Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayuı Yör.etmenr Orhan Erinç
0 Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet
Çetinkaya 0 Yazıışlen Mudürlen tbrahim
Yıldız - Dinç Tayanç 0 Sonımlu Müdur:
Fikret llkiz 0 Haber Merkezi Müdürü.
Hakan Kara •Görsel Yönetmen. Fikret Eser
Dış Haberler Şinasi Danışoğlu 0 tsnhbarat: Cengiz
Yıldınm 0 Kultur Handan Şenköken 0 Spor
Abdülkadir Yücdman 0 Makaleler Sami Karaören
• Duzeltme Abdullah Yazıcı 0 FotoĞnıf. Erdoğan
Köseoğlu 0 Bılgı-Belge Edibe Buğra 0 Yurt
Haberlen MehmetFaraç
YayınKunılu İDıanSelçuk{Başkaıu
Orhan Erinç. ()kta\ Kurtböke.
Hikmet Çetinkaya. Şükran Soner.
Ergun Bakı. Dinç Tayanç. İbrahim
Y ıldız. Orhan Bursalı. MıısUfa
Balbav Hakan Kara.
Ankara Temsilcısı: Mustafa Balbay A.tatürk Bulvan No
125,Kat:4.Bakanlıklar-AnkaraTeI.4195020(7hat). Faks
4195027 0 tzmır Temsılcisı Serdar Kızık, H. Zıva
BK.1352S 23Tel 4411220, Faks-44191170Adana
Temsılcisı Çetin Yiğenoğlu. tnonu Cd 119 S. No: 1 Kat: 1,
Tel-363 12 11. Faks: 363 12 15
Muessese Müdûrü: CT
stûn Akmen 0
Koordınalor. \hmct Korulsan 9
Muhasebe Bûknt \encr#tdare Hüseyin
Gürer • lşletme Önder Çelik • Bıigı-
Işlenr Nail Inal • Bılgısayar Sıstem
Mürüvet ÇUer#Satış FazOetKuza
MEDYA C: # \ onetım Kurulu
Başkanı - Genel Mudür Gülbin
Erduran # Koordınatör Reha
Işıtman • Genel Mudûr Yardımcısı
Mine -vJtdağ T d 514 07 53 -
5139580-5138460-61.Faks 5138463
Yıyınlajan \e Basan: Yenı Gün Haber Ajansı. Basuı ve Yayıncıhk A Ş
Türktcagı Cad -9 41 Cağaloğlu 34334 lst PK 246 lstanbul Tel (0 212ı 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 95 3 EKlM 1997 îmsak:5.30 Güneş: 6.56 Öğle: 13.00 Ikindi: 16.14 Akşam: 18.51 Yatsı: 20.11
Milano'da moda
giinleri
• Haber Merkezi -
Italya'nın Mılano kentinde
1 ekımde başlayan moda
gösterileri devam edıyor.
Unlü model Cindy
Cravvford, dün Swisih
Jeans'in 98 ilkbahar-yaz
koleksıyonunu sunarken
transparan giysisiyle
modasaverlenn ilgi odağı
oldu Milano'daki moda
giinleri 9 ekime kadar
sürecek.
İstanbul'da
orman
yangınları
• tstanbul Haber Servisi -
İstanbul'da bu yılın ocak-
eylül dönemınde çıkan
orman yangınlannda
toplam 306 dönüm orman
alanı kül oldu. Alınan
önlemlerle çıkan vangrn
sayısı ve yanan orman
alanı önemli ölçüde
azalırken. son 5 yıl içinde
yerleşım ve başka
amaçlarla yapılan kaçak
yer açmalarla yaklaşık 7
bin dönüm orman alanımn
yok edildiği belirlendi.
Traîik
kazalannın
bilançosu
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Karayollan Trafık
Güvenliği 6. Toplantısı,
Emnıyet Genel Müdür
Yardımcısı ve Trafik
Hizmetleri Başkanı Şevket
Ayaz başkanlığında
yapıldı. Ayaz. toplantının
açılışında yaptığı
konuşmada, 8 ayda 254
bin 789 trafık kazası
meydana geldiğini ve
kazalarda 3 bin 326
kişının yaşamını
yitirdiğini söyledi.
Kazalarda, sürücü
hatasının yüzde 95.74
payla bırincı sırada yer
aldığını kaydeden Ayaz;
yaya. yolcu, taşıt ve yol
kusurlannın da yüzde 4.26
olduğunubelirtti.
llgaz'a mevsimin
ilk karı
• ILGAZ(AA)-Kış
tunzmi merkezlerinden
llgaz'a mevsimin ilk kan
yağdı. Kastamonu ve
Çankın sınınndaki
Ilgaz'da, gece hava
sıcaklığının sıfınn altına
düşmesiyle birlikte
mev simin ilk kan da
düştü. Kar kalınlığı yer
yer 5-10 santimetreye
ulaştı.
TMK'nin
yüpüplüğe girişi
• İstanbul Haber Servisi -
Türk Medeni Kanunu'nun
(TMK) yürürlüğe girişinin
71. yıldönümü çeşıtli
etkinliklerle kutlanıyor.
lstanbul Barosu Kadın
Haklan Komisyonu,
TMK'nin 71. yıldönümü
nedeniyle yann bir basın
toplantısı yapacak.
lstanbul Adliyesi Baro
Odası'nda yapılacak olan
toplantıya bazı kadın
kuruluşlan da katılacak.
Şişli'de sağlık
merkezi
• lstanbul Haber Servisi -
Şişli Belediyesi Sağlık
Merkezi ve laboratuvan
açıldı. Şişli Belediye
Başkanı Gülay Aslıtürk
tarafından dün açılışı
yapılan sağlık merkezinde
öncelikle ilçedeki yoksul
hastalann ücretsiz
tedavileri yapılacak ve
şehit aileleri, dul ve
yetimlere hizmet
verilecek.
Eğitim-Sen'in hazırladığı raporda ders kitaplannın 21.6 trilyonluk pazan olduğu belirtildi
Ders kitaplaniHİa barışa yer yokFİGENATALAY
Ders kıtaplannda banşa, demokra-
siye, hoşgörüye ve insan haklanna yer
yok. Eğitim-Sen'in hazırladığı rapora
göre, bugünkü ders kitaplan, muhafa-
zakâr. dindar, ırkçı, itaatkâr, faydacı. bı-
reyci, çıkarcı, düşünmeyen, sorgula-
mayan, devleti yücelten. bireyin hak-
lannı yok sayan, demokratik değerle-
re yabancı, saldırgan ve savaşçı, cins
ayınmcı kuşaklar yetiştirmeyi amaçlı-
yor.
Eğitim-Sen. ders kitaplan sorununun
çözümüne yardımcı olabilmek ve De-
mokratik Eğitım Kurultayı'nda tartışıl-
mak üzere aynntılı bir rapor hazırladı.
Ders kitaplannda 21.6 trilyon lıralık
bir pazar bulunduğu belirtilen rapor-
da, "Bu rakam. piyasayı pavlaşmak
için mücadele eden yayınevlerinin işta-
hını kabarnyor. Bazı yayuıevleri pazar-
dan pav kapmak için miharlarca lira-
yı rüşvet olarak dağıtivor'" denildi.
Raporda ders kitaplanndaki sorun-
lar şöyle sıralanıyor:
Biçimsel vönden:
Ders kitaplannın dış görünümleri
öğrenciler için sıcak ve çekici değildir.
Kapakta kullanılan resim ve grafikle-
rin güncel olmadiğı ve öğrencirun il-
gisini çekmediği görülmüştür.
tçerik yöııünden:
• Bilimsellik: Ders kitaplannın bi-
limsellıkten uzak olduğu, içerisınde
bilgi yanlışlannın bulunduğu yapılan
araştırmalarla ortaya konulmuştur. An-
cak ders kitaplannı inceleyen ve yayın-
• Eğitim-Sen'in hazırladığı rapora göre, bugünkü ders
kitaplan, dindar, ırkçı, itaatkâr, çıkarcı, bireyin haklannı
yok sayan, demokratik değerlere yabancı, saldırgan ve
savaşçı, cins ayınmcı kuşaklar yetiştirmeyi amaçlıyor.
cılar tarafından 'Sansür Kurulu' ola-
rak nitelendırilen Talim v e Terbıye Ku-
rulu'nun kıtap inceleme komisyonla-
nnın dıkkatinden bazı 'sakmcah sözriik-
ler' kaçmazken, bilgı vanlışlan neden-
se 'kaçıveriyor1
.
Tarih ders kitaplarımn hemen tü-
münde, tarih, bir sav aş, bir kavga \ e bir
dövüş olaıak sunulmaktadır. Savaşla-
nn nedenJen kışiselleştirilmektedir.
Ekonomik. kültürel, tanhsel ve politik
boyutlan ö'ne çıkartılmamaktadır.
• Güncellik: Ders kitaplanndaki
bilgilerin güncel olmadiğı. hatta ders
programlannın da 20-25 yıl öncesıne
aıt olduğu ortadadır. Somutlarsak;
-Edebiyat ders kitaplannda günü-
müz çağdaş yazarlara ve eserlenne yer
verilmemesı.
-Sağlık Bilgisi, Fen Bilgısi ve Bıyo-
loji ders kitaplannda AIDS. genetik
kopyalama, kan gruplannın tekleşti-
rilmesi gibi güncel bilgilerin yer al-
maması.
-Gezegenlenn bazılannın yeni uydu-
lannm bulunmasına rağmen Coğrafya
kitaplannda bunlara yer verilmemesi.
-T.C. Inkılap Tarihi ve Atatürkçü-
lük ders kitabıhdaki zamanın 1945'ten
günümüze uzamaması.
• Demokrasi ve insan haklan yö-
nünden: Ders kitaplannda demokra-
si konusu geçiştirilmiş, demokrası il-
keleri. gelişme şartlan siyasi rejim şe-
kılleri tanıtılmamış. Demokrasi konu-
sunda bilgı \ erilmeden demokrasi hak-
kında değerlendirilmelere yer venl-
miş. Bazı ders kitaplannda demokra-
si anlayışı çarpıtılarak öğrencilere ve-
rilmektedir. Ders kitaplannda banşa
yer yoktur.
• Irkçılık/İnkircılık: Tarih ders ki-
taplan yüklüce savaş anlatmaktadır.
Bu savaşlarda yenen 'hep Türlderdir'.
Türklerin yenildiği savaşlann adlan
Usulsüzlük suçlamalarına yanıt verildi
RTÜK ihaleyi savundu
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Radyo ve
Televizyon Üst Kurulu
(RTÜK), yerel televiz-
yonlara kanal tahsisi için
yapılan sıralama ihalesi-
nin 'usulsüz' olduğuna
ilişkin suçlamalann hak-
sız olduğunu savunarak
en adil yönteme başvu-
rulduğunu kaydetti.
RTÜK'ten yapılan
açıklamada, yerel tele-
vizyonlara frekans tah-
sisi için düzenlenen iha-
lenin, açıklık ve şeffaflık
sağlamak amacıyla
TRT'den naklen yayım-
e-posta : tan (a prizma.net. tr
landığı anımsatıldı. Ku-
rul üyeleriyle ihaleleri
kazanan yayın kunduşla-
n arasında bağlanhlar ku-
nılmasına kadar varan
suçlamalaryapıldığı be-
lirtilen açıklamada.
"Eleştiri ve suçlamalan
yöneltenlerin tek hedefi,
ihalelerin iptalini ya da
ertelenmesini sağlamak
olmuştur. Zira yapılan
ihalelerin ardından ka-
nal tahsisi aşamasına ge-
çilecek ve bugün yayında
olan bazı televizyon ka-
naDannın kapanlması za-
nıreti doğacakur" denil-
di.
Açıklamada, frekans
tahsisinde ilk adım olan
yerel televizyonlann ilk
kez uygulanan bir sırala-
ma yöntemiyle ihaleye
çıkanldığı kaydedildi.
Yerel televizyonlara
kanal tahsisi için yapı-
lan ihalelerin sonuçlan-
nın üst kurulun onayına
sunulduğu, onaylann ya-
zılı olarak bildirileceği
kuruluşlarla üst kurul ara-
sında daha sonra sözleş-
me yapılacağı belirtildi.
Açıklamada. diğer yer-
leşim yerlerine ilişkin st-
ralama ihalelerinin gün
ve saatlerinin belirlen-
mesi çalışmalannın da
sürdüğü kaydedildi.
'laıtdiajyayeni
ir kapı
)iı av larda içint? kapanan ve
Kİvıımlardan ıı/ak kalan Claııdia
chitTer imzaladıgı yeai anlu^ma ile
LİnıanOtto k<ıt<«loğu'nda modellik
apniay ı kahul ctti^Çin. lavvjuı ve
t ;ÜIK> Koi't'di; Çinte versiyonu ilc de
ı tilyarliffva ki^ivt' ıılaşan ()tto
V atalogu. ( lajjdmJkhilfer için vi'fju-ni
bile yoktur.
• Şeriatçılık/Dinsel gericilik: Özel-
likle Tarih. Türkçe, Din Kültürü ve
Ahlak Bilgisi ders kitaplannda dinsel
gericilıği ve şeriatçı yaklaşımlan öven
bölümlere rastlanmaktadır. Ders kitap-
lanndaki resimlerde başörtülü kadın-
lara yer verilmekte. böylece başörtü-
sünün 'erdemi1
üzerine mesaj veril-
mek istenmekte ve dunımun normal-
liğine genç beyınler alıştınlmaya çalı-
şılmaktadır.
• Cins ayrımcılığı: Özellikle
1945 "ten sonraki ders kitaplannda, an-
neler mutfak önlükleri ile iş yaparlar-
ken kız çocuklan da annelennin yanın-
da temizlik. yemek. turşu, salça. kon-
serve gibi işlerde yardımcı olarak gös-
tenlmeye başlandılar.
Öneriler
a ılanıını taşıvor. J^ıı^ün
k »dar ti/el moda evleri
i(, iıı podyumlara çıkan
n o4etin Inni a^kın
fk'njisiıulc kapak
olkiııktan sonra ()t1n
*4v »laloğu ile japtıgı
ar laşmav ı onuıı i<,in* statü
k >ttı oliuak gönıf %
Dinlerine sadık kalan Gagavuzlar dillerini koruyamadılar
Gagavuzca unutuluyor
LE\XA TAVŞANOĞLU
VARNA / BULGARİSTAN - Hava
pınl pınl; sıcak mı sıcak... Fiat Tipo
marka bir otomobilin içinde Vama'ya
10-15 dakika uzaklıktaki Vinitsa kö-
yüne gidiyoruz. Direksiyonda Albe-
na Nikovova var. Hafif röfleli, düz
saçlı, düzgün hatlı. ince bir Gagavuz
kızı. Gagavuzlann yaygın olarak ya-
şadıklan Vinitsa'da oturan arkadaşı
Diana Dimitrova'ya götürüyor bizi.
Vinitsa'yagiriyoruz... Yollarbiraz
bozuk. ama olsun. Sağlı sollu bahçe-
li evier görmek hoşumuza gidiyor.
Bir yolun başında Albena, Tipo'yu
park ediyor; iniyoruz.
Kapı, daha biz çalmadan açılıyor.
Karşımızda duran Dıana Dimitrova
gencecik bir kız. Buğday tenli. kah-
verengi gözlü, ince. Üzerinde bır şort-
etek ve gömlek var.
Diana Dimitrova da Albena gibi
Gagavuz Türk. Serbest Varna Uni-
versitesi Tarih Fakültesi'nde Doğu
dılleri uzmanı. Arapça ve çağdaş Türk-
çe dersleri veriyor.
Diana anlatıyor: "Burada, VTnit-
sa'daki Gagavuzlar Orta Bulgaris-
tan'dan göç etmişler; Debr şehrinden.
Annem KızanlıkİL AiksiVarna'y a de-
niz olduğu için gelmiş."
Hıristivan Ortodokslar
Burada Gagavuzlarla ilgili kısa bir
bilgi verelim. Gagavuzlar Hıristiyan
Ortodoks.
Moldova, Ukrayna, Bulgaristan ve
yaygın olarak Romanya'mn Dobru-
ca kentinde yaşıyorlar. 1979 nüfiıs sa-
yımlanna göre Moldova'da 173 bin
Gagavuz nüfusu var. Bunlann yüzde
89'u Gagavuzca konuşuyor. I982tah-
minlerine göre de Bulgaristan'da 12
bin, öbür ülkelerde toplam 189 Gaga-
vuz var. Gagavuzlann kültür merke-
zi ise Kişinev kenti. 18 ve 19. yüzyıl-
da göçeden Balkan Türkleri soyundan-
gelmeler; Gagavuzcayı ise konuşmu-
yorlar. Bu nedenle de dil unutulma teh-
likesiyle karşı karşıya.
Diana'ya bize Gagavuzcayla ilgili
bilgi vermesini söylüyoruz:
"Gagavuzlar Bulgarlardan sonra
Gagavuz Türkü Diana Dimitrovav la Levla Tavşanoğlu söyleşti.
Bulgaristan'a geldiler. Bu konuda ya-
zılı hiçbir metin yok. Çünkü Gagavuz
alfabesivok.
Gagavuz dilnie yazı 1957'de Kiril
alfabesiyle vazılmava başlannuş, Ga-
gavuzlar kendiaralannda Bulgarca ko-
nuşuyorlar. Dilimizi de hiç kullanmı-
yorlar. Gagavuzca Türkçenin bir leh-
çesi savılabUir. Türkçe cümle yapısı-
nın tam aksL Ömeğin Türkçede' Ben
oraya gidiyorum" derken Gagavuzca
söyienişi "Ben gidiyorum oraya." Ay-
nca Gagavuzca Bulgar dilinin de te-
meB sayıhr."
Diana, Gagavuzlann iki gnaba ay-
nldıklannı söylüyor:
- Deniz kıyısında oturanlar, ya da
Gritski Gagavuzlan (Rum Gagavuz-
lan).
- îkinci grup ise Trakya Gagavuz-
lan.
Diana burada önemli bir noktanın
altını da çiziyor:
"Gagavuzlar dinlerini hep koru-
muşlar, ama dillerini hiç korumanus-
lar, Türkçe konuşmayı yeğlemişler.
Bakın, nikâhianmız kilisede kıydır,
kiüsev e gideriz."
Peki Gagavuz mutfağı nasıl?
"Türk ve Yunan murfağına benzer.
Böreğc "banita' denir. Peyuir, vufka,
yumurta ve sütle yapılır. Aynca bol
bol bahkveriz. Etyahn isiyapanz.Do-
muz eti de yaygın bir b esin ürünü."
Diana'ya Moldova'clakı Gagavuz-
lann durumunu soruyoruz. Çünkü
Moldova'daki Gagavus1
lann birbölü-
münün Fethullahçılan •! etkisi altm-
da olduklan yolunda bi Igıle almıştık:
"Moldova'da kanşık bir durumla-
n var. Bazı Gagavuzlar İslamiyeti ka-
bul ettiler. Bu da tanıan ııyla siyasi ne-
denlerden oldu. Üstelik bazılan ken-
dilerini Türk, bazılan da Rus saymak
istiyor. Gagavuz alfabes i olmamasma
karşın Moldova'da Gag.avuzcavla id-
tap yazıj'orlar." Diana böylece Fet-
hullahçılann etkisi konusundakı bil-
gilerimizi doğruluyordıı.
Konuşmanın bu nokt.ısında Gaga-
vuz Türkçesiyle yazan ç ağdaş yazar-
lardan Mina Köse'yi a nımsıyoruz.
1933 Moldova Komrat d oğumlu olan
Mina Köse "Kısmet", "KardeşHk",
"Topraan Ürürk Düülm esi" gibi Ki-
ril alfabesiyle şıir kitap lan yazmış,
insan, doğa sevgısi. ban ş temalannı
işlemişti.
Diana'ya hiç Türkiye' ye gelip gel-
mediğini soruyoruz:
"5 yıl önceTürkiye'ye jjjtmiştim. O
sırada YılmazTurizm'in NamaTem-
sikisivdim. İçhafta kadar İstanbul'da
kalnuştun."
Sorgulayan
öğrenci
yetiştirilmeli
Eğitim-Sen'in raportörleri,
demokrat. hoşgörülü. laik,
paylaşımcvlcatılımcı, sorgulayan,
özgür düşünen. üretken, insan
haklanna saygılı, hukukun
üstünlüğünü savunan, banşçı. bilimi
örnek alan. eşitlikçi. çevTeye saygılı
kuşaklar yaratmak istediklenni
belirterek, çözüm önerilerini şöyle
sıraladılar:
• Talim ve Terbiye Kurulu üyeleri,
bakanlık, öğretmen kuruluşlan,
ünıversiteler ve sıvil toplum
örgütlerinın seçılmiş
temsilcilerinden oluşmalı.
• Ders kitaplan farklı kışi ve
kuruluşlar tarafından yazılmalı.
• 'Ders Kitaplan İnceleme Kurulu'
adı altında yasal bir kurul
oluşturulmalı.
• Ders kitaplan bilimsel bır anlayışla
yazılmalı; doğru ve çağdaş bilgiler
ıçermeli.
• Ezberci ve pasıf öğrenci yetıştiren
değil, düşünen, araştıran, sorgulayan
Öğrenci yetiştirilecek hale ,
getinlmeli.
• Kıtaplarda demokrasi ve
demokratik toplum yaşamını
özendırecek okuma parçalanna yer
verilmeli.
• tnsan Haklan Bildirgesi ile Çocuk
Haklan Sözleşmesinin tam
metinleri ders kitaplannın
kapaklannda yer almalı.
• Laiklikle ilgili okuma ve metinlere
yer verilmeli.
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
'Gerillâ' Neden Ölmüştü?
Nasıl da üzülürdüm! Türkrye'de, '68 Kuşağı'nm
'hızlı' Marksist gençleri, Lâtin Amerika türü (Fo-
co) 'silâh lı eylem devrimciliği'ne kapıldıklan sırada;
Fransa'da, bu 'devrimciliğin' efsâne isimlerinden
Regis Debray, "La Critique des Armes/Silâhla-
nn Eleştirisi' adlı iki ciltlik kitabını yazıyordu: daha
da büyük bir efsâne sayılan Emesto 'Che' Gueva-
ra ile Bolivya deneyini yaşamış, 'gerillâcılığın' ba-
şarısızlığını görmüştü.
70'li yıllann, o dağdağalı Ankara sı! Çeşitli 'solcu'
gaıplardan, kızlı erkekli öğrencilere, hiçbir yere ula-
şamayacak bir merdiveni yeniden keşfe kalkıştıkla-
nnı anlatmak için, ne kadar nefes tüketmişimdir, kim-
bilir? Bunu bilerek, isteyerek yapıyordum, çünkü...
'Savaş, işte bu yalnızlık oldu!..'
...silâhlı eylemciliğin 'kralı' Andre Malraux, daha
savaş sonrasında meselenin bam telini açıklamıstı:
Hava Kuvvetleri ve Zırhlı Biıiikler, devreye girdik-
ten sonra, zamanımızda, hiçbir silâhlı kalkışma-
nın başan şansı olamaz! Şimdi de, buna rağmen,
'Che'nin yanıbaşında bunun aksini kanıtlamaya git-
miş olan Regis Debray, kolu kanadı kınk dönüyor-
du. O hızla mıdır nedir, Debray'nin yaşantısından çı-
kardığı sonuçlan tartıştığı bir kitabını, Türkçeye çe-
virtip yayımlamıştık: "Che'nin Gerillâsı" (Bilgi Yayı-
nevi); belki okuyan olur, 'hisse kapar' diye; okuma-
sına okudular ama, 'hisse kaptılar' mı, şüpheliyim!
Regis Debray'nin, gerillânın askeri başansızlığını
anlattığı bölüm başlıklan şöyleydi: "1. Sonuç: Ha-
rekât bölgesi, üilen' kendi cephe gerisine dönüş-
müştü. 2. Sonuç: Gerillâ birlikleri, çaresiz kalına-
rak dağrtılmıştı. 3. Sonuç: Che Guevara'nın ha-
rekât bölgesinde, bir savunma alanı geliştirme-
si objektif olarak imkânsızdı"; şu acı satırtan okur
musunuz, lütfen:
"...Bolivya halkı, yerine göre şaşkın ve kuşku-
lu, yerine göre ilgili ve sempati dolu bir seyirci gi-
bi gerillânın çizdiği parabolik yörüngeyi, tam bir
çaresizlik ve güçsüzlük içinde izlemek zorunda
kaldı..."
"...böylece her şey, gerillâyı kendi kaderiyle baş-
başa bırakmak, onu terkedilmiş bir adadan farksız
hale getirmek için, sözbiriiği etmiş oldu. Onun gü-
cünü yitiren, onu yıpratan gerçek savaş, işte bu yal-
nızlık oldu: gerillâ, bu yüzden öldü!.." ('Che'nin Ge-
rillâsı; s. 178/179 Bilgi Yayınevi, 1975)
Son cümlenin vahametini ve derinliğini, iyice tart-
tınız mı? Aslıda 'silâhlı eylem'öe başarının, adeta
'reçetesi!..' Bir tarihte yazmıştım: işaret, halkın tep-
kisidir; halk silâh atmadıkça, gerillânın atacağı silâh,
karanlıkta öksürmek gibi birşey; neticede halkından
soyutlanır, eylemciliği, aktivizme, yâni 'bireysel tero-
rizme'e dönüşür. Bunun karşıtına en iyi örneği, dı-
şarda aramaya gerek yok. Anadolu Ihtilâli, en iyi ör-
nek; çünkü önce halk silâh atmıştı: 1920'lerde Halk
Kurtuluş Ordusu'nun adı, Kuva-yı Milliye'dir: ama
0 bile, düzenli düşmanın hakkından gelememiş, gö-
revi TBMM'nin ordulanna bırakmıştı.
Bütün bunlar, birer ders; üstelik kanla. ateşle. alın-
teriyle ve ölümle yoğrulmuş, tarihî birer ders; tabii,
anlayana!
'Cumhuriyetçiliği' anlayabilmek!..
Regis Debray, 'silâhlı eytem'den koptu, 'ey/em'den
kopmadı; edebiyat düzeyinde, romanlanyla; si-
yaset düzeyinde, Mitterrand'nın danışmanlığıyla
sürdürdü; şimdi de, YDD'ne, üzerine oturduğu 'özel-
leştirme' ve 'küreselleştirme'ye çetin eleştirileryö-
neltiyor. Hanidir niyetim, son derece isabetli ve dü-
şündürücü 'teşhis' ve 'fesb/f'lerini sizinle tartışmak;
sebebi, iki temel sebepten, onların bana önemli gö-
rünmesi: birincisi, elbette Debray'nin değerlendirme-
sinin, 'so/'dan ve 'solcu' kriterlere dayanılarakyapıl-
mışolması;ikincisiFransaCumhuriyeti
!
nin tarihî ve
sosyal yapısıyla; Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihî ve
sosyal yapısı arasındaki, 'oluşma' ve 'gelişme' ben-
zeriiği!
Gâzi Mustafa Kemal in o dedikleri aklınızda mı-
dır? 1920li yıllarda, Anadolu ihtilâl ve inkılâbı'nın
'bolşevik olmadığını' ve 'bolşevik olmayacağını' ke-
sin ve açık bir dille belirttikten sonra, yerini düşürüp
demiştir ki:
"...Fransa İhtilâli, bütün cihana hürriyet fikrini
nefheylemiştir, ve bu fıkrin, hâlen esas menbâı
bulunmaktadır, fakat o tarihten beri beşeriyette-
rakki etmiştir. Türk demokrasisi Fransa İhtilâ-
li'nin açtığı yolu tâkip etmiş, lâkin kendisine has
vasf-ı mümeyyizi ile inkişâf etmiştir..." (Hâkimiyet-
1 Milliye, 8 Mart 1928)
Anadolu Ihtilâli ve inkılâbı, şüphe yok ki, Fran-
sız Ihtilâli türünden bir 'ulusal demokratik devrim 'din
ve böyle bir 'devrim'ın sonrasında 'cumhuriyet' ve
'cumhuriyetçilik' kavramlan, özel ve derin manalar
ifade etmektedir. Ülkemizde 'inkılâp' zamanla 'to-
taliter' bir tanzimatçılığa kaydığından, en 'Atatürk-
çü' geçinen kadrolar bile, 'cumhuriyet'l yerli yerine
koyamaz; 1950'lerde kaleme aldığım 'Kurtlar Sof-
rası' romanında, şahıslardan birisi kahıria diyordu ki:
"-...biz cumhuriyetçiliğin manasını ve ehemmiyeti-
ni anlayamadık!." Oysa Fransa ve Fransızlar, 'cum-
huriyetçiliğin' ne demeye geldiğini neleri gerektirdi-
ğini çok iyi anlamışlardır;fc>unuRegis Debray'nin,
YDD ile Fransız Cumhuriyeti arasındaki ilişkileri
değerlendirirken, 'meseleyi' nasıl koyduğunu görür
görmez, anlayacağız.
http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN
http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm