Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 17 KASIM 1997 PAZARTESİ
HABERLER
Istihbarata
173trHyon
• ANKARA (UBA) -
TBMMPlanveBütçe
Komisyonu'nda ele alman
1998 bütçesinde. ıstihbarat
ve güvenlık harcamalan için
toplam 173 trilyon 548
milyar lira ödenek aynldı.
Bu ödenek gelecek yıl
•içinde Emniyet. MtT,
Jandarma ve Dışişleri
Bakanlıgı'nın güvenlik ve
istihbarat faaliyetlennde
kullanılacak.
TBMOTdeki ötiim
tezkerelepi
• ANKARA (AA) - Başka
bir suçu gizlemek ıçın adam
öldürmekten idam cezasına
çarptınlan Yaşar Akan ve
Cüneyt Erengül'ün tezkeresi
TBMM Başkanlığı'na
ulaştı. TBMM
gündemındeki tezkere sayısı
böylece 20'ye yükseldi.
Tezkerelerde toplam 28
kişinin idamı isteniyor.
TBMM. en son Hıdrr Aslan
ve llyas Has içın venlen
idam cezalannı 1984 yılının
Ekim ayında onaylamıştı.
vekfltere
ozellokanta
• ANKARA (UBA)-
Bugüne kadar kalıteli
yemekJerinin ucuzluğu ile
gündeme gelen Meclıs'e
şimdi de diyet lokantası
yapılıyor. Bazı
millervekillennin TBMM
üyeler lokantasındaki
yemeklerin aşın \ağli ve
ağır olmasından şikâyet
etmesı üzenne harekete
geçen TBMM ldare Amiri
Önder Kırlı, diyet yemeklen
ve soğuk yiyeceklerin
satilabileceğı bir lokanta
için yer aramaya başladı.
Her gün ortalama 5 bın
kişintn yemek yediği
TBMM üyeler lokantasında
yaşanan ziyaretçi
kalabalığının da önlenmesi
hedeflenıyor
Yagmurdereli
içmkitap
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Insan Haklan
DerneğTnin 8 Eylül 1991
günü İstanbul'da
düzenledigi tfir toplantıda
yaptığı konuşmada
"bölücük" yaptığı
gerekçesiyle tutuklanan
avukat Eşber
Yağmurdereli'nin 20 günlük
cezaevi yaşamı kitap oldu.
Gazetecı-yazar Ömer
Ödemiş, Yagmurdereli
hakkında yazılı basında
yayımlanan köşe yazısı ve
haberlen derleyerek
kitaplaştırdı. Yaklaşık 400
sayfadan oluşan kitapta.
insan haklan ve düşünce
özgürlüğü kapsamında
Yağmurdereli'nin durumu
irdeleniyor.
Atilla SaVın
açıklaması
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-CHPGenel
Sekreter Yardımcısı Atilla
Sav, toplumun temel düzeni
olan hukuk devletınin
dışmda oluşan "ikıncı
düzen"'ın son derece
sakmcalı olduğunu söyledi.
Sav, dûn düzenledığı basın
toplantısında, yasama
dokunulmazlığınm
kaldınlması ıle ilgili
gelişmeler hakkırıda bilgi
verdi. Sav, anayasarun
"yasama dokunulmazlığı"'
başhkJı 83. maddesınde
değişiklik istenmesinın
nedeninin "Susurluk kazası
ile simgelenen, hukuk
devleti ve kamu düzenıni
tehdit eden çeteleşme
olgusuyla bağlantılf'
olduğunu bildırdi.
hnam-hatipN
savcı
• ANKARA (UBA)-RP
hakkında kesin kapatma
istemiyle Anayasa
Mahkemesi'ne dava açan
Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısı Vural Savaş'ın,
imam-hatip kökenli DGM
Savcısı Dilaver Kahveci"yi
Anayasa Mahkemesi nde
gündeme getirdiği
belirlendi. Başsavcı Savaş,
Kayseri Belediye Başkanı
Şükrü Karatepe'nin 10
Kasım konuşmasını ıçeren
görimtü bandı konusunda
TRT'den bilirkişi isteyerek
ikınci bir inceleme
yapmasına gerekçe olarak
Karatepe hakkında
Kayseri'de takipsizlik,
Ankara DGM'de de beraat
ve temyiz isteyen savcı
Kahveci'nin imam-hatip
kökenli olmasını gösterdi.
İçişleri Bakanlığı, Refahlı belediye başkanlanna yönelik suçlamalan inceliyor
RPTilere büyük soruşturtnaANKARA (UBA)-içişleri Bakanlıgı'nın
Murat Başesgioğlu'nun göreve başladığı 30
Hazıran 1997 tahınden bu yana. Türkiye
genelindeki il ve ilçe belediyeleri hakkın-
da yakJaşık 60 soruşrurma açtığı ortaya çık-
tı. Söz konusu soruşturmalann büyük ço-
ğunluğunun RP'li belediye başkanlanna
yönelik olduğu belırlenirken, yıl sonuna ka-
dar tamamlanması beklenen soruşturma-
larda. başkanlann suçlu bulunmalan halin-
de yargılanacaklan belirtildi.
tçişleri Bakanlıgı'nın; RP'Ii Istanbul,
Ankara ve Konya büyükşehir belediye baş-
kanlan hakkında partizanca kadrolaşma ve
partı yandaşlannı ihalelerde kayırma iddı-
lanna ilışkın soruşrurma açtığı belirlendi.
Bakanhk müfettişlerinın RP'li lstanbul
Büyükşehır Belediye Başkanı Tayyip Erdo-
ğan hakkında üç soruşrurma yürüttükleri
bildırildi.
Bu soruşturmalardan ilkınin. bakan Ba-
şesgioğlu'nun, 2 Ağustos 1997 tarihli ona-
yı ile, Erdoğan'ın ÎSKİ, IGDAŞ ve ttfaıye
• İçişleri Bakanlığı; RP'li lstanbul. Ankara ve Konya büyükşehir belediye
başkanlan hakkında. partizanca kadrolaşma, laiklik karşıtı faaliyetler ve
parti yandaşlannı ihalelerde kayırma iddialannı soruşturuyor.
Müdürlüğü'nde partizanca kadrolaşmaya
gittiği iddialanna ilişkin açıldığı, ikincı so-
ruşturmanın. Başesgioğlu'nun, 15 Eylül
1997 tarihli onayı ile Atarürk aleyhine iş-
lediği suçtan dolayı hapis cezası almış Sü-
reyya Sım'yı danışman yapmasına ilişkin
açıldığı ortaya çıktı. Bakanhk müfettişle-
rinin Erdoğan hakkında açtığı üçüncü so-
ruşrurma ise RP'ye yakmlığı ile bilinen
Kombassan Holding'e ucuz arsa verdiği yo-
lundaki iddiayı içeriyor.
İçişleri Bakanlıgı'nın Ankara Büyükşe-
hir Belediye Başkanı Meiih Gökçek hak-
kında da 4 ayn iddıadan soruşturma başlat-
tığı belirlendi. Bakanhğın Gökçek hakkın-
da açtığı soruşturmalann ilkini, Muradıye
Vakfi'na belediye ihalelennde ayncalık ta-
nınması. ikincısini, Türkkonut ve Çayyolu
Dodurga'daki projelerin ihalelerinde usul-
süzlük yapılması. üçüncüsünü EGO'da gö-
revli Ersu Hızır'ın usulsüz olarak görev-
lendirilmesı, dördüncüsünü de belediyenın
parasının bankalarda mevzuata aykın ola-
rak tutulması iddialan oluşturuyor.
RP'li Kony_a Büyükşehir Belediye
Başkanı Halil Urün hakkında da Kombas-
san Holdıng'e AFRA Alışveriş Merke-
zi'nin arazisinin usulsüz olarak verildiği ıd-
dialanndan dolayı soruşturma açtığı tespit
edildi.
Bunlann yanı sıra Ankara ve lstanbul bü-
yükşehir belediye başkanlannın Kanal 7'ye
usulsüz olarak para aktardığı iddiası, İçiş-
leri, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Başkan-
lık Teftiş Kurulu müfettışlerinden oluşan
bir komisyon taraftndan soruşturuluyor.
Başesgioğlu, RP'li belediyeler hakkında
açılan soruşturmalan doğrulayarak, "Bizim
hiç kimseden korkumuz yoktur. Açüğımız
soruşturmalan sonuna kadar götüreceğjz'"
dedi. Bakanlık müfettışlen ise soruşturma-
lann yıl sonuna kadar tamamlanmasını bek-
lediklerini belirterek soruşturma sonucun-
da suçlu bulunan başkanlar hakkında cum-
huriyet başsavcılıklanna suç duyurusunda
bulunacaklannı bildirdıler.
Bakanlığın; Istanbul'un. Ümranıye, Be-
yoğlu, Kartal. Esenler. Gaziosmanpaşa be-
lediye başkanlan ile. tzmır'in Karşıyaka,
Buca ve Konak belediye başkanlan hak-
kında da soruşturma açtığı belirlendi.
lstanbul 'un ilçe belediye başkanlan hak-
kında soruşturmaya konu olan ıddialar ise
şöyle: Ümraniye: Görevlerine son verdiği
elemanlan. yargı kararlanna rağmen tekrar
göreve başlatmamak. Gaziosınanpaşa: Ye-
şil alanlara imam-hatip lısesı yaptırmak.
Beyoğlu: Bir şahsın, imara uygun bınasını
yıktırmak. Kartal: Kaçak vapılara göz
yummak ve bir ihaleyı kazanan müteahhi-
de beledıyeye bağış yaptırmak.
Bugüne
kadar
OHAL
uygulanan 6
üve5
mücavir ilde,
820 köy ve 2
bin 345
mezra olmak
üzere toplam
3 bin 165
yerleşim
birimi
boşalırken,
bu yerleşim
birimlerinden
387 bin 326
kişi de göç
etti.
387 bin kişiden yalnızca 24 bini yaşadığı topraklara geri döndü
OHAUde köye dönüş hayalANKARA (UBA) - Olağanüs-
tü Hal Bölge Valısi Aydın As-
lan. köyünden göç etmek zorun-
da kalan 387 bin kişiden, köye
dönüş projesi çerçevesinde yal-
nızca 22 bininin geri dönüşünün
sağlandığını açıkladı.
OHAL Valisi Aslan'ın TB-
MM Göç Komisyonu'nasundu-
ğu rapora göre, bugüne kadar O-
HAL uygulanan 6 il ve 5 müca-
vir ilde, 820 köy ve 2 bın 345
mezra olmak üzere toplam 3 bın
165 yerleşım birimi boşalırken,
bu yerleşim birimkrinden 387
bin 326 kişi de göç etti. Köye
dönüş projesi çerçevesinde bu-
güne kadar 78 köy ve 70 mez-
raya 3 bin 786 hane ve 24 bin
775 kişi geri döndü. Resmi ol-
mayan rakamlarda 1 milyonun
üzerinde göç hareketi yaşandı-
ğı dile getirilirken, Aslan'ın 387
bin kişi gibı düşük bir rakam
açıklaması da dikkat çektı.
Geri dönüş projesi içın 1994-
95 yıllannda Dıyarbakır Mer-
kez ve Kulp ilçesi, Bingöl Mer-
kez, Solhan ve Genç ılçeleri,
Bitlis Hizan ilçesi, Şırnak Mer-
kez ve Cizre ilçesi ile Kumçatı,
Akçay, Ikizce ve Kızılsu köyle-
ri, Hakkâri Merkez. Yüksekova
ve Şemdinli ilçeleri, Tunceli
Pertek ve Ovacık ilçeleri ve Van
Merkez gibi yerleşim yerlerinde
toplam 5 bin 524 konut yapıldı-
ğı bilgisine yer verilen raporda,
bu konutlar için toplam 336 mil-
yar 430 milyon harcandığı kay-
dedıldi.
Bunagöre. 1994-95 yıllann-
da göç edenler için Diyarbakır'a
693, Hakkâri'ye932, Şırnak'a2
bın 767, Tunceli'ye 175, Van'a
152. Bingöl'e 258, Bitlis'e 62,
Muş'a 465, Mardin'e 20 konut
yapıldı.
Kapatma davası
Erbakan 'ın
son
savunma
ha&rhğı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - RP Genel Başkanı
Necmertin Erbakan, yann
Anayasa Mahkemesi'nde ya-
pacağı sözlü acıklama önce-
sinde kurmaylanyla konutun-
da yoğun bir çalışma içine
girdi. RP Grup Başkanvekili
Salih Kapusuz, dün yapacağı
basın toplantısmı ani bir ka-
rarla iptal ederken parti yö-
neticileri sözlü acıklama ön-
cesinde sessiz kalacaklanm
bildirdiler. Hak-tş Genel Baş-
kan Yardımcısı Hüseyin Tan-
rrverdi de "Siyasal göriiş ya
da siyasal partinin kapanİ-
mak istenmesi demokrasi-
mizde onulmaz varalar aça-
cakbr" açıklamasını yaptı.
Erbakan'ın, Balgat'taki
konutundakurmaylan ilebir-
likte, kapatma davasıyla ilgi-
li olarak yapacağı sözlü açık
L
lamaya ilişkin son değerlen-
dirmeleri yaptığı öğrenildi.
RP Ankara İl Başkanlığı top-
lantısı dün genel merkezde
basına kapalı yapılırken yö-
neticiler, savunmaya ilişkin
sorulan yanıtsız bıraktılar.
Erbakan'ın, yapacağı söz-
lü savunmaya partisinden Şe-
ref Malkoç. Mehmet AH Şa-
hin, AK Oğuz. Yasin Hatipoğ-
hı, Mustafa Kamalak. Şevket
Kazan v« Sülevman .4rif Em-
re'den oluşan hukukçu mil-
letvekilleriyle birlikte hazır-
landığı bildirildi. Erbakan'ın
günde ortalama 12 saat çalı-
şarak hazırladığı sözlü açık-
lamanın bir günden fazla sü-
rebıleceğı de öne sürüktû.
Trabzon'daki duruşmada 7 kişinin ölümünden sorumlu tutulan polislerin sorgusu yapılacak
Gazi davasına kitle örgütlerindeıı destek
İstanbul Haber Ser\isi - Gazi Mahalle-
si'nde 12-13 Mart 1995tarihınde 17 kişi-
nin ölümüyle sonuçlanan olaylarla ilgili
olarak 7 kişinin ölümü, birinin ise yara-
lanmasından sorumlu tutulan 20 polisin
yargılanmasına bugün Trabzon'da devam
edilecek. Tutuklu altı polisin katılacağı
duruşmada sanıklann kimlik tespitleri ve
sorgulan yapılacak. Müdahil avukatlar,
davanın lstanbul'a ya da yakın bir ile nak-
ledılmesini ve diğer polisler hakkında da
gıyabi tutuklama karan çıkanlmasını is-
teyecekler.
Gazi Cemevi önünde dün bir araya ge-
len demokratik kitle örgütleri temsılcile-
ri. avukatlar ve "şehif aileleri, otobüsle-
re binerek Trabzon'a doğru yola çıktı.
Kamuoyunda "Gazi davası" olarak bili-
nen dava bugün Trabzon Ağır Ceza Mah-
kemesi'nde görülmeye devam edilecek.
Davanın bugün yapılacak ikinci otunımu-
na geçen günlerde polise teslim olan ve
haklannda gıyabi tutuklama karan bulu-
nan Adem Albayrak, Mehmet Metin Gün-
doğan, Hayrullah Şişman, Hasan Yavuz,
Hamdi Özâta ve Metin Çakmaz'ın katıl-
ması bekleniyor.
Haklannda gıyabi tutuklama karan bu-
lunan sanıklardan İsa Bostan ve Sedat
Özenir ise hâlâ firarda. Davanın bugün
yapılacak oturumuna Gazi halkı, olayda
yaşammı yitirenlerin aileleri ve müdahil
avukatlan da katılacak. Müdahil avukat-
lar geçen otunımda olduğu gibi davanın
lstanbul 'a ya da daha yakın bir ile almma-
sını ve diğer 12 polis hakkında da gıyabi
tutuklama karan çıkanlmasını isteyecek-
ler.
Gazi Mahallesi'nde 12-13 Mart 1995
tarihinde Alevilere ait bir kahvehanenin
silahla taranması sonucu çıkan olaylarda,
güvenlik güçleri halkın üzerine ateş aç-
mış, 17 kişi yaşammı yirirmişti. Olaylar-
da görev yapan polislerin tamamının si-
lahlannın balistik incelemesi yapılama-
dığından yalnızca 7 kişinin ölümüne, bı-
rinin ise yaralanmasına neden olan polis-
lertespit edilebilmişti. 20 polisin yargılan-
dığı dava dosyası. lstanbul, Ankara. Trab-
zon ve Rize arasında mekik dokumuş,
yargılama iki buçuk yıl sonra başlayabil-
mişti.
Olaylarla ilgili olarak 20 sanık. "FaiB
beDi olmayacak şekilde adam öldürme"
suçundan idam cezası istemiyle yargıla-
nıyor. Davaya katılacak olan aileler, avu-
katlar, demokratik kitle örgütleri ve halk
meclisi üyeleri saat 12.00'de Gazi Mahal-
lesi Cemevi'nin önünde toplandı. Ceme-
vi'nin duvanna, Gazi Halk Meclisi. Şehit
Aileleri ve Gazi Cemevi imzalı "Gazi ve
Ümraniye karilleri cezalandınlsın. Gazi
halkı değil kariller yargılansın, Gazi ve
Ümraniye katliamının hesabını soralım.
Gazi davası lstanbul'a alınsın. Adalet isti-
yoruz" yazılı dev bir pankart asıldı.
Gazi katliamında hayatlannı kaybeden
çocuklannm resimlerini açan ailelere,
CHP lstanbul Milletvekili Mehmet Sevi-
^ n de destek verdi. Katılımcılar daha
sonra otobüslere binerek Trabzon'a doğ-
ru hareket etti.
REEAHYOL döneminde, Milli Savunma Bakanlıgı'nın komutanlara talimatı
^Şeriat yanklarını ordudan temizleyiıı'
Sezgin, REFAHYOL
hükümeti döneminde
ya>ımlanan genelgeye
kabldığını söyledL
ANKARA (UBA) - REFAHYOL
hükümeti döneminde, Milli
Savunma Bakanlığı (MSB)
Personel Dairesi Başkanı olarak
görev yapan Tuğgeneral
Bahtiyar Türker imzasıyla bir
genelge yayımlandığı ve "Tiirk
Silahlı Kuwetlerine irtka
yanlısı, bolücü, cumhuriyet
düşmanı işçi alınmamasu alman
varsa onlann da iş akitlerinin
feshedibnesinin" istendıği
öğrenildi. Tuğgeneral Türker'in
imzasını taşıyan genelge
Genelkurmay Başkanlıjı, Kara,
Deniz, Hava, Jandarma ve Sahil
Güvenlik komutanlıklannın
personel dairesi başkanlıklanna
gönderildi.
Askeri işyerlerinde çalışan
işçilerin, toplu iş
sözleşmelerinde dikkate
ahnması gereken hükümlerin
yer aldığı iki sayfalık
genelgenin 7. maddesinde şöyle
denildi: "Anayasa ile belirtenmiş
demokratik, laik Türkiye
Cumhuriyeti'ne inanmavan,
TSK'ye, Atatürk'e ve Atatürk
ülkülerine, devietin
bütünlüğüne, cumhuriyete
düşmanlık hisleri besleyen
kişilerin ahnmasına baştan
imkân verilmemeli, daha önce
alınmış olanlaria. sonradan
tespit edilcnlerin hizmet
akitlcrine derhal son
verilmedir.'*
Tuğgeneral Türker imzalı
genelgede, ahnacak işçilerde
aranan özellikler de belirtilerek
şu görüşlere yer verildi:
•'İşçi alım sınavlannda sınav
sorulan adaylann tahsili ve
mesleği ile ilgili olarak
haznianmau, hatalı ahmlara ve
şaibelere meydan
verilmemeüdir. Alınacak
işçilerin Tiirk Silahlı
Kuvvetleri'nde görev
yapmaya layik, düriist
karakteıii, mesleğinin ehli
olmasına azami özen
gösterilmesi için gerekli tedbuier
aünmabdır."
Öte yandan, REFAHYOL
hükümeti döneminde
yayımlanan bu genelgeyi
ANASOL-D hükümetinin Milli
Savunma Bakanı tsmet Sezgin
savundu. Bakan Sezgin,
konuyla ilgili bir soruyu
yanıtlarken "Atatürkçü
olmayan, devlet düşmanı olanı
neden devletin kadrolanna
alalım. Hangj devlet kendi aJtını
o>Ticak olanlan yönetime
getirir" dedi.
BÎZBİZE
ERDAL ATABEK
Yaratıcı Aklın Sentezi...
Server Tanilli ustamızın yeni yapıtının adı bu:
Yaratıcı Aklın Sentezi. insanı merak eden, dünya-
yı merak eden, toplumları merak eden herkesin
başucu kitabı olması gereken bir başyapıt.
Felsefeyi günlük hayatta "sözü uzatmak, gerek-
siz kafa gezdirmeler" olarak algılayan bir toplum-
da bu başyapıtı çok iyi değerlendirmek, eğitim ku-
rumlarına, her derecede okullara sokmak görev
sayılmalıdır. Çünkü günümüzde ülkemizin de dün-
yanın da karşılaştığı en büyük sorun "insanın ya-
ratıcı aklını savunmaktır"'. Bir yandan dogmalann
kuşatmaya çalıştığı, öte yandan tüketim toplumu-
nun şablonlarının saldırdığı "insan aklı", kendini
yeniden tanımak, yeniden yorumlamak, yeniden
hayata egemen kılmak zorundadır.
Sekız yıllık kesintisiz eğitimin temei dayanağı
"yaratıcı aklın sentezi"d\r.
Ezbersiz eğitimin temel dayanağı "yaratıcı aklın
sentezi"ü\r.
Bilgi çağının temel dayanağı "yaratıcı aklın sen-
tez/"dir.
Kültür gelişiminin temel dayanağı "yaratıcı ak-
lın sentezi"d\r.
Atatürk felsefesinın temel dayanağı "yaratıcı ak-
lın sentezi"dir.
Yaratıcı aklın sentezini anlayıp uygulayamazsak,
ezberci eğitim sürer gıder, bilgi çağı hayal olarak
kalır, kültür geleneklerle sürüp gider, Atatürk de
başka bir dogma olur.
Server Tanilli "birkaç söz"le başlayan kitabında
şöyle diyor:
"Felsefenin, insan zekâsının bulduğu bu en an-
lamlı uğraşın amacı, doğa, toplum ve insan, gi-
derek evren üstüne tutartı, sistemli ve bütünlüğü-
ne bir görüşe varmaktır. Bıryerde dinden bağım-
sız yürütülen bu uğraş, "özgür aklın sorgulama-
s/"na dayanır. Matematikten fiziğe, teknıkten sa-
nata, tarihten politıkaya ve hukuka değin bütün bir
bilgi birikımini yeniden ele alıp "eleştinciaklın süz-
gec/"nden geçirerek bir bütün içinde yoğurmak,
eski Yunan'dan beri sürüyor ve insansoyu akla
saygısını yitirmedikçe de sürecek. Söz konusu uğ-
raşa, çağımızda, daha insanca bir düzen kurma-
nın kaygısı da eklenmiştir. Böylece felsefe, çoğu
kez sanıldığının tersine, bulutlarda dolaşan, soyut
ve anlaşılmaz dille örülü esrarlı bir şey değil, da-
ha güzel bir dünya yaratmayı amaç edinmiş so-
mut, açık ve aydınlık bir aranıştır.
Akla dayandığı için, ıster istemez bilimsel veri-
lere de dayanan bu nitelıği ile dogmatizme ve bağ-
nazlığa karşı olan felsefenin, dostlanndan çok düş-
manlan olmuştur. Niçin böyledir? Çünkü, gerçe-
ğin hasbi araştınlmasından, aklın bitmeyen sorgu-
lamasından korkanlar vardır. Söz konusu sorgu-
lama, bir yerde "yerleşık düzen"Q, onun kavram
ve kurumlanna gelip dayandığı içindir ki, o düze-
nin sahipleri, bu arada din, felsefeye karşı daima
dişlerini göstermiştir. Felsefe tarihınin,-yine eski
Yunan'dan başlayarak, adım başında kovuşturul-
muş filozoflarla dolu oluşunun nedenı budur.
Peki, "yaratıcı akıl"\n karşıtı var mıdır? Elbette
vardır. Bu karşıt, "yaratıcı olmayan ato/"dır. Bellek
odaklı "yaratıcı olmayan akıl'la söylenenleri tarrış-
madan kabul eden, sadece ezberteyen, şartlan-
dınldığı gibi hareket eden akıldır. Ama artık "yara-
tıcı olmayan akılla endüstri toplumu uygarlığına,
hele hele bilgi çağı uygarlığına katılmak olanaksız-
dır.
Yaratıcı aklın sentezine bugün artık bütün top-
lumlar, gelişmek isteyen kültürter sahip olmak zo-
rundadır. Üretiminde dünya rekabetine katılmak is-
teyen, kalite kontrol yönetimine geçmek isteyen
bütün toplumlar "yaratıcı aklın sentezi'ne sahip ol-
mak zorundadır.
Bu anlamıyla felsefe ya da "özgür aklın sorgu-
Iaması" yalnızca felsefe derslerinin konusu değil-
dir.
Matematik de, fen dersleri de, sosyal bilimler de,
anadili ve yazını da ışe felsefeyle başlamak zorun-
dadır.
Mühendislik bilimleri de, tıp da, hukuk da, tarih
de, coğrafya da, sanat dalları da "özgür aklın sor-
gulaması" temeline dayanmak zorundadır.
Bu gerçeğı göremeyen, anlayamayan toplum-
lar sürekli olarak geri kalmışlıklanndan yakınarak,
kendilerine düşmanlar yaratarak hiçbir yere vara-
mayacaklannı göreceklerdir.
Türkiye'yi nasıl bir geleceğin beklediğini merak
edenlere verilecek yanıt bu temelden gelecektir.
Ya "özgür aklın sorgulaması"n\ kendisine temel
eksen yaparak uygarlık yarışını kazanacak, ya da
alıştıklarını dogma yaparak gerilemesini sürdüre-
cektir.
Türkiye "Server Tanilli'len'e" gurur duymalıdır.
Elkanater Cezaevi
Türk hükümlüler
cezalannı Türkiye'de
çekmek istiyor
• Hükümlüler Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'e yazdıklan mektupta cezaevindeki
insanlık dışı uygulamalar ve işkence
nedeniyle 6 Türk'ün öldüğünü söylediler.
tstanbul HaberServisi-
Mısır Elkanater Ceza-
evi'nde kalan 40 Türk hü-
kümlü, geri kalan cezala-
nnı Türkıye"de çekmek ıs-
tediklerini bildirdiler. Hü-
kümlüler Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'e yaz-
dıklan mektupta ceza-
evindeki insanlık dışı uy-
gulamalar ve işkence ne-
deniyle 6 Türk'ün öldü-
ğünü vurguladılar.
Mısır ile Türkiye ara-
sında 1986 yıhnda yapı-
lan anlaşma gereğince ce-
zalan Mısır Elkanater Ce-
zaevi'nde infaz edilen 40
Türk hükümlü gazetemi-
ze mektup gönderdı. Hü-
kümlüler, cezalannın ge-
ri kalan kısmını Türkı-
ye'deki cezaevlerinde
çekmek istediklerinı be-
lirterek, kamuoyunu bu
konuya duyarlı olmaya
çağırdılar.
Hükümlüler. Cumhur-
başkanı Süleyman Demi-
rel'e gönderdikleri mek-
tupta da cezaevinde- ken-
dilerine işkence yapıldı-
ğını. aç bırakıldıklannı
belirttiler.
Cezaevindeki insanlık
dışı koşullar nedeniyle 6
arkadaşlannın öldüğünü
ifade eden hükümlüler.
"Mısır ve Türkiye arasın-
da 1986yılında ünzalanan
anlaşma gereğince bu ce-
zaevinde bulunmamız,
bizlerin yüreğini yaknuş-
nr. Ailelerimiz ve biz mağ-
dur durumdayız. Sizlere
yaptığımız tüm başvuru-
İar yanıtsız kalrruştır. Siz-
lerden son kez Türldye'ye
dönmemiz ve cezanunn
kalan kısmını orada çek-
memiz için yardım istiyo-
ruz" dediler.