07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16ARALIK1997SALI OLAYLAR VE GORUŞLER Eğitim, Sanatın Gücünden Yararlanmadıkça... DOÇ. Dr. SERAP ETİKE Gazı Unıversıtesı Mesleh Eğıtım Fakültesı Z or bır ulkede > aşamaktayız Yaşamak zor duşunmek zor, eylemek zor Dogru vanlış kanşmış, değerler kanşrmş, kafalar kanşmış Tambırkarmaşa. Nereden başlamalı9 Bu sorunun doğru yanıtı so- ruyu şu bıçımde sormakla bulunabılır Bu karmasa nereden başladı? 74 vıllık Cumhun>et tanhıne bakıldı- ğında gorunen şudur Karmaşa önce sı- yasette başladı Yonetıme geçen partıler ulkeyı aklın ve bılımın yol gostencılığı- nedeğıl sıyasalısteklennedavalı olarak >onetmeyebaşladılar Sonrapolıtıkacıla- nn yonlendırdığı ekonomı bozuldu Ll- ke ekonomısı ulusal çıkarlar ıçın ulusal koşul ve olanaklara gore değıl, hukumet- lenn sıyasal ısteklerıne göre yonlendınl- meyebaşlandı Hukumetlenn atadığı her duze\dekı yetkılıler(bakanlar, genel mu- durler, mudurler, vd ) ulkenın sosyokül- turel yapısını, akJın ve bılımın yol göste- ncılığınde gelıştırme yoluna gıtmeyıp, kışısel ve sıyasal ıstemlen doğrultusun- da bozmaya başladılar Ve tum bozulma- larbırbınnı ızledı Bozulma, politikadan başladı. Polıtıkacılar, bu goreve nasıl gel- dıler° Seçım yoluyla Seçım sonuçlannı belırleyen oğeler nelerdır9 Seçım sıste- mı \e seçmen kıtlesı Öyleyseoncelıkle seçım sıstemı ve seçmen kıtlesını sorgu- lamak, ışe buradan başlamak gerekıyor Seçım sıstemını sorgulamak sıyaset bı- lımcılenn ve sıyasetçılenn ışı Seçmen ht- lesının nıtelığını sorgulamak ıse sosyal bı- lımcılenn ve eğıtımcılenn ışı Tûrkıye'de uzun yıllardan ben umut- suz ruh durumu ıle yaşayan aydınlar, bu- gunlerde umutlu bır uygulama ıle mutlu oldular Sekız yıllık zorunlu eğıüm ya- sası çıktı Umutlandık, ancak bu veterlı değıl Eğıtırrüe ılgilı sorunlarbuzdağı or- neği gorunenden çok daha tazla Eğıtımın her duzeyınde, okuloncesı, ılköğretım, ortaoğretım, meslek eğıtımı, vuksekoğ- retım, oğretmen yetıştırme, halk eğıtımı hızmet ıçı eğıtım duzey lennde sayısız so- runlar bulunmakta Bu sorunlann da ıl- gılı bılım ve sanat ınsanlannca sorgulan- ması gerekıyor Ülkemız ınsanlannın genel özyapısı- na (karaktenne) baktığımızda okumayan. dınlemeyen, görmeyen, ışıtmeyen, du- şunmeyen, çozüm aramayan \e saygı kav- rarrunı tanımayan bır çoğunlukla karşıla- şıyoruz Hepyüzeyselle, bıçımselle, gos- tenşle, bıreysel çıkarlarla ılgılıyız Daha daotesıbunahmdayız mutsuzuz, karam- sanz, her an kavga> a hazınz, sınırlıyız Oysa ınsan mutlu olmak ıster ve aslın- da her ınsanm yaşamsal amacı, ereğı mut- lu olmaktır tnsan, aynmında olmasa bı- le kendını anlatabıldığı zaman mutlu olur KJŞI, duygu \e duşuncelennı, yaşantıla- nnı, gozlemlennı bır bıçımde dışa vur- mak, başkalanyla paylaşmak ıster Bu a\ nı zamanda psıko-fızyoloj ık bır gerek- sınımdır Kendını anlatamayan ınsan san- cılıdır, gergındır, çözumsuzdur, bunalım- dadır Daha da otesı bu ınsan. eğer sağ- lam değerlere, külrure sahıp degılse, yan- lış yapabılır, hem kendısı hem de toplum ıçın tehlıke oluşturabılır, başkalannın gu- dümune gırebılır, bıreysellığını yıtırebı- lır, yonlendınlebılır Bu tehlıkelenn ön- lenmesı ıçın, kışının kendını anlatmayı, duygu ve duşuncelennı dışa vurmayı öğ- renmesı gerekıyor Kışının kendını an- latması ıçın de once kendısı olması ge- rekıyor lşte bu noktada, once kendımız olmayı sonra da kendımızı anlatmayı oğ- renmemız noktasında Sanat Eğitimi bır çözum olarak ortaya çıkıyor Sanat eğıtimi. marangozundan tcra- sine, işadamından ev kadımna, doktonın- dan mûhendısıne herkes ıçin gerekli, akıi vedu\gulanndengelendığıbireğıtımala- nıdır. Kreylerekendiobnayı ve kendınıan- tatmavıoğreterek"estetıkbırkışılık" ka- zandırmayi amaçlar. Gelışmış Batı ulkelen bugünkû duzey- lenne gelmede sanat eğıtımıne çok şey borçludurlar Çunkü 1887'lerde Alman- va'da bır eğıtım hareketı olarak başlayan Sanat EğfâmıAkunıtüm Avrupa'yı etkı- lemış ve bu ulkelerde temel eğıtım, sa- nat eğıtımıne dayalı olarak programlan- mıştır Sanat eğitimının temel ılkesı >a- rabcıiıktır. Bihnenlerin yınelenmesı değfl, kişuıin kendıne ait yeni ve özgün düşün- ce uretmesı ve bunu sanatlann dilıni kul- ianarakdışavurması uv gulamalannı içe- rir. Sonuç bırlıkte eleştınlır, goruşler be- lırtılır, onenlergelıştınlır Bu süreçtetum çabalar bıre>ın (çocuk. genç, >etışkın) ınsan-doğa-yaşam hakkında bılgılenme- sı, fıkıredınmesı ve bunu bıreysellığının suzgecınden geçırerek dışa vurması doğ- mltusundadır Bıreysel anlatımın one çık- ması desteklenır Bu anlatım resım, mü- zık. şıır. drama, dans, heykel gıbı tum sa- natlann anlatım olanaklan kullanılarak gerçekleştınlır Bövlece öğrencı kendi oimayı ve kendini anlatmayı, sanatın dı- lı ıle öğrenmekte ve estetik bir kişilık ka- zanmaktadır Bugun ılkoğretım okullann- da uygulanacak ızlenceler (programlar) hazırlanırken sanat eğıtımıne gereken ye- n vermek zorunluluğu vardır Ancak boy- le bır eğıtımle aydın kımlığı gelıştınlebı- lır, geleceğe umutla bakılabılır Sanat estetik bütünlûk arayışıdır. Bır sanat yapıtında sanatçı sanatının oğele- nnı estetik bır butunluk ıçınde ozgun, kı- şısel bıçemı ıle vermek, ıletısını (mesa- jını) yapıtın butunluğu ıçınde en etkıle- >ıcı bıçımde anlatmak ıster Estetik, bır denge arayışıdır Sanat ya- pıtı öyle dengelı bır bütundur kı en ufak bıreklemeyadaçıkarmayapılamaz Sa- natsal uğraş bu estetik butunu oluştur- mak ıçındır Bu kaygı sanat eğıtımı sure- cınde de \ ardır Sanat eğıtımı yoluyla bı- rey kendmı anlatabılmekte. yaratıcı du- şunce davranışı kazanmakta, estetik bu- tûn arayışı tavnnı gelıştırmektedır Bu nıtelıkte bır eğıtımı alan kışı ılendekı ya- şantısının her boyutunda bu davranışlan gosterecek, hem bıreysel hem toplumsal yaşamda olumlu gelışmelere katkıda bu- lunacaktır Çevresmdeki uyumsuzlukla- n, çırkınlılden, yanlışlan gorecek, bunu antatabılecek, çozûm yollan önerebılecek- tır Bu aynı zamanda ulusal gelışmenın de yoludur Çunkugunumuzdeuluslararası bılım, sanat ve teknolojı yanşının sonuç- lannı belırleven en onemlı etken yaratı- cı dûşunen bevmlen yetıştıren bır eğıtım sıstemıdır Hepımızın kullandığı, yasamımızı ko- laylaştıran tûm teknolojık ürunlenn Ba- tı ulkelennın buluşlan olması rastlantı değıldır Bu yalın gerçek bıle bıze eğıt- sel ıpuçlan vermekte ve eğitimin sanat- tan yarartanması gerektiğını v urgulamak- tadır Eğıtım sanatın dınamık gucunden > ararianmak zorundadır Şunu da onem- le belırtmek gerek Kışılık gelışımının buyuk olçude tamamlandığı okuloncesı eğıtımde ve temel eğıtımde, eğıtımın başansı ıyı yetışmış oğretmenlere bağlıdır Herduzeyde oğretmen >etıştırme sorun- larının da çozüm bekledığı unutul- mamalıdır ABADABİR Prof. Dr. MEHMET SEMİH GEMALMAZ Bahri Savcı'nın Aydınlığı AriKara Unıversıtesı, Sıyasal Bılgıler Fakultesı'nın değerlı oğretım uyesı anayasa hukuku ve ınsan haklan konulannın ulkemızın yetıştırdığı gerçek ve oncu uzmanlarından olan hocamız Prof Bahri Savcı da dunyamızdan ayrıldı Bahri Savcı Hoca- mız gerçek bır bılım adamı ve ulkemızın yuz akı ay- dınlanndan bırısıydı Onu yıtırmekten, ıçten ve de- nn bır uzuntu duymamak olası mı? Savcı Hocamız, Tûrkıye'de ınsan haklan konu- lu ılk kapsamlı monografık yapıtı uretmıştı Onun açtığı bu kanaldan geçerek, rahmetlı Prof Dr Mün- ci Kapani 'KamuHurnyetlen', değerlı hocam Prof Dr llhan Akın ıse 'Temel Haklar ve özgürlükler' başlıklı olup Turk hukuk oğretısınde alanlarının kla- sıklen arasına gıren yapıtlan uretmışlerdır Sanırım Prof Mete Tunçay'ın, rahmetlı Prof Dr Tank Zafer Tunaya'nın 'Sıyasal Partıler' adlı o unlu yapıtı ıçın soyledığı "Bızlerhepımız, bu kıtap- tan çıktık" saptaması 1970'ler, 1980'lerve 1990'lar Turkıyesı'nde ınsan haklan alanında çalışanlar ba- kımından, "Bızler, Savcı Hocamızın ınsan haklan kıtabından çıktık" bıçımındekı soylemle, bu alan- da çalışan genç kuşak akademısyenlere uyariana- bıhr Kendı adıma, Bahn Hocama mınnet ve gonul bor- cum sadece ufkumu açan çok sayıdakı yapıtlann- danyararianmışolmamdankaynaklanmıyor Istan- bul Unıversıtesı Hukuk Fakultesı'nde oğrencı ıken, 1970'lenn sonlarından rtıbaren, hem de karanlık ve yıldın dolu gunlerde, AUSBF dekı 'insan Haklan Mer- kezı'rvn olanaklarından genış olçude yararlandım Başta Savcı Hocam olmak uzere Sayın Mumtaz Soysal, Sayın Rona Aybay, Sayın Cem Eroğul, Sayın Fazıl Sağlam Sayın Yavuz Sabuncu, Sa- yın Can Hamamcı gıbı hocamızın değerlı kolleg- lerının, yol gosterıcı ama en onemlısı teşvık edıcı katkı ve yonlendırmelerınden yararlanabılme ay- ncalığını, şansını elde etmıştım Onun ıçındır kı, başta Savcı Hocam ve değerlı kolleglenne, sonsuz ve ıçten bır sevgı, saygı ve şuk- ran duygularını ıçtenlıkle taşımaktayım Ve yıne onun ıçındır kı, kendımı bıraz da Mulkıyelı saya- nm, bununla onur duyarım Bahri Savcı Hoca, cumhurıyet, demokrası, laık- lık ve ınsan haklan ılke ve hedeflenne bağlılığın bır sımgesı ıdı Yoktan var edılen bır 'ulus devlet'm, nepahasınagerçekleştırılebıldığının gerçek bır ta- nığı olarak, ıstıkrar ve geleceğın, ınsan haklanna dayanan demokratık bır rejımın kurumsallaştınlma- sına bağlı olduğunu çok ıyı bılıyordu Bunu, bıtmez bır enerjı ıle yetıştırdığı bmlerce oğrencıye, gaze- te yazılan, konuşmalan ıle topluma oğretmekten hıç odun vermedı O, hıçbır zaman, faşızmın sultasını kurduğu en baskıcı evrelerde bıle susup donen sozde aydın- lardan olmadı Katılınır ya da katılınmaz, ama çız- gısını surdurerek aydın olmanın, tutarlılıktan geç- tığının de orneklennden ve oğretıcılennden oldu Belkı de en çok bu yonuyle ozeldı Bu yuzden 12 Eylul faşızmının '1402'lıkler' tır- panından payını ılk alanlardan oldu. Sorgulama- ya, araştınmaya soyunmuş evlatlannı, ıtaatleozdeş uslandırma amaç ve bakış açısıyla yıldırmak ıste- yen yonetım zıhnıyetı, kuşku duymayı ve araştırıp ıfade etmeyı dustur kılanlara karşı tahammulsuz- du 1990'ların Turkıyesı'nde suFegıden aynı ta- hammulsuzluk, yoğun ve yaygın ınsan haklan ıh- lallerıyle, kazandığı rant mevzılerını yıtırmemek ıçın nasıl bır dırenç gosterdığını sergılemeye devam edı- yor Bu tablo, demokrası ve ınsan haklan ulkusu- ne kararlılıkla bağlı kalmış Savcı Hocamızın, hem haklılığını teyıt edıyor hem de geleceğı, asıl bu yaklaşımın temsıl ettığını gostenyor Galıba Cumhurıyetın erken donem aydınlarının en azından bır bolumunun bıreysel tavır alış bakı- mından ozgun konumları soz konusu Onlar, dıren- mekte, umudu ve yaşama sevıncını canlı tutmak- ta, sonrakı kuşakların aydınlarının bazılanna gore belkı bıraz daha becerıklı oldular Bu anlamda, kararlıhğın ınsanıydılar SİMAV ADLİYE SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN Dosya No 1997 24 Iz Şüyuu Satılmasina karar venlen Sımav ılçesı Karşıyaka Mahallesı'nde tapunun 148 ada 23 parselınde kayıtlı bulunan taşınmaza toplam 750 000 000 - TL (Yedı yuz ellı mılvon lıra)degerkonulmuşolup kıymet takdır tu- tanagı mırasçılardan Ercan Ekım, Nurcan Ekım, Mü- nevver Ekım Berdan Ekım Banş Ekım Mustafa As- lan ın adreslen bellı olmadığından ışbu kıymet takdır tutanağı teblıg edılemedığınden, bu ılanın gazetede ya- yımlandıktan 10 gun sonra teblıgatın yapılacağı, teblığ- den sonra 7 gün ıçensınde ıtırazda bulunabıleceklen TK nın 28, 29 \e muteakıp maddelen gereğınce ılanen teblığolunur 1 12 1997 BdMn 59318 Yargıçlara El-Etek Öptürmek İstiyorlar İSMAİL D O Ğ A N A Y Eskı Yargıtm On Bırıncı Hukuk Daıresı Başkam 0 lk defa bundan tahmınen bır ay kadar once I ^vargı bağunsıziığr ıle ılgılı olarak, Anka- ra Hukuk Fakültesı Dekanı Prof Dr Rama- zan Arslan'ın vonettığı televızyon progra- mındakı bır "açıkotunım''da Adalet Ba- kanlığı Sozcusu Şeref Lnalve daha >onra- kı gunlerde de. Adalet Bakanı OHan Sungurluta- rafından bırkaç kez basına açıldandığına gore, Adalet Bakanlığı nın"HâkimlerveSavcdarVuk- sek Kurulu"nun şımdıkı oluşum şekJını tumden değıştıren bır anayasa tasansı hazırladığı ıyıce an- laşılmış bulunmaktadır Hazırlanan bu tasanva gore "HâkimJerveSavcıIarVüksekKurulu",tıp- kı şımdıkı gıbı yıne 7 uyeden oluşacak, fakat bu 7 uyenın 3'unun Yargıtay ve 2 sının de Danışta> genel kurullan tarafından değıl, önce Turkıye Bu- wk Mıllet Meclısı "Adalet Komisyonu" tarafm- dan her kurul uyelığı ıçın 5 aday, yanı (5 x 7) - 35 uve adayı belırlenecek ve daha sonra da bu 35 aday arasından Turkıye Büyuk Mıllet Meclısı Ge- nel Kurulu'nun seçeceğı 7 kışı ıle "Hâkiınler ve SavcıiarVük$ekKurula"oluşmuşolacak Adalet Bakanlığı'nın hazırladığı bu anavasa değışıklığı tasansına gore, kurulun oluşumunda, hem Yargı- tav hem de Danıştay ve bu arada Cumhurbaşkan- lığı "devredışı''ndabırakıldığıgıbı "bağunsnve tarafeız" olmalan gereken "Hâldmler ve Savcıiar Yuksek Kurulu", daha peşınen sıyasete bulaştı- nlmış olarak ortava çıkanlmak ıstenmektedır "Hâkimler ve Savcıiar Yüksek Kurulu'nun bu yenı oluşum şekJını medya karşısuıda savunan Adalet Bakanı Oltan Sungurlu'nun bu doğrultu- dakı konuşmalannı bız eskı hukukçular "havret" ve hatta buyuk bır "dehşet ıçerisinde" takıp edı- yoruz' Bu satırlann yazan, yıllardan ben ve ozellıkle 12 Eylul 1980 asken darbesını takıp eden aylar- dan başlayıp o dönemın devamı suresınce ve ço- ğu kışılenn -bınbır hesap ıçınde- suskunluğu ter- cıh ettıklen o gunlerde, gerek bu gazetenın bu su- tununda ve başka yayın organlannda, "Yargıç ve savcüarla ilgili yeni duzenJemeter", "Yargınuı nı- cesorunlanvarken" "Hâkimteminatı nasıl etden gjtti?.", "Yargı bağunsızhğı ve gördüklerinıiz n ve "Yîne yargı bağunsızhğı'' başlıklan altında kale- me alıp ısrarla uzennde durduğumuz "yargı ba- ğnnsızuğı ve hâkim teminan"nın bu son oluşum şeklı, tabır caız ıse her şeyın uzenne bır "tu> " dık- mektedır 1961 Anayasası ıle-savcıiar değılse bıle- hâkım- ler gerçekten bağımsız ve guvence (temınat) al- tındaydılar Ozamankı "Yüksek HâkimJerKuru- lu" 18 uyeden oluşuyordu Bu 18 kışının 6'sı Yar- gıtay uyelennden, 6'sı bmncı sınıfa avnlmış Yar- gıtay dışındakı kursu hâkımlennden, 3'ü Cumhu- rıyet Senatosu'ndan, 3'u de Turkıye Buvuk Mıl- let Meclısı Genel Kurullannın seçtığı. -vıne bmn- cı sınıfa aynlmış- hâkımler arasından seçılırdı Adalet Bakanı "kurul" toplantılanna katılabılır, fakat oy kullanamaz ıdı O zamanlar bu şekılde oluşan "Hâkimler Yük- sek Kurulu"na gerek Cumhunyet Senatosu'ndan ve gerekse Meclıs'ten seçılen 6 uyenın sı> asal en- dışe ıle kurul ıçensınde "oy kulİanıp" adam ka- yırdıklan soylentılennın yargı mensuplan arasın- da yoğunlaşması uzenne bu kez 12 Mart donemı hukumetı 18 kışıden oluşan "\ uksek Hâkımter Ku- rulu"nun, bu üye sayısını 11 kışıye ındırdı ve bu uyelenn tumunun de u Yargrtaj Genel Kıırtüuf ta- rafından -Yargıtay uye ve başkanlan arasından- be- lırlenmesı yoluna gıdıldı Yuksek Hâkımler Kurulu'nun bu oluşum şek- lı, 12 Evlül 1980 darbesınm ılk Adalet Bakanı olan Cevdet Menteş'ın bakanlığı zamanında -son derece bır gızlılık ıçensınde- çıkanlan 2461 sayı- lı bır "Konsey Kanunu" ıle 13 Mayıs 1981 tan- hınde lağvına (ortadan kaldırma ve hukuken yok etme) kadar devam ettı Hıç şuphesız kı "Hâkinı- ler YüksekKurulu"nun bu lağvi durumu o zaman- lar "kurur uyesı olan bır kısım kışılerle ılgılı ve fakat çoğu "gerçek dışı" ve hatta Adalet Bakanı Cevdet Menteş tarafından "abarnlnuşsuçlamala- ra"dayanıyordu lşteyargıdakı"bağunsıÂgın r 've "hâkün tcminatmın" yok edılışının ana temelı bu "lağ> r durumudur Şayet o eskı "Hâkımler Yuk- sek Kurulu", o zaman lağvedılmemış olsa ıdı Turk yargı sıstemı bugunkü çökuntû ıçensıne asla duş- mezdı Şımdıkı Yargıtay Başkanı Bayın Mehmef Uy- gun gerek 8 Evlul 1997 tanhınde yaptığı "Ada- let yıfa açılış konuşması" sırasında ve gerekse da- ha sonrakı bır tanhtekı televızyon konuşmasında, "Türldye'de yargının veterince bağımsız olmadı- ğuu" pek çok hukukçu gıbı o da açıkça belırtmış- tır Şımdıkı Adalet Bakanı Oltan Sungurlu. aklın- ca ne yapmak ıstıyor' Bızce, onun yapmak ıste- dığışu "Hâkimlerv«Sa>cılarYüksekKunılu n na uye olmak ısteyen hâkımlenn, o kurula seçılebıl- melen ıçın ellenndekı dava dosvalannı ve resmı ışlennı bır kenara bırakarak Turkıve Buyuk Mıl- let Meclısı kondorlannda ya da sıyasal partı ge- nel merkezlennde mıiletvekıllennın "elveetek- lenniope ope" kulıs yapmalannı ve daha sonra da -hâkımlık vakar ve onuru ıle asla bağdaşmayan- bu davranışlan sonucu, o kendısının kafasında ta- hayyul ettığı "siyasileşmiş'' hâkımlerden oluşacak Hâkımler Yuksek Kurulu'na uye olmalannı ıstı- >or Adalet Bakanı nınıstedığı"HâldnılerveSav- cılar V uksek Kurulu" oluşum şeklı ışte bu 1 Bız ıse yıllardan ben, "Hâkimlerve Savcıbr Yük- sek Kurulu"nun tamamen Yargıtay Gene! Kuru- ul^'j)ç4 şeçılecek olan uyelerden oluşmasını ve bu arada bızım anayasamıza gore (anayasa m 104/b) cumhurbaşkanı yurutme erkının başı olduğu ıçın bu kurula uye seçımıne hıç kanşmaması gerekır göruşundeyız Bıze gore. Adalet Bakanı ıle onun musteşan kurul dışmdakalmalı veayncaadlı yar- gı hâkımlen ıle ıdan yargı hâkımlen ıçın ayn ay- n bırer kurul oluşturulmalıdır Çunku, her yargı mensubu ancak ve ancak kendi alanındakı hâkım- len tanıyabılır adlı yargı mensubu olan bır kurul uvesının Danıştay'a uye seçmesı ya da bır ıdare mahkemesıne hâkım tayın ve naklınde oy kullan- ması tamamen "tesadüfi" ya da "onun-bunun" ken- dısıne "tavsiye'' etmesıne davanan bır tasarmftur Bu arada kurul uyelığıne seçılen.Yargıtay ya da Danıştay hâkımlennın -bu gorevlen devam ettığı surece- yuce gorevlen ıle fiılı ılışkılennın kesıl- mesı ve çalışmalannı yalnızca kurul uyelığıne hasretmelen zorunludur Butün bunlara ek olarak kurulun bağımsız bütçesı ve yıne ayn çalışma bınası ve kendısıne bağlı sekretaryası olması gerekır KEŞAN KADASTRO MAHKEMESÎ'NDEN EsasNo 1997 632 Davacı Malıye Ha- zıncsı tarafından davalı H tbrahım Yener aley- hıne mahkememızde açılan tapu ıptalı ve tescıl davasında venlen ara karan gereğınce. Yukanda esas nu- marası yazılı dava dos- yasının29 12 1997 ta- nhınde duruşması bu- lunduğundan duruşma günû davalı H Ibrahım Yener'e teblığ edıleme- mış olup, yapılan zabı- ta tahkıkatında da bu- lunamadığından ılan yoluyla teblığıne karar venlmış olup davalı H tbrahım Yener'ın duruşma günu olan 29 12 1997 günu saat 09 OO'da duruşmada hazır bulunması, bu- lunmadığı takdırde yargılamanın yoklu- ğunda yapılıp karar v e- nleceğı ılan olunur 28 11 1997 Basın 58361 SIVASBtRtNCÎ ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN Dosya No 1996/1024-1317 Yukanda dosva nu- marası yazılı bulunan karar ıle Sıvas Doğanca Koyü parsel 1842 de kayıtlı bulunan taşınma- zın, davalı Fatma Yıldız adına kayıtlı 3/20 payı- nın ıptalı ıle davacı Tur- kıye Demır Çelık lşlet- melen Genel Mudürlü- ğu adına tescılıne karar venlmış olup, adresı tes- pıt edılemeyen davalı Fatma Yıldız'a karar teblığı yerıne geçmek uzere ılan olunur Basın 58638 ECumhuriYet kitap kulübü TAKSİM SergiSalonu ARALİK AYI ETKİNÜKLERİ SOYLEŞİÜİMZAGÜNLERİ 19 Arahk Cuma Saat 17 00-19 00 SÜKRAN KURDAKUL-ALPAY KABACALI '20 Aralık Cumartesı Saat 14 00-1600 YEDAT GÜNYOL 20 Arahk Cumartesı Saat 16 00-1800 ATİLLA DORSAY 24 Arahk Çarşamba Saat 17 00-19 00 NECATİ CUMALI YAGÜBOYA RESIM SEBGİSİ 13-27 Aralık (Pazartesı harıç her gun 10 00-19 00) TÜMAY İKOK 27-28 Aralık (Cumartesı-Pazar) Saat 17 00 FERDA EREREN ÜÇ DENİZ TOPLULUĞU Adres Istıklal Cad (Aksanat Karşısı) Taksım Tel 252 38 81/82 İLAN T.C. SÖKT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Esas 1997'430 Davacı Alaattın Guven tarafından mahkememızde açılan çek ıptalı davasında, Mesut Demır adındakı kışıden davacı tarafından alı- nan hamılıne yazılı 50 000 000 - TL'yı ıhtıva eden Ak- bank Sıırt şubesıne aıt 20 11 1997 keşıdetanhlı veZ-3- 089048 sen numarah çekın kaybolması sebebıyle ehne geçenlenn uç ay zarfında mahkemeye ıbrazlan, aksı tak- dırde ıptalıne karar venleceğı hususu ılanen tebhğ olu- nur Basın 58159 ACLAN URAZ'IN OBJEKTİFİNDEN Bir C u m a r I e s 1 Ö j> k ü s m «CUMARTESt ANNELERİ" FOTOĞRAFALBÜMÜ S ı y a h b e v a z T u r k ç e I n g ı l z c e Cumartesı Annelerı hâlâ orada, Galatasaray dalar her cumartesı Butun karanlıklara ınat öğle giıneşının altında hayatı savunuyorlar Tanklarla rotatıflerle, eroınle, kara paralarla hrletılen hayatlarımızı orada temıze çekıyorlar ÇAĞDAŞ Q YAYINLARI Turkocagı Cad 39/41 (34334) Cağaloğlu Istanbvl Tel 10212)514 01 96 Faks(0212)5U 01 95 ULUKIŞLA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 1997 70 Davacı Muzaffer Sayın tarafından oğlu Idns Sayın hak- kında gaıplık karan venlmesı ıçın Ulukışla Ash>e Hukuk Mahkemesı'nın 1997/70 esas sayılı dosyası ıle dava açmış olduğundan, Muzaffer ve Melıha dan olma Uluİcışla 10 11 1970 doğumlu Ulukışla Koçak Koyu nufusuna kayıt lı Jdns Savın hakkında malumatı olan kımselenn ılan tan- hınden ıtıbaren 1 sene ıçensınde Ulukışla ^slıve Hukuk Mahkemesrnın 1997 70 esas savılı dosvasına başvurmalan ılan olunur 26 11 1997 Basın 58094 PENCERE AB'nin Dışında!.. GB'nin İçinde?.. AB'ye çok ofkelendık Kendı kalesıne gol atan futbolcu gıbı dovunup başımızı yumrukluyoruz - Ah, ulan ah! Medya ofkelı, koşe yazarlan kızgın, polıtıkacılar şaşkıni Kımısı de bastınyor - AB'ye haddını bıldırelım - Daha sert olalım • Herkesın bıldığı fıkra, ama, şu onemlı gundetem- cıt pılavı tadını venr mı'? Temel çocukluk arkada- şına borç para vermış Arkadaş o gun bu gundur, bızımkını atlatıyor, kımı zaman yolda rastlasa gor- mezlıkten gelıyor Temel dava açmak zorunda kal- mış, duruşma başlamış, soz sırası çocukluk arka- daşına gelınce hergele ne desın - Ne borcu' Ben bu adamı tanımam'. Temel ofkeyle atılmış - Ha sen benı tanımaysun oyle mı1 Ben senı hıç tanımayrum1 19'uncu Yuzyıl'da Osmanlı Imparatoriuğu da Av- rupa'ya "dahıl olmak" ıstemıştı 21 'ıncı Yuzyıla 2 5 yıl var • Oysa 1923 Devnmı'nden sonra Turkıye Cumhu- nyetı'nın 'Avrupalı olmak' gıbı bır sorunu kalma- mıştı, 'Balkan Paktı 'nın başını bız çekmıştık, Avru- pa'da ağırlığımız vardı, saygınlığımız Ikıncı Dunya Savaşı ertesınde de surdu 1949'da Avaıpa Kon- seyı'ne alındık, bugunku AB'nin çekırdeğı sayılan Ortak Pazar'a ortak uye olmak ıçın guçluk çekme- dık Pekı, bu ış ne zaman tersıne dondu? 196O'lı yıllarda, muhurlu mumla Turk ışçılennı Avrupa'ya çağıran AJmanya, kanı bıtlenınce ters- lenmeye başladı 12 Eylul faşızmıyle, Evren - Özal ıkılısı, ulkede Turk - Islam Sentezı'nı mayalandırdı Dunyadakı saygınlığımızı yıtırdıkçeyıtırdık, demok- rasıye açılacağımıza, koktendıncılğeaçıldık. 1989'da Beriın Duvan'nın yıkılması ve 1991 'de Sovyetler'ın dağılmasıyla Batı - Doğu bloklan endı "Komunızm tehlıkesı" artık Avrupa'nın başında "Demokles'ın Kılıcı" değıldı Turkıye "Rusya'ntn yumuşak kamı altındakı stratejık konumu"nu yıtırdı Avrupa'nın sınırlarını yenıden saptama eğılımı guçlenıyordu Turkıye geleceğe donuk gıdışatı ızleyebılecek sıyasal lıderlerden yoksundu Sığ polrtıka "vızyon" sayılıyordu • Avrupa'nın şamar oğlanına donduk Son tokat bızı kendımıze getırecek mı''.. AB'de durumumuz tuhaf AB'nin gumruk bırlığıne gırmış, ama AB'ye gıre- memış tek ulke bızız Ötekı ulkeler once AB'ye gırmışler, sonra belıriı btr sureç ıçınde çıkariannı gozeterek adım adım gum- ruk bırlığıne katılmışlar Şımdı onlar ortak Bız pazar Pekı, gumruk bırlığıne gırmeyı ıç polıtıkada zafer g»bı pazarlayanlar şımdı ne yapacakter?. Avrupa 65 mıjyonluk pazannı gumruksuz tezgâhladığı Tür»- kıye'yLhfim kendıne bağlamış hem dışlıyor. - 1 • "Batılılaşma, Avrupalılaşma, çağdaşlaşma, ay- dınlanma " kavramlan arasındakı aynmlar onemlıdır "Çağdaşlaşmak" ıçın AB'ye gırmek dıye bır koşul yok 1 Bır uygarlık sorunu var' Bağımsız Turkıye bu hedefine Anadolu'da yonelmelı 1 BAŞSAĞLIĞI Operamızın en değerlı sanatçısı, yerı doldurulmayacak bır çocuğu, ZEHRA YILDIZ'ı kaybettık Acım sonsuz Tum opera ve tıyatro dunyamıza başsağlığı dılıyorum. LEYU GENCER 'Çobansalatası, çok guzel, çok yararlı Onu yazı masamın ustune koydum Bın teşekkur Prof. Dr. Tank Mir ÇobansalatasıHer okur>aiar i(,ın gunı.el \a:ım kıla\u:u Oagıtım ve Odemeli İsteme Adresı: Barajans Yajın Kohı Hacı lzzet Paşa Sokak 24/2 Gumuşsuyu Taksım 80040 ktanbul Telefon (0212) 251 H 47 51 Faks (0212) 251 12 70 SÜRMENE ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ EsasNo 1995 '31-Karar No 1997 68 Davacı Orman lşletme " ludürlüğü tarafvndan davalı- lar Rustem Yıldız ve J adaşlan aleyhıne açılan, dava konusu Sürmene Çarşı Ma'ıallesı 112 ada, 25 nolu par- sel sayılı taşınmaza ılışkın 1 adastro tespıtının ıptalıne daır davada mahkememızte venlen 03 07 1997 tanhlı ve 1997 68 sayılı karar ıle dava konusu ağaçlık vasfın- dakı 112 ada, 25 parsel ve 974 m2 mıktarlı taşınmazın kadastro tespıtının ıptalı ıle orman vasfı ıle tescıl hancı bırakılmasına karar venlmış olup. bır kısım davalılar Hüsevın eşı Hanıfe Ahmet kızı Nevbahar, Ahmet kızı Hanım, Huseyın oğlu Bahattın Huseyın kızı Ayşe, Ha- san kızı Fatma Handan ve Alı oğlu Rustem Yıldız'a aıt duruşma gûnü ve dava dılekçesı de ılanen teblığ edılmış olduğundan yukanda huküm özerı yazılı karann da yı- ne yukanda ısımlen yazılı davalılara teblığ yenne kaım olmak üzere ılan olunur Basın 58623 MANAVGAT ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ E 1996 213 Davacı Yapı Kredı Bankası AŞ Vekılı Av Bulent Ku- lah tarafından davalı Reccp V ıldız aleyhıne açılan alacak davasının yapılan açık yargılamasında venlen ara karan uyannca Davahnın adresı zabıta manfetı ıle tespıt edılememış ol- duğundan ılanen teblıgat yapılmasına karar venlmış olup, Davalı Recep Yıldız ın duruşma gunu olan 12 2 1998 gü- nu saat 09 00 da mahkememız duruşma salonunda hazır bulunması aksı takdırde durusmanın gıvabmda vapılıp ka- rar venleceğı hususu teblığ yenne geçerlı olmak uzere ıla- nen teblığ olunur 21 11 1997 Basın 58782
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle