06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 EKİM 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 15 SSK'ye atama REFAHYOL döneminde SSK Genel Müdür Yardımctsı hatta SSK Yönetim Kurulu üyesi olmaya niyetlenmişti SSK Teftiş Kurulu Başkanı Mustafa Konuk... Nasip, ANASOL-D iktidarındaymış... DŞP'li Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nami Çağan, SSK Genel Müdür Yardımcısı yaprverdi Mustafa Konuk'u... Mahkeme karanyla göreve dönenler dışında üç aydır SSK'de herhangi bir atama yapmayan Namj Çağan, sonradan, "Oldu bir kere" dese de, REFAHYOL dönemindeki "teftiş"lerie sürgüne gönderilenler için hiç hoş olmadı bu atama. REFAHYOL'un SSK'ye doldurduğu türbanlılar artık rahat bir nefes alacaktır herhalde! Bekironik posta: Derez.Som#raksnetcom Tefc &212512 05 05 FafcK 0.212.512 44 97 - Telefon dinleme yasallaştınlacakmış... "Yasaklavamadılar vasallastırrvoriar!" Sorular mahkemede sorulmalı P artısinin kapatılmasına karşı demokrasiye sığınan Refah Partisi Genel Başkanı Nec- mettin Erbakan, piyasaya çıkan son ka- setınde pek de güzel söylüyor! Hoca, "Ci- hadı televizyonsuzyapmak mümkün değildir" diyor. Cihat için yanı din uğruna savaş için demokrasi gi- bi teknolojinin de nimetlerinden yarartanmak ge- rektiğini anlatıyor. Refah Partili belediyeleri ve şeri- atçı sermayeyi bu amaçla Kanal 7 televizyonunu beslemeye çağırıyor. Hoca, söylüyor: "Ölümden sonra zifiri karanlıkta eğer size bir şe- yin gelip yol göstermesini istiyorsanız..." Gözleri fıldır fıldır dönen Hoca'nın bu sözleri sa- londaki insanları alıp bir anda öteki dünyaya götü- rüyor. Vaat edilen cennet yerine zifiri karanlık ürkü- tüyor. Hoca bu dünyayı bildiği kadar öteki dünyayı da bildiği için, zifiri karanlıkta bir ışık yakıyor. Insan- lar, Hoca'nın gelip yol göstereceğini açıkladığı ve "o şey" dediği şeyin ne olduğunu anlamaya çalışıyor. Öteki dünyanın zifiri karanlığında kim yol göstere- bilir sorusu kafalarda "Acaba meleklerden hangisi" diye yanıt bulmaya çalışırken Hoca sözünü sürdü- rüyor: "Bilesiniz ki o, bugün inançla Kanal 7 için verdi- ğiniz para olacaktır." Haydaaa! Bu dünyanın parası artık öteki dünya- da da geçiyor. Cihatta, piyade kuvvetlerinin zapte- deceği "tepe"yi havadan ya da karadan bombala- maklagörevlendirilen Kanal 7'yi beslemek için rek- lam adı altında verilen para, cennetin kapısını açı- yor. Hoca'nın bu talimatı üzerine başta Istanbul'da R.Tayyip ve Ankara'da I.Melih olmak üzere Refah- lı belediye başkşjılan, Kanal 7'ye oluk oluk para akı- tıyor. Fatma Girik, Kanal D'deki "Söz Fato"da progra- mıyla Hoca'nın son kasetini piyasaya çıkartınca or- talık karışıyor. Refahlıların demokratlığı ve cihat ka- nalı Kanal 7'nin ipliği bir kez daha pazara çıkıyor. Aynı yöntemle, Refah Partisi'nin yanresmi yayın organı Milli Gazete'ye de para aktarıldığı biliniyor. Işin özü, yerel yönetimlerin mali kaynakları parti propagandası için har vurulup harman savruluyor. Harman yerinin ortasındaki R.Tayyip, sokaklara as- tırdığı afışlerde mütebessim ve masum bir edayla "Cumartesi akşamı Kanal 7'de Istanbul'la ilgili so- rulannızı yanıtlıyojum" diyor. Oysa sorulara, Özer Uçuran örneğinde olduğu gi- bi, Kanal 7 stüdyolarında değil mahkeme salonla- nnda yanıt verilmesi gerekiyor. PALAS PANDIRAS Aman ha! Anasot-D'ye yakalandık; bari Hebatit-B'ye yakalanmayalım... — MüfitBozacı t SESStZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE TEKEL parça parça parçalamrken Tarım Gıda-Sen açıklıyor: "Abdurrahman Nalcı, Nermin Me- lek eski sürgün. Mehmet Bayrakçı, Ahmet Çelik yeni sürgün. Yannın sür- günleri dosya altında... Çünkü biz, TEKEL'in tüm Türki- ye'deki ilçe merkezlerinde pazarla- ma ve dağıtım müdürlüklerinin özel- leştirilmesine, bu nedenle çalışanla- rın il merkezlerine ve iller arası sürül- mesine, unvan düşürülmesine ve üc- retterin azaltılmasına, aile düzeninin bo- zulmasına evet demiyoruz. TEKEL'in il merkezlerindeki satış depolarının özelleştirilmesine, baş- müdürlüklerin bir bir kapatılmasına karşı duruyoruz. TEKEL'in merkez ve işletmelerinde kaynayan kazanlarda pişen yemeğin maliyeti toplu iş sözleşmesi gereği üretim maliyetineyansıtılırken, iki kez alınan, alınmak ıstenen yemek ücre- tine karşı çıkıyoruz. TEKEL Genel Müdürtüğü'nün par- çalanması planını onaylamıyo- ruz. TEKEL'e bağlı bazı işlet- melerin özelleştirilmesi ka- ranna ortak olmuyoruz. Yarınlarda da fabrikalann ka- patılacağını görüyoruz. Oysa o işlet- melerin modernize edilmesini biz en- gellemedik. Üstelik, TEKEL zarar eden bir ku- rum değildir." Tanm Gıda-Sen'in açıkladıkları ara- sında en çarpıcı olanı herkesin bildi- ği bir gerçek: "TEKEL zarar eden bir kurum de- ğildir." Ve acı gerçek: TEKEL parça parça parçalanıyor! Çünkü... Çünküsü yok, çünküsü çok! AYDINLANMA ATEŞİ tletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 'Hedefımiz demokrasinin korunması için solda güç birliğini sağlamak* Cumok'lardan yeni haberler; Bursa"da seçimlerde solda güç bir- liğini sağlamak için çalışmalar ya- pılıyor, Antalya ve Trabzon'da ye- ni döneme 'merhaba" deme ha- zırlıklan sürüyor, lstanbuî ise Cum- huriyet Bayramı'nı kutlamak için herkesı Sultanbeyli'ye çağınyor. İstanbul Cumok "16 Ekim'deki toplantıda aşa- ğıdaki konular konuşuldu: 1) Öğretmenlenn kendı yöne- ticilerini seçmesi esasındaki istek- lerini destekledigimizin duyurul- masına karar verildı. 2) Eğıtıme katkı paylannın büt- çeye aktanlması ve denetlenme- si konusundaki talebimizin takip- çisi olacağız. 3) Cumok Ormanı projesi için düşünce ve katkılanmzı 31 Ekim'e kadar bekliyoruz. 4) 3. Köprünün yapımma kar- şı bir imza kampanyası başlattık. 5) Başlangıçtan bu yana. is- tanbul Cumok oluşurr.una katkı- da bulunan. toplantılanna katı- , lan. gönlünün bizle oldıiğûhü bil- diğimiz ama yoğunluklan nede- niyle bir türlü görüşemediğimiz Cumok dostlannı bir araya getir- mek için organızasyon yapıyo- ruz. Bunu ön davet olarak not edin. Tanhıni ve yenni sonra du- yuracağız. 6) Cumhuriyet Bayramı'naen görkemlı şekilde katılalım, dost- larımıza kutlama kartlan yollaya- lım (İstanbul Cumok olarak kart bastırdık. isteyenlertoplantımız- dan ücretsız edinebılir.) 7) Cumhuriyet Bayramı'nı ÇYDD ve ADD ile beraber Sul- tanbeyh'de kutluyoruz. 8) Bir sonrakı toplantımız bugün saat 19.00'da Caddebostan Kültûr Merkezi'ndedir." ANKARA 10. ŞULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No: 1997-1414 Davacılar M Fıkret Ertem ve Fatma Ercan vekılı tarafından. davalılar Meh- met Akm ve arkadaşlan aleyhıne açılan ızaJcı şüyu davasınuı 15 5.1997 tan- hınde yapılan duruşmasında, Davalı Vahıt Tok tapuda malık olmadığından bu- nun hakkında açılan davanın reddıne. Ankara ılı Etımesgut ılçesı. köyûn köprü cıvan mevkıındekı 423 pafta. 8689 ımar ada. 8 parsel numaralı 882 m2 mıkta- nndakı taşınmazın muhtesatlan> la bırlıkte taksımı kabıl olmadığından umuma açık yerde ıntıfa hakkı ıle yükümlü olarak satış suretıyle ortaklığın gıdenlme- sıne, satış bedehnın tapu kaymdakı ve veraset belgesındekı paylar oranında ve Ayşe Akın'ın ıntıfa hakkı da nazara alınmak suretıyle paydaşlar arasında pay- laştınlmasına Y'argıtay yolu açık olarak karar v enlmıştır Işbu karann davalılar- dan Lütfıye Erkılıç ıle Abdurrahman Erkılıç'a ılanen teblığ olunur. Basın: 44384 ANTALYA 2. ŞULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1997 399 Davacılar Ayşe Ender Mermercı vd. vekıli Av Ardan Okay ile davalı- lar Mustafa Selek vd. arkadaşlan hakkında açılan izaleı şüyu davası nede- ni>Ie: Davakonusu Antalya Merkez Demircıkara Mah. 5614 ada, 1 parsel savılı taşınmazın (ımar değişıklığı ıle 8524 ada, 1 parsel, 8526 ada, 1 par- sel ve 8527 ada. 1 parsel sayılı) hıssedarlan ve adresı tespıt edılemeyen ve tebligat yapılamayan davahlar. Şemsettin Bars. Ömer Uğur Bovyada. Mehmet Sazak, Hamıt Özkan. Yıldınm Gönaç Gürkaynak. Emıne Kılıç, Mehmet Savaş, Ramazan Savaş. Gülşen Yılmaz. Mustafa Yılmaz. Musta- fa Sevım. Ahmet Nuri Çımen, Hatıce Küçüközkan. Doruk lnş. ve San. A.Ş.'ye ilanen tebligat yapılmasına karar verilmış olduğundan; Karar gereği bu davalılann duruşmanın bırakıldığı 12 11.1997 şünü sa- at 09.35'teki duruşmada bizzat hazır bulunmalan \eya kendilerinı bır ve- kille temsıl ettırmeleri. aksi takdirde usulün 507. 508, 509 ve 510 madde- lennce duruşmanın yokluklannda yapılıp bır karar venleceğı hususunda dava dıleçesı ıle meşruath tebligat yenne kaim olmak üzere ılan olunur 24 09 1997 Basın: 44488 BALA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 1995 102 Davacı Abdullah Yalçın'ın davalılar Maiiye Hazinesı ve Tol köyü tüzel- kjşılijı aleyhıne açılan tescıl davasının yapılan duruşmasında venlen ara ka- ran gereğince. Davacı Abdullah Yalçın'ın Bala ilçesi Tol köyü hudutlan da- hilindekain 1 no'Iuparselınbatısmda bulunan, fen bilırkişılenn 24.06.1997 tarihli basıt krokilı raporunda A harfi ile göstenlen toplam 2.742 m2 mıkta- nndakı zıraate gayn salıh bu taşınmazlann adına tespıt ve tescıliru talep et- rjginden bu taşınmazda üstün \\3k ve ıddıa sahiplennın bu ilanın vapıldığı ta- rihten itıbaren üç a> içerisınde mahkememızın yukarıda no'su yazılı dosya- sı iddıalannı kanıtlayan belge ve delillerle başvurmalan aksı takdirde dava- cı iddıasını kanıtladıgı takdirde davacı adına tespit ve tescilıne karar verile- cegı ilan olunur. . Basın: 44382 Pasaportumu kaybettim, geçersizdir. EZGİAKSÖYEK Nüfus cüzdanımı kaybettim, geçersizdir. SEMA BALH4YA HAYVANLAR ÎSMAIL CÜLGEÇ KIM KIME DUM DUMA BEHÎÇAK ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI HARBİ SEMİH POROY TARİHTE BUGÜN MVMTAZARIKAN 23Ekim YANAN TANKERDEN KAÇİŞ!. 1$43'TE BUGUM, l'NGİLTEtSE. 'DE ÖZEL BHZ CSINtajteTXR*H SO- ru . İÇEGPEtCİ />OMPva GA, OENIZE OÖKÜLBM PETKOL. GÖRÜŞ ÜMİT ZİLELİ Bu Ulke BizimLNe biçim bir ülkede yaşıyoruz?.. Bizler, Türkiye Cumhuriyeti'nin yolsuzluğa, hırsız- lığa, namussuzluğa, din tüccarlığına, yargısız infaz- lara, faili belli ve laili meçhul cinayetlere bulaşma- mış yurttaşlan, yaşamımıza, mutluluğumuza, umut- lanmıza kasteden hangi iğrenç oyunlan izlemek zo- runda bırakılıyoruz?!. Aşağıda art arda sıralayacağımız olaylar hemen he^ men aynı sıralarda meydana geldi. Bunlardan ikisi her şeye rağmen, yaşamak, izlemek zorunda bıra- kıldığımız bütün pisliklere karşın umuda yolculuğu sarsılmaz bir kararlılıkla sürdürmemiz gerektığini gösteriyordu. - Çünkü bu ülkede her türlü rezilliğe karşın çok gü- zel şeyler de oluyordu!.. - Çünkü, bu güzelim ülkenin gerçek sahipleri biz- dik!.. ••• Pazar günüydü. Yani tatil günü. Üstelik gece ya- nsydı. Üstelik hava soğuk mu soğuktu!.. Kanal D'de yayımlanan leke Tek"ın konuğu Avukat Eşber Yağ- murdereli programdan sonra yanındakilerin yardı- mıyla gecenin ayazına adım attığında gözaltına alın- dı. Bir sivil polis kolundan tutup siyasi şubenin ara- basına kadar götürdü. Ensesinden tutup arabanın içi- ne kibarca ittı. Yağmurdereli'nin bu yardıma gerek- sinimi vardı aslında, gözleri görmüyordu!.. Aslan si- viller tatil filan dinlememiş, gece yanlanna dek tele- vizyonun kapısında nöbet tutmuş ve kaçağı yakala- mışlardı işte!.. - "Olurböyle vakalar, Türk polisi yakalar" tekerle- mesi aynen gerçekleşmişti!.. Çocukluöumuzun bu ünlü tekerlemesinin devamı da vardı: "Alır götünjr merkeze rezil eder herkese." Götürdüler merkeze. Ancak Yağmurdereli üstlerine kaldı. Bir türlü koyacak cezaevi bulamadılar!.. Üm- raniye Cezaevi'ne götürdüler, kabul edilmedi. Hay- di tekrar merkeze!.. Sonunda, Allah razı olsun Ada- let Bakanı Oltan Sunguriu imdada yetişti. Eşber Yağmurdereli apar topar Çankın Cezaevi'ne yerieş- tirildi!.. Birileri derin bir "ohh" çektı. Çok tehlikeli bir "sakıncairdan daha kurtulmuşlardı!.. Tekerlemenin son kelimesi de gerçekleşmişti bu arada. - Birileri fena halde rezil olmuştu!.. • • • Aynı sıralarda, memleketin bir başka köşesinde, Malatya'da dıllere destan bır nişan töreni yaşanıyor- du. Abdi Ipekçi ve Papa suikastlannın kilit ismi ül- kücü Oral Çelık, yörenin ünlü bir işadamının kızıyla nişanlandı. Lüks bır BMW otomobille nişana gelen Çelik, "Türkiye seninle gurur duyuyor" sloganlanyla karşılandı. Izdiham yaşanan düğünde gelin adayına o kadar çok altın bilezik takıldı ki kolları doldu. Bu- nun üzenne artakalan bilezikleri Oral Çelik'in üzeri- ne çengelli iğneyle tutturdular!.. Ipekçi suikastı ne- deniyle kırmızı bultenle aranan, geçienlerde Belçika'da yakalanıp Türkıye.'den ses seda çıkmayınca serbest bırakılan Yalçın Ozbey nişan törenine kocaman bir çelenk göndermişti!.. Aynı sıralarda, Almanya'da ünlü romancımız Ya- şar Kemal, bu ülkenin "nobel"\ olarak bilinen "Ba- nş Ödülü"nü Cumhurbaşkanı'nın elinden aldı. atv ha- berde canlı yayına katılan Yaşar Kemal, Ali Kırca'nın, "Türkiye sizinle gurur duyuyor" sözlerıne hıç düşün- meden karşılık verdi: - Ben de Türkiye ile gurur duyuyorum!.. • • • Yine aynı sıralarda Refah kanadında ve "cihat te- Ifvizyonu" Kanal Tde kuvvetti bir panik havası ya- şandı. "Söz Fato'da" programının yapımcısı Fatma Girik, Erbakan'ın bu kanalla ilgili konuşmasını ya- yımladı. Bakın Hoca, bu konuşmasında ne diyordu: - Cihat televizyon ister. Cihadı televizyonsuz yap- mak mümkün değildir. Televizyonu ister haya kuv- veti, ister tank gibi tarif edin. işte Kanal 7 için vere- ceğiniz para bu anlama gelmektedir. Refahlı belediyelerin bu öğüde tam anlamıyla ri- ayet ettikleri, bu cihat kanaîına inanılmaz paralar hortumladıklan da ortayaçıktı. Refah Partisi'ni "de- mokrasi" adına destekleyen, "Müslüman demokrat" kimliğini utanmadan yakıştıran numaracı cumhuri- yetçi ve zekâ özürlü yarı aydın tayfası acaba ne dü- şündü çok merak ediyorum?!. - Işbirjikçi hainlere ve kalemini satılığa çıkaran al- çaklara ise hiçbir sözüm yok!.. ••• Bütün bu rezilliklerin yaşandıöı sıralarda başkent- ten gönderilen ve yüreğimde coşku uyandıran bir faks aldım. Çankaya'nın yüreklı ve mert Belediye Başka- nı Doğan Taşdelen'den geliyordu. 29 Ekim Çar- şamba günü Ankara'ya davet ediyordu; - Cumhuriyet Halk Balosu'na!.. Cumhuriyet'in 74. yılında Kızılay Meydanı'ndayüz binlerin "Atatürk devrim ve ilkelerine" bağlılığını hay- kıracağı bir halk balosu düzenleniyordu. Cumhuri- yetin yurttaşlan, şeriat özlemcilerinin hiç görmek is- temedikleri bir tablo yaratmaya çağnlıyordu. Sevgili Doğan Taşdelen, bu yazının ilk paragrafın- da özelliklerini tek tek vurguladığım cumhuriyet yurt- taşlan, 29 Ekim Çarşamba akşamı Kızılay Meyda- nı'nda toplanacak ve haykırdıklan sloganlar karan- lığın uşaklannın yüzünde bir tokat gıbi patlayacak. Bu tarihi tablo hiç kaçırılır mı? - Kızılay Meydanı'nda buluşmak üzere, sevgiler!.. Emaihertacfe superonline.com BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDA.\SAĞA: 1/ Gülten Akın'ın toplu şiırlerini içeren yapıtı... Demi- nn simgesi. 2/ Düşünce... "Ci- h a t — " : Cnlü ressamımız. 3/ Yerleşmış ılke ya da yasaya uygundurum... Bir nota. 4/ Te- şebbüs. 5/ Es- kiden haberleş- me ve irtibat hizmetlennde kullanı- lanhızlı vehafıfgemi... Küçük mağara. 6/ Pe- 2 ru'nun plaka işareti... 3 Spor malzemeleri üreti- . miyle ünlü bir firma. 7/ lsviçTe'debırkanton..."- - - Berger": Kadın gra- 6 vûr sanatçımız. 8/ Çok 7 genış ve ışlek bır yolun 3 ortasında yayalann yo- Q lu iki aşamada geçme- leri için yapılmış kaldınm... Romatizma agnsı. 9/ Spor karşılaşması... Bir çeşit çörek. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Asya'da bır ada-devlet. II Tokyo'nun eski adı... Bu- laşıcı bir hastalık. 3/ Taşlama, hiciv... Bir işi yerine ge- tirme. 4/ Kumarda ortaya sürülen para... " derdim var birbirinden seçılmez / Bir aynlık bir yoksulluk bir ölüm" (Karacaoğlan). 5/ E\Tensel alıcı olan kan grubu... Yeni bır taşıtı ya da makineyi, motorun açılması için dü- şük rejimle çahştırmaya verilen ad. 6/ " — Kurtcebe": Karikatür sanatçımız... Vilayet. 7/ Şeker ve nişastayla ya- pılan bır tür tath. 8/ Bir nota... lyılik, ıhsan. 9/ Bir ay adı... Bisikletin oturulacak yeri.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle