- ması'yla bu oyunu bozduk. Şimdi özelleş- tirme adı altında, yeıii-yabancı ortaklı kâr holdinglerinepeşkeş çekilmekisteniyor" gö- rüşleriyle yola çıkan Çamurdan, "Temeigörevleriyerine getinmek doğru- dan doğruya ulusun kendisine kalmıştır." "Trafik canavan diye soyut bir şey yok- tur. Bu canavar emperyalizmin ülkemize dayattığı, tüketime dayalı ulaşım politika- lannı yürüten yerii-yabancı holdinglerin ta kendisidir" diyor. Siyasi iktidariara karşı bir güvensizlik duy- guları içinde... Demiryolculann görüşlerine katılmamak r mümkün değil. Ellili yıllan, altmışlı yıllann ikin- ci yarılannı düşünün. Eskişehir lokomotif fabrikasını kapattık. Araba fabrikaları kur- duk. Hem de en verimli tarım alanlarına. Yetmişli, seksenli, doksanlı yıllar. Demir- yollarını bıraktık. Gemileri kaldırdık. Deniz- yollannı durdurduk. Karayolu, karayolu. Otoyollar yetmedi. TEM yolları yaptık. Boğazları doldurduk. Karayolu yaptık. Yetmedi, yetmiyor, yetmez de... Ekonomimiz bile yetmiyor. Borç gırtlağa dayandı. Araba fabrikalannı kuran sanayi ülkeleri. Kendileri bu fabrikaları ülkelerinden atıyor- lar. Demiryolu, denizyoluyladonanıyorlar. Ka- ralan yanyorlar, su yollan açıyoriar. Bizim üç yanımız denizlerie çevrili. Biz denizleri doldurarak karayolu yapıyo- ruz. Korkanm yakında Karadeniz'i doldu- racağız. Doğudan batıya karayolu uzataca- ğız. Bakarsın vazgeçeriz... 2. Ulusal Demiryolu Kongresi'ne gönde- rilen mesajlar, verilen söylevler bizde bir umut dalgası yarattı. Geçen haftaki yazımız- dadeğindik. Konuyu izleyeceğiz. Sözlerin- de durmayanlan yüzleyeceğiz.Güvensizlik insanlanmızı yollara dökmeye başladı. Bugün birler, yann binler olur. Sözlerinde durmazsa siyasi kadrolanmız. Ulusumuz haklanna sahip çıkmaya baş- ladı. Başaracağız. Demirağlarla öreceğiz anayurdumuzu yeni baştan. Gemilerle aşacağız denizlerimizi. Uygar insanlar gibi. Istersek. Istiyoruz. Sahi karayollarını özelleştirsek ya... Rasgele. *. e-posta : tan (<x prizma.net. tr Oğrenim kredileri 20 Şubat'ta veriliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanhğı Kredi ve Yurtlar Kurumu (Yurt- Kur), 134 bin öğrenciye öğrenim kredisi verileceğini bildirdi. Öğrenim kredilerinin 20 Şubat'tan itibaren verilmeye başlanacağmı açıklayan Yurt-Kur, 18 milyon lira olarak belirlenen ödemenin banka kartı yoluyla gerçekleştirileceğini kaydetti.Yurt-Kur, 171 bin 797 öğrencinin başvurduğu öğrenim kredisinin bu yıl yalnızca 134 bin öğrenciye verilebileceğini belirtti. Yurt-Kur "dan bir yetkili, bu yıl öğrenim kredisi almaya hak kazanamayan öğrencilerin Başbakanlık bursu almaya hak kazandığı için mağdur edilmeyeceğini bildirdi.