Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16ARALIK1997SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
TBMM'de
personel
tartışması
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TBMM Başkanlık
Divanı'nda, personel rejimi
ve "hanedanlık" savlan
tartışıldı. Toplantıda,
kadroya alınan milletvekili
ve personel yakınlanyla
geçici personelin durumu
tek tek değerlendirildi.
Divanda istisnai durumlarda
geçici personel kullanılması,
bunun dışındaysa normal
olarak kadrolu eleman
çalıştınlmasi benimsendi.
Mevcut personelin herhangi
bır hak kaybına
uğratılmamasının
kararlaştınldığı toplantıda,
halen TBMM gündeminde
olan ve personel rejimini
yeniden diizenleyen TBMM
Genel Sekreterliği Teşkilat
Yasasf ndaki değişiklik
önerisinin yasalaştınlması
görüşü ağırlık kazandı.
Gümrükçüoğlu ve
Ayla'nın durumu
• İstanbul Haber Servisi -
Ünlü sanatçı Safiye Ayla ve
emekli büyükelçi Rahmi
Gümrükçüoğlu'nun sağlık
durumlan ciddiyetini
koruyor. Ayla'nın böbrek
fonksiyonlannm yetersiz
olduğu ve yoğun bakım
ünitesindeki tedavisinin
sürdüğü bildirilirken
Gümrükçüoğlu'nun da
şuurunun açık olduğu, kol
ve bacaklannda ufak
hareketlerin meydana
geldıği, fakat hayati
tehlikeyı henüz atlatamadıgı
kaydedildi.
Kayseri'de
bomba paniği
• KAYSERİ (AA) - Kayseri
Defterdarlığı'na dün sabah
yapılan asılsız bomba ihban
paniğe neden oldu. Dün saat
10.47'de"189AloMaliye"
telefonunu arayan ve
kekeme olduğu belirtilen
kimliği belirsiz bir kişi,
"PKK'nin mazot geliriyle
uğraşmayın. Binanın 3
yerine zaman ayarlı bomba
koyduk. Bombalar saat
11.00'depatlayacak"
diyerek telefonu kapatması
üzerine harekete geçen
bomba «nhfi ekiplen 17
Itatlı binanın tümünü
aradılar. Defterdar Ali Erdal.
son günlerde akaryakıt
bayilennın kaçak mazot
konusunda sıkı bir şekilde
denetlendiğini belirterek,
"Sanınm bu ihbar da
denetimlerden rahatsız olan
bir kişi tarafindan yapıldı"
dedi.
Çocuklarm
• İstanbul Haber Servisi -
Sosyal Hizmetler ve Çocuk
Esirgeme Kurumu Üsküdar
Çocuk Yuvası'nda bannan
kimsesiz çocuklann yaptığı
el ürünleri sergileniyor.
Kadıköy McDonald's
restoranın alt katındaki
"Bizim Köşe" adlı serginin
açılışında konuşan Sosyal
Hizmetler II Müdürü
Kahraman Eroğlu. yurtta
kalan çocuklann bannma ve
gıda ihtıyaçlannın
karşılanmasının yanı sıra
yararlı olabilecek şekilde
üretken birer insan olarak
yetiştirilmesi gerektiğini
söyfedi.
İnsan Hakları
Hattası
• tstanbul Haber Servisi -
insan Haklan Derneği
istanbul Şubesi üyeleri
insan Haklan Haftası
lcapsamında Türkiye'de
düşünce özgürlüğünü
smırlayan yasalann
kaldınlması ıstemıyle
Galatasaray Postanesi'nden
TBMM Başkanhğı'na
telgrafçektıler.
RTÜK'e başvuru
• ANKARA (AA) - Millıyet
Gazetesi Genel Yayın
Yönetmeni Derya Sazak'ın
Kanal 7 televizyonundaki
bır programda, Kanal D'nin
Aydın Doğan'a, ATV'nin
'Dinç Bilgin'e ait olduğu
yolundaki sözlerinden yola
çıkan 6 avukat, bu sözlerin
Kanal D ve ATV'nin
yasanın hisse oranlanyla
ilgili maddelerine aykın
olarak kurulduğunu ortaya
koyduğunu belirterek,
gereğinin yapılması için
RTÜK'e başvurdu.
Programın ardından yayın
kuruluşlanndan tekzip
gelmediğine dikkat çeken
Avukat Yakup Erikel,
buradan "Bir muvazaa ve
kanuna karşı hile
olduğunun" açikça ortaya
çıktığını belirterek, ilgili
yayın kuruluşlannın resmi
makamlan yanılttıklannı
savundu.
Refah Partisi'nin kapatılması halinde MSP'nin açılması tartışılıyor
Kapatma davası bugünANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Anaya-
sa Mahkemesi, RP'nin kapatılması istemiy-
le açılan davayı görüşmeye bugün devam
edecek.
RP'nin yeni partisi konusunda gündeme
getirilen formüller çoğaldı. fçişleri Bakanlı-
ğı'na bugün ya da en geç hafta sonuna kadar
yeni partinin kuruluş başvurusunun yapıl-
ması beklenirken 12 Eylül'de kapatılan Mil-
li Selamet Partisi'nin (MSP) yeniden açılma-
sı önerisi de RP kurmaylannca tartışılıyor.
Yüksek Mahkeme heyeti, 10 Aralık'ta
yaptığı toplantıda, "incetemeninderiııkştiri]-
mesi amacıyla" toplantımn bugüne ertelen-
mesine karar vermişti. Heyetin bugünkü top-
lantısı Anayasa Mahkemesi Raportörü Yusuf
Heyetin bugünkü toplantısında Anayasa
Mahkemesi Raportörü Yusuf Öztürk, davaya
ilişkin raporunu okuyacak. Mahkeme, iddia
makamı olan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ile
savunma tarafindan sunulan kaset, dergi ya da
kitaplan üyelerden istek gelmesi durumunda yeniden
izleyebilecek ya da okuyabilecek.
Oztûrk'ün davaya ilişkin raporunun okun-
masıyla başlayacak. Toplantıda mahkeme.
iddia makamı olan Yargıtay Cumhuriyet Baş-
savcılığı ile savunma tarafindan sunulan ka-
set, dergı ya da kitaplan üyelerden istek gel-
mesi durumunda yeniden izleyebilecek ya
da okuyabilecek. Üyelerden istem gelmesi
durumunda "flgisi ve bilgisine başvurulacak
kişüerin" de kararlaştınlabileceğı toplantının
süresi konusunda herhangi bır sınırlama bu-
lurunuyor. Heyet. üyelerin talebinin gelmesi
durumunda ilgisi ve bilgisine başvurulacak
Keskin
'Hükümet
kemiksiz'
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu)-CHP Genel
Sekreteri Adnan Keskin.
hükümetin vergi refor-
mu yasa taslağı üzerinde
hâlâ uzlaşmaya varama-
masını eleştirdi. Keskin.
iktidann taslağı günde-
me getirmesine karşın.
"tutarsız ve kemiksiz"
olmasının dikkat çekici
olduğunu söyledi.
Keskin, dün yaptığı
basın toplantısında. hu-
kümetin üzerinde çalıştı-
ğı "vergi reformu yasa
taslağmi" TBMM'ye
gelmesi durumunda des-
tekleyeceklerini bildirdi.
İktidann, vergi reformu
yasa taslağmi "düzenin
köşe başlannı tutanlara
yaranmak için kuşa çe-
virmek istediğiııi" belir-
ten Keskin, taslağın bir
an önce TBMM'ye geti-
rilmesini istedi.
Lüksemburg zirvesi-
ne de değinen Keskin,
Türkiye'ye ilişkin karar-
lann iyi niyetle bağdaş-
madığını ve bunun RE-
FAHYOL döneminde.
Türkiye-Avrupa ilişkile-
rini zedeleyecek davra-
nışlarda bulunmasından
kaynaklandığını söyledi.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
kişilerin çağnlmasını oy çokluğunun sağlan-
ması durumunda kararlaştınyor.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı VuralSa-
vaş, 21 Mayıs 1997 günü Anayasa Mahke-
mesi Başkanhğı'na gönderdiği iddianamede.
RP' nin "laikliğe karşı şeriatçı eylemlerin oda-
ğı" olduğu gerekçesiyle kapatılması istemiy-
le dava açmıştı.
Yazılı savunma. esas hakkındakı görüş ve
sözlü açıklamalar ile sözlü savunmanın ta-
mamlanmasının ardından Raportör Yusuf
Oztûrk, hazırladığı raporda. RP'nin hem
anayasanın 68 ve 69. maddelerine hem de Si-
yasi Partiler Yasası 'nın ilgili maddelerine gö-
re kapatılması gerektiği yönünde görüş bil-
dirmişti. Anayasa Mahkemesi'nce kapatıl-
dığı takdirde partinin kapa-
tılmasına söz ve eylemleri
ile neden olan ve gerekçeli
kararda adlan geçen parti
yöneticileri ile üyelerine 5
yıl süreyle siyaset yasağı ge-
lecek. Bu kişiler 5 yıl sürey-
le birbaşka partinin kurucu-
su, üyesi, yöneticisi ve de-
netçisi olamayacaklar.
İddianamede İbrahim
HaJil Çelik, Hasan Hüseyin
Ceylan, Şevld Yümaz, Ah-
met Tekdal ve Şevket Ka-
zan'm da adlan geçiyor. Bu
mılletvekillerinden üçünün
RP'den istifa etmelerine kar-
şın. gerekçeli kararda da ad-
ları geçmesi durumunda
parlamenterlik görevleri
anayasanın 84. maddesi ge-
reğince sona erecek.
MSP gündemde
Anayasa Mahkemesi' nde
kapatılmama mücadelesi
veren RP'nin Genel Başka-
nı Erbakan. bir yandan da
kurmaylanyla yeni parti için
yaptığı çalışmalan hızlan-
dırdı. Kuruluş dılekçesi bir
ıki gün içınde lçişlerı Ba-
kanlığı'na verilecek olan ye-
dek partinin ismi üzerinde-
kı tartışmalar dün de devam
ettı. "Yeniden BüyükTürki-
ye Partisi" adı üzerinde bü-
yük ölçüde uzlaşma sağlan-
dığı bildirilirken bazı RP
kurmaylan "Bu isim uzun
vadede sıkınb varanr. Hal-
kın kabullenmesi açısından
da kolay bir isim değü" ge-
Trabzon'da yapılan duruşma sonunda olaylar çıktı. 5 kişi yaralandı 19 kişi gözâltınâ almdı
Gazi davasında polislere tahliye yok
AHMETŞEFİK
TRABZON - Gazi olaylan sırasında 7
kişinin ölümüne ve çok sayıda vatandaşın
yaralarunasına neden olduldan
gerekçesiyle 8'i tutuklu 20 polisin
yargılanmasına Trabzon Ağır Ceza
Mahkemesi'nde devam edildi. Olaylar
sırasında ölenlerin yakınlan, müdahil
avukatlar ve duruşmayı izlemek için
gelen vatandaşlar, Trabzon girişinde
kimlik kontrolü gerekçesiyle uzun süre
bekletildiler. Yaklaşık 9 saat süren
duruşma sonunda mahkeme başkanı
hâkim Dursun Kaya Cüleç. sanıklann
tutukluluk hallerinin devamına karar
verdi. Duruşma 23 Şubat 1998'e
ertelendi.6 otobüsten oluşan konvoy,
CHP Milletvekili MehroetSevigen'in
Trabzon Valisi İsmet Gürbüz Civelek'le
görüşmesi sonrasında adliye önüne
gelebildi. Bazı kitle örgütleri,
engellemelerin sürmesi halinde
Avrupa'da "Gazi hallayla dayanışnu"
eylemleri düzenleneceğini açıkladı. Gazi
davası için sabahm erken saatlerinden
itibaren Trabzon Adliyesi'nin önünde çok
• Duruşma çıkışında mahkemeyi izlemeye gelen bir grup
pankart açmak istedi. Polisin gruba müdahale etmesiyle
çıkan arbedede 19 kişi gözaltına alındı. Gözaltındakilerin
serbest bırakılmasmdan sonra ülkücü bir grup slogan attı.
geniş güvenlik önlemlen alındı. Adliye
çevresindeki bütün araçlar kaldınldı.
Güvenlik önlemlerine çok sayıda resmi
ve sivil polisin yanı sıra jandarma da
katıldı. İstanbul'dan önceki gün yola
çıkan 6 otobüslük konvoy. saat 09.00
civarlannda Trabzon girişindeki Trafik
Bölge Müdürlüğü'nde durduruldu.
Burada şikâyetçiler, ölenlerin yakınlan ve
duruşmayı izlemeye gelen vatandaşlar
kimlik kontrolü gerekçesiyle bir buçuk
saat bekletildiler, Avukat ve müştekilerin
duruşmaya yetiştirilmesi için Sevigen,
Civelek'i ziyaret etti ve ağırlığmı
koymasını istedi. Bunun üzerine Vali
Civelek güvenlik yetkililerini aradı ve
konvoyun kimlik kontrolünün adliye
önünde yapılmasını istedi. Bu
görüşmeden 10 dakika sonra konvoy saat
11.30'da adliye önüne gelebildi. Saat
10.30'da başlayan dördüncü oturuma
sanık polislerden Adem Albavrak,
Mehroet Gündoğao, tlanıdi Ozata. Hasan
Yavuz. Hayrullah Şişman, Metin Çakmaz.
rutuksuz olarak yargılanan sanık
polislerden Mehmet Türk, Süleyman
Memişçi ve Ali Doğan katıldılar. Mersin
Cezaevi'nde bulunan SedatÖzenir
ödenek yokluğundan Trabzon'a
getirilmezken hakkında gıyabi tutuklama
karan bulunan Orhan Durmuş hâlâ
teslım olmadı. Mahkeme, geçen oturuma
katılmayan Hamdi Özata ve Ali Doğan'ı
sorguladı. Bu arada mahkeme öncesi
Avrupa Alevi Dernekleri Genel Başkanı
Ali Kıtac, Banş Partisi Genel Sekreter
Yardımcısı Sadık Erol, Çağdaş
Hukukçular Derneği Ankara Şube
Başkanı kâam Genç ve çok sayıda
kuruluşun imzasını taşıyan bir açıklama
yapıldı. Yargının bağımsızlığı ve
tarafsızlığına inanıldığı vurgulanan
açıklamada, yargılama sonucunda kamu
vicdanını tatmın edecek. suçlulann
cezasız kalmayacağını kanıtlayacak bir
karar verilmesinin beklendiği ifade
edildi. Açıklamada, yargılamanın
İstanbul'dan binlerce kilometre uzaklıkta
yapılmasının adaletin gereği gibi tecelli
etmesinı engelleyeceğinden kuşku
duyulduğu belirtildi.
Duruşma çıkışında müdahil
avukatlardan Cemal Yücel yargılama
hakkında bilgi verirken mahkemeyi
izlemeye gelen bir grup pankart açmak
istedi. Polisin gruba müdahale etmesiyle
çıkan arbedede 5 kişi yaralandı. Olaylar
nedeniyle 19 kişi gözaltına alındı.
Gözaltındakiler 2 saat sonra serbest
bırakıldı. Duruşmayı izlemeye gelenler
gözaltındakilerin serbest
bırakılmasından sonra hareket ederken
ülkücü bir grup slogan attı. Polisin bu
gruba müdahale etmediği bildirildi.
CHP'li Mehmet Sevigen. yetkililer
nezdinde girişimde bulunmasına karşın
çok üzüntü verecek olaylann çıktığını
söyledi. Sevigen, olaylan TBMM
gündemine getireceğini de belirtti.
UZ YAZII ORHAN BİRGİT
Bugün başlayacak olan bütçe
görüşmeleri, "Zenginler Kulü-
£ü"nün Avrupa Birliği'ne girişi-
mizi engelleyen karanndan son-
ra, Anasol-D hükümeti için
önemli bir firsat olmalı.
Hükümet, öncelikle bu karar-
da Türkiye'nin önüne geçirilen
çoğu eski demirperde ülkeleri ile
Güney Kıbns'ın hem demokratik
hem ekonomik anatomisini tek
tek kendi parlamentosunun kür-
süsüne getirmeli. Bulgar kom-
şumuzdan Estonya'ya kadar
"Avrupa Kulübü"nde koltuklan
aynlan devletlerde, insan hakla-
nnı, ekonomik gelişmeleri 1998
bütçesinin görüşülmesi sırasın-
da bir bir ortaya koymalı. Sonra
Güney Kıbns'ın adanın kuzeyin-
de oturan komşulan için nasıl bir
vatandaşlık statüsü düşündügü-
nü de örnekleri ile anlatmalı.
Daha sonra Lüksemburg kara-
rından, neredeyse Anayasa
Mahkemesi'ndeki davasını unu-
tacak kadar kendisinden geçe-
rek adeta zil takıp oynayacak ha-
le gelen Erbakan ve arkadaşla-
nna TBMM kürsüsünden şunla-
n söylemeli:"Avrupa Birliği için
bir Hıristiyanlar kulübü diyen-
ler sizler değil miydiniz? Kor-
kanz bu biriiğin bugünkü yö-
neticileri sizi haklı çıkartacak
bir zihniyetin etkisi ile ve Yuna-
nistan'ın baskısı ile böyle bir
karara vardılar."
Biz İşimize Bakalım...
Lüksemburgtoplantısında va-
rılan karar, elbette Türkiye'nin
doğru bildiği yolda kendi geliş-
mesini sürdürmek için yürümesi-
ne etki yapmayacaktır.
Özellikle Türkiye'nin "insan
haklan" için sağlayacağı aşama-
lan hızlandırmayı, sadece Lük-
semburg toplantısı ya da Mesut
yılmaz'ın Amerika Birleşik Dev-
letlen Başkanı ile 19 Aralık'ta ya-
pacağı görüşme için bir fırsat
olarak saymak gibi bir ayıbı gün-
deminde bulundurmadığmı, elli
beşinci hükümet bütün içtenliği
ile dostuna, düşmanına göster-
melidir.
Bunun için yapılacak olan,
Türkiye'nin insan haklan konu-
sunda artık somut karartannı, ya-
salara geçirmeşi olmalıdır.
Elli beşinci hükümetin kurulu-
şu sırasında bu konuda nelerin
yapılacağını Başbakan ve arka-
daşlan tek tek açıklamışlardı.
Bütçe Kanunu'ndan hemen
sonra "Bilgi Edinme Özgüıiüğü
Yasası"nın "Vatandaşın Katlı-
mı Yasası"nın ve "Genel Idare
Usul Yasasfnın parlamentoya
sevkedileceği, bundan önce de
bu yasalann tasarıları üzerinde
geniş bir kamuoyu çalışması ya-
pılacağı öyle beklenir ki, bugün
başlayacak bütçe tartışmalan sı-
rasında hükümettarafindan, hat-
tatarihi debelırtilerek pariamen-
tonun bilgisine sunulacaktır.
Vatandaşın devlet dairelerine
başvurduğunda, gizlilik derece-
si olmamak koşulu ile istediği bil-
gi ve belgeyi elde edebilmesi,
Türkiye Cumhuriyeti uyrukluları
için de kapılann bizlere kapatıldı-
ğı Avrupa Birliği ülkelennde oldu-
ğu gibi artık doğal bir "hak" sa-
yılmalıdır. Türk vatandaşlan, oy
hakkına sahip olmasa da kendi
yerel meclislerinin görüşmelenne
katılma hakkını elde ederek ço-
ğulcu bir yönetıme adım atmalı-
dır. Hatta yine vatandaşın benzer
bir hakkı Danıştay, Yargıtay gibi
kurumlarda da sağlayacağı yo-
lunda Başbakan'ın açık vaatleri
gerçekleşme aşamasına gelme-
lidir. Bütün kapılan vatandaşa ka-
palı olan "devlef'm bu kapılan
ardına kadar açmasının sivil, de-
mokratik ve özgüriükçü bir yapı-
ya kavuşabilmemiz için olmazsa
olmaz koşulları arasında sayıla-
cağı gün. Türkiye türlü bahane-
lerle Avrupa Birliği yolunda enge-
beler sıralayanları, tek kelimeyle
mahcup duruma düşürmüş ola-
caktır. Özellikle Mahalli Idareler
Temel Yasası'nın somutlaştınl-
masının daha fazla geciktirilme-
sinin, merkezı idaredeki hantal-
laşmayı sürdüreceğini bilen hü-
kümet, adalet, güvenlik, savun-
ma, dış politika ve milli eğitim dı-
şındaki alanlardaki yetkilerini bu
yönetimlere devretme çalışma-
lannı da bir an önce yasalaştırma
aşamasına getirmeyecek midir?
Hükümetin bu konularda cid-
di çalışmalar yaptığı birkaç kez
söylenildi. Bu konular üzerinde
resmi bilgiler de verildi.
Yalnız bilinmesi gereken
önemli bir husus, bu konudaki
çalışmalan bürokraside kimın ve
kimlerin hazırladığıdır. Yani "mut-
fak"\a kimler vardır?
Benim yıllardan ben gözlemle-
ye gözlemleye edindiğım izle-
nim, bu tür reform yasalannın ha-
zırlanmasında Adalet Bakanlığı
bürokrasisinin gerektiğinden çok
tutucu davranmakta olduğudur.
Bu tutuculuğun en son ve en
somut örneklerinden birisi, şu
ünlü RTÜK Yasası değil midir?
Bu yasanın daha ilk hükümleri,
radyo-televizyonlann gözetimini
ve denetimini üstlenen "üst ku-
a//"u, parlamentonun kendi iç
dengesinin hesabı ile yani politik
ölçülerle seçilmesini öngörüyor-
du. Geçmiş uygulama bunun ne
kadar yanlış olduğunu kaç kez
ispatladı. Bu kurulda meslek ve
kooperatif örgütlerini temsil etti-
receğine, hükümet, tasanyı, yi-
ne Adalet Bakanlığı'nın yanlıştan
dönmemeyi şan edinmiş bürok-
ratlanna bırakarak, bana göre ya-
sayı düzeltme yerine daha da
çıkmaza sokmaktadır.
Oysa artık ülkemizde de adı
üzerinde bir İnsan Haklan Ba-
kanlığı" var. Bu tür hazırlıklann
asıl mutfağı, bu bakanlığın bü-
rokratlan olmalıdır.
Sayın Yerlikaya'nın açıklama-
sı:
12 Aralık Cuma günü bu kö-
şede yayımlanan yazımda CHP
Genel Sekreter yardımcılanndan
Sayın Sinan Yerlikaya'nın bir
demecine de yer vermiş ve yazı-
yı bu demece de dayandırmış-
tım. Sayın Yerlikaya böyle bir de-
meci bulunmadığını bildiren bir
açıklama faksı gönderdi ve daha
da ileri giderek Yaşar Topçu
hakkında venlen gensoru konu-
sunda CHP Meclis Grubu'nun
almış olduğu karan saygı ile kar-
şıladığını söyledi.
Durumu onun istediği gibi be-
lirttikten sonra Sayın Yertika-'
ya'nın bahis konusu açıklaması-
nı 11 Aralık 1997 günü ANKA
ajansı bültenlerinden aldığımı
vurgulamak istiyorum. CHP Ge-
nel Sekreter Yardımcısı'nın bu
demeci, 12 Aralık günkü "RADİ-
KAL" gazetesinde de yer almış-
tı.
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETtNKAYA
Ninni...
Iki ay kadar önce Prof. Dr. Erol Manisalı'yla ko-
nuşurken söz dönüp dolaşıp Türkiye'nin Avrupa
Birliği'ne tam üye yapılmasına gelmişti...
O gün Erol Manisalı aynen şöyle demişti:
"Türkiye, AB'ye bugün ya da yann katılsa, ya-
ni tam üye yapılsak AB'nin hiçbir çıkan, kazancı
olmayacak. Tam tersi, kaybı olacak. 63 milyon
nüfuslu Türkiye, Fransa ve Almanya ile biriikte
AB'nin üstünde etkin rol oynayacak. Yani 'baş
yönetici' olacak. Işgücü dolaşımından tutun, eko-
nomik yardımlara dek Türkiye'nin iç sorunlan
AB'ye taşınacak..."
Kent TV'de 'Dönemeç' programındaydık...
Deniz Som ve Üm'rt Zileli sordular:
"O zaman ne olacak?"
Prof. Dr. Erol Manisalı gülümseyip şu yanıtı ver-
di:
"Avrupa'ya büyük biryük bineceği için Türki-
ye AB'ye hiçbir zaman tam üye olamayacak..."
Iki ay önce Sayın Manisalı, bir gerçeğin altını
işte böyle çizmiş, 9 Aralık 1997 günü Cumhuri-
yet'te yayımlanan yazısında olacakları önceden
haber vermişti...
Bir de "sanal adaylık" oyunu var...
Bakın Prof. Dr. Erol Manisalı bu konuda ne di-
yor:
"AB, Avrupa'nın şekillenmesi konusunda 1991
Maastricht Anlaşması ile yeni politikalar belihe-
di. Yeni üye adaylanmız şunlardır diye 1994 Es-
sen doruğunda isimleri saydılar; siyasal, ekono-
mik ve kültürel seçenekleri doğrultusunda, gele-
ceğin Avrupa Devleti'nin sınıriannı, isimlerie bir-
iikte çizdiler. Bunlar içinde Türkiye yok, yok, yok.
Bizşimdikalkıp, 'mutfaktaki bu geJişmeleri niç ol-
mamış varsayıp', 'Lütfen bizi de vitrinde göste-
rin, biz sanal adaylığa da razıyız' diyoruz.
Medyamız pompaladıkça, siyasilerde gerçek-
lere aldırmadan, 'sanal adaylığı oynamayı' Haci-
vat-Karagöz oyununa çevirerek sürdürmek zo-
runda kalıyoriar. Daha doğrusu oyunu biriikte oy-
nuyoriar.
Bir ülkenin en önemli dış ilişkiler boyutunda, bu
denli yüz kızartıcı ve kara mizah konusu olabile-
cek bir hadise, olsa olsa bizde olur. Ve oldu da.
1995'te olanlan hatırlayalım. Birkaç politikacı ve
dar bir çevre, Türkiye-AB ilişkilerinde bugün ya-
şanan khzin altyapısını hazııiadı."
•••
Türkiye'de kimi çevreler "Koşullar nasıl olursa
olsun AB'ye girmeliyiz" havasında degiller miydi
yıllardır?
Biçimsel olarak Avrupalı olmak onlar için hep
yaşam biçimiydi...
Şöyle 1923 sonrasına bir bakalım ve şu satır-
ları biriikte okuyalım:
"'Biçimsel Avrupalılık' hep önplanda oldu. Ay-
nen bugün olduğu gibi. Toplumlar, piramidin te-
pesini 'takip ve taklit' ederler, bu kural hiç değiş-
memiştir. Içgüdüsel ve düşünsel olarak bu böy-
ledir. Türkiye'nin tarihinden ve coğrafyasından
kaynaklanan 'özel koşulları', biçiminın de özle
biriikte bütünleştirilmesini zorunlu kılıyordu. Ata-
türk 'uygarlık ve çağdaşlaşma' ile özde ve bi-
çimde bir bütün olarak bunu anlıyordu. Atatürk
döneminde Cumhuriyet Türitiyesi bütün iç zor-
luklara rağmen bunu, büyük bir ölçüde başara-
bildi. Yeni yetişen nesiller özde ve şekilde bu yo-
la girmişlerdi, yolun başındaydılar ama bu uzun
ve ince biryoldu. Bu öz ve biçim bütünleşmesi-
ne önderlik eden ise o dönemin 'idealizmi' idi."
•••
Avrupa Türkiye'yi hep uyutacak...
AB'ye girmemiz için bize "Önce insan haklan
ihlallehni ortadan kaldınn, demokrasiyi işler ha-
le getirin" demeleri de bir kandırmacadır...
Türkiye Cumhuriyeti devleti insan haklan ihlal-
lerini kaldırmayı bu ülkenin insanlan için yapma-
lıdır, demokrasiyi bir yaşam biçimi olarak görme-
lidir...
Ergun Balcı, Cumhuriyet'teki köşesindesoru-
yordu:
"Türkiye'de kuşkusuz insan haklan ve demok-
rasi konusunda birçok eksik var. Ama AB 'nin tam
üyeliğe aday olarak kabul ettiği Slovakya ya da
Romanya 'da demokrasi hiç kusursuz ve eksiksiz
mi işliyor?"
Ankara'nın tavnna gelince...
Dışişleri Bakanı ismail Cem ile Devlet Bakanı
Sina Gürel'in gösterdiklerı tavrı ve hükümetin
verdiği yanıtı destekliyoruz...
Türkiye'nin AB'ye yanıtı açıktır: Egesorunu gö-
rüşülmeyecek, KKTC ile bütünleşmeadımlan hız-
lanacak...
Türkiye'nin resmi bakışı da ortadadır:
"Yanlış yaklaşımlarla kabul edilmesi mümkün
olmayan art niyetli siyasi koşulların dayatılması-
nı kabul etmeyiz..."
Bu arada Almanya'nın uzlaşmaz tutumu ise
hayli ilginç ve düşündürücüdür...
Hani Kohl ile Başbakan Mesut Yılmaz çok iyi
birdosttu.
Avrupa bize ninni söylüyor ve biz de bu ninni
ile uyutuluyoruz!
E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (5 raksnet.com
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
C A G D A S Y A Y I N L A R I
ÇAĞININ TAHI6I ÜÇ YAZAR
2. BASI
300 00011.
KUBİLAY OLAYI VE TARİKAT
KAMPLARI
3. BASI
4OC00OTI
SANCILIYILULR KUŞATILMIŞ
SOKAKLAR
4 BASI
3S;C:CTI
KUZU POSTUNDA KURT
2. BASI
6CO0COT1.
ZAMBAK SANA DA BÜLAŞTI KAN
2. BASI
600&COU
DİN BARONUNUN KAZLARI
600C-XTL
A$IK KADINLAR SOKAĞI
6O0 00OTL
ŞERİAT PAZARI600 000 TL
Cumhuriyet Kıtap Kulübü Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad.
No:39'41(34334)Cağaloğlcı-lstanbul Tel'514 01 96