Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 31 EKİM1997CUMA
12 KULTUR
HALİL GÖKHAN
Fransızşiirinin en önemli adlarından PhüippeJaccottet, Kitap Fuarı konuğu \ YAZI ODASI
Sutırve sınırsızhkamsında...
Bu yıl Kitap Fuan'nın konuklanndan
olan Philippe Jaccottet, günümüz Fran-
sız şiirinin en önemli adlanndan biri. 30
Haziran 1925T
te Mondon'da (tsviçre) doğan
şair Lozan'da edebiyat öğrenimi gördük-
ten sonra Paris'te birkaç yıl çalıştı.
1953 'ten bu yana Grignan köyün-
de (Dröme) ailesiyle birlikte ya-
şıyor. Sel Yayıncılık ve Fransız
Kültür Merkezi'nin işbirliğıy-
le kitap fuanna davet edilen
Jaccottet için, 3 Kasım gü-
• nü fuar merkezinde bir şür
okuma toplantısı düzen-
lenecek.
- Şür evreninde
eşine az rastlanan
inzjvanız, Re-
verdy'nin
1926'daSoles-
mes'e çeki)-
raesini andın-
yor. Nedcnleri
nevdi bu inzi-
vanın? Sbte terketmek bir eylem midir?
PHİLİPPE JACCOTTET- 1953 yılında
evliliğimizden kısa bir süre sonra Paris'i iki
nedenden ötürii terk ettik: Daha az parayla da-
ha iyi yaşama koşullan elde etmek ve Pa-
ris'teki sanat ve edebiyat dünyasi) la aramıza
bir mesafe koymak. Kanm bir ressamdır. Ne
fazla ne eksik.
- Lozan'dan geçtiniz Paris'e. Mermod Ya-
yınlan'nda "Trois poemes au demons"uya-
yunladınız. Paris1
te Ponge. Hanri Thomas, Du
Bouchet ve Dupin ile dostiuklar kurdunuz-,
Bu kısa Paris serüveni yer değiştirmeniz için
yeterli miydi?
Lozan 'da öğrenimimi tamamladıktan son-
ra biraz havalanmak ve hayatımı öğretmen-
likten başka bir meslekten kazanmak istedim.
5.ULUSLARARMSI
İSTANBÜl
BİENALİ
5 EKİM - 9 KASIM 1997
Teşekkür ediyoruz.
İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı
5. Uluslararası İstanbul Bienali'nin gerçekleştirilmesine
katkıda bulunan Özel Proje Sponsorlarına teşekkür eder.
Gazete Pazar
Antoni Miralda
Bank Kapital T.A.Ş.
BANKAPiTAL
Bülent Şangar
• Hölderlin, Ungaretti, Rilke gibi büyük yazarlann çevirmeni olan
Jaccottet, 1953'ten bu yana Grignan köyünde (DrömeJ ailesiyle
birlikte yaşıyor. 1985 yılında Paris Şehri Büyük Şür Odülü'nü
kazanan Jaccottet'ye bu yıl Tübingen Üniversitesi'nce Hölderlin
Ödülü verildi. Sel Yayıncılık'ın 'Dersler' adlı kitabını yayımladığı
Jaccottet için, 3 Kasım günü fuar merkezinde bir şür okuma
toplantısı düzenlenecek.
Bunun üzerine Mermod Yayınlan'nda çalış-
maya koyuldum ve orada ilk çe\ irim olan V'e-
nedik'te Ölüm'ü yayımlattım (Thomas
Mann). 1953"te >ayımlanan L'Effraie,bu ha-
tın sayılırentelektüel değişimin ilk meyvesiy-
di. Bu değişimde çok az tanınan şair Henri
Thomas'nın ve lngilizce'nın önemli çevir-
meni Pierre Leyris'in büyük etkisi oldu. Pen-
ge ve L'Ephemere dergısınin kuruculanyla
olan dostluklanm da çok doğal bir biçimde
gerçekleşti.
- Eleştirraenkr sizi Habiter ailesinin içinde
tutuyorlar ki ayıu ailede Bonnefoy. Dupin ve
Du Bouchet'nin de adlannı görüyoruz. Bu
isimler yine L'Ephemere'in kuruculan sayıb-
yor. İkinci dünva sa>aşı sonrasında sürrealist
şiirin ve Direniş şiirinin tükenmesinin \aratn-
ğı bir ortamda sizin "yer ve iş"miz neydi?
Bonnefoy. Dupin. Du Bouchet ve ayni za-
manda des Forets gibi şairlerle olan ilişkim
öncelikle yüksek bir şür düşüncesini paylaş-
maktan geçiyordu. Aynı düşünceyi Höİderlin,
Rilke, Pasternak. Hupkins gibi büyük örnek-
lerde, sanatta ise Giacommeti ya da Moran-
di'de buluyorduk. Bu düşünce, en kötü şeyin
varlığı karşısmda parlak bir anlamın taşıyıcı-
lıgını üstleniyordu. Demek ki sürekli olarak
biraz kenarda durmuşum, belirsizlik ve kınl-
ganlıklar içinde. geride bir yerde. Bana uygun
düşen bu tek ve esrarlı yol üzerinde yürürken
hiçbir zaman edebiyat hareketlerine kanşma-
dım. ama şiire olan tutkumu bugüne kadar
canlı olarak tutmayı başardım.
- Homeros, Musil. Hölderlin. Gongora.
Rilke, Lngarerti LeopardL. Bunlar önemli
çevirmenlik çalışmanızın başlıca isimleri.
Alışılmadık bir düzen içinde şair. çevirmen
olmak zorunda mıdır?
Çeviri benim tek ekmek kapımdı. Çok za-
manımı ve enerjimi aldı bu uğraş. Ama çevi-
risine orurduğum yapıtlann niteliği bana çok
şeylerkazandırdı. Bu çevırilen. kuramları hıç
bilmeden gerçekleştirdim. ne var ki. her de-
fasında çevirdiğim yazarın sesini en sadık bir
biçimde vermeye çalıştım. Elbette bazı du-
rumlarda yaptığımdan büyük zevkler aldım.
- L'Ephemere dergisinin çevresinde lirik
soyutlamalar yönünde yapıtiar verdiniz ve
boşluğu bir viızteşme yeri olarak algüarken IŞH
ğı ve maddeyi yeniden keşfediyordunuz. Aynı
zamanda uyumsuzluk ve okunmazhk üzeri-
ne düşündünüz. Zamanın içinde yer alma-
ya dair kaygılannız nelerdi?
Bu soru bana göre çok soyut kalıyor. Serü-
İstan^tuşma
Asya Nakliyat
asya nakliyat
Beverly Semmes
Novartis Sağlık, Gıda ve Tarım
Ürünleri San. ve Tic. A.Ş.
OVARTIS
Centrum Dış
Ticaret Ltd. Şti.
CenmaX
Erdemci
Film Prodüksiyon
Ltd. Şti.
£
Eve Sussman
Sensormatic
Güvenlik Sistemleri
Tic. A.Ş.
S Sensormatic
Carl Michael von Haussvvolff
Ardiye-Bülent Kurama
lrwin
C&O Production
istanbul Film Yapım
Hizmetleri Ltd. Şti.
Deniz Kunkut
Film Yapım Ltd.
DKFY
Kemer Country
Kutluğ Ataman Laura Vickerson
Dimel Elektrik
Elektronık Ltd. Ştı.
Hamoğlu
Holding A.Ş.
M
Maaria VVİrkkala
Oyak Sigorta
OYAK SİGORTA
Manuel Pina
Türk Philips Şirketleri
i PHILIPS
Mariko Mori
Liba Laboratuvan A.Ş.
Marta Maria Perez Bravo
Canan Pak Tümay Kemer Golf & Country Club
KEMER
GOLf * COOJTm O L-8
Olafur Eliasson Sense:less
Koleksiyon Mobilya A.Ş.
Tracey Emin
Birgi Sanayi A.Ş.
biigı
Türkan Erdem
BIENAL SPONSORLARI
T.C. KÜLTÜR
BAKANLIĞI
BAŞBAKANLIK
TANITMA FONU
KURULU
KURUMSAL SPONSORLAR
BORUSAN
İNTERPAN
Mercedes Benz
TOTAL VESTEL
MARMARA
! S T A N B L L
v
REKAtU
Bu ılan Cumhur
katkısıyla yayın
Cumhuriyet
yet Gazei
anmıştır.
venleri olmayan. çocuklan ve kansıyla birlik-
te, sıradan ama hiç kuşkusuz özel bir insan ha-
yatı yaşadım şimdiye kadar. Bu hayat ne za-
man bana derin ve yoğun deneyimler kazan-
dırdıysa, açık ya da kapalı, onlan kendimce,
bir şair diliyle sözcüklere dökmeye çalıştım.
Özde varolanın en yakınmda. hepimizi ilgi-
lendiren ve aynı zamanda şiire de ait olan bu
sınır ve sınırsızlık arasındakı bölgede durma-
ya çalıştım.
- Otomatizmi ve imgelenün coşkusunu bir
kenara bırakbğınızda. 2. Dürrya Savası sonra-
sında romantizm ve sürrealizm gibi iki şeytan
vardı önünüzde. Onlann ileri sürdüğü gelecek
çözümüne inanmıyordunuz. Sizin çözûmünüz
neydi?
Bana öyle geliyor kı. dünyay ı sorgulama bi-
çimim Alman romantiklenninkine yaklaşı-
yor. Özellikle No\alis'e. Cstünde yüzdüğü-
müz dünyanın ne anlama geldiğinı çözümle-
me işi olarak görür Novalis. şiiri. Elbette bu-
nun Lamartine ve Mussetier'in içinde bulun-
duğu benmerkezcı ve kımı zaman duygusal
bir görünüşü ıçeren romantızmle ilgisi yok-
tur.
- Savdam bir dil kullanıyorsuntı/ şiiıieri-
nizde. Airs'te (1967) yer verdiğiniz haiku tar-
zıyla aranız nasıl?
Sözcüklen. kendilerini oluşturan nedenle-
n daha duyarlı kılmak için okura unutturma-
ya çalışıyorum sürekli olarak. Bu yüzden Airs
döneminde haiku bana benzersiz bir tür ola-
rak gelmişti. Elbette sadece \ilzeysel olarak
taklit etmedim bubiçimi. Hayatımın bu hafıf
ve yoğun dinginlik döneminde "havada" ya
da "•havadar" bu şür demek daha uygun dü-
şer.
- Sürreaiistlerin modern şiiri imgelere bof-
duğu bir gerçek. Fakat öte \andan dümanın
ifadesi hâlâ bitirUmemiş. tanıanılanmamış
olarak dunıyor. tmgenin vanında olmayışınız
bu yüzden mi?
Haiku ile karşılaştığım dönemlerde eğre-
tileme. karşılaştırma vs.'den yoksun bir şiirin
arayışı içindeydim. Ama. onlann katkılann-
dan uzunca bir süre vazgeçemedim. Sürre-
alizmde tuhafıma giden eğretilemelerin bol-
luğu ve karşılıksız olmalanna sık rastlanma-
sıydı. Ne pahasına olursa olsun
to
şaşırDcr bir
eğretileme olsun istemiyordum. Eğretıleme-
den beklediğim işaret ettıgimi "aydınlatma-
sı" ve bir tür yol göstermesiydi.
- Türk şiiri hakkında neler bili\orsunuz?
Doğu kültürleri \eedebiyatian\la ilişkiniz ol-
du mu?
Ne yazık ki, kültürünüz hakkında çok az
şey biliyorum. Elbette, bazı sözlen beni de-
rinden derine çok etkileyen Yunus Emre'yi ve
M«1ana'yı tanıyorum. Alçakgönüllüçabala-
nnız sayesinde Türkçede ilk kez bir kitabımın
yayımlanıyor olması benı çok mutlu edıyor.
Bu fırsatla ülkenizi tanımak bana büyük se-
vinç verecek.
1 6 İ S T A N B U L K İ T
A P FUARI'NDA
YAYINEVLERİNDEN YENİ KİTAPLAR
Castillo, ifade özgürlüğü
için konuşacak
C A N YAYINLARI
Michel del Castillo
BAŞLNABUYRUK
BÎRKADIN
Kültür Senisi - Ispanyol asıllı Fransız ya-
zar Michel del Castillo bu yıl Can Yayınla-
n'nın konuğu olarak fuara katılıyor. 2 Ağus-
tos 1933'te Madrid'dedoğan Castillo'nun ba-
bası Fransız. gazeteci olan annesi ise Endü-
lüslü. direnişçi. kendisini 'Halk Cephesi'ne
adamış. Franco yönetiminde hapse atılmış.
kocasından ayn yaşayan bir kadın.
lç Savaş'ın sonunda gizlice Fransa'ya ge-
çip 1936 ayaklanmasından önce lspanya'yı
terk eden babayla buluşru ana-oğul. Daha ço-
cukken 1939-1942 yıllan arasında bir topla-
ma kampında yaşadı. I942'de aile parçalan-
dı: Anne Afrika'ya gittı.
kendisi bir tspanyol yetım-
ler yurduna gönderildi. Bir
'Kızıl'ın oğlu olduğu için
öksüz muamelesi görerek
12 yaşından 16 yaşına dek
Ispany a'da hapishanede tu-
tuldu.
1953 yılında yeniden
Fransa'va dönüp ailesini
buluncaya kadar Barcelo-
na'da bir yığın ise gırip çık-
tı: Fabrika ışçiliği. özel öğ-
retmenlik. Fransızca öğret-
menliği. duvarcılık, hamal-
lık ve daha bir yığın iş. Sı-
nın gizlice geçıp Fransa'da
yeniden lise öğrenımine
başladığı zaman yirmi ya-
şındaydı. Yirmi yıllık bir
cehennem! Bu "cehennem
1
1957'de yayımlanan ilk ro-
manı •Çağımızın Çocu-
ğu'ndan başlayarak Michel
del Castillo'nun bütün ya-
pıtlannayansıdı.
Paris'e gıderek amcası-
nm yanına sığınan Castillo,
edebiyat ve felsefe okuduk-
tan sonra 1957
yılında psi-
koloji diploması aldı. İlk ro-
manında lspanya'daki iç savaşın bütün yaşa-
mını nasıl etkilemiş olduğunu. kendini ve çek-
tiklerini aniattı. Bundan sonra birçok roman
yazan Castillo'nun 'Başına Buyruk Bir Ka-
duı', "Çağımjzın Çocuğu', 'Gitar', 'İspanyol
Kanı'(RTLBü>oik Ödülü. 1993),'KararĞe-
cesi' (1981 Renaudot Ödülü) Türkçede Can
Yayınlan'nda yayımlandı. Son romanı 'La
Tuniqued'Infamie'adlı eseri de yine Can Ya-
yınlan tarafından yayımlanacak olan Michel
del Castillo. bugün ftıarda saat 16.00'da baş-
layacak olanu
tfadeOzgürtüğü" başlıklı pane-
w
ispanyol asıllı
Fransız yazar Michel
del Castillo, bugün
fuarda 'İfade
Özgürlüğü' başlıklı
panele katılacak.
le katılacak.
Can Yayınlan'nın bu yıl fuar için hazırla-
dığı kitaplar arasında İnd Kut'un Türkçesi
ile Tomas Eloy Martinez'ın romanı 'Santa
Evita/ Eva Peron'un Hayatı'; Jean Cormi-
er'nın anı-romanı Gülşeren De>rim"in çev i-
risiyle 'Che Gue\ara/Ölüm Nereden Gelirse
Gelsin'; Albert Camus'den iki kitap: Tahsin
YücePın Türkçesıyle 'Sisifos Söylemi* v e Ned-
ret Tanyolaç'ın çevirisivle 'V'eba'; yine Um-
bertoEco'dan iki kitap: MehmetH.Doğan'ın
Türkçesivle 'Yanhş Okumalar': İlknur Öz-
demir'in çevırisiyle 'Somon Balığıvla Yblcu-
luk'; Marguerite Duras'nın de-
nemeleri 'Yazmak"(Çev.Aykut
Derman); Lav*Tence Durrel'dan
'Kara Defter' (Çev Püren Öz-
gören); Jean PauJ Sartre'ın ro-
manı •Yaşamayan Zaman'
(Çev. Gülseren Devrim); Cesa-
rePavese'nin romanı 'Ay veŞen-
lik Ateşleri'lÇev Rekin Tek-
soy): Stefan Zvwig'ın güncesi
'Günlükler' (Çev. ilknur Özde-
mir); Erich Maria Remarque'ın
L
Dönüş Yolu' ve Doris Les-
sing'ın romanı Tomris Uyar'ın
çevirisiyle 'Gene Aşk'. ilk göze
çarpanlar arasında yer alıyor.
Yeni yayınlarda uzun bir ara-
dan sonra Erdal Öz'ün yeni öy-
kü kitabı 'Sular Ne Güzelse';
Mehmet Zaman Saçuoğlu'nun
'Yaz E\i': Nazlı Eraj'ın 'lm-
parator Çay Bahçesi'; Melih
Ergen'in 'Tünel': Faruk Du-
man'ın -Seslerde Başka Ses-
ler': Cemil Ka\ııkçu"nun 'Biü-
nen Bir Sokakta Kavbolmak":
Sema Kavgusuz'un "Ortadan.
Yarısından' adlı öykü kıtapla-
rının yanı sıra KürşatBaşar'm
'Aşkı Bulmanın ve Korumanın
VbUan', 'Sen Oimasaydın Yap-
mazdım Biliyorum'. "Kış Ikindisinin Evinde',
'Konuştuğumuz Gibi Lzaklara'; Ahmet .41-
tan'ın 'Karanlıkta Sabah Kuşlan" adlı kitap-
lan da var.
Oriana Fallaci'nın Pınar Kür'ün çev insıy-
le 'Doğmamış BirÇocuğa Mektup'u; Angela
Carter'ın romanı 'Sirk Geceleri"; Carol Shi-
elds'in 'Taş Günceler'i; Alessandro Baric-
co'nun 'İpek'ı: Danilo Kis'in 'Ud ve Yara İz-
lerT adlı esen; Mariateresa Di Lascia'nm
'Gölgeli Geçit'i de fuarda okurla buluşacak
yapıtlardan.
SELİM İLERİ
Giyim ve GüzellikSevimsiz bir durumu dile getiriyor ama, Türk-
çe'nin çok sevdiğim sözcüklerinden biri: Soğukal-
gınlığı. Osoğukalgınlığı, hermevsimdönümündeol-
duğunca, benimle birlikteydi.
Birkaç gündür uyuklayıp duruyorum, hiçbir iş ya-
pamıyorum; kâh televizyon başındayım, kâh çok
eski dergileri kanştırıyonım. Arada kekik suyu, ilaç-
lar, fanila değiştirmeler...
1938'in Yıldız dergisi "1 Sonteşhn" sayısjnda ken-
disini bakın nasıl tanıtmış:
"On beş günde bir çıkar Gençlik, Güzellik, Sine-
ma ve Sanat Rövüsü."
Sözkonusu 'rövü 'de bir de "ŞıkAdam" yazısı var.
Terzi S. Memduh kalerne almış. Önce 'tasarrufzih-
niyeti'ne sesleniliyor. Üst başlığı işte şu satırlar oluş-
turuyor:
"Şık adam muhakkak zengin adam değildir. Öy-
le olsaydı bütün zenginlerin şık olması icap ederdi.
Hayır, şık adam bilgili adamdır. Ne giyeceğini bil-
mesi lazımdır."
Sonra öğreniyoruz ki, bir erkek modası da varmış.
Gelgelelim erkek modası kadınlannkine benzemez-
miş; çok ağır bir akış içinde değişime uğrarmış.
1938 sonunun moda yenilikleri ise, hepi topu, kru-
vaze ceketlerdeki renklermiş. Mora çalar maviyle
koyu kahverengi kumaşlar modaymış o sezon. Ce-
ketlerin üç düğmeleri iki düğme olmuş ve iki düğ-
me erkekleri daha uzun boylu gösterecekmiş...
Şimdilerde üç düğme moda; bu kez de üç düğ-
menin daha uzun boylu gösterdiği ileri sürülüyor.
Geçelim...
Terz S. Memduh iki düğmeden yalnız birinin ilik-
lenmesi gerektiğini belirtiyor. Fakat hangi düğme?
O da açıklanıyor: "Bu ceketlerde ikinci ve son, ya-
ni iliklenen düğme bel hizasından 2 inç (takriben 5
santim) aşağıdadır. Üstteki düğme ise belden 4 inç
kadaryukanya dikilmektedir." Sanınm biraz kanşık
birtanımlama...
Şık adamın o yılki ceket modasını açıklayan Ter-
zi S. Memduh bir yandan da günü gününe moda
takip etmenin şıklıkla eşanlamlı olamayacağını söy-
lüyor. Önemli olan, kendimize yakışanı seçmek, gi-
yimde mutlaka kişiliğimizi yansıtmak.
Tasarruf zihniyeti o kadar egemen ki, "yeni bir el-
biseyaptırmak niyetinde olan birbey" denmiş. Bu-
günün satışa yönelik kırkırtıcılığından henüz çok
uzak Türkiye.
Güzellik konusuna gelince, orada artık bağnazlık
konuşuyordiyebilirim. Cemil Cahit "Güzellik Mek-
tupları" yazıyor ve şöyle diyor:
"Ben çocukken -pek eski birzamandan bahset-
miyorum- yüzüne makiyaj yapmış bir kadını par-
makla gösterir ve ona 'Tango' adını takariardı. Hiç-
bir ana, kızına; hiçbir koca, karısına makiyaj müsa-
adesi vermezdı. 'Kendini bilen kadın, böyle bir şey
yapmaz!' derlerdi."
Ama Cemil Cahit sonraki dönemlerde anlayış de-
ğişikliğini de vurguluyor. 1938'in modern kadını 'ma-
kiyajlı kadın'dtr. Yalnız makiyajın özenle yapılması
gerekmektedir. Güzellik, ille, sadelikte aranacaktır.
Bunlann hepsi, bizim kuşak için, anne babalan-
mızın gençlik yıllarında yaşanmış. Var öyle fotoğraf-
lar Babam, iki düğmeli kruvaze ceketiyle. Galiba üst
düğme ilikli... Annem solgun bir makiyajla, belki de
maklyajsız...
Yıldız dergisinin öğütlerine mi uymuşlardı? O gün-
kü zihniyete körü körüne mi bağlanmışlardı? Tam
bilemiyorum. Yalnız şunu düşündüm: Mutlu olmuş-
larmıydı?
Ölçü, denge, tasarruf, başkalarının hakkına say-
gı, bu çeşitten incelikli özellikler üzerine kurulu o ya-
şama biçimi altmış yıl öncesinin genç insanlannı
mutlu kılmış mıydı?
Elliler. altmışlar gözümün önüne geliyor. Ellilerde
çok küçüğüm. bununla birlikte hayli mutsuz birana-
baba hatırlarım. Altmışlarda mutsuzluk kemirgen
bir hal almış. bütün hayatımıza sıçramıştır. Geçim
sorunları baş göstermiştir. Annem. handiyse, hiç
makiyaj yapmaz olmuş; babamın eski giysileri ma-
halle terzisinde benım için küçültülüyor.
Üstüme oturtulamamış bu giysiler Galatasaray
Lisesi'nde vartıklı çocuklann alay konusu olmuştur.
Ne kadar utanırdım, ne kadar üzülmüştüm! Bugün
yine üzülüyorum: Giysilere değil; annemle baba-
mın, o kuşak insanlarının Tükiye için özverisine.
Üzülmek ve delicesine özlemek!
Takvimde İz Bırakan:
"Benim duyduğum sevgi, bir başkasıyla hiçpay-
laşılmadı. Yaşamımın her günü için böyle olduğu-
nu söyleyebilirim, bunu biliyorum." Marguerite
Duras, (Aykut Derman çevirisi), Yazmak, Can Ya-
yınlan, 1997.
KİTAP FUARI'NDA BUGÜN
A SALOrsU
• 13.00-14.30'da Gendaş'ın düzenlediği. Paul
Strathern'in katıldıgı *90 Dakikada Felsefe" başlıklı
söyleşi.
• 14.30- 16.00'da Fransız Kültür Merkezi ve Telos
Yayınevi'nin düzenlediği. Agnes Michaux. Prof. Dr.
Türkel Minibaş ve Hıncal Lluç'un katıldıgı •Kadın
Düşmanı". 16.00-18.00'de Yayıncılar Birliği'nin
düzenlediği Müge Gürsov Sökmen'in yönettiği, Peter
Porter, Murathan Mungan ve Michel Del Castillo'nun
katıldıgı 'tfade Ozgüriüğü'.
• 18.00-20.00"de Can yavınlan tarafından düzenlenen
Kürşat Başar ile söyleşi.
K Ü L T Ü R t Ç İ Z İ K
KÂMİL MASARACI
>•• r