Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16ARALIK1997SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Kafileyi aralannda milletvekillerinin de bulunduğu kalabahk bir kitle karşılayacak
Yürüyenler bugün Ankara'da• Budak'ın, 202
arkadaşıyla 9 gün
önce İstanbul'dan
başlattığı "Sendikal
Haklar Yüriiyüşü"
bugün Ankara'da
sona ererken Budak,
Yılmaz ve Çalışma
Bakanı Nami Çağan
ile görüşerek
yürüyüşün
gerekçelerini ve
nükümetten
taleplerini içeren bir
mektup verecek.
ALÎER
DlSK Genel BaşkanıRıd-
van Budak'ın, 202 arkada-
şıyla İstanbul'dan başlattıgi
9 gûnlük -Sendikal Haklar
Yürüyüsü" bugün Ankara'da
sona erecek. Budak, bugün
Başbakan Mesut Yılmaz \e
Çalışma Bakanı Nami Çağan
ile görüşerek yürüyüşün ge-
rckçelerini ve nükürnetten ta-
leplerini içeren bir mektup
verecek.
DlSK kafilesi Ankara'ya
yaklaştı Kafileyi ODTÜ
önünde, aralannda çok sayı-
da milletvekili, siyasi parti
yetkilileri ile sivil toplum ör-
gütleri ve işçilerin bulundu-
ğu kalabalık bir kitlenin kar-
şılayacağı bildirildi.
Budak, kendilerini OD-
TÜ önünde karşılayacak sen-
dikalar ve kitle örgütlerine,
siyaseti Türkiye'nin sorun-
lannı çözmeye zorlamak
amacıyla güç ve eylem bir-
liği önereceğinı bildirdi.
DÎSK üyesi işçiler de kar-
şılama töreninde bulunmak
üzere otobüslerle çeşitli mer-
kezlerden Ankara"ya hareket
ettiler. Budak ve arkadaşlan
kendilennı karşılayanlarlabir-
likte, saat U.OO'de ODTÜ
önünden önce Çalışma Ba-
kanlığı'nayürüyecekler. Bu-
dak saat 14.00'te Çalışma Ba-
kanı Nami Çağan, daha son-
ra da Başbakan Mesut Yılmaz ile görü-
şecek ve kendilerine birer mektup suna-
cak.
. Mçktupta işsizlik, yoksulluk, sosyal
adajetsizlik, çeteler, irtica ve bunun gibi
sorunlann, zaten yeterince gelişkin ol-
mayan demokratik geleneklerimizi yok
3. Petrol Surası basladı
Emekçüer ekmeklerinipaylaştı
DlSKIi işçiler yürüyüşlerinin
sekizinci gününde, Eskişehir'den
Sivrihisar'a yürüdüler. Dün sa-
bah 09.00'da Eskişehir'den yürü-
meye başlayan DÎSK kafilesi, Es-
kişehirlilerin sevgi gösterüeri eş-
liğinde Şeker Fabrikası önüne
geldiler.
Burada, yok çıkan işçiler tara-
fından karşılanan kafileyi, daha
sonra Entil Döküm Fabrikası iş-
çileri davul-zuma ve "Entil işçi-
leri sizinle gunır duyuyor" pan-
karüyla karşıladılar. İşçiler, hazır-
ladıklan kahvaltılık kumanyayı
DlSK kafilesine ikram ettvJer.
DtSK'li işçileri Organize Sana-
yi Bölgesi'nde Esem Fabrikası
işçileri karşılayarak öğle yemek-
lerini yüriiyüşçü işçilerle paylaş-
tılar ve birlikte halay çektüer. Iş-
çilere teşekkür eden Budak. "Si-
yasetçikr bu ülkeyi adam gibiyö-
netselerdi, Türkiye'nin her yanı-
nı buradaki halay yerine çevüir-
Kafıle daha sonra kendilerini
karşılamak için günlerdir hazır-
lık yapan Kaymaz beldesinin gı-
rişinde DYP'li Belediye Başka-
nı BeytuDah Karabulut, Eurogold
firmasının altın arama faaliyetle-
rini sürdürdüğü 14 merkezden
gelen ve aralannda Ekrgama köy-
lülerinin bulunduğu çevreciler,
temsilcilerle köylüler tarafından
karşılandı. Köylüler DlSK kafi-
lesine gözleme ve ayran ikram
ettiler. DİSKH işçiler ve köylü-
ler birlikte halay çektiler.
etme tehlikesiyle karşı karşıya bıraktığı
ve toplumu ümitsizliğe sevk ettiği vurgu-
lanıyor. DlSK'in, ülkemizin içinde yaşa-
dığı bu sıkıntılann çözümünde en önem-
li etken olarak örgütlü toplumun müda-
halesinı gördüğü ifade edilen mektupta,
"Ülkemizde demokrasinin eksikliğinin
örgütlü toplumun önüne büyük engeller
çıkardığı, toplumda en kolay örgütkn-
mesi gereken işçilerin bile 12 Eylül hukıı-
kunun grtirdiği yasaldar ve işverenlerin
kan tutumu somıcu fülen engeDendiği'' ifa-
de edılıyor. Buna örnek olarak"Knı iki
yılda sendikalaşmak isteyen 40 bin işçi-
nın işten atıldığı anımsatılan mektupta,
DlSK'in bütün bu olumsuzluklara çağ-
daş demokrasilerde olduğu gibi müdaha-
le etmekte kararlı olduğu ve gerçekleş-
tirdiğı yürüyüşün, bunun ilk adımı oldu-
ğu belirtiliyor.
Hükümetin bu sorunlann çözümünde
'Boru hattı Boğaz'da
tehlike yaratabilir'
• Devlet Bakanı Gürdere, şûrada yaptığı
konuşmada, Hazar petrollerinin Bakû-
Ceyhan hattıyla Akdeniz'e indirilmesinin en
doğru seçenek olduğunu kaydetti.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Petrol Ürünlen Iş-
verenler Sendikası (PÜİS)
Genel Başkanı tsmail Ayte-
miz, erken üretim petrol ü-
nün taşmacağı Bakû-Supsa
ve Bakû-Novorossisk boru
hatlannın Boğazlar'datrafi-
ği işlemez hale getireceğini
ve tehlike yaratacağıru vur-
guladı. Petrol Ofısi AŞ (PO-
Oemirel
'Nükleer
enerji
çağdaşlık
sınavı'
ANKARA(Cumhu-
riyet Bürosu)-3. Pet-
rol Şûrasf nın açılış
törenine katılan Cum-
hurbaşkanı Süleyman
Demirel, Güney sınır-
lannın siyasiler tara-
fından değil jeologlar
tarafmdan çizildiğini
belirterek, petrolün bit-
tiği yerde Türkiye'nin
sınırlarımn başladığı-
na dikkat çekti.
Enerjinin, ekonomi-
nin gelişmesinde çok
önemli bir yeri oldu-
ğuna işaret eden De-
mirel "Nükleer enerji
yalmzca enerji açısın-
dan değfl teknolojinin
gelmesi açısından da
önemMr. Türkiye, bir-
takım korku ve endi-
şelerle nükleer enerji-
yeyaklaşmış. olmaktan
çekinmemelidir. Bu se-
fer varamazsak bizi
kunse ciddiyc almaya-
cakür. Nükleer enerji-
>i kullanıp kullanma-
mak.Türİdye'nin ade-
ta çağdaşlık sınavı ha-
line geunistir" dedı.
AŞ) Genel Müdürü Mehmet
Gültekin. petrol sektöründe
artan kayıt dışınrn önlenme-
sıni istedi.
Devlet Bakanı Metin Gür-
dere. dün Hilton Oteli'nde
başlayan 3. Petrol Şûrasf nda
yaptığı konuşmada, Hazar
Havzasf nın yıllık petrol üre-
timinin 40 milyon tona ula-
şacağına dikkat çekerek "Bu
kadar petrolün Boğazlar'-
dan geçmesl sadece insanla-
ra değil kültürel variddany-
la bir dünyaşehri olan tstan-
bul'u ciddi tehlikeye soka-
cakbr" dedi. Hazarpetrolle-
rinin Bakû-Ceyhan hattıyla
Akdeniz'e indirilmesinin en
doğru secenek olduğunukay-
deden Gürdere, yılda yakla-
şık yüzde 5 oranında artan
Türkiye'nin petrol ürünlen
ihtiyacının yeni rafınerileri
zorunlu kıldığmı belirtti.
Başbakan Yardımcısı Bü-
lent Ecevit adına konuşan
Milli Eğitim Bakanı Hikmet
Uluğbay da 1992 verilerine
göre 977 miryon ton petrol re-
zervinın büyük bölümünün
Ortadoğu ve Kafkasya'da ol-
masının Türkiye'yı "metro-
politik bir coğrafya" haline
getirdiğini söyledi.
PÜİS Genel Başkanı Ay-
temiz. Orta Asya ve Hazar
Bölgesi'nde artan petrol ha-
reketleri ile Karadeniz ülke-
lerinin büyüyen ticaret ha-
cimlerinin, Boğazlar'ı "pet-
rol hatöna" dönüştürmeye
yönelik olduğunadikkatçek-
ti. POAŞ Genel Müdürü
Mehmet Gültekin, yatınma
dayanmayan, kısa vadeli kay-
naklar,flaşçıkışlar ve sektör-
de fazlasını almak isteyen ti-
cari yaklaşımlann uzun va-
dede darboğaza neden oldu-
ğuna dikkat çekti. Rekabet
koşullannda ülke ve halk ya
rannın herkes taraftndan "eşit
bir şekilde gözetihnediğinr
vurgulayan Gültekin, Petrol
Ofisı'nin ise her ürünü ülke-
nin her tarafına ulaştırmayı
hedeflediğini kaydetti.
Mimar Sman Üniversitesi Endûstri Ûrûnlerı Tasanmı Böiümû ve Şişecam işbirttğiyte
Jlşnklla, boşluktarı
iı dcseıı
SckTÖRÜNtN ÖNCÜSU ŞİŞECAM,
dfkoRATİf CAM SERİSİ ElİT GUss'lN dÖRdÜIVCÜ dESENİ İÇİN
DfkoRATİF CAM DESEN Y*RIŞM»Siyl* ElsdÜSTRİ TASARIM(lL\RINA bcNZERSİZ bİR Ol*N*k SUNUyOK.
YtZylÜARdlR EN ZOR OİAN, dllZ CA^CİA (JfSEN VAR4TMAİİTIR.
Bu IŞlkU l)OSİtC,L SEkİlİLNdİKMckTİR...
SİZİ, ZORU VARATMAVA ISK,A ŞEUII VtRMEVE C AC,IRiy<)RUZ.
UlkEMİzdfkİ TIIM ENdllSTRİ TAİARIMC |UR|, MİMARIAR, İÇMİMARUK,
qÜZEİ SANATlAR VE CAM SANAyİİ'Ndt ÇAIIŞANIAÜ iU *dl qEÇEN kONUlARdA EqİTİM qOREN ÖqRENCİUn.
ElİT ClASS SERİSİ'NİN dÖRdİJNCÜ dESENİ btlki dE SİZİN TASARUdlCjlNIZ dESEN OİACAU...
ŞİŞECAM
"DtkoRATİf CAM DESEN YARI5IMAS|ff
NA
(IAVETLİSİNİZ!
ŞİŞECAM
;AMTAŞ DÜZCAM PAZARLAMA A.Ş "et: (0212) 252 67 11 - 252 16 00
özel bir sorumluluğu olduğu
ifadesininyeraldığı mektup-
ta, "muhalefetteverilensözle-
rin iktidarda unutulmasına
arük tahammül edflemeyece-
ği'* de behrtılerek "Hüküme-
tinyetertiçoğunluğasahip ol-
duğunu bilmekteyiz.Talepte-
rirnizin bu kezde gerçetdeşme-
mesi hahnde,bumı basitbir sa-
yısal yetersizük olarak dep,
siyasalbirtutumolarakdeğer-
lendirecek ve bu değerlendir-
mcmizi Türkiye tophımuna,
özeffikle de cahşanlara açıkkk-
la ifade edeceğiz" deniliyor.
Mektubun sonunda DlSK'in
taleplerinin sadece kendisi
için değil, Türkiye'nın, halkııı
esenliği ve mutluluğu için ol-
duğunun altı çiziliyor. Baş-
kan Budak, önceki gün yap-
tığı açıklamada, taleplerinin
yerine getirilmemesi duru-
munda, sendikal hak yürü-
yüşlerini Izmır, Adana, Mer-
sin, Bursa gibi büyük kentle-
re de taşıyacağıru açıklamış-
ü. Budak, yürüyüş gerekçele-
rini cuma günü CHP'nin
TBMM'deki grup toplantı-
sında da konuşarak dile geti-
recek.
Budak, Bakan Çağan ile
yapacağı görüşmede ıse ön-
celikle sendikalaşma hakkını
kullanılamaz hale getiren 12
Eylül hukukunun değiştiril-
mesini, işkolu ve işletme ba-
rajlannın kaldınlmasını, sade-
ce işçi sendikasında üyelikte
istenen noter şartının kaldınl-
masını, ILO sözleşmesinin
158. maddesine uygun ola-
rak iş güvencesi yasasmın çı-
kanlmasıru, yetkı prosedürü-
nün basitleştirilmesini ve yet-
kili sendıkanın belirlenme-
sinde referandum uygulama-
sına geçilmesini isteyecek.
Budak aynca 15 milyon çalı-
şandan sadece 5 milyonunun
sigortalı olduğunu anımsata-
rak, işsizlik sigortasının çı-
kanlmasını, sigortasız çalış-
manın önüne geçilmesini ve
kayıt dışı ekonominin kayıt alöna alınma-
sını isteyecek. DlSK'in şikâyetçi olaca-
ğı bir başka konu da yasalara uymayan
işvtrerJere uygulanan 100-300 bin lira gi-
bi hiçbir caydıncı özelliği olmayan para
cezalan. Budak, bu cezalann caydıncı
hale getirilmesini talep edecek.
Savcı
Göktürk'e
yine beraat
Istanbul Haber Servisi -
Katıldığı bir televizyon prog-
ramında "Türkiye\ieyargpıın
bağımsız olmadıgmı" söyle-
diği içm yargılanıp beraat et-
tikten sonra hakkında yeni
bir dava açılan Istanbul DGM
Savcısı Mete Göktürk yine
beraat etti. Istanbul DGM
Başsavcısı ErdalGökçen'in,
Göktürk'ün söylediği "Kor-
kaklar kesinükk rvi hukuk-
çu obunaz" sözü nedeniyle
Adalet başmüfettişlerine
"rencideoMuklanm" belirt-
mesi üzenne sanık savcı,
"Gökçen neden rencide ol-
muşturbflemem. Busözü üze-
rine almasını hakiı lalacak
bir Idşiiiközefliğine sahipoJup
olmadığını tabii Id en iyi ken-
disi bUiyonnır" dedı.
Şişli 2. Ağır Ceza Mahke-
mesi'ndeki duruşmayasanık
Istanbul DGM Savcısı Mete
Göktürk katılırken kendisi-
ni, aralannda Istanbul Baro-
su Başkanı YficdSavman'ın
da bulunduğu 9 avukat sa-
vundu. TCY'nin 159/1. mad-
desi uyannca "AdByenin ma-
nevi şâhsiyetini alenen tahkir
ve tezyif etmek'* suçundan
yargılanan Göktürk, savun-
masında daha önceki davası-
nın, konuşmalarda geçen
sözlerin eleştiri mahiyetinde
olduğu ve suç unsuru bulun-
madığı gerekçesiyle beraat-
la sonuçlandığım hatırlattı.
Yargı bağımsızhğının han-
gi noktada olduğunu göster-
mesi açısından DGM Baş-
savcısı'nın beyanlannın il-
ginç olduğuna dikkat çeken
avukat ve Istanbul Barosu
Başkanı Yücel Sayman,
'^öytenensözlersanığm mah-
keniedesöyiedfldermin tekra-
ndır. Suç teşkil ettiği iddia
edilen snzJersamğm knnuşma-
lanndan cımbızla çekilmiş-
tir. Beraaünı istiyoruz" dedi.
İddia makammın da sanık
Mete Göktürk'ün beraatını
istemesinin ardından mahke-
me heyeti de mahkemede
söylenen sözlerde ve röpor-
tajlarda suç unsuru bulunma-
dığını belirterek beraatına
karar verdi. Duruşma çıkı-
şında gazetecilerin sorulan-
nı yanıtlayan Göktürk, ko-
şullar uygun olursa tayinini
isteyeceğini de söyledi.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Nerede Hata Yaptık?
Tahran ve Lüksemburg zirvelerinin ardından, kü-
lahımızı önümüze koyup düşünmemiz gerek. Ata-
türk'e "bulaşmak" için hiçbir vesileyi kaçırmayan din-
ci bir gazete, geçenlerde "Yurtta hüsnan, dhanda hüs-
ran" diye manşet atmıştı. Pek yalan da değil. Ama
acaba bu hüsranın nedeni, ya da nedenleri ne?
Pazar günü bu köşede Âhmet Taner, Sina Ak-
şin'in yaptığı bir "karşılaştımnanın" sonuçlannı ser-
giledi ve Türkiye'nin Atatürk zamanında böyle hüs-
ranları hiç yaşamadığını ortaya koydu. Yıllardan be-
ri; yazı ve konferanslanmda, aynı şeyi ben de dile ge-
tirmeye çalışırım. Ve sonunu, "/Ve oldu bize?" diye
noktalanm.
Gerçekten, ne oldu bize? Nerede hata yaptık?
27 Mayıs Devrimi mi hata idi? Yoksa Milliyetçi
Cephe hükümetlerinin uyguladıklan faşizan politika-
lar mı bugünkü durumu ortaya çıkarttı? Yoksa yan
faşist 12 Eylül darbesi mi bizi bu noktalara getirdi?
Ya da Türk-islam sentezinin, resmi devlet politikası
olarak dayatlmak istenmesi ve Kemalizmi tasfiye ça-
balan mı bu hüsrana neden oldu? Ya da Kıbns Ba-
nş Harekâtı mı, uluslararaa arenada bizi yalnızlığa
rtti?
Bugün Türkiye'de işler iyi gitmiyor. Doğru. Fakat
bu işler, acaba neden iyi gitmiyor?
"Toplumsal olaylann sonuçlannı, tek nedenle açık-
lamak mûmkün değildir" diye, yıllardan beri öğren-
ci eğitmeye çalışan bir öğretmen olarak, Türkiye'de
işlerin iyi gitmemesini tek nedenle açıklamak iste-
meyeceğim çok doğaldır. Zaten yukanda sıraladığım
olasılıkları ve benzerierini yıllardan beri ele alınm ve
çözümlemeler yapmaya çalışınm. Fakat bu konular-
daki tüm yaklaşımlarımı ve görüşlerimi saklı tutarak,
bugün çok "daraltılmış" bir analiz yapmak istiyorum.
Oylesine darattılmış bir analiz yapacağım kı; ge-
rek uluslararası arenadaki yalnızlığımızı ve bizlere
yapılan haksızlıkları ve gerekse iç politikamızdakı
dalgalanmaları ve yanlışlıkları, tek "nedenle" açık-
lamaya çalışacağım.
Başta Mustafa Kemal olmak üzere, cumhuriye-
timizi kuran atalanmızın yaptıkları ve bugün fatura-
sı bizlere çıkartılan büyük hata, cumhuriyeti kurma-
lan olmuştur. Çok büyük bir hatadır bu...
Bu çok büyük bir hatadır ve hatta kendini bilmez-
liktir. Zira Ingiltere, diğer müttefiklerine de kabul et-
tirdiği "Doğu Politikasıyia", "TürkleriAvrupa'dan ve
önAsya'dan tümüyle kazıma" karan almıştı. Bu ka-
rar benim bir tahmin ya da düşüncem değil, gizli ve
açık Ingiliz belgelerinde dile getirilen bir "karar"û\.
ingiltere bu kararı aldıktan sonra, sen gel yeniden
silaha sanl ve Ankara'nın bağrına kadar sokulan Yu-
nan kuvvetlerini, Çatalca'ya kadar tüm Doğu Trak-
ya'yı işgal etmiş bulunan müttefik ordusunu kovala
ve "halk egemenliğine dayanmaya çalışan" yepye-
ni bir cumhuriyetle tarih sahnesine yeniden çık...
Çokayıp, çok...
1912-1918 arasında Libya'da, Balkanlar'da ve Bi-
rinci Dünya Savaşı'nın Çanakkalesi'nde, Doğu Cep-
hesi'nde, Filistin Cephesi'nde yıllarca ve çoğu kez
kahramanca savaşıp harap ol ve sonra da burnuna
dayatılan "Sevr"\, tarihin çöp sepetine atarak yeni-
den diril... Olacak iş mi bu?
Tahran'da Türkiye'ye dil uzatma cüretinde bulu-
nan o "Islam" (!) devletlerinden hiçbıri, evet altını çi-
zerek yineliyorum hiçbiri, "kâfır" ordulan karşısında
hiçbir zafer kazanamamışlar, hatta çoğu bir tek kur-
şun atmamışlardır. Ve hatta çoğu kez gene o "kâfır-
îerin" oyunlarına gelerek birbirlerini boğazlamışlar ve
işinen baş<ndada "Peygamberin topraklann", "kâ-
fıriere" karşı savunmaya çalışan Osmanlı'yı arka-
dan hançertemişlerdir. Ve bugün, içimizdeki sorun-
lar bir yana, tüm gücü ve gururuyla ayakta duran Tür-
kiye Cumhuriyeti'ne karşı kin ve kompleks duyma-
malan mümkün mü?
Türkiye'nin israil ilişkileri bahanedir. Neden Mısır,
Ürdün ve hatta Filistin kınanmıyor da Türkiye'ye dil
uzatılıyor? Bu işin kökenleri çok derinlerdedir.
Avrupa Birliği'ne gelince, onlann "insan haklannın
ıhlair gerekçelerinin bahaneden başka bir şey olma-
dığı açıktır.
Türkiye'de insan haklan ihlal edilmiyor mu? Edili-
yor, hem de çok ediliyor. Devlet içinde belirli köşe-
leri tutmuş olan "çeteler" Atatürk Cumhuriyeti'ne
utanç veriyor. Ama bu bizim iç sorunumuz ve sava-
şımımızı kesintisiz sürdürüyoruz. Fakat AB'nin yeni
"aday ülkelerinde" insan haklan, Türkiye'den daha
ileri bir noktada mı?
AB üyelerinin bir bölümü, çocuklannı yüzyıllarca
Türklergeliyor" diye korkutarak uyuttular. Ve sonun-
da 20. yüzyılın başlannda bu Türkleri bölgelerınden
"kazryabileceklerinr sandılar. Ama oyun bozuldu.
Bir ara "Bolşevizm korkusuyla" Türkiye'ye katian-
mak ve gereken saygıyı göstermek zorunda kalan
"Batı", ilk kez Kıbns Banş Harekâtıyla "ürperdi" ve
önerilerini dinlemeyen Ankara'ya bir ders vermek
istedi. 1974 sonrası politikalan izlenirse, bu net bir
btçimde görülür.
Ve nihayet 1990 sonrasında, "komünizm tehdidi"
ortadan kalkınca, tam bir "dışlama" politikası baş-
ladı.
Canlan sağ olsun. Biz buradayız. Yann dengeler
gene değişir ve Türkiye'nin dünya barışı için ne de-
recede önemli olduğu gene anlaşılır. Umanm bugün
yaptıklannın hesabını o gün soracak bir siyasal ya-
pıyt oluşturmuş oluruz.
Bizim hatamız, Batı'nın planlarını bozarak varlığı-
mızı korumamızdır. Ama ne yaparlarsa yapsınlar biz
"vanz" ve var olmaya devam edeceğiz. Ötesini on-
lar düşünsün.
Kırıkkale Üniversitesi
Rektör Atalay
görevden ahndı
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Yüksek Öğ-
retim Kurulu (YOK) Ge-
nel Kurulu, tarikatçı kad-
TOİaşmaya gjttiği gerekçe-
siyle geçici olarak görev-
den aldığı Kınkkale Üni-
versitesi Rektörü Beşir
Atalay hakkındaki kesin
karannı verdi
YÖK Genel Kurulu,
dünkü toplantısında, tari-
katçı kadrolaşmaya gıttik-
leri gerekçesiyle görevden
alınan eski Kınkkale Üni-
versitesi Rektörü Beşir
Atalay ve eski Harran Üni-
versitesi Rektörü Servet
Armağan'ın durumunu
görüştü. Genel kurul, 2 ay
önce Atalay hakkında
YOK Yasasfnın "Atatürk
flke ve inkılaplanna aykı-
n davraıuşlan" düzenle-
yen 4. ve 5. maddelenne
dayanarak açtıgı soruştur-
mayı tamamladı. Soruş-
turmanın selameti açısın-
dan açığa alınan Atalay,
hakkındaki suçlamalarge-
çerli bulunarak görevin-
den ahndı.
Harran Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Servet
Armağan'ın Danıştay'a
açtıgı davayı kazanmasına
karşm yeni rektör Prof. Dr.
MahmutSert'in Cumhur-
başkanlığı onayıyla atan-
ması nedeniyle görevine
geri dönemeyeceği belir-
tüdi.