Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 ARALIK 997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 11
NasanAi
YüceiGüHeri
• AlNKARAıCnmhııriyet
Büro*u)-Eğit:m
devriınciii, esti Milli
Eğitim bakanlmndan
Hasan Âli Yücel'i anmak
amacıyla EdeMyatçılar
Derneği'nce dizenlenen
"Hasan Âli Yücel Günleri"
yann başlıyor. "Hasan Âli
Yücel GünlerT, yann saat
18.30'da Devlet Resim ve
Heykel Müzes.'nde
Edebiyatçılar Derneği
Başkanı Ali Cengizkan'ın
konuşmasıyla açılacak.
Hasan Âli Yücel'in kendi
sesinden konuşmasmın
yayımlanacağı etkinlige,
şair Can Yücel'in yanı sıra,
onur konuğu olarak Vedat
Günyol katılacak.
YAn hukukçusu
Vuıml Savaş
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Genç Hukukçular
Derneği. Yargııay
Cumhuriyet Başsavcısı
Vural Savaş'ı "Yılın
Hukukçusu" seçti. Genç
Hukukçular Derneği'nden
yapılan açıklamada, dernek
yönetim kurulunun, Türk
hukukuna ve laik-
demokratik cumhuriyete
yaptığı katkılar nedeniyle
Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısı Vural Savaş'ı
'Yılın Hukukçusu' sectıği
kaydedildi. Ödül töreni,
daha sonra belirlenecek bir
tarihte Ankara'da yapılacak.
Ücretsiz arazi
ppojesine eleştiPi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yargıtay 20.
Hukuk Dairesi Başkanı
Ferruh Atbaşoğlu, orman
kurmak isteyenlere 99
yılliğına arazi tahsis
edilmesiyle ilgi projeyi
elestirerek "Bu uygulama,
asırlık irtifak hakkı
yasalannın ne biçim
çarpıtılarak geliştirildiğinin
göstergesidir" dedi. TEMA
tarafindan dün düzenlenen
"Doğal VarlıkJanmız.
Yasalanmız ve
Toplumumuz" konulu
panelde, doğal çevre ve
orjttanfafıri korunmasma
yönelik yasal
dûzenlemelerin yetersiz
olduğu ve bu
dûzenlemelerin seçim
kaygısı ile hazırlanmaktan
doğan aksaklıklannın
bulunduğu görüşü bildirildi.
Panelin açış konuşmasını,
Anayasa Mahkemesi
Başkanı Yekta Güngör
Özden yaptı.
Osman Kîpep
toprağa veriidi
• Haber Merkezi - Önceki
gün yakalandığı hastalıktan
kurtulamayan avukat-yazar
Osman Kiper dün Pendik
Merkez Camii'nde kılınan
ikindi namazından sonra
toprağa veriidi. Cenazeye
hukukçular, 1968
kuşağından arkadaşlan ve
ailesi katıldı. Kiper, 1968
kuşağının tanınmış
isimlerindendi. Hukuk
alanında araştırmalar
yapıyordu. Bu alanda
kitaplar kaleme alan Kiper,
bir süreden beri hastaydı.
'Baba Kemal'den
haber ahnamıyor
• İstanbul Haber Servisi-
Karadeniz'e avlanmak
amacıyla denize açılan ve 8
gün önce telsiz irtibatı
sağlanan 'Baba Kemal' adlı
balıkçı teknesinden haber
alınamıyor. Teknenin
kaybolduğu bölgede yapılan
aramada, balık ağlan ve su
yüzeyinde mazot
kalıntılannın bulunduğu
bildirildi. Teknenin
kaybolduğu gün elverişsiz
hava şartlan olduğunu
belirten diğer balıkçılar,
teknenin büyük ihrimalle
battığını düşünüyorlar.
frafîkteki
sınırlama
• İstanbul Haber Servisi-
Istanbul îl Trafik
Komisyonu Başkanlığı,
uyguiamada karşılaşıian
olumsuzluklann gideriknesi
ve haksız rekabetin
önlenebilmesi için van ve
panelvan tipi kamyonetlerin
de diğer kamyonetler gibi
yasaklı saatlerde şehir içi
trafığine çıkmalannı,
haftamn her günü ve günün
her saati Boğaziçi
Köprûsü'nden geçmelerini
yasakladı. Uygulama,
komısyon karanyla
yürûrlüğe girdi.
Bankalar Yasası kapsamına alınan faizsiz finans kuruluşlan ayncalıklarını yitiriyor
IsLamcı sermayeye taldpANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Geçmiş-
te Arap sermayesini
çekmek gerekçesiyle
teşvik edilen lslami fi-
nans kuruluşlannın ay-
ncalıklan kaldınlıyor.
Milli Güvenlik Kunı-
lu'nda (MGK) günde-
me gelen lslami finans
kuruluşlanrun mali sek-
törde yapılması planla-
nan reformla Bankalar
Yasası kapsamına alına-
cağı, kayıt dışı para top-
lamalannın ve yurtdı-
şından transfer yapma-
lannın engelleneceği
bildirildi.
Dinci örgütlenmele-
re yılda 50 trilyon lira
verdikleri iddia edilen
lslami şirketlerin, aktar-
dıklan paralan da vergi-
den düştükleri belirtil-
di. MGK'ye bilgi veren
Devlet Bakanı Güneş
Taner'in, lslami sermayeli faizsiz finans
kuruluşlanmn mali sektör reformu kapsa-
mında Bankalar Yasası kapsamına alına-
cağını bildirdiği öğrenildi. Mali sektör re-
form taslağmın yasalaşması durumunda,
irticaya maddi destek verdikleri ileri sü-
rülen özel finans kuruluşlannın sahip ol-
duklan ayncalıklan yitirecekleri kayde-
dildi. Kâr ortaklığı sistemiyle çalışan ve
bankalann bazı yükümlülüklerinden mu-
af olan faizsiz finans kuruluşlannın hak-
sız rekabete yol açtıklan belirtildi.
1993ten bu yana toplam 6 faizsiz finans kurumu kuruldu
Faizin adı 'kâr payı' oldu
ANKARA (Cumhnriyet Bürosu)
- Mali sektör reformu
kapsamında yeniden
düzenlenerek denetimlerinin
sıkılaştınlması öngörülen faizsiz
finans kuruluşlannın
kurulmalanna. I983'te eski
Başbakan Tnrgut Ozal tarafindan
olanak sağlandı. Arap
sermayesini Türkiye'ye çekmek
için düşünülen tslami bankalar,
1983 yılında çıkanlan 83/7506
sa>i!ı Bakanlar Kurulu karanyla
kuruldu. Bakanlar Kurulu
karanyla açılıp kapatılabilen
faizsiz finans kuruluşlan, en az
36 trilyon lira sermaye ile
kurulabiliyor 1983'ten bu yana
3'ü yabancj, 3'ü de yerli
sermayeli toplam 6 faizsiz finans
kurumu kuruldu.
Faizsiz finans kuruluşlan,
topladıklan tasarruflann yüzde
20'sini kâr payı olarak ahîken,
geri kalan yüzde 80' i de havuza
aktararak kâr ortaklığı adı altında
dağıtıyor. Faizsiz finans
kuruluşlannda can hesaplar
bankalardaki vadesiz hesaplara,
katılım hesaplan da vadeli
hesaplara karşıhk gelıyor.
Leasing ve finansal kiralama
yapmaya yetkilı olan faizsiz
finans kuruluşlan, bankalann
yükümlü oldııldan mevduat
munzam karşıhğı ve disponibilite
yükümlülüğü ile Banka ve
Sigorta Muamele Vergisi ve
Kaynak Kullanımı Destekleme
Fonu'na bağlı değiller.
Faizin haram olduğu inancıyla
"kârortakhğT sistemiyle
çahştıklan belirtilen faizsiz
finans kuruluşlan, mevduata
bankalaria yakiaşık aynı oranda
getiri verirken, döviz mevduatına
bankalann üzerinde getiri
vermeieri ile dikkat çekiyoriar.
Merkez Bankası île Hazine Müsteşar-
lığı'nın hazırlıklannı yürüttüğü mali sek-
tör reformu taslağının yürürlüğe girmesi
durumunda, özel finans kuruluşlanna
mevduat munzam karşıhğı ayırma ve dis-
ponibilite yükümlülüğu getirilecek. Re-
formla, Kaynak Kullanımı Destekleme
Fonu (KKDF) kesintisinden muaf olan fa-
izsiz finans kuruluşlanna, kredilerde yüz-
de 6 oranında KKDF kesintisi uygulana-
cağı öğrenildi. Faizsiz finans kuruluşlan-
nın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na
da (TMSF) bağlı olmadığı kaydedilerek,
TMSF kapsamına alınacağı bildirildi.
MGK toplantısına katılan Sermaye Pi-
yasası Kurulu (SPK) Başkanı Maluin
Mengitürk'ün de, yasadışı yollaria para
toplayan ve yurtdışından transfer yapan
lslami şirketler konusunda bilgi verdiği
öğrenildi. Yasal yükümlülüklerden kur-
tulmak için kayda girmekten kaçınan şir-
ketler, hiçbir hukuksal güvence taşıma-
yan "pay senetieri" ile kâr ortaklığı adı
altında para topluyorlar.
Özel Finans Kurumlan
Biriigi Vakfi Başkanı ve Fa-
isal Finans Genel Müdûrü
Htkmet Güler, faizsiz fi-
nans kurumJannın şeriatçı
örgütlenmelere destek ver-
diği iddialannı yalanladı.
Güler, faizsiz finans kuru-
luşlannın Hazine, Merkez
Bankası ve uluslararası ku-
ruluşlarca denetlendiğini
belirterek, deneümlerin ye-
tersiz olduğu görüşlerine
kanlmadığını söyledi.
Faizsiz finans kuruluş-
lannın toplam mevduatlar
içindeki paymm yüzde 1.7
olduğunu belirten Güler, bu
kuruluşlann Bankalar Ya-
sasrnın kapsamına almma-
sına karşı olmadıklannı an-
cak özel bir kategoriye so-
kularak özelliklerini koru-
malanna olanak tanınması-
nı istediklerini belirtri. Ban-
ka sisteminde faizsiz finans
kurumlanna uymayan ku-
rallar olduğunu kaydeden Güler, blokaj
oranı, stopaj vergisi ve teminat mektubu
verebibne yetkisı konulannda sorun bu-
lunduğunu belirtn'.
Güler, bankalann Hazine bonosu gibi
faize dayalı enstrümanlara dayalı olarak
çalıştığını, kendilerinin ise sanayı, tıcaret
ve ihracatı desteklediklerini söyledi. Fa-
ize inanmayan kesimlerin yastık altmda-
ki fonlaruıı ekonomiye kazandırdıklannı
kaydeden Güler, dövize olan yönelişi
azalrüklannı savundu.
Greenpeace*tenzinchü eylem
lzmit Büyükşehir Belediyesi'ne ah ank yakma tesisini protestoeden eylemcfler, tehlikeli tesiskrinin kapaülmasını istediler. (HATtCE TUNCER)
CEM ULUTAŞ / AHMET KURT
İZMİT- Greenpeace eylemcileri, tzmit Bü-
yükşehir Belediyesi'ne ait tehlikeli atık yakma
tesisini protesto etmek için kendılerini giriş ka-
pısına zincirlediler ve 66 metrelik bacaya "Yak-
maym" yazılı bir pankart astılar.
Tesis yetkilileri ile eylemciler arasında ya-
şanan gerilime karşın olaya jandarma tarafin-
dan müdahale edilmedi. Yakiaşık 2 saat süren
eylem nedeniyle giriş kapısında yüz kadar çöp
kamyonu konvoy oluşturdu. Eylem, IZAYDAŞ
Genel Müdürü Kenan Evin ile eylemcilerin uz-
laşması sonucu sona erdi. Ancak eylemciler,
deneme aşamasmdaki tesisin çalıştınlması du-
rumunda, eylemlerini yineleyeceklerini bildir-
diler.
Greenpeace eylemcileri, Tehlikeli Atık Yak-
ma Tesisi önûne dün saat 10.45'tegelerek "Aök
yakmaya geçit yok" pankartı astılar ve kendi-
lerini atık taşıyan kamyonlann geçişini engel-
leyecek biçimde kapıya zincirlediler. 12 kişi-
lik bir gruptan olusan Greenpeace eylemcile-
rinden 4 kişilik bir tim de tesisi çevreleyen tel-
leri seyyar merdivenlerle aşarak, 66 metrelik
bacaya ulaştılar. Görevlilerin engelleyemediği
eylemciler bacaya tırmanarak pankartlannı as-
tılar. Kocaeli Çevre Eğitim ve Koruma Derne-
ği ile işbırlıği yapan Greenpeace eylemcileri,
Türkiye'nin hertarafındaki atık yakma tesisle-
rinin kapatılmasını istediler.
Sanayicinin bu tesisler yüzünden kaynakta
tehlikeli atık azaltma yöntemine geçmediğini
anlatan eylemciler, Izmit'teki tesisin yüzde 65
hisselerinin sanayiciye sanlmasını da işletme-
nin sağlıksız çahşacağının başka bir gösterge-
si olduğunu savundular.
Kenan Evin de tesisin deneme çalışmasında
alınan numunelerin emisyon değerlerinin ölçü-
mü için gönderildiği Almanya'da olumlu so-
nuçlar ahndığını ve tesisin zararlı olmadığını
söyledi. Eylem daha sonra Genel Müdür Ke-
nan Evin ile Greenpeace Sorumlusu Tolga Te-
muge'nın "geçtd" olarak anlaşmasıyla saat
12.30'da sona erdi.
Arap ulkeleri, AB ve İsrail
Dışişleri Bakanlığı
tepki yağdırdı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Dışişleri Bakan-
lığı, TSK'nin K. Irak'a
yapnğı operasyonlan sü-
rekli eleştiren Arap ülkele-
rine, Kıbns'ta görevli BM
Banş Gücü'nün görev sü-
resinin 6 ay uzaülması ile
ilgjli olarak Güvenük Kon-
seyi'nce hazırlanan karar
tasansına ve Israil'in An-
kara Elçilik Sözcüsü Nis-
san Amdor'un "Türkler
Arapiardan nefret eder"
sözlerine sert tepki göster-
di.
Dışişleri Bakanlığı Söz-
cüsü Büyükelçi Necati Ut-
kan, dün düzenledıği basın
toplanhsmda bir soru üze-
rine, Mısır Dışişleri Baka-
nı AmrMusa'nın El-Hayat
gazetesinde yayunlanan
Türkiye aleyhindeki görüş-
lerine yanıt verdi. Türki-
ye'nin İsrail ile ilişkileri-
nin yazıda yer aldığı gibi
stratejik bir irtifak olarak
nitelenemeyeceğini belir-
ten Utkan şöyle konuştu:
"Arap ûlkeierinin de
Türkiye'nin hayati çıkarla-
rmı dikkatealmasını istiyo-
ruz. Arap davanışması ba-
hanesi, bu yönde bir engel
otuşrurmaktadır. Bu tür
efcştirfler,kabuledüemez."
ütkan, Arap ülkelerine
doğrulan anlatüklannı
kaydederek "Eğer ikna <A-
madıiarsa, buradaJd anla-
mama başansızhğı bize ait
degiklir'
1
dedi.
Utkan, BM Güvenlik
Konseyi'nce hazırlanan
karar tasansıyla ilgili bilgi
verdi. Utkan, teknik içerik-
li olması gereken tasanda
AB'nin Lûksemburg zir-
vesinde Kıbns ile tam üye-
lik görüşmelerinin başlaul-
masına yönehk aldığı kara-
nn olumlu bir gelişme ola-
rak sunulmasının kabul
edilemeyeceğini söyledi.
Tasanda yer verilen "Kıb-
nsbükumeti" ifadelennin
de kabul edilemeyeceğini
kaydeden Utkan, Türki-
ye'nin söz konusu görüşle-
rini Güvenlik Konseyi Dö-
nem Başkanlığı'na ilettiği-
ni bildirdi.
Türkiye, Israil'in Anka-
ra Büyükelçiliği'nde gö-
revli Sözcüsü Amdor'un
"Törkler, Arapiardan ger-
çekten nefret eder" sözle-
rine de tepki gösterdi. Isra-
il'in Ankara Büyükelçiliği
Maslahatgüzân AmirMıı-
ünon, dün Dışişleri Bakan-
lığı'na çağnlarak konuyla
ilgili bilgi istendi.
ÖDP GENEL BAŞKANI URAS^TAN SEKT ELEŞTÎRÎ
'98 bütçesi ne enflasyonu
düşürür ne barışı saglar'
lstanbul Haber Senisi - ÖDP Ge-
nel Başkanı Ufiık Uras, hükümet or-
tağı DSP lideri Bfilent Ecevit'in
"Onümüzü göremiyoruz" sözlerini
anımsatarak, "Yolun sonunu göremi-
yorsanız, dönemece gelmişsiniz de-
mektir. Dana sevimli bir havvancfar a-
ma bu bütçe>k; 1998'de Hanapm ku\-
ruğu kopacak" dedi.
Hükümetin bütçe planını topa tu-
tan Ufuk Uras, 1998
bütçesinin hiçbir yapı-
sal değışiklık adımını
içermediği gibi yoksulu
daha yoksullaştıracak
unsurlar taşıdığını sa-
vundu. 1998 bütçesini
değerlendiren tstanbul
Tabip Odası, öğretmen
ve emekçiler de, sağlığa
ve eğirime aynlan payın
gıderek azaldığmı, büt-
çeden aslan payını yerli
ve yabancı tefecilerin
aldığım belirttiler.
Ufuk Uras, dün il merkezinde dü-
zenlediği basın toplantısında 1998
bütçesine yönelik partisinin görüşle-
rini açıkladı. 1998 bütçesinin borç ve
savaş bütçesinden oluştuğunu vurgu-
layan Uras, bu bütçeyle "ûlkenin kay-
naklannın ûlkenin geleceğine harcan-
ması yerine ülkenin geleceğmin harca-
nacağı''nı savundu.
Bütçe açığı olarak gösterilen 4 kat-
rilyonun gerçekçi bir rakam olmadı-
ğını belirten Uras, vergi gelirlerinde
ÖDP Genel Başkanı Uras
hedeflenen yüzde 96'lık artışm da
mümkün olamayacağını kaydetti.
ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, büt-
çenin sağlık ve eğitim yatınmlanna
ayırması gereken payın yüzde 20 ci-
vannda olması gerektiğini belirterek,
ancak bu payın yüzde 6.7'de kalması-
nın u
bütçenin geiecek planmm olma-
dığı''nı gösterdiğini kaydetti. Kayıt dı-
şı ekonominin kayıt içine almmasını
sağlayacak bir unsur
bulunmadığı için büt-
çenin enflasyonun
aşağı çekilmesinde de
bir rol oynamayacağı-
nıbildiren ÖDP Genel
BaşkamUras,"Askeri
harcamalara yüzde
20'lik pa> a>ıran bir
üikede enfİasyonun
düsürübnesi ve barqm
sağianması olanakb
değfldir" dedi.
1998 bütçesini de-
ğerlendiren doktor, öğ-
retmen ve emekçiler, sağlığa ve eğiti-
me aynlan payın giderek azaldığuu
belirterek bütçeden aslan payını yerli
ve yabancı tefecilerin aldığını söyle-
diler.
Eğitim-Sen 2 No'lu Şube Başkanı
Alaaddin Dinçer de yatınmlara ayn-
lan payın yüzde 6.7, eğitime aynlan
payın yüzde 11.1 ve sağlığa aynlan
payın da yüzde 2.6 olduğu bir ekono-
mik tablonun yaratıcısının emekçiler
olmadığını söyledi.
Cindoruk
'Devlet
çeteyi
reddeder'
• DTP Genel
Başkanı Hüsamettin
Cindoruk grup
toplantısında yine
Başbakan Yılmaz'a
yüklendi. Cindoruk,
Türkiye'nin AB'ye
girme kararhlığından
geri adım atmaması
gerektiğini söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - DTP Genel Baş-
kanı Hüsamettin Cindoruk,
cumhunyetin kuruluşunda
Atatürk'ün yaptığı ilk işin
devleri çetelerden temizle-
mek olduğunu belirterek
"Devlet çeteyi reddeder"
dedi. Cindoruk, eleştirileri-
ni Başbakan Mesut Yd-
maz'a yönelterek, "HeDo
Bush, heUo Hans demeyle
sfyasetin yürümeyecefini
kafiriara yerleştirmek la-
a m * diye konuştu.
DTP Genel Başkanı Cin-
doruk, dün grup toplantı-
sında konuşmasının büyük
bölümünü demokrasi, hu-
kuk, AB ve çetelere ayırdı.
AB ile ilgili "gümbör-
tn"nün bittiğini, iç ve dış
basında asıl yankmm Tür-
kiye üstünde odaklandığmı
vurgulayan Cindoruk,
"Türkryegüçlü bir devfcttir.
Bu nedenle sarsma gücünü
ortaya kovmahdır. Türki-
ye'nin AB tbşmda tutulma-
sı gücündendir" diye ko-
nuştu. Türkiye'nin AB'ye
girme kararlıhğından geri
adım atmaması gerektiğini
kaydeden Cindoruk, "Bu
bir ktşinin karanyla olacak
şey de değildir. Bu aynı za-
manda demokrasi işbirtigi-
dir" dedi.
Cindoruk, Doğu ve Gü-
neydoğu'da sivilleşmeye
gidümesi gerektiğini ve
1982 Anayasası'nın tama-
men değiştirilmesini öner-
di. "Tüm eğflimlerin temsa
edikliği bir Meclis istiyo-
nız" diyen Cindoruk, "Biz
DTP'Bler Allah'tan korka-
nz, ama demokrasiden
korkmayız. Türkiye 1998'e
bukuk yib riamgagm VUT-
mab" dedi.
Türkiye'nin aynı sorun-
larla çok iç içe yaşadığını
belirten DTP lideri,
tt
Ka-
zayla, otobüsün taranma-
sqia ortaya çıkanlar bir za-
bıta olayı mı yoksa devictin
zaafinı mı ortaya koynutk-
ttdır?'' dedi. Devletin çe-
teleri reddettiğini kaydeden
Cindoruk, "Atatürk'üa
miDi mûcadeleden sonra
yapûğı ilk tş. çeteleri orta-
dan kaldırmakn. O çeteler
miluyetçi ve vatanseverdi.
Ama, devletle çete bir ara-
da yaşavmmaz" dedi.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Rektör Seçimleri ve
Nispi Temsil
lstanbul Üniversitesi'nde aylardan beri süren "rek-
tör adaylığı" yanşması sona erdi ve Bülent Berkar-
da döneminin "gölgerektörü" Prof. Dr. Kemal Alem-
daroğlu en çok oyu toplayan aday oldu. Ikinci sıra-
yı Prof. Dr. Mesut Parlak, üçüncü sırayı Burhan Şe-
natalar ve nihayet dördüncü sırayı Esfender Kork-
mazakjı.
Bu "yanşmaya", seçim dernek çok zor ve bu ko-
nuda bazı ciddi itirazlanm var. Sayın Cumhurbaşka-
nımız bir "yanlışlık" yapmadı ve en çok oy toplayan
adayı lstanbul Üniversitesi'nin rektörü olarak tayin
etti. Zaten bunun aksine bir tutumu, diğer adaylann
içlerine sindireceklerini de sanmıyorum. Ve eğer öğ-
retim üyelerinin "eğilimleri" de dikkate alınmasaydı,
bu üikede "vatandaş" olarak dolaşmaya bile yüzü-
müz olmasa gerekti.
Sayın Alemdaroğlu, kullanılan oylann yüzde 30'dan
fazlasını topladı ve "en çok" oyu toplayan aday ol-
du. Ve altını yukanda da çizdiğim gibi, mevcut yasa
çerçevesinde rektörlüğe atandı ve şahsen oy verme-
miş olsam bile, bunun aksine bir davranışa şiddetle
karşı çıkardım. (Ama nasıl bir atama gerçekleşmiş
olursa olsun, bu yazıyı yayımlayacaktım.)
Ortaya çıkan sonuç, nispi temsil sisteminin bir "za-
afı." Her ne kadar Sayın Alemdaroâlu, oylann yüz-
de otuzdan fazlasını topladıysa da, lstanbul Üniver-
sitesi'nde ders vermekte olan öğretim üyelerinin yüz-
de 70'i, rektör olarak bir başkasını görmek istiyordu.
Bu durum, hem Alemdaroğlu açısından bir "zaaf"
hem de sistem açtsından.
Eğer bu oyiama, sadece bir eğilim belirieme olma-
saydı da, gerçek bir "seçim" olsaydı, o zaman bir-
kaç tur daha yaptlır ve nihayet sona kalacak iki aday
arasında bir tercih yapılırdı. Ve lstanbul Üniversite-
si'ndeki meslektaşlanmdan büyük bir bölümünün,
"benım rektöriım" diyebileceği bir isim ortaya çıkar-
dı. Hem seçenler daha huzurlu olurlardı hem de se-
çilenler daha huzurlu olurdu.
örneğin eğer rektör seçiminde "katılanlann yandan
bir fazJası" gibisinden bir şart aransaydı muhteme-
len Şenatalar'a oy verenlerden bir bölümü, daha son-
rakiturtardaAlerrıdaroğlu'naoy verirlerdi. Belkideter-
si olurdu. Aynı şekilde; Parlak'a oy verenler, belki Es-
fender'e oy verirlerdi. Belki de Esfender'in oylan Şe-
natalar'a giderdi. Yani bir sürü seçenek ortaya çıka-
bilirdi. Ve sonunda; seçene de, seçilene de huzur ve-
recek bir sonuç alınırdı.
Belediye başkanlıklannda da aynı sakıncayı görü-
yoruz. Bir beldede en çok oyu alan aday başkan se-
çilince, seçmenlerin büyük bir bölümünün belediye
başkanı olarak görmek istemedikleri bir isim, başkan-
lık koltuğuna oturuyor. Ne doğru dürüst bir iş göre-
biliyor, ne huzur bulabiliyor.
Hele belediye başkanının partisi, belediye mecli-
sinde azınlıkta kaldıysa, işler iyice kanşıyor. Kimine
büfe tahsisi, kimine petrol bayiliği vb. ödünlerie işler
yürütülüyor. (Bu arada başka şeyter de "yürütülüyor"
ama, o başka bir mesele...)
Genel seçimlerde nispi temsil sistemini ödünsüz bir
biçimde savunan bir siyaset bilimci olarak. yerel se-
çimlerde ve ömeğin rektörlük seçimi gibi bir seçim-
de, bu sistemi eleştirmem garipsenmemeli. Ülke ça-
pında ntspi temsil sistemini savunmamın rtedeni, top-
lumdaki her türiü düşüncenin parlamentoda temsil
edilmesi gerektiğine inanmamdır. Ve çoğu kez bunun
kaçınılmaz sonucu "koalisyon hükümetleri"üır ki şu
ya da bu biçimde bir pariamento "çoğunluğunu"
sağlarlar. Oysa ki diğer örneklerde, yönetim bir "azın-
lık" tercihiyie belirleniyor. Böyle bir belırlenim, hem de-
mokrasinin ruhuna aykındır hem de mantığa. Seç-
menlerden büyük bir çoğunluğunun tercih etmediği
aday, rahat iş görebilir mi?
Bizdeki son rektörlük seçimleri, "iktidarda olmanın"
avantajlannı da bir kez daha sergiledi. Ben bu duru-
mu, parti kurultaylanna benzetiyorum. Bir kez kurul-
tay kazanan bir parti genel başkanı; kendi istemedık-
çe top atsanız devnlmiyor. Beğenmediği il yönetim-
lerini değiştiriyor, potansiyel muhaliflere gül dağıtı-
yor... Yani ne yapıp edip iktidannı sürdürüyor.
Bizim rektörler de benzer bir durumda. Ama kad-
ro veriyor, ama söz veriyor, ama aba altından sopa
gösteriyorfar. Ve sonunda nedeflerine ulaşmasını bi-
liyorlar.
Bundan beş altı yıl önce Sayın Cem'i Demiroğlu,
en yıpranmış olduğu bir dönemde oylann yarısından
fazlasını almıştı da, saşınp kalmıştım. Sayın Alemda-
roğlu da fakülteleri dolaşın\en dekanlan boşuna tak-
mamış peşine. Bir bikJiği varmış.
öğretim üyelerinin tercihlerinin göz ardı edilmeme-
sine memnun okJum. Bizi bu kadar horlamamalılar.
YÖK tasansı açıklandığı günden beri, yani 1982
sonlanndan beri, YÖK'le ilgili olarak yazar-çizerim. Ve
maalesef bu konudaki tüm karamsar öngörülerim
YÖK öncesi üniversitelerimiz çok kötü durumday-
dı. Ama umutsuz durumda değillerdi. YÖK sonrasın-
da öyle bir sistem oluşturuldu ki, artık düzelme umu-
du yok gibi.
lstanbul Üniversitesi Rektörlüğü için yapılan tercih
belirlemesi oylamasının sonucu beni mutlu etmemiş-
ti. Ama eğer meslektaşlarımın tercih ettiği isimden
başka biri rektöriüğe atansaydı, mutsuzluğum kızgın-
lığa dönüşecekti.
Kaldı ki, Kemal Alemdaroğlu, "Atatûrkçülüğûnü"
sık sık gündeme getiren bir öğretim üyesi. Benim için
bu bile, azıcık teselli oluyor...
Cetin'den AB'ye elestiri
'Avrupa Birliği
haritasınm dışmdayız'
ANKARA (Cumhuri-
yetBürosu)-Türkiye Bü-
yük Millet Meclisi Baş-
kanı HikroetÇetin, Avru-
pa Birliği (AB) haritası-
nın dışında kalan Türki-
ye'nin, dış politikasını
soğukkanhlıkla ve duy-
gulara kapılmadan yürüt-
mesi gerektiğine dikkat
çekti.
Türkiye tnşaat ve Te-
sisat Müteahhitleri Işve-
ren Sendikası'nın (tN-
TES) düzenledigi aylık
geleneksel toplantilanna
katılan Çetin, yapağı ko-
nuşmada, Kıbns sorunu-
nun çözümü konusunda
çifte standart uygulayan
Avrupa'nın Türkiye'ye
baskı yaparken Yunanis-
tan'ın sorumluluğunu ta-
mamen göz ardı etriğini
söyledi.
Dış politikanın idare-
sinde duygulara yer ol-
madığını belirten Çetin,
Türkiye'nin 1998'in
Mart ayında yapılacak
Avrupa Konferansı'na
katılmasının anlamlı ol-
mayacağını ancak ilişki-
lerin Ankara Antlaşması
çerçevesinde yürütülme-
sinin gerektiğini söyledi.