Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
'12ARALIK1997CUMA CUMHURİYET SAYFA
15
Bor'da
huzurNiğde'nin Bor
ilçesinde Öğretmenler
Günü nedeniyle dü-
zenlenen törende şiir
okuyan imam-hatip li-
sesinden bir kız öğ-
renciyi Bor Kaymaka-
mı Celal Ulusoy, kutla-
mak istedi. Kayma-
kam tokalaşmak için
elini uzatınca, türbanlı
öğrenci elini vermeyip
"Allah razı olsun" di-
yerek göğsüne bastır-
dı. Eli havada kalan
kaymakam daha son-
ra gençleri böylesine
bağnaz bir dünya gö-
rüşüyle yetiştiren okul
yönetimi hakkında so-
ruşturma açtı.
Bor'daki bir yerel ga-
zete de hemen kay-
makam aleyhine kam-
panya başlattı ve Niğ-
de milletvekilleri Do-
ğan Baran, Akın Gö-
nen, Salih Katırcıoğlu
ile Ergun Özkan'ı gö-
reve çağırdı: "Sel gi-
der kum kalır, el gider
siz kalırsınız. Huzuru
bozmak isteyenleri
uyann." Anlaşılan Niğ-
de'nin Bor ilçesinde
huzur, şeriat hükümle-
riyle sağlantyordu!
Ö M Ü R İ L I K
Avrupa'da; insan
naklan ve demokrasi
konusunda kefil-me-
fil yok.. Ustam Herr
Mayer öyle diyor.
Ömür E. Kurum
EtektroniJc posta: Dem2.Som©raksnetcom Tjfe 0^12.512 05 05 FatEK 0.212.512 44 97
- Demirel. Islam Konferansı
Zirvesi'nden erken avnlmış...
"Gec bile kaldı!"
'RP'nin fikirleri ütopiktir'rkadaşımız Gülçin llci'nin anlattığına göre
RP Burdur eski il müfettişi Dündar Ersan,
haftalık gazete "Burdur Postası"nı yayın-
lamaya başlamış... Sahibi olduğu gazete-
nin yazı işleri müdürıüğünü de yapan RP'Iİ Ersan,
haber peşinde koşarken DYP Burdur II Başkanlığı'na
uğramış...
Ziyaret sırasında DYP İl Başkanı Mehmet Kuzu-
cu, Anayasa Mahkemesi'ndeki RP Davası'na ilişkin
görüşlerini açıklamış:
"RP kapatılmayacaktır. Kışkaçtadır. Dün söyle-
diklerini, söyleyemez hale getirilmiştir. Adil Dü-
zen'den çark etmiştir."
RP'nin eski koalisyon ortağı DYP'ye gazeteci ola-
rak gelen RP'Iİ Dündar Ersan, hemen politikacı kim-
liğine bürünmüş ve lideri Necmettin Erbakan'ın ik-
tidara "kanlı mı kansız mı gelecekleri" ifadesinin
"gülle mi yoksa karanfille mi" aniamını taşıyan "ma-
sumane" bir açıklama olduğunu anlatmaya başla-
mış... Derken, DYP il başkanın sözlerini onaylarca-
sına konuşmuş:
"Refah Partisi söylediği sözlerden çark etmiştir.
Mevcut rejime el uzatmıştır. Derin devletin de ona
el uzatması lazımdır."
DYP il başkanlığında partililer ve o sıra başka ga-
zetecilerin de bulunduğu dikkate ahndığında, haber
yapmaya gelen gazeteci Dündar Ersan, RP'Iİ kim-
liği ile konuştukça ilginç bir habere konu olmaya baş-
lamış. Hele şu sözleriyle:
"Refah Partisi'nin fikirleri ütopiktir."
Sonra, bu görüşünü kendi siyasi geleceği açısın-
dan toplarlamaya çalışmış:
"Nasıl, komünizmin gerçekleşmesi mümkün olma-
yan hayalleri varsa RP'nin de hayalleri var. Bunların
gerçekleşmesi için gerçek demokrasi gerekir."
Bunun üzerine arkadaşımız Gülçin llci, RP'nin es-
ki ii müfettişi Dündar Ersan'a soruvermiş:
"RP'nin hayallerinin gerçekleşmesi için gerekli
olan gerçek demokrasi, komünizmin hayallerinin
gerçekleşmesi için de geçerli mi? Tüm ütopyaların
gerçekleşmesi için mi istiyorsunuz gerçek demok-
rasiyi?"
Ersan'ın yanıtı "Benim görüşlerim biraz RP'ninki-
leri aşar" olmuş...
Ve böylece, farklı şarkılan farklı ağızlardan söyle-
yerek akortu bozuk bir koro görüntüsü vermenin
aslında takıyye üzerine kurulu düşünce sisteminden
kaynaklandığı bir kez daha anlaşılmış...
SESSÎZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE
/
Hayvanları Koruma Kanunu ve insanlar
Çevre Bakanı imren Aykut'un gön-
derdiği Hayvanları Koruma Kanunu
tasarısına şöyle bir göz atma fırsatı-
mız oldu. Büyük bir eksiklik dikkati-
mizi çekti... İnsan haklarının tam uy-
gulanmadığı bir ülkede hayvan hak-
lan da neymiş, gibisinden polemik ya-
pacak değiliz.
Tasannın 4. maddesinin a bendi
şöyle: "Bütün hayvanlar eşit doğar
ve bu kanun hükümleri çerçevesin-
de yaşama hakkına sahiptir. Ancak,
kanuni istisnalar ve insan gıdası ola-
rak yararlanılan hayvanlann bu hük-
mün dışında tutulması esastır."
Sokaktaki sahipsiz hayvanlann na-
sıl korunacağına veya hayvanlann
ölümcül deneylerde nasıl kullanılaca-
ğına kadar ayrıntılara giren tasarıda-
ki eksiklik, insanların gıda olarak kul-
landıkları kümes hayvanları ile kur-
banlık büyük ve küçük baş hayvan-
ları sokak arasında, bahçe ortasında
kesmelerini engelleyecek bir düzen-
lemenin getirilmemiş olması.
Kurban Bayramlarında, sokaklar
açık hava mezbahasına dönüyor.
Gözönünde kesilen, derisi yüzü-
len, etleri parçalanan, kanlan sü-
, zülen hayvanlardan özellikle ço-
cuklar psikolojik yönden olumsuz
etkileniyor. Çevrede yaratılan pislik
ise başka bir sorun. Tasarıya eklene-
cek bir madde ile insanların istediği
yerde hayvan kesmesi yasaklanabi-
lir ve belediyelere kurbanlık kesim ye-
ri hazırlama yükümlülüğü getirilebilir.
İnsanların buna hakkı olmalı.
PALAS PANDIRAS InsanlannsınıflandınlmasınıtasVlP etmeyelim...
MûfrtBozact |_
Tayyip Erdoğan'dan brifing
'Haberlerde yer alan
sözler hocama ait değiP
İstanbul Haber Servisi - Is-
tanbul Büyükşehir Belediye Baş-
kanı Recep Tayyip Erdoğan,
RP Genel Başkanı Necmettin
Erbakan'ın "Kendi aklınca li-
derliğe oynuyor. Ben ona he-
sabını soracağım" sözlenne
yer.yeren haberlerin "tfimüyle
yâlân" olduğunu söyledi. Er-
doğan, Koç Üniversitesi'nin Sa-
nyer'de almak istediği arazınin sık
çam ormanlanndan oluşruğunu
belirterek "Biz Koç'a da Saban-
cı'yada aynı yakınlıktayız. Sa-
bancı'ya izin vermemizin nede-
ni makilik arazide üniversite
kurmak istemesidir" dedı.
Istanbul Büyükşehir Belediye
Başkanı Recep Tayyip Erdoğan,
İl Genel Meclisi'nde üyelere dün
brifing verdi. Erdoğan, Koç Üni-
versitesi arazisinın 1 milyon 900
bin metrekarelik sık çam orma-
nı olduğunu belirterek dünyanın
hiçbir yerinde bu ölçüde büyük
bir arazide üniversite yapılma-
dığını söyledi. Erdoğan, Saban-
cı Üniversitesi'ne. makilik ara-
zide kurulacak olması nedeniy-
le izin verdiklerini vurgulayarak
şöyle dedi:
"Koç da Sabancı da bize ay-
nı yakınlıkta. İkisine de eşit
mesafede uzağız. Sanyer Bele-
divesi'nin 8 bin metrekarelik
alanı Bahçeköy Belediyesi'ne
geçirilmeye çalışılmış, Bahçe-
köy Belediyesi izin vermiş. Bu
anlayış ülke için büyük bir teh-
like. Işık Üniversitesi de Sarı-
ver'de. Ama onlar ilkokul, or-
taokul ve Hseyi de üniversitey-
le birlikte 39 bin metrekareye
sı^dırmış^K.oç Üniverş}]teyJii,- ,h
ye 1 milyon 900 bin metreka-
reye açılmak istiyor? Bu işin
aslı ticaridir.'"
Uğur Mumcu Mahallesi'nin
adının değiştırilmesi koşuluyla
su götürüleceği koşulunu getir-
diği yönündeki haberleri yalan-
layan Erdoğan, "Ben ideolojisi
ne olursa olsun sokak ve nıa-
halle isimlerinin değiştirilme-
mesitalimatıverdim" dıyeko-
nuştu. Erdoğan, mahalle sakin-
lerinin başvurusu durumunda
mahalleye su venleceğini de söy-
ledi.
Erdoğan, gazetelerde yer alan
"Siirt'te yaptığı konuşma\a
Erbakan'ın tepki gösterdiği"
yönündeki haberleri de yalanla-
varak "Böyle bir söz hocam-
dan sadr olmaz. Bu ifade tar-
zı hocamın değil, hepsi yalan"
dedi.
Erdoğan, belediyenin 1998 büt-
çesinin 688 trilyon lira olarak be-
lırlendiğinı kaydederek bütçenın
yüzde 60'ının yaünmlara aynl-
dığını söyledi.
Antikhane'den müzayede
tstanbul Haber Servisi - An-
tikhane tarafından 14 Aralık Pa-
zar günü Moda Deniz Kulü-
bü'ndesaat 14.00'te düzenlenen
müzayedede tarihi kartpostallar-
dan Izmir Tramvay İşletmesi'nin
hisse senetlerine, Mason belge-
lerinden Çekoslovak kahve fin-
canlanna, bronz hamam tasla-
nndan Bedri Rahmi Eyüboğ-
lu'nun yağlıboya tablolanna ka-
dar her kategoride materyal bu-
lunuyor. Yaklaşık 600 parça ta-
rihi değeri bulunan eser ve obje-
lerin fıyatlan ise 800 bin lira ile
300 milyon lira arasında değişi-
yor. Tabii bu fiyatlar, müzaye-
denin açılış rakamlannı gösteri-
yor. Verilen fiyatlar. alıcılarara-
sındaki rekabetin şiddetine göre
5 ya da 10 katına kadar çıkabili-
yor. Örneğin eksiksiz ağaç kasa
içinde sarkaçlı. çalışır durumda-
ki bu konsol saatinin açılış fiya-
tı 45 milyon lira. Fakat belki de
giderek eski dönemlerin estetiği-
ne olan düşkünlüğün artması,
onun 450 milyon liraya satılma-
sına neden olacak.
Aybay Hukuk Araştırmaları vakfı
Prof. Dr. Bahri Savcı
anısına insan hakları ödülü
Istanbul Haber Servisi - Aybay Hukuk Araştırmalan Vakfi'nca Prof.
DT. Münci Kapani anısına her yıl düzenlenen "İnsan Hakları Yanş-
ması"nın bundan böyle geçen ay ölen Prof. Dr. Bahri Savcı'nın da ai-
lesinın desteğiyle "Kapani- Savcı İnsan Hakları Ödülü" olarak de-
vam ettirilecefi belirtildi.
Aybay Hukuk Araştırmalan Vakfı, tnsan Haklan Günü nedeniyle ön-
cekı gün Sıraselvıler'deki vakıf binasında Türkiye'nın ilk ve en önemlı
insan haklan öğretıcilen olan Kapaniyle Savcı anısına bir sempozyum
düzenledi. Sempozyumda "İnsan Haklan Yarışması"nın bu yılkı ko-
nusu da açıklandı. Kapani'nin vasiyeti doğrultusunda her yıl gerçekleş-
tirilen yanşmanın başlığı "Avrupa tnsan Haklan Sözleşmesi'nin 6.
Maddesi Çerçevesinde Adil Yargılanma Hakkı" olarak belırlendı.
HAYVANLAR İSMAİL GVLGEÇ
KİM KİME DtM^ÖÜMA BEHÎÇAK [email protected]
ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI
MIRMIRLAR UĞUR DURAK
-.&" 5ü<?0'
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN UAralık
NOBEL VEMLENJAPON YAZAM..
HBtt
YA NOBSL ED£8/rAT ÖPÖİM VERİLOİ. t913TS,HİHTÜ
COAN TA6ORE'DANSONBA BU ÖDÜLÜ ALAN ASTAU
İKİHCİ KİpOLAN *O**ANCI, STOCJCHOLM'D&J TÖ.
RENOE İL&İNÇ BİR KOHUfMA YAPMIfJl. 'JAPONVH,
Û ''
sîei ANLAŞILAB/LMESI /ÇJN,
LUSA £Ri$*iE rocu OLAN vf oo&4-/M£AH-££re/
BÜTÜULE$ME£İNİ /ÇBOEM ZEN BUDİİM'İN ÜÜN-
M£Sİ SEftEKTİİİNİ' SEÜ/rnUr'Çrr. M 2 M ,
ÜK JAPOM NAIKU ŞIİ£L£#tMOEH &8İ UÇIK-SON.
LU*(AÇIKÇA mztUUAYAN ÇEYLEKİN OAHA GÛÇLÜ
OLDUSU), İMÂLAg \£ZEN PAKAOO*£LAKfnA
DOLU YAfHTLA&NI 8AŞKA DİU£KE Ç£tİ/KSiL£NL£.
RİN D£,ALDIĞt ÖDÛLOe /Wt OLDUİU4USâfLBMİŞTİ.
ANKARA... ANKA..
MÜŞERREF HEKİMOĞLU
Kaç Kitap Yaalr?
Hilton salonunda bir başkent mozayiği, yıllar bo-
yunca yaşanan değişimlere, dönüşümlere karşın
yerini koruyan taşlar. Başkentin çekirdeğini on-
lar oluşturuyor. Once gençtiler, sonra orta ku-
şak, şimdi de yaşlı, ama coşkusunu yitinmeden
izler olaylan. 1940'larda Siyasai Bilgiler Fakülte-
si'nde ya da Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'nde
öğrenciyken izlediği konserleri, 2000'lere döner-
ken emekli büyükelçi, emekli vali, bir öğretim
üyesi olarak izler. Protokol koltuklannda oturan-
lar degişir, ama onlar değişmez. Başkentin özü-
nü de onlar oluşturuyor hiç kuşkusuz. Cumhuri-
yetimizin ilkelerini yaşam biçimine dönüştüren-
ler.
Nevit Kodallı için düzenlenen töreni karışık
duygularla izledim. Belleğimde perdeleraçılıyor,
Gılgamış operasının, Van Gogh operasının sah-
nelendiğı yıllara dönüyorum. Müzik devriminin
ikinci kuşağından bir besteciyi selamlıyor başkent-
liler. Kuartetleri çalınıyor konserlerde, başka ya-
pıtlan, çağdaş bir bestecinin tınısıyla seviniyor,
yürekleniyoruz. Ama sonra çarpıcı bir yozlaşma
yaşanıyor toplumda. Çağdaş bestecilerimizin
coşkusu soluyor, yapıtlan çok az yer alıyor sah-
nelerde ya da konserlerde. Bestelediği yaprti din-
lemeyen, dinletemeyen bir sanatçı yalnızlığa,
umutsuzluğa gömülmez mi? Dinlenecek, eleşti-
rilecek, o da öz denetime yönelecek, yüreklene-
cek. Bu soruna eğilmek gerekiyor bence. Ama
TRT'den başka hiçbir ekranda yer almıyor çok-
sesli evrensel müzik yapıtlan. Yazıma başlama-
dan GAP TV'sinde izlediğim bir program da çok
düşündürdü beni. İlk kadın orkestra yöneticimiz
Inci Özdil, AntaJya Oda Orkestrası'nın parasal so-
runlan nedeniyle olumsuz bir dönem yaşadığını
söyledi. Belki de bütçelerdeki kesintiler nede-
niyle! Böyle şaşırtmacalar da oluşuyor. örneğin
Ankara Devlet Konservatuvan'nda da iki doçent,
profesör olamıyor! Onlar profesör olamayınca
doçentlik kadrolan da dolamıyor, oysa Maliye'ye
artı yük yok, dahası maaşlar da düşecek! Mali-
ye Bakanı Sayın Zekeriya Temizel'in bu sorun-
lara ayıracak vakti olmadığını biliyorum. Bütçe-
de küçük bir kesıntinin nelere yol açtığından bil-
gisi de olmayabilir. Ancak küçük ayrıntılar, düş kı-
rıklığına dönüşüyor kimi zaman. Inci özdil'i Gü-
rer Aykal'ın öğrencisi olduğu dönemden tanıyo-
rum. Umutla baktığım bir genç kız müzik dalın-
da. Umudumuzu yeşertti ama öz şarkısını söy-
leyememenin üzüntüsüyle konuşuyor, ben de
içim sızlayarak izliyorum onu. Cumhuriyetimizin
kuruluş yıllarında, devlet bütçesinin çok dar, sı-
nırlı olduğu dönemlerde neler başanldığını düşü-
nüyorum. Bugünkü darlığı anlamak kolay olmu-
yor doğrusu. Görev yine özel kuruluşlara düşü-
yor galiba. CSO'yu Sevenler Derneği'ne yeni der-
nekler, gönüllü kuruluşlardakatılabilir. İki doçen-
ti profesör kadrosuna geçirmek olanağı buluna-
maz ama orkestralara parasal katkı, konuk sa-
natçılara çağrı yolunu açabilir.
Müzik dalında yaşadığımız güzel olaylar böy-
le çabalarla gerçekleşiyor uzun süredir. Sevda-
Cenap And Vakfı da öncü kuruluşlardan bin bu
yolda. Müzik dalında evrensel tırmanışını kanıt-
layan, öz şarkısını güzel söyleyen sanatçılan ödül-
lendirme geleneğini de içten destekliyorum. ödül
almak da vermek de güzel bir olay. Sayın Ahmet
Say'ın Ferit Alnar ile ilgili önerisi de çok haklı doğ-
rusu. Bu unutkanlığın bir an önce giderilmesi ge-
rekir. Ferit Alnar'ın emeği ve yüreğiyle büyük kat-
kısı var müzik devrimine. Belli operaların Türkçe
söylenmesi onun çabasıyla gerçekleşiyor. Yapıt-
lar besteliyor, konserfer yönetiyor, o çabalann
unutulması düşünülemez bence. Sevda-Cenap
And Vakfı'nın gündeminde bu konu da yer ala-
cak hiç kuşkusuz. Belki CSO'da da Ferit Alnar'ın
kanun konçertosunu dinleriz. Orkestrayı da o yö-
netir bence. Kuşağından başkentliler anımsar,
son yıllarında operaya ya da konsere geldiği za-
man, orkestrayı oturduğu yerden yönetirdi Ferit
Alnar. Uçuk bir yönetici izlemi verirdi, ama din-
meyen bir özlemin tepkisi olamaz mı?
Son kez, oğlu Aydan'ın cenaze töreninde gör-
düm Ferit Alnar'ı. Yanında ilk eşi, ünlü operacı-
mız Ayhan Aydan, ortak bir acıyı paylaşıyor. Ara-
dan kaç yıl geçti, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Or-
kestrası, Devlet Operası ya da Balesi için söyle-
dikleri hâlâ çınlıyor kulağımda. O ilk kuşağın, mü-
zik sözlüğündeki deyimiyle, beşlerin coşkusu kaç
kişide var bugün. Yoksa nedenlerine eğilmek
gerekmiyor mu? Coşku neden soluyor, yetenek
neden yeşermiyor, soluk neden tükeniyor? Kısa-
ca çarpıcı yozlaşma nereden kaynaklanıyor?
Sosyal psikologlar kaç kitap yazar kimbilir!
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAS
1 2 3 4 5 6 7SOLDAN SA-
ĞA:1/Yılancık
da denilen, kı- 1
zartı ve şişme-
lerle kendinı
gösteren hasta- 3
lık. 2/ Güzel çi- A
çeklibırsüsbit-
kısı... Kısa ba- 5
caklı bir köpek g
cinsi. 3/ Bir so-
nı ekı... Öğre- 7
tim ve eğitim g
sistemi. 4/ Mü-
zikte, sekiz ses- 9
tenoluşandizi...
Güreşte bir oyun. 5/ Yok
etme, gıderme. 6/Hava,
gaz, buhar gibi madde- 2
leri çekip emmeye ya- 3
rayan aygıt. II Kilime 4
benzer, renkli ve motif-
li uzun yolluk. 8/ Tanıt-
ma filmi. 9/ Uçaklann
yolcu indirip bindirdik-
leripist... ÇinveJapon- 8
ya'da oynanan bir stra- g
teji oyunu.
YUKAR1DAN AŞAĞIYA:
1/ Kazakıstan'ın yeni başkenti... Bır nota. 2/ Din işleri-
ni devlet işlerine kanştırmayan... Türkiye ile Gürcistan
arasındaki sınır kapısı. 3/ iki tarla arasındaki sınır... llgi
çekici ve değişık kimse... "Müjde ": Sinema oyun-
cumuz. 4/ "Dost, metres" anlamında argo sözcük. 5/
Halk dilinde sebze bahçesine verilen ad... Manganez ele-
mentinın simgesı. 6/ "Kımine bir —vermez giysi / Ki-
mınin atına atlas çul eyler" (Yunus Emre)... Küçük bal
teknesi. 7/ Pazarlama. 8/ Soylu... Toprağın nemi, yaşlık.
9/ Bronşlan genişletıci ilaç olarak kullanılan a'kaloıt.