Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 ARALIK 1997 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
Istanbul PB 12 Sinop PB 12 Adana 18
Edime
Kocaeli
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydtn
Denizli
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
10
12
12
14
12
15
11
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehır
Konya
Sıvas
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
14
12
13
00
7
10
5
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
Y
Y
Y
Y
Y
K
K
18
9
12
7
7
2
6
Zonguldak PB 11 Antalya PB 18 Kars
lutlugeçecek.Yağışlar ,
yağmuTve sağanak, Londra
D ğ A d l ' k Amster
yağmuTve sağanak,
DoğuAnadolu'nunku- Amsterdam
zey ve doğusunda kar Brüksel
şeklinde olacak. Mar- p •
mara ile yurdun iç ke-simlerinde yer yer sis Bonn
görülecek. Münih
Yurdun doğu kesimle-
rı çok bulutlu, Doğu
Akdeniz ile Doğu ve
Güneydoğu Anadolu Osto
bölgeleri yağışlı, diğer Helsinkj K -1
yerlerparçahveazbu- stockholm K
lutlugeçecek.Yağışlar O C K n o l m
A
ğT ğk
A S YA
Moskova K -3
Y 9 Milano
Aşkabat
AJmatı
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
PB
B
Y
Y
-<
PB
Y
13
0
13
11
7
6
24
Şam 15
0AÇI* bulutlu Sıslı Bulutıu k
Çok bulutlu ' Yağmurlıj Kartı k Gök gürüttülü
G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
kıştırmaya çabalıyorlar.
Konferans bildirisine, Türkiye ismini de ekleye-
rek iki konuda aleyhte ifadeler koydurmaya girişi-
yorlar. Türk delegasyonunun çabalarıyla, Türkiye
adı çıkarılıyor. Ama Israil ve Kuzey Irak'a askeri ha-
rekâtı eleştiren satırlar kalıyor.
Ne lütuf! Oysa, yakın ve komşu ülkeler laik ve
demokratik Türkiye'ye düşman.
Batı'nın, AB üyeliğimize bakış açısı; türiü girişim-
lerimize, oluşturduğumuz politikalara karşın, değiş-
miyor. 12 Aralık'taki AB zirvesinden lehimize bir
karar çıkmayacağını, son Londra-/ Lüksemburg
seferinden dönen Başbakanımız söylüyor.
Doğu'dan gelen saldırılann kaynağı laik, demok-
rat ve sosyal bir hukuk devleti olmamız.
Batı'nın, Türkiye'yi kavrayıp sindirmemesinde-
ki gerekçeler tam tersine. Laik ve demokrat kimli-
ğimize övgü. Ama "tam demokrat olmadığımıza,
insan haklarına saygısızlığımıza ve son olarak eko-
nomideki açmazlanmıza" takıhyorlar. Tabii, Kıbns
ve Ege'de "jest" bekliyorlar.
Doğu da bizden "kimijestler" bekliyor, Batı da.
Doğudakiler, Türkiye'yi kendilerine benzeteme-
menin sıkıntısını çekiyorlar. Batılılar ise, ulusal var-
lığımızı tehdit eden "jestlehn" peşinde.
Tam sırasıdır; karizması yüklü, ne istediğini bi-
len bir lider çıkmalı orta yere. Meclis'i, kamuoyunu
alıp götürmeli peşinden.
Ama nerede? Ama kim? Ama mevcutlann hart-
gisi?
Enflasyon sorununu bile sonunda kendilerine
benzettiler. Karmaşa. Birgünlükumutverdiler, ikin-
ci günden itibaren umutsuzluğa açılan davranışlar
sergilemeye başladılar.
Topluma eziyet
Başbakan Yılmaz, ekonomistliği Turgut Özal'a
yakınlığından menkul iriyan, karşıdan bakılınca ki-
lolarıyla oturaklı bir devlet adamı duygusu uyandı-
ran Güneş Taner'i ortaya saiıverdi.
Zamlar Dicle gibi, Fırat gibi gürül gürül. Enflas-
yon yine tırmanıyor. Bu kadro ile enflasyon 1998'de
yüzde 50'ye, ancak hamsi kavağa çıkarsa iner.
Maliye Bakanı Temizel de, Bakanlar Kurulu'na
kabul ettiremediği çok temiz bir vergi paketiyle hu-
zurunuzda. "Vergi tahsilatınıyaygınlaştıracak"rh\$
bu paket.
Fakat, iki gündür piyasadaolan, ilgililerce yalan-
lanmayan bir öğe getiriyordu ki Temizel, maşalla-
hı var. Toplumu, bireyleri noter veya vergi dairele-
rinin kapılannda bir oraya bir buraya koşuşturma-
ya, işkence çektirmeye bire bir.
Önceki gün, bu acayip öğe, büroda kendi ara-
mızda konuşulurken Liberal Demokrat Parti Genel
Başkam.Besim Tibgk'yn bir a^a^aşul&kajrju.;,,
oyuna mal oldu: H ( V
Şöyle diyor Tibuk: "Bugün bir gazeterhizde yer
alan (yalanlanmayan) habere göre; hükümet, 5 mil-
yar lirayı aşan mal ve tasanvhı bulunan bütün yurt-
taşlanmızı 'servet beyannamesi' vermeye zoriaya-
cak.
Hükümetin hazırladığı Vergi Reformu Paketi,
Meclis'ten aynen geçerse, küçük tasamıf sahip-
leri ile 'başını sokacak bir evi ve arabası olan her-
kes' Maliye 'ye, ya da noterlere servet beyanname-
si verecek.
Yeni düzenleme ile vergi kayıplannı azaltmak da
mümkün değildir. Yeni paket, vergi adaletini de
sağlamayacaktır.
Çünkü bir evi ve arabası olanlarzaten vergileri-
ni vermektediher."
Tibuk, doğru söylüyordu. Nihayet günler sonra
dün gece yarısı sayın bakan bu acayipliği yalanla-
mak zorunda kaldı. Bakanların kimi açıklamalany-
la ekonomimizin ve maliyemizin ne hallere geldiği-
ni gösteren bir örnek işte bu.
Sakın yanlış anlaşılmasın; kimi meslek sahiple-
ri var ki mal bildiriminde bulunmaları gerçekten ge-
rekfi. Örneğin bizler.
Köşe yazarlarının, yöneticilerin ve gazete sahip-
lerinin mal bildirimi vermeleri yasaya bağlandığı yıl,
rahmetli Uğur Mumcu ile mal bildirim beyanname-
lerimizi Çankaya Kaymakamlığı'na verirken, baş-
ka, ama önemli bir öneri aklımıza geldi.
Gazeteciler mal bildirimi beyannamelerine "ne-
reden bulduklannı" da yazmalıydılar.
Uğur Mumcu öneriyi yazdı da.
Ne ki, öneriye sahip çıkılmadı.
"Nereden buldun?" deyince, toplumun çeşitli
katmanlan gibi, bizimkiler de sus pus.
Bugün de aynı kanıdayım.
Bizlerin mal bildirimlerimizde gösterdiklerimizi
"nereden bulduğumuzu" tarihleriyle, kanıtlarıyla
yazmamıza bugün de yanlıyım.
Kimlerin saçı ak, kimlerinki kara, görelim!
55 irticacı subay atıldı
• Baştarafi 1. Sayfada
ma Bakanı İsmet Sezgin.
Kara Kuvvetleri Komutanı
Orgeneral Hüseyin Kıvn-
koğlu. Deniz Kuvvetleri
Komutanı Oramiral Salira
Dervişoğlu, Hava Kuvvet-
leri Komutanı Orgeneral Ö-
han Kıhç, Jandarma Genel
Komutanı Orgeneral Fik-
retOzden Boztepe, 1. Ordu
Komutanı Orgeneral AtiJla
Ateş, 2. Ordu Komutanı
Orgeneral Rasim Betir, 3.
Ordu Komutanı Orgeneral
Nahit Şenoğul. Ege Ordu
Komutanı Orgeneral Doğu
Aktulga, Harp Akademile-
ri Komutanı Orgeneral Ne-
cati Özgen. Genelkurmay
İkinci Başkanı Orgeneral
Çevik Bir, NATO Güney-
doğu Müttefik Kara Kuv-
vetleri Komutanı Orgene-
ral Hilmi Özkök, Kara
Kuvvetleri Komutanlığı
Kurmay Başkanı Necdet
Timur. Donanma Komuta-
nı Oramiral Ilhami Erdil ve
Milli Güvenlik Kurulu Ge-
nel Sekreteri Orgeneral Er-
gin Celasin katıldılar.
Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel, YAŞ üyeleri-
ne dün akşam Çankaya
Köşkü'nde bir akşam ye-
meği verdi.
Toplantıda, TSK'nin ge-
leceğe yönelik stratejileri-
nin yanı sıra personelin öz-
lük haklanna ilişkin değer-
lendirmeler yapıldığı öğre-
nildi. Bugün sona erecek
toplantının dünkü bölü-
münde aynca. disiplinsiz-
lik nedeniyle TSK'yle ilişi-
ği kesilecek ordu mensup-
lannın durumu görüşüldü.
Alınan bilgiye göre YAŞ.
55"i irticai faaliyetlere ka-
nştığı gerekçesiyle arala-
nnda 2 albayın da bulun-
duğu 60 TSK mensubunun
ordudan ihraç edilmesini
kararlaştırdı. İhraç edilen
subaylar arasında ağırlığı
GATA mensuplannın oluş-
turduğu belirtildi. YAŞ ka-
rarlannın, bugün Cumhur-
başkanı Demirel tarafından
onayianmasmın ardından
açıklanması bekleniyor.
EVIF ile reçete pazarbğı
FARUKATAAY
ANKARA - Üst düzey bürokratlardan oluşan
teknik heyet, Uluslararası Para Fonu'yla (IMF)
yapılacak ikinci tur görüşmeler için bugün
ABD'ye gidecek. Hazine, IMF ile anlaşma zemi-
ninin aranacağı ikinci tur görüşmeler öncesinde
çeşitli alternatifler içeren bir dosyayı Başbakan
Mesut Ydmaz'a sundu.
Hazine Müsteşan Y'ener Dinçmen, Merkez
Bankası Başkanı Gazi ErceL Maliye Bakanlığı
Müsteşan Erdoğan Öner ile DPT Müsteşar Yar-
dımcısı Fait Ozürak'tan oluşan heyet. IMF ile
yapılacak son tur görüşmeler için bugün ABD'ye
gidiyor. Hazine'nin. çeşitli olasılıklan göz önü-
ne alarak alternatifler içeren bir dosya hazırladı-
ğı bildirildi. Dosyada, anlaşma yapılması veya
yapılamaması durumlanna göre farklı önlemle-
re yer verildiği öğrenildi. Yetkililer, görüşmele-
rin seyrinin Başbakan Yılmaz'ın anlaşma için
koalisyon ortaklannm onayını alıp aiamamasına
göre değişeceğini belirtti. IMF ile "standb>" ya
da "uzaülınış fon kolaybğı (EFF)" anlaşmalann-
dan birinın yapılabileceğini kaydeden yetkililer,
her iki anlaşmanın da 1998 "de sert önlemler alın-
masını öngördüğünü söylediler. Yetkililer, anlaş-
ma yapılması durumunda asıl sorunun alınacak
kredinin takviminde düğümlendiğine dikkat çek-
tiler. IMF'nin, krediyi sert önlemlerin uygulan-
masına bağlayabileceğini belirten yetkililer,
"Kredi ne zaman verilecek? Onkmlerin aluuna-
sından önce mi. sonra nu, yoksa taksit taksit mi?
Ne kadar kredi verilecek? Türkiye'nin ihti>açla-
nnı karşıiayacak kadar kredinin verilip verilıne-
yeceği hep göriişmelerde belli olacak" değerlen-
dirmesıni yaptılar. Dünya Bankası'nın, anlaşma
olması durumunda daha önceden onayladığı 1.5
milyar dolarlık krediye ek olarak, IMF'yle anlaş-
ma yapılması koşuluna bağladığı 3-3.5 milyar
dolarlık kredi için vize çıkacağını kaydeden yet-
kililer, IMF'nin de. 10 milyar dolarlık kredi için
garantörlük yapabileceğini belirttiler.
IMF'nin koşullanndan geri adım atmasının zor
olduğunu kaydeden yetkililer. Başbakan Yıl-
maz'ın görüşmelerde ortaya çıkan tabloyu Tür-
kiye'de tartışmaya açmasını bekliyorlar. Yıl-
maz'ın, anlaşmanın getireceği sert önlemlerin si-
yasi faturasını tek başma üstlenmek istemediği
kaydedilirken, bürokratlar, anlaşma yapılmama-
sı durumunda büyük olasılıkla hükümetin erken
seçime gideceği değerlendirmesini yaptılar.
12-15 Aralık arasında teknik görüşmeler yapa-
cak bürokratlara 16 Aralık'ta Devlet Bakanı Gü-
neş Taner katılacak. ABD'ye 17 Aralık'ta geçe-
cek olan Başbakan Yılmaz, Başkan BillClinton.
Başkan Yardımcısı AJ Gore. Enerji Bakanı Fre-
derico Pena. Hazine Bakanı Robert Rubin ile
IMF Başkanı Mkhel Camdesus ve Dünya Ban-
kası Başkanı James VV'olfenshon ile görüşerek
destek isteyecek.
Yılmaz AB'ye ödün vermedi
LALE SARltBR\HİMOĞLU
LÜKSEMBURG- Türkiye'yi
bütünleşmenin dışında bırakan
Batı Avrupa, soğuk savaş nedeniy-
le 40 yıl ayn kaldığı Doğu Avrupa
ile birleşmesini, Lüksemburg'ta
bugün başlayan tarihi zirvede res-
mileştirdi. 34 yıllık yasa) ortağı
Türkiye'yi bu tarihi sürecin dışın-
da bırakan AB, Ankara'yı ne dış-
layan ne de içine alan stratejisini
bugün zirvede metne geçiriyor.
AB Dönem Başkanı Lüksem-
•burg'un genişleme stratejisi konu-
sunda bugün zirveye sunduğu ra-
porda, Kıbns ve Türkiye'ye de y-
er verildi. AB'nin Kıbns adı altın-
da devlet olarak tanıdığı Rum ke-
simiyle 31 Mart'ta başlatması bek-
lenen tam üyelik müzakerelerin-
de, KKTC'nin "Kıbns Türk Top-
lumu* olarak heyete katılabilece-
ği belirtildi.
Mesut Yılmaz hükümetinin,
AB'nin adaylık koşulu karşılığın-
da, Kıbns ve Yunanistan için iste-
diği ödünlere yanıtı sert oldu. Tür-
kiye, 15 AB başkentindeki büyü-
kelçileri aracılığıyla, AB'ye bu
yöndeki tutumunu iletti.
Başbakan Mesut Yılmaz ve Dı-
şişleri Bakanı lsmail Cem, önceki
gün akşam saatlerinde AB Dönem
Başkanı Lüksemburg Başbakanı
Jean Claude Juncker ve Jacques
Poos ile bir araya geldiler.
AB'nin 21. yüzyıldaki coğrafî
sınırlannı resmen belirleyecekbu-
günkü Lüksemburg zirvesi önce-
sinde yemekli görüşme tarihi Ze-
ningen Şatosu'ndayapıldı. Akşam
21.00 sulannda başlayan ve yaJda-
şık 3 saat süren görüşmede Türk ve
Lüksemburg Başbakan ve Dışiş-
leri bakanlan restleştiler.
Lüksemburg Başbakanı Junc-
ker, dörtlü zirveye, Yunan vetosu-
nu aşmak için gittiği Atina'dan ge-
lir gelmez katıldı ve Türkiye'ye,
" Kıbns'ta açdun yaptn, anlaşmaz-
Lüksemburg Başbakanı Jean Claude Juncker
'Jşkfinceçi Tüzkiye ile anlaşamayız'
LÜKSEMBURG(Cumhnriyet)-Türkiye ve AB
arasında Ankara'nın birh'ğe entegrasyonu konu-
sunda ipler gerilirken Ankara'ya Lüksemburg'tan
sert mesajlar gelmeye başladı.
Avrupa Birliği Dönem Başkanı Lüksemburg'un
Başbakanı Jean Ciande Juncker, Türkiye'nin
AB'ye tam üyeliginin asırlar alacağmı belirterek
"AB, işkenceci bir ülke ile aynı masaya oturmaz"
dedi. AB'nin Dışilişkilerden Sorumlu Komiseri
Hans Van den Broek Başbakan Mesut Yılmaz'ın
zirvenin son günü Türkiye'ye yaptığı daveti kabul
etmediği yolundaki soruya "DeınekkiTürkiye'nin
siyasi iştahı vok" dedi.
AB'nin, bugün başlayacak Lüksemburg Zirve-
si için Türkiye'ye yaptığı davet mektubu son de-
rece geri bir içerik taşıyor ve Türkiye'yi ikinci sı-
nıf ülke kategorisine koyuyor. Başbakan Yılmaz,
önceki gece AB Dönem Başkanı Lüksemburg'un
Başbakanı Juncker ile yapüğı görüşmede bu ko-
şullarda kendisine yapılan yemek davetini kabul et-
mesinin mümkün olmayacağmı ilettti.
AB Dönem Başkanı Lüksemburg'un üye 14 ül-
ke, tam üye yapacağı Kıbns Rum Kesimi, 10 Do-
ğu Avrupa ülkesi ve Türkiye'ye gönderdiği davet
mektubu; Ankara'yı genişleme sürecinin tama-
men dışında bırakıyor. Mektupta şunlar kaydedil-
di: "Konferansm 2. gününde Ankara ile yapacağı-
nuzyemtklibuluşma 15'lerilc lürkrvt arasında bir
yemek değüdir. Isteyen katılabilir. Saat 14.00'te
154-11 ülke liderleri yemekte buiuşacağtz. Ardından
yine 15+11 ülke dışişieri bakanlan tam üyelik için
yapısal diyaiog gerçekleştirecekler. Saat 15J0'da
birüğin gclecckte hangi ülkelerle genişleyeceğjni
gösterecek afle fotoğrafi çekilecek. Saat 16.00 ile
18.00 arasında 15+11 ülkenin üderieri ve dışişteri
bakanlan .AB zirvesinde alınan karaıian görüşe-
cekkr"
AB, bu akşam düzenleyeceği yemekte gayri res-
mi olarak Türkiye'yi görüşecek. Bu da AB'nin
bugünkü konferansta Türkiye konusunda resmen
bir karar almayacağının göstergesi olacak. Böylece
AB'nin, Türkiye'ye ilişkin son tutumu yemekte
biçimlenecek. AB, bu yemekte uzlaşmaya vanl-
ması durumunda Ankara'ya "1 l'leriçin Sngörülen
programa Türkiye de dabil edüebilir" mesajını
verecek.
hklar için Lahey'e gidin. AB aday-
Iığınızı tescil edeüm" dedi. Göriiş-
meye 15 üye ülkenin başkentleri-
ne "Kıbns ve Ege'de daha fazta
atacağunızadımyok'" mesajını za-
ten iletmiş olarak katılan Yılmaz,
Juncker'e Türkiye'nin görüşlerini
anlattı.
Juncker ise karşıhğında Türki-
ye'ye, AB'nin, Rum kesiminin ya-
nı sıra 10 Doğu Avrupa ülkesi ile
genişleyeceği stratejide ancak
Kıbns ve Ege'de daha ileri adım at-
ması karşıhğında yer vereceğini
söyledi. Böylece AB, Türkiye'yi,
genişleyeceği 11 'lerden "hem şe-
kil hem öz" olarak ayırdı. Birlik,
statü ve tam üyelik için vaat de ver-
medi.
Taraflann pozisyonlannı koru-
duğu Zeningen buluşması TSİ
01.00'de bitti ve Juncker, Yıl-
maz'uı açıklama bekleyen gazete-
cikre "Bilgi verelim mi" önerisi-
*~yanıtmı ^6Wlf *•"
Türkiye, AB'den koşulsuz ola-
rak adaylık statüsünün tescillendi-
rilmesini, bir takvim verihnese de
tam üyeliğe diğer aday ülkeler gi-
bi hazırlanmasını istiyor. Ankara,
tam üyeliğe hazırlamak koşuluyla
kendisi için 11 'lerden ayn bir ya-
kınlaşma stratejisini de kabul et-
miş ve Kıbns'ın üyeliği ile Türki-
ye'nin aynı anda AB'ye üye olma-
sı gerektiği şeklinde kurduğu bağ-
lantıyı dalcesmıştı.
AB'nin bugün başlayan 2 gün
süreli Lüksemburg zirvesinde.
Türkiye'nin "mütevazı ve gerçek-
çi" olarak ortaya koyduğu ve bu-
nun da çok gerisinde kalan bir ge-
nişleme karan alması bekleniyor.
AB. Rum kesiminin yanı sıra ilk
dalga genişleyeceği Macaristan.
Polonya. Çek Cumhuriyeti. Eston-
ya ve Slovenya ile katılım müza-
kerelerinin 31 Mart'ta başlayaca-
ğım açıklayacak.
Almanya'dan Türkiye'nin adaylığına ret
Haber Merkezi - Avrupa Birliği ülkelerinin
bugün lüksemburg'da yapacaklan zirve toplan-
tısı öncesinde Almanya'nın Türkiye'nin ve Kıb-
ns Rum Yönetimi'nin aday adaylığma bakışı
netlik kazandı. Almanya, açık biçimde Türki-
ye'nin özellikle demokratikleşme, insan hakla-
n ve ekonotnik alanlarda AB standartlannı ya-
kalayıncaya kadar Avrupa kapısı önünde bekle-
tileceğini, buna karşıhk ise Kıbns'ın ya iki top-
lumuyla ya da sadece Güney Kıbns olarak
AB'ye kesinlikle aday adayı kabul edileceği me-
sajını verdi.
Almanya Dışişleri Bakanı Klaus KinkeL on
bir aday ülkeye AB'ye kesin giriş sözü verilme-
sini isterken Türkiye'yi aday ülkelerin dışında
bıraktı. Kinkel, ilk adaylık görüşmelerinden dış-
lanan Türkiye'nin gelecekte AB'ye üye olma-
sını desteklediğini yineleyerek Türkiye'nin ge-
lecekte AB'ye alınmasının da Ankara'nın insan
haklan sicilini düzeltmesine ve Türkiye vatan-
daşlannın AB'de serbest dolaşımma ilişkin bir
anlaşmayı kabul etmesine bağlı olduğunu vur-
guladı. Almanya'nın AB'nin genişlemesini ta-
mamen desteklediğini belirten Kinkel, buna
karşın sığınma politikası gibi konularda çok has-
sas olduklannı söyledi. Düsseldorf'tan Leyla
Tavşanoğhı'nun bildirdiğine göre. Almanya'da
Kuzey Ren VVesfalya Eyaleti hükümetinin Sos-
yal Demokrat Partili (STD) Federal ve Avrupa
lşleri Bakanı Prof. Dr. Manfired Dammeyer,
Türkiye'ye AB kapılannın kapalı olduğunu söy-
ledi. '
Dammeyer, AB üye adayı ülkelerin demok-
ratik kriterleri tam olarak yerine getinneleri ve
hukuk devleti statüsüne kavuşmalan gerektiği-
ne dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu konuda kamuoyunda sağhkh bir tartış-
ma açılmalı. Tüıidye'de bu kriteriere uymah.
7
'
STD ile Federal Hükümet ortağı Hıristiyan
Demokrat Birlik Parrisi (CDU) arasında Türki-
ye'nin AB üyeliğine aday adaylığı konusunda
göriiş aynlığı bulunup bulunmadığı sorusuna
Dammeyer, "STR ve CDU arasındaTürkiye'nin
AB üyeliği iç politik tarüşmaya dönüştürülme-
mefi" sözleriyle savTişturdu. Bunun ardından
Dammeyer, sözü Kürt sonınuna getirerek şun-
lan söyledi: "Türldye'deki Kürt sonınuna ifiş-
Idn demokratikleşınenin istikrarnia yakından 0-
giliyiz. Türkiye'nin daha alması gereken çok y-
oi var. Burada Kıbns sorunu da, çok önemli bir
nokta."
Dammeyer, Kıbns'ın kesinlikle AB'nin için-
de yeralacağını belirterek "HepimizbirtekKıb-
ns'ın adaylığı üzerinde anlaşrvvnız. Kıbns'ın
bütünüyle nû, yoksa sadece Güney Kıbns olarak
mı AB'ye üye olacağmın anahtan ise Anka-
ra'da" dedi.
Yanıt anahtan
Türkçe: 1-C, 2-B, 3-A. 4-E, 5-C, 6-E,
7-D, 8-B, 9-B, 10-E. 11-C, 12-D, 13-E,
14-A, 15-B, 16-C, 17-C, 18-E, 19-D.20-
E
Tarih: 1 -A, 2-B, 3-C, 4-C. 5-D, 6-C, 7-
D. 8-D, 9-E, 10-D, 11-C, 12-A
Coğrafva: 1 -D. 2-B, 3-D, 4-C, 5-B, 6-
C, 7-C, 8-D, 9-E
Psikoloji: I-E, 2-A, 3-C, 4-E, 5-D, 6-
D, 7-A, 8-C, 9-D
Matematik: 1-C, 2-B, 3-A, 4-C, 5-E,
6-A, 7-C. 8-E, 9-C, 10-D, 11-A, 12-B,
13-A, 14-E, 15-A, 16-C, 17-E, 18-A, 19-
C, 20-A
Fizifc 1 -B, 2-E, 3-C, 4-C, 5-D, 6-B, 7-
A, 8-E, 9-B, 10-D. 11 -E. 12-A
Kimya: 1-A, 2-E. 3-C, 4-E, 5-A, 6-E,
7-C, 8-C, 9-A
Biyoloji: 1 -B, 2-E, 3-A, 4-B, 5-B, 6-C,
7-B, 8-E, 9-E
TBMM GENEL KURULU
DYP'lilerin yasa
önerisine Refah tehiri
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TBMM Genel
Kurulu'nda Hazine ve Dış
Ticaret Müsteşarlığı'nda
çalışan sözleşmeli personeiin
sözleşme usul ve esaslan,
sayısı. ücret miktan ve diğer
ödemelerinde düzenleme
öngören yasa önerisinin
tamamı üzerindeki görüşmeler
tamamlandı.
îzmir Bağımsız Milletvekili
Lfiık Söylemez ile DYP Grup
Başkanvekili Saffet Ankan
Bedük'ün yasa önerisinin
tümü üzerindeki görüşmelerin
tamamlanmasının ardından
maddelere geçileceği sırada
RP'li milletvekilleri, genel
kurulda çoğunluğun
bulunmadığını bildirerek
yoklama yapılmasını istediler.
Yoklamadan sonra salonda
yeterli çoğunluğun
bulunmadığını bildiren
TBMM Başkanvekili Uluç
Gürkaa 1998 yılı bütçe
tasansını 16 Nisan Salı günü
görüşmeye başlamak üzere
birleşimi kapattı.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
Emniyet Genel Müdürü Necati Bilican, "Kazayıya-
pan araç/a ilgili teknik işlemleryapılıyor" dediğine gö-
re devlet katının olaya bakışının netleştiğini söyleye-
biliriz.
Kaza sırasında zeminin çok "kaygan" olduğu ra-
porlarda da yer alıyor. Akyürek'in ise neredeyse tüm
yaşamının kaygan zeminde geçtiği anlaşılıyor.
Akyürek olayının iki boyutu var
- Kaza mı değil mi?
- Bu hâkim kim?
Birinci boyutunu şimdilik Susurluk ovasına bıraka-
lım.
Akyürek halen Adıyaman'ın Kâhta ilçesi hâkimi ola-
rak görünüyor. Dün Kâhta Adliyesi'ni aradım. Santral
memuru Abidin, Adliye'nin Yazı lşleri Müdürü'ne bağ-
ladı. Konuştuk:
- Akman Akyürek'in kadrosu sizde mi?
"Evet... Yıllardır öyle..."
- Ne zamandan beri?
"Ben geldiğimde de öyleydi..."
- Hiç Kâhta'ya geldi mi?
"Kendisinibir kezgördüm. Kadrosu bizde görünü-
yor ama, nerede olduğunuAdalet Bakanlığı biliyor..."
27604 sicil No'lu Akyürek, Kâhta'da iki yıl görev
yaptıktan sonra master yapmak için Istanbul'a geli-
yor. Henüz meslekte yeni olmasına karşın Istanbul'da
İkinci Asliye Hukuk Hâkirnliği görevıni yürütüyor.
Istanbul'da sonradan Turgut Özal'ın gözdeleri ara-
sında yer alacak olan Arif Yüksel'le tanışıyor. Danış-
tay üyeliğinden Adalet Bakanlığı Müsteşarlığı'na ka-
dar bir dizi önemli görevleri üstlenen Yüksel'le birlik-
te Akyürek'in de önü açılıyor.
Tanışma bir dava sayesinde oluyor. Yıl 1986. Arif
Yüksel, Kadıköy Dördüncü Asliye Hukuk Hâkimi. Yük-
sel, Kozyatağı'ndaki 612 ada, 82-83-84-85 parseller
üzerindeki 36 daireyle ilgili bir davaya bakıyor. Arsa
sahibi Nezahat Özbek. Yüksel'i taraflı davrandığı ge-
rekçesiyle aynca mahkemeye veriyor. Bu davaya Ak-
yürek bakıyor. 1986/409 No'lu kararla Akyürek, Yük-
sel'in hiçbir kusuru olmadığını hükme bağlıyor. Akyü-
rek kararda Yüksd'den soz ederken başına "sayın"
koymayı ihmal etmiyor. Oysa, hâkimlerin "davalı" ya
da "davac/"tanımlarından başka birşey kullanmama-
sı gerekir.
Meçhul işlerin takipçisi...
Türkiye'nin 1980'li 9O'lı yıllanndakı olumsuzluklarsı-
ralansa ilk onda mutlaka şunlar yer alır:
- Hayali ihracat patlaması...
- Faili meçhul cinayetler...
- Susurluk...
Akyürek üçünün de içinde. Çok çalışkan olabilir. A-
ma, alınterinde boncuk mu var ki tümünün raportö-
rü?
Bir hâkim düşünün ki Anadolu'nun bir ilçesinde gö-
rev yapıyor olsun, kadrosu orada kalsın, kendisi yıl-
larca Istanbul, Ankara görev görev dolaşsın...
Bu normal mi?
Gelelim Akyürek'in aracından çıkantara... Yalanlan-
mayan iddialara göre 350 milyar liralık çeke kadar
uzanan bir dizi TL-döviz, Emlak Bankası'na ait kasa
tanıtma kartı, bir arazinin görüntülerini içeren video,
öldürülen Ömer Lütfı Topal'la ilgili bir ifade tutanağı
araçtaydı...
Akyürek kıdeminde bir hâkimin maaşı 150-180 mil-
yon lira...
Bu normal mi?
Bir dizi faili meçhul olayla ilgili komisyonların rapor-
törlüğünü yapan kişinin, üzerindeki paranın kaynağın-
dan yaptığı işe kadar pek çok şeyi meçhul...
Nerede cenaze varsa sloganı bizden deyip soluğu
orada alan MHP'lilerin Akyürek için de bayrak salla-
dığını dikkate alırsak şöyle bir soru akla geliyor:
- Acaba Akyürek, Çath'nın bürokrasi kanadı mıy-
dı?
Ya da işlevini şöyle tanımlayabilir miyiz:
Meçhul
işlerin
Takipçisi...
Yekta Cüngör Özden
w
İrtica tehlikesi geçmedi'
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Anayasa
Mahkemesi Başkanı
Yekta GüngörÖzden. dı-
nin siyasete alet edilme-
si durumunda demokra-
sinin dinselleşeceğini be-
lirterek "Irtica tehlikesi
geçmemiştir" dedi.
Mülkiye'nin 138. ku-
ruluş yıldönümü nede-
niyle Mülkiyeliler Birli-
ği'nce düzenlenen etkin-
likler çerçevesinde.
"Türkiye'de Demokrasi
ve Yargı Bağımsızhğı"
konulu panel dün gerçek-
leştirildi. Panelde konu-
şan Anayasa Mahkemesi
Başkanı Özden, demok-
rasinin herkesin güven-
cesi olduğunu vurgulaya-
rak "Koruyamadığımız
hak ve özgüriüklere iayık
olamayız. 1961 Anayasa-
sı'nı koruyamadık. Bu-
nun nedeni toplumun ge-
ri kalmasıdır'' görüşünü
dile getirdi.
Irtica hareketleri konu-
sunda "yurttaş olaraken-
dişe duyduğunu" belir-
ten Özden. "Türkiye'de
irtica tehlikesi geçmemiş-
tir. Din siyasete aletedilir-
se demokrasi dinselleşir.
Tehlike geçmiştir diyen-
lere katılmıyorum. Tür-
kiye'de yargıcın eline 70
yıl öncesinin kurallan ve-
rüirse tabii ki yargı ba-
ğımsızlığını yaşama ge-
çirmek zorlaşır" diye
konuştu.
Yunanlılar Türk gemisine el koydu
AYKUT KUÇUKKAYA
Yunanistan'ın Selanik kentinde Türk
bandıralı "Gönültaş" isimli gemiye
önceki seferlerindeki cezası nedeniyle
mahkeme karannca el konulduğu
öğrenildi. Geminin 260 milyon drahmi
(yaklaşık 1 milyon dolar) cezası olduğu
belirtiliyor.
Ukrayna'dan yüklediği 3 bin 100 ton
amonyak sülfat yükünü Yunanistan'a
götüren 1993 grostonluk Türk bandıralı
yük gemisi "Gönültaş", daha önceki
seferlerinden yaklaşık 200 milyar liralık
cezası olduğu gerekçesiyle Selanik
kentinde mahkeme karanyla bağlandı.
Altuğ Denizcilik Limitet Şirketi'ne ait
Gönültaş adlı yük gemisinin 1. Kaptanı
Mustafa Tahmaz yaptığı açıklamada,
Selanik Başkonsoloslugu yetkililerinden
yardım beklediklerini söyledi.
Tahmaz, gemide 14 personelin
bulunduğunu belirterek şunlan söyledi:
"2 Arahk'tan bu yana Selanik'teyiz.
Geminin sahibi olduğu şirket Altuğ
Denizcilik'in yctkjüleri 10 gündür bizi
'Parayı bugün ödeyeceğiz. yann
ödeyeceğiz' diyerek oyahyoriar. Bizim
olan borçla bir alakamız yok. Ne kadar
daha burada kalacağız bilemiyorum.
Ancak personelimde huzursuzluk
başladL" Öte yandan, Tahmaz'ın
ağabeyi Mehmet Tahmaz, geminin
sahibi Altuğ Denizcilik Limitet
Şirketi'nin ilgisizliğinden dolayı
yakmlannın 10 günden bu yana
Selanik'te tutulduğunu belirterek bir an
önce şirket yetkililerinin yaklaşık 200
milyar lira tutanndaki cezayı
ödemelerini istedi.