Katalog

SAYFA CUMHURİYET 3 EKİM 1997 CUMA 8 DIŞ HABERLER AB Anlaşması imzalandı • AMSTERDAM (AA)- Hollanda"nın Amsterdam kentinde toplanan A\Tupa Bırhği (AB) Dışişleri Bakanlan. AB'nin genişlemesini, ortak dış ve güvenlik politikası oluşturulmasını, birlik bünyesindeki reformlan öngören Amsterdam Anlaşmasf nın nihai şeklini imzaladüar. Asıl amacı .AB'nin doğuya genişlemesine giden yolu açmak olun anlaşma. bazı sorunlann çözümsûz bırakıldığı bir uzlaşma belgesi olarak değerlendiriliyor. Belarus'ta gazeteci krizi • MOSKOVA(AA)- Belarus'ta halen tutuldu bulunan Rus ORT televızyonunun muhabiri Pavel Cheremet serbest bırakılmadığı taktirde. Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko'nun Rusya'da istenmeyen adam ilan edileceği bildirildi. Lukaşenko'nun Rusya'ya bugün (dün) yapacağı ziyaretin, Rus federal yetkililerince engellendigi belirtiliyor. Yeltsin yaptığı açıklamada, Lukaşenko'nun öncelikle Cheremet'i serbest bırakması gerektigini belirtti. Bulgaristan'da KP yasağı isteniyor • SOFYA(4A)- Demokrasi ve liberal ekonomiye geçiş sürecini yaşayan Bulgaristan'da komünist partilerin yasaklanması için bir yasa tasansı hazırlandı. Iktıdardaki Birleşik Demokratik Güçler ittifakı (ODS) milletvekıllerinden Georgi Panev tarafından hazırlanan ve parlamentoda imzaya açılan yeni yasa tasansı, ülkede komünist partilerin tüm faaliyetlerini yasaklarken komünizm rejımınin de yasadışı ilan edilmesini öngörüyor. Komutana suikast gîrişimi • BOGOTA(AA)- Kolombiya'nın başkenti Bogota'nın kuzeyindeki Santa Marta'dan geçmekte olan Genelkurmay Başkanının da bulundugu askeri konvoya patlayıcı madde atıldı. Polis, genelkurmay başkanı Manuel Jose Bonett'ın patlamadan yara almadan kurtuldugunu. olayda bir sivilin öldüğünü. ilci askerin de yaralandığını belirtti. Endonezya ve çevresindeki duman bulutu rüzgârla dağılmaya başladı Doğa affediyor Endonezya ve Malezya'da orman yangınlanıun büyük bölümü kontrol alüna alınırken. >er yer tekrâr alevlenen bölgelere yerel halk müdahele ediyor. Dış Haberler Servisi - Uzun bir süreden beri orman yangınlannın ve yangınlann yol açtığı yoğun du- manın etkisi altında kalan Endonez- ya ile komşusu olan ülkeler sonun- da rahat bir soluk almaya başladı. Meteoroloji uzmanlan rüzgar- lann yön değiştirdiğini ve duma- nın yakında dağılacağını aynca yangınlann söndürmeye yetecek miktarda yağmurun kısa bir süre içinde yağmasının beklendiğini bildirdiler. Başkent Cakarta'da Meteorolo- ji Dairesi Başkanı Sri Diharto. "Son Qç gün içinde rüzgânn yönünde bir değişim gözledik. Bu rûzgâr kı- sa bir süre içinde hem bizi hem de komşulanmızı etkisi altına alan ke- sifdumanı dağıtacaktır" dedı. Su- matra adasında yangınlann mey- dana getirdiği dumanın Hint Ok- yanusu'na doğru kaydığını belir- ten Diharto "Dolayısıyla Malezya ve Singapur da duman altında kal- maktan kurtulacak" diye konuş- ru. Diharto. Endonezya'da yoğun yangınlann yaşandığı bir diğer böl- ge olan Borneo adasındaki Kâli- mantan'ın üzenndeki kesif duma- nın da yine rüzgâr sayesinde Gü- ney Çin Denizi'ne doğru uzaklaş- tığını da kaydetti. El Nino etkisi Endonezyalı çiftçilerin tanm ya- pabilmek için arazılerini yakmala- nyla başlayan yangınlar El Ni- no'nun yol açtığı kuraklık ve ola- ğan mevsim yağmurlannın gecik- mesi nedeniyle yayılmış ve gide- rek kontrolden çıkmıştı. El Nino, Güney Amerika'daki Pasifik Okyanusu'nun sulannın • Arazi açmak için çıkanlan yangınlann yoğun dumanı dağılırken rüzgânn ardından gelmesi beklenen yağmurlann da yangınlan söndünnesi umuluyor. ısınmasına, Pasifik'inbatısındaki denizlerin de soğumasma yol aç- mıştı. Bu değişim nedeniyle Asya ve Avustralya'nın birçok bölgesin- de kuraklık yaşanırken, Güney Amerika ise sellerle boğuşmak zo- runda kalmıştı. Endonezya'yı da etkisi altına alan kuraklık sonunda ülkede aç- lık ve susuzluğun neden olduğu hastalıklardan 300 kişi yaşamını kaybetmişti. Endonezya'dan son- ra Malezya'ya da başlayan orman yangınlannın sonunda kontrol al- tına alındığı bildirilirken. Tayland da dumanın etkisinin azalmaya baş- ladığı belirtildi. Tayland Çevre Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada yoğun duman- dan etkilenen 12 eyalette durumun artık normale dönmeye başladığı bildirildi. Hava kirliliğinde metre küp başına 120 mikrogram olarak belirlenen tehlike sınınnın bu eya- letlerde kimi zaman 200 mikrog- ramı aştığı; ancak şimdi 60 mikrog- ramın altına düştüğü kaydediliyor. Ancak Singapur'u etkisi altına olan kesif dumanın henüz dağılma- ya başlamadığı ve yoğunluğun sür- mesı durumunda açık havada ya- pılan ışlerin geçıci olarak durduru- lacağı belirtildi. Bu arada Endonezya'da Sumat- ra adasının güneyinde yoğun sis nedeniyle bir teknenin bir yük ge- mısi ile çarpışması konucu 2 ço- cuk öldü, denize düşen 6 gençten de henüz bir haber alınamadı. Batı Samoa hükümeti nikâhsız ciftleri uyardı 'Ya evlen ya terk ef APIA (AFP)- Batı Samoa hükümeti nikâhsız birlikte yaşayan yabancı çiftlere evlenmelerini. aksi halde sınır dışı edileceklenni söyledı. Başbakan Sekreteri Vaasatia Pok»ma önceki gün nikâhsız birlikte yaşamanın kabul edilemeyeceğini, çünkü bunun Batı Samoa gelenekJerine uygun olmadığını ıfade ettı. Poloma, bu uygulamanın yurtdışından gelen ve burada yaşamak isteyenlere yönelik olduğunu belirtti. Birlikte yaşayan çift sayısını belirtmeyen hükümet yetkilisı, görevde olduğu iki yıl içinde birlikte yaşayan iki çıfte rastladığını söyledi. Birlikte yaşayan çıftlerden bazılan çalışma izni alındıktan sonra evlenme durumuna hükümetin kanşamayacağını söylüyorlar. " Eğer buraya taşınmadan önce bu isteği belirtselerdi durum farklı olacaktT diyen çiftler, kendılenne çalışma izninin Batı Samoa hükümetince verildiği. iki yıldan sonra şimdi de evlenmelerinin istendiğini belirtıyorlar. Başbakan ve aynı zamanda lltica Bakanı olan Tofilau Eti Alesana 1962 yılında ilan edilen bağımsızlığından beri Batı Samoa'ya gelen ve hükümet için çalışan çiftlerin "evli çift" olarak gelmeleri gerektigini söyledi. Alesena evliliğın beyazlarca kendilenne tanıtıldığını hatırlatarak "Şimdi din adamlan gençlere Batılı değerleri öğretirken bevazlann burada nikâhsız yaşamalannı kabul edemeyiz" dedı. Alesana, birçok Batı Samoah'nın nikâhsız birlikte yaşadığı gerçeğini de kabul etti. Halkın yüzde 99'unun Hıristiyan olduğu Batı Samoa'da eşcinsellere yönelik baskılar da sürüyor. Geçen yıl Yenı Zelandalı bir eşcınsel ailesini ziyaret etmek ıçın çıktığı Batı Samoa'ya geri alınmamıştı. Sri Lanka iç savaşı bitiriyorCOLOMBO(AFP)- Tamil azın- lığa daha fazla özerklik vererek iç savaşa son vermek isteyen Sri Lan- ka hükümeti, bölgenin bağımsız- lığı için savaşan Tamil gerillalan ile banş masasına oturmaya hazır- lanıyor. Sri Lanka Adalet Bakanı Gami- ni L. Peiris, yapılan bir anayasa de- ğişikliği ile merkezi hükümetin bazı yetkilerinin bölgesel konsey- lere devredilmesinin planlandığı- nı duyurdu. Dün bir açıklama ya- pan Peiris, banşın sağlanması kar- şılığında azınlıktaki Tamil ve Müs- lüman toplumlanna daha fazla özerklik tanınmasmı hedefleyen plana bakanlar kurulu tarafından son şeklinin verildiğini ifade etti. Hükümetin önerdiğı anayasal re- formlann en tartışmalı bölümü, Tamil gerillalan ile hükümet ara- sında 14 yıldır süren ve bugüne kadar 50 bin kişinin yaşamma mal olan savaşa son verilmesini öngö- • Tamiller'e daha fazla özerklik verecek anayasa değişikliği için referanduma gidilecek. Hükümet Tamil Kaplanlan ile görüşmek istiyor. rüyor. Hükümet, fiili bir federal dev- let kurulmasını hedefleyen plan çerçevesinde Tamil Eelam Kurtu- Hış Kaplanfan iîe masaya oturma- ya hazır olduğunu duyurdu. Sri Lanka hükümeti, farkh etnik grup- lann bir arada bulunduğu doğu eyaletinde bir referandum düzen- lenmesine de karar verdi. Bu böl- gede yaşayan halkın Tamillerin ço- ğunlukta olduğu komşu kuzey eya- leti ile birleşip birleşmeyeceğini de referandum sonucu belirleyecek. Adalet Bakanı Peiris, basına yaptığı açıkJamada. ülkenin doğu- sundaki Tamillerin, Tamillerin ço- ğunlukta bulunduğu kuzey eyale- tine katılması durumunda bölge- de yaşayan Müslüman azınlık için de ayn bir konsey kurulmasının planlandığınadikkatçekti. Müslü- manlar, Tamillerden sonra ülke- deki ikinci en büyük azınlık gru- bunu oluşturuyor. Adalet Bakanı Peiris, bazı siya- si partilerin hedeflenen anayasal re- formlann kimi bölümlerine rezerv koyduklannı, ancak öneri getir- mediklerini bıldirdi. Peiris "Her türlü taruşmaya ya da görüşe açı- ğız. Hükümet olarak ise, yetki dev- ri planının bütün yönlerini kapsa- yan bütünlüklü bir dizi öneri ile ortaya çıktık" şeklinde konuştu. Hükümetin öneri paketi. Tamil Kaplanlan'nın bazı taleplerini kar- şılamayı da hedefliyor. Tamil Kaplanlan. şu ana dek öneriyle ilgili bir yorum yapmaz- ken hükümet gerillalarla banş ma- sasına oturmadan önce çoğunluk- taki Sinhal partileri arasında bir uzlaşmaya vanlmasını bekleyece- ğini bildirdi. Hükümet önerilerinin kabulü için siyası partilerin yanı sı- ra, yeni bir anayasa hazırlanma- sından sorumlu olan parlamento ko- misyonunun da onay vermesi ge- rekiyor. Yeni anayasanın yürürlü- ğe girmesi içinpariamentonun üç- te ikisinin oyu gerekiyor. Taslağın ülke çapında da referanduma açıl- ması şart. Komisyonun kasım ayı ortala- nnda bir tasiak metin üzerinde uz- laşmaya varması durumunda, ye- ni anayasa gelecek yılın başlann- da hazır olacak. Sri Lanka'yı fe- deral bir yapıy a kavuşturmayı he- defleyen hükümet planı çerçevesin- de kurulacak bölgesel konseyle- rin toprak, kanunlar ve asayiş, ma- li işler, dış borçlanma ya da dış yardım konulannda merkezi hükü- metten bağımsız olarak karar ala- bilmesi öngörülüyor. t II V DEGERLIOGREIMENLER, DEOERU VEULER Türkce öğretiminde cağdas secenek UZMAN TURKÇE DİLBİLGİSİ 0İLYETENEĞ1 TÜRKÇE DİL BİLGtSİ DflYETENEĞİ UZMAN TURKÇE DİL BİLGtSİ OİLYETENEÛİ "Bir yıl sonrasını düşünüyorsan tohum ek. Ağaç dik, on yıl sonrası ise tasarladığın, Ama yüzyıl sonrası ise düşündüğün, halkı eğit. Bir kez ürün verir ekersen tohum. Bir kez ağaç dikersen, on kez ürün verir. Yüz kez olur bu ürün, eğitirsen halkı. Öğretirsen balık tutmasını, hep doyar karnı..." (Kuan-Tzu) KİTAPÇILARDAN ISRARLA İSTEYİNİZ. Adres: Uzman Yayın Dağıtım San.Tic. LTD. 861 Sokak No: 21 Konak/İZMİR Tel: (0-232) 425 53 29 - 445 50 57 Fax: (0-232) 484 03 68 ANKARA GAYRİMENKUL SATIŞ İCRA MÜDÜRLÜĞfTNDEN KIYMETTAKDÎRİ RAPORUNUN ÎLANENTEBLİĞt DosyaNo: 1997' 143 lş Ankara 9 Sulh Hukuk Mah- kemesı'nın 16 4 1996 gün 1995'114esas 1996,322 karar sayılı ılamı ile tapu kaydındaki bütün yükümlülûklen ile bir- likte satılarak hissedarlar ara- smdakı ortaklığın gıderilmesı- nı karar venlen Ankara ıli, Ke- çıören ilçesı. Bağlum kö>1i 12 ada 8 parsel sayılı 391 m2 mık- tanndaki arsanın hıssedarlann- dan, Kahraman Kalaycı. Ali Gencer. Ayşe Gencer. Şerife Işık, Mustafa Savsa. Hıkmet Ozdemir. Osman Demirel, Da- vut Işık ve Emine Ertürk'ün adresleri tespıt edilemediğın- den ve mahkeme üamı da aynı yolla teblıgat yapılarak kesın- leşmiş bulunduğundan kıyraet takdir raporunun adJanna ıla- nen tebligine karara verilmiş- tır. Karar gereğince; müdürlü- gümüze ibraz edilen 17.9.1997 tanhlı bihrkışi raporuna göre arsanm beher m2 sine 7.000.0000 TL toplam 2 737.000.0000 TL değer tak- dır cdildıgi. işbu ılanın yayımı tanhınden itibaren yukanda ısımlen yazıh hissedarlann 7 gün içmde ılgılı mahkeme nez- dinde itırazlannı bıldirmeleri, aksı takdırde 7 güne 15 gûn ıla- vesi ile 22 gün sonunda kıymet takdir raporunun kesınleşmiş sayılacağı, kıymet takdıri rapo- runun teblığı yerine kaım ol- mak üzere ilan olunur. 18.9.1997 Basm. 42525 Cumhuriyet Kitap Kulübü'nden SONBAHAR KİTAP ŞENLİĞİ Degişik İndirimler Ucuz Fiyatlar Sri Lanka ordusu Tamillerden ele geçirikn silahlan sergiliyor. 14 >ıldır süren iç savaş ülkede 50 bin cana mal oldu. Anayasa değişiklik taslağının onaylanması durumunda yeni anayasa yıl başında hazır olacak. Değişiklik, belki de iç savaşı sona erdirecek. ÇjÖR ÜŞ/ Prof. Dr. EROL MANİSALI Yunanistan Krizi Neden Tırmandımyor? (1) Taksim Sergi Salonumuza gelin indirim için ayırdığımız bölümden kitaplarınızı seçin Adres: Istiklal Cad. Zambak Sok. No:4/1 Beyoğlu-istanbul Tel:252 38 81/82 BARIŞÇIL\R DtKERDEMİ UNUTMUYOR Türkıye Banş Derneği Başkanı Büyükelçi 1VIAHMUT DİKERDEM (1916-1993) ölümünün 4. yılında banşsever dostlan tarafından saygı ile anılıyor. Banşse\'erler onun dünya banşına olan katkılanyla, 12 Eylül mahkemelen önündekı destansı direnişini asla unutmayacak. Anısı önünde saygı ile eğilıyoruz. Not: 3 Ekim Cuma günü saat 16.00"da Karacaahmet'tekı mezan başında tören. Akşam Çatı Restorant'ta Geleneksel Banşçılar Yemeğı. TURKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL ÇAĞRISI Yönetim Kurulu'nca hazırlanan tüzük değişikliği tas lağının görü- şulüp karara bağlanması için olağanustu Genel Kunıl toplantısı 12 Kasım 1997 Çarşamba gûnü saat 10.00'da (Türkocağı Caddesı No: 1 34440 Cağaloğlu-lstanbul) adresindeki Basın Sarayı Burhan Felek Konferans Salonu'nda tek gündem maddesını goruşmek uzere top- lanacaktır. Toplantıda gereklı çoğunluk sağtanamadığı takdirde ıkın- cı toplantı 19 Kasım 1997 Çarşamba günu saat 10.00'da çoğunluk aranmaksızm aynı yerde ve aynı gündem ile yapılacaktır YÖNETİM KURULU GÜNDEM: 1- Açılış, Başkanlık Divanı seçimi, 2- Tüzuk değışikliğinin görüşülmesi ve karara bağlanması, 3- Kapanış. Nüfus cüzdanımı ve ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. MUSTAFA ARSLAN Nüfus cüzdanımı kaybettirn. Hükümsüzdür. ÖZGÜR ÖZÜRLÜ Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. NİYAZİ ALBAYRAK Yunanistan Türkiye karşrtı politikasını son yıllar içinde inanılmaz bir bıçimde tırmandır- maktadır. Her ne kadar Yunanistan "Türki- ye ile yakınlaşmama ve sürekli kriz içinde olmayı" ulusal bir politika olarak uzun yıllar- dan beri benımsemiş ise de özellikle Avru- pa BirHğı'nın üyesi olduğu 1981 yılından iti- baren kademe kademe çrtayı yükseltmiş ve özellikle 1994den itibaren çok belirgın bir biçımde kendisini, her alanda adeta Türki- ye düşmanı ilan etmıştır. Dışişleri Bakan Pangalos'un eylülün son haftasında yapı- lan BM 52. dönem toplantılan sırasında Tür- kiye'ye karşı söyledıği sözler, ne yanlışlıkla ağzından kaçan rfadeterdir ne de Pangalos'un ruhsal bozukluğunun sonucu söylenmiş sözlerdir. Yunanistan'ın Türkiye'ye karşı son 35 yıidır izlemekte olduğu polrtikayı yakın- dan izleyenler için bu ifadeler sürpriz olma- mıştır. Yunanistan'ı bu kadar saldırgan yapan öğelerin, günlük politikalar dışında serin- kanlı olarak ele alınıp incelemesı Türkiye'de, Yunanistan'la ılişkiler konusunda gerçekle- rin görülmesı bakımından büyük önem ta- şıyor. Aksi halde medyada ortaya konan manşetlere bakarak çok yanlış kararlara va- rabiliriz. Yunanistan acaba neden knzi sü- reklı olarak tırmandınyor? Bu politikadan bellı sonuçlar mı almak istiyor? Kendisi için böyle bir uluslararası ortamı ve altyapıyı sağ- layan koşullar nelerdir? Bunlan teker teker sıralayıp, üzerinde dikkatle düşünmemiz, Türkiye'nin ulusal çıkarlan bakımından çok büyük önem taşımaktadır. 1) Yunanistan 1981'de Avrupa Birliği'nın (AB) tam üyesi olduktan sonra, çok sistem- li bir biçımde, Türkiye'ye karşı kriz politika- sında çrtayı bilinçli bir biçimde yüksettme- ye başladı. ABD'yi de arkasına alarak hem Türkıye'den bazı şeyler elde etmeyi hem de Türkiye'nin Avrupa ile yakınlaşmasının Yu- nanistan üzennde yaratacağı olumsuz siya- sal ve ekonomik etkıleri ortadan kaldırma- yı hedeflemeye başladı. AB'nin içinde oldu- ğu için, AB'nin Türkiye ile olan her türlü iliş- kısini etkilemek, yönlendirmek, vetolar ko- yarak ilışkilen bloke etmek artık Yunanistan için imkân dahiline gırmişti. Yunanistan bu- nu kademe kademe tırmandırarak kullanma- ya başladı. Özellikle 1994 yılından itibaren de olayları çığırından çıkaracak bir "global düşmanlık ve Soğuk Savaş" ortamına sok- tu. Çünkü: a) Aralık 1994'te gümrük birliği anlaşma- sı imzalanacaktı. Türkiye kesinlikletam üye yaptlmıyordu. Buna rağmen Ankara'da, tam istediği gibi, pazartık masasında kendini "sı- fıriamış" her ne pahasına olursa olsun güm- rük birliği anlaşması imzalamalıdır dıye "iç kamuoyuna pazahama yapan" bir hükümet vardı. Yunanistan ılk alacağtnı umduğu şe- yi buradan kopardı. Aralık 1994'de Atına veto koydu, vetonun kaldınlması karşılığın- da da "Rum yönetiminin, Kıbns Cumhuri- yeti olarak AB ile tam üyelik görüşmelerini takvime bağladı." Bu, Türkiye ile, AB'nin sırtından, kedi-fa- re oyununun ilk meyvesi idi. Ankara hükü- meti ile âdeta işbıriiği yaparak bu operas- yonu, tereyağdan kıl çeker gibı hallettiler. An- cak bu operasyon. hükümetin başını yiyen faktörlerden biri olacaktı. b) Ankara hükümeti 6 Mart 1995'te AB ile öyle bir belge imzalamıştı kı, eşi benzeri yoktu ve Türkiye'nin dış ekonomi ve ticaret politikalan uygulamalanndan başka birçok hususa kadarAB'nin hükümranlığı artına gi- riyordu. Yunanistan da, AB içinde, bu hü- kümranlığa ortak olan bir tam üye olduğu için artık ıplerin bir ucundan da Yunanistan tutuyordu. Türkiye ile ilgili her şeyde veto ko- yar, bunu yenı bir ödün için baskı aracı ola- rak kullanabihrdi. Ilk uygulamayı, hiç vakit ge- çirmeden "Türkiye'ye AB'nin venvesi ön- görülen para yardımı" konusunda yaptı ve veto koyarak bu yardımlan bloke etti. AB'nin karşı koyacak hali yoktu: Çünkü Türkiye öy- le bir gümrük birliği belgesi imzalamıştı ki, Türkiye yukümlülüklerini yenne getirse bile diğertaraf (AB), yükümlülüklennden kaçına- bıliyordu. Kısacası, bu tek taraflı bir anlaş- ma idi. Yunanistan, Ankara hukümetinin yaptığı bu hatadan yararianmaya başlamış- tı bile. Artık Türkiye'nin AB karşısında eli ko- lu bağlanmıştı ve Yunanistan da AB içinde- ki mekanizmalan, bir tam üye olarak kulla- nacak ve Türkiye'den istedikierini alabilecek- ti. Bu nedenledir ki 1994-1997 yıllan arasın- da Yunanistan, Türkiye karşrtı politikasında çrtayı birdenbire yükseltmeye başladı. Dü- şününüz, yann Rum yönetimı de AB içinde dahil olduktan sonra, ellerindeki kozlar, da- ha da güçlenecektir. Türkiye, tanımadığı bir yönetim tarafından "yönlendirilen ve baskı altında tutulan" bir koskoca ülke konumu- na girecektir. SÜRECEK