08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16ARALIK1997SAU 8 DIŞ HABERLER İkinci Dünya Savaşı sonrası Avrupası'nm korkulu rüyası gerçeğe dönüşmek üzere Alıııaıı ordusunun dönüşii• 350 bin kişilik ordusuyla Almanya AB içinde başı çekiyor. Almanya'nın askeri rolünün siyasi zemini de değişiyor. Sosyal Demokratlar'la Yeşiller, ordu konusunda Hıristiyan Demokratlar'a yakın düşünmeye başladılar. Dış Haberier Servisi - İkinci Dünya Sa- vaşı ertesinde dünyanın korkulu rüyası ha- line gelen, Avrupa Birliği'nın temellerini atan liderlenn de çokuluslu bir çatı altında kontrol altına almaya çaiıştığı Alman siiah- lı kuv\etleri, Avrupa'nın en güçlü ordusu halıne gelıyor. Gözlemciler, Alman ordusu Bundes- wehr'in tahmin edilenden çok daha hızlı bü- yüdüğüne dikkat çekjyor. Alman ordusu da, birleşmiş Almanya'nın askeri gücünü Avrupa savunmasının güve- nilir, "normaT bırparçası halinegetirmek içın çaba göstenyor Alman Savunma Ba- kanı Vblker Ruehe. geçen günlerde parla- mentodayaptığı konuşmada, "YenibirKör- fez savaşı çıksa, Bundeswehr etkin bir rol üstienecektir" dedı. Bundan beş yıl önce, Körfez Savaşı sı- rasında Almanlar, pencerelennden dışan sarkıttıkJan beyaz çarşaflarla Batfnın uy- guladığı şıddeti protestoedıyorlardı. Hükü- met ABD'nin başını çektiğı ıttıfaka Al- manlann ne kadar lojistık destek sağladı- ğıni saklamayı uygun görmiiştü. Son kamuoyu yoklamalan, halkın yüz- de 72"sının Almanyanın askeri rolünün artmasından yana olduğunu göstenyor. Al- manya da Av rupa'nın en önemlı asken gu- cü olma çabaiannı sürdürüyor. NATO yet- kilileri Almanya'nm asken büyüme trendı ile ilgilı bazı noktalara dikkat çekiyor: Bosna'da NATO"nun kalış süresi uzatıl- dığıtakdirde fstikrarGücü SFOR'da görev- li 3 bın Alman asken bu ülkede kalmaya devam edecek. ABD ve SFOR'da temsil edı- len öteki ülkelerin. birlik sayılannı azalt- ması beklenıyor. Bu da, SFOR'un yerini al- ması planlanan DFOR" daki (Deterrent Force - Caydıncı Giiç) Alman birliğinin daha güçlü olması demek. # Almanya'nın asken rolünün siyasi zemini hızla değrsjyor. Gelecek seçimler- de HehnutKohl'ün lıderi olduğu Hıristiyan Demokrat Partısı'nin arkasında kalacağı tahmin edılen Yeşıller ve Sosyal Demok- ratlar da, kamuoyunun Alman ordusuna bakışındaki değişikJıği dikkate aldıklanna dair sınyaller vermeye başladı. 0 Avrupa tek para binmı kriterlerini karşılamak ıçin yapılan kesintilere karşın, Almanya'nın savunma bütçesine ayırdığı pay, ötekı Avrupa ülkelerinden çok fazla. Almanya'nın 350 bın askerlık ordusu ya- nında, NATO'nun Avrupalı ötekı üyelen- nin ordulan cüce kalıyor. Fransa dahil pek çok Avrupa ülkesi savunma harcamalann- da hızla kesmtiye gidiyor. Bütün bunlar, Almanya'nın NATO'dakı prestıjıruarttınyor NATO'nun çokuluslu ör- gütlenmeler planı çerçevesınde kurulan bü- rün çokuJuslu örgütlenmelerde Alman or- dusundan tümenler görmek mümkün. Al- man-Fransız. Alman-Amenkan, Alman- Hollanda bırlıklennın yanı sıra, Avrupa'yj eskıden ikiye bölen sınınn ötekı yakasın- daki ilk NATO birlığinde de yer alıyor Al- manya. Almanya-Danimarka-Polonya as- kerlennden olusan çokuluslu birliğin karar- gâhı Polonya'nın Stettın şehnnde olacak. Ordu saflannda 'HeiV sesleriDış Haberler Servisi - Alman ordusun- daki neonazilerin son haftalarda düzenle- dıği eylemlenn skandal boyutlanna ulaş- ması üzerine Alman Parlamentosu bu ko- nuda bir soruşiurma başlatma karan aldı. Alman ordusunda neo-nazilerin sayı- sının giderek arttıgı biliniyordu. Tanın- mış bir neo-nazi önderinin 1995 yıhnda bir askeri akademiye konuşma yapmak üzere davet edildiğinin ortaya çıkması ıse bardağı taşırdı. Alman Savunma Bakanı VbikerRuehe, geçen hafta yaptığı açıklamada, neo- na- zi olarak bilinen isimlerin ordudan temiz- leneceğine söz verdi. Bugüne dek, bu tip olaylann "münferit" olduğunu savunan Ruehe'nin Alman Parlamentosu Bundes- tag'ta soruşturmayı yürühnekle görevli savunma komitesine konuyla ilgili bir ra- por vermesi de neo-nazi faaliyetlerin yay- gınlaştığına dair en önemli ıpucu olarak değerlendiriliyor. Aşın sağeı ve bomba eylemlenne katılmak suçundan hükümlü Manfred Roeder'in. 1995"te Almanya'nın en saygın asken akademilennden bırinde konuşma yaptığının ortaya çıkması, neo- nazi faaliyetlerin geldiği noktaya ışaret ediyor. Olayın ancak geçen hafta bildıril- mesı üzerine, Ruehe, yetkilıler hakkmda da soruşturma başlattı. Bir Alman gaze- tesı, ırkçı birGüney Afrikalı örgütün, Ro- eder'in kurduğu harekete malı destek sağ- ladığını yazdı. Cter Spiegel dergisi de son sayısmda, or- duda bazı gruplann Adolf Hitier'in do- ğum gününü kutladığına dikkat çektı. NATO gücü Bosnadan çekilmiyor Clinton Bosna yolcusu I Dış Haberier Servisi-ABD Başkanı Bill Clinton, ABD bırlıklennı zıyaret etmek ve bu birliklenn kalış sürelenni uzatmak ge- rektiğinı vurgulamak amacıyla önümuz- deki hafta Bosna'ya gidecek. NATO dışiş- leri bakanlan da Bosna'daki uluslararası gü- cün kalması yönündekı kararlanm resrru- leştirmek üzere Bruksel'de toplanacaklar. Washington Post gazetesinın habenne göre. Clinton gelecek hafta pazartesı ya da salı günü (21 ya da 22 Aralık) Was- hıngton'dan Bosna'ya giderek Saraybosna ve Tuzla'daki Amerikan birliklerinde de- netımlerde bulunacak. 14 saat sürecek zi- yareti sırasında Clinton'ın ABD birlikle- rinın Bosna'da kalış sürelenni uzatmak ge- rektığını vurgulaması bekleniyor. VVashington'dan adının açıklanmasını istemeyen üst düzey biryetkili. Clinton'ın ziyaretiv le ilgilı olarak *Bosna'ya yaptiğı- mız katkıian insanlann aniaması için önenv tibirfirsatbtrdedi Bu arada. yann Belçika'nın başkenti Bruksel'de toplanacak NATO dışişleri ba- kanlan banş gücünün Bosna'da kalış sü- resinin uzatılmasını resmen kararlaştıra- caklar. Brüksel'den bir diplomat, ıttifakın tüm üyelennin Bosna'da banşın sağlanması için uluslararası bir asken varlığın orada kal- ması gerektiği konusunda hemfikirolduk- lannı belırttı. NATO üyesı olmayan ancak Bosna'da- ki uluslararası güç SFOR'da (Istikran sağ- lama gücü) yer alan diğer ülkelenn de Rus- ya başkanlığında çarşamba günü ittifak ü_yeleriyle bir araya gelerek süreyı uzatma konusunda onay vermeleri beklenıyor. Diplomatlar, yeni oluşturulacak ulusla- rarası gücün SFOR \ e daha önce Bosna'da görev yapan IFOR'un aksine ülkede kalış süresıne bir kısıtlama getirilmeveceğini kaydettiler. "Bir tarih belirlemek riskH olur" diye konuşan bir diplomat, ABD de dahil olmak üzere tüm ittifak üyelerinın her altı ayda birtoplanarak durumu yeniden göz- den geçıreccklenni ve son gelişmelere gö- re >enı düzenlemeleTgetireceklenni bildir- di. D-Force olarak adlandınlması ve en az 20 bın askerden oluşması beklenen bu güç. bir sorun çıkması halinde Bosna'da ya da komşu bir ülkede konuşlandınlacak bir acıl müdahale gücü tarafından destek- lenecek. SIAMPLIARAN ——••-«-. Cartos'un babası oğhıyla gurur duvııvor. Çakal'ın avukatı davadan çekildiDış Haberier Servisi - Fransa'da cinayetten yargılanan Çakal lakaplı dünyanın en uzun süre aranan Marksist eylemcisi DBch Ramirez Sanchez'in avukatı mahkemeyı protesto ederek dava- dan çekildığini açıkladı. Carlos'unavukatıIsabefleCoutant-Feyre,müvekkılinin I975'te ıki Fransız ajanı ıle bir Lübnanlı muhbirin öldürülmesine tanık olan kişinm çağnlması talebme karşılık mahkemenın karannı er- telemesi üzerine davayı terketîı. Carlos'un avukatı. "Karannız savunma ipmynin cttiğinı ilkelere a^kındır" dedi Mahkeme karannı kızgınlıkla karşılayan Carlos. * mahkemenın dürüstlü- ğfinü " sorguladı ve atmosfenn, ruh sağlığını bozucu olduğunu söyledı. Carlos, 1994"de Sudan'dan Fransız ajanlannca kaçınlmasının meşru olmadığını belirterek, davanın iptal edilmesı ve serbest bırakılması gerektiğinı savunuyor. Carlos'un avukatı da, müvek- kilini Sudan'da yakaladıktan sonra Paris'e getiren Fransız ajan- lannın, ellennde tutuklama emn olmadan böyle bir eylem ger- çeideştirdiklerinı söylemışti Bu arada Carlos'un babası Altagracia Ramirez Navas. Re- uters televızyonuna verdıgı demeçte "iyi bir devrimci" olarak ni- teledıği oğluyla gururduyduğunu söyledi. Kendisınin de Mark- sist- Leninist olduğunu belirten Ramirez. Çakal hakkındaki bü- tün davalann düşmesi gerektiğinı savunarak. "ogjunun V'apük- lannıa Filistin halkı>1a çok güçlü olan düşmanı arasında devam eden savaşın gerekdrdiği evlemler oMuğunu" söyledi. KADIKÖY2.SLILH HÂKEVnJĞİ'NDEN Sav ı 1996 83^ v asıyetname Muns Cemalettın Pa- muk'un vasıyctnamesınm mahkcmemızde açılıp okunmasına daır davanın yapılan yargılaması sıra- sında. Mırasçılardan Mehmet Turgay Pa- muk'un adresı tespıt edı- lemedığınder vasıvetna- menın tehlığ edılemedığı ve zabıtaca yapılan araş- tırmada da açık adresı bu- lunamadığından adı geçe- nın 22 l !998 Perşcmbe gûnö saat 9 30'da mahke- memizde hazırbulunması. Muns Cemalettın Pa- muk'un Yalova l. Noten- lığı'ne tanzım etlırdıgı 21 8 1989 tanh ve 18191 sayılı vasıyetnamesı ılc mal \arlığını eşı Şekıbc Pamuk'a vasıyet ettığı an- laşıldığından ışbu ilan ta- nhınden ıtibaren 1 ay ıçın- de kanıt \e nedenlenyle bırlıkle ıtırazını bıldırme- dığı takdırde vasıyetna- meyi kabul etmiş sayıla- cağı hususu ılan olunur. 28 11 1997 Basın-59466 KÜLTUR • SAHAT 293 89 78 (3 HAT) J^ASABAYönetmen: DERİMOD SANAT MERKEZİ Nuri Bilge Ceylan 1997 Altın Ponakal Jürı O7(?l Ödo ALKAZAR 2932456 iaOO-1415-1645-1SDO-21i5 FEWYHSalon3;, 236 28 S4 BAHAHTE 4143505 t13C-'400-'630-1»00-2l30 ÖZGÜN BASKI SERGİSİ Ozdenv Mustofa Yurdoer Mustofa fcmur ChK Adhon Tonju Sraı Manel OttoHerberl BdkanNad Mustofa Tüfrı Güngör 16Aroy( 1 97 PazafPazarteahanç AUAN A1JIKTAŞ AUINTAŞ A» ATAGÖK BURAK COKER DEMİRd DEMİRTAŞ GÜREÜ HARJEK İSÜMYEİ KARYAĞDI ONAT TANK -lOOoA'98 hergûnil.00-1830 SaM Voiu 5 KardeşlerOurak Zeytnbumu Tel:54716 04/Fax:558 71 78 Galeri > Atölyeyrf | llanlarınız j \\İ JKEÎNTOYIİINCULARI^II Terence Mc Nally ;•• 293 89 78 •• (3 hat) MARIA CALLAS Yon Yıldız Kenlet Mehmel Brrkıye Ceı/ Mehmet Baydur. Yıldız Kenter 11-12-13-19-20-25-27 Arahk Saal 21 00 14-21 AralıK Saat '5 00 SES-1 885/ORTAOYUNCULAR Tel: 212-25118 65 FaX: 244 43 27 - İSTİKLAL CAD. 140-BEYOĞLU FERHAN ŞENSOY FEL.EK .. E5IR GUN SALAKKEN FERHAN ŞENSOY FERHANGİ 1268. OYUN Çarş./Perş. 21 .OO 35O. OYUN Paıar 15.3O ve 18.3O KURGULAYAN. FERHAN ŞENSOY YÖNETEN DERYA BAYKAL FERHAN ŞENSOY-RASİM ÖZTEKİN-LEVENT ÜNSAL-ALİ ÇATALBAŞ-ŞÜKRAN DEDEMAN ERKAN ÜÇÜNCÜ-ÖZKAN AKSU-SAYCIN DELİBAŞ-SEVİNÇ ERBULAK-SEVİL AKI Cuma 21.00 Cumartesi 18.30 - 21.00 Kültür Bakânlıûının katkılanyla B İ L E T S A T I Ş Y E R L E R İ : OrtaovuncuMr Gıv 251 18 65-66 Vakkrramalar Taksım. Suadıye. Rumelı. Akmerkez SÜRMENEASLİYE M\HKE.MESİ'NDEN E^asNo W " 4 9 Da\acılar Mefküre Yalçın ve arkadajlan vekılı Av Musta- fa Keser tarafından davaldar Türkan Odabaş ve Guneş Oda- baş aleyhme açıtan tespıt ve ış- tirak halındekı mülkıyetuı müş- terek mulkıyete dönüstürülmesı davasıntü 13 I! W a n H i d r a karar gereğınce, Dava konusu Sürmene Ona mahalle tapusım- da kayıtlı 9 parsel sayılı ta^ın- maz malıklennden Osman kızı 1928 Dlu Tûrkan Odaba? ve Mımet kuı 1297 dlu Günes Odaba^'a aıt dava dılekçesı teb- lığ edılemedığı ve adreslen de tespıt edılemedığınden ılanen tcblıgat yapılmasuıa karar venl- mış olmakla yuUrda adlan ge- çen davalılann dunışma gûnu olan 22 0! 1998 gunü saat 9 10'da mahkememızde hazır bulunmalan, dava dılekçesı ozetı leblıg yenne kaım olmak ü/ere tJan olunur Basın 58621 ÇARŞAMBA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN Sayı. 1996433 Da\acı Yûksel Kaya. Semıha Kaya vekıllen Av. Mümın Karaoğlu tarafindan davah îsmail Hoşgıl aleyhıne açılan alacak davasının mahkememızde yapılan açık yargılaması sırasında \erilen ara karan geregince. lstanbul'da ıkâmet ettığı bıldınlen \e bütün aramalara rağmen adresı tespıt edılemeyen da- valı tsmaıl Hoşgıt'ın durusma günü olan 22 1 1998 giinü saat 9 O0"da mahkememizde hazır olması ve- ya kendısinı bir vekılle temsil ettırmesı. aksı takdirde yargıiamayayokluğunda de\am olunacağı. dava dılekçesı yenne geçerlı olmak üzere ılanen teblığ olunur. 20.11.1997 Basın: 57845 ESKİŞEHİR ASLİYE 4. HUKUK MAHKEMESÎ'NDEN EsasNo 1997 370 Davacı Seyran Balkan \ekılı Av. Hüseyin Karabulut tarafından davalı Orbay Orhun Balkan aleyhı- ne açılan boşanma davası nedenıyle; Tüm araştırmalara rağmen adresı tespit edılemeyen davalı Orbay Orhun Balkan'm yargılamanın bırakıldığı 25.12 1997 günü saat 9 15'te mahkememız dunışma salonun- da hazır bulunmasi \eya kendısını bir vekJlle temsil ettirmesi. aksı halde yargıiamaya yokluğunda de- vam olunup karar venleceğı dava dılekçesı ve meşruhatlı duruşma günü davetıyesı teblığı yenne geç- mek üzere ılanen teblığı olunur Basın: 578553 GÖLBAŞI-ADIYAMAN KADASTRO MAHKEMESÎ'NDEN DosyaNo- 1993 59 Davacı Gölbası Orman Isletme Şeflıgı'nın davalı Mustafa Temel aleyhtne açtığı Harmanlı nahiyesı 139 ada, 405. 311, 399 ve 411 parsel sayılı taşınmazlann kadastro tespıtıne ıtıraz davasının duruşması 29.12 199" günü saat 09 05 te olup davalı Mustafa Temel'uı mırasçılan olan Ayfer Temel. Melek Temel, Seıılay Temel. Meral Temel, Şahın Temel, Gülseren Kütük, Emme Temel, Kadır Temel. Haynye Temel, Şemsı Temel'e dava dılekçesının teblığıne kaım olmak üzere ılanen teblığ olunur Basuv 58629 BODRUM SULH HUKUK MAHKEMESÎ'NDEN 1990 306 E 1997 306 K. Davacı Yaşar Derturkıran tarafindan davalılar Atalay Budak ve 132 arkada^ı aleyhıne mahkememıze açılan ortaklıgın gıdenlmesı davasının vapılanaçıkdunışması sonunda. Bodrum ıîçesı. Gündoğankö)"û^alı mevkıın- de kaın pafta 4. parsel 387'de kayıtlı taşınmazın açık arttırma suretı ıle satılarak ortaklıguun gıdenlmesme 3 6 99"" tanhınde karar venlmış olup. Davalılardan Erturan Cnver. Ceyhan Vardar, Mehmet Nejat Akyurt, Vas- fe Koken. Yusuf Kenan Da> loglu, Farma Zehra Küçükkurum, Bakı Aksın Sürmelı, Şûkrü Vecdı Şıpal. Türkan Kayapınar. Muhsın Aşkın Sürmelı, Fılız Akuı. Nıhat Yıgıt. Sevgın Ûzcn. Şekure Sema Lnsal, Mukadder Çalu- rcr, Farma Bılguı Pın, Safı Dagıstan, Ünal .\ksoy, Nıyazı Boysan. Yeter -\ransm. Erkan Onver. ^bdurrahman Sorgucu, Osman Nıyazı Akın. Ayşenur Somer. Refık Yazgan. Tekmıle \ orulmaz, Yüksel Tanar. Mehmet Dûn- dar Aytar. Mehtap Seçılmış. Mehmet Emın Bılge. Rızanur Özsoy, Nıyazı .^kgiin. Rasun Kudret. Cevat L'lgen. Nesnn Karacı, llhan Seçkın. Kjymet Has. Reyhan Akçakan, Bakı Kolak. Günsev Zengın, Akıle Çetın. Tuncay Başaran. Selamı Dılmen, Fıkn Sungu, Unsal Okutkan. Okan Coşkun. y'urdanur Tanır. Alı Osman Kara, Hülya Üngûden. Azız Atlanel. Ümıt Salıh Cngüden. Halıde ^ta, N'urcan tncebay, Yıldınm Özkan'a. adreslen meçhul olunan karann ılanen teblığıne karar venlmıştır Işbu ılanın gazetede yayımlandığı tanhten ıtibaren 8 gün ıçınde temyız edılmedığı takdırde karann kesmleşeceğı ılanen teblığ olunur 21 10 1997 Basın 58914 YUMURTALIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo 1960'86Esas l%0'l 11 Karar Davacılar Mehmet Yüksel ve Iskender Ataievınır larafindan davalılar Abdullah Bılım, Ummu Gülsûm Al- tan. Halıl Altan. Halıl Yas^r haklannda mahkemetnıze açılan Beyvaadı sebebı ıle tescıl davasının yapılan açık du- ruşmasmda v enlen 16.12 1960 tanh 1960 86esas. 1960111 karar sayjlı ılamı uyannca. DavaJılar Abdullah Bılım, L'mmü Gülsûm Altan. Halıl Altan, Halıl Yaşar aleyhıne Yumartalık Şıhganem kövTİ 22 parseldekı hısselennın da- vacılar Mehmet Yüksel velskender Atasevtmradlannatcrscılıne daır mahkememızın 16 12 1960 tanh 1960'86esas 1960'! 11 karar sayılı ılamı ıle karar venlmış olup. Yapılan tüm aramalara rağmen teblıgata yarar adreslen tesptt edı- lemeyen davalılar Abdullah Bılım, Ummu Gülsûm Altan, Halıl Altan ve Halıl Yasar'a karar özetınm teblığıne ka- rar venlmış olmakla ılan tanhınden ıtibaren 15 gün sonra teblığ edılmış sayıldıklan 15 gün sonra adı geçenler hak- kmdakı karann kesınleşmış sayılacağı ılanen teblığ olunur 03 12 199 7 Basın 59412 BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Bip Hükümeti Kutlamanın Sevincini Yaşamak Özellikle, Yılmaz hükümetinin, 14 Aralık'ta AB tu- tumu karşısındaki politikasını kutlamak gerekir. Uzun yıllardan beri ilk defa olarak, "gerçeklerin üzerine otur- tulmuş" bir yaklaşımı görüyoruz. Aksi yapılmış olsay- dı, hem hükümet kendi kendisini kandırmış hem de Türk kamuoyuna, yanlış bilgi ve izlenim verilmiş ola- caktı. Gerçekler acıdır. Ancak biz bu "acılığa" bugün göğüs geremezsek yann daha bü'yük aalara yol aç- mış oluruz. Mesut Yılmaz hükümeti kofkusuzca, Tür- kiye'nin, kafasını kumdan çıkarmasına olanak ver- miştir. AB'nin Lüksemburg doruğundan çıkan kararlar be- nim için hiç sürpriz olmadı. Bu kararlar AB'nin, 1991 Maastricht Antlaşması'ndan beri izlemekte olduğu Türkiye ve Kıbns politikalannın, çok doğal bir sonu- cudur. Avrupa Biriiği'ne kızmaya fazla hakkımız oldu- ğuna inanmıyorum. Çünkü son 6 yıl içinde eğer, - Hükümetler, AB'nin, Türkrye'nin üyeliği konusun- da ne yapmak ıstediğini kafalannı kumdan çıkanp gö- rebilselerdi, - Görebilen ilgililer, başbakanlardan ve bakanlardan "korkmadan", doğrulan Türk kamuoyuna yansıtabil- seler ve siyasilerle mücadele etme cesaretini göste- rebilselerdi, - Medyanın birbölumü, "kendikafalannda hayalet- tikleri şeytenn", gerçeklerden ne kadar farklı olduğu- nu anlayıp, bunlan "dürüstçe" kamuoyuna yansıta- bilselerdi, - Avrupa ile ilgili kurulmuş olan bazı özel sektör ku- rumlan, iki üç kişinin "kendi bireyselmisyonlanna" alet olmayıp kamuoyunu yalan bilgilerte yönlendirmese- lerdi, Türkiye Lüksemburg'da bu kadar aşağılanmazdı. 1991 'den beri AB'nin çizgisi ve Türkiye politikası, yukanda andığım çevreler tarafından herkesten sak- landı. TBMM'den, hükumetlerin üyesi bakanlardan, kamu kuruluşlanndan, unıversitelerden ve kamuoyun- dan gizlendı. Bütün bu çevreler, yapay bir beklenti içt- ne sokuldu. Eminım, bugünkü hükümet iktidarda ol- mayıp da 1995'teki hükümet işbaşında bulunsaydı, Lüksemburg sonuçlan yıne, "Görûyor musunuz, bi- zi Avrupa Konferansı'na da çağırdılar, üyeliğimizin önü açıktır" diyerek şarkılarına devam edecekti. Ba- zı yazar-çizer takımı. hâlâ aynı teraneyı, biraz zor da olsa sürdürmeye çalışıyor. Ama nafile, bu defa Anka- ra'dakı hükümet "bu kiriialdatmaca oyununa" hayır dedı. Bakalım bazı özel sektör kurumlan, işi nasıl haz- medecekler. AB kendi açısından, 1991 'den beri, Ankara hükü- metlennin zaaflanndan yararianarak ve onlan adeta Brüksel tarafına çekerek belirli bir Türkiye politikası- nı yürütegelmiştir. Lüksemburg doruğundan çıkan ka- rar ise bu çizgi ıçınde "hiçyadırganmaması gereken" bir karardır. AB, son altı yıl içinde Türkiye'den daha tutarlı hareket etmiştir. Türk hükümetleri ve bazı etki- lı çevreler, kendi kendilerini aldatmışlarsa, bu AB'nin değil Türkiye'nin sorunudur. 1991 'den itibaren Türkiye'nin üyeliği, AB perspek- tifinden tamamen çıkmıştır. Inanmayanlann, AB çıkış- lı belgelen ve Türkiye raportannı dikkatle okumalan ye- ter. AB artık, gelecekteki Avrupa Devleti içine kesin- likle sokmayacağt Türkiye'yi: — a) Tek yanlı olarak olağanüstü avantajlar sağladlSı 6 Mart 1995 belgesi içinde tutarak Türkiye ile ilişkile- rinı sürdürmek istemektedir. Çünkü bu belge, birçok- lannın sandığı gibi, sadece sanayi ürünlerinin gümrük- süz dolaşımını sağlayan bir belge degildir, işin bu ya- nı önemli değil: Onemli olan. bu belge ile AB, Türki- ye'nin dış tıcaret politikasını (dolayısıyla dış politika- sını) AB dış politikasına bağımlı hale getiriyor; lütfen ilgililer, bunun ne anlama geleceğini bir defa daha dü- şünsünler, dalkavukluk yapan değil, doğrulan kork- madan söyleyebilen kamu görevlilerinden bilgi alsın- lar. AB Türkiye'ye özel statü verelim demekle, 6 Mart belgesini esas almak istemektedir. b) AB diğer taraftan, Türkiye'nin son 6 yıldaki "saf- lığının"süreceğı varsaytmı ile, "Şunlanşunlanyapar- san seni aday yapmayı düşünebilirim" demekte ve bu sayede Kıbns'ı, "içindekı Türk azınlığı" ile AB'ye katacağını sanmaktadır. O kadar da haksız sayılmaz- lar: 1994-1996 döneminde yaşananları gördükten sonra, eh belki bu da olur diye düşunmektedirier. Ne uluslararası hukuk, ne anlaşmalar, bunlann hiçbiri yok- muş gibi, "orman kanunu anlayışı" içinde Türkiye'nin üstüne üstüne gelmektedirier. Bundan sonra ne olacak? Kimse merak etmesin, hiçbir şey olmayacak. AB Türkiye için çok önemli bir ekonomik bölgedir, onlar için de Türkiye. Ekonomik ilişkiler nasıl ise aynen sürecek, ne Türkiye Avru- pa'dan, nede Avrupa Türkiye'den kopacak. Karşılık- lı ekonomik çıkarlar bunu kesinlikle engeller. Peki o zaman sorun ne? Sorun şu: Sanayi mallan yine güm- rüksüz dolaşsın, ancak, 6 Mart belgesinde. Türki- ye'yi, sanki birtam üye gibi yükümlülük altına sokan "mandacı" maddeler kesinlilkle ayıklansın. Olmaya- cak şey ama, Türkiye 2088 yılında tam üye olursa, bu tür maddeler, diğer üyelerle birlikte ancak o zaman uy- gulanır. Şimdi birileri, "Aman, 6 Mart belgesinin noktasına virgülöne dokunmayın, işler kanşır" derse, hiç kuş- kunuz olmasın, eğer bunlan cahilliklerinden söylemi- yorlarsa, "Türkiye'nin AB mandası altında" kalması- nı istiyorlar demektir. AB, kendine göre haklı nedenlerle Türkiye'yi Avru- pa Devleti içine sokamıyorsa, yan yana, iki dost ve ortak olarak ilişkilerimizi gefiştiririz. Ama Türkiye'de bi- rileri, başka niyetlerini gerçekleştirsinler diye, kusura bakmayın, Türkiye'yi AB'nin mandası yapamayız, bu- na kimsenin gücü yetmez. Gerçekçi tutumu için hükümeti kutluyorum. DENİZLİ 3. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 1997 1467 Alacaklı Egebank AŞ \ek. Av Hasan Himmetli, Av. Mus- tafa AJı Çetın'e 4.591.05)55! TL ve icra masraflan ödemeye borçlu Ahmet Onur Karademırcı'mn ışbu borcundan dolayı Denizlı Istasyon Cad. 451. Sok. No 4 adresine 163 örnek öde- me emn göndenlmiş ve bila ikmal ıade edılmiş ve aynca Cum- huriyet Bassavcılığı"nca adres azaştınfması yapılmış ancak bu- lunamamıştır Zabıtaca da yaponlan tahkilcatta adresınin tespı- tı mümkün olmadığından ödeme emriıün 7201 sayılı Teblıgat Kanunu'nun 28 ve müteakıp maddelenne tevkıfan kanuru sü- reye 15 gün ilavesi suretiyle ılanen tebîiğine karar venlmiştir. Yukanda yazılı borç ve masraflan ışbu ödeme emnnm gazete- de ilan tanhuıden inbaren 25 gün ıçinde ödemeniz, takıbın da- yanağı çek kambıyo senedı rutelıgSnde defılse 20 gün ıçınde mercıye şıkâyet etmeniz, takıp dayanagı çek aitmdakı imza si- ze aıt değılse yıne bu 20 içtnde aynca v e açıkça bir dılekçe ile İcra Tetkık Mercıirle bıldırmenız, aksı takdirde icra talubınde- kı çek altındaki ımzanın sızden sadir sayılacağı. imzanızı hak- sız yere ınkâr ederseniz alacagın yüzde 10 tazmınat cezası ile mahkûm edileceğiniz, borçlu olmadığıruz veya borcun ıtfa ve- ya ihmal edıldığı veya alacagın zaman aşımına uğradığı hak- landa ıtirazınız varsa sebeplen ile birlikte 20 gün içinde Tetkik Mercıi'ne bir dılekçe ıle bıldırerek mercıı itırazınızın kabulüne daır bir karar getırmedığinız takdırde cebn ıcraya devam olu- nacağı. ıtıraz edilmedığı ve borç odenmediği takdirde 25 gün ıçınde 74. madde geregince mal beyanında bulunmaruz, bulun- madıgmızda hapısle tazyık olunacagınız, hiç mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykın beyanda bulunursanız hapısle cezalandınlacağınız ihtar olunur 13 11.1997 Basın: 58155
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle