Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmem Orhan Erinç
• Genel Yayın Koordmatörü: Hikmrt
Çetinkava 9 Yazıışleri Müdürien: İbrahim
Yüdız - Dinç Tayanç # Sorumlu Müdür
Fikret llkiz • Haber Merkezı Müdûrü
Hakan Kara OGörsel Yöneünen Fikret Eser
DJŞ Habeıter Şinasi Danışoğlu • Lstıhbaral: Cengiz
V ıldınm # Ekooomı MehmeJ Saraç # Kültür
Handan Şenköken 0 Spor Abdûlkadir Yûceiman
9 Makaleler Sami Karaören 0 Düzettme AbduUah
Yazıa0 Fotograf Erdoğan Köseoglu •Bılgı-Belge
Edibe Buğra • Yurt Haberlen. Mehmet Faraç
Orhan Erinç. Oktay Kurtböke,
Ilikmet Çrtinkaym. Şûkran Soner,
Ergun Balo, Dinç Taymnç. tbrahjm
Yıldız. Orhan Bursalı, Mustafa
BaJbay. Hakan Kar*.
AnkaraTemsilcisı: Mustafa Balbay Ataturk Bulvan No:
125,Kaf4,Bakanhklar-AnkaraTel:4195020(7hat), Faks:
4195027 • Izmır Temsilcısi Serdar Kızık, H. Ziya
Blv. 1352 S.2/3 Tel: 4411220, Faks: 4419117 • Adana
Temsilcisi:ÇetinYiienoğlu, inönüCd 119S.No:l KaCl,
Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15
Mûessese Müdûrü. Lstin Akmen 9
Koordınatör Ahmet Korulsan 9
Mutesbe Bütent Yaw«lctare Hineyiı
Gürcr 9 tşktme Önder ÇeMk 9 Bıl'gı-
Işlem. Nai tnal 9 Bılgısayar Sıstem
Mnrüvet Çila-#Sanş FaziletKıoa
MEDYA C: 9 Yönetun Kurulu
Başkam - Genel Mudur Gfilbin
Erduran 9 Koordınatör Reha
Işıtman 9 Genel Mûdur Yardımcısı
Mine Akdağ Tel 514 07 53 -
51395 80-513 84 «Wl, Faks. 5138463
> ayımla>aa ve Basaa: Yenı Gün Haber Ajansı. Basın ve Yayıncılık A-S
TurkocajıCad39 41 Cagaloglu 34334 Isl. PK 246 Istanbul Tel (0(212) 512 05 05 <2Ohat) Faks (0 2121513 85 95 17KASIM1997 lmsak:5.17 Güneş: 6.47 Öğle: 11.56 Ikindi: 14.28 Akşam: 16.52 Yatsı: 18.16
Kural'a saldırı
olayı
• İSTANBUL(AA)-
Taksim'de bira şışelerini
yola atmamalan konusunda
kendilerini uyaran çevreci
Prof. Orhan Kural'ı
bıçakla, başı ve elinden
yaralayan 4 saldırganm
izine henüz rastlanamadı.
Olaydan sonra kaldınldığı
Taksim Hastanesi'nde 25
dikiş atılan ve başmdaki 3
büyük yaraya pansuman
yaptırmak içın dün tekrar
hastaneye gelen Kural,
kopma noktasına gelen
işaret parmağındaki
sargının henüz açılmadığını
söyledi. Kural, "Belki de
hayatım boyunca işaret
parmağımı
kullanamayacağım" dedi.
Ilkögretim Okulu
• tstanbui Haber Servisi-
Emınönü Belediye
Meclisı'nın CHP'li üyesi
Hikmet Çarboğa'nm il genel
meclisine verdiği Gedikpaşa
ve Balıpaşa ilköğretim
okullan ile Mahmutpaşa
Meslek Okulu'nun, "Özel
idareye gelir getirecek
şekilde ımar planının
değiştırilmesi" karanrun
iptaline ilışkin önergenin
bugün görüşülmesi
bekleniyor. Çarboğa,
önergesinde il daimi
encümeninüı "sözleşmenin
tapuda tescil ettirilmesini"
sağlayan karannın iptalini
istiyor.
Köprüden atlayıp
kurtulan 9. kişi
• İstanbul Haber Servisi -
FatihCoşar(19)gırdiği
bunalım sonucu dün saat
13.00 sıralannda 60 metre
yüksekliğındeki Fatih Sultan
Mehmet Köprüsü'nden
atladı. Balıkçılar tarafından
bulunarak kıyıya çıkanlan
Coşar, Istinye Devlet
Hastanesi'ne kaldınldı. Şişlı
Etfal Hastanesi'ne sevk
edilen Coşar'ın sağlık
durumunun ciddiyetini
koruduğu bildinldi. Coşar'ın
Fatih Sultan Mehmet ve
Boğaziçi Köprüsü'nden
atlayıp sağ kurtulan 9. kişi
olduğu belirtildi.
TüPklerde
mutfak küttürü
• ANKARA (AA) - Kültür
Bakanlığı uzmanlanndan
Kamıl Toygar ve Nimet
Berkok, Türk
cumhuriyetlerinüı mutfak
kültürlerini ve milli
yemeklerini birbirleriyle
tanıştırmak amacıyla bir
kitap hazırladılar. "Kardeş
Mutfaklar. Türk
Dünvasından Örnekler" adlı
bir kitabın ilk cildinde Azeri,
Kazak, Ktrgız, Özbek ve
Türkmen mutfak kültürü ve
mıllı yemekleri tanıtıldı ve
örnekler verildı. Toygar ve
Berkok'un iki yılda
hazırladıklan kitapta yer
alan bilgilere göre Azeri,
Kazak, Kırgız, Özbek ve
Türkmen mutfak kültürünü
başta coğrafya olmak üzere
ekolojik, gelenek-görenek,
dini ınanış gibi unsurlar
etkiliyor.
Nüfusumuz
artıyor
• ANKARA (AA) -
Ölümlerdeki artış,
doğumlardaki azalış
nedeniyle, son yıllarda nüfus
artış hızının hızla düşmesine
rağmen Türkiye'de, halen
nüfus, günde ortalama 2 bin
869, dakikada ise 2 kişi
artıyor. Her gün doğan bebek
sayısı ortalama 3 bin 770'i
bulurken. ölümler 1118'de
kalıyor. Her 6 dakika 21
saniyede bir kişilik net göç
alan Türkiye'de, her 7 dakika
33 saniyede bir bebek, daha
bir yaşına girmeden hayata
gözlerini yumuyor.
Demokratik
eğitim
• ANTALYA(AA)-
Eğitim-Sen tarafından
eğıtimin çağdaş, bilimsel,
demokratik ve İaik bir
yapıya kavuşturulması
amacıyla "Demokratik
Eğıtım Kurultayı"
düzenleneceği bildirildi.
Ankara'da düzenlenecek
kurultayda, "eğitim
felsefesi, eğitimde yeniden
yapılanma, eğitim
programlannın
geliştırilmesi, eğitimde
ölçme ve değerlendirme,
eğitimde güncel sorunlar"
konulan ele alınacak ve
tartışılacak.
Ekranlardaki bol kanlı görüntülerin, çocuklann ruh sağlığını bozduğu belirtildi
Rating 'şiddet'te aranıyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Televizyon ekran-
lannda ve gazete sayfalannda yer alan şiddet ağırlıklı,
bol kanlı görüntü ve fotoğraflara tepki duyuluyor. Orta-
doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Yabancı Diller Yük-
sekokulu emekli öğretim görevlisi Sevgi YüceL bu tür uy-
gulamalann izleyici üzerinde yarattığı olumsuz etkilere
dikkat çekti. Yücel, Radyo Televizyon Üst Kurulu'na
(RTÜK) iletmek üzere bir imza kampanyası başlatacak-
Iannı bildırdi.
Yücel, şiddetağırlıklı programlann, çizgi fılmlerin, film-
lerin sık sık yayımlanmasında bir sakınca görülmediği-
ni belirterek, "Haber programlannda geniş yer verilen
bu tür görüntûleriıı yayımlanması gerekh ise geç saatk-
re alınmalı" dedi. Kazazedelenn kanlar içindeki görün-
tülerinin, bu kişilerin ıtirazlanna karşın ekrana taşındı-
ğını söyleyen Yücel, RTÜK'ün bu konuda daha net ta-
vırlar üretmesi gerektiğini kaydetti.
Çocuklann ruh sağlıklan düşünülmeden, "rating uğ-
runa" kullanılmalanmn, isim vererek afişe edilmeleri-
nin engellenmesi gerektiğini vurgulayan Yücel. suçlu-
luğu kanıtlanmamış kişilerin haberlerde önyargılı bir şe-
kilde sunulduğunu söyledi.
Sevgi Yücel, bu uygulamalann toplum huzuru, mora-
li ve düşünce tarzı üzerinde sağlıksız etkiler yapa-
bileceğini belirterek, RTÜK'ün denetlemelerde
daha titiz davTanması gerektiğini kaydetti.
Gelişmekte olan ülkelerde medyaya büyük
görev düştüğünü belirten Yücel şöyle ko-
nuştu:u
Amaç,eğitHnsiziiğigidenneyeyö-
• ODTÜ Yabancı Diller Yüksekokulu
emekli öğretim görevlisi Sevgi Yücel
"Amaç, eğitimsizliği gidermeye yönelik
programlarla, kültürel boyutlan daha
yukanlara taşımak olmalıdır. Rekabet,
kalitede aranmalıdır" dedi.
nelikprogramlarla, kültürel boyutlan dahayukanlarata-
şımak olmabdır. Rekabet, kalitede aranmalıdır.''
Televizyonun, topluma ulaşma konusunda daha geniş
olanaklara sahıp olduğunu vurgulayan Yücel'in, TV yö-
neticilerinin yanıtlamasını istediği sorular ise şunlar:
" İzteyicflerin yüzde kaçı kan, dnayet,dayak, intihargö-
rüntüleri seyretmek istiyor? Kişiler istemediği hakk on-
lan görüntüleyip aflşe etmeye hakkınız var mı? Hizmet
içi eğitime ne kadar önem veriyorsunuz? Toplumun ger-
çek eğflimlerini saptamak için ne kadar südîkta, tarafsız
anket, araşOrma yaptmyorsunuz?"
Ankara SSK Eğitim Hastanesi'nde görevli Psikiyat-
rist Doç. Dr. Haldun Sovgür. ^tztenen şiddet, miktar ve
>wğunluk olarak ne kadar fazla>T
sa, geBşen şiddet davra-
ruşı da o kadar fazla olmaktadır" dedi. Şiddet ağırlıklı
görüntülenn en önemli etkisinin "kişile-
duyarsızlaşması'' olduğunu söy-
leyen Soygür, insanlann, olay-
lar karşısında seyirci kalma-
yı tercih etmesinin bir nede-
ninin de bu olduğunu vur-
guladı. Televizyon ekranla-
Objektifteki
ıslaklık
Sanatıkim
anlamlandırabOiyor ki?
Fotoğraf sanatçılannın garip
tutku ve meraklannın başuıda
Aa yakınrian tgnııhğımız
ünİüleri ısJak görûntükmek
getiyor. Ünlü sanatçılar bu
fotoğraflar için
1950'lerden,
60'lardan beri
ısJamp duruyoıiar.
Empire dergisi de
bu ıslak fotoğraflan
Uginç bulmuş
oiacak ki kasım
a>ındaçıkardığı
özel sayıda Raqud
Welchvepekçok
ÜBİûnûn nemli
ğSrântuleriııi
aktardı okurlanna.
Kültür Cirisimi
9 9
Oncelik Anadolu'nun
kültürel zengiııligi
e-posta : tan @ prizma.net. tr
İZMİR(AA)-Türkiye'de
kültüre yönelik saldınlara
karşı kurulan "KütaırGiri-
şimi". önceliğini, Anado-
lu'nun sahip olduğu kültü-
rel zenginliklere a>ırdı. Top-
lumda. kültürel zenginlik
konusunda kamuoyu oluş-
rurmaya hazırlanan "Kül-
tür Girişimi'', bu alanda bı-
lincin oluşması için çalışa-
cak.
Kültür Girişimi Sözcüsü
Şakir Eczacıbaşı, demokra-
sinin gelişmesi için sivil top-
lum kuruluşlanna görev düş-
tüğünü belirterek ancak bir
meslek ya da uzmanlık ala-
nı olmayan kültürü koruyan
bir kurumun olmaması ne-
deniyle böyle bir oluşumu-
nun meydana geldiğini söy-
ledi. Farklı meslek ve gö-
rüşten olan ve kültürü tartı-
şabilen insanlann bir araya
geldiği Kültür Girişimi'nin,
1 yıl dolmadan çeşitli bildi-
rilerle "meydanı boş bulup,
tehHkeü sözleredenlere kar-
şı çıküğuıT anlatan Eczacı-
başı, "Geçen dönemde bir
bakan, 'Toprağın altında bir
şey buluyorlar bunun adına
kültür diyorlar' dedL Buna
karşı çıkıp sesimizi vükselt-
tik" diye konuştu.
Girişim tarafindan kaleme
alınan bildirilerin sonuç ver-
diğini belirten Eczacıbaşı,
insan haklan alanında çalı-
şan kuruluşlar gibi kamu-
oyu yaratmayı amaçladık-
lannı söyledi.
Kültür Girişimi 'nin, önü-
müzdeki dönemdeki önce-
liğinin, Anadolu'nun kültü-
rel zenginliği olduğuna işa-
ret eden Eczacıbaşı, bu alan-
da toplumun bilinçli olma-
dığını söyledi.
rından izleyiciye sunulan şiddetin çok tehlikeli olduğu-
nu belirten Soygür, "Bunun, topluma açık bir şekilde za-
rar venüğini düşünüyorumr
dedi. Soygür şöyle devam
etti: "Şiddet görüntüsüolmasavdı. şiddet olmazdıdemek
istemiyorum. Şiddet, biyolojik, psikolojikve sosyolojikte-
meJleri olan çok yöolü bir kavram. Ancak ekranlardan
ulaşan görüntüler, şiddet eğilimini artüncı etki yapıyor."
Ankara Üniversitesi Psıkiyatrik Kriz Uygulama ve
Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Refıa
Palabıyıkoğlu, "Basın yayın organlannın toplumu bilgi-
lendirirken aktanhgı mesajlarda, şiddet olgusunun dozu-
nun ayarlandıgını söylemek güç" dedi. Palabıyıkoğlu,
günümüzde şiddetin bir araç olarak kullanıldığını, için-
de şiddet olmayan bir haberin, haber olarak nitelendiril-
mediği durumlara gelindiğini söyledi. Özellikle çocuk-
lann, yetişkinler için hazırlanan programlardan doğru-
dan etkilendiğini belirten Palabıyıkoğlu, yetkililerin bu
konuya daha duyarlı yaklaşmalan gerektiğini vurgula-
dı. Palabıyıkoğlu, "TV'deki şiddetin. sakhrganhğı artb-
na yönde bire bir etkisi ounasa bfle, diğer faktörlerle et-
küeşimi bir eğîfimoluşaıracaknr'' görüşünü dile getirdi.
Palabıyıkoğlu, yüksektirajlı gazetelerdecinayet, intihar,
yaralanma haberlerinin artış gösterdiğini ve fazlasıyla dra-
matik bir tarzda sunulduğunu kaydetti. Intihar, cinayet
gibi hassas konularda haber hazırlayan kişilere, bu ha-
berin etkilerinin ne olacağı ve nasıl verilmesi gerektiği
konusunda yardımcı olmaya hazır olduklannı vurgula-
yan Refia Palabıyıkoğlu, sunumlarda duyarhlığın sorunun
çözümünde önemli bir adım olacağını söyledi.
Iş kazalan
mesainin
ilk saatinde
oluyor
ANKARA (UBA) -
SSK Genel Müdürlüğü,
son beş yılda meydana
gelen ış kazalannın en
çok mesainin birinci sa-
atinde meydana geldiği-
ni tespit etti. SSK verile-
rine göre, 1992'de 139
bin 464 kazanın 40 bin
671si,1993'tel09bin563
kazanın 35 bin 624'ü,
1994'te 92 bin 87 kaza-
nın 34 bin 4O4'üJ995'te
87 bin 960 kazanın 35
bin575'ivel996'dada
86 bin 807 kazanın 37
bin 878'i mesainin baş-
lamasından sonraki ilk
saat içiriSe ğerçelüeşti.
Iş kazalannın meyda-
na geldiği iş saatlerine
göre dağıhmı oransal ola-
rak hesaplandığında. bi-
rinci saatin yüzde 43 ile
ilk sırayı aldığı saptan-
dı. tkinciliği yüzde 13 ile
üçüncü saat alırken üçün-
cülüğü de yüzde 8.3 ile
dördüncü saat aldı.
Fikir mülkiyetinin temellerî atılıyor
TdevİTyonlam
'belge
9
zorunluluğu
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Süresiz yayın, ses
ve görüntü taşıyıcılanyla,
disk, disket, bilgisayar prog-
ramlan ve güzel sanat eser-
lerinin nüshalanna bandrol,
rumuz, kod, sıra ve seri nu-
marası gibi işaretler verile-
cek. tşaretlenmemiş fıkir ve
sanat eserlerini çoğaltan, da-
ğıtan satan ya da başkalan-
nın kullanımına sunanlar
hakkında ilgili yasalargere-
ği işlem yapılacak. Televiz-
yonlara getirilen Gösterim
Belgesi zorunluluğu ile yer-
li ve yabancı eserlerin izin-
siz yayımlanmasının önüne
geçilecek. Belge ile sağlana-
cak yaklaşık 3 trilyonluk
kaynak da Sinema Fonu'na
aktanlacak.
Fikir ve sanat eserlerinin
«inyaArtistikPa-
tinaj ş a m p i y o n u
Rus Oksana Critschut -Evgenv Platov çifti önce-
ki gün Paris'te düzenknen Laİigue şampiyonlar
yanşmasuida izleyicilere nefis dakikalar yaşatü.
Çift, yanşmayı birinci tamamladı. ( REUTERS)
işaretlenmesine ilişkin yö-
netmelik, Resmi Gazete'nin
dünkü sayısmda yayımlana-
rak yürürlüğe girdi. Yönet-
meliğe göre, artık süreli ol-
mayan yayınlara, her çeşit
ses ya da görüntü taşıyıcısı-
na, disk ve disketlerle, taşı-
yıcı ortamlara ve bilgisayar
programlanna bandrol, ru-
muz, kod ve sıra numarası
gibi işaretler konulacak.
Yönetmelik gereği, güzel
sanat eserlerinin reprodük-
siyonlan, tablolar, resimleT,
deSenler, pastelleT, gravürler,
kazuna, oyma, kakma eser-
ler, heykeller, kabartmalar,
oymalar, el işleri, minyatür-
ler ve süsleme sanatı ürün-
leriyle tekstil, moda tasa-
nmlan, fotoğrafik eserler,
slaytlar, grafık eserler, kari-
katür eserleri ve her tür tip-
lemelerin reprodüksiyonla-
n da benzer biçimde işaret-
lenecek.
tşaretlenmemiş, bandrol-
süz, sıra ve seri numarasız
fıkir ve sanat yapıtlannı ço-
ğaltan, dağıtan, satan ya da
başkalarmın kuUanımına su-
nanlar hakkında Fikir ve Sa-
nat Eserleri Yasası ile Sine-
ma, Video ve Müzik Eser-
leri Yasası hükümleri uygu-
lanacak. Eser sahipleri ya
da yetkili kıhndığı hallerde
meslek birlikleri, işaret,
bandrol, sıra ve seri numa-
rası bulunmayan yapıtlar için
maddi ve manevi hak iste-
minde bulunabilecekler.
Resmi Gazete'de yayım-
lanan "Eser Sahibinin Hak-
lanna Komşu Haklar" yö-
nermeliğıne göre de, düşün-
ce ve sanat eserlerini yayım-
layan radyo ve televizyon
kuruluşlan, eser sahibinin
maddi ve manevi haklanna
zarar veremeyeceklef.
"Komşu Hak Sahibi" adı
verilen kişi ve kuruluşlar,
bu haklannı kullanırken eser
sahibinin haklannı sınırlan-
dıramayacaklar.
Komşu hak sahipleri de,
haklanna tecavüz edilmesi
durumunda, eser sahipleri
gibi yasal yollara başvura-
bilecekler.
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
'Metod'da Birleşmek, Ulusal Model' Yaratmak!
/ \ nce, ister misiniz, peçetelene havlulan, birbirin-
\J den ayıralım:
Bizde, 'Batılılaşmak' (Batı'lıya benzemek), aslın-
daOsmanlı 'alafmngalılığının' tutkusudur Tanzimat
sonrasının 'monöey'leri, monşer'lerı, bunun kanıtı;
'Koca' Reşit Paşa'nın Ingiltere Devlet-i Fehime-
si'nin 'Sefir-i Kebiri'ne bağımlılığı isex
'utancı'; Ah-
met Mithat Efendi, 'Felâtun Bey"\, Omer Seyfet-
tin 'Efruz Sey'i ile, o mükallit Batılılığı hicvetmişler-
dir. Cumhuriyet'in tutkusu farklıdır ve başkadır:
'Çağdaşlaşmak' (Muassırlaşmak), yâni diyalektik ve
değişken! Fark, muazzam!
Osmanlı 'alafrangası', devleti ıslah için ne teklrf
etse, hangı Bat'lının arabasına binmişse, onun 'tür-
kûsüdür': Ingiltere'den ilham alan, 'serbesti' taraf-
tan olur, yâni liberal; Almanya'dan ilham alan, 'Meş-
ruti monarşi'; bu tercihlerine, âdet yerini bulsun di-
ye, pek pek, Islâmi bir 'boya' ilâve eylemişlerdir
hangi sadrazam 're's-i kâra' geçerse devletin onun
ilham aldığı ecnebiden yana yatması, bunun kanıtı:
'İngiliz' Sart Paşa, Ingirtere'ye gık diyemez; Mah-
mut Nedim(of) Paşa, Rusya'ya!
Dersaadet, bağımsızlığın ne demek olduğunu,
Ankara'dan öğrenmedi mi? Payitahtın işgal edildi-
ği gün (16 Mart 1920); Mustafa Kemal, Anado-
lu'nun neresinde İngiliz Zabiti varsa, tutuklanması-
nı emreder. Tutuklariar da! Oysa, ellerinde, Ankara'yı
savunabilecek güçleri yoktur.
Çok mu farklı?
Sosyalist sol'da 'manzara-i umumiye' nedir?
Çok farklı mı? Hayır! Selânik'teki Benaroya
sosyalistliği, Jaures'den mülhemdi; Osmanlı Bul-
gan sosyalistler, 'Narodnik'! 'Iştirakçi' Hilmi Bey, Is-
lâm tabanını hesaba katacak olur, yetersiz kalır. İlk
dünya savaşı sonrası sosyalistlerimiz, bilindiği üze-
re, ya 'Spartakist' idiler, ya da 'Bolşevik'; her biri
mensup olduğu yanın 'fikriyatını'yaprruş; çoğu, pa-
pağan gibi, o ülkelerin uygulamasını, 'nihai çözüm'
saymıştır. Daha da ilginci, tabanı Müslüman veTürk
toplumlara özgün sosyalist 'sentez', Osmanlı'dan
değil, Çarlık Rusyası'ndaki 'Ceditçi' Müslüman
Türklerden gelir Mollanur Vahidof ve Mirseytt Sul-
tan Galiyef, en dikkatı çeken iki isim: o kanattan ge-
lişen Mustafa Suphi / Ethem Nejat / Şevket Sü-
reyya ve ardıllannın; Avrupa 'alafrangası' Dr. Şefik
Hüsnü ve 'Spartakistler'\e çokluk yıldızı banşmamış-
tır.
Aybar'ın TİP'i müstesna, 1960 sonrası Türk Sos-
yalistliği, aynı 'yamalı bohça' izlenimini veriyor Mos-
kova Komünisti TKP, kısa sürede Mao'cu, Kastro'cu,
hatta Enver Hoca'cı 'devrımciler'in şiddetli eleşf-
risine uğrar, ama hepsinin Türk halkı için önerdikle-
ri 'sosyalistmodel', mensup oldukları 'fikriyatın' uy-
gulama modelidir. Aynen, Tanzimat 'alafrangala-
n'nın yaptğı gibi: hazin ama gerçek! Sizce anlamı
nedir bunun? Ben, yabancı dil öğrenip işin aslını kur-
calayıncaya kadar, farkında olmadım; durumu an-
cak ondan sonra netleştirebıldim: Osmanlı aydın-
lan gibi, Cumhuriyet aydınlan da, neticede, es-
ki alt/yapı'nın ürettği tipler'di; üst/yapılan, ay-
nı feodal att/yapının eseri: yâni 'bilinç aydını' de-
ğillerdi bunlar, 'inanç aydını'ydı: 'inanç aydını' ne
demek, na's (dogma) aydını demek; oysa bilinç
devreye girince, ortaya 'metod aydını' çıkıyor!
Kimbilir kaç kere söyledim: Paris'e gidinceye ka-
dar, başvurduğum hiçbir sosyalist aydınımız, bana
'diyalektik metod'un ne olduğunu, nasıl kullanılaca-
ğını anlatamamıştı; Paris'te, sendikalı bir işçi, aya-
küstü özetleyiverdi. Türkiye'de Sosyalist Sol, sos-
yalizmin önce bir metod işi olduğunu; asıl birleş-
tirici unsurun metodda beraberiik olduğunu an-
lamadıkça (anlatamadıkça); Osmanlı 'alafrangalı-
ğının' devamı, o ecnebinin kıçına takılma maskara-
lığı sürecektir. O yüzden, çeşitli bölünmeler ve aynl-
malar da!
Halkın izzet-i nefsiyle oynamak!..
A nadolu Ihtilâli ve inkılâbı'nın başansı nerede?
AA Rasyonalist (bilimsel) metodla 'ulusal' bir
'sentez'; halk egemenliğine dayalı 'üniter' bir
devlet; oy çoğunluğuyla değişmesi gereken, de-
mokratik ve İaik iktidarlar! Anadolu İnkılâbı'nın
önerdiği 'ulusal model' budur; bunu Türk halkına
aniatmış, halk büyük çoğunluğuyla kabul etmiştir. Hâ-
lâ yaşamaktayız.
Türkiye'de Sosyalist SoPun, Türk halkına onun
anlayıp benimseyebileceği 'ulusal bir model' öner-
diğini hiç işittiniz mi? Ben işitmedim. Buna mukabil,
50'li yıllann başında, TKP'Iİ bir 'yoldaş' bana, ":-...
Kızılordu'nun başında, Türkiye'ye girmek!..."ten
söz edebilmişti: bunun 'bağımsızlık' değil, 'bağım-
lılık', 'özgürlük' değil 'tutsaklık' olduğunun farkında
değildi. SSCB dağıldıktan sonra, acaba anlamış mı-
dır? Başkaları Çin, Küba ya da Arnavutluk 'model-
teri'ni göklere çıkardılar. Hayrettir, kimse bunun Türk
halkının izzet-i nefsiyle oynamak anlamına geldiğini
düşünemiyordu; o halk ki, şeref ve haysiyetine uy-
gun bir 'model' önerisi geldi mi, 1919 koşullannda
bile 'ayağa kalkıp' gerçekleştirebileceğini kanıtla-
mıştır.
Oyleyse Sosyalist Sol'un birteşebilmesi için 'za-
ruri' olan ilk şart, ortaklaşa geçmişine bütünüy-
le sahip çıkması ise; ikincisi diyalektik metodda
mutabakat ve onu uygulayarak 'ulusal' bir 'sos-
yalist' Türkiye modeli geliştirebilmektir.
http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN
httpV/www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htJm