18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 KASIM 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER RP'li belediyelere bağlı EGO ve İGDAŞ'ın plansız çalışmalan doğalgaz sıkıntısına yol açtı BOTAŞ'tan ayrıcahklı uygıılama BAHARTANRISEVER ANKARA - BOTAŞ, Karadeniz-Ereğli'de kurulu bulunan Son Havadis gazetesınin eski sahibi Mustafa Özkan'a ait Atam Elektrik'e doğalgaz gereksinim- inin karşılanması konusunda ayncalıklı davrandı. Yönetim kurulunun kurumu bağlayıcı yaaşma yapıl- mamasma ilişkin karanna karşın, Atam Elektrik'e göndenlen yanıtta 2000-2001 yılmdan itibaren doğal- gaz gereksıniminin karşılanabileceği bildirildi. Atam Elektrik şirketine ayncalık yapmayı kabul etmeyen eski Doğalgaz Daire Başkanı Gökhan Yardım da, her türlü tayin, atama ve terfıyi durduran Başbakanlık genelgesıne aykın olarak 15 Temmuz 1996'da görevinden alındı. BOTAŞ'ın tahminlerine göre, 1997'de toplam 10.47 milyar metreküp, 1998'dede 13.46 milyarme- treküp doğalgaz tüketilecek. Doğalgaz taleplerinde kaydedilen artış nedenıyle arz olanaklannı zorlayan BÖTAŞ'ın halen sürdürdüğü yeni yatınmlann devr- eye girmemesi durumunda doğalgaz sıkıntisının arta- bileceğı uyansında bulunuldu. BÖTAŞ'ın 17 Eylül 1996 tarihli yönetim kurulu karanna göre, bazı santrallann 1999, 2000 ve 2001 • Yönetim kurulunun kurumu bağlayıcı yazışma yapılmamasına ilişkin karanna karşın, Atam Elektrik'e gönderilen yanıtta 2000-2001 yılından itibaren doğalgaz gereksiniminin karşılanabileceği bildirildi. Ayncalık yapmayı kabul etmeyen eski Doğalgaz Daire Başkanı Gökhan Yardım da Başbakanlık genelgesine aykın olarak görevinden alındı. yılmdan sonra karşılanabilecek toplam doğalgaz geTeksinimleri şöyle: • Akenerji (Yalova) : 460 milyon metreküp • Alarko (Kjrklareli) : 153 milyon metreküp • AsEnerji(B.Çekmece) : 900 müyon metreküp • Atam Elektrik (K. Ereğli): 560 milyon metreküp • Ergüç (Esldşehir) : 550 milyon metreküp • Ervaksan (K. Ereğli) : 208 milyon metreküp • Koç-Sönmez (Bursa) : 600 milyon metreküp • Trend Boya (Çorlu) : 30 milyon metreküp • Türk Pirelli (Köseköy) : 137 milyon metreküp • Sartrade (Çerkezköy) : 320 milyon metreküp • Atias Enerji (Karabük) : 12 milyar metreküp • Borusan Makina (Gemlik) : 208 milyon me- treküp Gereksinimlerinin ancak 1999 yılından sonra karşılanabileceği bildirilmesine karşın daha önce doğalgaz isteyen Akm Tekstil. tÇDAŞ ve Zorlu En- erji'nin taleplerinin toplamı da 324 miryon me- treküpü buluyor. BOTAŞ'm 17 Eylül 1996 tarih ve 593 sayılı yöne- tim kurulu karannda, Akenerji Yalova, Alarko, Başkent Gazetecilik, Borusan Makina, Ervaksan, Koç-Sönmez. Sartrade ve Türk Pirelli'nin doğalgaz istemine yönelik yanıtın yılbaşında verilebileceği kaydedildi. Aynı kararda, yönetim kurulu karan ol- madan fırmalara gaz tahsisi yapılmaması ve kurumu bağlayıcı yönde yazışma yapılmaması öngörüldü. Ancak BOTAŞ tarafindan, yönetim kurulu karanna aykın olarak, diğer 8 santraldan çok daha önce, Son Havadis gazetesinin eski sahibi Mustafa Ozkan'a ait olan Başkent Gazetecilik'in yan kuruluşu Atam Elek- trik'e gönderilen yanıtta, 2000-2001 yılından itibaren doğalgaz gereksiniminin karşılanabileceği bildiril- di. Atam Elektrik'e ayncalık yapmayı kabul etmeyen eski Doğalgaz Daire Başkanı Gökhan Yardım da, her türlü tayın, atama ve terfıyi durduran Başbakanlık genelgesine aykın olarak 15 Temmuz 1996'da görevinden alındı. BÖTAŞ'ın uyansına karşın, RP'li Meüh Gökçek yönetimindeki Ankara Belediyesi'ne bağlı EGO Genel Müdûrlüğü ile RP'li Recep Tayyip Erdoğan'a bağlı tGDAŞ Genel Müdürlüğü'nün sürdürdüğü plansız çahşmalar nedeniyle doğalgaz sıkıntisının oluştuğu belirtildı. Doğalgaz Daire Başkanhğı'nın 17 Eylül 1996- da, eski BOTAŞ Genel Müdürü Mustafa Murathan imzasıyla Yönetim Kurulu'na gönderdiği yazıda, İGDAŞ'ın gaz tüketiminin 2000 yılında 3 milyar metreküpe çıkabıleceği varsayımına yerverildi. Doğalgaza ilişkin yatırımlardan Ambarlı Kom- presörü'nün 1999 ocağında devTeye girmesi halinde 1999 yılı kış aylannda kesınti miktarlannın azalacağı kaydedilen yazıda, "2000 yıhna kadarki dönemde. sis- temimizin taşıma kapasitesi 1 Kasım-31 Mart arasın- da mevcutsözleşmeli müşterilerimizin taleplerini dahi karşılayamamaktadır. Bu durum özeüikle İGDAŞ ve EGO'nun artan konut talepleri nedeniyle oluşmak- tadır" denildi. Ozefleştin sırası şiıııcli de fîdanhklarda • Kamu Işletmeleri Geliştirme Merkezi Yakfi'mn dava açmaya hazırlandığı Orman Ürünleri Sanayii'nin satışının ardından Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdûrlüğü "Orman Fidanhklanndaki Fidan Üretimlerini Özelleştirme Projesi"yle fıdanhklannı elden çıkarmaya hazırlanıyor. HAKANDİRİK İZMİR - Hükümetlerin özelleştirme çahşmalan bir bir yargıdan dönerken, or- mancılıktaki özelleştirme furyası fıdancılığa da sıçra- dı. Kamu lşletmeleri Geliş- tirme Merkezi Vakfı'nın da- va açmaya hazırlandığı Or- man Ürünleri Sanayii'nin sa- tışının ardından Ağaçlandır- ma ve Erozyon Kontrolü Ge- nel Müdûrlüğü IAGM) •'Or- man Fidanhklanndaki Eidan Üretimlerini Özelleştirme Projesi"yle fidanlıklannı el- den çıkarmaya hazırlanıyor. Orman Bakanlığı'nın, fıdan- hklannı satarak elde edeceğı gelirle fidan alımı ıçin kay- nak elde etmeyi amaçlaması projedeki çarpıklığı ortaya koyuyor. Fidanlıklarda "su- dan gerekçderfc" başlatılan özelleştirmenin, kamusal varlıklann üç-beş vurguncu- ya devrinden öteye geçme- yeceği belirtiliyor. AGM'nin yönetiminde bulunan 151 orman fidanlı- ğı ihale yoluyla özel ve tüzel kişilere tahsis edilecek veya kiralanacak. Projeyle, fidan- lıklar özelliştirilerek geçen yılın fiyatlanyla 490 milyar tasarruf sağlanması ve yak- laşık 7 bin hektar ağaçlandır- ma çahşması yapıhnası plan- lanıyor. Projede yer alan "Fi- danlıklar kiralanmak sure- •tivleyeni kaynak yaraûlacak: . bu kaynak ile de özel sektör- den ağaçlandırma çauşmala- nnda kullanılacakfidanlann alunı sağlanacakur" madde- si dikkat çekiyor. Projede, or- man fidanlıklannın tam ka- pasiteyle çalıştınlamadığı, kaynak yaratılamadığı ve za- ranna çalıştınldığı, uzun boylu fidan üretilemediği, TSE"ye uygun fidan üretile- mediği öne sürülüyor. Ayn- ca bu özelleştirmenin Orman Bakanlığı Kuruluş Yasası, Orman Kanunu'nun 64. maddesi ve son 5 yıllık kal- kınma programının gereği olduğu savunuluyor. Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorun- lan Araştırma Derneği, bu olumsuzluklann tamamen Orman Bakanlığı ile ona bağlı AGM'nin verimsiz \e akıldışı yönetiminden kay- naklandığını belirterek "Bu, Orman Bakanlığı ve AGM'yi yönetenlerin, de\iete ve top- luma zarar vermeye çahşan, halkın mülkünü üç-beş vur- guncuya peşkeş çekmeyi amaclayan art niyetiikroldu- ğu anlamına gelir. Bu olum- suzluklann hiçbirisi yapısal niteükte değildir. Kendi yö- netimindeki fidanlıklan bfle verimli yönetemediğini itiraf edenlerin, >alnızca kâr güdü- süyie hareket edenlerin vur- guncu eğilimlerini önleyebil- meleri ve denetleme yapabil- meleri olanaksızdır" görüş- lerim dile getirdi. Hiçbir yasal düzenlemede ve kalkınma planında devlet orman fidanlıklannm özel- leştirilmesinden söz edilme- dığini vurgulayan dernek yö- neticileri, projede öne sürü- len dayanaklann çarpıtıldı- ğını belirterek şunlan söy- ledıler: "Fidanlıklann su- dan gerekceterte özeOeştirfl- mesi, kamusal varhklann üç-beş vurguncuya devrin- den öteye geçmeyecektir. Bu durum,orman fabrika ve te- sislerinin turizm gibi orman- cılık dışı faalhetler için özel kuruluşlara tahsis edilme- sindede ortayaçıknuşür. Or- man fidanlıklan özefleştiril- diğinde Orman Bakanlığı. ağaçlandırma veerozyon ça- hşmalan sırasında 726 mil- yon fidan kuilanması duru- munda 589 miryar fadadan ödeme yapmış olacakür. Devlet orman fidanlıklan- nın elden çıkanlması, bu ka- musal birikimin savurganca tüketilmesi anlamına gele- cek. kamusal kay naklar bir- kaç kişiye aktarilacakur." iazete venr, Soprano Jaklin Çarkçı sanatseverlerle buluştu Ük kez başrol oynadığı "Carmen"le sanat dünyasının gündemi- ni değiştiren mezzosoprano Jaklin Çarkçı, geçen hafta Cumhu- riyet Kitap Kulübü'nün Taksim Sergi Salonu'nda, sanatseverler- le buluştu. Müzik ağırhklı söyleşi esnasında Carmen'i Ying ve Yang felsefesi ışığuıda yorumlayan Çarkçı, atügan ve aktif olan Carmen ile dışa dönük, erkeksi Carmen ltişinklerini anlattL Çark- çı, söyleşkk aynca Danimarka'da sahnelenen "Carmen" iztenim- lerini de seyircileriyle paylaşü. (Fotoğraf: KADER TUGLA) Meslek odaları Muğla'da 2 binin üzerinde kaçak yapı olduğunu ileri sürdü Kaçak yapılaşmanın önüne geçilemiyor ÖZCANÖZGÜR ML'ĞLA - Kaçak yapı sayısı kesin olarak saptanamayan Muğ- la'da 9 yılda 327 yıknn yapüabil- di. 2 binin üzerinde kaçak yapının bulunduğu kentte, bu sayı, resmi verilere göre bini aşmıyor. Plansız köylerde kaçak yapılaşma engel- lenemezken kıyı bölgelerinde ya- pılaşma her geçen gün artıyor. Ka- çak yapılaşmada Marmaris birin- ci sırada yer alırken en sorunlu bölgeler olarak Bodrum-Güver- cinlik ve Marmaris-Hisarönü gös- teriliyor. Arkeolojik ve doğal SfT karar- lannın yanında, özel çevre koru- ma bölgeleri ile üçlü koruma al- tında bulunan Muğla'da kaçak ya- pılaşmanın önüne geçilemiyor. Muğla Bayındırlık Müdürü Na- suh Atıa'ya göre, kaçak yapılaş- mayı u kaçak yapı" ve "gecekon- • Muğla Bayındırlık Müdürü Nasuh Atıcı'ya göre, kaçak yapılaşmayı "kaçak yapı" ve "gecekondu" diye ayırmak gerekiyor. Kaçak yapılaşma turizm merkezlerinde, ormanla denizin kucaklaştığı Hazine ve orman arazilerinde başta "zilliyet ve ecrimisil" yoluyla olmak üzere işgallerle yaşanırken gecekondulaşma ise plansızlık sonucu köy yerleşim alanlannda ortaya çıkıyor. du" diye ayırmak gerekiyor. Ka- çak yapılaşma turizm merkezle- rinde, ormanla denizin kucaklaş- tığı Hazine ve orman arazilerinde başta "ziIHyetve ecrimisil'' yoluy- la olmak üzere işgallerle yaşanır- ken, gecekondulaşma ise plansız- lık sonucu köy yerleşim alanlann- da ortaya çıkıyor. Meslek odalannca halen 2 bın kaçak yapının var olduğu belirtı- len Muğla'da, Bayındırlık Müdûr- lüğü bu sayının bin dolayında ol- duğunu bildiriyor. 1988 yılmdan bugüne 327 kaçak yapıyı yıktıra- bildiklerini belirten Bayındırlık Müdürü Nasuh Ancı, u Kaçak ya- pı ile gecekonduyu kanştınnamak gerektyor" diyerek, şunlan söyle- dı: "Kaçak yapılar Hazine ve or- man arazik'rinin işgali ile ortaya çıkıyor. Gecekondular ise plansız- lık sonucu. Kaçakdiye adlandırdı- ğımız bin yapının \üzde 50'sini ge- cekondularoluşturuyor. 1/1000ÖI- çekli plan yapılsa bunlann, yani 500 yapının çoğu gecekonduluk- tan çıkıp yasal konuma gelebilir. O nedenle köylerdeki kaçaklann üzerine gitmiyomz. Hazine ve or- man arazilerini işgal ileyapılan ya- pılan vıknoruz." Bayındırlık Müdürü Nasuh Atı- cı'nın verdiği bilgiye göre, Hazi- ne ve orman arazilerinin işgali ile oluşan kaçak yapılaşmanın yaşan- dığı yerlerin başında Marmaris geliyor. Marmaris'ı Datça, Fethi- ye, Bodrum, Köyceğiz izliyor. En sorunlu beldelerin başında ise Bodrum- Güvercinlik ile Marma- ris- Hisarönü geliyor. Atıcı, Hisa- rönü'nde yıkılması gereken 70 ya- pı bulunduğunu, yıkım planlama- sının tamamlanmasıru bekledik- lerini belirtiyor. Atıcı, Güvercin- lik ile ilgili de şu bilgileri verdi: "Güvercinlik tam bir kanayan yara. Köyiin nerede>se tamamı kaçak yapıldı. Biz yıkryoruz, onlar yapryoriar. Buradâ bir gecede \il- la yapıklığına tanıkoluyoruz. Şim- di yeni bir yol buldular. Yakın be- lediyelerin mücaviri olup, kaçak ) r apılaşmaya devam ediyorlar. Bir yılda üç betediye yetki aİdı. Bir sü- re Milas Beledhesi'nin mücaviri oldular. Ardından Bodrum'un. Köyü mücav iri yapan belediye. bir süre sonra jilıp yetkhi >~aliliğe ia- de ediyor. En son Bodrum Betedi- j-esi yetkiji valiliğe devretti. V'alUik elinde kalsa sorun kökten çözüle- cek. Ama şundi de gelip Mumcu- lar Belediyesi yetki akü. Yetki be- lediyenin olunca. köy denetimsiz kaoyorve kaçakyapılaşma devam ediyor." Muğta'da kaçak olarak salt ko- nut ve turistik tesis yapılmıyor. Kaçaklar arasında Gökova Termik Santralı ve Dalaman Havaalanı gi- bi devlete ait dev tesisler bulundu- ğu gibi, Muğla Kıreç Sanayii gibi özel sektör tesısleri de bulunuyor. AYDINLANMA EMRE KONGAR Yeni Emperyalizm ve Huntington Sovyetler Birliği'nin çöküşünden sonra ortaya atılan en önemli tez, Fukuyama'nın seslendirdiği "Tarihin, yani ideolojilerin sonu geldi. Artık libera- lizm heryerde ve her şeye egemen" anlayışı idi. Fukuyama, bu bence yanlış, ama çok önemli ki- tabında insanlararası farklıhkların artık başka alan- larda aranacağını belirtiyordu. Şimdi bir başka Amerikalı siyaset bilimcisi, Sa- muel P. Huntington, Fukuyama'nın bıraktığı yer- den alıyor ve 21. yüzyılın din ağırlıklı bir uygarlık- lar çatışması ile belirleneceğini söylüyor. Böylece bir taşla birkaç kuş vuruyor. Önce Çin uygariığını ve özellikle Islam'ı Batı'nın karşısına yeni "düşmanlar" olarak dikiyor. Bu yol- la, "Batı'yı diri tutabılmekiçin" çöken Sovyetler'in yerine yeni düşmanlar tanımlıyor. Bunu yaparken de karşısına aldığı toplumlara "Batı uygahığı aslında evrensel değildir, emper- yaJisttir. Siz bizden farklısınız ve bunda haklısınız!" diyor ve kendisinden farklı olan dünyayı, argoda tam ifadesini bulan bir deyimle, "gaza getırerek" bütünüyle dışlıyor. ••• Huntington, yayımlanır yayımlanmaz, Ameri- ka'da bile ayrımcıltğa, yabancı düşmanlığına ve ırkçılığa destek vermekle suçlanan "Uygariıklann Çatışması ve Dünya Düzeninin Yeniden Kunjlma- sı" adlı kitabında şu tezleri geliştiriyor: Sovyetler Birliği çöktükten sonra, dünyada in- sanlararası farklılıklar, ideolojik, siyasal ya da eko- nomik olma özelliğini kaybetti. Bugünkü dünyada insanlararası farklılıklar artık esas olarak kültüreldir. Eskiden insanlara "Hangi taraftansın?" diye so- rariardı. Şimdi "Kimsin?" dıyorlar. Ulus devletler dünya üzerinde esas rol sahibi ol- ma özelliklerini sürdürmektedir. Fakat soğuk sa- yaş dönemindeki üçlü bölünme (Batı-Sovyet- Üçüncü Dünya) yerini, dünyanın sekiz ana uygar- lığına göre oluşan, bir başka gruplaşmaya bırak- mıştır. Huntington'a göre bu uygarlıklar şunlardır: Ba- tı, Sind (çevresindeki ülkelerte birlikte Çin), Japon, Islam, Hind, Slav-Ortodoks, Latin-Amerikan ve muhtemelen Afrika. Tarihte ilk kez küresel politıka çok kutuplu ve çok uygarlıklı hale gelmiştir. Modernleşme sürecı, Batılılaşmadan başka bir şeydir ve ne anlamlı bir bütünlüğü olan evrensel bir uygarlık, ne de Batılı olmayan toplumların Ba- tılılaşması sonucunu vermektedir. Uygarlıklar arasındaki güç dengesi değışmek- tedir: Batı'nın göreli etkisi azalmaktadır. Asya uygarlıklarının ekonomik, askeri ve siyasal gücü artmaktadır. Müslümanlar, Islam ülkelerindeki ve komşulann- daki istikran bozacak bir nüfus patlaması yaşa- maktadır. Batılı olmayan uygarlıklar, genellikfe kendi kül- türlerinin değerli olduğunu yeniden onaylamakta- dır. Uygarlık temeline dayalı yeni bir dünya düzeni kurulmaktadır: Kültürel yakınlıklan olan toplumlar işbirliğine git- mektedir. Toplumlan bir uygarlıktan ötekine aktarmak ko- nuşundaki çabalar başarısız olmuştur. Ülkeler, mensup bulundukları uygartığın lider devletleri etrafında gruplaşmaktadırlar. Batı uygarlığının evrensel değerlere sahip oldu- ğu iddiası, onu, öteki uygarlıklaria gittikçe daha çok artan bir çatışma ortamına sokmaktadır. Çün- kü Batı için "evrensel" olan, öteki uygarlıklar için "emperyalizmdir." Bu çatışmalann en ciddileri, Islam uygarlığı ve Çin uygartığı ile Batı uygarlığı arasında olanlardır. Huntington aslında bütün bu uygartıkların birbir- leri ile yoğun bir çatışma içinde olduğunu söyle- miyor. Ona göre asıl etkileşim, Batı, Islam ve Çin dün- yalan arasındadır. Buradaki tehlike de, Batı'nın saldırganlığı, Is- lam'ın hoşgörüsüzlüğü ve Çin uygariiğının iddiacı- lığı arasındaki etkileşimin yaratacağı çatışmalar- dadır. • • • Huntington'un tezleri, hem islam dünyasını, hem de Türkiye'yi yakından ilgilendiren teşhis ve öner- melerle sürüyor. Ama benim yerim bitti. Tezlerin devamı ve "Emperyalizmin bu yeni se- sinin" yine kendi ülkesinde aldığı eleştiriler dahil, tarafımdan yapılmış (acizane) bir çözümlemesi haftaya. Medya Notu: Geçen haftaki Durum progra- mında yapılan "Üniversiteler tartışması"r\\ Kanal D'ye de, sevgili dostum, deneyimli gazetecı Gü- neri Cıvaoğlu'na da yakıştıramadım. Sadece YÖK'ün ve özel üniversitelerin pohpohlandığı tek taraflı bir program seyrettik. e-posta: Emre.Kongar @ raksnet.com web sayfası: http://remzi.com.tr/yazar.html AKŞAM LİSELERİ AÇIK LİSEYE RAKİP BaşarLsızlmi eğitmek istiyor YUSUFZİYAAY Aksam liseleri, lise 1 'de üst üste iki yıl kaldığı için kayıtlan siUnen öğrencileri ken- di bünyelerine almaya çalışırken bakanlı- ğın bu öğrencileri yönlendirdiği Açık Li- se'de olduğu gibi kredili sistemi uygulamak istiyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nın, lise 1. sı- nıfta üst üste iki yıl kalan öğrencileri örgün öğretımin dışma çıkarması, aksam liseleri- nin Açık Lise'ye alternatif ohna talebini gündeme getirdi. Yıllık ücreti 200 milyon liraya kadar ulaşan akşam liselennin sahip- leri, örgün eğitimin dışında kalan öğrenci- leri kendi okullanna çekmek amacıyla bu okullara ilişkin iki ayn yönetmeligin birlik- te değerlendirilmesini bekliyor. Aksam li- sesi sahipleri, Sınıf Geçme Yönetmeliği'nin 58. maddesinin, "9. sınıfta üst üste kalanöğ- rencikrin okuduklan programla ilişikkri kesilirve uygun programlara yönlendirilir" şeklindekı hükmü ile Akşam Liseleri Yö- netmeliği'nin 6. maddesinin b fıkrasmda yer alan "Akşam liseterine günduz Uselerin- den tastiknameveya betge De aj nlanlar ka>- dedilir" hükmünün, iki yıl üst üste sınıfta kalan öğrencilerin "mağdurryetini gider- mek" amacıyla birlikte değerlendirilmesi- ni ıstiyorlar. Akşam lisesı sahipleri, "Budu- rumdald öğrencüer için akşam Uselerinde öğretimin 4 yüdan 6 yıla kadar süreceği du- şünülerek yüz yüze eğitimin daha yarariı olacağı açıkür. Bu öğrendlerin Açık Lise'den çok akşam liselerine y önlendirilmesi yarar- holur" görüşünü savomuyorlar. Bakanlığın bu durumdaki öğrencileri yönlendirdiği Açık Lise'deki gibi kredili sınıf geçme sis- temiyle eğitim vermek istediklerini belirten alcsam liselerinin sahipleri, "Klasiksistem- de okumuş bir öğrenci, kredili sisteme uyum- laşünhrken kredili sistemde okuyan bir öğ- rencinin klasik sisteme uyumlaşünlması>la ilgili bir bilgi yok." diyerek konunun açığa kavuşturulmasını bekliyorlar. Adana CezaevVn çevreci ko Pop müziğinin ünlü sanatçısı Haluk Levent, bir çek davası nedenhie tutuklu bulunduğu Adana E Tîpi Cezaevi'nde tutuklu ve hükümlülere •moral' konseri verdi. Tutuklu ve hükümlüler, konser sırasında Haluk Levent'in şarküanna eşlik ederken bir yandanda kendikrine öğrettiği gibiserçe parmaklannı kaldırarak çevTe işareti yapblar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle