25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 EKİM 1997 PERŞEMBE HABERLER Düşünce suçlusu yazann tutuklanması, Avrupa Birliği zirvesi öncesinde Dışişleri'ni sıkıntıya soktu Yağnıurdereü huzursuzhığuANKARA (Cumhuriyet Bürosn) - Avukat-yazar Eşber Yağımırdereli'nın dûşünce suçu nedemyle tutuklanarak ce- zaevine gönderilmesi. Dışişleri Bakanh- ğı'nda büyük rahatsızlık yaratt!. Diplo- matlar, uluslararası tepkilere dikkatçeke- rek genişleme sürecindeki Avrupa Birli- ği'rıin (AB) aralık ayında yapacağı Lük- semburg zirvesi öncesinde böyle bır tu- tuklamanm Türkıye'yi zor duruma dü- şürdüğünü kaydettiler. Adalet Bakam Ol- tan Sunguriu. Yağmurderelı ıçın ''özel bir çflzüm" bulunmasma çalıştldığını açıkladı. Yağmurdereli'nin bölücülük propa- gandası yaptığı gerekçesıyle cezaevine konması, Türkiye'nin tam üyelıği içın AB ile sıkıbir pazarlık süreci geçiren Dı- şişleri Bakanlığı'nda rahatsızlık yarattı. Dışişleri Bakanlığı'nda görev yapan dip- lomatlar. Yağmurdereli'nin tutuklanma- sı ile arahk ayı öncesinde zaten zor olan durumun daha da kötüleştiğini vurgula- dılar. Diplomatlar, birliğin genişlemesi ile ilgili kesin karann ahnacağı Lüksem- burg zırvesıne iki ayhk bir süre kaldığı- nı anımsatarak "Bu süre içinde vapdma- sıgereken çok kapsamh olmasada bir Ki- leşme idi. Ancakbunun tam tersine insan hakları konusunda A\Tupa'dan büyük destek alan bir kişi mahkûm edildi. Du- rura, daha da zoriaşu* dediler. Dışışlen Bakanhğı Sözcüsü Büyükel- çi Ömer Akbel, dün düzenlediği basın toplantısında, bir soru üzerine Yağmur- dereli'nin tutuklanmasını eleştiren Al- manya Dışişleri Bakanhğı'na tepki gös- terdi. Sungurlu. gazetecilerin konuyla ilgili sorulanm yanıtlarken YağmurdeTeli'nin Çankın Cezaevi'nde "daha rahat" ola- cağı gerekçesiyle lstanbul'daki bir tutu- kevine korvmadığınt bildirdi. Yagmurde- reli'nin eski mahkûmiyetinin Türk Ceza Yasası'mn 146. maddesinden verildiğini anımsatan Sungurlu, şu görûşleri ilettı: "Biz eskidosyalanmaraşünyoruz,ra- ponı filan var mı diye. Çünkü kendisi doktora gidip rapor almaktan kaçuuyor. Halbuki âmâ (kör) bir vatandaşınnz. Ya- ni zannedrvorum Cıunhurbaşkanımızm affi açısından Uygunbir raporalabilir.Fa- kat doktora gitmcktcn inıtina ediyor. Biz dosyalan araştınyoruz. Eski dosyalan varsa. ona dayalı bir işlem yapma şansı olur mu ohnaz mı ona bakaeağız. Eşber Yağmurderelicezaevindeyatmak için di- reniyor, ama Türk kamuoyu da Eşber Yağrnurdereli cezaevinde yatmasın di- yor." CHP İçel Milletvekili FıkriSapar, Eş- ber Yağmurdereli'nin gözaltma alınma- sını TBMM gûndemine getirdi. Sa|lar, Yagmurdereli'nin tutuklanmasıru "yüz- kjzarticr olarak nitelendirdi. Almanya Dışişleri Bakanı Kbuıs Kin- kel, Türkiye'nin insan haklannı iyileştir- me konusunda verdiği sözü yerine getir- mesini istedi. EşberYağmurdereirnin ce- zaevine kormlması ve Türkiye İnsan Haklan Demeği Başkanı Akın Birdal'ın hapis cezasına mahkûm olması dolayı- sıylaBonn'dabir açıklamayapan Alman- ya Dışişleri Bakanlığı, insan haklan ko- nusundaki dû2enlemenin yapılmaması halinde Türkiye'nin uluslararası alanda- ki imajının olumsuzyönde etkileneceği- ni belirtti. Açıklamada, Kinkel'in Al- manya'nın Ankara Büyükelçisi HansJo- achimVergau'a talimat vererek, Bonn' un tutumunu Türk hükümeti nezdinde tek- rar dile getirmesini istediği de belırtildi. Fransa da, Türkiye'de tutuklanan avu- kat Eşber Yagmurdereli'nin serbest bıra- kılması çağnsında bulundu. Dosya adli hatalarla doluEşber Yağmurdereli, Temel Hak ve Özgürlükler mitinginde 5 dakika konuştu ve aldığı 10 ayhk ceza nedeniyle 22 yıl 6 ay hapis yatmak üzere aranmaya başladı HALtLNEBtLER Eşber Yağmunkreti, 8 Eylül 1991 tarihinde insan Haklan Demeği tstanbul Şubesı taraftndan Abıde-ı Hürriyet Meydanı'nda dü- zenlenen Temel Hak \e Özgürlükler mitinginde 5 dakika konuştu ve aldığı 10ayhkcezanedeniyle 22 yıl 6 ay hapis yatmak üze- re gözaltma alındı. Hapse atılamadı, çünkü ınfaz tebligatı infaz savcılığın- da yoktu. Diğer savcılık- larda dolaştınldı. Olmadı. Eşber Yağmurdereli, hap- se konulamadı. Bu dunım, Yağmurde- reli"nin mahkûmıyetı sü- recindeki ılkhataya da ek- siklik değil. Böyle adh ha- talarla dolu bir dosya ne- deniyle 22 yıl 6 ay hapis yatacak Yağmurdereli.. Dosyadaki hatalardan biri şöyle: Yagmurdereli'nin yap- tığı konuşmada suç unsu- ru olup olmadığına. polis- lertarafından konuşma sı- rasında çekilen \ ideo ban- dma bakılarak karar veril- mesi gerekiyordu. Buban- dı çeken polisin savcıhğa vermesi, savcıhk, mahke- me ve Yağmurdereli'nin avukatlarının bu bandı incelemesi, bant üzerinde hukuki tartışmanın yapılması \ e karann ona gö- re verilmesi. işlemesi gereken normal hu- kuki prosedürdü. Oysa mahkeme süreci böyle işlemedi. Dosyadaki "bantçözümü" başlıklı tu- Yurttaşının sofrasındaki ekmek her geçen gün daha fazla azalıyor diye özgürlüğünü, sağlığını, huzurunu tehlikeye atan Eşber Yağmurdereli mi; ikibine iki kaja devleti yahşi düşünce yasaklanyla yönetmeye çalışan sermaye memurtarı mı? GÖZLERİ GÖRMEYEN KİM?.. Yaptığı bir konuşmadan dolayı 23 yıl hapis yatacak olan Eşber Yağmurdereli mi; Türkiye'yi "aydınına zulüm yapan utançlar ülkesi" haline getiren mevzuat vampirleri mi? GÖZLERİ GÖRMEYEN KİM?.. Özel afft reddederek onurun ne olduğunu sergileyen Eşber Yağmurdereli mi; medya azmanlanmn "Türkiye'de güzel gelişmeler oluyor" yutturmalartna inanan toplum mu? GÖZLERİ GÖRMEYEN KlM?.. DİNOZOR tnizah dergisinin son sayısından almnuşür tırlamıyorlar, imzalan yok... Bu kadar da değil. Yağ- murdereli'nin beş yıla ka- dar ağır hapis cezası iste- miyle yargılanmasma. 10 ay ceza almasına. infaa- nın yanmasma ve 22 yıl 6 ay hapis yatmasına neden olan suç kanıtı bant. yargı süreci boyuncaortada yok. Hukuki olarak dosyada- ki her kanitın sanık ve avu- katlannın incelemesine açık olması gerekiyor. Mahkeme, polis taraftn- dan gönderilen bandın na- ip hâkim Abdurrahman Polat tarafından izlenme- sıne karar vermiş. Naip hâkım, kasett ızlemiş ol- duğunu belirten bır yazı göndermiş. Naip hâkimin yazısında ızledigı konuş- mada bır suç unsuru olup olmadığına ilışkın somut bilgi yok. Avukatlar, mahkeme- den kaseti ızlemek ıçin ta- tanakta altı polis memurunun imzası bu- lunuyor. Ancak bu altı polis memurunun, Yag- murdereli'nin konuşma yaptığı mitingde görevli olduklanna ılişkin bir görev yazı- sı dosyada yok. Bu altı kişiden üçünün tu- tanakta imzası da yok. Tutanakta imzanrn eksik olması "Yargrtay'ın bozma neden- ferinden" biri. Ama karar bozulmamış. Tutanakta imzası olan polisler ise ola- yı ve bantlan hatırlamadıklannı, imza at- mayı unuttuklannı, yapılan işlemleri ha- tırlamadıklannı söylemişler. Olayı bilmiyorlar, bantçözümleriru ha- keme reddetmiş. Üstelik mahkeme de kaseti izle- memiş. Geriye birtek usu- lüne uygun düzenlenme- yen polisbantçözüm tuta- nağı kalmış ve karar buna göre verilmiş. Yağmurdereli'nin avu- katı, itirazında söyle diyor: "Suçlamanın ve davanın belki de cezalandırma karan- nın tek gerekçesi olacakdelili görme ve in- celeme hakkı tanınmadı. Yani savunma hakkı kısıtlandı. Bu nedenle dosyada böy- ie bir delilin\ar oMuğunu kabuledemiyo- ruz." 'Çeteler içeri Yağmurdereli dısarı y tstanbul Haber Servisi - İnsan haklan savunucusu avukat Eş- ber Yağmurdereü'mn. önceki gün Çankın Cezaevı'ne götürül- meden önce, yakınlannı görebil- mek için Bursa ya da Saray Ce- zaevı'ne nakledilmesim istediğı, ancakbu isteğinin Adalet Baka- nı Oltan Sungurlu tarafından reddedüdiği bildirildi. Elleri ke- lepçeli olarak cezaevine götürü- len Yağmurdereli "ye iki uzman doktor tarafından sağlık muaye- nesi yapıldı. Yağmurdereli, TB- MM'de harçlan protesto etmek için pankart açan vc Çankın Ce- zaevi'nde bulunan öğrencilerin koğuşuna konuldu. Salt düşündüklerini söylediği için 23 yıl 3 ay hapis cezasına çarptınlan Avukat Eşber Yağ- murdereU'nin önceki günÇankı- n E Tipı Cezaevi'ne gönderile- rek cezasmın infaz edilmesine vönelik tepkiler çığ gibi. Çeşitli demokratik sivıl toplum örgüt- leri, çetecilerin, işkencecilerin. mafyanın rahatça dolaştığı bır ülkede demokrasi savunucusu Eşber Yağmurdereli'nin derhal serbest bırakılmasını istediler. Şeriatçı uygulamalar ve Su- surluk skandalma karşı gerçek- leştirdıkleri protestolarla önem- li bir kamuoyu oluşturan sivil toplum örgütleri, şimdi de dü- şüncenin suç sayılmaması için tepki veriyor. Aydınlık için Yurt- taş Girişimi. Yağmurdereh'nin gözaltına almdığı Kanal D'nin Mecidiyeköy'deki binası önün- de bu aİcşam saat 20.30'da bir ey- lem yapacaklannı bildirdi. Gıri- şim, düşünce özgürlügündenya- na olan herkesi, mumlan ve ka- ranfılleriyle eyleme katılmaya davet etti. Almanya'da bulunan yazar Yaşar Kemal, Eşber Yağmurde- reh'nin serbest bırakılması ıçin çaba göstereceğini söyledi. Al- manyaKörler Demeği de Alman Dışişleri Bakanı Klaus Kinkel'e gönderdiğı açık mektupta, ceza- evinekonulan YağmurdeTeh'nin serbest bırakılması için girişim- de bulunulmasını istedi. Yag- murdereli'nin de üyesi olduğu ÇHD İstanbul Şubesi ise dün ya- zılı bir açıklama yaparak, Yağ- murdereli'ninhenüz infaz prose- dürütamamlanmadan, dosyada- ki eksiklikler giderilmeden. ka- tıldığı bir TV programı çıkışın- da skandala dönüşen bir şekilde gözaltma ahndığını bildirdi. Tüm Malıye-Sen Genel Sekre- teri Nafi Maraş da düşünce suç- lulannm derhal serbest bırakılıp asıl suçlu çetelerın ve savas tacir- lerinin yargılanmasını istedikle- rinı vurguladı. Maraş, devlet yö- neticilerinin düşünen, konuşan. haklannı savunan kişileri ceza- landırmada "çok yetenekK" ol- duğunubu"kez daha kanıtladığı- nı sasTindu. TYS Başkanı Ataol Behra- mogu ve PEN Yazarlar Derneğı Başkanı Alpa\ Kabacalı da dün ortaklaşa bir yazılı açıklama ya- parak, Türkiye'nin hiçbır dö- nemde demokratik bir ülke ol- ma mutluluğuna erişemediğıni belirttiler. Tanm Gıda Sen de yaptığı açıklamada, Yağmurdereli'nin bir an önce serbest bırakılması- nı istedi. Eski tstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan, Yön FM'de yaptığı konuşmada, Yağ- murdereli'nin 22 yıl değil, yal- nızca 10 ay cezaevinde tutulabi- leceğini söyledi. Kazan, Yağ- murdereirnin temel infaz yasa- sındaki şartlı salıverilmeden ya- rarlanmadığmı iddia ederek "1991 Nisanı'ndan önce suç işle- miş olanlardan 3713 sayıh yasa- ya da\ anarak salrverilenler, baş- ka suç işleseler bile. çekilmeven ceza süresi sonradan yeni süreye eklenemez" dedi. Kazan konuy- la ilgili Yargıtay karan olduğunu da belirtti. Rahmi Kumas ^Insan haklan /oruıılu ders olmah' ANKARA (CumhuriyetBürosu)- Eski parlamenter, hukukçu ve eğı- timci, BirleşmişMilletler(BM)Türk Demeği Genel Sekreteri Rahmi Ku- mas, insan haklan derslerinin orta- öğretimde zorunlu ders olarak oku- tulması gerektiğini bildirdi. Rahmi Kumaş'ın. yann kutlanacak olan BM Günü nedeniyle Cumhuriyet'in, in- san haklan eğitimi ve sivil toplum kuruluşlannm çabalan ile ilgili soru- lanna verdiği yanıtlar şöyle: - BM Türk DerneğL, Türkiye deki en eskisKil toplum kuruluşlanndan biriolarakgözeçarpıvor. 50vıh aşkın bir süredir faaliyette. Derneğin çalış- matanile ilgili bilgiverebilir misinu.' - Dernek, en çok yayın alanında çalışmış ve bu konuda başanlı ol- muştur. Bunun yanında yetkıli kişi- lere belli konularda konuşmalaryap- tırmak. açıkoturumlar ve konferans- lar düzenlemek gibi etkinlikleri de vardır. Ancak en önemli çahşması yayınlardır. Dernek kurulduğu gün- den bu yana 22 kitap çıkarmışUr. Bu - yayınlar arasında insarvhaklan konu- sunayönelik olanlan 6 tanedir. İnsan haklan dışında, kişilere yönehk ya- yınlan da vardır. tlk yayın "Ata- türk"'ün 100. doğum yılı ile ilgili basılan armağan kitaptır. ikinci bir armağan kitap da derneğin onur baş- kanlanndan Hrfeı Oğuz Bekata'ya adanmıştır. 1997 yılı UNESCO'ca Hasan ABYücelyılı olarak ilan edil- diğinden dolayı, Hasan Âli Yücel'e atfen de bir kitap çıkanldı. - Türkiye'nin insan haklan duru- mu nedir sizce? - İnsan haklannın algılanması yö- nünde bize yapılan eleştirilerin bü- yük çoğunluğu doğrudur. Yani Tür- kiye'de insan haklan kavramına say- gı duymak gerekiyor. Özellikle bazı güvenlik güçlerinin, Türkiye'nin onuruna gölge düşürecek şekilde in- san haklannı çiğnediği bir gerçektir. Ülkemizde insan haklan konusunda yeterli bir başan elde edildiğini söy- leyemeyeceğim. -Bu kozanmçahşmalannayönelik bOgi verebulrmisiniz? - Gönüllü kuruluşlann katılımıy- la ortaya çıkmaktadır bu koza. Yani buna bireyler de demekler de katıla- biliyor. Benzeri ilgı alanlanndaki ku- rumlar arasında bir dayanışma da sağlanabiliyor. Bunlar halkrn katılı- rrunın nasıl sağlanabileceğine yöne- lik çalışmalar yapıyorlar. Kozalann çalışmasıyla ilgili olarak BM Türk Derneği yetkili kılındı. İlk toplann 6 şubatta yapıldı. Çok yenı ama Anka- ra Yerel Habitafmın birinci hazırlık toplantısınabizimkozadakatıldı. 15 Mart'ta TÜBİTAK'ta yapılan top- lantıda kozanın, Yerel Habitat'a kat- kısı ne olur diye tartıştık. IFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR Oral.Çalış!ar(5 raksnet.com.tr Sayın Adalet Bakanı, Aslında size ne mektup yazmak isterim ne de uzun boyiu konuşmak. Sizin dünya görüşünüz ve hukuk an- layışınızla bir yere varamayacağımı- zı biliyorum. Bu görüşlerinizi değiş- tirmenin de mümkün olmadığını an- layacak kadar deney sahibiyim. Siz "Komünizmle Mücadele Dernekle- ri"nden geliyorsunuz. Yıllarcaher de- mokrasi ve özgürtük talebini, "Kah- rolsun Komünistler" sloganlarıyla ezmek istediniz. Siz, demokratik bir Türkiye olabi- leceğini hiçbir zaman düşünmediniz. Otoriter bir ülkede yaşamak hep zevkverdi size. Sizler, bir kuşaksınız. Her askeri darbe, benzerlerinizi par- lattı ve siyaset sannesine çıkardı. Ön- ceki gece Eşber'le ilgili açıklamala- rınızı ve onun Çankın'ya gönderilme- sini izledikten sonra, bu konudaki yargtlanm daha da pekışti. Eşber'i iki gün boyunca eziyet ederek dolaştırdıktan sonra Çankın Cezaevi'ne gönderdiniz. Neden? İs- tanbul'un onca cezaevinde, ona ya- Oltan Sungurlu'ya Mektup tacağı kadar bir yer bulunamadı. Ne- den? Diyelim ki cezasını çekmek için bir başka cezaevine gönderilmesi gerekiyordu. O zaman da, o gece ve- ya birkaç gece Istanbul'da kalır, son- ra durumu göz önüne alınarak uy- gun bir cezaevine gönderilirdi. Eş- ber'in güvenliği için böyle yaptığını- zı söylediğiniz an, yüreğim öfkeyle doldu. Siz inanıyor muydunuz söyle- diklerinize? Tam bir hukuk skandalı yaşanır- ken mütebbesim bir çehreyle hiçbir şeyden haberiniz yokmuş gibi gaze- tecilere demeçler veriyorsunuz. Ge- ce yansı ise Eşber'i güvenlik amacıy- la adını saklı tuttuğunuz bir cezaevi- ne bizzat gönderdiğinizi açıklıyorsu- nuz? Söyleyecek söz bulmakta güç- lük çekiyorum. Yazık bu ülkeye. Adalet Bakanı, adalet kurumunun başındaki insan anlamınageliyor. Bir avukat, ellerinde hiçbir yakalama ve tutuklama karan olmayan polislerce gözarana alınıyor. Sonra, onun hak- kındaki yakalama karannın aranma- sına sıra geliyor. Hakkında cinayet- ten tutuklamakaran olanlar, hırsızlar, esrarve eroin kaçakçılan ortalıkta ci- rit atarken polis bir avukatı gece ya- nsı belgesiz, evraksızgözaltına alıyor. Adalet Bakanı olarak asıl görevi- nizın yurttaşın hakkını aramak oldu- ğunu hiç aklınıza getirdiniz mi? Poli- sin bir kişiyi bilgisiz, belgesiz gözal- tına alması halinde bunu yapan gö- revliler hakkında yapmanızgerekli iş- lemler bulunduğunu hiç düşündü- nüz mü? Kesinlikle eminim ki bunu hiç düşünmediniz. Sizin kültürünüz- de böyle davranma alışkanlığı yok ki. Kanunsuzluk yapan polis hakkın- da soruşturma açtırmak gerekirken neyaptınız? Bu kanunsuzluğun üze- rine tüy dikerek bir avukatı, bir dü- 'şünce adamını, yangından mal kaçı- rır gibi dağ dere tepe aşırarak hiçbir ihtiyacını dikkate almadan Anado- lu'nun ücra bir cezaevine yolladınız. Öyleyapınca gözlerden ırak olacağı- oı düşündünüz. Tıpkı Metin Gökte- pe davasında, Gazi Mahallesi katli- amı davasında olduğu gibi. Siz, nasıl bir Adalet Bakanı oldu- ğunuzu hiç sorguluyor musunuz? Siz, bu davranışlanmzın Avrupa Bir- liği'ne girmek isteyen bir ülkenin han- gi hanesine yazıtacağını düşünüyor musunuz? Akşamki kûnuşmalannız sırasında ilginç bir şey daha söyledi- niz: Eşber'in bölücülük nedeniyie hü- küm giydiğini ve böyle bir konuda yasanın değiştirilmesini Meclis'e ge- tirmenin ve kabul ettirmenin müm- kün olmadığını anlatarak, bu ayıbı kendi üzerinizden atmak istediniz. Doğru söylemiyorsunuz Sayın Ba- kan. Geçen dönemin sonundaSey- fi Oktay ve arkadaşları, "Yazıişleri Müdürierinin Cezalannm Ertetenme- si Yasası "na bir küçük ek yaparak Eşber'in durumunda olanların da bu kapsam içine alınmasını önerdiler. Bu bölücülüktür şeklinde bir tartışrna falan da yapılmadı. Refah Partililer de öneriyi desteklediklerini açıkladı- lar. Bu sorun orada çözülebilır, bu ayıp ortadan kolayca kalkabilirdi. Siz ne dediğinizi hatırlıyor musunuz? Ben hatıriatayım. "Bu öneriye hükü- met olarak karşıyız" dediniz. Sizin karşı çıkmanıza rağmen, öneri çok küçük bir farkla reddedil- di. Burada bazı DSP'li milletvekille- rinin tutumunu da unutmamak ge- rek. Onlar da sizin çıkışınıza destek verdiler. Sayın Bakan! Sizin zihniyetinizi çok iyi tanıyorum. Türkiye ne yazık ki son elli yıldır sizin anlayışınızdaolan- lar tarafından yönetiliyor. Manzara ortada. Eşber Yağmudereli içeride, Uğur Mumcu'nun, Abdi Ipekçi'nin katilleri yeşil pasaportla dışanda. Ne diyeyim; "Türkiye sizinle gurur duyuyor!" PERŞEMBE ORHAN BURSALI Solcu ve Demokrat Obnada NeOlursanOI! Devletimiz kahraman... Polisimiz, kolluk kuvvetlerimiz gözüpek, atıigan veatmacagibi... Bir de gözünü kırpmadan kanunlan uygulayan yiğrt bir Adalet Bakanı olunca... 23 yıl hapis yatacak olan Eşber Yağmurdereli, savcılığın infaz emri bile beklenmeden yıldınm hı- zıyla ve kıskıvrak işte böyle yakalanır... Ite kaka arabanın içine sokuşturularak Çankı- n'ya işte böyle postalanırt... Devletle, siyasetle el ele, iç içe; en büyük hırsız- lann, en büyük rezillerin, en büyük soygunculann, en büyük katillerin, en büyük namussuzlann cirit attığı... Ya hiç yakalanmadığı, ya korunduğu, ya kollan- dığı. ya dışarı kaçınldıgı, ya baş tacı edildiği ve hızla önemli mevkilere itelendiği... Ya da her şey ayyuka çıkıncı bu en büyüklerden birkaçının birkaç ay yatınlarak salıverildiği bu ül- kede... Salt düşüncelerini açıkladı diye Eşber Yağ- murdereli hapse mahkûm ediliyorsa eğer... işte yaşadığımız bütün zoıiuklann, bütün enf- lasyonlann, bütün cinayetlerin, bütün savaşlann, bütün yoksulluklann, bütün vurgunlann... Soygunlann, utanmazlıklann... Çektiğimiz bütün acılann... Döktüğümüz bütün gözyaşlannın... Yaktıgımız bütün ağıtlann... İçine itelendığimiz bütün yalnızlıklann... , Dışlanmışlıklann... Devletin ve ülkenin, insanlanmız ve dünya in- sanlan karşısında boynu büküklüklerinin... itilmişliklerin... Kakılmışlıklann Nedenlerini, kimse başka yerlerde, başka bir şeylerde aramasın... Ey, ekonomiyi düzeltmenin yolunu faiz, zam, hisse senetleri, borsa vs'de arayan ekonomistler ve ekonomi yazarian... Ey, petrol boru hatlannın Türkiye'den geçme- siyle her şeyin güllük-gülistanlık olacağı hülyasını yayanlar... Ey, dünyaya entegrasyonu kurtuluş yolu olarak görenler... Ey, diğerleri... Hey! Hepiniz... İşte Türkiye'nin bütün sorunlanndaki gerçek: Düşünceye 23 yıl! Katile, soyguncuya övgü! Şan! Şöhret! Para! Refah! Zenginlik! Itibar! Dünyanın sanki en gerçekçi ressamının fırça- sından çıkan, en usta fotoğrafçısının objektifin- den, Yağmurdereli'nin gözlerinden ve yüreğinden, önümüze serilen Türkiye'nin bu en büyük g ğini görmeyen herkes, boşa kürek çekecektir! Jskenceci polisler davası Sanık polisler yüzleşmekten kaçıyor TSTCATİ AYGIN GÜLCAN GÖRDES MANİSA - Manisa'da gözaltındaki öğrencilere işkence yaptıklan savıyla yargüanan 10 polis. yüz- leştirmenin yapılacağı dünkü oturuma gelmedi. Manisa AğırCeza Mahke- mesi Başkanı Mehmet Yıl- maz, polislenn önümüz- dekioturuma getinlmeleri için Manisa Emniyet Mü- dürlüğü'ne yazı yazılma- smı kararlaştırdı. ManisaAğır Ceza Mah- kemesi'nde görülen dava- yı çok sayıda gazetecınin yani sıra CHP milletvekıl- leri ErcanKarakaş,Önder Kırh, Yah>^ Şünşek, Sabri Ergül, Almanya'nin tzmır Başkonsolusu Manfred Ungerdeizledi. Yargılamada sanık ay\x- katlan müvekkillerinin po- lis olduğunu Terörle Mü- cadele Yasası'na göre ba- sın tarafından haklannda haberler yazılarak deşifre edildiklerinı. müvekkille- riyle ilgili davanın A\TU- pa'ya da yansıdığını, mü- vekkiîlerinin duruşmaya getirilmeden fotoğraflar üzerindeteşhis edilmeleri- ni ve gazetecilerin fotoğ- raf çekmelerinin engellen- mesini istedıler. İşkence gören öğrenci- lerin avukatlanndan Peün Erda, Setna Pekdaş ve Sabn Ergül. söz alarak da- ha önce 3 eylülde yapılan yargılamada mahkeme he- yetinin sanık polisleri mahkemeye çağırarak mağdurlarla yüzleştirme karan aldığını anımsattılar. Mahkeme heyeti kara- nnda bazı mağdurlann sa- nık polisleri gerek duruş- malarda geTekse fotoğraf- lanndan teşhis ettiklerini belirterek diğer mağdurla- nn teşhisi için sanık polis- Ierinduruşmaya getirilme- si amacıylaManisaEmrni- yeti'ne yazı yazılmasına karar verdı. Mahkeme ay- nca dava dosyasının savcı tarafından incelenmesini, her iki tarafın da iddialar- la ilgili görüşlerini hazır- lamalannı istedi. Ara karann açıklanma- sının ardından söz alan Er- gül. şunlan söyledi: "Maddi bir hata yapıh- yor. Mağdurlarla sanıklar yüzleştirilmedLSadece bir- kaçı yüzleşti. Bu nedenle mahkemenin 3 eylüldeki karanndan vazgeçmeme- sinivetüm sanıklannteşhis için mahkemeye çagnlma- suu talepedijorum. Bu da- vanm Metm Göktepe da- vasmadönmesiniistemivo- ruz." Daha sonra öğrencilerin avukatlan mahkemenin ara karannda maddi hata- larbulunduğunubelirterek bunlann düzeltilmesi için yazılı başvuruda buluna- caklannı açıkladılar. Cazetecileri Koruma Komitesi 'Türkiye, gazeteciyi en çok hapse atan ülke' FUATKOZLUKLU VVASHINGTON - Mer- kezi New York'ta bulunan "Uhıslararası Gazetecfleri KorumaKonütesi", Türki- ye'nin halen "dünyacunen fazla sa>ıda gazeteciyi ha- pis tutan ülkesi'" olduğunu bildirdi. Komitenin önceki gün yayımlanan "1997yıh Tür- kiye ara raporu"nda, "ûhıslararastnca garanti- knmiş ifade haklannı" kuîlandıklan için 45 gaze- teci ve yazann cezaevindı yattığı vurgulandı. Uluslararası Gazetecik ri Koruma Komitesi, ön« ki gün Washington'da Ulı sal Basın Kulübü'nde b toplantı düzenleyerek t gece New York'ta dağıtıl cakolan ^1997 Liuslarar sıBasın Ozgürlüğû" Ödi lenne ilişkin bilgi verdi. Toplantıda aynca ara nndaOcaklşkYurtçu'n da bulunduğu çeşitli üll lerden 6 gazeteci, başlaı dan geçenleri anlattılar
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle