07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 EKİM 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yardım parasına bakanlık engeli • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Avrupa İnsan Haklan Komisyonu tarafindan Insan Haklan Derneği'ne (ÎHD) gönderilen 80 bin ECU'luk yardım parasına Danıştay'dan izin çıkmadı. Danıştay, tçişleri Bakanlığı'nın yardım parasıyla ilgili itirazını haklı buldu. Içışleri Bakanlığı ile İHD arasındaki anlaşmazlık, bakanlığın "Türkiye'de Hukuki Işbirliği Programr' çerçevesinde Avrupa Komisyonu'nca gönderilen 80 bin ECU'luk yardım parasırun, demeğin hesabına aktanlmasını reddetmesi üzerine çıktı. İHD, yardım parasının demeğin banka hesabına aktanlmasına ızin verilmesi için bakanlığa yapılan başviırunun reddi konusundakı genelgenin iptali ve "yürütmenin durdurulması" istemiyle dava açtı Siyah Beyaz'a dağıtım engeli • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Birleşik Yayın Dağıtım AŞ'nin (Bir-Yay), Siyah Beyaz gazetesiyle 31 Ekim'de biten dağıtım sözleşmesini yenilemeyeceği bildirildi. Siyah Beyaz gazetesinden yapılan açıklamada, 31 Ekim'den sonra gazetenin "özel dağıtımla" okuyuculara ulaştınlacağı belirtildi. Bir-Yay'ın hiçbir gerekçe göstermeden sözleşmeyi feshettiği kaydedilen açıklamada, "Bu karar Türkiye'de basın özgürlüğünün bizzat basının kendi içinden gelen nasıl bir tehditle karşı karşıya kaldığının açık bir göstergesidir" denildi. Semirel Denizti'de i (Cıraıhoriyet) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Türkiye'nin 21. yüzyıla gelişmiş bir devlet olarak girebilmesi için sanayileşmekten başka çaresinin olmadığını söyledi. Özdemir Sabancı Organize Sanayi Bölgesi'nin altyapısmı hizmete açan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. devletin sanayi ve ticaretten elini çekmesini isteyerek, "Pazar ekonomisinin şartlan hazırlanarak müteşebbis gücün önü açılmalı. Çünkü, Türkiye'nin geleceği buna bağlı" dedi. Birand'm yargılanması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TRT'de, 1989-1991 yıllan arasmda yayımlanan "Kıbns Belgeseli" ve "Kaleydeskop" programlanmn harcama belgelerinde "sahtecilik ve dolandıncılık" yaparak kurumu zarara uğratmakla suçlanan gazeteci Birand, 1 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası istemiyle yeniden yargılanmaya başlandı. Ankara 18. Asliye Ceza Mahkemesi'nde göriilen davanın bozma karanndan sonraki ilk duruşmasında, mahkeme hâkimi, bozmanın usule ilişkin olup uyulması zorunluluğuna karşın sanığın görüşünün sorulması ve bozmadan sonraki savunmanın ahnması amacıyla yazılan talimatın yanıtının frbektenmesine karar £vererek duruşmayı erteledi. ETAŞtan açddama ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ETAŞ Enerji ve Telekom ~AŞ, gazetemizde 20 Ekim 1997tarihinde "Telekom'da Trilyonluk Yanlış" başlığıyla çıkan ' haber üzerine gönderdiği açıklamada, şirketin CHP Genel Sekreteri Adnan Keskın'in iddia ettiği gibı sadece et işini değil, 1989'danberiPTT'ye santral montaj ve demontaj işlerini yaptığını belirtti. Başsavcı Mesutoğlu, Özer Çiller'e Tamraz'la ilişkisi nedeniyle dava açılabileceğini söyledi Soruştıırma genişletîliyor EVtNGÖKTAŞ ANKARA - Ankara Cumhuri- yet Başsavcılığı'nın, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in eşi Öz- er Çiller hakkında "evrakta sah- tecffik" suçundan açtığı davanın ardmdan, Çiller çifti ile ilgili iki yeni dava daha gündemde. Ankara Cumhuriyet Baş&vcı- sı tlhan Mesutoğlu, Özer Çil- ler'in, Bakû-Ceyhan petrol boru hattınm yapım işini almak iste- yen ABD'li işadamı RogerTam- raz'dan rüşvet aldığı savıyla baş- latılan soruşturmanın genişletiî- diğini bildirdi. tlhan Mesutoğlu. "Soruştur- mayı derinleştirdik, suç duyuru- sunda bulunan kişinin ifadesine başvurduktan sonra gerekirse Özer Çiller hakkında dava aça- biKriz" dedi. • Yargıtay 6. Ceza Dairesi, Parsadan davası ile ilgili temyiz incelemesini gelecek günlerde sonuçlandıracak. Yerel mahkeme karannın onanması durumunda Tansu Çiller hakkında 'görevi ihmal veya zimmet' suçundan dava açıhnası gündeme gelecek. Ankara Cumhuriyet Başsavcı- menin verdiği karan onaması Tansu Çiller ile Özel KalemMü- lığı, Ermeni asıllı Lübnan yurt- taşı, ABD pasaportlu Rogen Tamraz'ın Özer Çiller'e rüşvet verdiğini belgeleyen CIA rapo- ru bulunduğuna ilişkin haber üzerine inceleme başlatmıştı. Başsavcılık, ABD'deki gazete- lerde yer alan haberleri ihbar ka- bul etmişti. Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nin, 5.5 milyar liralık "örtülü ödenek davası"nda 6 yıl ağır hapis ceza- sına mahkûm edilen Celalettin Selçuk Parsadan la ilgili temyiz incelemesini gelecek günlerde tamamlayacağı öğrenildi. Ceza daıresinin yerel mahke- durumunda Parsadan'ın örtülü ödenekten 5.5 milyar lirayı usul- süz şekılde aldığı ve Çiller'in ge- nel seçimler için Başbakanlık ör- tülü ödeneğini kullandığı kanıt- lanmış olacak. Bu durumda An- kara Cumhuriyet Başsavcılığı, Tansu Çiller hakkında "görevi ihmalya da suüstimaT suçundan dava açabilecek. Ozel'den suç duyurusu Parsadan'ın avukatı Şenol ÖzeL Ankara 9. Ağır Ceza Mah- kemesi'nin 9 Temmuz günü ka- rar açıklandıktan sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na dürü Alan tstanbullu hakkında suç duyunısunda bulundu. Özel, dilekçesinde, Çiller ve Istanbullu'nun Hazine'yi 5.5 milyar lira zarara uğrattıklannı ileri sürerek TCY'nin 240. mad- desi uyannca haklannda dava açılmasını istedi. Dilekçesinde, müvekkilinin beraat etmesi durumunda Çiller ve tstanbullu hakkında zimmet suçundan dava açılması gerekti- ğini belirten Şenol Özel şunlan kaydetti: "Kanaatimiz odur ki devlet olanaklannın siyasi çıkar uğruna kuUamhnasıyönündeld, mahkû- miyet ya da beraat açısından hiç değişmeyen. ancak sadece suçun vasıf ve mahiyetinin değiştiği bu sosyaL, siyasal ve hukuki olayda, sorumlulann cezalandınlması için kamu davasmının açıhnası, kamu vkdanmı rahatiatacaknr. Devlet yönetimindc keyfilik alış- kanhğı yaratahnamahdır.'1 Ankara Cumhuriyet Başsavcı- lığı'nın, avukat Şenol Özeİ'in di- lekçesini Yargıtay'm temyiz in- celemesinin ardından işleme ko- yacağı bildirildi. Başsavcüığın, aynı dava nede- niyle CHP Içel Milletvekili Fik- ri Sağlar'ın, Tansu Çiller ve Akın Fstanbullu hakkında yaptı- ğı suç duyurusu ile ilgili başlat- tığı soruşturmanın devam ettiği kaydedildi. tstanbullu'nun, ge- lecek günlerde ifadesine başvu- rulacak. DYP'den intikam girişimi HÜLYA KARABAĞLI ANKARA- REFAHYOL hükümetinın bozulmasından Türk Silahlı K.uwetleri'nin (TSK.) komuta kademesi ile Çankaya Köşkü'nü sorumlu tutan DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, "intikam tasansr hazırladı. "Devktte Yeniden Yapılanma" başlıklı pakette, Genelkurmay Başkanlığı'nın Başbakanlığa bağlanması, orduevı- kamp ve lojmanlarda halktan kopuk yaşadığı savunulan ordu mensuplan için yeni bir yerleşim yapılanması öngörülüyor. Tansu Çiller, kurmaylannca hazırlanan "yeniden yapdanma'' paketini aşamaaşama tartışmaya açmaya hazırlanıyor. Pakette siyasi ve idari anlamda köklü değişiklikler öngörülürken devletin ana hızrnet dallannda eğitim, sağlık, dış politıka. iç ve dış güvenlik, vergi ve sosyal güvenlik konularında politıka beluiemesi hedefleniyor. Merkezi yapılanmadan yerinden yönetim ve muhtariyet sistemine geçişin esas ahndığı pakette, yargı bağımsızlıgının sağlanması ve Yükseköğretim Kurulu'nun kaldınlması hedefleniyor. Türkiye'nin 1960'lardan itibaren demokrasi yönünden geriye gittiği savunulan pakette, güç dengelerinin yeniden oluşturulmasının zorunluluk olduğu belirtildi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART Başbakan Mesut Yılmaz, DYP Genel Başkanı hakkındaki belgeyi bekletmedi CiHer'in îlk fedekesi Meclîs'te ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Baş- kanı Tansu Çiller hakkın- daki ilk dokunulmazlık fez- lekesi TBMM Başkanlı- ğı'na ulaştı. Bağımsız Rize Milletve- kili Şevld Yılmaz hakkın- daki 2 yeni dokunulmazlık fezlekesi de dün TBMM Başkanlığfna sevkedildi. Çiller ve Yılmaz'ınkiyle birlikte Meclis'teki doku- nulmazlık fezlekelerinin sayısı 150'yi aştı. DYP Genel Başkanı Çil- ler hakkındaki fezleke, Samsun mitınginde, Baş- bakan Mesut Yılmaz"ı eleş- tirirken söylediği "onbaşı ohna şerefsizliği" sözleri ile onbaşılan küçük düşürdü- ğü gerekçesiyle hazırlandı. Yılmaz. önceki gün imzası- na sunulan Çiller hakkın- daki fezlekeyi aynı akşam TBMM Başkanlığı'nagön- derdi. Fezlekede, Çiller'in, refsiz onbaşı" diyerek dev- letin askeri kuvvetlerini alenen tahkir (aşağılatma) ve tezyif (küçültme) ettiği gerekçesiyle dokunulmaz- lığının kaldınlması istendi. Tansu Çiller'in kamu- oyunda da büyük tepkilere yol açan sözleri nedeniyle askeri iğini onbaşı olarak yapan çok sayıda yurttaş dava açrnışü. RP kökenli bağımsız Ri- ze Milletvekili Şevki Yıl- maz hakkında, hükmetin manevi kişiliğini, devletin askeri kuvvetlerini, devle- tin emniyet muhafaza kuv- vetlerini, adliyenin manevi kişiliğini, TBMM ve ba- DYP lideri Biga ve Bayramiç'te konustu 'Hükümetin siyasi iradesi yok' TURHANNARLER ÇANAKKALE - Çanakkale'nin Bi- ga ve Bayramiç ilçelerinde partismin düzenlediği "demokrasP mitinglerine katılan DYP Genel Başkanı Tansu Çfl- ler, şehitlcr diyan Çanakkale'nin bir demokrasi kenti olduğunu belirterek "Demokrasi deyince buralardan geçB- mez. Dağı taşıdemokrasi diyanÇanak- kalesandıkortavakonuncagerekeniya- pacakür" dedi. "Yanm demokrasi değil, tam de- mokrasi" istediğini vurgulayan Tansu Çiller, yaptıklan mücadelenin kolay ol- madığını ve bazı güç odaklannın im- kânlan kullanarak bir araya geldikleri- nisavundu. Başbakan'ın "Karadeniztibasbaka- mm" deyip Karadeniz'e terörü indirdi- ğini iddia eden Çiller, "Ne oldu da Gi- resun,Tokat,Ordueskr>unınbürüngü- cünü indirdiği noktalar haüne geML Bunlar ülkeyi idare edemiyorlar. Bun- lar tafimstta kuruklu; taEmat auyoriar. Siyasi iradeferi yok ki" dedi. kanlıklan alenen tahkir ve tezyif ettiği gerekçesiyle hazırlanan 2 ayn fezleke de TBMM'ye sevkedildi. TBMM'ye ulaşan 3 doku- nulmazlık dosyası da Ana- yasa ve Adalet ICarma Ko- misyonu'na sevkedildi. TBMM Başkanı Hikmet Çetin, dokunulmazlık ko- nusunun siyasi çekişme ha- line getirilmemesini istedi. Çetin, kutlama ziyaretleri sırasında yaptığı açıklama- da, son zamanlarda parla- mentoya yönelik haklı hak- sız bazı eleştiriler olduğuna dikkat çekerek bu konuyu yine Meclis'in çözeceğini vurguladı. Çetin, "Bu eteştirilerin iç- lerinde haksız ve yersiz olanlar vardır. Ancak, de- mokrasi ve insan haklan konusunu siyasi partileri- mizin de desteğiy le daha ile- ri ve iyiye götürmek zorun- dayız" diye konuştu. IRMIKI AYDIN ENGİN Ohhh, gel keyfim gel! Eşber Yağmurdereli'nin işi iş. Attı ka- pağı Çankın Cezaevi'ne; yerleş- ti att ranzalardan birine. Cigara- nın bırini söndür, ötekini yak; ça- yın birini bitir, ötekini doldur. Za- ten bu Eşber'e cigarasını ver, çayinı eksik etme, bir de cıvıma- mak koşuluyla sıkı bir sohbet kaynat, artık ne ekmek ister, ne su, ne uyku. Hapishane desen zaten bildik bir rtiekân. Ha evin- de, ha orada Eh, Çankın Hapis- hanesi'nde siyasi tutuklular ko- ğuşuna konacağına göre işi iyı- ce iş. Yani ne koğuş ağası de- nen it uğursuz takımıyla didişi- lecek, ne hapçısı, otçusu, maf- ya tetikçisi, kiralık katili ayağına dolanacak. Üstelik Eşber ken- diyle ve dünyayla sonuna kadar banşık bir adam. Siyasiler ma- pusanesinde "Oşu örgütten, bu şu çizgiden" gibisinden huaıfi- liklere de metelik vermez. Dedik ya Eşber Yağmurdere- li'nin işi iş. Olan bize oldu. Burada, şu dört duvan olmayan kocaman hapishanede kaldık utancımızla baş başa. Hem de dört koldan bizi ku- Kaldık mı Utancımızla Baş Başa!.. şatan bir utanç. Çiltergil'in dini bütün TV ek- ranlanndan gözümüzün içine baka baka mavallar okuduklan; Mehmet Ağar'ın DYP'lileşmiş MHP ve MHP'hieşmış DYP kad- rolannın Türkiyeeee seeeninle- ee gurur duyuyor!" diye nara- landıklan gösterilerde ağır dev- let adamı pozlannda elini göğ- süne koyup çevresini selamladı- ğı; Ibrahim Şahin'lerin alınlan- na sürülen koyun kanlanyla (ko- yun kanı mıydı? Yoksa...) çevre- yezafergülücüklerisaçtığı; "şe- refli katil" Haluk Kırcı'nın özerk Bucak Prensliği sınırlan içinde ıhale koordinatörtüğü yaptığı; "zamanaşımından beraat" Oral Çelik'in nişan törenleri düzenle- diği; "Ne yaptıysam yüce dev- letimizin yüksek menfaaatlari içinyaptım" diye ifade verip art arda tahliye olan mafyalaşmış faşist tetikçilerin ellerini kollannı sallayarak dolandığı bir ülkede, senin de elini koiunu sallayarak dolaşıyor olabilmen zaten yete- rince utanç verici. Yamyamlarülkesinde "insan" eti yemeyi ve doymak için "in- san" öldürmeyi reddedenleri herhalde içeri atarlar. Içeri atma- dılarsa, kişi kendinden kuşkula- nır. "Acaba ınsan etiyemeye, tı- kınmak için ınsan öldürmeye gereğince karşı çıkmadığım için mi böyle dışandayım? Acep inandığım doğrulan savunmak- ta yeterince karariı ve savaşkan olmadığım için mi bana göz yu- muluyor, dokunulmuyor" diye kendiyle hesaplaşmaya başlar. İçin için utanır. "Yedikleri insan eti, içtikleri kan" olanlar özgürse ve rtibar görüyorsa ve korunuyor ve kol- lanıyorsa, insan onurunun ve bedeninin dokunulmazlığını sa- vunanlann özgür olması müm- kün değil. Doğal olan onlann içeri tıkılmasıdır. Yoksa biz zaten bir hapisha- nede, kocaman bir hapishane- de yaşıyor da kendimizi özgür mü sanıyoruz? Neresinden bakarsan bak, nasıl yorumlarsan yorumla var- dığın yer utançtır. Dört yandan kuşatıyor utanç. Çok ama çok masum demok- ratik istemlerini, sağıriaşmış bir parlamentoya duyurabilmek için gencecik ogrenciler, TBMM'de çok masum bir pankart açıyor- lar. Çete davalannda kaplumba- ğa hızına bile erişemeyen yargı bir çırpıda bu gencecik insanla- n 20 yıla, 24 yıla mahkûm edip demir parmaklıklann ardına tıkı- yor. Toplumda handiyse çrt yok. Aynı Meclis'in çatısı altnda bir milletvekili "Deyyus-u Ekber" yazılı bir pankart yükseltiyor. Yargıda tıs yok; toplumda gene ts yok. Toplumun iliklerine işlemiş bu çifte standardı gözardı edemi- yorsunuz. Utanç basıyor. REFAHYOL döneminde "Bir dakika karanlık" eylemine canla başla katılan çok geniş kesim- ler, ne sol'u soi, ne D'si demok- rat olan ANASOL-D hükümeti döneminde evindeki elektrik düğmesine uzanmaya üşeniyor. Utanç basıyor. Daha bunlan sindirmeye kal- madan Türkiye'de banş istedi diye yargılanan Yaşar Kemal'e Avrupa, en saygın banş ödülü- nü veriyor. Daha da katmerii bir utanç basıyor.. demeye kalma- dan bu kez de düşüncesini (ve sadece) düşüncesini açıkladığı için bir başka ifiah olmaz banş savaşçısı, Eşber Yağmurdereli hapse atılıyor. Utanç artık canınızı acrtıyor. Yetmiyor. Banka soyguncula- nndan, rüşvetçilerden, rant vur- gunculanndan, tüyü bitmemiş yet'm hakkı yemiş hırsızlardan alacağını alamayan, almak için kılını bile kıpırdatmayan, Engin Civan'lann, Selim Edes'lerin, Ayşegül NadirMerin elıne pasa- poröannı tutuştunjp Amerika'da 'âttâ"ya yollayan devlet, Eşber Yağmurdereli'nin önüne bir de 22 yıllık alacak faturası sürüyor. Utanç katlanılmaz ölçülere ulaşıyor. işte o yüzden olan bize oldu. işte o yüzden, Eşber Yağmur- dereli'nin işi iş. Yutsun çaylan, tüttürsün cigaralan. Bize de utancımızla baş başa, ana avrat düz gitmek kaldı... POLİTİKA GU1NLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Firar... Onlar 'Avrasya Feribotu'nu Trabzon limanından kaçınp Karadeniz'e açıldıklannda, televizyonlan- mız canh yayın yaparak haberi kamuoyuna duyur- muşlardı. Bizim anlı ve şanlı medyamız, silah zoruyla 'Av- rasya Feribotu'na el koyanlara nedense 'teröhsf dememiş, onlan birer 'halk kahramanı' olarak gö- rüp 'Çeçen direnişçileri' olarak ödüllendirmişti. Avrasya Feribotu'nun güvertesinde, ellerinde pompalı tüfeklerle, İBDA-C selamı yapan şeriatçı- lar, daha sonra teslim olmuşlardı... Istanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yargı- lanan İBDA-C bağlantılı teröristler çeşitli cezalara çarptınldılar... REFAHYOL'un Adalet Bakanı Şevket Kazan, cezaevinde Avrasya Feribotu'nu kaçıran terörist- lerie görüşmüş müydü? Evet!.. Bir süre önce teröristlerden Vıshan Abdurrah- manov, tedavi gördüğü Bursa Devlet Hastane- si'nden, liderteri Muhammed Emin Tokcan da Dalaman Yanaçık Cezaevi'nden kaçmıştı... Önceki gün de imralı Yanaçık Cezaevi'nden Çe- çen Ramazan Zubaroyan ile Abhaz Roki Gita- be firar etti... Yetkililer dün açıklamalar yaptı... Dedilerki: "Firan'leri heryerde didik didik anyoruz..." Yapmayın, etmeyin!.. İmralı Yan Açık Cezaevi'nde 50 hükümlü bulu- nuyor. Ustelik imralı, Marmara Denizi'nde bir ada... İmralı Adası, Karacabey Boğazı'na 8, Mudan- ya'ya ise 16 mil uzaklıkta bulunuyor... ••• İki terörist yüzerek Imralı'dan karaya çıkabilir mi? Bu olanaksız!.. Çünkü, önceki gece Marmara Denizi fırtınalıydı ve bu nedenle iki hükümlünün 8-16 mil yüzerek ka- raya çıkmalan olanaksızdı... Bursa Jandarma Alay Komutanı Albay Tahsin Baltacıoğlu, AA muhabirine bakın ne diyor: "Önceki gece hava soğuktu, deniz dalgalıydı. Imralı Adası'nın Karacabey ve Mudanya'ya uzak- lığı göz önüne alınırsa yüzerek kaçmalan olanak- sız..." O zaman iki terörist nasıl kaçtı? Işin uzmanlanna sorduk ve şu yanıtı aldık: "Daha önce de iki terörist kaçmıştı. Bıri Bursa Devlet Hastanesi'nden, diğeri Dalaman Yanaçık Cezaevi'nden. Ama Imralı'dan kaçış ilginç. Eğer devlet göz yummazsa ya da organize etmezse İmralı 'dan kaçılmaz. İmralı'dan yüzerek karaya çık- mak olanaksız. O halde, bir motor iki teröristi alıp götürmüş." Şeriatçı gazetelerde "Laik vahşet durmuyor" başlıklannın atıldığı, başörtüsü bahanesiyle ey- lemlerin ivme kazandığı günlerde 4 şeriatçı terö- ristin kaçmalan elbet düşündürücüdür... Özellikle Imralı'dan kaçış, daha önceki firarlarla birlikte insanın aklına kimi sorulan getiriyor: Firarlan devletin içine sızan şeriatçı militanlar mı gerçekleştirdi, yoksa devlet bu kaçışı kendisi mi planladı? Imralı'dan kaçış byle kolay olmayacağına ğöre fırarilere birileri mutlaka yardım etti... • • • Acaba firaıiann perde arkasında Çeçenistan ile Türkiye arasında bir 'pazariık' söz konusu olabilir mi? Bu konuda elimizde bir bilgi yok!... Uzmanlar bu konuda şöyle diyor: "Kaçışlann organize edildiği ortaya çıkıyor. Yü- zerek kaçmalan olanaksız olduğuna göre yardım edildiği anlaşılıyor." Sorduk: "Abdullah Çatlı'n/n da yurtdışında cezaevin- den kaçıp Türkiye 'ye geldiği biliniyor, ne dersiniz?" Yanıt: "Canım Mehmet Ali Ağca da Maltepe Askeri Cezaevi'nden kaçmıştı. Bir süre Bostancı'da Ab- dullah Çatlı'nın evinde saklanmış, sahte pasaport- la Bulgaristan'ageçmişti. Birileriyardım etmeden cezaevinden firar edilmez. Ya tünel kazacaksın ya da yardım göreceksin. Imralı'da tünel kazılmaya- cağına göre motorla birileri tarafindan kaçınlacak- sın..." Düşünceyı suç sayıp avukat Eşber Yağmurde- reli'yi zindana atan düşünce, Çeçen töreristlerin cezaevinden kaçmalarına olanak sağlıyorsa, Tür- kiye'nin demokratik bir hukuk devleti olduğu söy- lenemez... Manisa'da çocuklarımızı işkenceden geçiren polis, hâlâ yargı önüne çıkarılmıyor, bunca faili meçhul cinayetler aydınlanamıyorsa biz daha çok 'insan haklan' diye sayıklarız... Halkımız 'SürekliAydınlık İçin Bir Dakika Karan- lık' eyleminde bağınyor: "Zindanlar boşalsın, çetelere yerkalsın!..." Zindanlar boşalıyor, İBDA-C militanı şeriatçılar cezaevlerinden kaçınlıyor... Ben de buradan haykınyorum: "Şeriatçılar kaçınlıyor, Eşber Yağmurdereli cezaevine konuyor..." Bu utanç hepimize yeter de artar bile!.. E. Posta: Hikmet.Cetinkaya@ raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 CE ÇAGDAŞ YAYINLARI Hikmet Çetinkaya ŞERİAT PAZARI Fiyatı:500.000TL t Kıtap Kufflbu Çağ Pazariama A.Ş. umsöğût Sok. Ko-m ' ~ • ~ l Tet514 01 95/96 Posta çefc no.-6 -fsrtanbui
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle