Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16ARALIK1997SALI
OLAYLAR VE GORUŞLER
Eğitim, Sanatın Gücünden Yararlanmadıkça...
DOÇ. Dr. SERAP ETİKE Gazı Unıversıtesı Mesleh Eğıtım Fakültesı
Z
or bır ulkede > aşamaktayız
Yaşamak zor duşunmek
zor, eylemek zor Dogru
vanlış kanşmış, değerler
kanşrmş, kafalar kanşmış
Tambırkarmaşa. Nereden
başlamalı9
Bu sorunun doğru yanıtı so-
ruyu şu bıçımde sormakla bulunabılır
Bu karmasa nereden başladı?
74 vıllık Cumhun>et tanhıne bakıldı-
ğında gorunen şudur Karmaşa önce sı-
yasette başladı Yonetıme geçen partıler
ulkeyı aklın ve bılımın yol gostencılığı-
nedeğıl sıyasalısteklennedavalı olarak
>onetmeyebaşladılar Sonrapolıtıkacıla-
nn yonlendırdığı ekonomı bozuldu Ll-
ke ekonomısı ulusal çıkarlar ıçın ulusal
koşul ve olanaklara gore değıl, hukumet-
lenn sıyasal ısteklerıne göre yonlendınl-
meyebaşlandı Hukumetlenn atadığı her
duze\dekı yetkılıler(bakanlar, genel mu-
durler, mudurler, vd ) ulkenın sosyokül-
turel yapısını, akJın ve bılımın yol göste-
ncılığınde gelıştırme yoluna gıtmeyıp,
kışısel ve sıyasal ıstemlen doğrultusun-
da bozmaya başladılar Ve tum bozulma-
larbırbınnı ızledı Bozulma, politikadan
başladı. Polıtıkacılar, bu goreve nasıl gel-
dıler° Seçım yoluyla Seçım sonuçlannı
belırleyen oğeler nelerdır9
Seçım sıste-
mı \e seçmen kıtlesı Öyleyseoncelıkle
seçım sıstemı ve seçmen kıtlesını sorgu-
lamak, ışe buradan başlamak gerekıyor
Seçım sıstemını sorgulamak sıyaset bı-
lımcılenn ve sıyasetçılenn ışı Seçmen ht-
lesının nıtelığını sorgulamak ıse sosyal bı-
lımcılenn ve eğıtımcılenn ışı
Tûrkıye'de uzun yıllardan ben umut-
suz ruh durumu ıle yaşayan aydınlar, bu-
gunlerde umutlu bır uygulama ıle mutlu
oldular Sekız yıllık zorunlu eğıüm ya-
sası çıktı Umutlandık, ancak bu veterlı
değıl Eğıtırrüe ılgilı sorunlarbuzdağı or-
neği gorunenden çok daha tazla Eğıtımın
her duzeyınde, okuloncesı, ılköğretım,
ortaoğretım, meslek eğıtımı, vuksekoğ-
retım, oğretmen yetıştırme, halk eğıtımı
hızmet ıçı eğıtım duzey lennde sayısız so-
runlar bulunmakta Bu sorunlann da ıl-
gılı bılım ve sanat ınsanlannca sorgulan-
ması gerekıyor
Ülkemız ınsanlannın genel özyapısı-
na (karaktenne) baktığımızda okumayan.
dınlemeyen, görmeyen, ışıtmeyen, du-
şunmeyen, çozüm aramayan \e saygı kav-
rarrunı tanımayan bır çoğunlukla karşıla-
şıyoruz Hepyüzeyselle, bıçımselle, gos-
tenşle, bıreysel çıkarlarla ılgılıyız Daha
daotesıbunahmdayız mutsuzuz, karam-
sanz, her an kavga> a hazınz, sınırlıyız
Oysa ınsan mutlu olmak ıster ve aslın-
da her ınsanm yaşamsal amacı, ereğı mut-
lu olmaktır tnsan, aynmında olmasa bı-
le kendını anlatabıldığı zaman mutlu olur
KJŞI, duygu \e duşuncelennı, yaşantıla-
nnı, gozlemlennı bır bıçımde dışa vur-
mak, başkalanyla paylaşmak ıster Bu
a\ nı zamanda psıko-fızyoloj ık bır gerek-
sınımdır Kendını anlatamayan ınsan san-
cılıdır, gergındır, çözumsuzdur, bunalım-
dadır Daha da otesı bu ınsan. eğer sağ-
lam değerlere, külrure sahıp degılse, yan-
lış yapabılır, hem kendısı hem de toplum
ıçın tehlıke oluşturabılır, başkalannın gu-
dümune gırebılır, bıreysellığını yıtırebı-
lır, yonlendınlebılır Bu tehlıkelenn ön-
lenmesı ıçın, kışının kendını anlatmayı,
duygu ve duşuncelennı dışa vurmayı öğ-
renmesı gerekıyor Kışının kendını an-
latması ıçın de once kendısı olması ge-
rekıyor lşte bu noktada, once kendımız
olmayı sonra da kendımızı anlatmayı oğ-
renmemız noktasında Sanat Eğitimi bır
çözum olarak ortaya çıkıyor
Sanat eğıtimi. marangozundan tcra-
sine, işadamından ev kadımna, doktonın-
dan mûhendısıne herkes ıçin gerekli, akıi
vedu\gulanndengelendığıbireğıtımala-
nıdır. Kreylerekendiobnayı ve kendınıan-
tatmavıoğreterek"estetıkbırkışılık" ka-
zandırmayi amaçlar.
Gelışmış Batı ulkelen bugünkû duzey-
lenne gelmede sanat eğıtımıne çok şey
borçludurlar Çunkü 1887'lerde Alman-
va'da bır eğıtım hareketı olarak başlayan
Sanat EğfâmıAkunıtüm Avrupa'yı etkı-
lemış ve bu ulkelerde temel eğıtım, sa-
nat eğıtımıne dayalı olarak programlan-
mıştır Sanat eğitimının temel ılkesı >a-
rabcıiıktır. Bihnenlerin yınelenmesı değfl,
kişuıin kendıne ait yeni ve özgün düşün-
ce uretmesı ve bunu sanatlann dilıni kul-
ianarakdışavurması uv gulamalannı içe-
rir.
Sonuç bırlıkte eleştınlır, goruşler be-
lırtılır, onenlergelıştınlır Bu süreçtetum
çabalar bıre>ın (çocuk. genç, >etışkın)
ınsan-doğa-yaşam hakkında bılgılenme-
sı, fıkıredınmesı ve bunu bıreysellığının
suzgecınden geçırerek dışa vurması doğ-
mltusundadır Bıreysel anlatımın one çık-
ması desteklenır Bu anlatım resım, mü-
zık. şıır. drama, dans, heykel gıbı tum sa-
natlann anlatım olanaklan kullanılarak
gerçekleştınlır Bövlece öğrencı kendi
oimayı ve kendini anlatmayı, sanatın dı-
lı ıle öğrenmekte ve estetik bir kişilık ka-
zanmaktadır Bugun ılkoğretım okullann-
da uygulanacak ızlenceler (programlar)
hazırlanırken sanat eğıtımıne gereken ye-
n vermek zorunluluğu vardır Ancak boy-
le bır eğıtımle aydın kımlığı gelıştınlebı-
lır, geleceğe umutla bakılabılır
Sanat estetik bütünlûk arayışıdır. Bır
sanat yapıtında sanatçı sanatının oğele-
nnı estetik bır butunluk ıçınde ozgun, kı-
şısel bıçemı ıle vermek, ıletısını (mesa-
jını) yapıtın butunluğu ıçınde en etkıle-
>ıcı bıçımde anlatmak ıster
Estetik, bır denge arayışıdır Sanat ya-
pıtı öyle dengelı bır bütundur kı en ufak
bıreklemeyadaçıkarmayapılamaz Sa-
natsal uğraş bu estetik butunu oluştur-
mak ıçındır Bu kaygı sanat eğıtımı sure-
cınde de \ ardır Sanat eğıtımı yoluyla bı-
rey kendmı anlatabılmekte. yaratıcı du-
şunce davranışı kazanmakta, estetik bu-
tûn arayışı tavnnı gelıştırmektedır Bu
nıtelıkte bır eğıtımı alan kışı ılendekı ya-
şantısının her boyutunda bu davranışlan
gosterecek, hem bıreysel hem toplumsal
yaşamda olumlu gelışmelere katkıda bu-
lunacaktır Çevresmdeki uyumsuzlukla-
n, çırkınlılden, yanlışlan gorecek, bunu
antatabılecek, çozûm yollan önerebılecek-
tır Bu aynı zamanda ulusal gelışmenın de
yoludur Çunkugunumuzdeuluslararası
bılım, sanat ve teknolojı yanşının sonuç-
lannı belırleven en onemlı etken yaratı-
cı dûşunen bevmlen yetıştıren bır eğıtım
sıstemıdır
Hepımızın kullandığı, yasamımızı ko-
laylaştıran tûm teknolojık ürunlenn Ba-
tı ulkelennın buluşlan olması rastlantı
değıldır Bu yalın gerçek bıle bıze eğıt-
sel ıpuçlan vermekte ve eğitimin sanat-
tan yarartanması gerektiğını v urgulamak-
tadır Eğıtım sanatın dınamık gucunden
> ararianmak zorundadır Şunu da onem-
le belırtmek gerek Kışılık gelışımının
buyuk olçude tamamlandığı okuloncesı
eğıtımde ve temel eğıtımde, eğıtımın
başansı ıyı yetışmış oğretmenlere bağlıdır
Herduzeyde oğretmen >etıştırme sorun-
larının da çozüm bekledığı unutul-
mamalıdır
ABADABİR
Prof. Dr. MEHMET SEMİH GEMALMAZ
Bahri Savcı'nın Aydınlığı
AriKara Unıversıtesı, Sıyasal Bılgıler Fakultesı'nın
değerlı oğretım uyesı anayasa hukuku ve ınsan
haklan konulannın ulkemızın yetıştırdığı gerçek ve
oncu uzmanlarından olan hocamız Prof Bahri
Savcı da dunyamızdan ayrıldı Bahri Savcı Hoca-
mız gerçek bır bılım adamı ve ulkemızın yuz akı ay-
dınlanndan bırısıydı Onu yıtırmekten, ıçten ve de-
nn bır uzuntu duymamak olası mı?
Savcı Hocamız, Tûrkıye'de ınsan haklan konu-
lu ılk kapsamlı monografık yapıtı uretmıştı Onun
açtığı bu kanaldan geçerek, rahmetlı Prof Dr Mün-
ci Kapani 'KamuHurnyetlen', değerlı hocam Prof
Dr llhan Akın ıse 'Temel Haklar ve özgürlükler'
başlıklı olup Turk hukuk oğretısınde alanlarının kla-
sıklen arasına gıren yapıtlan uretmışlerdır
Sanırım Prof Mete Tunçay'ın, rahmetlı Prof Dr
Tank Zafer Tunaya'nın 'Sıyasal Partıler' adlı o
unlu yapıtı ıçın soyledığı "Bızlerhepımız, bu kıtap-
tan çıktık" saptaması 1970'ler, 1980'lerve 1990'lar
Turkıyesı'nde ınsan haklan alanında çalışanlar ba-
kımından, "Bızler, Savcı Hocamızın ınsan haklan
kıtabından çıktık" bıçımındekı soylemle, bu alan-
da çalışan genç kuşak akademısyenlere uyariana-
bıhr
Kendı adıma, Bahn Hocama mınnet ve gonul bor-
cum sadece ufkumu açan çok sayıdakı yapıtlann-
danyararianmışolmamdankaynaklanmıyor Istan-
bul Unıversıtesı Hukuk Fakultesı'nde oğrencı ıken,
1970'lenn sonlarından rtıbaren, hem de karanlık ve
yıldın dolu gunlerde, AUSBF dekı 'insan Haklan Mer-
kezı'rvn olanaklarından genış olçude yararlandım
Başta Savcı Hocam olmak uzere Sayın Mumtaz
Soysal, Sayın Rona Aybay, Sayın Cem Eroğul,
Sayın Fazıl Sağlam Sayın Yavuz Sabuncu, Sa-
yın Can Hamamcı gıbı hocamızın değerlı kolleg-
lerının, yol gosterıcı ama en onemlısı teşvık edıcı
katkı ve yonlendırmelerınden yararlanabılme ay-
ncalığını, şansını elde etmıştım
Onun ıçındır kı, başta Savcı Hocam ve değerlı
kolleglenne, sonsuz ve ıçten bır sevgı, saygı ve şuk-
ran duygularını ıçtenlıkle taşımaktayım Ve yıne
onun ıçındır kı, kendımı bıraz da Mulkıyelı saya-
nm, bununla onur duyarım
Bahri Savcı Hoca, cumhurıyet, demokrası, laık-
lık ve ınsan haklan ılke ve hedeflenne bağlılığın bır
sımgesı ıdı Yoktan var edılen bır 'ulus devlet'm,
nepahasınagerçekleştırılebıldığının gerçek bır ta-
nığı olarak, ıstıkrar ve geleceğın, ınsan haklanna
dayanan demokratık bır rejımın kurumsallaştınlma-
sına bağlı olduğunu çok ıyı bılıyordu Bunu, bıtmez
bır enerjı ıle yetıştırdığı bmlerce oğrencıye, gaze-
te yazılan, konuşmalan ıle topluma oğretmekten
hıç odun vermedı
O, hıçbır zaman, faşızmın sultasını kurduğu en
baskıcı evrelerde bıle susup donen sozde aydın-
lardan olmadı Katılınır ya da katılınmaz, ama çız-
gısını surdurerek aydın olmanın, tutarlılıktan geç-
tığının de orneklennden ve oğretıcılennden oldu
Belkı de en çok bu yonuyle ozeldı
Bu yuzden 12 Eylul faşızmının '1402'lıkler' tır-
panından payını ılk alanlardan oldu. Sorgulama-
ya, araştınmaya soyunmuş evlatlannı, ıtaatleozdeş
uslandırma amaç ve bakış açısıyla yıldırmak ıste-
yen yonetım zıhnıyetı, kuşku duymayı ve araştırıp
ıfade etmeyı dustur kılanlara karşı tahammulsuz-
du 1990'ların Turkıyesı'nde suFegıden aynı ta-
hammulsuzluk, yoğun ve yaygın ınsan haklan ıh-
lallerıyle, kazandığı rant mevzılerını yıtırmemek ıçın
nasıl bır dırenç gosterdığını sergılemeye devam edı-
yor Bu tablo, demokrası ve ınsan haklan ulkusu-
ne kararlılıkla bağlı kalmış Savcı Hocamızın, hem
haklılığını teyıt edıyor hem de geleceğı, asıl bu
yaklaşımın temsıl ettığını gostenyor
Galıba Cumhurıyetın erken donem aydınlarının
en azından bır bolumunun bıreysel tavır alış bakı-
mından ozgun konumları soz konusu Onlar, dıren-
mekte, umudu ve yaşama sevıncını canlı tutmak-
ta, sonrakı kuşakların aydınlarının bazılanna gore
belkı bıraz daha becerıklı oldular Bu anlamda,
kararlıhğın ınsanıydılar
SİMAV ADLİYE SATIŞ
MEMURLUĞU'NDAN
Dosya No 1997 24 Iz Şüyuu
Satılmasina karar venlen Sımav ılçesı Karşıyaka
Mahallesı'nde tapunun 148 ada 23 parselınde kayıtlı
bulunan taşınmaza toplam 750 000 000 - TL (Yedı yuz
ellı mılvon lıra)degerkonulmuşolup kıymet takdır tu-
tanagı mırasçılardan Ercan Ekım, Nurcan Ekım, Mü-
nevver Ekım Berdan Ekım Banş Ekım Mustafa As-
lan ın adreslen bellı olmadığından ışbu kıymet takdır
tutanağı teblıg edılemedığınden, bu ılanın gazetede ya-
yımlandıktan 10 gun sonra teblıgatın yapılacağı, teblığ-
den sonra 7 gün ıçensınde ıtırazda bulunabıleceklen
TK nın 28, 29 \e muteakıp maddelen gereğınce ılanen
teblığolunur 1 12 1997
BdMn 59318
Yargıçlara El-Etek Öptürmek İstiyorlar
İSMAİL D O Ğ A N A Y Eskı Yargıtm On Bırıncı Hukuk Daıresı Başkam
0 lk defa bundan tahmınen bır ay kadar once
I
^vargı bağunsıziığr ıle ılgılı olarak, Anka-
ra Hukuk Fakültesı Dekanı Prof Dr Rama-
zan Arslan'ın vonettığı televızyon progra-
mındakı bır "açıkotunım''da Adalet Ba-
kanlığı Sozcusu Şeref Lnalve daha >onra-
kı gunlerde de. Adalet Bakanı OHan Sungurluta-
rafından bırkaç kez basına açıldandığına gore,
Adalet Bakanlığı nın"HâkimlerveSavcdarVuk-
sek Kurulu"nun şımdıkı oluşum şekJını tumden
değıştıren bır anayasa tasansı hazırladığı ıyıce an-
laşılmış bulunmaktadır Hazırlanan bu tasanva
gore "HâkimJerveSavcıIarVüksekKurulu",tıp-
kı şımdıkı gıbı yıne 7 uyeden oluşacak, fakat bu
7 uyenın 3'unun Yargıtay ve 2 sının de Danışta>
genel kurullan tarafından değıl, önce Turkıye Bu-
wk Mıllet Meclısı "Adalet Komisyonu" tarafm-
dan her kurul uyelığı ıçın 5 aday, yanı (5 x 7) - 35
uve adayı belırlenecek ve daha sonra da bu 35
aday arasından Turkıye Büyuk Mıllet Meclısı Ge-
nel Kurulu'nun seçeceğı 7 kışı ıle "Hâkiınler ve
SavcıiarVük$ekKurula"oluşmuşolacak Adalet
Bakanlığı'nın hazırladığı bu anavasa değışıklığı
tasansına gore, kurulun oluşumunda, hem Yargı-
tav hem de Danıştay ve bu arada Cumhurbaşkan-
lığı "devredışı''ndabırakıldığıgıbı "bağunsnve
tarafeız" olmalan gereken "Hâldmler ve Savcıiar
Yuksek Kurulu", daha peşınen sıyasete bulaştı-
nlmış olarak ortava çıkanlmak ıstenmektedır
"Hâkimler ve Savcıiar Yüksek Kurulu'nun bu
yenı oluşum şekJını medya karşısuıda savunan
Adalet Bakanı Oltan Sungurlu'nun bu doğrultu-
dakı konuşmalannı bız eskı hukukçular "havret"
ve hatta buyuk bır "dehşet ıçerisinde" takıp edı-
yoruz'
Bu satırlann yazan, yıllardan ben ve ozellıkle
12 Eylul 1980 asken darbesını takıp eden aylar-
dan başlayıp o dönemın devamı suresınce ve ço-
ğu kışılenn -bınbır hesap ıçınde- suskunluğu ter-
cıh ettıklen o gunlerde, gerek bu gazetenın bu su-
tununda ve başka yayın organlannda, "Yargıç ve
savcüarla ilgili yeni duzenJemeter", "Yargınuı nı-
cesorunlanvarken" "Hâkimteminatı nasıl etden
gjtti?.", "Yargı bağunsızhğı ve gördüklerinıiz
n
ve
"Yîne yargı bağunsızhğı'' başlıklan altında kale-
me alıp ısrarla uzennde durduğumuz "yargı ba-
ğnnsızuğı ve hâkim teminan"nın bu son oluşum
şeklı, tabır caız ıse her şeyın uzenne bır "tu> " dık-
mektedır
1961 Anayasası ıle-savcıiar değılse bıle- hâkım-
ler gerçekten bağımsız ve guvence (temınat) al-
tındaydılar Ozamankı "Yüksek HâkimJerKuru-
lu" 18 uyeden oluşuyordu Bu 18 kışının 6'sı Yar-
gıtay uyelennden, 6'sı bmncı sınıfa avnlmış Yar-
gıtay dışındakı kursu hâkımlennden, 3'ü Cumhu-
rıyet Senatosu'ndan, 3'u de Turkıye Buvuk Mıl-
let Meclısı Genel Kurullannın seçtığı. -vıne bmn-
cı sınıfa aynlmış- hâkımler arasından seçılırdı
Adalet Bakanı "kurul" toplantılanna katılabılır,
fakat oy kullanamaz ıdı
O zamanlar bu şekılde oluşan "Hâkimler Yük-
sek Kurulu"na gerek Cumhunyet Senatosu'ndan
ve gerekse Meclıs'ten seçılen 6 uyenın sı> asal en-
dışe ıle kurul ıçensınde "oy kulİanıp" adam ka-
yırdıklan soylentılennın yargı mensuplan arasın-
da yoğunlaşması uzenne bu kez 12 Mart donemı
hukumetı 18 kışıden oluşan "\ uksek Hâkımter Ku-
rulu"nun, bu üye sayısını 11 kışıye ındırdı ve bu
uyelenn tumunun de
u
Yargrtaj Genel Kıırtüuf ta-
rafından -Yargıtay uye ve başkanlan arasından- be-
lırlenmesı yoluna gıdıldı
Yuksek Hâkımler Kurulu'nun bu oluşum şek-
lı, 12 Evlül 1980 darbesınm ılk Adalet Bakanı
olan Cevdet Menteş'ın bakanlığı zamanında -son
derece bır gızlılık ıçensınde- çıkanlan 2461 sayı-
lı bır "Konsey Kanunu" ıle 13 Mayıs 1981 tan-
hınde lağvına (ortadan kaldırma ve hukuken yok
etme) kadar devam ettı Hıç şuphesız kı "Hâkinı-
ler YüksekKurulu"nun bu lağvi durumu o zaman-
lar "kurur uyesı olan bır kısım kışılerle ılgılı ve
fakat çoğu "gerçek dışı" ve hatta Adalet Bakanı
Cevdet Menteş tarafından "abarnlnuşsuçlamala-
ra"dayanıyordu lşteyargıdakı"bağunsıÂgın
r
've
"hâkün tcminatmın" yok edılışının ana temelı bu
"lağ>
r
durumudur Şayet o eskı "Hâkımler Yuk-
sek Kurulu", o zaman lağvedılmemış olsa ıdı Turk
yargı sıstemı bugunkü çökuntû ıçensıne asla duş-
mezdı
Şımdıkı Yargıtay Başkanı Bayın Mehmef Uy-
gun gerek 8 Evlul 1997 tanhınde yaptığı "Ada-
let yıfa açılış konuşması" sırasında ve gerekse da-
ha sonrakı bır tanhtekı televızyon konuşmasında,
"Türldye'de yargının veterince bağımsız olmadı-
ğuu" pek çok hukukçu gıbı o da açıkça belırtmış-
tır
Şımdıkı Adalet Bakanı Oltan Sungurlu. aklın-
ca ne yapmak ıstıyor' Bızce, onun yapmak ıste-
dığışu "Hâkimlerv«Sa>cılarYüksekKunılu
n
na
uye olmak ısteyen hâkımlenn, o kurula seçılebıl-
melen ıçın ellenndekı dava dosvalannı ve resmı
ışlennı bır kenara bırakarak Turkıve Buyuk Mıl-
let Meclısı kondorlannda ya da sıyasal partı ge-
nel merkezlennde mıiletvekıllennın "elveetek-
lenniope ope" kulıs yapmalannı ve daha sonra da
-hâkımlık vakar ve onuru ıle asla bağdaşmayan-
bu davranışlan sonucu, o kendısının kafasında ta-
hayyul ettığı "siyasileşmiş'' hâkımlerden oluşacak
Hâkımler Yuksek Kurulu'na uye olmalannı ıstı-
>or Adalet Bakanı nınıstedığı"HâldnılerveSav-
cılar V uksek Kurulu" oluşum şeklı ışte bu
1
Bız ıse yıllardan ben, "Hâkimlerve Savcıbr Yük-
sek Kurulu"nun tamamen Yargıtay Gene! Kuru-
ul^'j)ç4 şeçılecek olan uyelerden oluşmasını ve bu
arada bızım anayasamıza gore (anayasa m 104/b)
cumhurbaşkanı yurutme erkının başı olduğu ıçın
bu kurula uye seçımıne hıç kanşmaması gerekır
göruşundeyız Bıze gore. Adalet Bakanı ıle onun
musteşan kurul dışmdakalmalı veayncaadlı yar-
gı hâkımlen ıle ıdan yargı hâkımlen ıçın ayn ay-
n bırer kurul oluşturulmalıdır Çunku, her yargı
mensubu ancak ve ancak kendi alanındakı hâkım-
len tanıyabılır adlı yargı mensubu olan bır kurul
uvesının Danıştay'a uye seçmesı ya da bır ıdare
mahkemesıne hâkım tayın ve naklınde oy kullan-
ması tamamen "tesadüfi" ya da "onun-bunun" ken-
dısıne "tavsiye'' etmesıne davanan bır tasarmftur
Bu arada kurul uyelığıne seçılen.Yargıtay ya da
Danıştay hâkımlennın -bu gorevlen devam ettığı
surece- yuce gorevlen ıle fiılı ılışkılennın kesıl-
mesı ve çalışmalannı yalnızca kurul uyelığıne
hasretmelen zorunludur Butün bunlara ek olarak
kurulun bağımsız bütçesı ve yıne ayn çalışma
bınası ve kendısıne bağlı sekretaryası olması
gerekır
KEŞAN KADASTRO
MAHKEMESÎ'NDEN
EsasNo 1997 632
Davacı Malıye Ha-
zıncsı tarafından davalı
H tbrahım Yener aley-
hıne mahkememızde
açılan tapu ıptalı ve
tescıl davasında venlen
ara karan gereğınce.
Yukanda esas nu-
marası yazılı dava dos-
yasının29 12 1997 ta-
nhınde duruşması bu-
lunduğundan duruşma
günû davalı H Ibrahım
Yener'e teblığ edıleme-
mış olup, yapılan zabı-
ta tahkıkatında da bu-
lunamadığından ılan
yoluyla teblığıne karar
venlmış olup davalı
H tbrahım Yener'ın
duruşma günu olan
29 12 1997 günu saat
09 OO'da duruşmada
hazır bulunması, bu-
lunmadığı takdırde
yargılamanın yoklu-
ğunda yapılıp karar v e-
nleceğı ılan olunur
28 11 1997
Basın 58361
SIVASBtRtNCÎ
ASLİYE HUKUK
MAHKEMESt'NDEN
Dosya No
1996/1024-1317
Yukanda dosva nu-
marası yazılı bulunan
karar ıle Sıvas Doğanca
Koyü parsel 1842 de
kayıtlı bulunan taşınma-
zın, davalı Fatma Yıldız
adına kayıtlı 3/20 payı-
nın ıptalı ıle davacı Tur-
kıye Demır Çelık lşlet-
melen Genel Mudürlü-
ğu adına tescılıne karar
venlmış olup, adresı tes-
pıt edılemeyen davalı
Fatma Yıldız'a karar
teblığı yerıne geçmek
uzere ılan olunur
Basın 58638
ECumhuriYet
kitap kulübü
TAKSİM SergiSalonu
ARALİK AYI ETKİNÜKLERİ
SOYLEŞİÜİMZAGÜNLERİ
19 Arahk Cuma Saat 17 00-19 00
SÜKRAN KURDAKUL-ALPAY KABACALI
'20 Aralık Cumartesı Saat 14 00-1600
YEDAT GÜNYOL
20 Arahk Cumartesı Saat 16 00-1800
ATİLLA DORSAY
24 Arahk Çarşamba Saat 17 00-19 00
NECATİ CUMALI
YAGÜBOYA RESIM SEBGİSİ
13-27 Aralık (Pazartesı harıç her gun 10 00-19 00)
TÜMAY İKOK
27-28 Aralık (Cumartesı-Pazar) Saat 17 00
FERDA EREREN
ÜÇ DENİZ TOPLULUĞU
Adres Istıklal Cad (Aksanat Karşısı) Taksım Tel 252 38 81/82
İLAN
T.C.
SÖKT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Esas 1997'430
Davacı Alaattın Guven tarafından mahkememızde
açılan çek ıptalı davasında,
Mesut Demır adındakı kışıden davacı tarafından alı-
nan hamılıne yazılı 50 000 000 - TL'yı ıhtıva eden Ak-
bank Sıırt şubesıne aıt 20 11 1997 keşıdetanhlı veZ-3-
089048 sen numarah çekın kaybolması sebebıyle ehne
geçenlenn uç ay zarfında mahkemeye ıbrazlan, aksı tak-
dırde ıptalıne karar venleceğı hususu ılanen tebhğ olu-
nur Basın 58159
ACLAN URAZ'IN OBJEKTİFİNDEN
Bir C u m a r I e s 1 Ö j> k ü s m
«CUMARTESt
ANNELERİ"
FOTOĞRAFALBÜMÜ
S ı y a h b e v a z T u r k ç e I n g ı l z c e
Cumartesı Annelerı hâlâ orada,
Galatasaray dalar her cumartesı Butun
karanlıklara ınat öğle giıneşının altında
hayatı savunuyorlar Tanklarla
rotatıflerle, eroınle, kara paralarla
hrletılen hayatlarımızı orada temıze
çekıyorlar
ÇAĞDAŞ Q YAYINLARI
Turkocagı Cad 39/41 (34334) Cağaloğlu Istanbvl
Tel 10212)514 01 96 Faks(0212)5U 01 95
ULUKIŞLA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
1997 70
Davacı Muzaffer Sayın tarafından oğlu Idns Sayın hak-
kında gaıplık karan venlmesı ıçın Ulukışla Ash>e Hukuk
Mahkemesı'nın 1997/70 esas sayılı dosyası ıle dava açmış
olduğundan, Muzaffer ve Melıha dan olma Uluİcışla
10 11 1970 doğumlu Ulukışla Koçak Koyu nufusuna kayıt
lı Jdns Savın hakkında malumatı olan kımselenn ılan tan-
hınden ıtıbaren 1 sene ıçensınde Ulukışla ^slıve Hukuk
Mahkemesrnın 1997 70 esas savılı dosvasına başvurmalan
ılan olunur 26 11 1997 Basın 58094
PENCERE
AB'nin Dışında!..
GB'nin İçinde?..
AB'ye çok ofkelendık
Kendı kalesıne gol atan futbolcu gıbı dovunup
başımızı yumrukluyoruz
- Ah, ulan ah!
Medya ofkelı, koşe yazarlan kızgın, polıtıkacılar
şaşkıni Kımısı de bastınyor
- AB'ye haddını bıldırelım
- Daha sert olalım
•
Herkesın bıldığı fıkra, ama, şu onemlı gundetem-
cıt pılavı tadını venr mı'? Temel çocukluk arkada-
şına borç para vermış Arkadaş o gun bu gundur,
bızımkını atlatıyor, kımı zaman yolda rastlasa gor-
mezlıkten gelıyor Temel dava açmak zorunda kal-
mış, duruşma başlamış, soz sırası çocukluk arka-
daşına gelınce hergele ne desın
- Ne borcu' Ben bu adamı tanımam'.
Temel ofkeyle atılmış
- Ha sen benı tanımaysun oyle mı1
Ben senı hıç
tanımayrum1
19'uncu Yuzyıl'da Osmanlı Imparatoriuğu da Av-
rupa'ya "dahıl olmak" ıstemıştı
21 'ıncı Yuzyıla 2 5 yıl var
•
Oysa 1923 Devnmı'nden sonra Turkıye Cumhu-
nyetı'nın 'Avrupalı olmak' gıbı bır sorunu kalma-
mıştı, 'Balkan Paktı 'nın başını bız çekmıştık, Avru-
pa'da ağırlığımız vardı, saygınlığımız Ikıncı Dunya
Savaşı ertesınde de surdu 1949'da Avaıpa Kon-
seyı'ne alındık, bugunku AB'nin çekırdeğı sayılan
Ortak Pazar'a ortak uye olmak ıçın guçluk çekme-
dık
Pekı, bu ış ne zaman tersıne dondu?
196O'lı yıllarda, muhurlu mumla Turk ışçılennı
Avrupa'ya çağıran AJmanya, kanı bıtlenınce ters-
lenmeye başladı 12 Eylul faşızmıyle, Evren - Özal
ıkılısı, ulkede Turk - Islam Sentezı'nı mayalandırdı
Dunyadakı saygınlığımızı yıtırdıkçeyıtırdık, demok-
rasıye açılacağımıza, koktendıncılğeaçıldık. 1989'da
Beriın Duvan'nın yıkılması ve 1991 'de Sovyetler'ın
dağılmasıyla Batı - Doğu bloklan endı "Komunızm
tehlıkesı" artık Avrupa'nın başında "Demokles'ın
Kılıcı" değıldı Turkıye "Rusya'ntn yumuşak kamı
altındakı stratejık konumu"nu yıtırdı Avrupa'nın
sınırlarını yenıden saptama eğılımı guçlenıyordu
Turkıye geleceğe donuk gıdışatı ızleyebılecek
sıyasal lıderlerden yoksundu
Sığ polrtıka "vızyon" sayılıyordu
•
Avrupa'nın şamar oğlanına donduk
Son tokat bızı kendımıze getırecek mı''..
AB'de durumumuz tuhaf
AB'nin gumruk bırlığıne gırmış, ama AB'ye gıre-
memış tek ulke bızız
Ötekı ulkeler once AB'ye gırmışler, sonra belıriı
btr sureç ıçınde çıkariannı gozeterek adım adım gum-
ruk bırlığıne katılmışlar
Şımdı onlar ortak
Bız pazar
Pekı, gumruk bırlığıne gırmeyı ıç polıtıkada zafer
g»bı pazarlayanlar şımdı ne yapacakter?. Avrupa
65 mıjyonluk pazannı gumruksuz tezgâhladığı Tür»-
kıye'yLhfim kendıne bağlamış hem dışlıyor. -
1
•
"Batılılaşma, Avrupalılaşma, çağdaşlaşma, ay-
dınlanma " kavramlan arasındakı aynmlar onemlıdır
"Çağdaşlaşmak" ıçın AB'ye gırmek dıye bır koşul
yok
1
Bır uygarlık sorunu var' Bağımsız Turkıye
bu hedefine Anadolu'da yonelmelı
1
BAŞSAĞLIĞI
Operamızın en değerlı sanatçısı, yerı
doldurulmayacak bır çocuğu,
ZEHRA YILDIZ'ı
kaybettık Acım sonsuz
Tum opera ve tıyatro dunyamıza
başsağlığı dılıyorum.
LEYU GENCER
'Çobansalatası, çok guzel, çok yararlı Onu yazı
masamın ustune koydum Bın teşekkur
Prof. Dr. Tank Mir
ÇobansalatasıHer okur>aiar i(,ın gunı.el \a:ım kıla\u:u
Oagıtım ve Odemeli İsteme Adresı: Barajans Yajın Kohı
Hacı lzzet Paşa Sokak 24/2 Gumuşsuyu Taksım 80040 ktanbul
Telefon (0212) 251 H 47 51 Faks (0212) 251 12 70
SÜRMENE ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ
EsasNo 1995 '31-Karar No 1997 68
Davacı Orman lşletme " ludürlüğü tarafvndan davalı-
lar Rustem Yıldız ve J adaşlan aleyhıne açılan, dava
konusu Sürmene Çarşı Ma'ıallesı 112 ada, 25 nolu par-
sel sayılı taşınmaza ılışkın 1 adastro tespıtının ıptalıne
daır davada mahkememızte venlen 03 07 1997 tanhlı
ve 1997 68 sayılı karar ıle dava konusu ağaçlık vasfın-
dakı 112 ada, 25 parsel ve 974 m2 mıktarlı taşınmazın
kadastro tespıtının ıptalı ıle orman vasfı ıle tescıl hancı
bırakılmasına karar venlmış olup. bır kısım davalılar
Hüsevın eşı Hanıfe Ahmet kızı Nevbahar, Ahmet kızı
Hanım, Huseyın oğlu Bahattın Huseyın kızı Ayşe, Ha-
san kızı Fatma Handan ve Alı oğlu Rustem Yıldız'a aıt
duruşma gûnü ve dava dılekçesı de ılanen teblığ edılmış
olduğundan yukanda huküm özerı yazılı karann da yı-
ne yukanda ısımlen yazılı davalılara teblığ yenne kaım
olmak üzere ılan olunur Basın 58623
MANAVGAT ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ
E 1996 213
Davacı Yapı Kredı Bankası AŞ Vekılı Av Bulent Ku-
lah tarafından davalı Reccp V ıldız aleyhıne açılan alacak
davasının yapılan açık yargılamasında venlen ara karan
uyannca
Davahnın adresı zabıta manfetı ıle tespıt edılememış ol-
duğundan ılanen teblıgat yapılmasına karar venlmış olup,
Davalı Recep Yıldız ın duruşma gunu olan 12 2 1998 gü-
nu saat 09 00 da mahkememız duruşma salonunda hazır
bulunması aksı takdırde durusmanın gıvabmda vapılıp ka-
rar venleceğı hususu teblığ yenne geçerlı olmak uzere ıla-
nen teblığ olunur 21 11 1997 Basın 58782