18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 KASIM 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER TtKA yolsuduğu Meclis'te • ANKARA (UBA)- Ankara CHP Mılletvekili Ali Dınçer, Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevıt'e, Dışişleri Bakanlıği bûnyesinde Türk cumhuriyetleri ile Türkiye arasındaki ılişkiyi gelıştirmek amacı ile kurulan Türkıye îşbirligi ve Kalkınma Ajansı (TİKA) hakkındaki Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu tarafından tespıt edılen yolsuzluklann neden gereğini \apmadığını sordu. Dinçer, Ecevit tarafmdan yanıtlanması istemi ile TBMM Başkanhği'na verdiği soru önergesınde, yolsuzluk raporunda adı geçenlenn neden hâlâ üst düzey görevlerde bulunduguna dıkkat çekti. Bir meczup daha yakalandı • KOCAELİ(AV)- Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, önceki gün katıldığı Gebze Şekerpınar'dakı törende eylem yapmayı planlayan bir "meczup". önceki gün gihenlık güçlen tarafından yakalandı. ll Jandarma Alay Komutanlıgı'ndan edinılen bilgiye göre, Demirel'in açılış törenine katılacak olması nedenıyle, Honda Otomotiv Fabrikası'nın tören saionunda yapılan arama sırasında asma katta gizlenen ve fabrikanın taşeronu BETA Fırmasında çalıştığı belirlenen Nurullah Erkoç (18), durumundan şüphelenılerek gözaltına ahndı. Yapılan incelemede, Nurullah Erkoç"un önceki yıl katıldığı Adıyaman Menzıl Tankatı üyeleriyle birlikte Istanbul Beykoz ve Bakırköv'dekı "tmam- Hatipler Kapatılamaz" eylemlerınde aktıf rol aldığı \ e ağustos ayında da RP Küçûkbakkalköy teşkilatma üye olduğu belirlendı. '8 yıl, TÜPkiye'nin yatırımı' • MERStN (Cumhuriyet) - Kûltûr Bakanı Istemihan "îsjay, 8 yıllık kesintisiz tfemel eğitimin Türkıye'nin geleceğine yapılmış bir yattnm olduğunu söyledi. Mersin'de Denız Subay Eşleri Yardımlaşma Derneği'nin katkılanyla yaptınlan Bahrıye llköğretim Okulu ile Tarsus'ta Hayrunisa Köyligil tarafmdan yaptınlan 21 dersliklı llköğretim Okulu'nun açılışında konuşan Bakan Talay, 8 yıllık kesintisiz temel eğitimin Türk halkı tarafından benimsendiğıni belırterek "Okul yapımına vatandaş katkısı, bunun göstergesıdir" dedi. Yılmaz'ın yurt gezisi • MUŞAAN(AA)- Başbakan Mesut Yılmaz. dün Muş ve Van'da bazı tesislenn temelıni attı. bazılanm da hizmete açtı. Trabzon'dan Muş'a gelen Başbakan, daha sonra helikopterlerle Tatvan'a gitti. Başbakan Yılmaz, Van'a hareket etmeden önce, Tatvan-Muş-Bitlis yol aynmının temelinı attı. Başbakan Yılmaz, Van'da Türkiye Eğıtim Gönüllüleri Vakfı tarafından yaptınlacak olan Feyyaz Tokar Eğitim Parkı'nın temelini attı. Gülay Aslıtürk yurda döndü • İstanbul Haber Servisi - Şişti Belediye Başkanlığı ve ANAP'tan istifa ettikten sonra eşi Orhan Aslıtürk'le Fransa'ya giden Gülay Aslıtürk, dün akşam yurda döndü. Aslıtürk, Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, yurtdışma hafta sonu tatili nedeniyle çıktığını belirterek hakkındaki yolsuzluk iddialanyla ilgili olarak "Konu yargıya intikal etmiştir. Yargı karar verecek" dedi. Bayülgen'e silahlı saldıpı olayı • İstanbul Haber Servisi - Oyuncu Okan Bayülgen'e yapılan silahlı saldında saldırganı azmettirdıği öne sürülen Şaban Kanbak yakalanarak gözaltına alındı. Bayülgen'i Kasımpaşa'da film çekimi sırasında silahla sağ ayağından yaralayan saldırgan Murat Çakmak ise üç gün önce yakalanmıştı. Türkiye, özel temsilci Holbrooke'un AB konusundaki çabalarmdan kaygılı ^Arabıduculıık ters tepebilir'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye, ABD Kıbns Özel Temsilcisı Richard Holbrooke'un, Avrupa Birliğı (AB) konusunda arabuluculuk çabalannın ters tepebileceği uyansında bulundu. Kıbns ve AB işlerinden sorumlu Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel, "Atlantik'in ötesinden gelen destek hoş, ama olumlu karşdamıyoruz" dedi. Türkiye ile AB arasında 24 Kasım'da yapılması gereken Ortaklık Konseyı toplantısının büyük olasılıkla "gayri resmi, yemekli bir toplantıya" dönüşeceği kaydedildi. Kıbns sorununun çözûmü için Kıbns Rum kesimi ve KKTC'nin tam üyelik müzakerelerine birlikte başlamalannı öngören, aynı zamanda da Türkiye'ye tam üyelik perspektifinin verilmesini isteyen Holbrooke'un, Kıbns ve Türkiye temaslannın ardından Brüksel ve Bonn'da yapmakta olduğu temaslar dikkatle ızleniyor. Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili. Holbrooke'un Brüksel temaslannda, hem Kıbns'ın hem de Türkiye'nin tam üyeliği ile ilgili görüşmelerde bulunduğunu belirterek "Holbrooke'un Türkiye için AB'de Kuzey irak IKYB: Türkiye Turancı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Kuzey I- rak'ta çatışan Kürt gruplanndan Irak Kür- distan Yurtseverler Bir- liği (IKYB). Türki- ye'nin K. Irak'ta "Tu- rana" emellerim uygu- lamaya calıştığını savu- narak "bundan böyle, Banşı İzkme Gücü'nü (BİG) Türkiye'nin Ku- zey Irak'ı işgal gücü ola- rak değerlendirecekleri- ni >e ona göre tutum ta- kınacaklannı" bildirdi. Yenı Kürdistan adlı Kürt gazetesinin 5 Ka- sım tarihli sayısında ya- yımlanan bir makalede, şöyle denildı: "Şoroenist Turancılann aynı za- manda Türkmcn kar- deşlerimize de karşı (A- duklannı belirrmekte fayda var. Turancılar. Türkmenlerin partileri- ni dağıtarak bunlaruı iç işlerine kanşmak için çok çaba harcadılar." IKDPsaldınsı Öte yandan Irak Kür- distan Demokrat Partisi (IKDP), IKYB ve PKK'yi püskürtmek amacıyla dün saat 07.00'de. Sidakah, Ko- man ve Hacı Omran bölgelennde, IKYB ve PKK mılıtanlanna yö- nelik karşı saldın baş- lartıklannı bildirdi. arabuluculuğa kalkışması olumlu sonuçlar yaratmayabilir hatta ters tepebilir" dedi. Türkiye'ye tam üyelik perspektifi verilmesine Yunanistan ile birlikte en çok karşı çıkan Almanya'nın özellıkle AB üyesi olmayan bir ülkeden baskı gelmesıne sıcaİc yaklaşmayacağı kaydedildi. Alman diplomatik kaynaklar. daha önce yaptıklan açıklamalarda. Türkiye'nin "başı sıkışöğında hep ABD'yi devTeye sokmaya çaiıştığını, böylece de AB'den uzaklaşmıs, olduğunu" bıldırdiler. Devlet Bakanı Gürel de önceki gece düzenlenen KKTC'nin kuruluş yıldönümü resepsiyonunda, ABD'yi kastederek "Atlantik'in ötesinden gelen destek hoş, ama olumlu karşılamıyonız" diye konuştu. Demokrat Türkiye Partisi Üsküdar İlçe Baskan Yardımcısı olan Ersen, siyasete şarkılı Merhaba' dedi DadaşlannErsen 'iDTP'de İstanbul Haber Servisi - 19701i yıllarda, başında bulunduğu "Dadaşlar" grubuyla birlikte Türkiye'nin en ünlü müzisyenleri arasında yer alan Ersen Dinkten, siyasete atıldı. Demokrat Türkiye Partisi Üsküdar llçe Örgütü'nde Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Ersen, partisi için bir de marş besteledi. Bestesinin, Üsküdar ilçesınırv ^ v > • etkinliklerinde çalınmaya başlandığını ve DTP lideri Hüsamettin Cindoruk tarafından da beğenildiğini belirten Ersen şöyle konuştu: "Ülkeme yıllarca sanatçı olarak hizmet ettikten sonra hi/metimi siyasette sürdürmeye karar verdim ve bu amaçla da DTP'yi seçtim. Partim için yapöğım bestenin tutulacağına < •«fennıvorum. Ameım bestemin. öteki partilerin şarkdan gibi kısa sürcli ya da seçimlik olarak kullanılan bir şarkı değil, kalıcı bir eser olması." Ersen'in DTP için bestelediği marşın ilk dörtlüğünün sözleri şöyle: "Birleşiriz şemsiyenin ahtında, Demokrat Türkiye'nin ikilik yok aslında, Yanar tutuşuruz vatan aşkıyla. Hepimiz DeraokratTürkhrfliyiz.'' -i Gayri resmi toplanü Türkiye ile AB arasında 24 Kasım'da toplanması beklenen Ortaklık Konseyı'nin gayn resmi, yemekli bir toplantıya dönüştürüleceği kaydedildi. Türkiye'nin, AB'nin, "Toplanü gayri resmi olsun" önerisine uzun süre direndiği ancak sonunda toplantının bu şekılde yapılmasına fazla tepki göstermeyeceği kaydedildi. Türkiye'nin bu toplantıda, içeriği boşaltılmış bir Avrupa Konferansı'na katılmayı kabul etmeyeceğini ileteceği vurgulandı. AB Dönem Başkanı Lüksemburg'un Dışişleri Bakanı Jacques Poos'un, 27 Kasım'da Türkıye"ye geleceği bildirildi. AB Dış llişkiler Komiseri Hans Van Der Broek da 2 Arahk'ta Kıbns'ta Türk ve Rum liderler ile biraraya geîecek. Şeriatçı IHL derneği kapatddı Rize Îmam-Hatip Liseleri Mezunlan Derneği, siyasi içerikli din esasma dayalı faaliyet gösterdiği gerekçesiyle mahkeme karanyla kapatıldı ÖMERŞAN RİZE - Rize'de faaliyet gösteren ve kısa adı RİMDER olan (Rize tmam-Hatip Liseleri Mezunlan Derneği) Rize Asliye Ceza Mahkemesi tarafmdan, siyasi içerikli, din esasma va adına dayanılarak faaliyet göstermek gerekçesi ile kapatıldı. Demek Başkanı Hasan Karal da kapatmaya kanıt olarak gösterilen konuşması nedeniyle bir yıl hapis ve ağır para cezasıyla cezalandınldı. Yaklaşık iki yıl önce Rize Cumhuriyet Başsavcılığı'nın iddianamesi ile 2908 sayılı yasanın 77/son ve 76/1 maddeleri gereğince, Rize Asliye Ceza Mahkemesi tarafından açılan kamu davası, Rize Imam-Hatip Liseleri Mezunlan Derneği'nin kapatılması ile sonuçlandı. Demek Başkanı Hasan Karal'ın 22 Kasım 1995 tarihinde Kandil nedeniyle demek adına yaptığı konuşmada, "Bizler her şeyi dinin yedeğinde bırakan bir düşüncenin mensuplanyız. Devlet de sistem de dinin yedeğinde olacaktir" gibi sözleri din ve mezhep adına dayanarak faaliyet göstermek kapsamı içerisinde bulundu. Rize Asliye Ceza Mahkemesi'nin 1995/385 esas ve 1997/960 karar nolu karannın gerekçesinde demek başkanı Hasan Karal'ın demek adına yaptığı söz konusu konuşması ile 2908 sayılı Gölhan: Yûmaz'ın Susurlukiddialan hayal ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Mesut Ydmaz'ın Susurluk konusunda "Tıkandık. MÎT ve askeri çevrelerden bilgi gehniyor" açıklamast, DYP'yi rahatlattı. Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Gölhan. "Başbakan'uı iddialannuı yüzde 80'nin düşünce mahsulü olduğu anlaşıldı. Şimdi alündan kalkamıyor. Pes. dedi. Bomba paüayacak, dedi. maytap patiadT dedi. Yılmaz'm Susurluk'İa ilgili son açıklamalan DYP'lilerin karşı saldınya geçmesine neden oldu. DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Gölhan, Başbakan Mesut Yılmaz'ın Susurluk olayını başmdan beri büyüttügünü ve devletin kurumlanm da bu nedenle zorladığını savundu. "Devletin efinde bfflgi yoksa ne çıkaracak ortaya " diyen Gölhan, emniyete çetelerin sızabileceğine dikkat çekti. Toplumda benzeri yapüanmalar olduğunu vurgulayan Gölhan, "Çeteter obbüir. Mayası neyse bunlar devlete sızabilir. Ama bu kurumlann rümünü karatayan bir tutura biçiminde nhnamahyrtı" değerlendirmesmi yapö. Başbakan Yılmaz'ın Susurluİda ilgili iddialannı genel başkanlan Tansu ÇiBer'e kadar uzatmak istediğini belirtn. Gölhan. Yeşil kod ismiyle bilinen Mahmut Yddınm hakkmda Yılmaz'ın çelişkili açıklamalarda bulunduğunu kaydederek "YeşB çıkb ortaya. Budapeşte'ye nasıl gfttfler. Çelişkili açıklaması \ar başbakanın. Susurhık kamuoyuna mal edildi. Herkes beklenti icine girdL Bomba padayacak, dedi. Maytap patiadı'' dedi. Demekler Yasası ile Demek Tüzüğü'nün belirli amaçlannın çok çok üzerinde faaliyet göstenldiği. faalıyetin siyasi içerik taşıyan ve din esasına ve adına dayandınldığı belirtilerek; eylemin kasıtlı olarak gerçekleştırildiği kanısına vanldığı \nrgulandi. Hâkim Beyhan Güler ve Cumhuriyet Savcısı Hatice Tatar'm yönettıği duruşma sonucunda işlenen suç sabit görülerek, Demek Başkanı Hasan Karal'a bir yıl hapis ve ağır para cezası ve Rize İmam-Hatip Liseleri Mezunlan Derneği'nin 2908 sayılı yasanın 76 1 maddesi gereğince kapatılmasına karar verildi. Demek Başkanı KaraFın bir yıllık hapis cezası mahkeme tarafından paraya çevrildi. Mahkeme sırasındaki savunmasında söz konusu açıklamayı demek rüzüğünün kendısıne verdiği yetkiye dayanarak yaptığını, okunan metinde kendisi tarafından söylenmeyen herhangi bir sözün bulunmadığını, ancak bu sözlerin suç işleme kastı ile söyienmedığini belirterek konuşmada yer alan birçok sözün de ilahıyat fakültesinden hocası Prof. Dr. HayretrJn Karaman'ın sözlerinden alıntı olduğunu belirtri. IRMIKI AYDIN ENGİN Gene tedirgin geceler başladı. Savaş tamtamlan kulağımızın di- binde çalıyor. Tetevizyon ekranla- nnda "ıbo Show"dan ötesinegöz atmayanlar bile sık sık haberiere zapping yapmaya başladı. Was- hington sözcüğüne dili dönme- yenler bile Washington Uçak Ge- m/s/'nin Cebelitank Boğazı'ndan Akdenize girip girmediğini sorar oldular. Niemitz Uçak Gemisi'nin şu anda nerede bulunduğu, ma- halle kahvelerinin sohbet konu- su. Manav Sabri satışlanna "Sa- vaş raporu "nu da ekledi: - Üç tane aaaal!.. Yetmeeeez, beş tane al abiiii!.. Savaş çıkarsa evde bulunsun, elde bulunsun abiii!.. Saddam ın ektiği savaş to- humları boy attı, olgunlaştı; Clin- ton da oragı eline akjı, biçmeye hazır. Saddam'ı savunan yok. Kirn savunur, kim bağışlar ki? Halep- çe'de sivil halkın üstüne gökten i- nen hardal gazı ve Halepçe so- kaklarında anacığına sanlıp öl- Gene Bir 'Temiz Savaş' mı? müş küçücük Kürt kızının, Halep- çe sokaklannda büzülüp kalmış yüzlerce yoksulun anısı unutulur mu? Saddam'ın "kitleselimhası- lahlan'm kullanacağından kuşku duyulur mu? Iktidannı acımasız birgizli polis servisi, ölüme prog- ramlanmış özel biriiklerie sürdür- meyi seçmış bir diktatöre acınır mı? Peki aynı yargılan, duygulan I- rak halkı için besleyebilir miyiz? Dicle kıyılannda üç beş dönüm bostan ekip yaşamaya çabala- yan; Bağdat Çarşısı'nda ıki tavuk, üç beş kilo çünük çank patates satmak için gün boyu kızgın gü- neş altında sabırla bekleyen yok- sul Arap; ölümü, acıyı, gökten ya- ğacak bombalan niye hak etmiş olsun ki? O Arap halkı kı 50'li yıllann so- nunda bayramlar ettiydi. Çürü- müş, gırtlağa kadar kana ve ser- vete bulanmış kral ailelerinin birer birer devrildiğıne tanık olduydu; sokaklarda dans edip sevınç şar- kılan söylediydi. Iştirakıyyun, sosyalizmin Arap- çası. Mtsır'da, Suriye'de, LJbya'da ve Irak'ta krallan birer birer devi- rip, Arap halklanna bağımsızlığın onurunu, sosyalizmin umudunu taşıyan genç subaylann darbele- rin hemen ardından elde ettikleri handiyse sınırsız halk destegi he- nüzyakın tarihten birer anı. Aske- ri yönetimlenn iştirakiyyun'u he- defleyen programlan Dicle, Nil, Fı- rat kıyılannda Arap halkının yok- sulluğu yenmesı, Arap uygarlığı- nın yeni bir altın çağı yaşaması umutlanna ebelik etmişti. Darbeler, darbeleri izledi. Umut çabuk dağıldı. Umut kısa sürede 'karabasan'a dönüştü. BAAS partileri "Arap usulü sosyalizm" hedefierini çabucak "Arap usulü diktatörlûklere" dönüştürdüler. LJbya'da Muammer Kaddafi Suriye'de Hafız Esat, Irak'ta Saddam Hüseyin, bugün Arap halklannın kurtuluşunu değil, acı- masız ve kanlı bir diktatörlüğü, sinsi bir polis devletinı simgeliyor- lar. Bu gözle bakınca ABD ile Irak arasında savaşa dönüşmüş ve bugünlerde yeniden savaşa dö- nüşebilecek çekışmeyi bir it da- laşı olarak nitelemek mümkün. lyi güzel de Irak halkının, Dic- le'nın suladığı o topraklarda yaşa- yan o yoksul halkın günahı ne? it 'dalaşı'nm tarafı olmayan ama it da/aş/'ndan doğan ve doğacak ölümün, acının, yoksulluğa ekle- necek yoksulluğun dolaysız nes- nesı Iraklı yoksul Araplar, Türk- menler, Kürtler olmayacak mı? Yoksa gene o iğrenç "temiz sa- vaş" masallan mı dinleyeceğız? Hani çok değil yedi, sekiz yıl önce, CNN kameralanndan otur- ma odalanmıza yansıyan; çccuk- lann bilgisayaroyunlanndan fark- sız; geceleri Bağdat goklerinı ay- dınlatan gözalıcı ışık demetlerın- den ibareto "temizsavaş"\ anım- sayın. Hani canım kimsenin ölmediğı; kömür gözlü bir Arap gelıninin, savaşa gıdıp de çölde kurumuş bir cesede dönüşmüş kocasının ardından ağrtlar filan yakmadığı; kolu ve minicik patiğı cansız be- denınden metrelerce öteye fırla- mış bebeciklere her köşe başın- da rastlanmayan; kızgın güneşin yaktığı bedeninden akan, henüz kurumamış ter ile bir bombanın parçaladığı göğsünden fışkıran kanın birbirine karıştığı Arap deli- kanlılardan söz edilemeyecek fe- miz bir savaş mı ızleyeceğız ge- ne? Bir kez daha gelip kapıya da- yanmış bu temiz savaş, hangı "haklı" nedene dayanıyor dersı- niz? Acep bir savaşı haklı kılabi- lecek "herhangi birneden" olabi- lir mi? Savaş haklı olabilir mi? POLTrtKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA ••Ağca'dan Yeşil'e. Sabah akşam çetelerle yatıp, çetelerle kalkıyo- ruz... Hangi taşı kaldırsak altından bir çete, bir tetik- çi çıkıyor... Yeşil öldürüldü mü? Başbakan Mesut Yılmaz'a 'çeteler' bir oyun mu hazırlıyor? Kafam karmakarışık... Mehmet Ali Ağca'nın kardeşi Adnan Ağca, Papa II. Jean Paul'ü Vatikan'da ziyaretinde ne de- di: "Kardeşimı affedin..." Papa II. Jean Paul'ün, Ağca'nın kardeşine ver- diği yanıt ilginç: . "Mehmet Ali Ağca tüm bildiklehni anlatsın, oza- man serbest bırakılabilir..." Italyanlann ünlü savcısı Antonio Marini, Ad- nan Ağca'yı niçin sorguya çekti? Papa'nın çalışma arkadaşı Stanillavv Dzivvisz, sorgu sonrası şu açıklamayı yapıyor: "Mehmet Ali tüm bildiklerini anlatırsa, serbest bırakılması gündeme gelebilir..." Italyanlar, Mehmet Ali Ağca'nın Papa'ya yaptı- ğı silahlı saldırının hâlâ peşindeler... Diyorlar ki: "Mehmet Ali tek başına değildi, arkasında ba- zı ülkelerin gizlı örgütleri vardı..." Mehmet Ali Ağca, Roma'da ilk verdiği ıfadede varlığı kanıtlanamayan Filistin serüveninden söz etmiş, sağ ve sol örgütlerle işbirliği yaptığını açık- lamış, bir süre Iran'da kaldığını da aniatmıştır... Uğur Mumcu'nun yıllarca yazdığı gibi Ağca hep bir şeyler saklamış, özellıkle 1980 yılında Bul- garistan, Almanya ve ıran'daki ilişki kurduğu kişi- lerin adlarını saklamıştır... Mehmet Ali Ağca yurtdışında hep ülkücüler ve kaçakçılarla birlikte olmuştur... Italyanlar bizim gibi değil, olayı çözmek için Ağ- ca'ya şöyle diyorlar: "Papa suikastının arkasında kimler vardı, ne bi- liyorsan anlat, sonra salıverme işinı hallederiz..." • • • Gazeteci Soner Yalçın, Cem Ersever'le yap- tığı söyleşide "Ben nasyonalistim" diye konuşur. Soner, Ersever'e sorar: "1975'te Silopi'de Ülkü-Bir'i örgütlemeye ça- lıştığınız ve pek çok olayın olduğu, halkın buna tepki gösterdiği, bölük komutanı iken halka ateş açtırdığınız, o zaman Cumhuhyet'te yazılmış..." Ersever: "ilhan Selçuk yazdı, Turhan Temuçin yazdı benimle ilgili olarak. Dönemin milletvekilı Nuret- tin Yılmaz benım hakkımda soru önergesi verdi. Süleyman Demirel'/e ilgili Meclis araştırması açıldı. Karanlık bir geçmişım yok. Karanlık bir geç- mişim olsa devletin bana üç ay öncesine dek sağ- lamış olduğu yetkilerin arkasına sığınıp orada otu- rup kalırdım..." Soner, Cem Ersever'le 1993 yılında konuşuyor bunlan... , 1975-1993... ' "'" " l V l ' r A > Cem Ersever tam 18 yıl 'devletin içinde' önem- li görevler üstleniyor, Güneydoğu'da îtîrafçıları ör- gütlüyor; pek çok faili meçhul cinayetin arkasın- da bulunuyor; Yeşil kod adlı Mahmut Yıldınm'ın kimleri öldürdüğünü çok iyi biliyor... Cem Ersever, Soner Yalçın'a anlatıyor: "Bakın; ne polis, ne de asker söylediğiniz an- lamda Kontrgerilla değildir. Evet, bölgede Kontr- gerilla vardır! Onu şöyle anlatayım: 70'li yıllarda- ki MHP tetikçileri bir sonraki dönemde polis ve askerin emrine girdi. Belki MHP'nin içine de emir- le girmişlerdi, onu bilemem. Bunlar hasta ruhlu kişilerdir. Davranışlanna bakınca zaten hemen an- larsınız psikopat olduklannı. Bunlar devletin ya- nında olmaktan güven duyahar. Güçlü olduklan- nı hissederler. Sık sık kendilerini vatana millete adadıklarını söylerler. Sivil yaşamda ne iş yaptık- lannı kimseye söylemezler. Soranlara 'Polisım' ve- ya 'Istihbarattanım' derler. Emniyete, Jandar- ma'ya rahat girip çıktıklan için, arkadaş çevreleri de bunlann polis, asker olduğundan emindiher! Bölgede sanıyorum böyle 100'e yakın kişi var- dır. Bunların çoğu tetikçidir. Tekamaçlan PKK ile savaşmaktır. Silahlan, mermileri ve paraları dev- let tarafından karşılanır. Bir şekilde illegal korucu- durlar. Gözlerini kırpmadan adam öldürürier, iş- kence yaparlar. Kendilehne Türk Intikam Tugayı veya Osmanlı Intikam Tugayı isimlerini verirler. Bu adamlar birbirlehyle de rekabet ederler. 'Kim da- ha iyi devletin gözüne gırecek' diye yarışarak adam öldürürler! Herkesin kendigrubu vardır. Bir- biherini kıskanırtar. Bunlann en güçlüsü ve en teh- likelisi Sakallı, yani Yeşil'dir." • • • Abdi ipekçi cinayetini işleyen Mehmet Ali Ağ- ca'nın Maltepe Askeri Cezaevi'nden kaçıp Ab- dullah Çatlı'nın evinde saklanmasını, Susuriuk kazasından sonra ortaya dökülen devlet içindeki çetelerin "Kurşun atan da, yiyen de bizim için kahramandır" denilerek savunulmasını; Cem Er- sever'in anlattıklarını üst üste koyup Mehmet Ağar'ın Güldal Mumcu'ya söylediklerine bir ba- kalım: "Eğer devlet isterse Uğur Mumcu cinayeti çö- zülür..." Cem Ersever de faili meçhul bir cinayete kur- ban gitti... Neden, niçin? O tarihte Başbakan Tansu Çiller Hürriyet'in An- kara temsilcisı Sedat Ergin'e şu açıklamayı yap- mıştı: "Kendi aralannda bir iç hesaplaşma olduğu an- laşılıyor..." Işte bu doğruydu! Cem Ersever, Mustafa Deniz ve Neval Boz bu yüzden öldürülmüştü... Katil, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım ve ekibi miydi? Katil Yeşil ise Vnfaz' emrini kimden almış- tı? Italyanlar hâlâ Mehmet Ali Ağca'yı konuştur- mak istiyor, bızde ise konuşturmamak 'hukukun üstünlüğü' sanılıyor... O yüzden askerinden siviline; RP'den CHP'ye, ANAP'tan DYP'yetüm siyasi partilerin, aydınların, demokratik kitle örgütlerinin, gazetelerın, televiz- yonların, üniversitelerin 'Temiz Toplum' mücade- lesine katılmaları gerekiyor... Devlet içindeki çeteleri temizlemek için!.. E. Posta: HikmetCetinkaya (a raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle