Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28EKİM1997SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
KISA...KISA...
• TOTAL'ın tzmir'in
Aliağa ilçesi Karaağaç
mevkiindc inşaatı
devam eden 20 milyon
dolar yatınm bedelli
akaryakıt dolum
tesislerinden sonra, 6
milyon dolar yatınm
tutanndaki Likit Petrol
Gaa (LPG) tesisleri
vapunuıa başlandL
• DİABET ve
Beslenme Derneği ile
Tüketıciyi Koruma
Demeğı (TÜKODER),
şeker hastalannın
uluslararası belgelerde
tanımlanmış haldanna
dayanarak hastalar için
kampanya başlattı.
• TÜRKveYunanlı
dericiler karşüıklı bilgi
alışverişinde bulunmak
amacıyla 30 Ekim'de
bir araya gelecek. 20
kişilik bir heyetle
Türkiye'ye gelecek olan
Yunanistan deri
sanayicilerinin, Türkiye
deri sanayicilerinden
çevreyi korumaya
yönelik bilgi alacaklan
belirtildi.
• DEVLET Bakanı
Işın Çelebi, Washing-
ton'dakı temaslanna
dün başladı. Çelebi,
Türk hükümetinin
ekonomik programını
anlatacaklannı ve
Türkiye ile ABD
arasındaki ticari
ilışkilerin geliştirilmesi
için çaba
göstereceklenni ifade
ettı. Işın Çelebi,
Başbakan'ın aralıkta
ABD'ye yapacağı
gezinin altyapısını
hazırlayacaklannı da
belırtti Çelebi,
Washınton Enstıtüsü
taraftndan 8'incı
Cumhurbaşkanı Turgut
Özal anısına
düzenlenen toplantıya
da katılacak.
• EKONOMİK ve
Sosyal Konsey
toplanüsmın. 7-15
Kasım tarihieri
arasında \apılması
planlanıyor. Ekonomik
ve Sosyal Konsey 'in
bürokratlar, bakanlar
ve srvil toplum
kuruluşlanndan oluşan
geniş kapsamlı ikinci
toplantısının ana
gündem maddesi, sosyal
güvenlik reformu
olacak.
• BORLJSAN
Makina'nın Bakû
Tesisleri, Azerbaycan
Başbakan Yardımcısı
Abid Şerifov tarafından
açıldı. Çaterpillar'ın
Azerbaycan'daki tek
yetkili temsilcisi olan
Borusan Makine,
tesislerin yapımına
Ocak 1997 tarihinde
başlamıştı.
• ZORLU Holding'e
bağb Denizbank, ilk
şubesini Trabzon'da
açarak start aldı.
Bankarun genel
müdürii Hakan Ateş,
2000 yilında 1 milyar
dolaıiık aktif büyüme
ve 125 milyon dolarlık
özvarhğı
hedeflediklerini bildirdL
YAPI^KREDi
• DUFF and Phelps
Çredit Rating Ço.
(DCR), Yapı Kredi
Bankasfnın iç ve dış
kredibilitesine ilişkin
notlan açıkladı. DCR,
Yapı Kredi Bankası'na
uzun vadeli Türk Lirası
borçlanmalan açısından
BBB -. kısa vadeli TL
borçlanmalan açısından
da D-2 notu verildi.
• NEVŞEHİR
Bakkallar ve Bayiler
Odası Başkanı Yavuz
Göncü, Nevşehir'de
marketlerle rekabete
gircmeycn mahalle
bakkalı sayısınm her
geçen gün azaldığuu
belirterek son iki ayda
30 mahalle bakkahnın iş
terki verdiğini bildirdi.
Yatınmcılar devletin bölge için açtığı paketi 'zulüm paketi' olarak adlandınyor
Güneydoğu4
gölge' istemiyorMERİHAK7TARIKY1LMAZ
ŞANUURFAAIARDtN - Yıl
lardır "hayaü paketierle", çeşitlı
"muafiyet" sözlenyle oyalanan
Güneydoğulu artık devletten ken-
disine engel olmamasuıı istiyor.
Terörden kurtuluşun ancak "eko-
nomik kalkınma" ile sağlanacağı-
na ınanan ve devletin de bu ger-
çeğı görmesini isteyen Güneydo-
ğulu yatıruncılar, devletin bölge
için uyguladığı politikalan eleşti-
riyorlar.
Türkiye'nin yıllardır "kanayan
yarası" olan Güneydoğu, bugün-
lerde ekonomik kalkınma için ça-
lışıyor. Bugüne kadar açılan 25'e
yakın paket, çeşitli muafiyet söz-
lerinin hiçbirinin yerine gelmedi-
ği. kamu bankalan dahil hiçbir fi-
nans kuruluşunun ek garantiler al-
madığı için kredi vermediği Gü-
neydoğulu yatınmcı, bugüne ka-
dar gerçekleştirdiği "öz kaynak
yaünmJannı" sürdürme amacın-
da. Bu aşamada devletten sadece
"ahyapı yatuTmlan"nı tamamla-
masmı isteyen Güneydoğulu ya-
tınmcı özellikle 1996'dan sonra
EGS'yle gerçekleştirilen ortak ya-
tınmlann başanya ulaşrnasıyla bır-
likte yüzünü tekstile çevirmiş. Adı-
yaman, Şanlıurfa, Mardin ve Di-
yarbakır'da ilk konfeksiyon atöl-
Yatırımcımn istekleri?
Yabnmcı devletin uyguladığı politikalan eteştiriyor.
# Bölgede organize sanayi böl-
gelenne önem verilsin. Buralann
öncelikli olaıak alt yapı yaünmla-
n tamamlansın. Bubölgelere yatı-
runlarböylelikle cazip hale getiril-
sin. 0 Bölgemizde eğitimli işgü-
cüne büyük ihtiyaç var. Bunu sağ-
layacak okullann açılması ve eği-
tim kadrolannın gönderilmesi ge-
reldyor. • Şu ana kadar gerçekles-
tirilen yatınmlannbüyük bir bölü-
mü öz kaynak. Bölgede yatınm
içindışkaynaklarbulunmah. Dev-
let bunlan bölgeye kaydırmalı ve
yannmcının önü açılmah. 0 Özel-
likle kamu bankalannın bölgeye
ucuz kredi verdiği haberieri asılsız.
Bankalar kredilerde büyük zorluk
çıkanyor. ilk önce bu zorluklar or-
tadan kaldınlsm, ardından bölge-
deki yatınmcıya düşük faizli kre-
di saglansın. # KOBt kredilen için
bölge gayrimenkulleri garanti ola-
rak kabul edilmiyor. Bunlann ka-
bul edilmesıni istıyoruz. 0 Böl-
geden artık ihracat yapıyoruz. An-
cak buradaki bankalar sadece vez-
ne ışlemleri yapıyor. Mardin'de ne
kamu ne de özel hiçbir banka kam-
bio işlemi yaprruyor. Akredirif aç-
mıyor. Bunlar artık ihracat yapı-
lan bu bölgede gerçekleştirilmesi
gereken şeyler. 0 Kalkınrnada ön-
celikli yöre kavTamı Güneydoğu
için çıkanldı. Ama kalkınmada ön-
celikli il sayısını 54'e çıkardılar.
Bu kadar çok il olunca, biz gerek-
li yardımlan alamıyoruz.
yelerini biraz şüpheyle de olsa
açan yatınmcılar, kısa sürede ya-
kaladıklan başannın ardından bu
alandaki çalışmalannı yoğunlaştır-
dılar. Devletin "görmezden" gel-
diği bu çalışmalan gerçekleştiren
yöre yatınmcısı devletin boşluğu-
nu batılı işadamının doldurması-
nı istiyor. Şanlıurfa Polat Tekstil or-
taklanndan Reşjt Polat,yaünm ya-
parken 65 milyar lira kredi talebin-
de bulunduklannı ancak, bankala-
nn ek teminat istemeleri nedeniy-
le bunu alamadıklannı söylüyor.
Batı'daki "Güneydogu'da kredi-
ler hortumlanıyor" bâkışının doğ-
ru olmadığını ısrarla \iırgulayan
Polat, "Güneydoğu'dayangın var.
Bu yangını söndürmemiz lazım.
Bunun için de batılı işadamlan bu-
raya koşarak gelmeli, yabrun yap-
k dedi.
4 öğretim üyesirun girişimleriy-
le kurulan Gün Tekstil'in ortakla-
nndan Kasım Yenigün, 1996'da
başladıklan çalışmalarda hep öz
kaynaklannı kullandıklannı ve şu
ana kadar buyatınmdan 1 lirapa-
ra kazanamadıklarını söylüyor.
Hükümetlerin teşvik ve muafiyet
sözlerini anımsattığımız Yenigün,
"Ne teşviği, ne muafiyeti? Bu ana
kadar hiç bir teşvik kullanmadık.
BölgeyeEGS'nin önerisi
Ege Giyim Sanayicileri
(EGS), Güneydoğu Projesi
adı altında bir araya gelerek
1996'nın Temmuz ayında
Tekstil Yatınm Holding'i
(TYH)kurdu.TYH'nin
amacı yerel yahnmcılarla
ortaklık kurarak projeden
cesaret alan bölge
girişimcilerini tekstil
yatırımlanna yönlendirmek.
10 milyar lira sermaye ve 20-
30 konfeksiyon makinesiyle
işe başlayan tüm atölyelere
TYHenfazlayüzdel5
oranında ortak oluyor. Mart
ayında üretime başlayan
atölyeler tamamen ihracata
yönelik olarak çalışıyor. Kısa
sürede 6 milyon markhk
ihracat gerçeklestirilen
atölyelerde yıl sonu ihracat
hedefı 8 milyon mark. 1998
yılmda ise 30 milyon mark
ihracat hedefleniyor. Holding
yönericileri, şirkete yüzde 15
ortak olmalarına karşın
yönetimi ellerinde tutuyorlar.
Yerel girişimciyi üretim
konusunda yetiştirdikten
sonra pazarlama, satış, tedarik
konusunda eğitim veriliyor.
Holding, yerel girişimcinin
kendi ayaklan üzerinde
durmasıyla yönetimle birlikte
yüzde 15'lik payını da
devredebüiyor. öncelikle ham
bezden tişört imal edilen
atölyelerde TYH, zamanla
ipUk, çırçır, örgü ve ham bez
üretimini de kapsayan entegre
fabrikalar kurulması için
çalışmalar yapıyor. Devletten
teşvik istemeyen TYH
yönericileri, kuruluşlanna
öncülük ettiği konfeksiyon
atölyeleri için sadece
Güneydoğu'ya verilmesi
düşünülen yüzde 50 ucuz
elektrik, sosyal güvenlik
payım devletin ödemesi gibi
konulann zaman
geçirilmeden çözümlenmesini
istiyor.
Ege'de 400'ü askın tekstil
üreticisinin bir araya gelerek
oluşturduğu Ege Giyim
Sanayicileri Dış Ticaret
Şirketi'nde tütn ortaklar
firma bazmda temsil
ediliyorlar. Şirketin yönetimi
profesyonel yöneticilere
devredilmiş durumda. Kısa
sürede genişleyen EGS'nin
dış ticaret şirketi yanında bir
bankası, bir nakliyat ve
gümrükleme şirketi ve bir
sigorta şirketi de bulunuyor.
CAP'ta bölgesel program
İsrail tanmsal
işbirliği istedi
Dış Haberler Servisi -
lsrail'in, Türkiye ile as-
keri işbirliğinin yanı sıra,
tanmsal alanda da işbir-
liği yapmak istediği bil-
dirildi.
tsrail'in Ankara Büyü-
kelçiliği tkinci Sekreteri
Nissan Amdor, Türki-
ye'nin tsrail'den milyon-
larca dolarlık tanmsal
araç-gereç satın aldığını
belirterek ülkesinin ta-
nmsal alanda, özellikle
de GAP'ta Türkiye ile iş-
birliği yapmak istediğini
söyledi.
lsrail'in sulama, hay-
vansal ürünler, seracılık
ve tohum ekimi konusun-
da iyi bir yerde olduğu-
nu söyleyen Amdor, ülke-
sinin bu alandaki biriki-
minı Türkiye ile paylaş-
mak istediğini belirtti.
Amdor, lsrail'in tanmsal
alanda, Mısır, Ürdün ve
Filistin ile birlikte yürüt-
tüğü bölgesel program-
lar dışında Rusya, Çin.
Özbekistan ve Kazakistan
ile işbirliği içindebulun-
duğunu sözlerine ekledi.
Amdor, lsrail ile Tür-
kiye arasındaki işbirliği-
nin sadece askeri alanda
düşünülmemesi gerekti-
ğini belirterek ülkesinin
Türkiye ile her alanda iliş-
kilerini geliştirmek iste-
diğini söyledi. Türkiye
ve lsrail arasında geçen yıl
460 milyon dolara erişen
ticaret hacminin. 2000 yı-
lı ile birlikte üç katına çı-
kanlması hedefleniyor.
Hep öz kaynağımızla geldik bura-
lara"' diye konuştu.
Mardinli yatınmcı ve Karabo-
ğa Şirketler Grubu Yönetim Ku-
rulu Başkanı Bedrettin Karabo-
ğa'nın, "devietten teşvik istemiyo-
ruz" oluyor ilk sözü. Yıllardır böl-
genin teşvik edildiği yolunda ha-
berlerin çıktığını ancak bunlann
asılsız olduğunu sa\aınan Karabo-
ğa," Vergialmayucagız. sigorta al-
mayacağız, elektriği ucuzverecegiz
diyortar. Biz bu yatınmlan yap-
masaydık, zaten devletin alacağı
bir vergi sigorta primi ya da elekt-
rigi kuilanacak bir tesis olmaya-
caktı. Şimdi büyük teşviknüş gibi
kDnuşuyDiiar. Bu tesfeler hiçbirteş-
vik alınmadan kuruldu. Devletin
"destek vereceğim" sözüyleyola
çıkaniann tamamlayamayıp ya-
run bıraktıklan tesisleri ber yerde
görebilirsiniz" dedi.
Türkiye Kalkınma Bankasf nın
da bölgeye gerekli teşviki sağla-
madığını belirten Karaboğa, şöy-
le devam etti: "Ben teşvik paketi-
ne zulüm paketi diyoruın, başka
birşey değil. Bunlar zulüm paketi.
Yatınm yapmak isteyenin anasını
ağlatan paketlerdir. Yatınm ta-
mamlanana kadar teşvik verilmi-
yor. Sonra vergi indirimi sağtam-
yor! Ben böyle yatınmı ne yapa-
yım?"
Akbay: Tekel çağ atlayacak
NtLÜFERŞENSÖZ
DİYARBAKIR- Tekel, artık
yabancı rakiplenyle mücadele
edebilecek. Diyarbakır'da Tütün
Işleme Fabrikası'nın açılmasıyla
Tekel, dünyada yılardır uygulanan
teknolojiyi Türkiye'ye getirdi.
2!aman zaman özelleştirilmesi
gündeme gelen Tekel, yerli ve
yabancı kuruluşlarla işbirliğine
giderek yatınm ihtiyacının
karşılanması konusunda atağa
kalktı. Pasif pazarlama anlayışı ile
satış yapan Tekel, rekabetçi bir
yapıya kavuşması için birtakım
işbirliği imkânlannı araştmyor.
Tekel Yönetim Kunılu Başkanı ve
Genel Müdürü Mehmet Akbay,
Diyarbakır Tütün tşleme
Fabrikası'nın, türündeki ilk fabrika
olduğunu söyledi. Akbay, bu
teknoloji ile Doğu ve Güneydoğu
tütünlerinin alındığı yıl
işlenebileceğinı belirtti. Böylece
tütünlerin aynı yıl işlenmesi ile
ürünlerdeki olumsuz gelişmelerin
giderileceğini ifade eden Akbay,
fabrikada yılda 2 vardiya olmak
üzere 28 bin 800 ton tütün
Mehmet Akbav
işleneceğini bildirdi. Tütünün 20
bin tona yakın bir bölümünü iç
tüketimde kullanmayı
planladıklannı açıklayan Akbay,
kalan 8-10 bin tonluk bölümünün
de talep durumuna göre ihracat
imkânına kavuşacağını öne sürdü.
Akbay, Güneydoğu Bölgesi
tütünlerinin geleneksel Türk
tütünlerine göre büyük yapraklı
tütünler ve damarlı olduğunu, bu
nedenle Amerikan tütünleri gibi
işlenmesi gerektiğini vurguladı.
Fabrikada tütünlerin, damarlannın
ayıklanarak kurutulacağını söyleyen
Akbay, yurtdışından ithal edilen
tütünlere benzer bir ambalaj
içerisinde sıgara fabrikalannda
kullanılacak ya da ihraç edileceğini
bildirdi. Tekel Yönetim Kurulu
Başkanı ve Genel Müdürü
Akbay, bu teknolojinin Türkiye'ye
neden geç geldiği sorusunu da
"Geçmiş \illarda, 25-30 bin
tonlardald tütün üretimi rakamının
90-100 bin tonlara çıktı, bu denli
büyük miktardaki tütünü iç
tüketimde kullanma ve tüketme
mümkün olmadı" şeklinde
yanıtladı. Akbay. bu tür tütünlerin
böyle bir işlemeye uygun olup
olmadığı konusunun önce
araştınlması gerektiğini, bu nedenle
epeyce zaman kaybedildiğini
sözlerine ekledi.
Akbay, Yabancı sigaralann
1986'dan itibaren Türk pazanna
gırmelen ile yüzde 100 Türk
tütününden yapılan sigaralann
pazar paymın yüzde 50'lere kadar
gerilediğıni hatırlattı.
Beymen, Kastamonu'da el dokumacılığını canlandıracak
6
Toprağından aldığını
toprağına ver'
FATMA KOŞAR
KASTAMONL'- Kastamonu'da
bir zamanlar binlerle ifade edilen
el dokuma tezgâhlan şimdi onla-
ra düşmüş durumda. Bu nedenle
Beymen tarafından hazırlanan bir
projeyle Kastamonu'da el dokuma-
lan yeniden canlandınlacak. Muğ-
la, Yeşılyurt ve Denizli'de oluş-
turduğu koleksiyonuna yeni bir
tarz kazandırmayı amaçlayan Bey-
men. son yıllara kadar adından "d
dokumaahğı''yla söz ettiren Kas-
tomunu'yu çalışma alanı olarak
seçti.
Kastamonu Valiliği Sosyal Yar-
dımlaşma ve Dayanışma Vakfı ve
Beymen'in işbirliğiyle başlayan
proje kapsamında, dokuma tez-
gahlannın sayısınm 100'e çıka-
nlması hedefleniyor. Sosyal Yardımlaşma ve
Dayanışma Vakfı Başkanı Ata Erdoğdu. ge-
çen yıllarda 143 bin tane dokuma tezgâhının
faaliyet gösterdiği Kastamonu'da, el doku-
macılığının yok olduğunu belirterek, göste-
rilen çaba sonucu bu yıl tezgâh sayısını 57"ye
çıkardıklannı ve gelecek yıl sayıyı 100'e ulaş-
tırmayı hedeflediklerini söyledi.
Kastamonu el dokumalan projesi çerçeve-
sinde Kastamonu'ya bir gezi düzenleyen Bey-
men, koleksiyonda el dokumalannın üretildı-
ği Kastamonu Atölyesi'ni ve değişik köyler-
deki ev içi dokuma tezgâhlannı tanıttı. Pro-
jenin, evinde çalışmak isteyen köylüye ek ge-
lir sağladığı vurgulanırken, yok olan el doku-
macılığının geliştirilmesiyle birlikte Kasta-
monu ekonomisinin yeniden canlanacağı kay-
dedildi. Beymen Genel Müdürü Nur Akger-
man. Beymen Yönetim Kurulu Başkanı Os-
man Boyner'in Kastamonulu olduğunu anım-
satarak projenin "toprağından aldığını topra-
ğına ver" mantığını geliştirdiğini ve Beymen
için hem manevi hem ticari bir anlam taşıdı-
ğını ifade etti.
KUR'AN'IN YANLIŞ
TEFSİRLERİ, TOPLUMU
SARSIYOR!
CUMARTESİ GECESİ'NİN ATEŞİ:
ŞEBNEM DÖNMEZ
ADLİYE KORİDORLARINDA
ŞİDDET NEDEN ÖNLENEMİYOR?
TRAFİK FELAKETİNDE SUÇ-ÇIKAR
İLİŞKİSİ
AKKUYU'DA NÜKLEER
KANDIRMACA Ml?
SOL, İSTİHDAM SORUNUNA
NASIL BAKIYOR?
• MİLYON OOLARLARIYONETEN BANKACI: SAIM SANU
• DEVLET BAKANI MET1N GURDERE. "KARADENI7E SILAH
VERİLHEYECEK"
• GUMRUK BIRLK3ISONRASITURKIYE-ABIUŞKILERI
t BOSNA CELLATLARI SANIK SANDALYESINDE
• IRAKTA TURKMEN SESI
• ANKARA KUUSt VE MUSA KARTIN ÇtZGILERİ
Nokta Dergisi* internet Web Adresiıhttp^ w-H~w.med*ate\t.a>mJ
nokta
Nokta Dergisi, E-Maü Adresi:
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Zaman Akıp Gidiyor
Yılmaz hükümetinin ikinci yüzgünü ıçindeyiz. Bir-
den anımsadım. Çiçeği burnunda hükümetin ön-
celikleri için hep "Meclis tatilinden sonra" denil-
mişti. Ortada ciddi işler yapmaya kararlı, üstelik
ne yapacağını da bilen bir hükümet var gibiydi. Tek-
nik hazırlıklar için Meclis tatili kullanılacaktı.
Meclis açıldıktan sonra her nedense, hüküme-
tin ilk kuruluş aşamasındaki önceliklerinin önem-
li birbölümü unutuldu. Dahadoğrusu REFAHYOL
hükümetinin düşürülmesi ve koalisyonun oluşma-
sına basamak yapılan gündem atlatıldı. 8 yıllık ke-
sintisiz eğitim, o da başarısı için özen gösterilme
kaygısı olmadan gerçekleştirilmekle, olabilecek
en uzun süreli bir iktidar hak edilmiş kabul edili-
yor.
Yüz gün üzerine hükümetin başta Başbakan
olmak üzere yetkili ağızlannın söylemleri ile koalis-
yonun oluşum, ilk kuruluş aşamasındaki söylem-
leri, sayılan önceliklen hele bir karşılaştıralım. Çak-
tırmadan çark ediş o zaman daha iyi anlaşılıyor.
Geçiş hükümeti kavramını kastetmiyorum. Ko-
alisyon ortakları zaten geçiş hükümeti kavramını
sevmemiş, başarabilirlerse uzun ömürlü bir iktida-
raniyetlenmişlerdı. Ama Türkiye'nin kaostançık-
ması için bu koalisyona yüklenmiş çok önemli bir
misyon da vardı. Bu koalisyon, toplumun parla-
mentoya, siyasi partilere, liderlerekaybolan güve-
nini tazelemede, uzun süreli de olsa bir geçiş hü-
kümeti olacaktı.
Hani hukuk devletinin. demokrasinin önünü tı-
kayan kanallar açılacaktı? Çetelere ilişkin kamu-
oyunun yoğun baskısı hiç kalkmadığı halde, he-
nüz dokunmazlıklara yönelik sözlerin ötesinde atıl-
mış cıddi bir adım yok. Siyasi partiler, sendikalar,
sivil toplum örgütlerinde demokratikleşmeyı sağ-
layacak, rejimde yaşanan tıkanıklığı açacak. hu-
kuk devtetine doğru sotuk aldıracak konular ise gün-
dem dışı. Siz seçim düzenine, yasalarına ilişkin bir
ciddı hazırlık duyuyor musunuz?
Diyelim ki, seçimi anımsatmamak üzere, bu ko-
nular bilinçli, özellikle geriye atılıp gündemden dü-
şürülüyor. Insan haklan, düşünce suçlan, çeteler,
uyuşturucu, basın, rüşvet ve kaçakçılığı önleme-
ye ilişkin bir dizi yasal değişiklik, uygulama çok acil
değil miydi?
Yılmaz hükümeti, bütün uygulamaları ile önce
büyük umut olup, yarını hiç düşünmeden kendi-
sıne açılan kredileri hızla tüketen diğer hükümet-
lere benziyor. Rejimi kurtarmak gıbı bir misyonu
da üstlendiği için belki de en az şey beklenerek
en çok kredi verilmiş hükümet olmanın şansını
çok kötü kullanıyor.
Zaman hızla akıp gidiyor. Iktidardan düşmüş, yıp-
ranmış, kapatılma tehdidı altındaki Refah'ın, Çil-
ler'ın çökerttıği DYP'nın, dağılmış görünen MHP'nin.
sağın şeriatçı, ırkçı, milıtanst, aşiretlere, tarikatla-
ra dayalı, köşe dönmeci, rantçı, vurguncu güçle-
rın tabanları üzerine yapılan hesaplar, yine de-
mokrasiyi, hukuk devletini, rejimi kollama kaygı-
lannın önüne çıkmış, ağır basmış bulunuyor.
•28 Şubat müdahalesi, en az onun kadar etkili,
kaygıların buluşmasında oluşan toplumun rejime,
hukuk devleti ve demokrasiye sahip çıkma ittifa-
kı, bir büyük güç ve baskı etkinliğini yitiriyor. RE-
FAHYOL'un yarattığı gerilim ve rejim ittifakı zayıf-
larken, Yılmaz hükümetinin de oluşum, var oluş
gerekçesi unutuluyor. Hükümet uygulamaları hız-
la diğerlerinin bir kötü kopyası niteliğine dönüşü-
yor. Türkiye aynı kaosun içine sürükleniyor.
Eşber Yağmurdereli'nin tutuklanışını seyre-
den, Çeçenistan eyleminin sanıklannın kaçışına izin
veren iktidar uygulamalarını sadece beceriksizlik
olarak yorumlamak çok yanlış. Tek tek koalisyon
ortaklarının liderleri, bakanlar farklı demeçler ver-
seler de ıktidarın daha önceki iktidarlara benze-
me yolundaki kabuk değişiminin tipik göstergele-
ri.
Hükümetin yeni çizgisinde düşünceyi suç say-
mayan demokrasiye geçiş için ciddi çabalara yer
olmayacakgibi. Çeçenistan eyleminin sanıklannın
kaçırılması ise devletin saygınlığının. ciddiyetinin,
sorumluluğunun yok olması olarak değil, bir yer-
lere mesaj vermenin güzel bir aracı olarak değer-
lendiriliyor olabilir.
REFAHYOL iktidannın düşmesi ile toplumsal di-
namiklerin kabuklarına çekilmesi, 8 yıllık kesinti-
siz eğitim ve Yılmaz hükümetinin iktidara gelişini
yeterli güvence sayma, bir anlamda rahatlama ve
gevşeme büyük bir yanılgı olacak. Türkiye'nin di-
namikleri hızladeğişmezse, Yılmaz hükümeti, Tür-
kiye'ye çok fazla zaman kaybettiren, kaosu büyü-
ten, 12 Eylül sonrası hükümetlerin bir kötü kop-
yası daha olarak ömrünü tamamlayıp gidecek.
Harb-is arastırması
Ücretlerdeki
kayıplar karşılanmadı
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) -Ücret \ e ma-
aşlann 199"? yılında yapı-
lan artışlara karşın alım
gücündekı düşüklüğü ko-
ruduğu ortaya çıktı. 1993
yılında alım gücünü 100
kabul eden Harb-lş araş-
tumasında, bu yılın ilk 3
aylık ortalamasında kamu
işçi ücretlerinin reel dü-
zeyinin 65.8'e, özel sektör-
de 73. l'e indiği; memur
maaşlannın da yine bu yı-
lın ilk 9 aylık dönemınde
verilen artışlara karşın an-
cak 96.4 düzeyim yakala-
yabildiği saptandı. 55. hü-
kümetin istikrar paketi çer-
çevesinde hazırladığı büt-
çeyle 1998 yılı için öngö-
rülen yüzde 50'lik enflas-
yon oranında artış yapıl-
ması durumunda da ücret-
lerdeki erime devam ede-
cek.
Harb-Iş'in Bölüşüm
llişkileri Bülteni'nde ya-
yımladığı araştırmasında,
memur ve işçi ücretlerin-
deki kayıplar karşılanma-
dığı için reel düzeylerin-
deki düşüklüğün devam
ettiği saptandı.
Araştırmada, kamu ke-
siminde çalışan işçilerin
ücretlerinin özel sektöre
göre daha hızlı düştüğüne
dikkatçekilerek "1993 yı-
lı baz alındığı takdirde,
1997 yüı iribarıyla, özel
imalatsanavündeki işçi üc-
retlerinin satın alnıa gücü
yüzde 28, kamu kesimin-
deldleriseyüzde31 oranın-
da düşmüş bulunuyor. İş-
çi ücretfcrininişverene ma-
Ûyeti de özel imalat sana-
> iinde.yineaynı dönemde
yüzde 28.7 oranında düş-
müş bulunuyor" denıldı.
Araştırmaya göre 1993
yılında alım gücü 100 olan
kamu işçisi ücretınin reel
düzeyi, toplusözleşmelenn
imzalandığı 1997 yılının
ilk 3 aylık döneminde
65.8'e, özel sektördeki iş-
çi ücretlennin reel düzeyi
de 73.1'eindi.
Yine 1993 yılında alım
gücü 100 kabul edildiğin-
de memur maaşlannın, bu
yıl içinde yüzde 30'luk
ocak zammı, ortalama
yüzde 14 ek zam ve yüz-
de 35'lik temmuz zamla-
nna karşın 1997 yılının ilk
9 aylık dönem ortalama-
sında ancak 96.4 alım gü-
cü düzeyini yakalayabildi-
ği belirlendi.