Katalog

14 ARALIK1997 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER Ekonomik sorunlan nedeniyle Suriye'nin konvansiyonel bir güç olarak görülmediği bildiriliyor 'Sııriye arbk askeri tehdit değiPSERKAN DEMÎRTAŞ AıNKARA-Genelkurmay Başkanlığı, Suriye'nin ekonomik sorunlan nedeniy- le bozulan savaş sistemlenni yenileye- medığını \ e yenılerinı de alamadığıru be- hrterek "Suriye'nin arük askeri bir teh- dit oluşturmadığT gönişünü raporlaştır- dı. PKK hden AbduDahÖcalan'ı başken- tı Şam'da banndıran. terör örgütüne des- teğı ıstihbarat raporlannda belgelenen Sunye'nin. Türkıye açısından asken bir tehdit oluşturmaktan uzaklaştığı bıldinl- di. Genelkurmay'ın ıstihbarat raporlann- da yer alan son bilgılere göre teknolojık ömrünü tamamlamış sıstemler yenne ye- nılennı de alamayan Sunye'nin kendı teknolojısıyle güçlendirmeye çahştığı sa- vaş sistemlerinin de Türkıye gibı bir ül- • Suriye Silahlı Kuvvetleri'nin eski gücünü yitirmesinde en önemli rolü SSCB'nin dağılmasının ardından kurulan Rusya Federasyonu'nun bu ülkeye "bedava" silah vermekten vazgeçmesinin oynadığı kaydedildi. keyi tehdit etmekten U2ak olduğuna dik- kat çekildı. Sunye'nın özellikle taktik ba- listik füze sistemlenni geliştirme konu- sunda işbirliğı yaptığı Rusya'run da ya- vaş yavaş bu ülkeden uzakiaşmaya baş- ladığının vurgulandığı raporlarda "Suri- ye'nin Türkiye açısından askeri bir teh- dhotmaktan çıktığT vurgulandı. Savunma uzmanlan da Cumhuriyet'ın sorulan üzerine. Sunye Silahlı Kuvvet- leri'ndeki çözülmenın SSCB'nin yıkıldı- ğı tanhte başladığını bildirdıler. SSCB'nin ardılı Rusya Federasyonu'nun Sunye ile askeri ılişkilere farklı yaklaş- maya başlamasının bu çözülmede önem- li olduğunun altını çizen kaynaklar şu gö- rüşlen ilettiler." Rusya,bedava sflahver- meyi kesti ve Suriye'den mevcut borçla- nnıödemesiııiistedL Rusya, 10-11 miKar dolarhkborcunuödemeyen Suriye'ye ye- ni sLstem ve de bozulanlann venilenmesi için yedek parça vermeyeceğini Uetti. Ye- ni kredi açmavacağını da bfldirdi Suri- ye'nin elinde en yeni olarak SU-24 bom- bardıman uçaklan var, ancakbu uçaklar henüz uçmadılar. M1G 29'lan var, onla- n da yedek parça sıkınösı nedeniyle uçu- ramr>ortar. Hava kuvvetieri çok yetersiz. PUotİann eğitimi de vetersiz. Tûrk Hava Kuvvetkri"nde bir pflot yıklaen az 180sa- at eğitim uçuşu yaparken Suriyeli pilotun ki 40-50 saati geçmiyor. Paralannı ala- madıklan için eğitim vermek için gekn Rus personel de geri döndü. Suriye açığı kapatmak için Kuzey Kore'den baüstik füze alıyor ve kimyasal silah üretiyor. Su- riye, 1986'dan bu yana fiizelerine kimya- sal başhk takryor." Dıplomatik kaynaklar da, Suriye'nin askeri açıdan kaybettiği olanaklan terör örgütlerinı destekleyerek kapatmaya ça- lıştığına dıkkat çektiler. Kaynaklar, Tür- kiye'ye karşı PKK terörünü, Israil'e kar- şı da Hamas ve Hizbullah gibi terör ör- gütlenni destekleyen Suriye'nin "Terö- rii dış pofitika araa olarak kuDanmayı ahşkanhk haline getirdiğjni" kaydettiler. Şam Ha\aalanfnın terör örgütlerine ya- pılan yardımlann iletilmesinde kullanıl- dığının açıkca tespitedildiğıni kaydeden kaynaklar, bölgede istikrar sağlanama- masından en çok Suriye'nin sorumlu ol- duğunu söylediler. Aynı kaynaklar, Tûrkiye'nin Arap dünyasına karşı uyguladığı politıkanın "Suriye'ye karşı kuvvet poütikası, diğer- lerine karşı dikkadi umursamazhk" şek- linde değerlendirilebileceğinı belirterek şu görüşleri ilettiler: "Türkiye böyle ya- parsa Arap ülketeri arasında 'Suriye bi- ze yûk ohryor. Bu yüzden Türkiye'yi de kaybedebiÜriz. Bu yoOa, Arap olmayan Iran da bölgede lslam ülkelerinin ağabe- yi rolüne soyunup' eteştirisini getirebflir- ler. Eğer böyle olursa Araplar arasmda- ki dengelerde oynar.Yeni algüamalar,ye- ni dostluklar ve hatta yeni dûşmanhktar ortaya çıkabilir." JERUSALEM POST GAZETESt îran îsrail'den teknoloji satın alıyorKUDÜS (AFP) - tran'ın son ikı yıldır Îsrail'den Av- rupa'dakı fırma temsilcılık- len aracılığıyla yûksek tek- noloji ürûnlen ve tıbbı mal- zeme satın aldığı iddıa edil- dı. Israil'de Ingilizce yayım- lanan Jerusalem Post gaze- tesı Israılli Koor Firma- sı'yla tıbbı ve laboratuvar malzemelen üreten Medent Firması'nın lran'a, Avru- pa'daki temsılcilıkleri ara- cılığıyla malzeme sattığını haber verdi. Iran'ın, Koor Firma- sı'nın van kuruluşu Salgad ve Geneva adlı fırmalara da tanm aletlerinden teleko- münikasyon teknolojısı üriinlenne kadar bırçok ürün sıpanşı verdiğini du- yuran gazete.sözkonusutı- caretin hacmınin 100 mil- BM İran ve Irak'ı kmadı DışHaberterSeniâ - BM, tran ve Irak'ta meydana gelen insan haklan ihlallenni kına- dı. tran'a başta Baha- iler olmak üzere bu ül- kede yaşayan azınlık- lara ve kaduılara yöne- lik ihlalleri durdurma- sı çağnsında bulunan BM, Irak'da da kaygı verici boyutta insan haklan ihlallen gerçek- leştirildiğini bildirdi. yon dolan aştığını yazdı. Koor Fırması, iş çevrele- rinden kaynaklara daya- nılarak verilen haberi ya- lanlarken Medent Firma- sı'nın Genel Müdürü Dan Trahel, merkezı Israıl'ın Beerşeva kentinde bulunan fırmanın bir üçüncü ülke aracılığıyla tran'a laboratu- var malzemelen sattığını söyledı Traitel "Iranhlar tanm. yüksek teknoloji ve bilgisayarlara ilgi duyuyor. Bu nedenlede hiçbirşeye taa- yır demiyorlar" dedı lsraıl Radyosu, hafta ba- şında tsraılli tanm uzma- nlanndan oluşan bir ekıbın, Iran Tanm Bakanı'nın yar- dımcısıyla görüşmek üzere Almanya üzennden lran'a gittiğını duyurmuştu. Haben yalanlayan Iran, ts- raıl'ı Tahran'da yapılan ls- lam Konferansı OrgütüZır- vesi'ne gölge düşürmek amacıyla yanlış bılgi yay- makla suçlamıştı. Ruanda yine kan gölüne döndüDış Haberler Servisi - Ruanda'da, Hutu milislerinin ülkenin kuzeydoğusundaki Mudende kampını basarak çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 1.643 Tutsı'yı öldürdüklen bildirildi. Geçen çarşamba gecesi 17 bin Tutsi'nin banndığı kampı basan Hutular çadırlannda uyumakta olan Tutsileri baltalaria parçalayarak ya da sopalarla döverek öldürdüler. Katliam sürerken Ruanda ordu birhklerimn kampa gelmesiyle askerlerle Hutular arasında çıkan çatışmada da pek çok Tutsı yaşamını yitirdi. Kongo Demokratık Cumhuriyeti - - tçişleri Bakanı Mwenze Kongola, katliamda 1643 kışinin öldüğünü açıklarken Birleşmış Mılletler Mülteciler Yüksek Komiserlığı (UNHCR) bu sayıyı doğrulamadı. Görgü tanıklanndan bir öğretmen de yaklaşık lOOOkişinin , r . -• öldüriildügünü söyledi. Islami Cemaat örgütüne ağır darbe TANTA (AFP) - Mısır'da tslamı Cema- at Örgütü'nün iki üst düzey lıderi dün po- lis taraftndan öldürüldü. Silahlı İslami Cemaat Örgütü'nün aske- n liderleri arasında yer alan Münir Musta- fa Abdül Hafiz, saklandığı eve düzenlenen polısbaskını sonucu hayatını kaybetti. Ab- dül Hafiz, 1993 yılında, Mısır'da üst düzey bir güvenlik görevlisinin öldürülmesi ola- yından sonra ölüm cezasına çarptınlmıştı. Polis, Abdül Hafız'ın, başkent Kahire'nin kuzeyındeki Tanta bölgesine bağlı Sigar köyünde, sahte bir lamlıkle saklandığını açıkladı. Polisten yapılan açıklamada, Hafız'ın, bölgede tslami hareketı yeniden canlan- dırmak için tslamı Cemaat üyelerine silah- lı eğitim verdiği ifade edildi. İslami Cemaat Örgütü' nün bır başka li- den de ülkenin güneyindekı Minya bölge- sine düzenlenen bir polis baskını sonucu öldürüldü.Polıs üzennden Radi Hamid Ce- lal Ebu el-Ela adına düzenlenmış bır kim- lık çıkan mılıtanın, tslami Cemaat Örgü- tü'nün üst düzey lıderlennden birisı oldu- ğunu açıkladı. 21 yaşındakı Ebu el- Ela'nın. 1996 ve 1997'de, Minya'daçoğu polis 16 kişinin ölümüne yol açan bir dizi silahlı saldın eylemine katılmak suçundan arandığı bildirildi. Polisin, çevTedeki köylülerin çok sayıda tslamcı militanın tarlalarda saklandığını haber vermesi üzerine baskın düzenlediğı kaydedildi. Çıkan çatışmalarda, iki ateş arasında kalan ikı köylünün de yaralandı- ğı ifade edildi. Kıbrıs Lefkoşa'ya turistik uçuşlar LEFKOŞA (AFP) - Bir îngihz seyahat acentesinin önümüzdeki yıl Lefkoşa uluslararası havaalanına doğrudan uçuşlar düzen- leyeceğini duyurması or- talıgı kanştırdı. Steehvater VVorldvvide acentesinin tngiliz gazete- lerine verdiği reklam üze- rine Kıbns'taki Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri, Lefkoşa Havaalanı'na tu- ristik uçuşlar düzenleme- nin olanaksız olduğunu ve çok şaşırdıklannı belirtti- ler. Lefkoşa Havaalanı 1974 Kıbns Banş Harekâ- tı' ndan bu yana yalnızca BM Banş Gücü helikop- terleri tarafindan kullanıh- yor. BM Banş Gücü Söz- cüsü Waldemar Rokos- zewski havaalanındakont- rol kulesı. ışıklandırma ve gerekli donanımlann bu- lunmadığını belirterek "Havaalaouun açümasma yönelik çeşirli girişimler si- yasal nedenler yüzünden basanlı olamadı ve son za- manlarda bu konuya yö- neük herhangi bir çalışma yapUmadı*' dedı. Rokos- zevvskı, 1998 yılında Lef- koşa'ya Londra'dan doğ- rudan uçuş düzenlenmesi- nin söz konusu olmadığı- nı söyledi. Adını açıklamayan bir acente yetkılisi, şirketin rezervasyon yapmaya baş- lamadığını ve havaalanı- nın açılacağına ilişkin bil- ginin kendilenne Kıbnslı Rum bir acente yöneticisi tarafindan iletildiğini be- hrtti. rr POLtTİKADA SORUNLAR ERGUN BALCI "Uyutuyoruz, Uyutuyoruz Uyutuyoruz. Şu Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi şimdiye dek na- sıl uyutmaya çalıştığına ilişkin en çarpıcı haberi In- ternational Herald Tribune gazetesi verdi. 9 aralık tarihli gazetede çıkan habere göre pa- zartesi gecesi Bakanlar Konseyi toplantısından çı- kan Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jacgues Poos gazetecilere "Tûrkiye için özel bir statü oluşturv- lacağını" söyleyince bir Batılı diplomat Herald Tri- bun muhabirine şöyle demiş: "Uyutuyoruz, uyu- tuyoruz, uyutuyoruz..." Batılı diplomat üç kez "We are fudging" demiş. Bu sözcük Ingilizcede uydurmak, yalan söylemek, uyutmak, hile yapmak, aldatmak, sözünü tutma- mak anlamlanna gelir. Basınımızda bazı "süper demokratlar" Avru- pa'nın şarkısını söyleyerek "Arkadaş, adamlarne- mizi alsınlar. Şu insan haklan ve demokrasi sicili- mize bak" derken Batılı diplomat bizim yerli de- mokratlardan daha gerçekçi. "Türkiye'ye yalan söylüyoruz. Uyutuyoruz" diyor. Bir gazetenin Brüksel muhabiri AB'nin Türkiye'yi neden kabul etmediğini şöyle anlatıyordu. "Bizyıllardırülkemızı daha önemli, daha çağdaş ve demokratik kılacak ne yaptık?" Bu tür laflar şimdilerde pek moda ya... Ancak AB'nin Türkiye'yi dışanda bırakmasının asıl nedenlerinin bunlar olmadığı çok yazıldı. ••• Türkıye'de kuşkusuz insan haklan ve demokra- si konusunda birçok eksik var. Ama, AB'nin tam üyeliğe aday olarak kabul ettiğı Slovakya ya da Romanya'da demokrasi hiç kusursuz eksiksiz mi işliyor? Dışişleri Bakanı Ismail Cem, bir söyleşide "Biz AB'nin ûyelik için tüm koşullannı yerine getirsek bile, bana öyle geliyor ki, AB yeni koşullar öne sü- rer" demişti. AB'nin Türkiye'yi neden içeri almayacağını yıllar- dır anlatan Prof. Erol Manisalı, geçen haftaki ya- zısında "Yüzüncü defa tekrar ediyorum" dedikten sonra şöyle devam ediyordu: "Türkiye AB'ye tam üye yapılırsa AB için hiçbir kazanç yok. Işgücü dolaşımından, AB'nin katlana- mayacağı maliyardımlara, Tûrkiye'nin iç sorunla- nnın AB'ye taşınmasından, onun Almanya ve Fransa ile biriikte AB'nin tepesine baş yönetici olarak oturtulmasına kadar Avrupa 'ya öyle biryük biniyor ki, işte AB bunu düşünerek Türkiye'yi tam üye yapmayacak." Sayın Manisalı'nın çok haklı biçimde vurguladı- ğı gibi AB milyonlarca Türk işçisinin Avrupa piya- salannı istila etmesini nasıl göze alır? Almanya'da işsizlik oranı % 11.7, Fransa'da ise % 12.7. Avrupa Pariamentosu ile komisyonda ülkelerin oy ağırlığı, nüfuslanna göre saptanır. Bu durumda 15-20 yıl sonra Avrupa'nın en kalabalık ülkesi ko- numuna getecek olan Türkiye, AB'nin de en ağır- lıklı üyesi, lideri olur. Yani 80-85 milyonluk Müslüman Türkiye, Hıris- tiyan Avrupa'nın en ağıriıklı ülkesi, lideri olacak, AB de bu durumu kabul edecek. Buna kimin aklı yatar? ••• Soruna bu açıdan bakınca, AB'nin Türkiye'yi dı- şanda bırakmak için ileri sürdüğü, insan haklan, de- mokrasi, Kıbns gibi gerekçelerin aslında bahane ol- duğu görülebilir. Evet, insan haklan ve demokraside eksiklerimiz var. Bunu kimse inkâr etmiyor. Ama Avrupa'ya da bu kadar romantik gözlükler- le bakmayalım. Ve "Biz ne yaptık ki" diyerek Avru- pa'nın söylememizi istediği şarkıyı söylemeyelim. Ne diyor Herald Tribune muhabinne Avrupalı dip- lomat? "Uyutuyoruz, uyutuyoruz, uyutuyoruz..." ANKARA ASLİYE 24. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN E: 1996/708 K: 1997/496 Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesrran 16.9.1997 tanh ve 1996'708 E. 1997/496 K. sayılı ılammda; Anka- ra ıh, Altındağ ılçesı, Solfasol köyü (mahallesı) 20162 ada (1) sayılı ımar parselındeki davalı Hüseyın oğlu, Mustafa Aksoy adına olan 8/8268 pay kaydının 2942 sa- yılı yasanın 17. maddesı uyannca ıptalı ile davacı hazıne adına tapuya yazılmasına karar venlmıştır. tşbu ılam da- valı Mustafa Aksoy'a karar tebliğı yerine geçerlı olmak üzere ılanen teblığ olunur. Basın: 58309 KESTEL ASLhT HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1997'96 Karar No: 1997/135 Kestel Asliye Hukuk Mahkemesı'nin 23.10.1997 ta- rih ve 1997/76, 1997/135 esas ve karar sayılı ılamı ile Bursa ili Kestel ilçesi merkez 070/19 cılt 49 sayfa 1776 kütük sıra no'da nüfiısa kayıtlı Rujdı ve Fatma'dan olma 1958 doğumlu Mehmet Pajdar, Yusuf ve Rafiye'den ol- ma 1964 doğumlu Ruhsan Pajdar, Mehmet ve Ruh- san'dan olma 1982 doğumlu Taner Pajdar, Mehmet ve Ruhsan'dan olma 1983 doğumlu Suzan Pajdar'm Pajdar olan soyadlannın Pajder olarak yine aynı yerde nüfusa kayıtlı Yusuf ve Rafiye'den olma 1964 doğumlu Ruhsan Pajdar'ın Ruhsan olan adının Ruhsen olarak düzeltilme- sine karar verihniştir. tlan olunur. Basın: 58241 ISPAKTA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sayı 1997,751 Esas Davacı Karayollan vekilı tarafindan davalı aleyhine mahkemede ıkame edılen tescıl davasuun dumşmasın- da: Davacı vekili avukat Cavit Ali Gül, Isparta Küçük- gökçelı köyü 767 No'lu parselın müvekkili kurum adına tescilinı ıstemiş bulunmakla davalının tûm zabıta araştı- nlmasına rağmen bulunamadığı, adına teblıgatın da teb- lığ edılemedığınden davalı olan Ayşe Gökdemir'ın Is- parta Küçükgökçelı köyünden; adresınde bulunan dava- lının duruşma günü olan 25.12.1997 günü saatdaki otu- ruma gehnez, istek ve itırazlannı bıldirmez ıse ve aynca kendısını bir vekılle temsıl ettırmedığı takdırde HUMK'nun 509 ve 510. maddelen gereğince tahkıkat ve yargılamanın yokluğunda devam ederek karar verile- ceğı ihtaren ılan olunmakla dava dilekçesı yerine geç- mek üzere tebliğ olunur. Basın: 55612 Fatih'te sahibinden KİRALIK DAİRE, 3+1 kombili Tel: 524 76 35