29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 ARALIK 1997 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 Istanbul PB 12 Sinop PB 12 Adana 18 Edime Kocaeli Çanakkale Izmir Manisa Aydtn Denizli PB PB PB PB PB PB PB 10 12 12 14 12 15 11 Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehır Konya Sıvas PB PB PB PB PB PB PB 14 12 13 00 7 10 5 Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Y Y Y Y Y K K 18 9 12 7 7 2 6 Zonguldak PB 11 Antalya PB 18 Kars lutlugeçecek.Yağışlar , yağmuTve sağanak, Londra D ğ A d l ' k Amster yağmuTve sağanak, DoğuAnadolu'nunku- Amsterdam zey ve doğusunda kar Brüksel şeklinde olacak. Mar- p • mara ile yurdun iç ke-simlerinde yer yer sis Bonn görülecek. Münih Yurdun doğu kesimle- rı çok bulutlu, Doğu Akdeniz ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu Osto bölgeleri yağışlı, diğer Helsinkj K -1 yerlerparçahveazbu- stockholm K lutlugeçecek.Yağışlar O C K n o l m A ğT ğk A S YA Moskova K -3 Y 9 Milano Aşkabat AJmatı Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire PB B Y Y -< PB Y 13 0 13 11 7 6 24 Şam 15 0AÇI* bulutlu Sıslı Bulutıu k Çok bulutlu ' Yağmurlıj Kartı k Gök gürüttülü G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada kıştırmaya çabalıyorlar. Konferans bildirisine, Türkiye ismini de ekleye- rek iki konuda aleyhte ifadeler koydurmaya girişi- yorlar. Türk delegasyonunun çabalarıyla, Türkiye adı çıkarılıyor. Ama Israil ve Kuzey Irak'a askeri ha- rekâtı eleştiren satırlar kalıyor. Ne lütuf! Oysa, yakın ve komşu ülkeler laik ve demokratik Türkiye'ye düşman. Batı'nın, AB üyeliğimize bakış açısı; türiü girişim- lerimize, oluşturduğumuz politikalara karşın, değiş- miyor. 12 Aralık'taki AB zirvesinden lehimize bir karar çıkmayacağını, son Londra-/ Lüksemburg seferinden dönen Başbakanımız söylüyor. Doğu'dan gelen saldırılann kaynağı laik, demok- rat ve sosyal bir hukuk devleti olmamız. Batı'nın, Türkiye'yi kavrayıp sindirmemesinde- ki gerekçeler tam tersine. Laik ve demokrat kimli- ğimize övgü. Ama "tam demokrat olmadığımıza, insan haklarına saygısızlığımıza ve son olarak eko- nomideki açmazlanmıza" takıhyorlar. Tabii, Kıbns ve Ege'de "jest" bekliyorlar. Doğu da bizden "kimijestler" bekliyor, Batı da. Doğudakiler, Türkiye'yi kendilerine benzeteme- menin sıkıntısını çekiyorlar. Batılılar ise, ulusal var- lığımızı tehdit eden "jestlehn" peşinde. Tam sırasıdır; karizması yüklü, ne istediğini bi- len bir lider çıkmalı orta yere. Meclis'i, kamuoyunu alıp götürmeli peşinden. Ama nerede? Ama kim? Ama mevcutlann hart- gisi? Enflasyon sorununu bile sonunda kendilerine benzettiler. Karmaşa. Birgünlükumutverdiler, ikin- ci günden itibaren umutsuzluğa açılan davranışlar sergilemeye başladılar. Topluma eziyet Başbakan Yılmaz, ekonomistliği Turgut Özal'a yakınlığından menkul iriyan, karşıdan bakılınca ki- lolarıyla oturaklı bir devlet adamı duygusu uyandı- ran Güneş Taner'i ortaya saiıverdi. Zamlar Dicle gibi, Fırat gibi gürül gürül. Enflas- yon yine tırmanıyor. Bu kadro ile enflasyon 1998'de yüzde 50'ye, ancak hamsi kavağa çıkarsa iner. Maliye Bakanı Temizel de, Bakanlar Kurulu'na kabul ettiremediği çok temiz bir vergi paketiyle hu- zurunuzda. "Vergi tahsilatınıyaygınlaştıracak"rh\$ bu paket. Fakat, iki gündür piyasadaolan, ilgililerce yalan- lanmayan bir öğe getiriyordu ki Temizel, maşalla- hı var. Toplumu, bireyleri noter veya vergi dairele- rinin kapılannda bir oraya bir buraya koşuşturma- ya, işkence çektirmeye bire bir. Önceki gün, bu acayip öğe, büroda kendi ara- mızda konuşulurken Liberal Demokrat Parti Genel Başkam.Besim Tibgk'yn bir a^a^aşul&kajrju.;,, oyuna mal oldu: H ( V Şöyle diyor Tibuk: "Bugün bir gazeterhizde yer alan (yalanlanmayan) habere göre; hükümet, 5 mil- yar lirayı aşan mal ve tasanvhı bulunan bütün yurt- taşlanmızı 'servet beyannamesi' vermeye zoriaya- cak. Hükümetin hazırladığı Vergi Reformu Paketi, Meclis'ten aynen geçerse, küçük tasamıf sahip- leri ile 'başını sokacak bir evi ve arabası olan her- kes' Maliye 'ye, ya da noterlere servet beyanname- si verecek. Yeni düzenleme ile vergi kayıplannı azaltmak da mümkün değildir. Yeni paket, vergi adaletini de sağlamayacaktır. Çünkü bir evi ve arabası olanlarzaten vergileri- ni vermektediher." Tibuk, doğru söylüyordu. Nihayet günler sonra dün gece yarısı sayın bakan bu acayipliği yalanla- mak zorunda kaldı. Bakanların kimi açıklamalany- la ekonomimizin ve maliyemizin ne hallere geldiği- ni gösteren bir örnek işte bu. Sakın yanlış anlaşılmasın; kimi meslek sahiple- ri var ki mal bildiriminde bulunmaları gerçekten ge- rekfi. Örneğin bizler. Köşe yazarlarının, yöneticilerin ve gazete sahip- lerinin mal bildirimi vermeleri yasaya bağlandığı yıl, rahmetli Uğur Mumcu ile mal bildirim beyanname- lerimizi Çankaya Kaymakamlığı'na verirken, baş- ka, ama önemli bir öneri aklımıza geldi. Gazeteciler mal bildirimi beyannamelerine "ne- reden bulduklannı" da yazmalıydılar. Uğur Mumcu öneriyi yazdı da. Ne ki, öneriye sahip çıkılmadı. "Nereden buldun?" deyince, toplumun çeşitli katmanlan gibi, bizimkiler de sus pus. Bugün de aynı kanıdayım. Bizlerin mal bildirimlerimizde gösterdiklerimizi "nereden bulduğumuzu" tarihleriyle, kanıtlarıyla yazmamıza bugün de yanlıyım. Kimlerin saçı ak, kimlerinki kara, görelim! 55 irticacı subay atıldı • Baştarafi 1. Sayfada ma Bakanı İsmet Sezgin. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hüseyin Kıvn- koğlu. Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Salira Dervişoğlu, Hava Kuvvet- leri Komutanı Orgeneral Ö- han Kıhç, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Fik- retOzden Boztepe, 1. Ordu Komutanı Orgeneral AtiJla Ateş, 2. Ordu Komutanı Orgeneral Rasim Betir, 3. Ordu Komutanı Orgeneral Nahit Şenoğul. Ege Ordu Komutanı Orgeneral Doğu Aktulga, Harp Akademile- ri Komutanı Orgeneral Ne- cati Özgen. Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir, NATO Güney- doğu Müttefik Kara Kuv- vetleri Komutanı Orgene- ral Hilmi Özkök, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Necdet Timur. Donanma Komuta- nı Oramiral Ilhami Erdil ve Milli Güvenlik Kurulu Ge- nel Sekreteri Orgeneral Er- gin Celasin katıldılar. Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel, YAŞ üyeleri- ne dün akşam Çankaya Köşkü'nde bir akşam ye- meği verdi. Toplantıda, TSK'nin ge- leceğe yönelik stratejileri- nin yanı sıra personelin öz- lük haklanna ilişkin değer- lendirmeler yapıldığı öğre- nildi. Bugün sona erecek toplantının dünkü bölü- münde aynca. disiplinsiz- lik nedeniyle TSK'yle ilişi- ği kesilecek ordu mensup- lannın durumu görüşüldü. Alınan bilgiye göre YAŞ. 55"i irticai faaliyetlere ka- nştığı gerekçesiyle arala- nnda 2 albayın da bulun- duğu 60 TSK mensubunun ordudan ihraç edilmesini kararlaştırdı. İhraç edilen subaylar arasında ağırlığı GATA mensuplannın oluş- turduğu belirtildi. YAŞ ka- rarlannın, bugün Cumhur- başkanı Demirel tarafından onayianmasmın ardından açıklanması bekleniyor. EVIF ile reçete pazarbğı FARUKATAAY ANKARA - Üst düzey bürokratlardan oluşan teknik heyet, Uluslararası Para Fonu'yla (IMF) yapılacak ikinci tur görüşmeler için bugün ABD'ye gidecek. Hazine, IMF ile anlaşma zemi- ninin aranacağı ikinci tur görüşmeler öncesinde çeşitli alternatifler içeren bir dosyayı Başbakan Mesut Ydmaz'a sundu. Hazine Müsteşan Y'ener Dinçmen, Merkez Bankası Başkanı Gazi ErceL Maliye Bakanlığı Müsteşan Erdoğan Öner ile DPT Müsteşar Yar- dımcısı Fait Ozürak'tan oluşan heyet. IMF ile yapılacak son tur görüşmeler için bugün ABD'ye gidiyor. Hazine'nin. çeşitli olasılıklan göz önü- ne alarak alternatifler içeren bir dosya hazırladı- ğı bildirildi. Dosyada, anlaşma yapılması veya yapılamaması durumlanna göre farklı önlemle- re yer verildiği öğrenildi. Yetkililer, görüşmele- rin seyrinin Başbakan Yılmaz'ın anlaşma için koalisyon ortaklannm onayını alıp aiamamasına göre değişeceğini belirtti. IMF ile "standb>" ya da "uzaülınış fon kolaybğı (EFF)" anlaşmalann- dan birinın yapılabileceğini kaydeden yetkililer, her iki anlaşmanın da 1998 "de sert önlemler alın- masını öngördüğünü söylediler. Yetkililer, anlaş- ma yapılması durumunda asıl sorunun alınacak kredinin takviminde düğümlendiğine dikkat çek- tiler. IMF'nin, krediyi sert önlemlerin uygulan- masına bağlayabileceğini belirten yetkililer, "Kredi ne zaman verilecek? Onkmlerin aluuna- sından önce mi. sonra nu, yoksa taksit taksit mi? Ne kadar kredi verilecek? Türkiye'nin ihti>açla- nnı karşıiayacak kadar kredinin verilip verilıne- yeceği hep göriişmelerde belli olacak" değerlen- dirmesıni yaptılar. Dünya Bankası'nın, anlaşma olması durumunda daha önceden onayladığı 1.5 milyar dolarlık krediye ek olarak, IMF'yle anlaş- ma yapılması koşuluna bağladığı 3-3.5 milyar dolarlık kredi için vize çıkacağını kaydeden yet- kililer, IMF'nin de. 10 milyar dolarlık kredi için garantörlük yapabileceğini belirttiler. IMF'nin koşullanndan geri adım atmasının zor olduğunu kaydeden yetkililer. Başbakan Yıl- maz'ın görüşmelerde ortaya çıkan tabloyu Tür- kiye'de tartışmaya açmasını bekliyorlar. Yıl- maz'ın, anlaşmanın getireceği sert önlemlerin si- yasi faturasını tek başma üstlenmek istemediği kaydedilirken, bürokratlar, anlaşma yapılmama- sı durumunda büyük olasılıkla hükümetin erken seçime gideceği değerlendirmesini yaptılar. 12-15 Aralık arasında teknik görüşmeler yapa- cak bürokratlara 16 Aralık'ta Devlet Bakanı Gü- neş Taner katılacak. ABD'ye 17 Aralık'ta geçe- cek olan Başbakan Yılmaz, Başkan BillClinton. Başkan Yardımcısı AJ Gore. Enerji Bakanı Fre- derico Pena. Hazine Bakanı Robert Rubin ile IMF Başkanı Mkhel Camdesus ve Dünya Ban- kası Başkanı James VV'olfenshon ile görüşerek destek isteyecek. Yılmaz AB'ye ödün vermedi LALE SARltBR\HİMOĞLU LÜKSEMBURG- Türkiye'yi bütünleşmenin dışında bırakan Batı Avrupa, soğuk savaş nedeniy- le 40 yıl ayn kaldığı Doğu Avrupa ile birleşmesini, Lüksemburg'ta bugün başlayan tarihi zirvede res- mileştirdi. 34 yıllık yasa) ortağı Türkiye'yi bu tarihi sürecin dışın- da bırakan AB, Ankara'yı ne dış- layan ne de içine alan stratejisini bugün zirvede metne geçiriyor. AB Dönem Başkanı Lüksem- •burg'un genişleme stratejisi konu- sunda bugün zirveye sunduğu ra- porda, Kıbns ve Türkiye'ye de y- er verildi. AB'nin Kıbns adı altın- da devlet olarak tanıdığı Rum ke- simiyle 31 Mart'ta başlatması bek- lenen tam üyelik müzakerelerin- de, KKTC'nin "Kıbns Türk Top- lumu* olarak heyete katılabilece- ği belirtildi. Mesut Yılmaz hükümetinin, AB'nin adaylık koşulu karşılığın- da, Kıbns ve Yunanistan için iste- diği ödünlere yanıtı sert oldu. Tür- kiye, 15 AB başkentindeki büyü- kelçileri aracılığıyla, AB'ye bu yöndeki tutumunu iletti. Başbakan Mesut Yılmaz ve Dı- şişleri Bakanı lsmail Cem, önceki gün akşam saatlerinde AB Dönem Başkanı Lüksemburg Başbakanı Jean Claude Juncker ve Jacques Poos ile bir araya geldiler. AB'nin 21. yüzyıldaki coğrafî sınırlannı resmen belirleyecekbu- günkü Lüksemburg zirvesi önce- sinde yemekli görüşme tarihi Ze- ningen Şatosu'ndayapıldı. Akşam 21.00 sulannda başlayan ve yaJda- şık 3 saat süren görüşmede Türk ve Lüksemburg Başbakan ve Dışiş- leri bakanlan restleştiler. Lüksemburg Başbakanı Junc- ker, dörtlü zirveye, Yunan vetosu- nu aşmak için gittiği Atina'dan ge- lir gelmez katıldı ve Türkiye'ye, " Kıbns'ta açdun yaptn, anlaşmaz- Lüksemburg Başbakanı Jean Claude Juncker 'Jşkfinceçi Tüzkiye ile anlaşamayız' LÜKSEMBURG(Cumhnriyet)-Türkiye ve AB arasında Ankara'nın birh'ğe entegrasyonu konu- sunda ipler gerilirken Ankara'ya Lüksemburg'tan sert mesajlar gelmeye başladı. Avrupa Birliği Dönem Başkanı Lüksemburg'un Başbakanı Jean Ciande Juncker, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliginin asırlar alacağmı belirterek "AB, işkenceci bir ülke ile aynı masaya oturmaz" dedi. AB'nin Dışilişkilerden Sorumlu Komiseri Hans Van den Broek Başbakan Mesut Yılmaz'ın zirvenin son günü Türkiye'ye yaptığı daveti kabul etmediği yolundaki soruya "DeınekkiTürkiye'nin siyasi iştahı vok" dedi. AB'nin, bugün başlayacak Lüksemburg Zirve- si için Türkiye'ye yaptığı davet mektubu son de- rece geri bir içerik taşıyor ve Türkiye'yi ikinci sı- nıf ülke kategorisine koyuyor. Başbakan Yılmaz, önceki gece AB Dönem Başkanı Lüksemburg'un Başbakanı Juncker ile yapüğı görüşmede bu ko- şullarda kendisine yapılan yemek davetini kabul et- mesinin mümkün olmayacağmı ilettti. AB Dönem Başkanı Lüksemburg'un üye 14 ül- ke, tam üye yapacağı Kıbns Rum Kesimi, 10 Do- ğu Avrupa ülkesi ve Türkiye'ye gönderdiği davet mektubu; Ankara'yı genişleme sürecinin tama- men dışında bırakıyor. Mektupta şunlar kaydedil- di: "Konferansm 2. gününde Ankara ile yapacağı- nuzyemtklibuluşma 15'lerilc lürkrvt arasında bir yemek değüdir. Isteyen katılabilir. Saat 14.00'te 154-11 ülke liderleri yemekte buiuşacağtz. Ardından yine 15+11 ülke dışişieri bakanlan tam üyelik için yapısal diyaiog gerçekleştirecekler. Saat 15J0'da birüğin gclecckte hangi ülkelerle genişleyeceğjni gösterecek afle fotoğrafi çekilecek. Saat 16.00 ile 18.00 arasında 15+11 ülkenin üderieri ve dışişteri bakanlan .AB zirvesinde alınan karaıian görüşe- cekkr" AB, bu akşam düzenleyeceği yemekte gayri res- mi olarak Türkiye'yi görüşecek. Bu da AB'nin bugünkü konferansta Türkiye konusunda resmen bir karar almayacağının göstergesi olacak. Böylece AB'nin, Türkiye'ye ilişkin son tutumu yemekte biçimlenecek. AB, bu yemekte uzlaşmaya vanl- ması durumunda Ankara'ya "1 l'leriçin Sngörülen programa Türkiye de dabil edüebilir" mesajını verecek. hklar için Lahey'e gidin. AB aday- Iığınızı tescil edeüm" dedi. Göriiş- meye 15 üye ülkenin başkentleri- ne "Kıbns ve Ege'de daha fazta atacağunızadımyok'" mesajını za- ten iletmiş olarak katılan Yılmaz, Juncker'e Türkiye'nin görüşlerini anlattı. Juncker ise karşıhğında Türki- ye'ye, AB'nin, Rum kesiminin ya- nı sıra 10 Doğu Avrupa ülkesi ile genişleyeceği stratejide ancak Kıbns ve Ege'de daha ileri adım at- ması karşıhğında yer vereceğini söyledi. Böylece AB, Türkiye'yi, genişleyeceği 11 'lerden "hem şe- kil hem öz" olarak ayırdı. Birlik, statü ve tam üyelik için vaat de ver- medi. Taraflann pozisyonlannı koru- duğu Zeningen buluşması TSİ 01.00'de bitti ve Juncker, Yıl- maz'uı açıklama bekleyen gazete- cikre "Bilgi verelim mi" önerisi- *~yanıtmı ^6Wlf *•" Türkiye, AB'den koşulsuz ola- rak adaylık statüsünün tescillendi- rilmesini, bir takvim verihnese de tam üyeliğe diğer aday ülkeler gi- bi hazırlanmasını istiyor. Ankara, tam üyeliğe hazırlamak koşuluyla kendisi için 11 'lerden ayn bir ya- kınlaşma stratejisini de kabul et- miş ve Kıbns'ın üyeliği ile Türki- ye'nin aynı anda AB'ye üye olma- sı gerektiği şeklinde kurduğu bağ- lantıyı dalcesmıştı. AB'nin bugün başlayan 2 gün süreli Lüksemburg zirvesinde. Türkiye'nin "mütevazı ve gerçek- çi" olarak ortaya koyduğu ve bu- nun da çok gerisinde kalan bir ge- nişleme karan alması bekleniyor. AB. Rum kesiminin yanı sıra ilk dalga genişleyeceği Macaristan. Polonya. Çek Cumhuriyeti. Eston- ya ve Slovenya ile katılım müza- kerelerinin 31 Mart'ta başlayaca- ğım açıklayacak. Almanya'dan Türkiye'nin adaylığına ret Haber Merkezi - Avrupa Birliği ülkelerinin bugün lüksemburg'da yapacaklan zirve toplan- tısı öncesinde Almanya'nın Türkiye'nin ve Kıb- ns Rum Yönetimi'nin aday adaylığma bakışı netlik kazandı. Almanya, açık biçimde Türki- ye'nin özellikle demokratikleşme, insan hakla- n ve ekonotnik alanlarda AB standartlannı ya- kalayıncaya kadar Avrupa kapısı önünde bekle- tileceğini, buna karşıhk ise Kıbns'ın ya iki top- lumuyla ya da sadece Güney Kıbns olarak AB'ye kesinlikle aday adayı kabul edileceği me- sajını verdi. Almanya Dışişleri Bakanı Klaus KinkeL on bir aday ülkeye AB'ye kesin giriş sözü verilme- sini isterken Türkiye'yi aday ülkelerin dışında bıraktı. Kinkel, ilk adaylık görüşmelerinden dış- lanan Türkiye'nin gelecekte AB'ye üye olma- sını desteklediğini yineleyerek Türkiye'nin ge- lecekte AB'ye alınmasının da Ankara'nın insan haklan sicilini düzeltmesine ve Türkiye vatan- daşlannın AB'de serbest dolaşımma ilişkin bir anlaşmayı kabul etmesine bağlı olduğunu vur- guladı. Almanya'nın AB'nin genişlemesini ta- mamen desteklediğini belirten Kinkel, buna karşın sığınma politikası gibi konularda çok has- sas olduklannı söyledi. Düsseldorf'tan Leyla Tavşanoğhı'nun bildirdiğine göre. Almanya'da Kuzey Ren VVesfalya Eyaleti hükümetinin Sos- yal Demokrat Partili (STD) Federal ve Avrupa lşleri Bakanı Prof. Dr. Manfired Dammeyer, Türkiye'ye AB kapılannın kapalı olduğunu söy- ledi. ' Dammeyer, AB üye adayı ülkelerin demok- ratik kriterleri tam olarak yerine getinneleri ve hukuk devleti statüsüne kavuşmalan gerektiği- ne dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu konuda kamuoyunda sağhkh bir tartış- ma açılmalı. Tüıidye'de bu kriteriere uymah. 7 ' STD ile Federal Hükümet ortağı Hıristiyan Demokrat Birlik Parrisi (CDU) arasında Türki- ye'nin AB üyeliğine aday adaylığı konusunda göriiş aynlığı bulunup bulunmadığı sorusuna Dammeyer, "STR ve CDU arasındaTürkiye'nin AB üyeliği iç politik tarüşmaya dönüştürülme- mefi" sözleriyle savTişturdu. Bunun ardından Dammeyer, sözü Kürt sonınuna getirerek şun- lan söyledi: "Türldye'deki Kürt sonınuna ifiş- Idn demokratikleşınenin istikrarnia yakından 0- giliyiz. Türkiye'nin daha alması gereken çok y- oi var. Burada Kıbns sorunu da, çok önemli bir nokta." Dammeyer, Kıbns'ın kesinlikle AB'nin için- de yeralacağını belirterek "HepimizbirtekKıb- ns'ın adaylığı üzerinde anlaşrvvnız. Kıbns'ın bütünüyle nû, yoksa sadece Güney Kıbns olarak mı AB'ye üye olacağmın anahtan ise Anka- ra'da" dedi. Yanıt anahtan Türkçe: 1-C, 2-B, 3-A. 4-E, 5-C, 6-E, 7-D, 8-B, 9-B, 10-E. 11-C, 12-D, 13-E, 14-A, 15-B, 16-C, 17-C, 18-E, 19-D.20- E Tarih: 1 -A, 2-B, 3-C, 4-C. 5-D, 6-C, 7- D. 8-D, 9-E, 10-D, 11-C, 12-A Coğrafva: 1 -D. 2-B, 3-D, 4-C, 5-B, 6- C, 7-C, 8-D, 9-E Psikoloji: I-E, 2-A, 3-C, 4-E, 5-D, 6- D, 7-A, 8-C, 9-D Matematik: 1-C, 2-B, 3-A, 4-C, 5-E, 6-A, 7-C. 8-E, 9-C, 10-D, 11-A, 12-B, 13-A, 14-E, 15-A, 16-C, 17-E, 18-A, 19- C, 20-A Fizifc 1 -B, 2-E, 3-C, 4-C, 5-D, 6-B, 7- A, 8-E, 9-B, 10-D. 11 -E. 12-A Kimya: 1-A, 2-E. 3-C, 4-E, 5-A, 6-E, 7-C, 8-C, 9-A Biyoloji: 1 -B, 2-E, 3-A, 4-B, 5-B, 6-C, 7-B, 8-E, 9-E TBMM GENEL KURULU DYP'lilerin yasa önerisine Refah tehiri ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Genel Kurulu'nda Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nda çalışan sözleşmeli personeiin sözleşme usul ve esaslan, sayısı. ücret miktan ve diğer ödemelerinde düzenleme öngören yasa önerisinin tamamı üzerindeki görüşmeler tamamlandı. îzmir Bağımsız Milletvekili Lfiık Söylemez ile DYP Grup Başkanvekili Saffet Ankan Bedük'ün yasa önerisinin tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından maddelere geçileceği sırada RP'li milletvekilleri, genel kurulda çoğunluğun bulunmadığını bildirerek yoklama yapılmasını istediler. Yoklamadan sonra salonda yeterli çoğunluğun bulunmadığını bildiren TBMM Başkanvekili Uluç Gürkaa 1998 yılı bütçe tasansını 16 Nisan Salı günü görüşmeye başlamak üzere birleşimi kapattı. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada Emniyet Genel Müdürü Necati Bilican, "Kazayıya- pan araç/a ilgili teknik işlemleryapılıyor" dediğine gö- re devlet katının olaya bakışının netleştiğini söyleye- biliriz. Kaza sırasında zeminin çok "kaygan" olduğu ra- porlarda da yer alıyor. Akyürek'in ise neredeyse tüm yaşamının kaygan zeminde geçtiği anlaşılıyor. Akyürek olayının iki boyutu var - Kaza mı değil mi? - Bu hâkim kim? Birinci boyutunu şimdilik Susurluk ovasına bıraka- lım. Akyürek halen Adıyaman'ın Kâhta ilçesi hâkimi ola- rak görünüyor. Dün Kâhta Adliyesi'ni aradım. Santral memuru Abidin, Adliye'nin Yazı lşleri Müdürü'ne bağ- ladı. Konuştuk: - Akman Akyürek'in kadrosu sizde mi? "Evet... Yıllardır öyle..." - Ne zamandan beri? "Ben geldiğimde de öyleydi..." - Hiç Kâhta'ya geldi mi? "Kendisinibir kezgördüm. Kadrosu bizde görünü- yor ama, nerede olduğunuAdalet Bakanlığı biliyor..." 27604 sicil No'lu Akyürek, Kâhta'da iki yıl görev yaptıktan sonra master yapmak için Istanbul'a geli- yor. Henüz meslekte yeni olmasına karşın Istanbul'da İkinci Asliye Hukuk Hâkirnliği görevıni yürütüyor. Istanbul'da sonradan Turgut Özal'ın gözdeleri ara- sında yer alacak olan Arif Yüksel'le tanışıyor. Danış- tay üyeliğinden Adalet Bakanlığı Müsteşarlığı'na ka- dar bir dizi önemli görevleri üstlenen Yüksel'le birlik- te Akyürek'in de önü açılıyor. Tanışma bir dava sayesinde oluyor. Yıl 1986. Arif Yüksel, Kadıköy Dördüncü Asliye Hukuk Hâkimi. Yük- sel, Kozyatağı'ndaki 612 ada, 82-83-84-85 parseller üzerindeki 36 daireyle ilgili bir davaya bakıyor. Arsa sahibi Nezahat Özbek. Yüksel'i taraflı davrandığı ge- rekçesiyle aynca mahkemeye veriyor. Bu davaya Ak- yürek bakıyor. 1986/409 No'lu kararla Akyürek, Yük- sel'in hiçbir kusuru olmadığını hükme bağlıyor. Akyü- rek kararda Yüksd'den soz ederken başına "sayın" koymayı ihmal etmiyor. Oysa, hâkimlerin "davalı" ya da "davac/"tanımlarından başka birşey kullanmama- sı gerekir. Meçhul işlerin takipçisi... Türkiye'nin 1980'li 9O'lı yıllanndakı olumsuzluklarsı- ralansa ilk onda mutlaka şunlar yer alır: - Hayali ihracat patlaması... - Faili meçhul cinayetler... - Susurluk... Akyürek üçünün de içinde. Çok çalışkan olabilir. A- ma, alınterinde boncuk mu var ki tümünün raportö- rü? Bir hâkim düşünün ki Anadolu'nun bir ilçesinde gö- rev yapıyor olsun, kadrosu orada kalsın, kendisi yıl- larca Istanbul, Ankara görev görev dolaşsın... Bu normal mi? Gelelim Akyürek'in aracından çıkantara... Yalanlan- mayan iddialara göre 350 milyar liralık çeke kadar uzanan bir dizi TL-döviz, Emlak Bankası'na ait kasa tanıtma kartı, bir arazinin görüntülerini içeren video, öldürülen Ömer Lütfı Topal'la ilgili bir ifade tutanağı araçtaydı... Akyürek kıdeminde bir hâkimin maaşı 150-180 mil- yon lira... Bu normal mi? Bir dizi faili meçhul olayla ilgili komisyonların rapor- törlüğünü yapan kişinin, üzerindeki paranın kaynağın- dan yaptığı işe kadar pek çok şeyi meçhul... Nerede cenaze varsa sloganı bizden deyip soluğu orada alan MHP'lilerin Akyürek için de bayrak salla- dığını dikkate alırsak şöyle bir soru akla geliyor: - Acaba Akyürek, Çath'nın bürokrasi kanadı mıy- dı? Ya da işlevini şöyle tanımlayabilir miyiz: Meçhul işlerin Takipçisi... Yekta Cüngör Özden w İrtica tehlikesi geçmedi' ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta GüngörÖzden. dı- nin siyasete alet edilme- si durumunda demokra- sinin dinselleşeceğini be- lirterek "Irtica tehlikesi geçmemiştir" dedi. Mülkiye'nin 138. ku- ruluş yıldönümü nede- niyle Mülkiyeliler Birli- ği'nce düzenlenen etkin- likler çerçevesinde. "Türkiye'de Demokrasi ve Yargı Bağımsızhğı" konulu panel dün gerçek- leştirildi. Panelde konu- şan Anayasa Mahkemesi Başkanı Özden, demok- rasinin herkesin güven- cesi olduğunu vurgulaya- rak "Koruyamadığımız hak ve özgüriüklere iayık olamayız. 1961 Anayasa- sı'nı koruyamadık. Bu- nun nedeni toplumun ge- ri kalmasıdır'' görüşünü dile getirdi. Irtica hareketleri konu- sunda "yurttaş olaraken- dişe duyduğunu" belir- ten Özden. "Türkiye'de irtica tehlikesi geçmemiş- tir. Din siyasete aletedilir- se demokrasi dinselleşir. Tehlike geçmiştir diyen- lere katılmıyorum. Tür- kiye'de yargıcın eline 70 yıl öncesinin kurallan ve- rüirse tabii ki yargı ba- ğımsızlığını yaşama ge- çirmek zorlaşır" diye konuştu. Yunanlılar Türk gemisine el koydu AYKUT KUÇUKKAYA Yunanistan'ın Selanik kentinde Türk bandıralı "Gönültaş" isimli gemiye önceki seferlerindeki cezası nedeniyle mahkeme karannca el konulduğu öğrenildi. Geminin 260 milyon drahmi (yaklaşık 1 milyon dolar) cezası olduğu belirtiliyor. Ukrayna'dan yüklediği 3 bin 100 ton amonyak sülfat yükünü Yunanistan'a götüren 1993 grostonluk Türk bandıralı yük gemisi "Gönültaş", daha önceki seferlerinden yaklaşık 200 milyar liralık cezası olduğu gerekçesiyle Selanik kentinde mahkeme karanyla bağlandı. Altuğ Denizcilik Limitet Şirketi'ne ait Gönültaş adlı yük gemisinin 1. Kaptanı Mustafa Tahmaz yaptığı açıklamada, Selanik Başkonsoloslugu yetkililerinden yardım beklediklerini söyledi. Tahmaz, gemide 14 personelin bulunduğunu belirterek şunlan söyledi: "2 Arahk'tan bu yana Selanik'teyiz. Geminin sahibi olduğu şirket Altuğ Denizcilik'in yctkjüleri 10 gündür bizi 'Parayı bugün ödeyeceğiz. yann ödeyeceğiz' diyerek oyahyoriar. Bizim olan borçla bir alakamız yok. Ne kadar daha burada kalacağız bilemiyorum. Ancak personelimde huzursuzluk başladL" Öte yandan, Tahmaz'ın ağabeyi Mehmet Tahmaz, geminin sahibi Altuğ Denizcilik Limitet Şirketi'nin ilgisizliğinden dolayı yakmlannın 10 günden bu yana Selanik'te tutulduğunu belirterek bir an önce şirket yetkililerinin yaklaşık 200 milyar lira tutanndaki cezayı ödemelerini istedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle