05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28EKİM1997SALI CUMHURİYET SAYFA 13 Telsim'den Yaklaşık iki ay önce 0.542'li cep telefonu aldığını ancak Telsim kartının acil çağn dışında hat vermediğini söyleyen bir abone vardı... Gazeteden bir dostumuzun yanında gelmişti yanımıza... Konuşamadığı telefon için Telekom'a her ay 1.5 milyon lira sabit ücret ödediğini de anlatmıştı. Numarasını çevirmiş, "geçici olarak servis dışıdır" mesajını almış ve yazmıştık... Yazınca, Telsim Pazarlama ve İletişim Müdürü Fethiye Tanat aradı, abonenin adını ve numarasını verdik. Yanıt geldi: "Ayhan Kamil Gökoğlu'na ait cep telefonu iki ay önce değil 3 Aralık 1996'da görüşmeye açılan bir telefondur. Abonenin hattı, 1997 yılında borçtan dolayı dört kez kapatılmış ve açılmıştır. Faturalama, tahsilat, açma ve kapama gibi işlemler Türk Telekom tarafından gerçekleştirilmekte, firmamızın bu işlemlerle ilgili herhangi bir yetkisi bulunmamaktadır." Sonuç: Gökoğlu, faturasını odeyince cep telefonu hat veriyor! Telsim'den özür dileriz... Tei: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Bektronife posta: Deniz.Som«raksnetcom -Almanya. Türkive'nin AB've üyelik sürecine taş koymuş. «Yümaz'm Kohl'le görüşmesinde ne kadar basanlı olduöu anlasılıvor!" D üşünceye Özgürlük kitabının yayımcıların- dan yazar Erol Toy, Devlet Güvenlik Mah- kemesi'nde açılan davada "Millet adına hü- küm veren mahkemelerin bulunduğu bir ül- kede, devlet adına cinayet işleniyorsa, herhangi biryer- de hâkim olmaktansa, herhangi birzindanda mahkûm olmayı yeğlediğim için bu kitabın yayıncılan arasına katıldım" ifadesi üzerine cumhuriyeti alenen tahkir ve tezyif ettiği savıyla istanbul 6. Ağır Ceza Mahkeme- si'nde de yargılandı. Toy'un, Ağır Ceza'da yaptığı sa- vunmayı ve mahkemenin kararını bugünden başlaya- rak hafta içinde de sürdürerek aynen aktarıyoruz: "Sayın Yargıçlanm, 159. maddesine göre yargılandığım 765 sayı, 1 Mart 1926 tarihli Türk Ceza Kanunu gibi, 75'in altında 30 yaşın üstünde olan herkes Kuvvayı Milliye Cumhuri- yetine doğdu. Ulussuz vatanla, hukuksuz devletin ne kadar kolay düştüğünü... Yoksul, yoksun ve yorgun Anadolu hal- Savunmakının istiklal-i tam aşkı, çağdaş uygarlığı aşma azim ve karanyla nasıl birden kalkıştığını... Başların- da ABD, Ingiltere, Fransa, Rusya olmak üzere, yedi düveli aynı anda yenmenin, tek başına tarafı... Öz- gür... Bağımsız... Egemen... Mazlumun özen.yurt- taşın mutluluk kaynağı bir kurtuluş mucizesini dört yılda nice ürettiğini... Başta Gazi Mustafa Kemal, boynunda idam fermanıyla arasına katılanı, eksikle- rinden antarak niye Atatürkteştirdjğini öğrenerek bü- yüdü. Doğa yasasının onları bırakıp gitme zorunda bırak- tığı yaklaşık 50 yılda; kendine yeteriiliği hâlâ süren verimli ve güvenli bir ülke... Kulun din şeriatı yerine, yurttaşın dünya hukuku üzerine kurulacağını, ulusla- rarası antlaşmalara geçiren ilk ve tek dünya devleti... Yurtta barışı dünyada barışı perçinlemek için savaşa girmeden, BM, IMF ve Dünya Bankası'nı kurmayı ba- şaran bir politika. Vurucu, üretici ve NATO'nun eşit il- kelerine uyan, güçlü bir ordu. Yolsuzluk ve enflasyo- nu tanımayan bir maliye... Devletçi yattnmlara, özel sek- törcü tüketimi ekleyebilen karma ekonomi modeli- nin ilk örneğiyle, pek çok ulusun 8-9 yüzyılda, dev- rim-karşı devrim, savaş-sömürü sarmalında, milyon- lar yitirerek gerçekleştirebildiği tanm toplumundan endüstri toplumuna geçisi, 60-70 yıla sığdırma mucizesinin bütün koşul ve olanaklannı hazırlayan bir altyapı kurmanın pek çok evresini yaşayarak gördü. Daha da önemlisi, halkın güvensizliğini, halka gü- vensizliğe dönüştürme heveslerinin darağaçlarında tükenişine tanıklık etti. Ama ne acı ki, bu üstyapının seçkinieri, kunjculardan kurtulur kurtutmaz, her çap- sız ve şaşkın mirasçı gibi, üretmeden tüketme tuza- ğına düştü." Savunmanın devamı yann... SESSlZSEDASIZd) NURİKURICEBE Yurttaş belediyeden hesap sorarsa Beş yıl önce belediyenin radyo ve televizyon kurmak için yatınm yapma- sını öngören İstanbul Büyükşehir Be- ledrye Meclisi karanna karşı belediye hiz- metlerinden yeterince yararlanamayan yurttaşların idare mahkemesinde dava açtığını biliyoruz. Olay şöyle gelişiyor: Dava sürerken, Nurettin Sö- , zen döneminde trilyonluk ya- "tırım yapılıyor ve Belediye Rad- yo Televizyonu BRT kuruluyor. Sözen'in son günlerinde mahkeme yurttaşları haklı buluyor. Sözen'den sonra Recep Tayyip Erdoğan da BRT'yi kabullene- rek idare mahkemesinin karanna Da- nıştay'da itiraz ediyor. Ne ki, yeni çıkan Özel Radyo ve Te- levizyon Yasası ile belediyelerin televiz- yon kurması yasaklanınca Erdoğan, BRTnin tüm olanaklannı Yeni Dünya İle- tişim AŞ'ye kiralıyor ve böylece Kanal 7 doğuyor. Bu arada. Danıştay da yurttaşları haklı buluyor ve idare mahkemesinin ka- rarı onanıyor. Ardından dava kesinleşi- yor. Şimdi... Hukuk devleti kurallanna göre, BRT için alınıp Kanal 7'ye devredilen tril- yonluk araç ve gerecin nakte çevrilme- si ve paranın belediye bütçesine akta- nlması gerekiyor. Üstelik idare mahkemesinin bu örnek karan, Istanbul'da belediye hizmetin- den yeterince yarartanamayan başka yurttaşlara, İstanbul Büyükşehir Bele- diyesi'nin tekel konumundaki hizmet- leri için başta Kanal 7 olmak üzere ba- zı özel televizyonlara yaptığı trilyonluk reklam harcamalarını da dava konusu yapmanın yolunu açıyor. Kesinleşen bu dava, sadece Istanbul'da değil, başta Ankara olmak üzere Refahlı belediye- lerin alışkanlık haline getirdiği yandaş- larını reklamla besleme alışkanlığına dur demenin de ipuçlannı veriyor... AYDINLANMA ATEŞİ îletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 Sivil toplum örgütlerinden 29 Ekim y de coşkulu kutlama Sivil toplum örgütleri ve Cu- mok'lar Cumhuriyet'in 74. yıl- dönümünü çeşitli etkinliklerle kutiuyorlar. Türkiye'nin dört ya- nından 29 Ekim programlan: tzmir/Karşıyaka Cumok "Aklın özgürleşmesinin bay- ramı demek olan 29 Ekim'de, tö- renlere üç etapta katılıyoruz. 28 Ekim saat 15.00'te Zübeyde Ha- nım Anıtı'nda toplanıp korteje ka- hlacağız. 29 Ekim saat 09.30'da ADD'nin Cumhuriyet Meyda- nı'ndaki törenine katılıp. 12.00- 14.00 saatlare arasında ÇYDD'nin Cumhuriyet zinci- rinde yerimizi alacağız. Akşam bir kısmımız Cumhuriyet Mey- danı'ndakı Izmir Devlet Senfo- ni Orkestrasrnın Halk Konse- ri'ne giderken. bir grubumuz ADD'nin Cumhuriyet Balosu'na katılacak." Gölbaşı ADD "UluÖnderAtamız'ınensev- digi yemek olan kuru fasulye- pilav-üzüm hoşafından oluşan geleneksel Cumhuriyet Yemeği- miz'i.29Ekim saat İ 3.00-15.00 arasında (Resmi kutlama töre- ninden sonra) Ankara/ Gölbaşı Belediyesi Kapalı Spor Salo- nu'nda konuklanmız ve tüm Göl- başı halkıylabirlikte yiyeceğiz." Mersin ADD "Cumhuriyet ve Atatürk Haf- talan EtkinlikJeri kapsarrunda 29 Ekim saat 12.00'de ADD Mu- ammer Aksoy Gençlik Merke- zi'nde Cumhuriyet Yemeği'ne, saat 19.00'dada Mezitli Beledi- ye llköğretim Okulu'nda Fener Alayı'na katılacağız." Ankara Cumok "29 Ekim'de Çankaya Bele- diyesi'nin Kızılay Meydanı'nda 18.00-20.00 saatleri arasında dü- zenlediği Cumhuriyet Balosu'nu destekleyip, oradan da Kurtuluş Parkı Vedat Dalokay Kokteyl Sa- lonu'nda saat 20.00'de başlayıp, bütün gece devam edecek olan, geleneksel Cumhuriyet Balo- su'nıın ikincisine kahlmak üze- re aydınhktan yana olan Cumhu- riyetçileri bekliyoruz. Davetiye- •ler: Cumhuriyet Gazetesi (Atatürk 3ulvanNo:125Kat:4) jenay Delikan (Ziya Gökalp •Cad. 28/C) Sanat Kurumu Lokali Gençlik Parkl Eski Göl Gazinosu Oost Kitabevi." Bakırköy ÇYDD "Yunus Emre Kültür Merke- d'ndeki Cumhuriyet programa- nız: 29 Ekim saat 19.00'daGülsen luncer'in sunduğu 'Rıfat Ilgaz Giilmece Öykü Yarışması' jdüllerinı kazananlara ödül ve 'ilaketlerini sunacağımız bir kok- Eylimiz var. 29-30 Ekim saat 20.30'da Müş- fik Kenter'den 'Nutuk'u izleye- ceğiz. 31 Ekım'de Müşfik Kenter Nu- tuk'u öğretmenlere ücretsiz ola- rak oynayacak. Aynı gün, oyun öncesi, cumhuriyeti simgeîeyen 7 öğretmene plaket vereceğiz. Bu öğretmenler: Ali Hikmet Yapar (Şükrü Balcı Polis Eğitim Merkezi Müdürü), Ali Karlık (Denizli-Kayabaşı Köyü'nün se- si olan öğretmen), Cumhuriyet Reha İsvan (Barış savaşçısı emekli öğretmen), I.amia Öz- demir (Mengü Ertel'in 'Cumhu- riyet'e Kanat Geren' öğretmen- lerinden), Hasan Öztekin (Köy Enstitüsü çıkışlı emekli öğret- men), Nevin Giirpınar (ÇYDD 4 Yetişkin Eğirimi' projesinin ya- ratıcısı emekJi öğretmen), Nihal Özden (Hasan .Ali Yücel 'den tak- dimameli emekli öğretmen). Davetiyeler şubemizden sağ- lanabılir. Tel: 0.212.543 67 09." Doğa yürûyüşü "2 Kasım'da Sülüklü Göl'e doğa yürûyüşü ve piknik yap- maya gidiyoruz. iletişim en geç cumartesi saat 17.00'ye kadar 0.216.385 16 18 - Hakan Kı- ADD İstanbul İl Merkez Şubesi "Cumhuriyetimiz'in 74. yıl- dönümünü Taksim Cumhuriyet Anıtı önünde kutluyoruz. Üzerin- de •Cumhuriyetimiz'i çok sevi- yoruz' yazıh kırmızı ve beyaz ba- lonlarla gerçekJeşecek kutlama, Galatasaray'daki dernek merke- zimiz önünde saat 11.30'da baş- layıp saat 12.00'de Taksim Cum- huriyet Anıtı önünde sonaerecek- tir. Aynı gün dernek merkezimi- zin yeni yerinin açılışı Moldova- lı Ressam İvan Genov'un yağlı bola Atatürk portrelerinin sergi- lendiği bir kokteyl ileyapılacak- tır. Saat 14.00-17.00 arası Meş- rutiyet Cad. No:65 Kat:3 Gala- tasaray adresindeki dernek mer- kezimizin açılış kokteyline tüm Atatürkçüler davetlidir. Tel:0.212.291 19 95." Bakırköy Cumok "29 Ekim'de Bakırköy Beledi- yesi ve Sivil Toplum Örgütleri Platformu'nun düzenleyeceği, 'Cumhuriyet Şenliği'ne katı- lıyoruz ve bütün Cumhuriyet okurlannı bayrak ve fenerleri ile bayram kutlamalanna çağın- yoruz. Program: 14.00 Zuhurat- baba Stadı 'nda toplanış; 14.30 Cumhuriyet (Özgürlük) Mey- danı'nda yürüyüş; 15.30 Öz- gürlük Meydanı'nda Cumhuri- yet Şenliği ve Gösterileri; 18.00 Fener Alayı. Bu arada 28 Ekim saat 19.00'da Truva Folklor Araştır- malan Derneği'nde toplanıyo- ruz." HAYVANLAR İSMAÎL GÜLGEÇ ÇİZGİLtK KÂMÎL MASARACI •• ' İ HARBİ SEMİH POROY BULUT BEBEK NURAYÇİFTÇI &1 hiino { hzÂyûklcri MIRMIRLAR VĞUR DURAK ! SoNÜNDA Bi ALAN C-»KTl İ İ TARİHTE BUGÜN MVMTAZARIKAN 28 Ekim OZGURLUK ANITI AÇILIYOR.. t88C 'D Lİ/üfAN! OBl/'ÖZGÜeLÜKAHITf"_, jr . SFZOUZ DOKÜM İOO. SA £Dii-M/fn.. i &4/STVOLC» l/£ £YT=£l- *U/L££/ 'A//A/ MÜH£N- PİSİ / 4LEX#UOfZ£-Gu£n<IV£ £//=*=££ "tN O/B- 714*; yAPrrfypi- /tN/r 92 MEnee yüKseı*.- LİĞİtJDE V£ 22S TBM AĞI/SL/Ğ/MP/1YC'/. D/l ç ' TA ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Yaşasın Cumhuriyet Cumhuriyet; monarşik olmayan, yani bir hanedan içinde birbirine devredılerek yönetilmeyen tüm rejim- lere verilen genel bir isimdir. ve bu nedenle çok fark- lı cumhuriyet tipleri ve modelleri vardır. Cumhuriyet, genellikle demokrasi kavramıyla ka- rıştırılır. Bana sorarsanız; her cumhuriyet demokratik olmalı, her demokrasi de cumhuriyet biçiminde örgüt- lenmiş biryapı içindeyaşamalıdır. Yani yakışanı" bu- dur. Fakat ne her cumhuriyet demokratıktir ne de her demokrasi cumhuriyettir. Hele Avrupa'ya baktıöımız zaman, Avrupa'nın köklü demokrasilerinden peR ço- ğunun biçimsel de olsa, monarşik yapılannı korumak- ta olduklarını hayretle görebilirız: Isveç, Norveç, Da- nimarka, Hollanda, Beîçika, Ingiltere, fspanya ilk ak- lıma gelen isimler. Eski Yunan ve özellikle Atina demokrasısi, "demok- rasinin beşiği" olarak isimlendirilir. Ama işin aslında, günümüz demokraşilerine benzeyen hiçbır yani yok- tur. Halkın yüzde 5'inin, genellikle "kurra" ve "sıra" il- kelerıyle yönetime katılmalanndan başka bir şey de- ğildir. Fakat "demokrasi" sözcüğünü onlar armağan etmiştir. "Demos"ve "kratos." Yani "halkınyönetimi." "Cumhur" Arapça bir sözcüktür, çok farklı anlam- lan vardır. Ve bunlardan biri de "halk" demektir. Bu du- rumda "cumhuriyet", eger Türkçeye çevirirsek "hal- ka ait" anlamına gelmektedir ki; pek çok dilde kuila- nılan Latince kökenli "res" ve "publica" sözcüklerin- den oluşan "respublica"rnn tam çevırisidir. Biraz Vukarda, farklı cumhuriyet türierinden söz et- miştik. Gerçekten tarihte ve günümüzde, ne kadar ül- kede cumhuriyet adını taşıyan bir yönetim varsa, o ka- dar sayıda cumhuriyet türü vardır. Her ülkenin "cum- huriyeti" kendine özgüdür. Fakat tüm bu farklı cum- huriyetlerin tek bir ortak noktası vardır ki; o da "mo- narşik" olmamalandır. Fazla kesin konuşmak istemiyorum ama, geçmiş- te ve günümüzde, cumhurıyetlerın bir başka ortak özelliğı vardır ki; o da bu cumhuriyetlerin hemen tü- münün ihtilaller, yani ayaklanmalar sonunda kurulmuş olmalarıdır. Bunun istisnası çok azdır. Cumhyriyetler ihtilaller sonrasında kurulmuşlardır çünkü, dünyanın hiçbirülkesinde "monarklar", yeni ge- lışmekte olan sınıflara ve bunlann dile getirdiği "talep- lere" memnunıyetle bakmamışlardır. Burjuvazinin hız- la güçlendiği Âvrupa monarşılerinde monarklar ve soylufar, bu gelişmenin gücünü hissetmişler ve anlaş- ma yoluna gıderek, içinde kendilerinin de bulunduğu yeni bir "egemen güç" oluşturmayı becerebilmişler- dir. Zaten gunümüze dek variıklarını sürdürebilmiş ol- malarının kökeninde de bu beceriklilikleri yatmakta- dır. Fakat böyle bir burjuvazisi olmayan, ya da monark- larının bu basireti gösteremediği ülkelerde ortaya çı- kan "patlamalar" genellikle monarşilerin sonunu ha- zırlamış ve cumhuriyetler kurulmuştur. Amerika Birie- şik Devletleri'nin gelişım süreci bunlardan biraz fark- lı olmuştur. Fakat bu başka bir konu. Tarihte "devrimlerin", yani Arapça deyimiyle "inkı- /abiann arkasında, genellikle "sınıflar" vardır. Yeni or- taya çıkan ya da eskiden var olmakla birlikte güçle- nerek tarih sahnesinde farklı bir boyutta yer afan sı- nıflar "taleplerini"ortaya koydukları zaman; eski ege- men güç bu talepleri yanıtlayamazsa "ihtilaller" ve bunlann ardından "devrimler" gelir. Zaten eöer bu "değişim" ihtilal olmaksızın da hızlı bir biçimde ger- çekfeşebilirse, bunun adı da devrimdir. Türk devrimi bu çizginin dışında gerçekleşmiş bir devrimdir. "Herhangi bir sınıfa dayanmaksızın, top- lumda 'bağımsızlıktan yana' olan tüm güçlerigeniş bir cephe halınde toplayan ve önce bir 'Dağımsızlık sa- vaşı' ve ardından 'çağdaş ve modern' bir devlet ku- rulması" biçiminde yaşama geçmiştir. Ve Türk devri- mi bu yönüyle "evrensel bir boyut kazanmıştır. Zira, özellikle 2. Dünya Savaşı sonrasında ülkelerindeki emperyalist güçlere karşı bağımsızhk savaşma giren "ülke aydınlan" olaylara bu model çerçevesinde yak- laşmışfardı. Cezayirli ve Tunuslu üniversite öğrencile- ri, odalarına Mustafa Kemal'ın resmıni boşuna asmı- yorlardı... Daha sonra yüzyılın ortalarında göreceâımız "Milli Demokratik Devrim" (MDD) ve "Geniş Cephe" anlayı- şının ilk başarılı uygulamasıdır Türkiye Cumhuriyeti ve bu nedenle de "evrense/"dir. Doörusunu istersenız. sadece "Yasasın Cumhuriyet" demek yetmiyor. Zira Iran'da da bir cumhuriyet var. Irak'taki yönetim de cumhuriyet, Suriye'deki rejim de cumhuriyet, Ortave Latin Amerika'daki diktayönetim- leri de cumhuriyet. Türkiye'nin bunlara benzer bir ya- ni var mı? Bizim cumhuriyetimiz. "tüm mazlum milletler" adı- na yürütülen antiemperyalist bir bağırnsızlık savaşı sonrasında kurulmuş, "çağdaş" ve "Taik" bir cumhu- riyettir. Ve amaç olarak bir yandan çaödaşlaşma ve Batılılaşmayı alırken, bir yandan da "nafkegemenliği- ni", eksiksiz bir demokrasiye dönüştürmeyı hedef al- mış ve buna "vatandaşlık bilincinin uyandınlmasıyla " ulaşmaya çalışmıştır. 1920 lerın, 1930'lann Türkiyesi'nde elbette bugün- kü anlamıyla dernokrasi yoktu. Ama o günlerin dün- yasında, hiçbir ülkede bugünkü anlamda demokrasi yoktu. Fransa'da kadınlar seçme-seçilme haklarını 1947'de kazandılar. Isviçre kadınları Fransızlardan da sonra... Kaldı ki: 1930'lann Türkiyesi, o günlerin "en özgür" ülkelerinden biriydi. Kimi Iskandinav ülkeleri, ingilte- re, Fransa ve Isviçre'nin dışında, "Türkiye'den daha özgürve demokrat" denilebılecek ülke yoktu. ABD'de "beyazlann", "zencileri" insan olarak görebilmeleri, ancak 20. yüzyılın son çeyreğinde mürnkun olabildi. Ve her şey bir yana, tek parti rejimlerinin" de fark- lı türleri vardır. Türkiye Cumhuriyeti, "Vatandaşlannı de- mokrasiye hapriamayı amac edinen iyi niyetli bir tek partiyönetimi" olarak kuruldu. Ve kim ne derse desin, bu başarıldı. Artık geriye dönüş yoktur... Ve bugün hançeremizin tüm gücüyle haykırabiliriz: 'Yaşasınhalkegernenliğnedayananlaik ve çağdaş cum- hunyetimiz." B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1 1/Birörgütünıçi- ne sızan gizli ajan. 2/ Geminin n rûzgâralanyanı... Bir kimsenin da\Tanışlanna te- mel olan ahlak il- 4 kelerinin tümû. 3/ Magnezyıım ele- mentinin simge- 6 si... Çok güzel. hoş. 4/ Üstünde ' kapak gibi tek bir g kabuğu olan kû- çükbiryumuşak- 9 ça. 5/ Kutsal inanç... Adlan sıfat yap- makta kullanılan biryapım eki. 6/ Romanya'da tari- hi bir bölge... Kuşaktan 2 kuşağa geçen kahtımsal 3 öğe. II Giyeceklerde ta- kım... Serbest bırakma. 8/ "Ruhi — " : Ünlüsaz ve türküustamız... Birmasal kuşu. 9/ Gırtlaktaki aşın ve süreğen yangı. YLKARIDANAŞAĞI- 8 YA: 9 1/ Aynı ekonomik etkin- liğe açık sanayinin tümü. II Motif... Spor karşılaşmalann- da yapılan kırraldışı hareket. 3/ Nazi partisinin askeri polis örgütû... Metal bilyelerin savnılması ilkesine dayalı, elekt- rikli bir oyun makinesi. 4/ Balık vıımurtasıyla yapılan bir tûrmeze... Rütbesiz asker. 5/llgi. 6/Afrika'da bir ülke... Sa- nı. 7/ Renksiz ve kokusuz bir gaz... Hındistan'da kutsal sayılan ırmak. 8/ Bir bağlaç... Açı ölçmeye ya da çizmeye yarayan araç. 9/ Kuşku ve duraJcsamaya yer bırakmayan... Ali Ozgentürk'ün bir filmi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle