06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURIYET 23 EKIM 1997 PERŞEMBE 10 HABERLERIN DEVAMI G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada RP hukuken kapatılırmış ama, ya siyasal yanı na- sıl olacakmış. Sanki yasadışı siyasal eylemlerin yasalarla bir so- nuca bağlanması gerekmiyormuş gibi tam RP'nin kapatılma davası başlarken kimi yazarlanmız bir de "siyasal yan" sorunu ortaya çıkardılar. Hukuksal ve rejimsel açıdan RP'nin kapatılması gerekiyor mu? Evet! Öyleyse kapatılmalı! Başbakan Mesut Yılmaz'ın "Rejim tartışmaları 'artık' sona ermiştir" dediği gün; kamuoyu Takke- li Erbakan'ın yeni bir marifetini öğreniyor. Irticanın nasıl örgütlendiği bir kez daha gün ışığın- da. Demokratik, laik, sosyal hukuk devletini ortadan kaldırmak için giriştikleri mücadelede kendilerine özgü bırTV yayın organı kurup onu kendilerine bağ- lı belediyelerin devletten aldıkları paralaria besledik- leri yadsınmaz bir gerçek olarak belgeleniyor. Bu gerçeğin belgelerini ortaya çıkaran CHP, rejim adına büyük bir hizmet görüyor. Başbakan "Cumhuriyetimizin temel niteliklerini tartışılır kılan ortam sona ermiştir" diyor. Hayır, sona ermemiştir. Başbakan, hükümetin hukuksal varlığı kadarma- nevi alandaki otoritesini koruyabilmek için "rejim tartışmalarının artık sona erdiğini" söylerken doğ- ru bir saptama mı yapıyor? Hayır! Zira. Kanal 7'ye RP'Iİ belediyelerin aylık yardımla- n, ırtica yolundaki çabalann son halkası. Tükenmez Video kasetteki görüntüleryadsınacakcinsten de- ğil: 18 RP'li belediyeden Kanal 7'ye, her gece gözle- ri köktendinci solumalarla büyüyüp küçülen Ahmet Hakan gibılerini beslemek için milyariar aktanldığı- nı Erbakan duyuruyor kamuoyuna. Ve "cihat için JV'ye gereksinildığini" söylüyor. Kanal 7 nedir? Milletin parasıyla beslenip Nazlı llı- cak'ın çanak sorulanyla, örneğin Özer Çiller gibi- lerinı aklamaya çalışan bir köktendinci iletişim orga- nı. Akit'teki bir köşe yazan "Kanal 7, Müslümanlann dişinden tırnağından arttırdığı ile kuruldu. Hayırbe- nim paramla kuruldu yiğitlenmesini ünleyecek var- sa çıksın ortaya" dıyor. Kanal 7'yı kim kurdu, nasıl kurdu bilmiyoruz. Ama, ayakta tutan, palazlandıran ortada: Takkeli Erbakan! Ne için? Din uğruna, dın devleti kurma uğ- runa. Cihat için. Kısacası Kanal 7, devletten aldığı paralaria devle- tin temeline dinamit koyan biryayın organı. Arkasın- daki maddi güç de Takkeli Erbakan ve takkeli bele- diyeler. Aydın çevrelerde, medyada hâlâ bir tartışma: RP kapatılsın mı, kapatılmasın mı? Yalan desen bol. Bir videodan canlı görüntülerle Takkeli Erbakan'ın cihat haykınşlan görülüyor, söy- ledikleri duyuluyor. Haberi duyan RP Genel Sekre- ten Asiltürk'ün anında tepkisi: "Hepsi yalan!" Geçenlerde Takkeli Erbakan, RP'nin kapatılması- na destek olur düşüncesiyle Türkiye'deki yabancı basın temsilcilerine bir öğle yemeği verdi. Sami Kohen, yemekteki izlenimlerini şöyle bağ- lıyor: "Gerçekten Erbakan 'şikâyet gıbi olmasın' üslu- bu içinde istedıği mesajlan verdi. Son soruyu yanrt- larken belırttıği gibi Hoca bugün 'demokrasi müca- delesinde' ve Refah'ın kapatılmasına karşı açtığı kampanyada, Batı basınından ve birçok uluslarara- sı kuruluştan, beklediği desteği görüyor bile." Kohen dış dünyadaki işleyişlerle gelişmeleri çok yakından ızleyen bir meslektaşımız. Durum böyleyken Anayasa Mahkemesi üyelerınin vicdanlarını etkilemeye çalışan yayınlar... Vay laik cumhuriyet vay! Başbakan Yılmaz, rejim tartışmalannın sona erdi- ğini söylüyor. Oysa Cumhurbaşkanı Demirel ile ters düşüyor. Demirel (29.10.1997'de) "Ikı ay önce bu ülkede ne olduğunu unuttuk. Türkiye birkâbusun içinden çık- tı. Ne kadar çıktı o da belli değil" diyor. Ve... Erba- kan son olayıyla kâbustan çıkmadığımızı belgeliyor. Hâlâ; kapatalım mı, kapatmayalım mı? Savcı Savaş: RP kapatdmah • Baştarafı 1. Sayfada için toplantıya çağırdığı öğrenildi. Anayasa Mahkemesi, başsavcı Savaş ile RP Ge- nel Başkanı Necmettın Er- bakan veya belirleyeceği bir vekılin sözlü açıklama- lannı 11 kasun salı günü dinleyecek. Cumhuriyet'in edindiğı bilgiye göre Savaş. sözlü mütalaasının genel cerçe- vesıni çizdi. RP'nın savun- masında sözii edilen tüm konulara değinme karan alan Savaş. özellikle irtica sorununun boyutlan ve bu konuda verilen "ödünkri" dile getirmeye hazırlam- yor. Savaş 'ın sözlü müta- laasında yapacağı değer- lendiımelerin satırbaşlan şöyle: • Refah Partisi son se- çimlerden birinci parti ola- rak çıkmıştır. Yakın geç- mişimizde yapılan seçim- lerde oylanru sürekli art- tırmıştır. Ancak bu durum RP'ye farklı muamele ya- pılmasını gerektirmez. RP'nin yüzde 20,30 yada 40 oy alrnış olması, bu par- tiye yasalann uygulanma- ması a>Ticalığı vermez. Konuya seçimlerde alınan oy açısından bakılamaz. • Türkiye'de ilk kez par- ti kapatma davası göriil- müyor. Dahaöncekı yıllar- da da benzer durumlarla karşı karşıya kaldık. Eli- mizdeki deliller RP'nin si- yasi partilere çizilen çer- çevenin dışına çıktığını gcsteriyor. Daha önce ka- patmayla sonuçlanan da- valar dikkate ahndığında bu delillerin onda bıri par- tı kapatmak için yeterlidir. • RP'nin savunmasında Duverger'nin düşünceleri- ne de gönderme yapılıyor. Söz konusu hukukçu "Si- yasi Partiler'' adlı kıtabın- da RP'nin düşüncelerini doğrulamamaktadır. Du- verger aynca Kemalist devrimin ana hedefmin Batılılaşma olduğunu açıkça vurgulamıştır. • RP'nin 1990'lıyıllar- da TBMM'deki anayasa değişikligi çalışmalannı yapan komisyonlara aktar- dığı düşünceler, bu parti- nın laiklik ilkesine yakla- şımını göstermektedir. RP, laiklik ilkesinin anayasa- dan çıkanlmasmı açıkça savunmuştur. • Bu davayı RP yöneti- cilerinin faaliyetlen ve verdıkleri demeçlerle sı- nırlandıramayız. Türki- ye"de irtica tehlikesi bir gerçektir. Davayı bu tehli- kenin boyutlarıyla birlikte değerlendirmek gerekir. RP yandaşı yayın organla- nnın dosyada yer alan ya- yınlan, aynca değerlendı- nlmesı gereken bir durum- dur. • İrtıca akımlan Os- manlı İmparatorluğu dö- nemınde yenileşme hare- ketlerine karşı olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihinde de bunun örnek- leri bulunmaktadır. Dini duygulan kullanarak de- mokrasi kılıfı altında hu- kuku çiğnemeye kimsenin hakkı yoktur. 'Erbakan partiyi baglamaz' ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - RP Genel Başkanı Necmettin Er- bakanın cihat için Kanal 7'ye yar- dım çağnsında bulunduğunun açı- ğa çıkması. partisini telaşlandırdı. RP Genel Başkan Yarduncısı Şev- ket Kazan, "Erbakan Hoca bir dü- ğüne gitse ve orada konuşsa bun- dan parti mi sorumlu olacak? Ge- nel başkan o toplantıda kişisel gö- rüşlerini açıklamıstır" dedi. Şevket Kazan, dün parlamento- da düzenlediği basın toplantısında RP'nin cihat (din adına savaş) giri- şimlerini belgeleyen "SözFato'da" programının hazırlayıcısı Fatma Girik ve bu konuyu grup toplantı- sında gündeme getiren CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a suçlama- larda bulundu. Kazan, "TV izleyicileri nezdinde itibannı kaybeden bir siyasi prog- rarocının rating arttırabilmek için CHP'den. CHP'nin de bövle bir programcının elindeki kasetten me- det umması çaresiz katdıklannın birifadesidir" diyekonuştu. RP'li belediyelenn Kanal 7'ye bağışta bulunduklan iddiasının gerçek dı- şı olduğunu savunan Kazan, Yurt Ajans aracılığıyla belediye reklam- lannın bu kanala venldiğiru itiraf ettı. Şevket Kazan, RP lideri Erba- kan'ın Kanal 7'ye reklam verilme- si için yaptığı çağnnın "doğal" ol- duğunu belirterek RP liderinin "Ci- hadı televizyonsuz yapmak müm- kün değiL Ölûnıden sonra zifiri ka- raniıkta eğer size bir şeyin gelip yol göstermesini istiyorsanız, bilesiniz ki o bugün inançla Kanal 7 için ve- receğmiz para olacakür" şeklinde- kı sözleriyle ilgili olarak da şu sa- \Tinmayi yaptı: "Cihat kelimesinden anlaşıhnası gereken Hakk'ın hâkim olmasıdır. RP'nin 25 yıldan beri verdiği müca- dete beuidir. Eğer cihat derken baş- ka bir kasümız olsaydı bunu başka yollardan yapardık. Bütün tahrik- lere rağmen mücadelemizi demok- rasi çizgisinde sürdürü>oruz, sür- dûrmeye de kararlıyız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. RPtaba- nını sokağa dökmek için her tûrlü tahrik yapılıyor, ama biz demokra- si içinde mücadele ediyonız. RP hakkında bugüne kadar yapılan tüm karalamalar >ok olup gitmiştir, bu da yok dlacakor." Kazan, Erbakan'ın sözleriyle il- gili soru üzerine "tnkâr edîlecek herhangi bir tarafi yoktur. Kişisel görüşlerini açıklamıştır. Hukuki ve cezai sorumluluk doğurma>an iliş- kilerden ötürü künse suçlanamaz, kmanamaz. Genel başkanın kişisel konuşmalan partiyi bağlamaz. Par- ti adına yapıunış bir toplann değil. Erbakan Hoca bir düğüne gitse ve orada konuşsa bundan parti mi so- rumlu olacak? Genel başkan o top- lantıda kişisel görüşlerini açıklamış- tır" dıye konuştu. RP örup Başkanvekili Salih Ka- pusuz da Kanal 7 televizyonunun RP'li belediyelerden "reklam adı altında para aldığT ıddialannın yersiz olduğunu söyledi. Kapusuz yaptığı açıklamada. konunun sap- ünldığını öne sürerek "RP'li bele- diyelerin Kanal 7'ye yardım yap- ması söz konusu değildir" dedi. An- kara Büyülcşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ise CHP lideri Bay- kal'ın, RP'li belediyelerin Kanaf 7 televizyonuna yardun ettiği yolun- daki sözlerinin gerçeği yansıtmadı- ğını, yaptınlan programlann yasa- ya aykın bir yönünün olmadığını iddia etti. Gökçek, belediye olarak sadece Kanal 7 Televizyonu'na de- ğil. Flash TV"ye de tanıtıcı ve uya- ncı program yaptırdıklannı bildir- di. Kanal 7'ye gecikmeli gözalb HÜLYAKARABAĞLI ANKARA - Radyo ve Televizyon Üst Kuru- lu (RTÜK). RP'li belediyelenn "cihat kasaa" olduğu iddia edilen Kanal 7 televizyonunun ma- lı yapısı ve yayınlanyla ilgili şikâyetleri gecik- meli olarak incelemeye aldı. RTÜK Başkan Yar- dımcısı Fatih Karaca, köktendinci kanal1a ilgi- li görüntüleri ihbar kabul ettiklerini, ancak yar- gıyı ilgilendiren konulara müdahale edemeye- ceklerini söyledi. Kanal 7 TV. cumhuriyetin temel niteliklerini hedef aldığı ve taraflı yayın yaptığı gerekçesiy- le Genelkurmay Başkanlığı ve sivil kuruluşla- nn da aralannda bulunduğu makamlarca hak- kında en fazla ihbar yapılan ve dosya hazırla- nan yayın kuruluşu sayılıyor. RP kontenjanından seçilen Mehmet Doğan, Emin Başer ve Fatih Karaca'nın görev yaptığı RTÜK, uzun süredir yapılan ihbarlar ve şikâyet- lerin arduıdan, "cihat bağışı" skandalından son- ra Kanal 7 TV'yi masaya yatırdı. Karaca, cihat çağnsıyla ilgili görüntüleri ih- bar kabul ettiklerini söyledi. Yargısız infaz yap- mayacaklannı kaydeden Karaca, "Maliyönden yeniden inceleme yapanz. Kurulda alarm ver- dim. Program bantlanmn çözümünü tek tek ya- pacağız. Ekip halinde izleme\e alacağız. Savcıb- ğı ilgilendiren konulara müdahak edemeyiz. Hassas bir konu" dıye konuştu. Fatih Karaca, Kanal 7 hakkındaki iddialan ortaya atan Söz Fato'da programının güvenilir- liğinin de tartışmaya açık olduğunu belirterek "Bu programla ilgili sıkıntılar \ar. tddialar, si- yasi bir hesaplaşma mıdır. değil midir? İşin için- de ne var ne yok bilmiyomz. Bu nedenle incele- yeceğiz'' dedi. RTÜK çalışanlan, Ankara Büyükşehir Bele- diye Başkanı Metih Gökçek ile Kanal 7 yöneti- minin RPTi üç üst kurul üyesini sık sık ziyaret ettiklerine dikkat çektiler. Kanal 7'nin 8 kişiden oluşan sermaye ortak- Rıdvan Budak ile Mustafa Başoğlu Hak-lş'in toplanbsı sırasuıda birbirlerini suçladılar. (Fotoğraf: AA) Budak'la Başoğlu tartıştı M Baştarafı 1. Sayfada sal reforma gereksınım olduğunu kaydetti. Hak-tş'in 22. kuruluş yıldönümü nedeniyle Dedeman Oteli'nde yapı- lan 'Ekonomik Panorama ve Model ArayışlarT toplantısında işçi, işve- ren, hükümet ve bilim adamlan bir araya geldi. Hak-lş Genel Başkaru Uslu, sorunlann çözümünde özven gösteren tek taraf olmak istemedik- lerini bildirdi. Uslu, "Birfleri uyuya- rak para kazaıuyor, birileri uyıımak yerine ekmek kuyruklannda bekli- yor. Gelir adaletsizliği yoksulluk. yol- suzluk ve dejenerasyon üretiyor. Eğer bir ülkede katılım yoksa Su- surluk'la birieşiyor, çeteleroluşuyor. Eşber Yağmurderefi'leri, Nurettin Şirinler'i mahkûm etmekten vazge- çeHm" diye konuştu. Uslu, askerler- le siviller arasında belirsizlik oldu- ğunu belirtirken erken seçim istedi. DİSK Genel Başkanı Budak, sen- dikalann izleyici olmak yerine si- yasete parlamento dışından müda- hale etmeleri gerektiğini kaydetti. Hükümetin enflasyonu indirme he- define sendikalar olarak karşı çıka- mayacaklanna. ancak bu konuda di- ğer iktidarlarla aynı yöntemlerin kullanıldığına dikkat çeken Budak, şöyle konuştu: "Kamu giderlerini azaltacağız, özellcştirmc yapacağız. Başbakan "Çalışanlardan fedakâr- lık isteyeceğiz' diyor. Çahşma Baka- nı 'Enflasyona ezdirmeyeceğiz' di- yor. Hangi enflasyona? Öngörülene mi, geçmiş enflasyona mı? Kayıtdışı ekonomiyi ne yapacaksmız? § bin 400 insan Türkiye'nin 34 milyar do- laruk iç borcun karşıhğmı alıyor ve Türki>'e'nin beüni büküyorlar. Bun- lann alacaklanm erteleyebiliyor mu- sunuz? Sosyal güvenüği bu hale ça- hşanlar mı getirdi? Bizim de sorum- luluğumuz var, sahip çıkmadık, a- ma bu hale siyasetçüer getirdi. Bu ül- kede 50 yaşın üstünde adamı çahştır- mazlar. Yumuşak karnımıza vurur- samz sizinle çaöşınz." Rıdvan Budak, yıllardan beri ya- pılan özelleştirmelerden ne kaldığı- nı sorarken, doğuya özel sektörün gitmediğini, bunun devletin sorum- luluğunda olduğunu anlattı. "Biz sendikalaşamıyoruz" diyen Budak, 2-3 yıllık dönemde sendikalaşma nedeniyle 7 bin işçınin işten atıldı- ğını, bakanlıktaki bazı müfettişlerin işverenlere 'nasıl sendikasız kahnır'ı anlattığını söyledi. Budak, Türk-lş ve Hak-lş'e. konfederasyonlar ola- rak 5 yıl her türlü tartışmayı kesip. birbirlerinin örgütlenmesine engel oluşturmama çağnsında bulundu. Espriyle gelen tartışma Konuşmasmın ardından bakan- larla birlikte Sağlık-tş Genel Baş- kanı Mustafa Başoğlu'nun da elini sıkan Budak'ın, "Konuşmamdan sen yine rahatsız oldun" espnsi üze- rine iki sendikacı karşılıklı atışma- ya başlarken, konuşma sırası gelen TİSK Genel Sekreteri Kubilay Ata- sayar, işverenin tartışma dışında kaldığını vurguladı. Başoğlu'nun DlSK'i darbecilikle suçlaması üze- rine, Budak, "Sen yıllardan beri gö- revini yapmadın. Hem Cumhurbas- kam'nın danışmanhğmıvapacaksm hem de bunu sö> leme hakkını ken- dinde bulacaksın. Senin gibi sağ ka- falar bu ülkeyi bu noktaya getirdi. Tamam, otur oturduğun yerde" di- ye konuştu. Budak, Başoğlu'nun Hak-lş ve DtSK'in SSK genel ku- rulunda delegeyle bile temsiline karşı çıktığına dikkat çekti. Başoğ- lu ise sivil girişim içinde yer alan TOBB Başkanı Fuat Miras'ın "Si- vil darbe yaptik" dedığıni söyledi. Sağlık-lş'in bağlı bulunduğu Türk- İş'in de sivil girişim içinde yer aldı- ğının anımsatılması üzerine Başoğ- lu, Türk-lş'i de eleştirdiğini belirt- ti. Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral'in Istanbul'da olması nede- niyle katılamadığı toplantıda son konuşmayı yapan TİSK Genel Sek- reteri Atasayar, işçi ve işveren kuru- luşlannın işbirliğini sürdürmeleri gerektiğini belirterek. "Ortak pay- da içinde hem demokrasi, laiklik. in- san haklan. girişim özgürlüğü, sen- dikal özgürlükler gibi shasi-sosyal değerler hem de daha viiksek gelir ve istihdam imkânlan için üretimin ih- yası hedefı vardır" dedi. Yılmaz'a saldıranlar Yeşü'in hemşerisi AN1C\RA (Cumhuriyet Bürosu) - Güneydoğu Anadolu'daki çok sayıda faili meçhul cinayette adı ge- çen, Susurluk skandalı sırasında ortaya çıkan devlet içi yasadışı örgütlenmelerin kilit ismi "Yeşjl" kod ad- lı Mahmut Yıkünm'ın. Başbakan Mesut Ydmaz'ın hedef olduğu yumruklu saldın sırasında Budapeş- te'de bulunduğu iddia edildi. ATV'nin dün akşam yayımlanan ana haber bülte- ninde yer alan habere göre, Yeşil kod adlı Yıldınm'ın "Metin Atmaca" adına düzenlenmiş pasaportla 23 Kasım 1996'da Budapeşte'ye gittiği belirlendi. Baş- bakan Yılmaz'ın burnundan yaralandığı yumruklu saldında Yeşü'in Budapeşte'de bulunması dikkat çe- kerken saldında adlan geçen tsmail Koçkaya ile Cen- giz Korkut'un Yeşil gibi Elazığlı olduklan bildirildi. Hükümet elektrik kesintisine gidecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Elektrik enerjisi gereksinıminin üçte birini karşılayan santrallan satan ve nükleer enerjiye karşı kamuoyu baskısını giderme- ye çalışan hükümet, günlük elektrik kesintilenne ha- zırlanıyor. Başbakan Mesut Yılmaz. partisinin grup toplantı- sında, termik santrallann yasaya aykın biçimde satıl- dığına ili^kin tepkilere değinmezken, bu yıl 6 milyon kilovat saat olan enerji açığının yenı yatınmlarla ka- patılması için çaba gösterdiklerini bildirdi. Kasım ve aralık aylannda günlük kesintılerin gündeme gelebi- leceğini söyleyen Yılmaz, kendilerinden önceki hü- kümetlerin ihmalinin bedelini ödediklerini. Türki- ye'yi 2000 yılında enerji açığı olmayan bir ülke du- rumuna getırmeyi amaçladıklannı söyledi. lanndan RP Genel Başkan Yardımcısı Recai Kutan'ın yüzde 20 hissesi, Istanbul Mılletveki- li Azmi Ateş'in yüzde 19 hissesi bulunuyor. An- kara DGM Başsavcılığı'nın Çeçenistan'a örtü- lü ödenekten gönderilen yardım skandalı soruş- turmasında ifadesini aldığı M.TankÇetin'ın bu kanaldaki hisse payı ise yüzde 19. RTÜK Yayın Değerlendirme ve tzleme Da- iresi uzmanlan, son 1 yıl içinde Kanal 7 hak- kındaki raporlarda, kuruluşun, "İstanbul Bele- diye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'm sözcülü- ğünü \aptigi. RP'nin yayın organı biçiminde fa- aliyet gösterdiği, özel amaç ve çıkariara hizmet ettiği. haksız rekabete neden olduğu. cumhuri- yetin temel niteliklerini hedef aldığı ve Osman- lı'ya övgüler yapılarak cumhuriyet döneminin karalandığı" gerekçesıyle birçok kez şikâyet edildiğine dikkat çektiler. Bu arada reklam ve yayın ihlalleri nedeniy- le uyanlan Kanal 7'nin ekranı 1 Kasım'da bir günlüğüne karartılacak. Refahh MNabi Koçak da suçlu bulundu • Baştarafı 1. Sayfada de etmemek suretıyle "gö- revi kötüv-e kuüanmak" su- çundan yargılanıyordu. Davanın dün yapılan ve Koçak'ın katılmadığı otu- rumunda mahkeme, RP'li başkanı 1 yıl hapis ve 3 ay memuriyetten men ceza- sına çarptırdı. Koçak'ın hapis cezasını 1 milyon 825 bin lira para cezasına çeviren mahkeme, bir da- ha suç işlenmeyeceğine dair yeterli kanıt oluştuğu görüşüne vararak cezayı memuriyetten men ceza- sıyla birlikte erteledi. Ali Nabi Koçak. mah- kemede daha önce yaptı- ğı savunmada, Sultanbey- li Belediyesi'nde Makine tkmal Müdürü olarak ça- lışan şikâyetçi mühendis Süleyman Kıünç'ın göre- vinden kendiliğinden isti- fa ettiğını. daha sonra da bunun iptali için İstanbul 4. Idare Mahkemesi "nde dava açıp kazandığını söylemişti. Koçak, Süleyman Kı- lınç'ı işe başlarmama gibi bir tasarrufunun olmadı- ğını ileri sürerek "Bu adam daha iyi bir iş buldu- ğu için boş olan görevinin başma dönmüvor. Bunu bahane edip bizden tazmi- nat abnak istiyor" diye konuşmuştu. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı VuralSavaş'ın, kapatılması istemiyle da- va açtığı RP, savunmasın- da daha önce hiçbir yöne- ticisinin ceza almadığını öne sürmüştü. Ancak RP'nin savunmasını sun- masından bırkaç gün son- ra Kayseri'nin RP'li Be- lediye Başkanı ŞükrüKa- ratepe, geçen yıl 10 Ka- sım'da yaptığı konuşma- da Atatürk'e hakaret etti- ği gerekçesiyle "halkıkin ve düşmanhğa kışkırt- mak" suçundan 1 yıl; he- men ardından ise Sin- can'ın RP'li Belediye Başkanı Bekir Yıldız. "Hizbullah örgütüne yar- dım ve yatakuk yapmak" suçundan 3 yıl 9 ay, "hal- kı tahrik etmek" suçun- dan da 10 ay olmak üzere toplam 4 yıl 7 ay hapis ce- zasına çarptınlmıştı. RP'li iki belediye başkanından sonra Ali Nabi Koçak'ın da ceza almasının RP'li- leri zor durumda bırakma- sı bekleniyor. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Yağmurdereli televizyon programından çıkıyor. Reytingi yüksek olmalı ki televizyon binasının önü dolu. Polisler programdan hemen sonra kendisi- ni gözaltına alıyor. Yağmurdereli, Kadıköy Adliyesi'yle DGM arasn-' da mekik dokuyor. Cezaevine konacak, bu kesin de elde karar yok. Samsun Ağır Ceza Mahkeme- si'nin kararı bir türlü bulunamıyor. Sonunda belgeler tamamlanıyor. Yağmurdereli için önceki gün de cezaevi turizmi başlıyor. Önce Ümraniye Cezaevi... Ama belgeler eksikgerekçe- siyle kabul edilmiyor. Bir iddia da yerinin hazır ol- maması... Kabahat Eşber'in, insan önceden rezer- vasyon yaptırmaz mı? Dört saat bekletiliyor. Ankara devrede. Adalet Bakanlığı durumu ince- liyor. Gebze Cezaevi'nin olabıleceği söyleniyor. Olmuyor, Çankın'da karar kılınıyor. Çankın'nındo- luluk oranı Istanbul'daki cezaevleri kadar yüksek değil. Geceyansından sonra Eşber Çankın'nın yo- lunu tutuyor. Adalet Bakanı Oltan Şevket Sungurlu, ayak- lar altındaki konuyu dün ele aldıklarını söyledi. Ol- tan Şevket Bey'e göre Yağmurdereli kör olduğu için Cumhurbaşkanı'nın özel affından yarariana- bilirmiş. Türkiye'de hukuk, çukurları pis suyla dolu yo- lun kıyısında bekleyen insan gibi. Araç geçtikçe üzeri kirleniyor. Kirin temizlenmesi için hararetli tartışmalar yapılıyor. Genel olarak çamurun kuru- ması görüşü benimseniyor. Fırçayla çıkarılması kolay olsun diye... Arada tekrar çamur... Hukuku doğru dürüst bir yere koymak ve çukurları orta- dan kaldırmak kimsenin aklına gelmiyor. Bu hızla Avrupa'ya... Hukuka girmeyelim, çıkamayız. Cezaevine girelim, çıkarız... Zira konunun kahramanlannı değiştirdik. Şimdi Avrasya hükümlüleri... Daha önce ikisi cezaevini terk etme özgürlüğü- nü kullanmıştı. Salı gecesi de Abhaz hükümlü Ro- ki Gitsba ile Çeçen hükümlü Ramazan Zubaro- yen rezervasyonları devam ettiği halde Imralı Ce- zaevi Tesıslen'nden aynldılar. Saat 20.0X3 sıralarında telefon ederken görül- müşler. 22.00'deki sayımda da olmadıklan anla- şılmış. Imralı Adası'ndaki cezaevi, Karacabey kıyılan- na sekiz mil, Mudanya'ya 16 mil uzaklıkta. Ada 14 kilometrekare büyüklüğünde. Yüzerek kaçmış ol- malan zor. Özel helikopter getirmiş olabilirier ama davul çalarak gitmek istememişlerdir. Yeşil pasa- port sorunlan olmadığına göre adayı terk etmiş- ierse, iş tamam demektir... Tümü açık cezaevlerine gönderilen Avrasya hü- kümlülerinin ilk günden beri yüksek düzeyde ilgi gördüğünü daha önce de vurguladık. Adaleti Da- ğıtma Bakanı Şevket Kazan Kocaelı Cezaevi'nde kendilerini ziyaret etmişti. O dönem cezaevi seç- me özgürlüklerini kullanan Avrasya hükümlüleri Bolu'yu istemiş, ardından Bilecik'e geçmişlerdi. OnlarlaRPörgütlerı de yakından ilgilenmişti. RP Izmit il Yönetim Kurulu ve Derince Belediyesi Mec- lis üyesi Halit Altuntaş'ın 19.3.1997'de Şevket Kazan'a gönderdıği, Avrasya hükümlülerine özel ilgi gösterilmesine ilişkin dilekçenin birörneği eti- mizde. Dilekçe şöyle başlıyor: "Sayın Bakanımız, Avrasya sanıklan için gösterdiğiniz ilgi malumu- muzdur. Bu hususta sonsuz teşekkür ederiz. Za- tıâlinizden bir istirhamımız var..." Bir ülkede demokrasi hamsa her taraftan istir- ham olur. Bakanhkların çoğu iktidardaki parti ör- gütünün güdümüne giriyor. Avrasya sanıklanna aynı ilgiyi şimdiki bakan da gösteriyor. Elde kalan hükümlüler kapalı cezaevine gönde- rilecek. Tek fark şu olur, açıktan kaçıyoriardı, ka- palıdan kaçacaklar... Salı gecesi birdüşünce suç- lusunu sokacak cezaevi aradık, gemi kaçıranlan uğurladık... Biz bu hızla Avrupa Birliği'ne öyle bir gireriz ki... Öteki taraftan çıkarız... Vasat örgütünün lideri yakalandı • ADANA (Cumhuriyet Güney İUeri Bürosu)- Geçen eylül ayı ortalannda Gaziantep'te düzenlenen kitap fuanna bomba atarak bir kişinin ölümüne. çok sayıda kişinin de yaralanmasına neden olan şeriatçı Vasat adlı örgütün sorumlusu Şah Merdan San düzenlenen operasyon sonucu yakalandı. Adana Emniyet Müdürlüğü'nden verilen bilgiye göre 37 yaşındaki Şah Merdan San yakalandıktan sonra Gazıantep Emniyet Müdürlüğü yetkililerine teslim edildi. TBMM başkanvekiflepi • ANK\RA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM * Başkanlık Divanı, siyasi parti gruplannın üye sayılan konusunda uzlaşmaya varamamalan nedeniyle yine oluşturulamadı. TBMM Genel Kurulu'nda Meclis başkanvekiİleri seçimi yapılırken kâtip üyelık ve ıdare amirliği seçimine geçilemedi. RP'den Yasin Hatiboğlu, ANAP'tan Hasan Korkmazcan. DYP'den Kamer Genç ve DSP'den Uluç Gürkan, Meclis Başkanvekilliği'ne yeniden seçildiler. Eğitim reformu sempozyumu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Üniversitesi Eğitim Bilımleri Fakültesi ve Türkçe Dil Öğretim Merkezi'nce (TÖMER) düzenlenen 'Eğitim Reformunun Temel tlkeleri' konulu sempozyum başladı. TÖMER Başkanı Dr. Mehmet Hengirmen, özellikle Güneydoğu sorununun çözümlenmesinde eğitim reformunun büyük önem taşıdığını belirterek, "Eğitim reformu için Yunus Emre'nin sevgi güneşinden, Auguste Comte'un pozitivizminden ve Atatürk ilkelerinden vararlanılmalı" dedi. • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP'de bulunan bakanlıklarda 'kadrolaşamama' parti grubunda eleştiri konusu olurken Milli Eğitim Bakanı Hikmet LTuğbay ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nami Çağan'ın "Atatürkçü, cumhuriyetçi kadrolara sahip çıkmalan' istendi. Denizli Milletvekili Hilmi Develı "MEB'de radikal dinci kadrolar hâlâ görev başında" derken, Uluğbay eleştirilere "8 yıllık eğitime hemen geçildiği için bu kadrolarla başlamak zorunda kaldık. Dereyi geçerken at değiştirilmez" karşılığını verdi. Kuran kurslam için dava • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eğit-Der, Diyanet tşleri Başkanlığı Kuran Kurslan Yönetmeliği'nin iptali için Danıştay'a dava açtı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle