Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SATFA CUMHURİYET 27 OCAK 1997 PAZARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
İki Cinlenmiş Fotoğraf
DOGATS KUBAN
G
azetelerde \ e tele\ ızyon-
larda şeyhlığı kendınden
menkul bır tankatçı tuc-
cann genç kansınm unı-
versıte oğrencısıyken
çektırdığı fotoğraflatan-
kattoplantılannı yaptığı estetık yoksulu
gecekondu mekânının fotoğraflannı ya-
vmıladılar Bunlan bırbırlenne bağlayan
sırlı, çapraşık \e ılk bakışta anlaşılması
henen hemen olanaksız bağlar kuşku-
suz ıkılemlerledolu, sağlıksızbır toplum
pükolojısını yansıtıyor Kımılen kapıta-
lıst sömüru duzeninde bılımm goreeelı
statusune ılışkın Batılı tartısmalan anım-
»ayırak. kapıtalızmın \e bılımsel duşun-
cenın ınsanlara mutluluk getırmedığını
duyumsa>an mutsuz gençlığın ve halkın
şeyie hocaya. tankata voneldığını soy-
luyor
Tankat kapılannda toplanan zengın >a
da voksul sınıflardan ınsanlann bılımın
gorecelığinı bılınçlendinp mıstısızme ve
ezotenk bilgılere y oneldığını duşunmek,
bılımsel duşuncenın ne kendısınden ne
de kntığınden haben olmay an ve çoğun-
luğu y atırlara paça\ ra bağlayan bır gele-
nek ıçmde yetışmıs, olduğunu anımsama-
mak bızım Batılı yazınla beslenen aydin-
lann ara sıra duştuklen vanılgılardan bı-
ndır Butankatçılar Feyerabendı okuma-
dılar Paradıgma Shıft turunden kavram-
lann vanından da geçmedıler Herhalde
Muhiddin-i Arabi'nın de adını ışıtmedı-
ler Buyorumlan bıryanabırakırsak bu
ganp ıhijkılenn en kolay anlaşılan boyu-
tu parasal \e ekonomıktır Nasıl kentler-
de gecekondu ve gokdelen bırlıkte yuk-
selıv or v e okuma > azmayı zor oğrenmış
kültursuz ınsanlar polıtıka basamaklan-
nın en ustune tırmanıyor \e halktan ha-
raç alabılıyorlarsa mılletvekıllennın ne-
redeyse yansı siradan suç ışlevenlerden
oluşuyorsa, luks daırelerde oturan guzel
genç kadınlarla şu y a da bu şekılde nıkâh
lı, Mercedeslı şeyhlenn gecekondularda
ayın yapmalarnın da ekonomık olarak
anlaşılabılır bır yanı \ ar
Turkıye, çarpık ekonomısını kırsal
alandan kentlere goçmuş ama kentlı ola-
mamış kalabalıklann harekete getırdığı
kent toprağı yağmasına oturtmuştur Bu
altın topragın nemasının kuçuk bırpar-
çasını buyuk halk kutlelen başını soka-
cağı bır konuta donuşturuyor Bu. pek
yasal olmasa da, bır yaşam savaşının an-
laşılabılır hatta, e\Tensel bır ınsanlık hak-
kı bağlamında, haklı bır goruntusunu
oluşturuyor Fakat bu konutlarda ınsan-
lar yıne açlık ve yaşam savaşı verme>e
devam edıyorlar \sevlennin yıyecek
dağıtan hayır kurumlannın, halk ekme-
ğı satan dukkânlann onunde luks apart-
man sakınlen değıl gecekondularda ya
da gecekondulaşmış konutlarda oturan-
lar dızılıyor Ote yandan altın topragın
nemasını toplavanlar ınşaat yapıp akıl
almaz gelırler elde edenler plammsı
planlar, yaşamsı yasalar. politikamsı po-
litikalar ve surekJi valanlarla, polıtıka>a
egemen olan ve o gecekondularda ken-
dılenne oy verenlen bırkaç dınsel soz \e
bayramlık hedıyelerle aldatanlardır Bu
tek bir partiye maledilmeyecek kadar
yavgın trajı-pobtık olgunun Turkive'nin
politik yaşanuna egemen olmaya başla-
masıCelai Bayar ınSaıdı Nursı ifcseçim
gezüerine çıkbğı donemden başlar. Gun-
luk yaşamla sahtekârlık arakesıtındekı
bu olguyu yukandakı ıkı resım. ekono-
mık açıdan aydınlatıyor Şeyhın temel
muştenlen kentlıleşmemış taşralı ve
koylulerdır Bunlar ıçınde okumuş ve
zengınlerdeolabılır Fakat toplumdanve
yaşamdan bekledıöını bulamamış ve sır-
lı guçlere başvurmaktan başka çaresının
kalmadığını duşunen cahıller, çoğunluğu
oluşturuvor Ustelık sıyasal oy kaynağı
da onlar Sıyasal olarak guçlendınlmış.
yasal olmayan, suç yapmaya teşne(susa-
mış) toplanma odaklanna bır ış, bır yar
dım elı bıraz havır gormek ıçın kentın
koylulen doluşuyor Bu ınsanlan luks
toplantı salonlarında bır araya getıremez-
sınız Gerçı çok luks tankat merkezlen
de var Fakat onlar başka tur luks kulup-
lerden pek farklı değıl Yoksullann, oy
depolan mensuplannın gecekondularda
ayın >apması gerekır Şeyhler onlara ne
kadar zengın olduklannı gosterecek ka-
dar aptal değıldır Temelde tankat. Tan-
n yolunda bu dunyanın nımetlennden
vazgeçmek demek Tann'nın yolunda
gumuş ve altın desteleyerek gıdılmeye-
ceğını Kuran açıkça bıldınyor Onun ıçın
kendısını Tann'ya adamış olan şe> h, gu-
zel kansını luks daıresınde oturtup Mer-
cedesınde gezdınrken yoksul yolculan
da pejmurde \ e çırkın odalarda kabul edı-
yor Ekonomık bır emme basma tulum-
bası olarak kurulan tankat olgusu, resım-
lerden bınnın ıçenğını bır olçude aydın-
latıyor Bu alışvenş. partı polıtıkalann-
dan daha sahte değıl Toplumun kuçuk
bırbolumunu kendı nzasıy la, daha doğ-
rusu kendı cehaletıyle, sömuruyor Bu
somurunun de sıyasal somurüyle butun-
leştığı anlaşılıyor
Fakat ıkıncı resmı anlamak daha zor
Burada guzel bır kolejlı kız resmıne ba-
karak genellemeler yapmak yanlış olur
Genç kızın aılesımn kokenını. kulturunu.
ekonomık yaşamının aşamalannı, eğıtım
yaptığı okullardakı ozel koşullan. kızın
sosyal ve psıkolojık yaşamının evrelen-
nı ıçınden gınp çıkrnış olabıleceğı sağ-
lık koşullannı, kendısıyle evlenen ınsa-
nın ozellıklennı. kandınlmış olup olma-
dığını bılmeden boylece bır genç ınsanı
o tankat şeyhıne goturen nedenler anla-
şılamaz Fakat kendmı bu cin hocaya go-
turen bazı duzenekler (mekanızmalar)
var Bunlar kolejde ya da unıversıtede
başlayan bır tur 'imhation" aşamalan ol-
malı Bu genç kızlar pek çok Sağlıklı,
guzel ve hatta okumuş Fakat bunlann
Jean d'Arc ya da Hınstıyan azızelen gı-
bı kendılennı Tann'ya değıl, zengın
şeyhlere adadıklanna bakılırsa. bunlan
davet eden, onlara yol gosteren orgutler
olması gerek Fakat bınncı resımde go-
rulen bır dını orgut atmosferının ekono-
mık olanaklan yeterlı akıllı ve guzel bır
genç ınsanın duşuncesını çelmesının ar-
dında daha kokten bır şeyler aramak ge-
rekır Bu tur olgularda genel gözlemden
uzaklaşıp kışısel ınceleme olasılığı da
tazla değıldır Bu ancak son gunlerde ay-
yuka çıkan durumlarda soz konusu ola-
bılmıştır Başka durumlarda bunlarla dı-
y alog kurmak zordur
Kentlıleşrruş bır kadının tankat arayı-
şı ıçınde olması, aıt olduğunu duşundü-
ğü bır grup kendısını dışladığı zaman soz
konusu olabılır Ne var kı bugunun ken-
tınde partıler. kulupler dernekler sanat
kurumlan. muzık. dans tıyatro, sınema,
edebıyat. hatta çeşıtlı turden ezotenk bıl-
gılerle uğraşan orgutler gençlenn valnız
kalmasına gerek vermeyecek kadar çok-
tur Dolayısıyla kent kokenlı ya da ger-
çekten kentlıleşmış ınsanın tankatçılığı
sınırlıdır Daha çok kışısel psıkopatolojı
ıle açıklanabılır Fakat kenthleşememış
aılelenn çocuklan, çok lyı okumuş olsa-
lar da, çağdaş toplumun sağladığı ku-
nımlann etkınlıklenne katılmazlar, katı-
lamazlar Bu onlan gıderek, geleneksel
kulturlennın en buyuk bıleşenı olan dın-
sel nıtelıklı arayışlara sokabılır Katı dın-
cı aılelerde kadınlar ıçın aıle baskısın-
dan kurtulmanın bır aracı bu "•tarikat"
toplantılan olmaktadır Hepımızın çevre-
smde bu ornekler vardır Buna yoksullu-
ğu, ış bulma umudunu. belkı de kolay
koca bulma umudunu da ekledığırruz za-
man'incentive'lerartar Fakat temel dav -
ranış-yonlendıncı bıleşen rasyonel du-
zeye enşmemış kırsal kulturun yaşamsal
söylemıdır Kuşkusuz bu sadece bır sos-
yolojık hıpotezdır Aynntılı testlere tabı
tutulduğu zaman bırçok bıleşenlere ayn-
lacaktır Ama sokaklarda dolaşırken ba-
şortulu ve çarşaflı kadınlann buyuk ço-
ğunluğunun köylu >a da kırsal kokenlı
olduğu gozlemı kesındır Kaldı kı lstan-
bul nufu^unun yuzde doksanının buyûk
kentın yenı vatandaşlan olduğu gerçeğı
deyadsınamaz Fakat ırrasyonele ezote-
nzme cehalete hacı>a hoca>a kapılan-
lann yanında. y me a>-nı sokaklarda başı-
nı ortme gereğınden kendını kurtarmış
kadınlann buyuk çoğunluğu da kırsal ko-
kenlıdır Bunlar Turk toplumuna çağdaş
cumhun>etın hedıyelendır Kuşkusuz
toplum. başını ortenlerle ortmeyenler
arasındakı bırçatışma ıle kendını kurtar-
mayacaktır Kaldı kı başın açıklığı da ras-
>onel duşuncenın egemenlığı değıl, sa-
dece gorece bır dın baskısından kurtuluş
bır ozgûrluk gostensınden ıbarettır Fa-
kat toplumun gelecek yuzyılda kole ol-
masına engel olacak en onemlı olgu du-
şuncenın, ırrasyonele karşı dırenmesın-
den geçmektedır Geç Osmanlı toplumu-
nun ve cumhunyetın butun sorunu rasyo-
nelle ırrasyonel arasındakı dengevı artık
gerektığı ıçın, bınncının 'ehıne değıştır-
mektı Bunun kışı ve dın ılışkısı açısın-
dan bır sorun çıkarmadığı dunyanın de-
neyımı ıle sabıttır Kaldı kı akıl dındar
adama da gereklıdır Kuran 'aptaUığı1
bır
Musluman ozellığı olarak tanımlamıyor
Bugun kımısı akıl ve bılıme saldırdığı
zaman, dın ıçın değıl, dın ba>Tağı altın-
da ekonomık ve sıyasal guç elde etmek
ıçın yapıyor
Onun ıçın tankat ınancı bır tıcaret ola-
rak dûzenlıyor Tankat olgusu o ıkı re-
sımde toplumun yoksullan ıle guzel ko-
lejlı kızlan buluşturan bır ganp, şızofre-
nık mekanızmayı sergılıyor Laık toplum
orgutlennın, hele hele, cumhunyetın ko-
ruyuculan olduklannı so>leyen, ustlen-
ne olu toprağı senlmış laık partılenn ta-
nkatlardan oğreneceklen bırçok orgut-
lenme mekanızması olmalı Yalan \e so-
muru dışında1
Fakat tehlıkenın kapıda
olduğu soylenebılır Bılımsel duşunce-
nın aydmhğına büyuk kutlesıyle hıçbır
zaman ulaşamamış bır toplumun yağma
ekonomısı ıle kanşmış bır ortaçağ ırras-
yonelının pençesıne duşmesı 21 yuzyı-
lın tutsaklığına (esaretıne) temel olacak-
tır Oysa ozgurluğu ne kadar zor elde et-
mıştık
ARADABIR
HULUSİ METİN hunhul Baro^
A\ukaüarından
6 Eylül 1966dan Günümüze...
"Sayın Imran Oktem';n 6 Eylul 1966 gunu adh
yılı açarken yukselen uyarıcı sesı, toplum ve hu-
kuk duzenımızın temelıne vurulan darbeler karşı-
smda hukukçularımızın ve hele yuksek hâkımlen-
mızın seyırcı kalmamaları gerektığını, en ozlu (ve-
cız) surette gosteren tanhsel değerde bır ornek ol-
muştur Anayasamızın da temelı olan Atatürk
devrımlerıne duşman karanlık kışılerın ve onlan bır
araç gıbı kendı has& çıkarları uğrunda kullanan
beih çevreterm sozcukjğunu yapan bazı kalemter
ve 'şozde hukukçular', kendı hukyk dışı tertıp ve
durumlannı gun ışığına koyan en yetkıtı ağztn bu
açıklama ve uyarması karşısında seyırcı kalamaz-
lar Ataturk devrımlennın gızlı ve açık duşmanla-
nndan gelecek bu saldınlara karşılık, yurtsever on
bınlerce ve yuz bınlerce aydının yıllar ve hatta ku-
şaklar boyu Sayın Imran öktem 'ın bu nutkunu ve
davranışını şukranla anacağından ve6 9 1966gü-
nunu guruıia hatırlayacağından asla şuphe etmı-
yoruz " (Prof Dr M. Aksoy, 8 9 1966)
"Ceza Genel Kurulu 'nun bır karerını ehemmıye-
tıne bınaen yuksek huzurlannıza arz etmekten ken-
dımı alamadım 20 Eylul 1965 tanhlı bu karar Nur-
culuğa aıt kıtapları muhtelıf şahıslara okumanın ve-
ya vermenın, bu suretle Nurculuk propagandası
yapmanın Turk Ceza Kanunu'nun 163 maddesın-
do yazılı suçu teşkıl ettığını belırtmektedır " (Yargı-
tay 1 Başkanlarından sonsuzluğa goçmuş olan
Imran Oktem'ın 6 9 1966 Adalet Ytlını Açılış Soyle-
vı'nden)
•
Sonsuzluğa ermış olan, ıkı kuyrukluyıldız I Ok-
tem ve M Aksoy 1966'dan gunumuze
"Nurculuğun kurucusu Nurs Koyu'nden Said,
yan cahıl, okuyup yazması kıt bıradamdır Bırza-
manlar Doğu bolgesınde şeyhlık faalıyetınde bu-
lunmuş, istanbul'da sıyasete atılmış, sıyasal bır
demeğın kuruculan arasına gırmış, 31 Martolayın-
dan once Derviş Vahdeti ıle ılışkı kurmuş, Volkan
gazetesındekı yazılan ıle 31 Mart vak'asını koruk-
lemıştır Kendısı islam dını ve ıtıkatı ıle bağdaş-
ması mumkun olmayan fıkırler ortaya atmış, ıddı-
alar ılerı surmuştur Saıd Nursı, sıyası toplumu
ummetçılık temelı uzerıne kurmak ıstemektedır
Ona nazaran Ataturk devrımlen dıne aykırıdır "
(1965 tarıhlı Yargıtay Ceza Genel Kurulu karanndan
Kararın tumu 15 sayfadır)
"Bızım vazıfemız Turkıye'yı dın ve şenat oyunla-
rına sahne olmaktan korumak, gencılığı onlemek,
devrımlen aynı canlılık ıle ayakta tutmak, yalnız
muspet ılım metotları uzerınde yurumektır."
•
Sabah gazetesı Saıdı Nursı hakkında bıryazı dı-
zısıne başladı (15 01 1997) Okuyalım, olumsuz
Ata'nın Bursa Nutku'nu anımsayarak, Aksoy'u ve
Oktem'ı anarak okuyalım
•
Mezhepler, dın kurallarının, tarıkatlar da, dının
ruhsal ve gızemsel (mıstık) yonunun yorumlanışın-
dan doğmuştur Tankat ya da mezhep, dının kıta-
bında açıkça yer almamışsa da, dının yaşanışından
ortaya çıkmıştır Hangı mezhebın ya da tankatın
"dıne en uygun" olduğu, "dın ıçı" bır tartışma ko-
nusudur
Kışı "us ve araştırma yolu" ıle "gonul, duygu ve
sezgıyolu"arasındakıseçımındeozgurdur Tann'ya
ve I ya da gerçege ulaşma çabasındakı ınsanın dı-
ledığı yolu seçme ozgurluğunun sının, "kamusal
eylem, ışlem ve alan "dır
O dın kı "Allah katında tek dın" olduğu savını ta-
şımaktadır ve o mezhepler ve tarıkatlardır kı bır
dunyasal çekışmenın, ıktıdar hırsının ve tıcaretın
kaynağı olmuşlardır kuşkusuz "kamusal eylem, ış-
lem ve alan" dışında tutulacaklardır
Yasalann korudugu, "dınler, mezhepler, tarıkat-
lar" değıl, kışılerın "dın ve ınanç ozgurluğu"dur
Nükleer Atık Taşıyan Geminin Boğazlardan Geçmesi
G U N D U Z AYBAY Koptan-Ankat
T
urkıye de nukleer santral kurulması
konusuyla ılgılı tartışmalar surerken,
bırden "nükleer aük" sorunu önem
kazandı ÇevTe Bakanı Bay Z. To-
kar'ın nükleer santraldan çıkacak
atıklan bir kamyon yükiı dıye ku-
çumser ya da azımsar bır bıçemle anması, sant-
rallann kurulmasından yana olanlann yanında yer
aldığını gosterdı
Bayan Dr Ş. Sağbil'ın bir kamyon yûkü abk'ın
ne denlı ezıyeth ve masraflı bır etİunlıkle "gömül-
dûğûnü"anlatanyazısı(Cumhunyet, 13 1 1997)
çok aydınlatıcı ye uyancı oldu
Nukleer atık yuku îaşıyan bır gerhînin tam da
bugunlerde Fransa'dan Japonva'va hareket etme-
sı, konun^ı a^ğışık açılardan ele ahnmasına ıyı
bır vesıle oluşturdu Brr santraldan yilda bir kam-
yon yuku kadar çıkacağı anlaşılan kuçumencık (')
nukleer atık nereve konulacak
17
Turkıye'de mı,
yoksa bır başka ülkede mı gomulecek"
7
Başka ul-
kede gomulecekse neyle, nasıl taşınacak
11
Dr SağbıFın anılan yazısından oğrenıyoruz kı,
nukleer atıklar çok ıyı paketlenıp yuzevden 600
metre kadar dennde. yenn kayalık bölgesıne gö-
muluyor Ozellıkle de depremden etkılenmeyecek
yerler seçılıyor Bu bılgıler ışığında depremleny-
le unlu Japonya'nın nıçın nukleer atıklar ıçın *var-
ma limanr olduğunu anlamak guç
Konunun hukuksal yanı da ılgınç Fransa'dan
Japonya'ya nukleer atık taşınmasıyla ılgılı olarak
bırçalışma >aptıran Nukleer Denetleme Enstıtu-
su şu sonuca varmış Nukleer atık gıbı çok tehlı-
kelı bır yukü taşıyan gemıvı kıvı devletı kendı
munhasır ekonomık bölgesınden geçırmemek hak
ya da yetkısıne sahıptır
1
Bu saptamayı lngılızle-
nn unlu gazetesı Lloyds Lıst'ten oğrenıyoruz, yı-
ne aynı gazeteden, 1995 yılında yıne Fransadan
Japonya'ya -Atlantık Okyanusu, Buyuk Okyanus
yoluyla- taşıma yapan gemıyı Şılı devletının Gü-
ney Amenka'nın guney ucundakı Horn Bur-
nu'nun 200 mıl açığından geçmeye zorladığını.
bunu sağlamak uzere bır Şılı savaş gemısını go-
revlendırdığını de öğrenıyoruz Nükleer sılahla-
nn ve radyoaktıf madde taşımalannın ınsanlık
ıçın ne buyuk bır tehlıke oluşturduğunu bılen sı-
vıl orgutler yenı başlayan ve guzergâhijg.ızlı tu-^
tulanşımdık]taşıfnadolâyısrylayogunbfrprotes-
r
to eylemı yurutuyıjrlar
Konu tartışmalı olmakla bırlıkte genel olarak *
bemmsenen görûş, nukleer artık taşıyan gemılen,
kıyı ulkelennın karasulanndan geçırmeyebılecek-
len yolundadır; uluslararası hukuk boyle yorum-
lanıyor, aynca, dev letlenn boyle gemılen munha-
sır ekonomık bolgelennden de geçırmeyebılecek-
len ılen surüluyor Bu hukuksal saptamalara da-
yanarak, Türkıye'nın, nukleer atık taşıyan bır ge-
mıyı ısterse karasulanna sokmayabıleceğını soy-
leyebılınz Ancak aynı geminin Turk Boğazian
bölgesinden geçmek istemesi durumunda Turki-
ye'nın Hayır geçemezsın demek \etkisi acaba
var mıdır? Bu yaıutlanması zor bir sorudur.
Nukleer atık taşıvan bır tıcaret gemısının Turk
Boğazian bölgesınden geçmek ıstemesıyle ılgılı
sorunlann yanıtlaması bakımından ıkı hukuksal
ven vardır, bunlardan bın, yukü ve bandırası ne
olursa olsun her tıcaret gemısıne bolgeden geçış
ozgurluğu tanıyan Montro Sozleşmesı hukumle-
ndır Otekj ven ıse uluslararası hukuku "nukleer
arük taşıyan gemiyi yalnız karasulanndan değiL
munhasır ekonomik bolgesinden bile geçirmeye-
bileceği şeklinde yorumlayan" gonıstur Bu goruş
BM Denız Hukuku Sozleşmesı hukumlennın bı-
raz zorlanarak yorumlanmaMna dayanmaktad\r
ancak, tehlıkenın buyukluğu bu yorumlara destek
vermektedır Tehlıke oyle buyuktur kı, kımse salt
hukuksal gerekçelerle bu goruşlen çurutememek-
tedır
Şılı devletının 200 denız mılı uzakJıktan geç-
meye mecbuT ettığı bır geminin Turk Boğazla-
nndan geçmesıne Turkıye nın seyırcı kalması zor
katlanılaçakbır durumdur
K'anırhızca. içınde nükteer atık' bülüncfuğunu
ya da nukleer enerjıyle çalıştıjjonı bıldığı gemıle-(
n TurBye, Turk Boğazlanndan geçırjnemenın
olanâklannı bîlcmadantısanmadan araştlrmalıdır
Dunyadakı eğılım bellıdır, nukleer atıklann do-
ğurduğu tehlıkeye karşı dev letler dırenç göster-
meye çalışıyorlar ve duny a kamuoyu bu dırenme-
lerden yana
Yer yer dırenmelen topluca dırenmeye donuş-
turebılırsek, once nükleer atıklar, sonra nukleer
enerjı belasından gezegenımızı kurtarabılınz
Ama once, ulkemızın her yonden en duyarlı ke-
sımını oluşturan Turk Boğazian bolgesını gıde-
nlmesı olanaksız bır kırlenmeden koruyabılmek
ıçın bolgeden nukleer atık taşıyan gemılenn ge-
çışını onle\ecek duşunceler gelıştırmelıyız Bu
alanın uzmanlan el bırlığıyle var olan malzeme-
yı ışlemelı duşun uretmelı ve polıtıkacılanmızla
dıplomatlarımız bu urunlere dayanarak hak-
lanmızı savunabılmelıdırler
(Kadın Sağlığı ve Aile
Planlaması) Hızmet Sıstemı
Bilgi Hattı: 212 - 257 06 46
ANMA
•".Muammer Uğur
AKSOY MUMCL
Bırlıkte Anma Haftası
İSPARTA İLİ
KALPAK.S1Z
KLVVA-1 MİLLİCİLER
ETKJNLIGI
Konuşmacılar
Ceyhan MUMCL
Avyuk ERENBERK
GulşenBARLAS
ses \e göruntulerle anılar
V er: Isparta Otelı toplantı salonu
Gun: 28 1 1997 saat 13 30
Bırlıkte analım
ATATÜRKÇÜ DÜŞLNCE DERNEĞ1
ISPARTA ŞUBESİ
A y d ı n l a n m a n ı n l ; ı ğ ı n d a
SANAT INSANLARIMIZ: I
Kulhır ve sanat dunyamızda çağcfcıj/ajmanın
onculenne SAYGI GBCBSİ
Vedat GönvolVedat üunyol
(270<akiW)
Hayah * EseHen ' Sanat Yofamı 'ndan bolumler
Devlet Tıyatrosu sanatçılannca canlandınlacakhr
Komk KoMpıadgr: OrhanDvru DoğmHızlm
llhanSelcvk LeventYılnm
• Solâh lnseUl7$ubatl997)
•FakirBAYKURT(lO/Mart/Wj
•OrhanASENA^AtortJ 997)
• Adalet AĞAOĞIU (26 Mayts I997)
•GiıltenAKIN(9tfazımnlW7J
itMryı: USnı iyvvı YitttK MmmtoosaK-rAntir FtntmAdoı
TOBAV
G 01-420231 sen no lu, 13 04 1979 verılış tanhlı
fotoğrafsız nufus cu^danımı 22 1 1997'de
kaybettım. hukumsuzdur
VOLKAN ERCİYAS
Canımız, oğlumuz, ağabeyımız,
Turkıye tşçı Partısı
1965-1971 Amasya tl Başkam
ŞERAFETTİN ATALAY'ı
öldürülüşünün 27 yılında, o günün
heyecanı ve sıcaklığı ıle anıyoruz
AİLESİ
^ ^ ^ ^ ^ Z M İ J ^ ^ ^ I £v
omrunu destan gıbı
^ ^ ^ ^ | H Î ^ ^ ^ ^ | yüruyenler
^^HI^PHH^^^^I Yaşavan hmdırgerçekte
H H ^ Ş t ^ P j ^ B Ydfarken bıle tukenenler mı
^K^T^ . F^^Yılgm\ılgmdufenler mı
^ ^ ^ K ^ ^ S ^ JH^J burçlanna
BPY\ v^^^»BT|5
a
^
r c
'A ba\rak otumsuzleşenler mı
9
r i N ^ B İ I UNUTMADIK
İHSAN ANISI MTJCADELEMİZDE
HiriMi BATf»rı ı YAŞAYACAK
Z ™
2 9 O C A K
' "
7
ÇARŞAMBA GUN Ü
(1V57-1980) M E Z A R I
BAŞINDA \NILACAK,
4RKADAŞL4RI VE AİLESİ ADIN4
BERZİ\ \ H\CIMLRATOĞLU
ILAN T.C.
BAKIRKÖY4.
SULH HUKUK
MAHKEME-
Sİ'NDEÎN
EsasNo 1996/271
Karar No
1996 1240
Mahkememızın
25 12 1996 tanh
1996 271 esas
1996 1240 karar say ılı
ılamı ıle hukumlu Is-
mpt vp Pîr^nriıı HPTI ol-
ıııcı vç uunuu utıı uı
ma Boğazlıyan nufusu-
nakayıtlı 1968doğum-
lu Mesut Unver'e Yoz-
gat Boğazlıyan Devecı-
pınar Namıkkemal
Mah C 40/01 S l l
H 29'da nufusa kavıtlı
Mahmut oğlu Elıf'den
olma 1944 doğumlu
babasi Ismet Unver'ın
vası taymme karar ve-
nlmış olup ılgılılenn
muracaatlan ılan olu-
n*ı»- 11 l 1QQ7
nur zJ ı ı "v ı
Basın 3353
TUINCELİ KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo 1995^10 Karar No 1996 8
Davacı Malıye Hazınesı-Tuncelı
Davalılar 1- Hıdır Kalsen 2- Hasan Doğan, 3- Alı Aşkın, 4- Kamer Şumur mırasçılan
Dava Kadastro tespıtıne ıtıraz
Dava tanhı 30 3 1987
Karar tanhı 20 12 1996
Parsel Kopuzlar köyu 270 258 262. 264, 256 nolu parseller
Davacı Hazıne tarafından davalılar Hıdır Kalsen ve mustereklen aleyhıne mahke-
memızde ıkame edılen kadastro tespıtıne ıtıraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda.
Mahkememızcevenlen20 12 1996 tanh 1995 lOesa», 1996 8 karar sayılularru ıle dava
konusu Kopuzlar koyünde bulunan 256, 258 262 264, 2"?0 nolu parsellenn 3402 sayılı
kadastro kanunun 14 maddesı gereğınce taşınmazlann tumu 4340952 hısse ıtıbanyle
4243662 hıssesının Şako Huseyın oğlu Hıdır Kalsen adına 42480 hıssesının Ismaıl oğlu
Hasan Doğan adına, 36540 hıssesının Gulabı oğlu Kamer Şümur adına. 18270 hıssesının
Sadık oğlu Alı A^kın adına kadastro komısy on karannda olduğu gıbı tapuva tesçılıne karar
venlmış olup butun aramalara ragmen adreslen tespıt edılemeyen Kamer Sımur mı-
rasçılan Gazel Sımur, Fıdan Sımur Hıdır Sımur Huseyın Sımur. Alı Sımur tbrahım Sımur
öluMustafa Sımur mırasçılan Fındık Sımur, Huseyın Sımur Engın Sımur Şengul Sımur
Meral Sımur, Aysun Sımur, Hasret Sımur, Özlem Sımur, Aynur Sımur Özgur Sımur
tbrahım Sımur'a mahkememız karannın ılanen teblığıne karar venlmış olup
Mahkememızın 20 12 1996 tanh 1995 10 esas 1996 8 karar say ılı ılamının teblıgat yer-
ıne kaım olmak uzere vukanda ısımlen geçen Kamer S\mur mırasçılanna ılanen teblığıne
llanın yavımlandığı tarıhtcn ıtıbaren 15 gun ıçensınde temvız edılmedığı takdırde
kararın kesınleşmış sayılacağı hususu ılanen teblığ olunur
13 01 1997 Basın 2964
CUMHURİYET'TEN
OKURLARA
ORHAN ERİNÇ
24 Ocak'ların Anlamı
Cuma gunu tanık olduğumuz gorkemlı anma to-
renlerı ve tepkıler bundan sonra her 24 Ocak'ın
"Türkıye'nın demokratıkleşmesı, devletın ıçınde
yuvalanma olanağı bulan çetelenn temızlenmesı,
şerıatçı akımlann devletı ele geçırme gınşımlennın
sonuçsuz kalması" goruşunde butunleşenlerın gu-
nu olacağı anlaşılıyor
Uğur Mumcu'nun bır suıkasta kurban gıttığı 24
Ocak 1993'un dorduncu yıldonumunde bu durum
açık, ıçten ve kesın bıçımde belgelendı
Boyle olmasaydı yurdun dort bır yanında duzen-
lenen torenlerde sıyasal partılenn, demokratık kıt-
le orgutlerının, sendıkaların yanında "sessız ço-
ğunluk" olarak nıtelendırılen sade vatandaşın da
yer alması, bır yandan hıncını haykınrken bır yan-
dan da ısteklerını dıle getırmesı gerçeklesemezdı
Gazetemızın bahçesındekı torenın geçen yıldan
daha katılımlı olmasının nedenınde REFAHYOL ık-
tıdarının çetelerle, tarıkat şeyhlen ıle olan ıçlı dışlı-
lığının ortaya dokulmekte oluşunun da kuşkusuz
katkısı vardı
Çunku Uğur pek de uzun olmayan gazetecılık
yaşamında başta "tankat-tıcaret-sıyaset", "sılah
kaçakçılığı", "rabıta" gıbı araştırmalarıyla bugun
yenıden gundeme gelen olayların ve kahramanla-
nnın kımlıklerıyle belgelennı yıllar once gozler onu-
ne seımıştı O artık bır sımgeydı
Uğur'un olum yıldonumunde konuşulan konıriar-
dan bın de Almanya dakı bır yargılamada yargıcm
Bayan Çıller'ı suçlamasıydı Bayan Çıller'ın yurtdı-
şında uyuşturucu kaçakçılığı mahkûmu olarak ta-
nınan kışılerı "kahraman" ılan ettığını unutan med-
yamız konuyu bırden "mıllı sorun" halıne getırıver-
dı Hayatta olsaydı Uğur'un bu gelışmelerı (') nasıl
yorumlayacağını duşundum ama beceremedım O
olsaydı mutlaka hepımızın dılıne pelesenk olacak
bır yorum yapardı s
•
Kaynak arayışındakı REFAHYOL hukumetının,
turıst olarak yurtdışına gıdıp bır gun kalanlara bıle
12 bın 500 dolar karşılığında emeklı olma hakkını
tanıyan yasa tasarısını, Banu Salman haberleştır-
dı
•
Devlet-mafya-sıyaset uçgenıne ılışkın karanlık
bağlantıları araştırmak uzere kurulan TBMM Susur-
luk Komısyonu nun hafta boyunca yaptığı çalış-
maları, parlamento buromuz okurlara aktardı Es-
kı Içışlerı Bakanı Mehmet Ağar'ın komısyona ver-
dığı ıfadelerın tutanaklannı, Dürdane Kocaoğlu
haberieştırdı
•
DYP Genel Başkam Dışışlerı Bakanı ve Başba-
kan Yardımcısı Tansu Çıller'ın malvarlığı ıle ılgılı
TBMM Soruşturma Komısyonu'nun son toplantı-
sında "kuşkulu servetı Yuce Dıvan 'a gonderme-
me" kararının değerlendırme ve oylama yapılma-
dan RP'lı Başkan Naci Terzi tarafından açıklandı-
t5ım,panamento buromuz okurlara duyjurdut
qTyfinn7i ı ijio vıiıiı ıi?ııı»ı '
OÖnÖttAn^ıVBafKânhğı'nın, Guney Kıbns Rum"
Kesîmı'nın RÛsya'dan aldığı S-300 fuzelerıne kım-
yasal başlıktakılması olasılığından duyduğu rahat-
sızlığı Cumhurbaşkanı Suleyman Demırel'e ılet-
mesını, Lale Sanıbrahımoğlu, okurlara aktardı
•
Refah Partılı Beyoğlu Beledıyesı'nın, şenat oz-
lemlerının sembolu halıne getınlen "Taksım'e ca-
mı" projesını gerçekleştırmek ıçın bır oldu-bıttıyle,
yasalara aykın olarak tanhı SİT alanı ıçınde ımar de-
ğışıklığı yapmasını ırdeleyen derleme, Istanbul Ha-
ber Servısı'nın ortak çalışmasıyla hazırlandı
•
1996 yılının kayıplar ve yargısız ınfazlar yılı oldu-
ğunu, aynı yıl ıçınde 78 faılı meçhul cınayet ışlen-
dığını çatışmalarda ıse 2 bın 859 kışının olduğunu,
Özkan Güven, Uluslararası Af Orgutu ve rnsan
Hakları Derneğı'nın venlerınden yararlanarak ha-
berieştırdı
•
Somestr tatılınde, çocuklara, karnelerındekı za-
yıflar ıçın uygulanan yaptınmlann, gelecekte kışılık
bozuklukları yaratacağını vurgulayan ve uzmanla-
rın goruşlerını ıçeren haben, îpek Yezdanı derle-
dı
•
AIDS mıkrobu bulaştırdıklan one surulerek yapı-
lan yayınla C.U ve I.G adlı gençlenn toplumdan
dışlanmasına, bınnın ışyerını kapatmasına, dığen-
nın de ışınden atılmasına neden olan dıncı bır ga-
zetede yer alan yalan habenn arka planını Kerem
llgaz araştırdı ve yazdı
•
Manısalı oğrencılere yapılan ışkencenın ızlennı,
aılelerının durumunu Izmır buromuzdan Asuman
Abacıoğlu ve Necatı Aygın haberleştırdıler
•
SPK ıle Izmır Tıcaret Borsası arasında yaşanan
Izmır Vadelı Işlemler Pıyasası'yla ılgılı kavgaya Da-
nıştay son noktayı koydu Yurutmenın durdurul-
masına ılışkın SPK ıstemını reddeden Danıştay ka-
rarını ve SPK-İZTB arasındakı çekışmeyı Merih Ak
yazdı
•
Akkuyu'da kurulması planlanan nukleer santra-
lın yerının stratejık açıdan rısklı olduğunu Ümit
Otan haberieştırdı
•
1994 te çok sayıda tanhı eserın Isvıçre'ye kaçı-
nldığının belırlenmesıne karşın Türkıye'nın gereklı
gırışımlerde bulunmadığını Celal Yılmaz duyurdu
•
Önumuzdekı pazartesıye kadar gonlunuzce bır
hafta geçırmenız dıleğı ve saygılarımızla
İLA>
T.C.
tZMİR 4. ASLİYi; HUKUK HÂKİMLİĞİ
1996 285
Davacılar Halıl Duru Ahmet Yenıgun tarafından da-
valılar Murat Danacı Sevdı Kuçük aleyhıne açıian taz-
mınat davasında,
Davalı Sevdı Kuçuk un Acıbadem Guneş Sok B Blok
D 11 Kadıkov-Istanbul adresıne yapılan teblıgat bıla teb-
lığ ıade edılmış \ e vaptınlan zabıta araştırmasına ragmen
teblıgata elvenslı adresı tespıt edılmemış olmakla dava
dılekcesmın ılanen teblığıne karar venlmış olup yukan-
da adı ve adresı yazılı davalının duruşma gunü olan
27 3 1997 gunu saat 9 da mahkememızde hazır bulunma-
sı veva kendısını bır vekılle temsıl ettırmesı aksı halde
durusmalara gıyabında de\am edıhp yokluğunda karar
venlecegı hususlan dava dılekçesı teblığ yerıne geçmek
uzere ılan olunur 26 12 1996
Basın 69