08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 EKİM 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 2900 belediyenin imar gelişme alanlan ellerinden almarak valiliklere bağlanıyor Belediyeler 'mücavirsiz9 bırakdıyor OKTAYEKİNCt Merkezi hükümete ait yetkileri devralabilmek için "yerel yönetimreformunu"umutla bekleyen beledi- yeler, bunun yerine ellerindeki yetki alanlaruu da yi- tirmek üzereler. Bakanlar Kurulu'nca 9 Eylül 1997'de onaylandıktan sonra Başbakan Mesut Yıl- maz tarafından TBMM Başkanlığı'na sunulan yasa taslağında, "belediye mücavir alanlannın" bütün ül- kede "iptal" edilmesi öngörülüyor. İmar Yasası'yla birlikte diğer tüm yasalar ve mev- zuat içindeki "mücavir alan kavramının" da kaldı- nlmasını içeren hükümet teklifinde. bu alanlardaki "bekdiye varhğına son verikrek" yetkilerin "\alilik- lerde" toplanması hükme bağlanıyor. Taslak bu şekliyle yasalaşırsa, yaklaşık 2900 bele- diyenin büyük çoğunluğu ıçin "yeni imar ve gelişme bölgeteri" anlamma gelen mücavir alanlar "kırsal bölge" statüsüne geçerek her türlü "ruhsat, yapüaş- ma, planlaraa ve parselasyoıT gibi imar işlemleri va- lilikler elıyle "Bayındırhk Bakanhğı'na bağb U mü- dürlükleri" tarafindan yürütülecek. Böylece belediyeler sadece "kendiraerkezyerteş- me semtteri" içinde yetkili bırakılırken, bu semtler dışında imara açılan ya da açılması planlanan tüm "komşu" (mücavir) alanlarda artık Bayındırhk Ba- kaniığı yetkili olacak... Büyükşehirier 'küçülüyor' Yasa teklifinin özellikle "büyükşehirler" için ya- ratacağı yeni durum ise büyükşehir belediyelerinin planlama ve imar sınırlannda "daralmalar" ve hat- ta valilik yetki alanlanyla oluşacak "boşluktar" şek- linde gerçekleşecek. 3030 sayılı yasaya göre Büyük- şehir Belediye sınırlan, aynı metropolü oluşturan "0- çe bekdiyeleri" sınırlanyla belirlendiğinden, bu be- lediyelerin tüm ilçe sınırlannı kapsayan mücavir alan- lan da iptal edilince, büyükşehir sadece "flce merkez- lerinde" yetkili olabilecek. Örneğin tstanbul'da Bü- yükşehir Belediyesi sınırlan içindeki Küçükçekme- ce, Gaaosmanpaşa, Eyüp, Bahçeköy, Sanyer, Bey- koz, Ümraniye, KartaL, Pendik, Tuzla gıbi belediye- lerin özellikle kuzeydeki su havzalannı, tanm ve or- Istanbul Büyükşehir Belediyesi'ni "küçültme" planı • t • • Is-a-rüı S'-n a M M B^vukşer r Betedıyesı rf sının | | Yasa Taslağ, ra göre Valıbge bagtanacak ilçe I 1 betedıye mücaw alanlan 3030 say* yasaya göre Büyûkşetıtr Beledıvea'ne bağlı olmayan Bekte Betedıyeten KOCAEU BÛYÜKŞEHİR'İN İMAfl YETKİ ALANI DIŞINDA ©Haraççı ©Taşoluk ©Amavutko> ©Bolluca ©Boğazkoy ©Gökturk KAUN BELDE BELEDİYELERİ ~ ^ v ^ " * w ^ w ^ ~ (Nazırr Plan a oagiı değılle'. kerdı ımarplanlannt ©Bahçeköy © Alemdağ ® Sultançıftlığı © Çekmekoy © Sangaa dileüıklen gıfa yapıvortar, Bayın<JrrWcBaKanlıöt'nca ,~ ^~. ^~. denetlenebılyorkar ) @Yenıdoğan@Samandıra ©Sultanbeylı Ğ MÜCAVİR ALANLARI © Beykoz © Ümraniye ® Kartal © Pendik © Tuzla man alanlannı kapsayan ve "Karadenizkıyı kuşağı>- deki "mücavirlik statOsü" iptal edildiğınde, tstanbul la da bütünkşen" çok geniş mücavir alanlan bulu- nuyor. Belediye yetkisi içinde olduğu için aynı za- manda "Nânm püan kapsamına" da girerek büyük- Belediyesi'nm örneğin Karadenız'e kıyısı bile kal- mayacak. Bayındırhk Bakanlığı ise aynı bölgelerde- ki her türlü imar ve planlama yetkısine "ü müdürlü- şehirin imar alanlannı oluşturan bütün bu bölgeler- ğü kanalıyla el koyrnuş* olacak... Hükümetm böylesı bir "radikal dönüşümü" yine Istanbul'daki Sarıyermücavir alanlaruun Bahçeköy'e bağlanmasının "hernen ardından" gündeme getir- mesı. bu sınır değişikliğiyle birlikte başlayan "yağ- ma operasyonu1 ' eleştırilenni "kökten geçersiz lal- mak" şeklinde de yorumlanıyor. Nitekim. yasa taslağının genel gerekçe metninde; "Mücavir alanlargetirkaynağıolarak görüldüler" gi- bı saptamalar ve "belediyeler aras çeltişmelere son vermek" gibi açıklamalar da bu rür iyı niyetli yorum- lara dayanak oluşturuyor. Ne var ki valiliklere geçecek olan mücavir alanlar- da aynı imar yetkilerinin bu kez "doğnı" kullanıla- bilmesini sağlayacak hiçbir "denetim mekanizması" yine düşünülmedıği ıçin, bu alanlardaki imar yağma- sının artık "duracağT yönündeki birhukuksal güven- ce de taslakta getinlmiyor. Yıllardır. özellikle kıyı bölgelennde ve rurizm alanlannda doğnıdan bakanhklar ve il müdürlükleri (valilıkler) tarafindan onaylanan planlarla ve inşaat ruhsatlanyla gerçekleşen "vağma yapilaşmasııun" birçok yerde "betediyeleri bile geride bırak&ğı'' göz önüne alındığında. gündemdekı yasa taslağının olum- lu beklentılere dönük değil, sadece "yetki transferi- ne" yönelik hazırlandığı hemen anlaşılıyor... Çözttm için 'katüırrT lşte bu değerlendirmeler ışığında bilım ve uzman- lık çevTelerinin beklentileri ise; hükümetin imar yet- kılerine el koyması değıl, yerel yönetimlerde kalma- sı gereken bu yetkilerin "bilimseL demokratik. top- lum yaranna \e doğal-kültürel çevre değerierini gö- zeten" bir denetim ve "katüımcı karar süreçleri" içinde uygulanmasmın sağlanması. İmar. belediye ve koruma mevzuatında getirilecek yeni düzenleme- lerle, bu tür karar süreçlerinde; "üniversitelerin, mes- iek odalannın ve ilgili srvil toplum kuruluşlanıun da etkin kabhmı ve denetimi sağlandığT takdırde, sade- ce belediyelerin değil. belediye ve mücavir alanlan dışında kalan "valiliğe bağü bölgelerde" de yıllardır süregelen imar yağmasının önü alınabilecektir. Hü- kümetin yasa taslağının öncelikle bu anlayış içinde yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor... Milli Eğitim Bakanlığı, RP lideri Erbakan'ın 8 yıllık kesintisiz temel eğitim ile ilgili iddialannı yalanladı 6 6. sııııfa kaydolma oraın yüzde 8 artlı 9 ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - 8 yıllık kesintisiz temel eğitime geçişle birlikte 6. sınıfa kaydolma oranının yüzde 50'ye düştüğünü öne süren RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan ın iddialan. Milli Eğitim Bakanh- ğı tarafindan yalanlandi. Milli Eğitim Bakanlığı, 8 yıllık kesin- tisiz temel eğitimin, 6. sınıfa kaydolma oranını yüzde 8 ora- nında arttırdığını açıkladı. RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın, partisinın merkez karar yönetim kurulu toplantı- sında yaptığı konuşmada, "öğ- retmen açtgının devam ettiğL, ka- palı okullann sa> ısının azalma- dığı, 6. sınıfa kaydolma oranının yüzde M'ten yüzde 50"\e düştü- ğü ve taşımalı eğitimin başanya' ulaşmadığı'' yönündeki iddiala- nna Milli Eğitim Bakanh- ğı'ndan yanıt geldi. Bakanlık bürokratlan, Erba- kan'ın iddıalannın gerçekleri yansıtmadığını, 8 yıllık kesinti- siz temel eğitimin okullaşma oranını arttırdığını söylediler. Bürokratlar, geçen yıl 5. smıftan mezun olan 1 milyon 226 bin 160 öğrenciden 848 bin 782'si- nİn 1997-1998 öğretim döne- minde 6. sınıfe kaydolduğunu belirterek bunlardan 335 bin 736'sının kız olduğunu bildirdi- ler Geçen yıla göre 6. sınıfa kay- dolma oranının yüzde 8 arttığı- nı kaydeden bürokratlar, yatılı ilköğretim okullan ve pansiyon- lu ilköğretim okullannın sayı- sındaki artışa dikkat çektiler. Bürokratlar. bu yıl 14 yatılı il- köğretim okulu ve 11 pansıyo- nun daha hızrnete açıldığım be- lirterek 8 bin 480öğre.nciye eği- tim fırsatı yarattıklannı söyledi- ler. Eğitim yatınmlannın bakan- lık bütçesı içindeki payının da arttığını kaydeden bürokratlar. "1997 yılında yatınmlann ba- kanlık bütçesi içindeki payı yüz- de 12.40 iken, 1998'dekihedef bunu yüzde 26.45'e yüksehmek n dediler. Bakanlık bürokratlan, ek kaynaktan 45 trilyon 450 mil- yar lira, özelleştirmeden de 27 trilyon 579 milyar liranın yatı- nmlarda kullanılmasımn öngö- rüldüğünü söylediler. Bürokratlar, 1998 yılında ba- kanlık yatınmlannın konsolide bütçe yatmmlan içindeki payı- nın da geçen yıla göre yüzde 32.88 arttınldığına dikkat çekti- ler. Taşımalı eğitimden yararla- nan öğrencı sayısı 1996-1997 öğretim döneminde 120 bin 998 ıken, bu sayının 1997-1998 öğ- retim döneminde 241 bin618"e çıkanldıgını bildiren bürokrat- lar, "Taşımalı eğitim sadece Ağ- n, BingöU Diyarbakır. Hakkâri, Mardin, Muş, Sürt, Tunceli,Bat- man ve Şırnak'ta uygulanmı- yor" dediler. Tarihi 'Hayırlı Apartmanı'nın kaçak katını yıkmayanlar hâkim önüne çıkıyor Belediye başkanlam yargılanıyor Eddıe Kirkland & The Energy Band Nappy Brown & The Electrıc City Band Allison B. King İstanbui Blues Kumpanyası BLUES...BLUES...BLUES... Sonbaharın, aşkın ve hüznün müziği blues'u doya doya dinlemeye hazır mısınız? O halde Efes Pilsen Blues Festivali'nde buluşmak üzere... ANKARA HILTON ' 7,8,9Kasım1997Saat:19 30 BMet satış: 24 Ekım 1997'den ıtıbaren Vakkorama (0-312) 425 22 85, Polo Karurr (0-312) 426 82 34, Dost Musıc Center (0-312) 425 80 57. AÜantıs & Hı-Fı Musıc Center (0-312) 426 90 29, Taylan EleMronık (Atakulei (0-312) 439 32 79 İSTANBUL HILTON CONVENTION & EXHIBIT1ON CENTER 12,13,14 Kasım 1997 Saat. 19 30 15 Kasım 1997 Saat: 14 00 ve 19 30 Bilet satış: 24 Ekım 1997'den ıtıbaren Vakkorama Suadıye (0-216] 350 87 42, Rdmelı (0-212) 234 42 81. Taksim (0-212) 251 28 88, Gattena (0-212) 559 54 44. Akmerkez (0-212) 282 09 65 İZMİR HILTON 17,18,19 Kasım 1997 Saat. 19 30 Bilet satış: 31 Ekım 1997'den ıtıbaren Vakkorama AJsancak (0-232) 421 65 90, Beymer Aisancak (0-232) 422 72 75 ANTALYA SHERATON 21,22 Kasım 1997 Saat 19 30 Bilet satış: 7 Kasım 1997'den rbbaren Vakkorama Antalya (0-242) 241 93 67 MERSİN HILTON 24,25 Kasım 1997 Saat: 19 30 Bilet satış: 7 Kasım 1997den ıtibaren Mersın Hıtton (0-324) 326 50 00, Vakkorama Adana (0-322) 453 30 52 Kapılar konserlerden 1 saal önce açılacaktır. Gece boyunca fast-food servisi vardır. Organizasyon: r(0-212) 244 33 94 tstanbul Haber Servisi - Yaklaşık 14 yıldır üzerin- deki "*kaçak kattan" kur- rulmaya çalışan. Gümüşsu- yu yokuşundaki tarihi "Ha- yırlı Apartmanı" bu dileği- ne henüz kavuşamazken, aynı süre içinde hemen her 2 yılda bir verilen "yıkım karannı" uygulamadıklan için eski ve yeni Beyoğlu Belediye başkanlan da "sa- nık" olarak mahkemeye çı- kacaklar. Başbakan Mesut Yü- maz'ın annesi Güade Yü- maz'a ait olan kaçak katın altındaki dairede oturan Ni- lüferGiiçhan. 1977 yılında "eskieser'' ilan edilen bına- nın ve kendi dairesinin "•tahrip edildiğjni" belgele- yerek 1983 'ten bu yana hu- kuk savaşımını sürdürüyor. Belediye encümeninden, mahkemelerden ve Anıtlar Kurulu'ndan birçok kez yı- kım karan çıktığı halde Güzide Yılmaz'ın kaçak katına "kimsenin dokun- madığuu" belirten Nilüfer Güçhan, son çare olarak il- gili belediyeciler hakkında geçen yıl Içişleri Bakanlı- Tarihi "Ha\Tiiı Apartmanı" yaklaşık 14 yıldır üstünde- ki kaçak kattan kurtulmaya çalışıyor. ğı'na suç duyurusunda bu- Beyoğlu Belediye başkan- lunmuştu. Içişleri Bakanlı- lan ve Fen Işleri Müdürle- ğı'ncayapılanincelemeso- ri hakkında soruşturma nucunda ise eski ve yeni açılması istendiği halde. ts- tanbul Valiliği 11 Idare K.u- rulu tt men-i muhakeme" karan vererek buna gerek görmedi. Valilik karanna üst mah- kemede itiraz eden Güç- han'm başvurusunu yerin- de bulan Danıştay, İl ldare ICurulu karannı da bozarak "lüzum-u muhakeme" ka- rannı verince kaçak katı yıkmayanlara mahkeme yolu gözüktü. Bir yandan tarihi apart- manın üzerindeki kaçak kat kullanılmaya devam ederken diğer yandan da bu katı yıkmayan eski Beyoğ- lu Belediye Başkanı Hiise- yin Aslan ile şimdiki baş- kan Nusret Bayraktar ve Fen Işleri Müdürü Erdinç Parla, eski esere yapılan yasadışı tahribatı önleme- dikleri ve "görevi ihmal" suçlanndan hâkim karşısı- na çıkacaklar. 20 Kasım 1997'de Istanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya kadar, halen Güzide Yılmaz'ın oturdu- ğu kaçak katın yıkılıp yı- kılmayacağı merakla bek- lenivor. Sovcı'mnyoşam mücadelesisürüyor E F E S PUsen'in kültür ve sanata katküarı artarak sürecek. İstanbul Haber Servisi - Gazetemız yazan Prof. Dr. Mehmet Bahri SavcL yaşam mücadelesi venyor. Yoğun ba- kımda bulunan Savcı'mn sağlık duru- munun ciddiyetini koruduğu belirtildi. Alman Hastanesi Cerrahi Ser\ı- si'nde solunum cihazına bağlanan Savcı'mn sağlık dunımunda bugün de olumlu bir gelişme olmadı. Prof. Dr. Savcı, önceki gün saat 16.30'da kalp krizi geçirmiş. bir öğrencisi tarafindan Alman Hastanesi Acil Servisi'ne ge- tirilmiştı. Prof. Bahri Savcı kimdir? 1914'te Smdırgı'da doğan Savcı. 1933'te İstanbul ErkekLısesi'ni, 1936 yılında da Sıyasal Bılgıler Okulu'nu bitirdi. Bir süre tzmir Defterdarlı- ğı'nda çalıştıktan ve ortaokulda tarih- coğrafya öğretmenliği yaptıktan son- ra Siyasal Bilgiler Okulu'nda (adı son- radan SBF olacaktır) açılan sınavı ka- zanarak 1942 yılında asistanlığa baş- ladı. 1954'te profesör olan Savcı, SBF bünyesinde lnsan Haklan Merkezi 'nin kunılmasını sağladı. Savcı, kırk yıl öğ- retim üyeliği yaptıktan sonra emekli- liğine 4 ay kala Sıkıyönetim Komu- tanlığı'nca görevine son verildi ve emeklilik hakkmı sonradan kazandı. Yıllar boyunca gazetemız Cumhuri- yet'te ve bilimsel dergilerde yazılan ve makaleleri yayımlanan Savcı'mn eserlerinden bazılan şunlar: Siyası Iktidan Bağlama Çabasının Geçirdiği Seyir (1957), Laikliğin Ge- rilemesindeki Tehlikeler (1958). Tür- kiye'de lnsan Haklannın Gelişimi (1959), Demokrasimiz Üzerine Dü- şünceler (1963), Hürriyetler Ozerine Düşünceler (1968), Yaşam Hakkı ve Boyutlan (1980), Atatürk ve Çağdaş Türkiye(1981). HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Malatya'yı Kurtarın! 29 Ekim nedeniyle Malatya'daydım. inönü'nün adını taşıyan üniversrtede gençlere seslendim. Malatya bir zamanlar Ismet İnönü'nün memleke- tiydi. Çağdaş, Kemalist... SonraTurgırt Özal'ın oldu. Şimdi ise Erbakan'ın. Güneydoğu'dan yoğun göç. kentin toplumsal ya- pısını bozmuş. Özal onun üzerine mum dikmiş... Üniversiteyi şeriatçılara teslim etmiş. Kentte devle- ti temsil eden hemen tüm konumları da... Önce CHP'nin yerini ANAP almış. ANAP'ın aya- ğına döşediği yeşil halıdan yürüyen RP de giderek kente egemen olmuş. • • • Üniversitenin büyük salonunda boş yer yoktu. Çok sayıda genç ayaktaydı. Birçoklan da, konuşmayı dı- şanya konmuş olan büyük TV ekranından izliyordu. Başörtülü kız öğrenciler de vardı ızleyenler arasın- da... Böyle bir olayın ilk kez olduğunu söylediler. Kimisini daha sonra kitap imza kuyruğunda da gördüm. inönü Üniversrtesi'nin başında, GATA komutanlı- ğı yapmış, Prof. Ömer Şarlak gibi çağdaş bir isim var. Rektör yardımcıları da aydınlık insanlar... Ama Özal'ın armağanı şeriatçı bir rektörün attığı tohum- lar yerli yerinde... Yeşermişler. Cumhuriyet ideoloji- sinden olanlan yeşertmiyorlar. Tıp Fakültesi öğretim üye ve yardımcılannın yüz- de 70'inin eşleri "türban"\\. Erkek eli sıkmıyoriar... Kendileri ise gümüş yüzük takıyor. Çünkü altın yü- zük günahmış(l). Yüzün üzerinde öğretim elemanı Malatya'yı terk etmiş... Umırtsuz. Başörtülü hemşireler. Başörtülü görevliler. Meslek yüksekokullannda başörtülü öğretmenler... LJseler- de durum daha da kötü. Sanki Malatya başka bir ülke... Ankara'daki, Istan- bul'daki Cumhuriyet yasalan sankı oralarda geçerii değil. Sayın Şarlak meslek okullarının öğretmenlerin- den, derslere başörtüsüz girilmesini istemiş. Hepsi de "sinüzit" olduklan için başlarını örtmeleri gerek- tiğini vurgulayan raporlar getirmişler. Tümü de aynı kaynaktan alınmış raporlar. Sinüs filmlerinı çektirip, raporu verenler hakkında "mesleği kötüye kullanmak" nedeniyle ışlem yap- mak olanağı yok mudur? • • • Özal'ın rektörü geçmişte açıktan ilan etmiş: "- Bize bilim adamı değıl, bizden adam lazım!.." Onun getirdiği Tıp Fakültesi Dekanı, sağır sultana bile duyurmuş: "- Iki taraf var. Silahlar çekildi. Birisinin tasfiyesi gerekiyor!.." Turgut Özal'ın adını taşıyan tıp merkezine, Cum- huriyet tarihinin en büyük sağlık yatınmı yapılıyor. 127 bin metrekare kapalı alan. Ve birim inşaat maliyeti, Bayındırhk Bakanlığı fiyatlarının tam yedi katı. Böyle bir sağlık kurumunu işletmek için en seçkin elemanlar gerekli. Oysa köşe başlannı tutmuş olan- lar için önemli olan uzmanlık değil, "dini bütün" ol- mak(!). Rektör durumun farkında, ama çaresiz. Malatya'da devleti temsil edenlerin çoğu da aynı ideolojlk kumpasın piyonları... Göç toplumsal yapi- yı bozmuş. Onlar da Cumhuriyet karşıtı ortamı elbir- liği ile hazıriamışlar. Direnecek olanlara yaşam hak- kı tanımamışlar. Yeni hükümet -devleti orada temsil edenlerden başlayarak- o ortamı değiştırmek zorunda! Başından beri karşı olduğum YÖK de, cinayete se- yirci kalmamak zorunda! YÖK'ün variık nedeni nedir? Cumhuriyet karanlık güçlere karşı yaşam savaşı verirken.. çağdaş bir Mersin Ünıversıtesi'nı baltala- mak mıdır YOK'ün yapması gereken? Yoksa geçmiş günahlannı bir ölçüde olsun affettirmeye çalışmak mıdır görevi? • • • Malatya bir tane değil. Malatya'lar çok. Ama Malatya'nın özelliği var. Türkiye'de "ılımlı sağ"\n aymazlığı hiçbir yerde bu kadar açık sonuç- lar vermemiş... Göç Malatya'yı CHP'den almış. Ama onu eliyle RP'ye teslim eden, ANAP'ın bizzat kendisi. Kötü tohumlar atılmış, şimdi ürünleri deriliyor. Ve Ismet Paşa'nın ünlü sözü, kendi memleketinde her zamankinden çok daha geçerii... Çok daha gerçek- Çi: "Bir ülkede namuslular en azından namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o memleket için kurtuluş yoktur!.." Malatya kurtanlmayı bekliyor! Ratip Berker toprağa verildi tstanbul Haber Servisi - Mekanik bilim dalına dünya çapında katkılan bulunan ve geçen pazar- tesi günü ölen Ord. Prof. Dr. Ratip Berker dün Teşvikiye Camii'nde kı- lınan öğle namazından sonra Edimekapı Şehitli- ği'ndeki aile kabristanın- da toprağa verildi. Berker için ilk dekanı olduğu Taşkışla'daki tTÜ Makine Mühendisliği Fakültesi'nde de bir tö- ren yapıldı. Ailesi ve bi- lim çevresinin katıldığı törende konuşan İTÜ Rektörü Prof. Dr. GüUün Sağlamer. Berker'in Cumhuriyet tarihinin ye- tiştirdiği en değerli bilim adamlanndan biri oldu- ğunu vurguladı. Ber- ker'in dönemine damga- sım vurduğunu. diğer bi- lim adamlan üzerinde de önemli etkiler bıraktığı- nı anlatan Sağlamer. etkı- sınin bilim dünyasında uzun yıllar daha devam edeceğini söyledi. İTÜ Makine Mühen- disliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nilüfer Eğrican da. Berker'in bilim adamlığının yanı sıra gerçek bir idareci, öğreti- ci ve entelektüel olduğu- nu belirtti. Uşakhgilaile- sinin de eniştesi olan Berker için düzenlenen törene katılanlar arasın- da TÜBA temsilcileri, eski Devlet Bakanı Ni- metÖzdaş.ÇEKÜL Baş- kanı Prof. Dr. Metin Sö- zen de bulundu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle