Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24CKXK199*CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Esli İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir; Mehmet Ağar"ı, imzası bulunan belgelerle suçladı
'•jKiıııliklerresmi evrak
9
ğÇ E s c îstanbul Emniyet Müdürü ve Demokrat Türkiye
Panis IsUrbd Mületvedi Necdet Menzir, Ağar'ın talimatıyla serbest
bırakıdığmı söylediği uyışturucu kaçakçılığıyla suçlanan Yaşar Öz'ün
evinde bulunan Mehrnet Ağar imzalı silah taşıma ruhsatı ile bazı kişilere
verileı yesil pasaport, kJrnlik ve silah taşıma izinlerinin "sahte" değil,
devletn resni evrakı olccgunu söyledi.
"Çatll'yi tammiyorum" Komisyonda yaklaşık 2.5 saat bilgi veren
Menzirin, Çath'yı tanımadığmı, devlet için kullanılıp kullanılmadığını
bilmediğini belirterek, "Eğer zanlı bir kişi devlet için kullanıldıysa yanlıştır"
dediği belirtildi. Demokrat Türkiye Partisi îstanbul Milletvekili Necdet Menzir,
kendisini Ömer Lütfîi Topal'ı, "ölüm listesine aldırmakla" suçlayan Topal'ın
avukatı Ekrem Marakoğlu'nun açıklamalannı "deli saçması" diye nitelendirdi.
ANKA_RA (Cunhuriyet
Büronı)- TBMM Susurlak
Araştma Konisyonu'na bil-
gi veren tskı ls^nbü Emniyet
Müdürür
e Dem<xrat Türkiye
Partısı (DTP) İstanbul Millet-
vekili Ncdet Viaızir. Susur-
luk skancalı patla/ınca tçışle-
ri Bakantgı'ncan isrifa etnek
zorunda kalar. DYP Elazığ
MilletveLili Mehmet Agar'a
ağır suçlanalarycnelrn. Men-
zir, Ağar'ın talimatıj Ia serbest
bırakıldı|ını söyledijı uyuştu-
.rucu kaçjkçılı*ıyla suçlanan
Yaşar Öz'ün evinde bulunan
Mehmet \gar imzalı silah ta-
şıma ruh>atı ıle baa kişilere
verilen yeşil pasaport, kımlık
ve silah taşıma izinlerinin
"sahte" ceğıl, devletın resmi
evrakı oldjğunu söyledi. Men-
zir'in, sahte evxak yenne "ya-
salaraaytorı emirlerin" söz ko-
nusu olabıleceğını v urgulama-
sı dikkat çekti.
. Menzir. komisyonda Batı
.polis ve hukuk mentalitesini
çok iyi bıldigıni söyledi. Bu
arada üyelerin. Başbakan Yar-
dımcısı Tansu Çfller'e Alman
mahkemesi yargıcı tarafindan
yapılan suçlamalan hatırlat-
ması üzenne Menzir. "Ban'da
önce delilkri elde ederler. son-
ra deüiUerdcn sanıklara ulaşı-
hr"dedi.
TBMM Susurluk Komisyonu'na itn es-
ki Özel Harekât Daire Başkanvekiü İbra-
MmŞahinileülkücükatliamzaJilısJ \bdul-
lahÇanYnm"yakınarkadaşrolan D>P İs-
tanbul tl Yönetim Kurulu Uye-si AJbdultoh
Kederoğlu da bilgi verdı. Komisyonun bıl-
gi vermeye çağırdığı Jandarma G e r e Ko-
mutanı Teoman Koman ise. Gölcük 'te. l yıl
önceden planlanmış bır tatbilcarta oliuğu
gerekçesiyle gelmediğıni bıldirdiğci tcmis-
yona yazıîı yanıt gönderdı. KomisyonBaş-
İcanı MehmetElkatmış.gelecekhafta Vbdi
Ipekçicınayetının kilıt ısımlennden iikücü
Oral ÇeuVin de dinlenmesine karar \eril-
dığını bıldırdi.
Komisyonda yaklaşık 2.5 saat bi\g veren
M&Bff'iR, ADduDah Çadı'yı tanımadıtını,
devlet için kullanılıp kullanılmadığın. bil-
mediğini belirterek, "Eğerzaflb bir Idşidev-
let için kullanıldıysa yanhşnr" dedigı belir-
tildi. Menzir, kendisini ÖmerLütfii "IopaTı,
rurkes, çatlı'yı 25 yıldır gormemis
MHP lideri
Çatlı'yı 'unuttu'
A.NKARA (Cumhuriyet Bürosu)- MHP Genel Başka-
ıı Alparslan Türkeş, 18 yıl önce partısinin Ülkü Ocak-
an Ikinci Başkanı olan katliam zanhsı Abdullah Çatn' y ı
2(-25 yıldır görmediğinı söyledi.
Türkeş. partisine katılımlar nedeniyle dün düzenledi-
çibasın toplantısında, Meral Çatü'nın TBMM Susurluk
IComisyonu'na verdiği bilgilere dayanılarak yöneltilen
scrular üzerine, Abdullah Çath"yı 20-25 yıldan ben gör-
rtdiğini söyledi. Türkeş'in, partisinin yan kuruluşu ola-
ıa< çalışan Ülkü Ocaklan'nın 1978 yılında İkinci Baş-
taılığı'nı yapan Çatlı'yı, bu dönemi de kapsayan yıllar-
Az görmediğini söylemesi dikkat çekti.
Meral Çatlf nın, TBMM Susurluk Komisyonu'na ön-
te<ı gün yaptığı açıklamada, "Eşim, 1980 sonrasmda
«kvlet için operasyonlar yapması karşılığında, cezaevin-
4e bulunan Alparslan Türkeş ve HaJuk kım'nın serbest
btrakılmasını Lstedi" dediği belirtılmıştı.
^atlı, komısyona verdiği bilgide, eşinin BBP Genel
Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'yla da sık sık görüştüğünü,
an;ak genellikle "yurtdışından anyormuş i/Jenimi ver-
tiiğûıi'" belırrti. Yazıcıoğlu, Ömer Lütfii Topal cinayeti
creesınde Abdullah Çatlfyla telefonla görüştügü yö-
ründekı haberleri yalanlamış, Çatlı ile yıllardır göriiş-
nediğıni de söylemişti.
Menzir, komisyondaki ifadesinde, Ağar'ı suçladı.
Ciller icin Yüce Divan ısrarı
'Sahtecilikle kara
para aklandı'
AıNKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Iktidar millet-
vekillerinin, DYP Gene) Başkanı ve Başbakan Yardım-
cısı Tansu Çiller'ın senetiyle ilgili kuşkulan parmak
çoğunluğuyla aklamaya çalıştıklan TBMM Malvarlı-
ğı Soruşturma Komisyonu'nda hazırlanan rapora,
"muhalefetşerhi''yağdı. Komisyona en son ulaşan ve
ANAP'lı komisyon üyelerinin muhalefet şerhlerine
koyduklan bir belgede de Çillerçifhnin, GCD INC'e
"sermayetransferi"olarak gönderdıklenni açıkladık-
lan 925 bın dolann 500 bin dolarlık bölümünün trans-
feredilmedıği, ABD'deki Citizens Bank'ın ^iırtiçita-
limat" bölümündeişlemgördüğübelirlendi. ANAP'lı
komisyon üyeleri, DYP Genel Başkanı ve Başbakan
Yardımcısı Tansu Çiller'ı. Dışişleri Bakanlığı yetkisi-
ni de kullanarak, "kara para aklamak anıamla ko-
misyona eksik belge \erip sahtecilik > apmakla" suçla-
dılar.
TBMM Malvarlığı Soruşturma Komisyonu'nun,
Çiller çiftinin servetinin kaynağıyla ilgili savlan oy-
çokluğuylaaklayan raporu, dün TBMM Başkanlığı'na
sunuldu
RP'li Komisyon Başkanı NaciTerzTye güvenmeyen
muhalif üyeler, Çiller'in Yüce Divan'da yargılanma-
sı istemine dayanak oluşturan gerekçelerini doğrudan
TBMM Başkanlığı'na sundular.
"öiüm listesine aldırmakla'" suçlayan To-
pal'ın a\nkatı Ekrem Marakoğhı'nun açık-
lamalannı
4t
deti saçmasr diye nitelendirdi.
Menzir'ın. komisyonun çeşitli sorulanna
verdiği yanıtlar şöyle:
Yaşar Öz'ün serbest bıraküması: Yaşar
Öz'ü serbest bırakma talimatını Ağar ver-
di. Öz'ün evinde bulunan pasaportlan, di-
ğer belgelen ve sılahlan da Ankara'ya gön-
derdik Yaşar Öz'ü yakaladıktan sonra ar-
kadaşlar daha merkeze gelmeden, Mehmet
Ağar. yardımcım Mestan Şener'i arayıp "O
kişiyi biz kuUanıyoruz. \akmda önemti bir
operasyona kaülacak. Pasaport ve diğerie-
rini biz hazuiatuk. YaşarÖz'ü serbest bıra-
km" talımatı vermıj. Daha sonra. Ağar'ı
aradığımda bana, "Öz'ü önümüzdeki gün-
lerde japılacak onemli bir operasyonda is-
tihbarat için kullanacağız" dedı. Bunun üze-
nne Öz'ü serbest bıraktık. Bu ifadeden,
Öz'ün devlet için kullanıldığı kanaati edin-
dim. Yaşar Öz, o dönemde aranan birisi de-
ğildı. Hâlâ da aranan birisi değil.
Yeşil pasaport kimlik. ruhsat: Yaşar
Öz'ün evinde bulunan Mehmet Ağar imza-
lı silah taşıma ruhsatı da bazı kişilere veri-
len kimlik ve yeşil pasaportlar da sahte de-
ğil, devletin resmi evrakı. O dönemde. ba-
zı kişilere Içişleri Bakanlığı ve Emniyet Ge-
nel Müdürlüğü'nce yeşil pasaport verilmış.
Sahtelik söz konusu değil. Bu konuda, "ka-
nuna aykın emir" söz konusu olabilir.
Kocadağ'uı görevden alınmaa: (Komis-
yon üyelennin, İstanbul Emniyet Müdürlü-
ğü döneminde yardımcısı olan Hüseyin Ko-
cadağ'ın niçin kendisinden habersız görev-
den alındığını sormalan üzerine) Bunu ba-
na sormayın, dönemin Içişlen Bakanı'na
sorun. Kocadağ, ıyi bır polıstı. Dıyarba-
kır'da birlikte görev yaptık. Herkes gıbı
gençlik dönemlerinde hatalan olabilir, ama
bunlar o kadar önemli değil.
ÇaüYyıtanımıyor: Çatlı'yı tanımıyorum.
Devlet için kullanılrp kullanılmadığını bil-
miyorum. Devlet, zanlı bir kişiyi çıkarlan
için de olsa kullanmamalı. Kullandıysa da
yanlıştır. Eğer devlet böyle kişileri kul-
lanırsa Alaattin Kanat örneği olur. Alattin
Kanat'ı da devlet kullandı, ama şimdi bu
kişi fıdye için adam kaçınyor.
Çeteiddiaian: Dev let içinde çete olduğu-
na inanmıyorum. Münferit bazı olaylar var-
dır.
Abdullah Kederoğlu da komisyona yap-
tığı açıklamada, Abdullah Çatlı ve eskı Özel
Harekât Daire Başkanvekili ibrahim Şa-
hin'le yakın arkadaş olduklannı, ancak bu
iki kışininin birbirlerini tanıyıp tanımadığı-
nı bilmediğini söyledi. Kederoğlu, hemşe-
ri olduklannı ve gençlik yıllanndan ben ta-
nıştıklannı belirttiğı Çatlı ile Ülkü Ocakla-
n'nda da beraber çalıştıklannı söyledi. Ke-
deroğlu, Çatlı ile kardeşı Avşar Kederoğ-
hı'nun yakın arkadaş olduklannı belirterek
"Çatü, Avşar'ın eğlence arkadaşıdır
17
dedi.
12 Eylül sonrası Çatlı ile en fazla 5 kez te-
lefonla görüştüğünü vurgulayan Kederoğ-
lu, bir kez de Yozgatlılar Gecesi'nde karşı-
laştıklannı anlattı. Kederoğlu, Topal cina-
yetine adı kanşan 3 özel tim görevlisini ta-
nımadığını, ancak zaman zaman tbrahim
Şahin'in yanında bazı kişileri gördüğünü
savundu.
Susurluk Komisyonu Başkanı Mehmet
Elkatmıs. toplantıdan sonra yaptığı açıkla-
mada, "Eski MİT Müsteşan" sıfatıyla ça-
ğırdıklan Jandarma Genel Komutanı Orge-
neral Teoman Koman'ın Gölcük'te tatbi-
katta olduğundan gelemediğini belirten ya-
zılı bir yanıt gönderdiğini açıkladı. Elkat-
mış, "Cevabuıdabazıbaşka konularada de-
ğiniyor. 'Bunun dışında başka soracağınız
şey varsa yazılı cev^p vermeye hazınm' di-
vor. Mazeretine diyecek bir şeyimiz yolc, a-
ma bu cevaplar komisyonumuzu tatmin et-
medL Aynca bir yazı vaap bazı bilgileri is-
teveceğiz, gerekirse yeinden de çagıracağız*"
dedi.
POMPALAMA İSLEMİ DURDU
Söğütiü Köyü yakınlanndaki yangın panik yaratû.
Petrol boru
hattma sabotaj
Vurt Haberleri Servisi -
Bingöl'ün Genç ilçesi Sağ-
göze bölgesinde düzenle-
nen operasyonlarda PKK '1i
olduğu belırtilen 27 kişi öl-
dürûldü. Mardin'in Midyat
ilçesine bağlı Söğütiü Kö-
yü yakınlanndan geçen
Kerkük-Yumurtalık boru
hattına düzenlenen sabotaj
sonucu çıkan yangın sürü-
yor.
Olağanûstü Hal Bölge
Valiliği'nden alınan bilgiye
göre, Diyarbakır-Bingöl il-
leri irasında kalan Genç il-
çesinin Saggöze bölgesin-
de güvenlik kuvvetlen ile
PKX'liler arasında çıkan
çatıjmalarda son 24 saat
içensinde 11 PKK'li öldü-
rüldû.
Bölgede. 19 ocak tari-
hinden bu yana. öldürülen
PKK'li sayısı 42'ye yük-
seld.
Şrnak'ıa Gürvil Dağı
Balıkaya bölgesinde bulu-
nan sığınıklarda I07'si
uzuı namlulu olmak üzere
124 silah ^e bol miktarda
meımı. Van'ın Başkale ve
Madin'in Vusaybin ilçele-
rinoe yol aramalannda da
20 aJetotonatik tüfek bu-
lunhı. Hadcâri'nin Şem-
djni ilçesi te bağlı Derecik
belıesınin Irak sının ile
Kayalar ve \lan köylerinin
Irar sının \akınlannda, son
2O ,ainde' i PKK'li silah-
l a n i a birlikte teslim oldu.
Bö^ede operasyonlann
süünûrûldC*ü bildirildi.
r^ardin'n Midyat ilçesi-
ne bağlı Söğütiü Köyü ya-
kınlanndan geçen Kerlcük-
Yumurtalık boru hattının
PSE-4 bölümüne patlayıcı
madde yerleştırilerek sabo-
taj yapıldığı bildirildi. Ön-
ceki gece saat 23.00 sırala-
nnda meydana gelen patla-
ma sonucu boru hattından
çıkan petrol geniş biralana
yayılarak alev aldı.
Dün sabaha karşı büy^i-
yen yangını Mardin, Mid-
yat, Ömerli ilçe belediyele-
ri ile itfaiye ekipleri kont-
rol altına almaya çalışıyor.
Çevre il ve ilçelerden ge-
len Karayollan ve Köy
Hizmetleri Müdürlükle-
ri'ne ait iş makineleri de
topraklama usülü ile yan-
gın söndürme çalışmasına
katıldı.
Yangının büyümesi üze-
rine Irak'tan petrol pompa-
lama işlemi durdurulurken,
Mardin Valisi Fikret Gü-
ven, olay yerine gelerek in-
celemelerde bulundu ve
yetkililerden bilgi aldı. Bo-
ru hatlanna bugüne kadar
üç kez sabotaj düzenlendi-
ğine dikkat çeken Fikret
Güven. " Ancak, en büyük
rarar bu sabotajda mey da-
na geldi. Bu sabotajda kişi-
sel ihmalden kaynaklanan
bir durum var. Nokta gö-
revlisi mazeretizni aimış ve
bu olay meydana gelmiş.
Zarann ne kadar olduğu
söndürme çalışması ta-
ınamlandıktan sonra belir-
lenebilir. L'züeü bir olay-
dır" dedi.
Öğretim üyelerinden uyan• Öğretim Üyeleri Derneği
Başkanı Prof. Dr. Burhan
Şenatalar, bugün Türkiye'nin
birinci sorununun
demokratikJeşme ve Jaikliğin
güçlendirilmesi olduğunu
belirtti.
İstanbul Haber Servisi- Üniversi-
te öğretim üyeleri, laik Türkiye, say-
dam ve temiz devlet, özerk-demok-
ratik-üretken üniversite için siyasal
iktidan uyardı. Üniversite Öğretim
Üyeleri Demeği Başkanı Prof. Dr
Burhan Şenatalar, bugün Türki-
ye'nin birinci sorununun demokra-
tikJeşme ve laikliğin güçlendirilme-
si olduğunu belirterek "Biz buraya
hükümetten bir dilekte bulunmak
için geirnedik. Biz buraya büküme-
te sorumluluklarmı haöriatmak ve
uvarmak için ^Idik" dedi.
İstanbul Üniversitesı Rektörlüğü
önünde toplanan 100'ü aşkjn öğre-
tim üyesi, 4 yıl önce bombalı bir sal-
dınyla haince katledilen gazeteci-
yazar Uğur Mumcu ve hayatta ol-
mayan cumhuriyetçi. yurtsever ve
demokratlar için saygı duruşunda
bulundu. Saygı duruşunun ardından
konuşan Prof. Dr. Burhan Şenatalar.
Türkiye'nin bugün kritik bir dö-
nemden geçtiğini belirterek üniver-
site öğretim üyelerinin ülkenin gidi-
şinden duyduklan kaygı nedeniyle
bu uyanyı yaptıklannı söyledi. Şe-
natalar, şöyle devam etti:
"Bizleri buraya toplayan, dünva
21. yüzyıla giderken, Türkiye'de or-
taçağa dönüş eğilimlerinin güçlen-
mesidir. Uluslararasıplatfonndain-
100'ü aşkın öğretim üyesi İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü önündetoplandı. (Fotoğraf: KAAN SAĞANAK)
tüm ümSersiteleri siyasal iktidarm
güdümüne sokmak, laiklik konu-
sunda kararh bir tutum gösteren
YÖK Başkanı'nı değiştirip yerine
uzlaşmacı ve iktidara yakın bir kişi-
yi getirmektir" diye konuştu.
TBMM Insan Haklan Komisyo-
nu'nun İstanbul Üniversitesi Rek-
törü, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi De-
kanı ve Cerrahi Anabilim Dalı Baş-
kanı'nı başörtülü bir doktorla ilgili
gelişmeler hakkında bilgi almak
üzere parlamentoya çağırdığını
anımsatan Şenatalar. "Sorunu bir
başörtüsü zulınü olarak nhelemek
propaganda amaçlı bir saptırma-
dır" dedı.
san haklan ve özgüıiükler genişler-
ken, yaygınJaşırken, Türkiye'de yer
alan en temel insan haklannm ayak-
lar altına alınmasıdır. Bizieri bura-
ya toplayan, uluslararası yarışta bi-
limin ve teknolojinin önemi her ge-
çen gün artarken. Türkiye'de bilim
alanına yönelik siyasal girişimlerin
en dar açıh, en oportünist y aklaşun-
lan sergilemesidir. Kamuoyuna,
içinden geçtiğimiz şu kritik dönem-
de üniversitenin laik-demokratik
Türkiye konusundaki duyarlılığını
ve kararlılığını duyurmak için bu-
raya geldik.
r
Şenatalar. demokratikJeşme süre-
cinin temel koşullanndan birinin,
hukukun üstünlüğünün ve yargı ba-
ğımsızlığının sağlanması olduğunu
belirterek devletin saydamlaşması
ve her türlü hukuk dışı ilişkiden te-
mizlenmesi gerektiğini kaydetti.
Son dönemde yaşanan gelışmelenn
üniversıtelere de yansıdığını vurgu-
layan Şenatalar. "Bunlardan birin-
cisi TÜBİTAK'ı ele geçirme ve hü-
kümete bağunlı kılma planı. ikinci-
si de YÖK yasasuıda değişiklik ya-
parak yükseköğretûn sistemini bu-
günkünden de ağır biçimde hükü-
mete bağımlı kılma planıdır. Bu gi-
rişimin bilimle,öğretimle ilgili hiçbir
nesnel gerekçesi yoktur. olamaz.
Gerçekamaç önce YÖK'ü, sonra da
^AKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Tartışmalıyız!
Ideolojik birtartışma için düzenlenen bir toplan-
tıdaydık. Uzunca bır sunuş yapmıştım. Sıra tartış-
maya gelince, bakanlık da yapmış olan deneyimli
bir siyaset adamı söz aldı.
- Bu idealoji konusunu uzmanlar çözsün; biz so-
mut şeylerle uğraşalım...
Oysa, tersini yapmak daha doğruydu... Siyasal
tercihlerı siyaset adamları belirlemelı; o tercihler
çerçevesinde somut çözümler üretmek ıse uzman-
lara bırakılmalıydı.
Türkiye siyasal tercihıni yaptı: Halkın "en az" yüz-
de 80'i demokrasiden yana.
Sorun ise belli: Azgelişmiş demokrasimizi buna-
lımdan nasıl kurtaracağız? Ve nasıl geliştireceğiz?
•••
TÜSİAD, "insan haklarına uygun demokratik hu-
kuk devleti" tanımına uygun, yeni bir yapılanma
için öneri paketi hazırlatmış. Çalışmanın mimarı da
çok değerii bir bilim adamı Prof. Bülent Tanör.
Niçin siyasal partiler değil de TÜSİAD?
Partilerimizin kendi yapılan demokratik değil ki
devleti demokratikleştirebilsinler... Üstelik toplum,
bazı sivil toplum örgütlerini partilerden daha ciddi-
ye aldığını 10 Kasım'da gösterdi.
Zaten benzer bir öneri paketi, herhangi bir siya-
sal parti tarafindan hazırlanmış olsaydı; büyük ola-
sılıkla, geniş bir kesim tarafindan önyargı ile karşı-
lanacaktı..
Şimdi yapılan önerileri tek tek ele alıp tartışma-
nın tam zamanı... Ve de hiç değilse bazı doğruları
yaşama geçirmek için kolları sıvamanın...
• • •
Önce paketteki paylaştığım doğru\an sıralamak
isterim:
"- Genel ve yerel seçimler 5 yıl yerine 4 yılda bir
yapılsın."
Doğru... Çünkü toplumsal dengelerin bu kadar
hızla değiştiği bir ortamda 5 yıl fazla uzun bir süre.
4 yıl ise bir iktidann programını uygulayabilmesı
için yeterli.
"- Belediye başkanlanna iki turiu seçim uygulan-
sın."
Doğru... Çünkü -oy dağılması nedeniyle- yüzde
20'lerdeki bir oy oranı ile kentleri yönetme yetkisi-
nin verılmesi çok sağlıksız. İki turlu bir seçim sis-
teminde, şeriatçı militanlann Ankara'yı, Istanbul'u
yönetebilmelerine olanak var mı?
"- Genel seçimlerde ülke barajı yüzde 5'e indi-
rilsin."
Doğru... Yüzde 10 baraj, hiçbir demokratik ülke-
de görülmediği kadar yüksek. Üstelik parti sayısı-
nın azalmasına katkısının olmadığı da açık...
MHP'nin milyonlarca oyu boşa gitti; ama ondan
çok daha az oyu alan BBP, Meclis'te.
"- Milletvekili dokunulmazlığının kapsamı daral-
tılsın."
Doğru... Çünkü dokunulmazlığın amacı bir "suç
işleme özgüriüğü" değil. Dokunulmazlık "yasama
etkinlikleh" ile sınırlı olmalı.
"- Milletvekili seçilme yaşı 30'dan 25'eindirilsin."
Doğru... Çünkü belirli bir olgunluğa ancak 30 ya-
şında ulaşılabıleceğinin hiçbir bilimsel kanıtı yok.
"- Düşünce suçuyJa ilgili cezalar kaldınlsjn.",.,
Doğru... Çünkü -suça özendirmemek kaydjyla*
"düşünce suçu" kavramı, doğrudan doğruya de-
mokrasinin tanımına ters.
"-Imam hatipler meslek liselerine dönûştürül-
sün."
- Doğru... Gerekçesini zaten yıllardır yazıyoruz..
(Batı, din eğitiminden geçmiş olanlara devleti or-
taçağda teslim etmişti. Bedelini ağırödedi... Bizim
faturamız da giderek kabarıyor.)
•••
Aslında öneriler demeti doğrularla dolu... Üni-
versitenin demokratikleşmesi gibi. Işkenceye veri-
len cezaların arttırılması gibi. Yargı bağımsızlığının
yeniden güvence altına alınması gibi.
Hepsi de somut ve üzerinde iyi çalışılmış.
Ama katılmaktazoriandığım iki önemli öneri var.
Ve bir de eksiklik.
Onları da başka biryazıya bırakıyorum.
Oğretmen sürgününe
AnkaraMa protesto
AlVfK.\RA (Cumhuriyet
Bürosu) - Denızli'nin Kale
ılçesme bağlı Kayabaşı Kö-
yü'nde yaşayan yurttaşlar,
köy öğretmeni AB Karhk'la
ilgili sürgün karannın kaldı-
nlması için başlattıklan ey-
lemleri Ankara'da sürdürdü-
ler. Atatürkçü öğretmenın
sürgün edılmesi üzerine ço-
cuklannı okula gönderme-
yen veliler, basın toplantısı
düzenlediler.
Kayabaşılı yurttaşlar,
Atatürkçü Düşünce Derne-
ği (ADD) Genel Merke-
zi'nde yaptıklan basın top-
lantısında, Ali Karlık'ın
köyde görev yaptığı 4 yıl bo-
yunca "Ege Çocuk" adlı bir
okul gazetesinin çıkanlma-
sını, "Kemal Paşa'nın Em-
ri" ve "Çorak Yerde Bahar"
adlı iki tiyatro oyununun
sahnelenmesini sağladığını,
ilkokulun başta kütüphane
olmak üzere birçok eksiğini
köylülenn çabasıyla tamam-
ladığını ve 8 yillık ilköğre-
tim okulunun inşaatma köy-
lülerin çabası olmaksızın
basladığını bildirdiler. Başa-
nlı çalışmalanyla köy halkı-
nm sevgisinı kazanan Kar-
lık'ın. Atatürk ilke ve dev-
rimlerine bağlı yapısı nede-
niyle Konya'nın Karakaya
Köyü'ne sürgün edildiğini
belirten veliler, Mıllı Eğitim
Bakanlığı'nı protesto etmek
için çocuklannı 6 ocaktan
ben okula göndermediklen-
ru anımsattılar.
Karlık'ın yenidîn Kaya-
başı'natayini için Dcnizli'de
yapükları görüşmelerden
sonuç alamadıklannı bildi-
ren yurttaşlar. Cumhurbaş-
kanı Süleyman Demirel le de
görüşmeye çalıştıklannı
söylediler. ADD Genel Mer-
kezi'nce konuyla ilgili yapı-
lan açıklamada da "Köylüle-
rimizin bu haklı dilekİerini
tamamenyerindegörüyoruz
veMilli Eğitinı Bakanlığı 'nın
memleketimizi bölücü. yıkı-
cı ve karanlığa itici politika-
lanndanvazgeçmesini istiyo-
ruz" denildi.
Öğrenciler bugün karnelerini alıyorlar
23 günlük tatil başhyor
• îlk ve orta dereceli 63
bin 888 okula devam
eden 11 milyon 970 bin
53 öğrenci ile 500 bin
oğretmen, 17Şubat 1997
Pazartesi gününe kadar
sürecek 23 günlük bir
tatile çıkacaklar.
Haber Merkezi - llk ve orta
dereceli okullarda yanyıl
tatili bugün başhyor. 12
milyon öğrenci ve 500 bin
oğretmen 23 gün tatil
yapacak. Milli Eğitim Bakanı
Mehmet Sağlam yanyıl tatili
dolayısıyla, bir süre önce
satışa çıkanlan ve velilerin
protestosu sonucu satışı
durdurulan Maltepe Hürriyet
îlköğretim Okulu'nda
düzenlenecek karne dağıtım
törenine katılacak.
llk ve orta dereceli okullar
bugün, öğrencilere
karnelerinin dağıtılmasiyla
birlikte öğTetim yılının ilk
yarısını tamamlayacaklar. llk
ve orta dereceli 63 bin 888
okula devam eden 11 milyon
970 bin 53 öğrenci ile 500 bin
oğretmen, 17Şubat 1997
Pazartesi gününe kadar
sürecek 23 günlük bir tatile
çıkacaklar.
Milli Eğitim Bakanlığı
yetkilileri ve eğitimciler
velileri uyararak. kamesinde
kınk bulunan öğrencilere
şiddet kullanılmamasını ve
çocuklara ceza verilmemesini
istediler.
Gereksiz abartılı tepkilerin
çocuklarda intihara kadar
varan bunalımlara yol açtığını
hatırlatan uzmanlar,
velilerden çocuklanna
anlayışla yaklaşmalannı
önerdiler.
Konut Edindirme Yardımı hesabında yanlış nemalandırma
'72 trflyon zarara uğradık9
ANKARA(CumhuriyetBürosu)-Türk-Iş, Konut
Edindirme Yardımı (KEY) hesabında çahşanlardan
kesinti yapılması sonucu biriken paralann yanlış ne-
malandırma sonucu 72 trilyon liralık kayba uğratıl-
dığını açıkladı. Türk-lş Araştırma Merkezi'nce ya-
pılan araştırmada, hesapta biriken kaynağın ancak
yüzde 1 'inin hak sahiplerince kullanıldığına dikkat
çekilerek, "Hesabın, çanşanların konut edimnesine
yardım fonuolarak sunulması aldatmacasınason ve-
rilmeli'' denildi.
Türk-lş Araştırma Merkezi'nin, hesabın yöneti-
cisi Toplu Konut Idaresi'nden (TOKİ) aldığı verile-
re göre 1987 başından geçen yıl sonuna kadar KEY
hesabına. toplam 135 trilyon 179 milyarliragiriş ol-
du. Aynı dönemde hesaptan, 7 trilyon 190 milyar li-
rası Emlak Bankası'na ödenen komisyon giden, 1
trilyon 315 milyar lirası hak sahiplerine yapılan öde-
meler olmak üzere, toplam 8 trilyon 505 milyar lıra
ödeme yapıldı. 1996 yılı sonu itibanyla hesabın
mevcudunun 126 trilyon 421 milyar lıra olduğu be-
lirtilen açıklamada. hesabın mevcut piyasa koşulla-
rında değerlendirilmesi halinde, geçen yıl itibany-
la hesapta biriken paranın 130 trilyon lira civannda
olması gerektiğine dikkat çekildi. Açıklamada, KEY
kaynaklannın 81 trilyon 541 milyar lırasının Emlak
Bankası vadesiz hesaplannda değerlendinldiğı ve bu
hesaplara yıl sonunda 6 aylık mevduat faizi uygu-
landığı hatırlatılarak, 10 büyük banka 6 aylık mev -
duata ortalama yüzde 97.9 faiz verirken, Emlak-
bank'ın, bu faizi yüzde 50'de tutarak çalışanlan za-
rara uğrattığı kaydedildi. KEY'de kalan paranın dı-
ğer kısımlanyla ilgili de yanlış nemalandırma poli-
tikasınm uygulandığı belirtilen açıklamada, hesap-
taki kaybın boyutlan ortaya konuldu.